Etiket: güncelhaberler

  • Bina saniyeler içerisinde enkaza dönüştü

    Bina saniyeler içerisinde enkaza dönüştü

    Kahramanmaraş Elbistan’da 13,24’te 7,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yaşanan deprem Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde de yıkıma neden oldu. Depremle birlikte bir binanın saniyeler içerisinde çöküşü ise amatör kamera tarafından görüntülendi. Görüntülerde binanın yakınındaki insanlar kendilerini son anda kurtarırken bina kısa bir süre içinde yerlebir oldu.

    https://twitter.com/linetv/status/1622588841738612737

     

  • Arama kurtarma ekibi deprem bölgesine gitti

    Arama kurtarma ekibi deprem bölgesine gitti

    Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yaşanan 7,4 büyüküğündeki deprem Hatay, Gaziantep, Malatya, Adana, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye, Adıyaman’ı da etkiledi. Çok sayıda binanın yıkıldığı ve vatandaşların enkaz altında kaldığı deprem sonrasında arama kurtarma ekipleri deprem bölgesine sevk edildi. İstanbul Jandarma Tugay Komutanlığı askerleri, emniyet, AFAD ve belediyelerin arama kurtarma ekipleri de deprem bölgesine sevk edildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda toplanan 700 kişilik ekip, deprem bölgesine hareket etti. Depremzedelere, yiyecek ve temel ihtiyaçların da yer aldığı kumanyalar hazırlanarak yola çıkarıldı.

  • İskenderun’da 20’nin üzerinde bina yıkıldı

    İskenderun’da 20’nin üzerinde bina yıkıldı

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,4 büyüklüğündeki depremde İskenderun ilçesinde de yıkım büyük oldu. İskenderun Devlet Hastanesinin bir bölümünde göçük oluşurken, ilçede 20’nin üzerinde bina yıkıldı.


    Yıkılan bölgelerde AFAD koordinesinde arama-kurtarma çalışmaları sürüyor.

  • Hatay’da depremin yıkımı gün ağarınca ortaya çıktı

    Hatay’da depremin yıkımı gün ağarınca ortaya çıktı

    Deprem nedeniyle Hatay merkez ve ilçelerinde çok sayıda bina yıkılırken, birçoğu da hasar gördü. Dörtyol ve Payas ilçelerinde 5 katlı bir binanın yıkıldığı bilgisine ulaşılırken, Reyhanlı ve Erzin ilçelerinde de evlerin zarar gördüğü ve çökmeler meydana geldiği kaydedildi. Merkezde de çok sayıda binanın yıkıldığı Hatay’da, depremin boyutu gün ağarınca ortaya çıktı.


    Öte yandan, Serinyol ilçesinde de askeri birliğe bağlı bir binanın çöktüğü ve yaralıların olduğu ifade edildi. Vatandaşların ve tüm ekiplerin seferber edildiği bölgelerde arama-kurtarma çalışmaları ise sürüyor.

     

  • “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri”

    “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri”

    Yurdun çeşitli illerinden gelen katılımcıların Van Gevaş sahilinde buluşarak “5. Van Gölü Kış Yüzme Etkinlikleri” renkli görüntülere sahne oldu. Van’ın kış turizmine dikkat çekmek için hava sıcaklığının eksi 5 dereceyi gördüğü bölgede Van Gölü Aktivistleri Derneği üyeleri, Van Gölü’nün mavi ve serin sularına girdiler. Sahilde halay çeken aktivistler daha sonra hep birlikte suya girdiler.


    Konu ile ilgili açıklama yapan Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Ali Emrah Dağer, “Bugün 5 Şubat tarihinde Van Gölü yüzme şenliği ile birlikte kış yüzme etkinliklerini gerçekleştirdik. Bu yüzmenin asıl amacı Van Gölü’ne dikkat çekmek ve kışın da böyle farkındalıkların, kış sporunun Van Gölü havzasında da yapılabildiğini gösterdik. Bugün Gevaş Akdamar yarımadasındayız. Bu güzelliklerin vermiş olduğu heyecanı yaşıyoruz” dedi.

  • Kapadokya kendi rekorunu kırmaya devam ediyor

    Kapadokya kendi rekorunu kırmaya devam ediyor

    UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Türkiye’nin önemli kültür turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesini yılın ilk ayında 174 binden fazla yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Altın yıl olarak kabul edilen 2022 yılının aynı döneminde Kapadokya bölgesini 88 bin 677 yerli ve yabancı turist ziyaret etmişti. Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, açıklanan yeni rakamlara göre Kapadokya’nın kendi rekorunu kırarak ziyaretçi sayısını geçen yılın aynı dönemine göre ikiye katladığını söyledi. Kapadokya bölgesinde yeni destinasyonların açılması için çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Vali Becel, “Kapadokya dünyanın en güzel merkezlerinden bir tanesi. Her geçen gün bilinirliği ve tercih edilmesi daha da çok artıyor. Kapadokya bölgesinde 2022 yılının her ayı ve toplamda da 4 milyon 200 binden fazla ziyaretçi ile rekor yıl oldu. 2022’nin son aylarında, 2023’ün daha da iyi olacağını öngörüyorduk. 2023 yılı Ocak ayı bu öngörünün boş olmadığını ortaya çıkarttı. Ocak ayında 174 bin 222 kişi ilimizi ziyaret etti. Geçen yıl aynı ayda bu sayı 88 bin civarındaydı. Rakam yaklaşık iki katına çıkmış durumda. İnşallah her ay yeni bir rekorla gelir. İnşallah yılsonunda 2022’nin de rekorunu kırarız. Pandeminin yapmış olduğu olumsuz bir etki vardı. Beklentimiz 2020-2021 yılı rakamlarının çok yüksek olmasıydı. Pandeminin yapmış olduğu olumsuz etkiyle maalesef bizi yavaşlattı. Hedeflediğimiz ve gönlümüzden geçen 6 milyonları bulmak. Bu da çok zor değil. Çünkü çok fazla zenginliğe ve güzelliğe sahibiz” diye konuştu.


    Nevşehir Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Kapadokya bölgesinde en çok ziyaret edilen ören yeri 49 bin 467 kişi ile Zelve ören yeri oldu. Zelve ören yerini 48 bin 287 ziyaretçi sayısı ile Göreme Açık Hava Müzesi izledi. Kapadokya bölgesinde Kaymaklı yeraltı şehrini 27 bin 113, Derinkuyu yeraltı şehrini 24 bin 55, Karanlık Kilise’yi 8 in 797 ve Özkonak yeraltı şehrini de 8 bin 680 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Kapadokya bölgesini 2019 yılının Ocak ayında 123 bin 244, 2020 yılı Ocak ayında 159 bin 245, 2021 yılı Ocak ayında 42 bin 560 ve 2022 yılı Ocak ayında da 174 bin 222 kişi ziyaret etti.

  • Gökyüzüne sığırcık sürüsünden fırça darbeleri

    Gökyüzüne sığırcık sürüsünden fırça darbeleri

    Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde gökyüzü gün batımı esnasında kızıla boyandı.

    Telefonuyla manzarayı kaydeden bir vatandaşın telefonuna gökyüzünde adeta dans eden sığırcık sürüsü takıldı.

    Kızıl gökyüzünde birlikte ahenk içerisinde uçan sığırcıklar kartpostallık manzara oluşturdu. Gün batımı manzarasını süsleyen sığırcık sürücü, semaların güzelliğine güzellik kattı.

    Eskişehir semalarında adeta dans eden sığırcık sürüsünün uyumu görenleri mest etti.

  • Burun estetiği hayatına mal oldu

    Burun estetiği hayatına mal oldu

    Olay, dün Yakuplu Mahallesi’nde bulunan bir özel hastanede yaşandı. 22 yaşındaki üniversite mezunu güvenlik görevlisi Seher Kılıççı, burun estetiği ameliyatına girdi. Ameliyat sonrası komplikasyon geliştiği iddia edilen Kılıççı bir daha uyandırılamadı. Kılıççı buradan başka hastaneye sevk edilirken ambulansta da öldüğü iddia edildi. Yaşanan olay sonrası ailenin şikayetçi olduğu öğrenildi. Kılıççı’nın cenazesi bugün Silivri Zeki Çevik Camii’nde kılınan namazın ardından son yolcuğuna uğurlandı. Kılıççı’nın tabutun üstüne ise gelinlik konulması ise görenleri yüreklerini dağladı.

  • 800 yıllık tarih teknolojiye yenildi

    800 yıllık tarih teknolojiye yenildi

    Ergenekon efsanesinden çıkan ve 5 bin yıldır yaşatılan nalbantlık, hayvanların ulaşımdaki yerinin azalması ile yok olma noktasına geldi. Kastamonu’da 800 yıldır yanan ocaklar; teknolojinin gelişmesi ve at, eşek, katır gibi hayvanların yerine traktör, kamyon, otomobil gibi araçların kullanılmasıyla sönmeye başladı. Kastamonu’da nalbantlık mesleğinin son kuşak ustası da yanan ocağı kapatma noktasına geldi. İlkokula giderken dedesinden ve babasından öğrendiği mesleği şimdiye kadar yaşatan Hasan Danacı, nal ve mıhlara rağbetin düşmesi üzerine yanan ocağını da kapatma noktasına geldi. Sipariş üzerine nal ve mıhlar yapan Danacı, ömrünün yettiği yere kadar dedesinden ve babasından teslim aldığı ocağı yakmaya devam edeceğini kaydetti.

    “Nal ve mıhlara artık rekabet yok, teknolojiye yenik düştük”

    Kastamonu’da Ortaköy’de ikamet eden son nalbant ustası Hasan Danacı, “Burada hayvanların ayaklarına nal ve mıh yapıyoruz. Bizim bu ata mesleği, babadan oğula geçiyor. İlkokuldan beri biz nalbantlık mesleğini yapıyoruz. Şimdiye kadar yapıyorduk fakat son birkaç yıldır satışlar iyice düştüğünden dolayı şu anda sipariş üzerine yapmaya başladık. Nal ve mıhlara artık rekabet yok, teknolojiye yenik düştük. At, eşek, katır gibi hayvanlar bitti. Bu hayvanları kullanan olmadığından köylerde artık traktörde çıktı, artık kullanan o yüzden yok” dedi.

    “Yaşatabildiğim kadarıyla yaşatmaya çalışacağım”

    Dedesinden ve babasından nalbantlık mesleğini öğrendiğini anlatan Danacı, “Ben, dedem ve babamdan öğrendim bu mesleği. Artık benim oğlumda yapar mı yapmaz mı bilemiyorum. Artık bu meslek öldüğü için köylerde artık genç nesilde kalmadı. Artık ben, yaşatabildiğim kadarıyla yaşatmaya çalışacağım. Sipariş olursa sipariş üzerine yapıyoruz. At mıhı, eşek mıhı, öküz mıhı. Ben, buradan yaptıklarımı Kastamonu’ya toptancıya gönderiyorum, oradan da başka illere satışı yapılıyor” diye konuştu.

    “Kurtuluş Savaşı’nda atların ayaklarına nal ve mıhlar buradan gönderiliyordu”

    Kurtuluş Savaşı’nda atların ayaklarına nal ve mıhların Kastamonu’daki ocaklarda yapılarak cepheye gönderildiğini söyleyen Danacı, “Bu nal ve mıhları 8’lik demir çubuklardan yapıyoruz. Ocakta ısıtıp çekiç ile döverek kullanıma hazır hale getiriyoruz. İnşaattan çıkan atık demirleri değerlendiriyoruz burada. Dedelerimiz anlatırdı, Kurtuluş Savaşı’nda atların ayaklarına nal ve mıhları buradan gönderiyorlarmış. Cepheye nal ve mıhlar bu ocaklarda yapıldıktan sonra gidiyormuş” şeklinde konuştu.

    “Kurtuluş Savaşı’nda sipahi ocaklarına bu köylerimiz nal ve mıh yapmışlardır”

    Kastamonu’da Ortaköy, Omcular, Yarışlar, Dağyolu, Nalcıkuyacağı ve Kırışoğlu köylerinde nalbantlık mesleğinin yaygın olduğunu belirten Araştırmacı-Yazar Mustafa Gezici ise, “Buralar Amasya’daki Yıldırım Beyazıd Vakfına aittir. Bu köyler nal, mıh, kılıç, özengi, atın koşun takımlarını yapmakla ilk önce görevlendirilmişlerdir. İhsangazi ilçesine bağlı Sipahi köyü vardır. Burada yapılan malzemeler aslında nal, mıh, özengi, kılıç yapılarak Sipahi Ocaklarına verilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda da Sipahi Ocaklarına bu köylerimiz nal ve mıh yapmışlardır. Ama son yüzyılın çeyreğine geldiğimizde atın yerini traktörün alması, eşeğin yerini taksinin almasıyla, bu meslek, bu zanaat bitme noktasına gelmiştir. Son iki temsilcisi kalmıştır. Birisi Hasan Danacı, diğeri de Omcular köyünden Mehmet Akkuş’tur. Bu ailece yapılan bir zanaattır. Önce erkekler bu nal veya mıhı ham olarak yaparlar, kadınlar da döver” ifadelerini kullanıldı.

    “Nalbantlık mesleğinin 5 bin yıllık bir tarihi vardır”

    Nal ve mıhın, Ergenekon efsanesinden çıktığını söyleyen Gezici, “Körüğün bulunması, demirin işletilmesi, nal ve mıh sanatının yapılması, atın evcilleştirilmesiyle Türklerde de başlamıştır. 5 bin yıllık bir tarihi vardır. Anadolu’nun fethiyle devam eden bu bölgede nal ve mıh yapılmaya halen devam ediyor. Ama son temsilcileri artık. Bu sanat da bitmek üzere. Ziraat fakültesinin tarımsal mekanizasyon bölümlerinde bu mesleklerin yüksek lisans tezi olarak verilmesi gerekiyor. Bunlar devletin arşivlerinde bulunmalıdır. Yoksa kaybolup giden bir sanat haline gelecektir” ifadelerine yer verdi.

    “Bu ocaklar, yaklaşık 800-850 yıldır yanıyor”

    Kastamonu’daki ocakların yaklaşık 800-850 yıldır yandığını ifade eden Gezici, “Miladi 1200 yıllardan beri bu ocaklar yanmaktadır. Daha öncesinden Külliye Hadid köyünden gelen demirler burada işletilmekteydi. Karamukmolla köyünden çıkan demirler burada işletilmekteydi. Bu ocakların yaklaşık 800-850 yıllık bir geçmişleri vardır. Bu köylerimizde bulunan ocaklarda her çeşit ürün yapılmaktadır. Usta önce kendi malzemesini yapar; örsünü, çekicini, sacını, kalıbını, kalıplamasını, daha sonra mıh ve nal yapmaya başlar. Kep kep yapmaya başlar, kep kep ise ayakkabı çivisidir. 15. yüzyılda Kastamonu’dan İstanbul’a giden kep kepler daha çok rağbet görüyordu fakat son dönemlerde artık alıcı bulmuyor. Sipariş üzerine çalışıyor şu anda kalan son iki usta” dedi.

    “Kurtuluş Savaşı’nda bu köylerimizde yapılan nal ve mıhlar, cepheye taşınmıştır”

    Kastamonu bölgesinde nalbantlık mesleğinin babadan oğula geçen bir meslek olduğunu söyleyen Araştırmacı-Yazar Gezici, “Çocuk 10-11 yaşlarına ulaştığında mesleği öğrenmeye başlar, 15-16 yaşlarına geldiğinde güzel bir usta olur. Askerde Osmanlı döneminde bu ustalar Sipahi Ocaklarında çalışmışlardır. Sipahi Ocaklarına nal ve mıh yapmışlardır. Kurtuluş Savaşı’nda bu köylerimizde yapılan nal ve mıhlar cepheye taşınmıştır. Daha öncelerinde de kılıç yapılırmış bu ocaklarda. Yatağan kılıçlarının yeri burasıdır” şeklinde konuştu.