Etiket: güncelhaberler

  • Darp raporu alacaktı hemşirelere saldırdı

    Darp raporu alacaktı hemşirelere saldırdı

    Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana gelen olayda Melisa Ç., eşinden şiddet gördüğünü iddia ederek darp raporu talebinde bulundu. Kan verdiği sırada sağlık çalışanları ile tartışan Melisa Ç., annesi M.B. ve arkadaşı Ç.B. ile birlikte 2 hemşireye yumruk ve tekmelerle saldırdı. Kavga, güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle yatıştırıldı.

    Şiddete maruz kalan hemşireler şikayette bulunurken, kendilerine ilk müdahaleyi ise mesai arkadaşları yaptı. Polis ekiplerince gözaltına alınan Melisa Ç. ile annesi ve arkadaşı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 3 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    “Kendimi tutamadım”

    Melisa Ç.’nin ifadesinde, “Rapor almak için hastaneye gitmiştim. Doktor tahliller için kan aldırmam gerektiğini belirtti. Ben de odadan çıkarak kan vermek için hemşirelerin yanına gittim. Sedyeye oturduğumda hemşire bana emir vererek konuştu. İlk başta sakin kalmaya çalıştım. Lakin aynı şekilde konuşmaya devam edince ben de kendimi tutamadım” dediği öğrenildi.

  • Bakan Nebati işsizlik rakamlarını değerlendirdi

    Bakan Nebati işsizlik rakamlarını değerlendirdi

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TÜİK’in açıkladığı işgücü istatistikleri değerlendirdi. İşsizlik oranında bir düşüş olduğunu ifade eden Bakan Nebati sosyal medya hesabı üzerinden şu ifadelere yer verdi:

    “Türkiye Ekonomi Modeli’mizin temel taşlarından biri olan istihdam, Kasım ayında bir önceki aya göre 285 bin kişi artarak 31,6 milyon kişiye ulaşmış ve böylece istihdamda Cumhuriyet tarihi rekoru bir ileri seviyeye taşınmıştır. Önümüzdeki dönemde de temel önceliğimiz; vatandaşlarımızın gelir sahibi olmasını sağlayacak politikaları uygulamak ve daha fazla üreterek vatandaşımıza yeni iş imkânları sağlamaktır.”

  • Memur-emekliye zam teklifi onaylandı

    Memur-emekliye zam teklifi onaylandı

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda memur ve memur emeklilerini ilgilendiren teklif görüşmeleri düzenlendi. Görüşmelerin ardından teklif kabul edildi. Teklife göre memur ve memur emeklilerinin maaşlarında yüzde 30 artış yapılıyor. En düşük emekli aylığı 5 bin 500 TL olacak. İşverene 100 TL olarak verilen SGK desteği 400 TL’ye çıkartılıyor.

  • 60 yıllık birliktelikleri sona erdi

    60 yıllık birliktelikleri sona erdi

    Kirkille Mahallesi Ömerbeyoğlu Sokak’ta meydana gelen olayda İsmail Karayel, anne ve babasından 3 gün haber alamayınca eve geldi. Babası Yaşar (85) ve annesi Zeynep Karayel’i (79) evde hareketsiz bir şekilde yatarken bulan Karayel, durumu polis ve 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler yaptıkları kontrollerde yaşlı çiftin sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek üç gün önce öldüklerini tespit etti.

    Karayel çifti için Safranbolu ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından yaşlı çiftin naaşları aile mezarlığında toprağa verildi. Yaşlı çiftin yaklaşık 60 yıldır evli oldukları öğrenildi

  • Erol Taş’ın kahvehanesi harabeye döndü

    Erol Taş’ın kahvehanesi harabeye döndü

    Türk sinemasında 600’e yakın filmde oynayan ve genellikle ‘Kötü Adam’ rolleriyle bilinen Erol Taş’ın işlettiği Fatih Cankurtaran’da bulunan kahvehane bakımsızlıktan harabeye döndü. 1998 yılında hayata gözlerini yuman Erol Taş’ın akrabaları tarafından 2010 yılına kadar kahvehane olarak işletilmeye devam etti. Sonraki süreçte Vakıflar Genel Müdürlüğünün mülkü olan kahvehane, son 6 yıldır evsiz ve kimsesizlerin yuvası haline geldi.

    Erol Taş’ın yeğeni ve Cankurtaran Mahallesi Muhtarı Nevin Taş, “Ben doğma, büyüme Cankurtaranlıyım, Cankurtaran Mahallesi Muhtarıyım. Benim çocukluğum burada geçti. Burası iki defa el değiştirdi. Burası değerlendirilemedi. Sonra vakıfa geçti. Bildiğim kadarıyla burası otele dönüştürülecek. Burayı adres olarak biliyorlar Erol Taş Kahvesi olarak. Herkes burayı kolaylıkla bulabiliyordu. Burası bir nostaljiydi. Burası değerlendirilseydi bambaşka olurdu” dedi.

    “En sonunda yakacaklar diye korkuyoruz”

    Mahalle esnafından olan Miktat Küçük, “Burası bizim medarı iftiharımızdı. Cankurtaran ve Sultanahmet Bölgesinde biri adres aradığı zaman buradan bilebiliyorlardı. Şu andaki görünür hali içler acısı. Semt sakinleri olarak endişemiz vardı. Buraya kimin girip, çıkmadığı belli değildi. En sonunda yakacaklar diye korkuyoruz. Havalar soğuk, bunu konuda endişe etmekteyiz” şeklinde konuştu.
    Harabe haline dönen kahvehanenin bir otel zincirinin markası olacağı öğrenildi.

  • ‘Ordumuzun gücüne güç katacak’

    ‘Ordumuzun gücüne güç katacak’

    Milli Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesi’nde Yeni Nesil Fırtına Obüsleri Teslimat Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Teslimat törenin de konuşan Bakan Akar, geçmişte askeri malzemeleri yurtdışından temin ettiklerini fakat günümüzde bütün silahları, helikopterleri ve füzeleri tasarladıklarını yerlilik ile millilik hususunda yüzde 80 seviyelerine ulaştıklarını aktardı.

    “Şanlı ordumuzun gücüne güç katacak”

    Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 6 adet Yeni Nesil Fırtına Obüsü teslim töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bugün yerli ve milli imkanlarla üretilen Yeni Nesil Fırtına Obüslerinin Kara Kuvvetlerine teslim edilecek olmasının gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Şanlı ordumuzun gücüne güç katacak Fırtına Obüslerimizin ülkemize, asil milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine hayırlı olmasını diliyorum. Kara Kuvvetlerimize büyük ateş üstünlüğü sağlayan Fırtına Obüsleri, terörle mücadele harekatında kahraman topçularımız tarafından son derece etkin şekilde arazide kullanılmakta.

    Operasyonlarda elde edilen tecrübeler ışığında bu obüslere ileri teknolojiye dayalı ilave yetenekler kazandırılmasına yönelik çalışmalarda aralıksız devam etmektedir. Fabrikamız kurulduğu 1973 yılından itibaren ürettiği veya bakım, onarımını yaptığı malzemeler vasıtasıyla savunma ve güvenliğimize önemli katkılar sağlamıştır ve sağlamaya devam etmektedir. Bugün ayrıca BMC Power tarafından 4 yıllık bir çalışma neticesinde tasarlanıp geliştirilen ve fabrikamızda seri üretimi devam etmekte olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli askeri motorlarının sergilerini de görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Tasarımından, üretimine Fırtına Obüsleri ile ilgili sistemlerin hayata geçirilmesinde emeği olan, alın teri döken herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    “Yerli ve milli savunma sanayimiz büyük başarılar elde etmeyi başarmıştır”

    Bakan Akar, “Yerli ve milli savunma sanayimiz tüm dünyanın dikkatini çekecek düzeyde adımlar atmayı, büyük başarılar elde etmeyi başarmıştır. Bugün teslimi yapılan Fırtına Obüsleri de kamu ve özel sektörün büyük bir uyum içerisinde çalışarak neleri başarabileceğini bir kez daha ortaya koymuştur. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi maalesef yurt dışından tedarik ederken artık milli piyade tüfeklerimizi ve tüm hafif silahlarımızı, Fırtına Obüslerimizi, İHA, SİHA ve TİHA’larımızı, Atak helikopterlerimiz ile savaş gemilerimizle, akıllı hassas mühimmatımızı, füzelerimizi tasarlayıp; inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz. Nereden, nereye bunun görülmesi ve anlaşılmasını özellikle bütün kamuoyuna duyurmak istiyorum” diye konuştu.

    “Her türlü arazi ve iklim şartlarında hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta”

    Bakan Akar, “Savunma Sanayimiz, Türkiye yüzyılında modern tesisleri, yetişmiş nitelikli personeli, kazandığı kabiliyetleri ve sağladığı ekonomik katma değeri ile ülkemizi uluslararası alanda en üst lige taşıyacaktır. Bunun için azimle, kararlılıkla çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. Tüm dünyada risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının en üst seviyeye çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesine hassas bir dönemde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, Orta Doğu’dan Balkanlara, Afrika’dan Kafkaslara kadar geniş bir coğrafyada güvenlik üreten bir ülke olarak barış ve istikrara katkı sağlamak için her türlü gayreti göstermektedir.

    Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ulaştığımız ve ülkemizin önemli misyonlar üstlendiği bu süreçte görev ve sorumlulukları artan bakanlığımız ve TSK, bölgesel ve küresel güvenlik için yeni yaklaşım, stratejilerle Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve etkili faaliyetlerini icra etmektedir. Bu çerçevede bugün Savunma Sanayi dahil, sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle dünyanın sayılı ordularından biri haline gelen TSK egemenlik ve bağımsızlığımız için her türlü arazi ve iklim şartlarında hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta” şeklinde konuştu.

    “Mehmetçiğin elini daha da güçlendirecektir”

    Şehitlere de rahmet dileyen Akar, “Şehit ve gazilerimizden ilham alan ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla görev yapan nitelikli personelimizin de vazifelerini kahramanlık ve fedakarlıkla icra etmesinde yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirdiği üstün teknoloji ürünü harp silah araç ve gereçlerinin önemi açıkça görülmüştür, görülmektedir. Yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesi bizler için artık bir zorunluluk ve milli istikbal mücadelesidir. Fırtına Obüslerimiz de bu mücadelenin kritik bir unsuru olarak harekat alanında ordumuzun muharebe kabiliyetini yükseltecek, Mehmetçiğin elini daha da güçlendirecektir. Yeni Nesil Fırtına Obüslerimizin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Obüslerin dosta güven, düşmana korku salacak özellikleri

    Türk ordusunun gücüne güç katacak olan Yeni Nesil Fırtına Obüsleri, 65 kilometre maksimum hıza, yüzde 30 yan eğime ve yüzde 60 tırmanma kabiliyetine sahip. 150 santimetre derinliğinde sudan geçme, 280 santimetre hendek geçişine sahip olan obüslerin hareket sığası ise 360 kilometre. 8 silindirli bin beygir gücünde olan yeni obüsler, elektronik kontrollü motora sahip. Yeni nesil atış kontrol sistemi, geliştirilmiş otomatik mühimmat yükleme sistemi, yeni nesil ilk hız ölçme radarı (İHÖR), barut koşullandırma sistemi, elektrikli top/kule takat sistemi ve otomatik namlu yol kilidine sahip olan obüsler, yüksek balistik koruma, KBRN koruma sistemi, personel ve güç grubu bölmesi için otomatik yangın söndürme sistemi ve sisleme sistemiyle donatıldı. Aynı zamanda yeni sürüş görüş sistemlerinin yanı sıra geliştirilmiş yardımcı güç sistemiyle de donatılan obüsler, 4 iler ve 2 geri olmak üzere otomatik kontrollü transmisyona sahip.

    Top komutanı, nişancı, doldurucu, doldurucu yardımcısı ve sürücü olmak üzere 5 mürettebatın rahatlıkla hareket etmesi için tasarlanan obüsler, uzaktan komutalı silah sistemine de sahip. Termal ve TV görüş lazer mesafe ölçme yeteneğine sahip olan obüsler, otomatik hedef takibi, taşınabilirlik için UKSS platformunu kule gerisine yatırma ve sabitleme yeteneği de bulunuyor.

  • Et fiyatlarındaki yükseliş durmuyor

    Et fiyatlarındaki yükseliş durmuyor

    Maliyetlerdeki artış ve üretimdeki sıkıntılar et fiyatlarına yansıdı. Kırmızı ete yeni yılda 3 kere zam geldi. İki ay önce 90 liraya kasaplara gelen karkas etin fiyatı 130 liraya yükseldi. Son dönemde fiyat artışlarının önüne geçebilmek için ithal et gündeme geldi. Sektör temsilcileri kaliteli et geldiği takdirde fiyat artışlarının önüne geçilebileceğini ifade etti. Bahçelievler’de bulunan bir kasap dükkanında dana kuşbaşı 200 liraya, dana kıyma kilosu 180 lira, dana antrkot 250 lira, kuzu pirzola 350 liradan satılıyor.

    ‘’İki ay önce 90 liraya aldığımız karkas et şuan 130 lira’’

    Etin fiyatlarında son 1 yıldır düzenli olarak fiyat artışı olduğunu ifade eden kasap Ümit Çatmabacak, ‘’Bu zamlar son dönemde her hafta olmaya başladı. Vatandaşlar bu zamların esnaftan kaynaklandığını düşünerek tepki gösteriyor. Haftada 3 kez et alımı yapıyoruz, her gelen et farklı fiyattan geliyor. İki ay önce 90 liraya aldığımız karkas et şuan 130 liraya ulaştı. Bu rakama gelen etten kemikler çıkarıldığında yüzde 30 fiyat artışı oluyor. Biz de kar payımızı koyduğumuzda etin kilosu 180 – 200 lira civarına çıkıyor. Et alan müşterilerimiz aldığı eti kilogram olarak düşürüyor’’ dedi.

    “Böyle giderse fiyatlar artacak”

    Aylık et satışlarının azaldığını ifade eden Çatmabacak, ‘’Aylık 2 ton et alımı yapıyorsak, şuan bu miktar 1 tona kadar düştü. Bu düşüş fiyat artışlarından kaynaklanıyor. Şuan dana kuşbaşı 200 liraya, kıyma kilosu 180 lira, dana antrkot 250 lira, kuzu pirzola 350 liradan satıyoruz. Bu şekilde giderse bu fiyatlarda önümüzdeki günlerde artacaktır. Hayvancılığa önem verilmesini, bu duruma çözüm bulunmasını umuyoruz’’ diye konuştu.

    “Kaliteli ürün ithal edilebilir”

    İthal etlerle ilgili de konuşan Çatmabacak, ‘’Son dönemde ithal etler gündemde. Artan talebi karşılamak ve fiyat artışının önüne geçmek için ithal et getirilmesi konuşuluyor. Daha önce et ithalatı yapılmıştı ve etin kalitesiyle ilgili konular tartışılmıştı. Kaliteli ürün geldiği takdirde et fiyatlarındaki artışın duracağını söyleyebiliriz’’ ifadelerini kullandı.

  • Sosyal medya yazışmaları delil sayılacak

    Sosyal medya yazışmaları delil sayılacak

    Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 2017/1014 Esas ve 2020/4488 Karar sayılı ilam ile alacak davalarında mail, whatsapp, facebook gibi elektronik ortamlarda yapılan yazışmalar belge ve delil niteliğinde olduğuna ilişkin içtihat geliştirildi. Teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak mahkemeler nezdindeki ispat vasıtaları da farklılaşarak günümüz koşullarına göre şekilleniyor.

    Yaptığı tüm görüşmelere rağmen alacağını tahsil edemeyenler mahkemelerin yolunu tutuyor. Alacak ve borç ilişkilerinin ispatında artık mail ve elektronik ortamdaki diğer yazışmalar da Yargıtay tarafından delil olarak kabul ediliyor. Uzmanlar; taraflar arasındaki ilişkinin ve sözleşmenin varlığına delalet eden elektronik ortamlardaki her türlü yazışma ve mesajların bir yargılamada delil olabileceği düşüncesiyle hareket etmelerini tavsiye ediyor. Alacak davalarında her türlü elektronik ortamda yapılan yazışmalar delil niteliğinde değerlendiriliyor.

    Borcu olmamasına rağmen icra takibine maruz kalan vatandaş, borçlu olmadığının tespiti için mahkemeye başvurdu. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sonuca gidilerek davanın reddine karar verildi. Karar davacı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 13. Hukuk Dairesi girdi. Kararda şu ifadelere yer verildi:

    “Bilirkişi raporunda; taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığı tespiti ile vekalet ücreti hesaplanmıştır. Oysa davalı avukat tarafından davacıya gönderilen mail yazışmasının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) ‘Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu kanuna göre belgedir.’ yazılıdır. Bu düzenleme ile mail yazışmaları da belge olarak kabul edilmiştir. O halde, mahkemece mail yazışmaları ve davacı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilerek davacının borçlu olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.”

  • Dışişleri’nden Çerçeve Anlaşması mesajı

    Dışişleri’nden Çerçeve Anlaşması mesajı

    Dışişleri Bakanlığından yayımlanan mesajda,

    “Sudan Cumhuriyeti’nde 5 Aralık 2022 tarihinde imzalanan Çerçeve Anlaşması temelinde yürütülen geçiş süreci uyarınca bugün ikinci aşama görüşmelere başlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Söz konusu sürecin, Sudan’daki tüm kesimleri kapsayan geniş bir zeminde ilerletilmesine önem atfediyoruz. Ülkemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kardeş Sudan halkının yanında yer almayı sürdürecektir” ifadelerine yer verildi.

  • Türk turistlerin gözde rotası, Bulgaristan

    Türk turistlerin gözde rotası, Bulgaristan

    Covid-19 salgınının ardından birçok kişi yeni seyahat rotaları oluşturmaya başladı. Yunanistan, Kosova, Kuzey Makedonya ziyaretlerini içeren Balkan turlarıyla birçok turist tarihi güzellikleri yerinde görme fırsatı yakalıyor. Bulgaristan’a yeni bir kültür öğrenmek ve tarihi bir ziyaret gerçekleştirmek için gelenlerin sayısı fazla olsa da “ata toprağını görmek” isteyenler de çoğunlukta bulunuyor. Türkiye’den birçok turist de komşu ülke Bulgaristan’a günübirlik turlarla seyahat ediyor. İstanbul, Çorlu, Tekirdağ ve Çanakkale’de bulunan çok sayıda tur acentesi, neredeyse her hafta Bulgaristan’a otobüslerle turistler gönderiyor. Turların başında ise başkent Sofya, Filibe, Varna, Nessebar ve Burgas bulunuyor. Kış turizmi için Bulgaristan’ı tercih edenler, Bansko ve Pamporovo kayak merkezlerini ziyaret ediyor. Bansko ve Pamporovo, en fazla yabancı turisti de Türkiye’den karşılamaya hazırlanıyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu günlerde kayak sezonu sekteye uğrasa da Sofya ve Filibe turlarına ilgi bir hayli büyük.

    Turist rehberi Alexandar, Türklerin bölgeye büyük ilgi gösterdiğini belirterek, “Yakın coğrafya olduğumuz için ve buradaki atmosferi beğendikleri için Filibe tercih edilen bir yer oldu. Eski Filibe evleri, 18. ve 19. yüzyılın Osmanlı mimarisini gözler önüne seriyor. Türk turistlerden büyük rağbet görüyoruz. Memnun kalıyorlar. Buradaki ortamın keyfine hayran kalıyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Farklı kültürler ve düşünceler var”

    Çanakkale’den gelen Onur Yunal, ocak ayının güneşli havasını Sofya ve Filibe turuyla değerlendirmekten çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Bulgaristan’ı beğendim. Gayet güzel, ilginç geliyor. Yeni yerler görmek, yeni mekanlar görmek hoşuma gidiyor. O yüzden katıldım bu tura. Şu anda da gayet memnunum. Bu hafta sonunu doldurmak için geldim, havanın da güzel olması sebebiyle kar tam başlamadan önce son turları, böyle Avrupa’nın girişinden başlayalım dedim. Memnunum. Türkiye’nin dışına çıkınca kültürlerin, her zaman gördüğümüz kültürlerin aynı olmadığını görüyoruz. Farklı kültürler ve düşünceler var. Bunları görmek vizyonumuzu artırıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor” dedi.

    “Çocuklarımızın özellikle komşu ülkeleri görmelerini çok istiyoruz”

    Tura eşi ve iki kızıyla birlikte Çanakkale’den katılan Mehmet Yavuz ise çocuklarına komşu ülkeleri göstermek istediğini belirtti. Havanın güzelliğinden faydalanarak bir seyahat rotası çizdiklerini ifade eden Yavuz, “Bulgaristan yakın olmasından dolayı ve kültür olarak bize çok benzemesinden dolayı merak ettiğimiz bir lokasyon. Çocuklarımızın da özellikle komşu ülkeleri görmelerini çok istiyoruz. O nedenle hafta sonunu değerlendirmek istedik. Havanın güzelliği de fırsat oldu açıkçası. Çanakkale’den geldiğimiz için bizim açımızdan ekonomik olarak uygun ama Türkiye çok büyük bir ülke, diğer iller açısından uygun olur mu onu bilemiyorum” dedi.

    Emekliliğinin tadını gezerek ve görerek çıkardığını ifade eden Kadriye Kaytaz, “Çanakkale’den geliyoruz grupla. Hemen hemen her hafta buradayız. Atalarımızın göç ettiği topraklarda, onların bıraktığı yerleri görmek hepimize ayrı bir keyif veriyor. Bu coğrafyadan ayrılmak gerçekten çok zor. İlk defa değil, ben 10’uncu kez geliyorum. Bundan önceki turlarımızda Sofya’nın merkezinde konaklayarak yapmıştık” açıklamasında bulundu.
    Reşide Şen, eşiyle birlikte gönül bağı oldukları Bulgaristan’ı turlar sayesinde gezip gördüklerini söyleyerek, “Ata toprakları olduğu için, köklerimiz burada olduğu için geldik. Bu üçüncü gelişimiz. Çok beğeniyoruz” ifadelerini kullandı.
    Reşide Şen’in eşi ise, “Tabii ki beğeniyoruz, geliyoruz. Ata topraklarımızı ziyaret edelim istiyoruz” dedi.

    “Ata topraklarını geziyorum”

    Müjdat ve Meryem Yersen çifti de hem Sofya, hem Filibe’yi çok beğendiklerini ifade ederken, özellikle eski Osmanlı mimarisine benzeyen eski Filibe evlerinden çok etkilendiklerini kaydetti. Buradaki tarihin güzel korunduğu belirten Müjdat Yersen, “Filibe’de Osmanlı mimarine benzer yapılmış evler gördük. Korunmuşlar, sanırım bunlar UNESCO korumasında” ifadelerini kullandı.

    Anne tarafının Selanik’ten, baba tarafının da Rodop Dağları’ndan Bulgaristan’dan geldiğini söyleyen Meryem Yersen, “Ata topraklarını geziyorum. Bugün mutluyum” sözlerini kullandı.