Etiket: güncelhaberler

  • Altın fiyatlarında çok konuşulacak iddia

    Altın fiyatlarında çok konuşulacak iddia

    Altın fiyatları canlı, güncel ve anlık rakamları gün içerisinde yatırımcı tarafından merakla takip ediliyor. “Gram altın Fed faiz kararı sonrası ne olacak? Altın alım satım için doğru zaman mı? 25 Ocak altın fiyatları nedir? Gram altın düşecek mi yükselecek mi?” sorusuna yanıt arayan vatandaşların odağında 25 Ocak’taki Fed’in faiz kararı yer alıyor. Faiz kararı öncesi altın gram ve ons fiyatı yükselişe geçerken İslam Memiş’ten çarpıcı bir tahmin geldi…

    Altın fiyatları Fed’in faiz kararını açıklayacağı günün öncesinde yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor. Gün içerisinde sıklıkla takip edilen altın fiyatları için son dakika gelişmeleri araştırılırken, 25 Ocak Salı günü yatırımcılar “Güncel altın ve dolar kuru fiyatları nedir? Gram altın düşecek mi yükselecek mi? sorularına yanıt arıyor. Fed Başkanı Powell’ın yarın yapacağı konuşma sonrasında altın gram ve ons fiyatı için tahminde bulunan İslam Memiş’ten kritik yorum geldi. Gram altın için yıllık 1450 TL öngörüde bulunan İslam Memiş, “İkinci dalga çöküş geliyor” dedi.

    Altın fiyatları, ABD tahvil faizlerinin düşmeye devam etmesi ve yatırımcıların Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilime ilişkin endişeler üzerine güvenli liman metaline yatırım yapmak istemesiyle, Kasım ayının ortasından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Ons altın ABD Merkez Bankası Fed’in faiz kararını açıklayacağı toplantı öncesinde 1842 dolar seviyesinden işlem görüyor.

    FED FAİZ ARTIŞI İÇİN NASIL ADIM ATACAK?

    Yarın saat 22.00’de dünya piyasalarının gözü Fed FOMC toplantısı sonrası Jerome Powell’dan gelecek açıklamalarda olacak. Fed’den bu toplantıda faiz artışı beklenmiyor. Ancak varlık alımlarının azaltılmasında 60 milyar dolar seviyesine inme ihtimalinin yanında, bu toplantıda varlık alımlarını tamamen durdurma kararı alma ihtimali de az da olsa var.

    Toplantı son dönemde artan enflasyonist baskılar nedeniyle belirgin bir biçimde şahinleşen Fed’in önümüzdeki dönemde atacağı adımları görmek açısından son derece önemli olacak. Bununla beraber ABD’de enflasyonun yüzde 7 ile son 40 yılın zirvesine çıkması Fed’in beklenenden önce şahinleşerek, 2022’de 3 ya da 4 faiz artırımı yapabileceği ihtimali güçlendi.

    GRAM ALTINDA ONS DESTEĞİ

    Gram altın ise geçen hafta küresel altın fiyatlarındaki yüksek seyre rağmen Dolar/TL ’deki dalgalanmadan etkilenmişti. Altının gram fiyatı dolar/TL kurundaki düşüşe rağmen küresel altın fiyatlarındaki yükselişten destek bularak güne 800 TL’den başladı. Gram altın aat 11.25 itibarıyla 801,3 liradan işlem görüyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1.320 lira ve Cumhuriyet altını da 5.410 liradan satılıyor.

    “FIRSAT HAFTASI”

    Fed’in faiz kararını açıklayacağı kritik günün öncesinde Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’ten çarpıcı bir değerlendirme geldi. Youtube kanalında, “10-11 lira bandında yüzde 50, 13,30 – 13,40 lira aralığında yüzde 25 dolar alımı yapan yatırımcı diğer yüzde 25 için Fed’i beklemeye devam ediyor. Altın tarafında ise 620-630 lira seviyesinden yüzde 50, 770-780 lira seviyesinden yüzde 25 alım yapan diğer yüzde 25’i beklemeye devam ediyor” diyen İslam Memiş yatırımcılara şu tavsiyelerde bulundu:

    “Fed’e odaklanırken yatırımcı öncelikle şunlara dikkat etmeli: Fed’in mutlaka dolar varlıklarını olumlu yönde destekleyen şahin açıklamaları olacak. Önemli olan yüksek maliyetten döviz alan yatırımcı bu hafta ons altın tarafında bir fırsat yakalıyor. Özellikle gram altını 900-1000 lira seviyesinden alanlar altının ons fiyatı 1830 dolar seviyelerinde. Altın/dolar paritesi yapanlar şanslı olabilir. Altının ons fiyatındaki yükselişlerin kalıcı olacağını tahmin etmiyorum. Altın/dolar paritesi yapmak isteyen yatırımcılar bu hafta son bir şans yakalıyor. O 900 – 1000 TL üstünde alım yapanlar maliyet düşürmek için bir fırsat yakaladı bana göre. Elinde altın bulunduranların maliyet düşürmek için son haftası.”

    ŞUBAT AYINDA ÇÖKÜŞ MÜ GELİYOR?

    “ONS altın fiyatı için 1790 dolar seviyesinin altında rakamlar bekliyorum” diyen İslam Memiş, “1790 dolar altına düşüş hızlı olabilir. Rusya-Ukrayna yaşanırsa piyasaları bomba etkisi yaparsa ONS altın fiyatından yukarı hareketler görülür. Şu ana baktığımızda ise dar bant aralığına sıkışmış ve Fed’i bekleyen ons altın var karşımızda. Yüksekten altın alanlar bu hafta çok dikkat etmeli. Maliyet düşürmek için bir fırsat yakalıyor. Gram altında son yüzde 25’lik yatırım için 750 devamında 720 lira seviyesini bekliyoruz. Önümüzdeki haftalarda hızlıca geri çekilen gram altın fiyatlarında öngördüğüm hızlı çöküşlerle birlikte 750 devamında 720 arasında geri çekilme bekliyoruz. 1450 TL seviyesi yıl içinde öngördüğüm fiyat. Şubat ayı için konuşuyorum. ONS altında 1750-1720 çok yakındır. İkinci çöküş gelecektir. Kısa vade orta vade uzun vade bilmeyenler boşuna takip etmesin” değerlendirmesini yaptı.

    DOLAR KURUNDA SERT DÜŞÜŞ BEKLENİYOR

    Dolar kuru için de tahminlerini paylaşan İslam Memiş, sert düşüşlerin beklendiğini ifade ederek, “Dolar kurunda ikinci çöküşü beklemeye devam ediyoruz. FED burada ana direkt. Kolon olarak düşünün. Bu hafta çarşamba günü faiz kararını açıkladıktan sonra dolara bakacağız. 13,60-13,65 direnç seviyesi yukarıda 13,80 seviyesi. Bu bant aralıkları çıkış için bir fırsat sunacaktır” diye konuştu.

  • Uzmanlar uyardı! Düşüş devam edecek

    Uzmanlar uyardı! Düşüş devam edecek

    Kripto piyasalarındaki düşüşle ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, yaşanan kayıpların nedeninin iki piyasa arasındaki ilişki olduğuna dikkat çekerek kripto para piyasalarındaki negatif yönlü seyrin devam edeceğini söyledi.

    Kripto piyasalarındaki düşüş hızlandı. Bitcoin, Kasım 2021’deki 67 bin doların üzerindeki rekor fiyatının ardından yaklaşık yüzde 47’lik değer kaybıyla 35 bin dolara kadar geriledi. Gerilemenin nedenleri hakkında konuşan Makro Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Volkan Öngel, “Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) açıklamalarıyla beraber küresel konjonktürde yaşanan; Omicron varyantının ekonomi üzerinde yarattığı belirsizlik, Rusya, Ukrayna ve ABD arasında yaşanan gerginlik ve Rusya Merkez Bankası’nın kripto paraların ve kripto madenciliğinin yasaklanmasına yönelik yaptığı açıklamalar piyasalar üzerindeki risk algısını arttırdı. Dolayısıyla kripto para piyasalarındaki negatif yönlü seyir kısa vadede sonlanacağa benzemiyor” dedi.

    “FED, LİKİTİDE MUSLUKLARINI KISACAĞINI HABER VERDİ”

    ABD Merkez Bankası’nın (FED) 14 – 15 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarını yayınlamasıyla kripto piyasalarında düşüşün başladığını söyleyen Beykent Üniversitesi’nden Makro Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Volkan Öngel, “Söz konusu tutanaklarda iş gücü piyasası ve enflasyona ilişkin risklerin devam etmesi halinde faiz artışlarının öngörülenden erken veya daha hızlı bir şekilde uygulanmasının gerekebileceği belirtildi. FED, likidite musluklarını kısacağını haber verdi. Nitekim bu açıklama küresel piyasaların risk iştahının baskılanmasına neden oldu ve yatırımcı tarafındaki algı da bu yönde şekillendi” diye konuştu.

    “KRİPTO PARA PİYASALARINDAKİ NEGATİF YÖNLÜ SEYİR DEVAM EDECEK”

    Kısa vadede her iki piyasa arasındaki hareket yönü aynı olsa da uzun vadede bu ilişkinin hangi yönde ve nasıl devam edeceğini kestirmenin zor olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Öngel, “Ayrıca FED’in açıklamalarının yanında küresel konjonktürde yaşanan; Omicron varyantının ekonomi üzerinde yarattığı belirsizlik, Rusya, Ukrayna ve ABD arasında yaşanan gerginlik ve Rusya Merkez Bankası’nın kripto paraların ve kripto madenciliğinin yasaklanmasına yönelik yaptığı açıklamalar piyasalar üzerindeki risk algısını arttırdı. Dolayısıyla kripto para piyasalarındaki negatif yönlü seyir kısa vadede sonlanacağa benzemiyor” dedi.

    “YAŞANAN KAYIPLARIN NEDENİ İKİ PİYASA ARASINDAKİ İLİŞKİ”

    Yaşanan kayıplarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Finans Uzmanı ve kripto varlıklar üzerine araştırmalar yapan Melih Sefa Yavuz ise, “İlk dalga NASDAQ Composite ve S&P 500 Endekslerindeki ortalama yüzde 7’lik kayıplarla geldi ve bunu kripto para piyasalarındaki sert satış dalgası takip etti. Bu satış dalgası kripto paraların toplam piyasa değerinde yaklaşık 500 milyar dolarlık azalmaya neden oldu. Özellikle yılbaşından bu yana Bitcoin fiyatları ile NASDAQ Composite Endeksi arasındaki aynı yönlü hareket, pek çok analistin dikkatini çekti ve yaşanan kayıpların nedeni olarak iki piyasa arasındaki ilişki gösterildi. Bazı analistler kripto para yatırımcılarının finansal piyasalardaki hareketleri takip ettiği ve bu yönde yatırım kararlarını şekillendirdiğini düşünürken bazıları yatırımcıların finansal piyasalardaki kayıplarını telafi etmek için portföylerinde bulundurdukları kripto paraları sattığı yönünde yorumladı” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bursa’da kartpostallık kar manzaraları

    Bursa’da kartpostallık kar manzaraları

    Bursa şehir merkezine beklenen kar yağdı, beyaz örtüye bürünen şehirde kartpostallık görüntüler oluştu.

    Gece saatlerinde etkisini arttıran kar yağışı Bursa şehir merkezini beyaza bürüdü. Şehir merkezine yağan karla birlikte şehrin tarihi yerlerinde seyrine doyumsuz görüntüler oluştu.

    Uludağ eteklerinde bulunan İvazpaşa ve Mollafenari Mahalleleri muhteşem kar manzaraları ortaya çıktı. Şehir merkezinde bu yıl ilk kez kar gören çocuklar kızakla kaymanın ve kar topu oynamanın keyfini çıkarttı.

    Şehir merkezine ilk kez kar yağışı yağdığını ifade eden vatandaşlar, “Çok güzel kar yağdı karı özlemiştik. Çocuklar kızak kayarak keyifli vakit geçiriyor. Şehir merkezi ayrı bir güzelliğe kavuştu” dedi.

    Öte yandan şehrin simgesi Yeşil Türbe ve Yeşil Camisi’nin drone görüntüsü izleyenleri büyüledi

  • Seçmen parmak boyası uygulamasını istiyor

    Seçmen parmak boyası uygulamasını istiyor

    MetroPOLL Araştırma’nın yayınladığı yeni araştırma sonuçlarına göre, seçimlerde oy güvenliğini sağlamak için parmak boyası kullanılmasını isteyen vatandaşların oranı 75.3 iken parmak boyasını istemeyen vatandaşların orası ise 20.3 olarak açıklandı.

    MetroPOLL Araştırma’nın Kurucusu ve Yöneticisi Ozer Sencar sosyal medya hesabından yapılan yeni anket sonuçlarını yayınladı.

    Vatandaşa ”Seçimlerde birden fazla oy kullanılmasını engellemek için parmak boyası kullanılsın mı?” sorusu yöneltilip alınan cevaplar parti seçmenlerine göre ayrıldı.

    DÖRTTE ÜÇÜ BARMAK BOYASI İSTİYOR

    Araştırma sonucuna göre yüzde 75’lik çoğunluk seçimlerde birden fazla oy kullanmayı engellemek için parmak boyasının kullanılmasını desteklemektedir.

    ”Hayır kullanılmamalı” diyenlerin oranı yüzde 20.3 olurken, ”Fikrim yok” seçeneği yüzde 4.4’lük bir orana sahip oldu.

    PARTİLERE GÖRE DAĞILIMI

    • Vatandaşa yöneltilen ”Bu Pazar bir Milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu üzerinden yapılan değerlendirmeye göre;
    • AK Parti seçmeninin yüzde 66,1’i ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 30,4’ü ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 3,5’lik kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.
    • CHP seçmeninin yüzde 79,2’lik kısmı ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 15,5’i ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 5,3’lük kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.
    • İYİ Parti seçmeninin yüzde 87,6’sı ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 11,2’si ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 1,2’lik kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.
    • HDP seçmeninin yüzde 78,9’u ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 16,3’ü ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 4,8’lik kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.
    • MHP seçmeninin yüzde 62,2’si ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 35,1’i ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 2,7’lik kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.
    • DEVA seçmeninin yüzde 87,5’i ‘Evet kullanılmalı’ derken yüzde 9,4’ü ‘Hayır kullanılmamalı’ yanıtını verdi. Yüzde 3,1’lik kısım ise ‘Fikrim yok’ dedi.

  • Tirilye’nin simgesi satılığa çıkarıldı

    Tirilye’nin simgesi satılığa çıkarıldı

    KÜBRA ULUTAŞ – Bursa’nın en özel tarihi kasabalarından biri olan Tirilye, eşsiz mimarisi ile gelenler çok etkiliyor ancak asırlara meydan okuyan evler bir bir satılığa çıkarılıyor. Tirilye’nin simgesi olan “Güverte Ev” de onlarda biri. Şimdi 2,5 milyon liradan satışa çıkarıldı.

    İşte asırlara meydan okuyan tarihi ‘Güverte Ev’in hikayesi…

  • Bahçeli’den HDP’li Semra Güzel tepkisi

    Bahçeli’den HDP’li Semra Güzel tepkisi

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in 2017’deki operasyonda öldürülen terörist Volkan Bora ile fotoğrafının ortaya çıkmasıyla ilgili, “Bu bölücü milletvekili hakkında lazım gelen hukuki takibat, dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili tasarruf derhal temin ve tekemmül etmelidir. Terörist sevdalıları Meclis koridorlarındadır. Kamplara gidip gelen insanlık defoları, ihaneti tevzi eden terör trafoları Meclis sıralarındadır” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türk milletinin terörizmin hain planlarına, terör örgütlerinin kanlı saldırılarına baş eğmeyip diz çökmeyeceğini belirterek terörizmin hiçbir şekli, türü, türevinin masum ve meşru olmadığını söyledi. Bahçeli, Türkiye’nin üstesinden gelinmesi kaçınılmaz olan öncelikli sorununun bölücü terör olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Terör sorunu ülkemizin henüz kabuk bağlamamış yarasıdır. Zaman zaman kanatılan bu yara açık olduğu müddetçe üzerine konmak için fırsat kollayan pek çok iç ve dış mahreçli haşarat ve husumet odağı çıkacaktır, bugüne kadar da çıkmıştır. Ekonomik istikrarımızın sürekliliği, siyasal dirliğimizin sürdürülebilirliği, toplumsal huzurumuzun sükuneti, bölgesel ve küresel caydırıcılığımızın sürati terörle mücadeleden alınacak kalıcı ve kesin sonuçlara bire bir bağlıdır. Sınırlarımızın mücavir alanlarında, dağlarda, şehirlerde, mezralarda, belediyelerde, bürokraside ve Gazi Meclis’te bölücü teröristleri temizlemedikten, her anlamda yüzleşmedikten sonra rahat bulamayız, güvende olamayız. Nitekim ellerinde hançer ile arkamızdan dolaşıp gaflet ve rehavet anımızı kollayan alçakları köklü bir tasfiye ve tecziye süreciyle berhava etmek mecburiyeti omuzlarımızdadır. Milli bekamız, milli birliğimiz, milli güvenliğimiz buna bağlıdır. Bayrak inmesin diye yavrularını mezara indiren şehit analarına, şehit babalarına vefa ve minnet borcumuzu kesinlikle ödemek durumundayız. Biz TBMM’de terörist istemiyoruz.”

    ‘DOKUNULMAZLIĞI DERHAL KALDIRILMALIDIR’

    Bahçeli, HDP’yi Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemediklerini söyleyerek şöyle konuştu:

    “Anayasa Mahkemesi’nin görevini de bihakkın yapmasını bekliyoruz. İblis’e piyonluk yapan bölücü terör uzantılarının, tertemiz millet iradesiyle tecelli etmiş, ordular kurup, ordular yönetmiş, milli mücadeleyi cesaretle yürüterek devlet kurmuş Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunması züldür, zulümdür, zillettir. Mehmetlerimize kurşun sıkan hainlerle düşüp kalkacaklar, terör kamplarında ideolojik ve silah eğitimi alacaklar, sonra da karşımıza geçip demokrasi, özgürlük, insan hakları, barış ezberlerini utanmadan sıkılmadan arka arkaya sıralayacaklar, bu ne kepazeliktir? Bu ne pişkinliktir? Bu ne pervasızlıktır? 29 Nisan 2017’de Adıyaman merkeze bağlı Akçalı kırsalında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin operasyonuyla imha edilen 4 teröristten birisi olan ‘Koçero Meleti’ kod adlı Volkan Bora’nın, şu anda HDP Diyarbakır Milletvekili olan bir kadınla nasıl karanlık münasebet kurduğu deşifre olmuştur. Bu bölücü milletvekili hakkında lazım gelen hukuki takibat, dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili tasarruf derhal temin ve tekemmül etmelidir. Terörist sevdalıları Meclis koridorlarındadır. Kamplara gidip gelen insanlık defoları, ihaneti tevzi eden terör trafoları Meclis sıralarındadır. Bu kadar şehit veriyoruz, bu kadar acı yaşıyoruz, bir HDP’linin çıkıp da terör saldırılarını kınadığını, şehitlerimize rahmet dilediğini, hunhar eylemleri reddettiğini bileniniz, işiteniniz var mıdır?”

    ‘HDP’Yİ KÜSTÜRMEMEK İÇİN KIRK DEREDEN SU TAŞIYORLAR’

    Bahçeli, muhalefetin şehitlere başsağlığı mesajlarını eleştirerek şöyle konuştu:

    “PKK’ya, YPG’ye tek bir laf yoktur, tek bir atıf yoktur, tek bir eleştiri yoktur. Bir yanda bu kadar yok ortadayken, diğer yanda bölücülerle iş birliği vardır, terörle ittifak vardır, patlama ortaklığı vardır, ağız birliği vardır, vatan hainleriyle irtibat vardır ve karşımızdadır. HDP’yi küstürmemek için kırk dereden su taşıyanlar, PKK’yı gücendirmemek, incitmemek için suya sabuna dokunmaktan kaçınanlar samimiyet fukarası, millet ve milliyet muhalifleridir. Zira her şey gün gibi meydandadır. Ey zillet partileri, çekinmeyin, telaşa kapılmayın, yürekliyseniz itiraf edin; ‘PKK bomba tuzakladı, sonra da patlattı’ derseniz sadece ve sadece adam olursunuz, ahlaklı olursunuz, dürüst olursunuz, tutarlı olursunuz. Şehitlerimizin hakkını bölücü teröristler kadar ağızlarına alamayanların ne yatacak, ne de kaçacak yerleri kalmıştır.”

    ‘DESTEKÇİSİ KEMAL KILIÇDAROĞLU’DUR’

    Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) terör ile iltisaklı ve irtibatlı personellere yönelik başlatılan soruşturmada görevli müfettişlere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ateş püskürdüğünü söyleyerek şöyle konuştu:

    “İmralı canisi tarafından kurdurulan ve PKK/KCK’nın şehir yapılanması arasında yer alan DİYADER’in referansıyla belediyede işe girdikleri iddia edilenlerin destekçisi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bize ‘sarayın sözcüsü’ diyen Kılıçdaroğlu, Kandil’in teşrifatçısı, Kandil’in termikçisi, Kandil’in tedarikçisidir. Buradan soruyorum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış DİYADER iddianamesinde Kılıçdaroğlu’nun adı geçiyor mu geçmiyor mu? Bu zat, terör aparatı DİYADER’in bölücü mensuplarıyla toplantı yaptı mı yapmadı mı? Saklanma Kılıçdaroğlu, çık karşımıza mertçe söyle, adamsan bu soruların cevabını ver. Özellikle hatırlatırım ki, yalan söylemek, vicdanı müebbet hapse mahkum eden bir suçtur. Bir yalan, bin doğrudan şüphe duyulmasını sağlayacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu, yalanı avuç avuç içiyorsun da, yeri geldiğinde bir damla gerçeği yutmaya cesaret edemeyecek kadar denge kaybı yaşıyorsun. Tavsiyem, iyi bir hafızaya sahip olmandır, en azından söylediğin yalanları unutmazsın, ezkaza mahcup düşmezsin, taktığın maskeni de kaybetmezsin.”

    ‘DOKUNULMAZLIK DOSYALARI GÖRÜŞÜLÜP GEREĞİ YAPILMALI’

    Bahçeli, TBMM’de komisyonunda bekletilen dokunulmazlık dosyalarının işleme alınması gerektiğini söyleyerek şöyle dedi:

    “TBMM Karma Komisyonu’nda bekletilen veya Genel Kurul’a sevk edilen milletvekili dokunulmazlık dosyalarının bir an evvel görüşülüp gereğinin yapılmasını hukuk ve demokrasi namusunun müdafaası açısından zorunlu addediyorum. Türkiye’nin 2023 yılına bölücü terörün başını kaldıramayacak ölçüde yere sererek gireceğinden; bu belanın, bu badirenin tamamıyla hayatımızdan sökülüp atılacağından en küçük kuşku duymuyorum. Vatan topraklarına emanet ettiğimiz kahramanlarımızın kanı yerde kalmayacak, sorulacak hesapları da mahşere bırakılmayacaktır. Türkiye, terörün belini kırıp başını ezdikten sonra ekonomik olarak sıçrayacak, huzuru katbekat büyüyecek, milli birlik ve kardeşlik alanında gücüne güç katacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni bilhassa Kürt düşmanı göstermeye gayret eden sicili lekeli şerefsizlere diyorum ki, bizim Kürt kökenli kardeşlerimize duyduğumuz muhabbet ve hürmet, sizin tahayyül ve tasavvur sınırlarınızın alamayacağı kadar derindir, köklüdür. Türk ile Kürt ezeli ve ebedi kardeştir, Türk milletinin mensuplarıdır. Ve kucaklaşmanın adresi olarak Milliyetçi Hareket Partisi’ni, Cumhur İttifakı’nı görüyor, buna inanıyoruz. Uzlaşma ve huzurun adresi Milliyetçi Hareket Partisi’dir, Cumhur İttifakı’dır. Bizim yüreğimizde herkese yer vardır. Terör bitecektir, bölücülük bataklığı kurutulacaktır, teröristler ya bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri önünde hesap verecekler, ya da yok edileceklerdir.”

    ‘KAZAKİSTAN’DA FETÖ PARMAĞINI ARAŞTIRMAK ACİLDİR’

    Bahçeli, Kazakistan’da meydana gelen olayları değerlendirerek şöyle konuştu:

    “Kazakistan’da şikayet konusu zamlar geri alınmıştır, yeni sözler verilmiştir, yeni paketlerin açıklanması gündemdedir. Fakat olayların durulması, önününün alınması ülkenin her bölgesinde mümkün olmamıştır. Egemen güçler arasında sıkışan devletleri içten çözme, halklarıyla karşı karşıya getirme, yeni bir renkli devrim kuşağı oluşturma çabası kuvveden fiile geçmiştir. Ortadoğu’da yaşanan budur. Latin Amerika’da görülen budur. Balkanlar’da yapılmak istenen bundan ibarettir. Ekonomik sıkıntıların siyasal itirazlarla tepkimeye girmesi, yabancı vakıfların, sivil toplum kuruluşlarının, taşeron siyasetçilerin kışkırtmasıyla, kılıfı demokrasi olan iç isyan ve karışıklıklar tahrik edilmektedir. Bize kalırsa, Kazakistan’daki yasa dışı gösterilerde FETÖ parmağını çok iyi araştırmak acildir, elzemdir. Bu casus ve haşhaşi terör örgütünün hedef ülkelerde nasıl maşa gibi kullanıldığını en iyi bilen ve tanıyan ülke Türkiye’dir. Sorun sadece Kazakistan’ın sorunu değildir, ‘ben Türküm’ diyen herkesin ortak ve ertelenemez sorunudur. Kazakistan’ın iç işlerine saygımız vardır ve tartışmasızdır. Fakat kardeşimiz zordaysa onun yanında durmak, onun yardımına koşmak, onunla dayanışma içine girmek milli irademizin ve kültürel itibarımızın şaşmaz ve şüphe götürmez bir gerçeğidir. Sokak hareketlerinin Kazakistan’da tesirli olmasını elbette üzüntüyle izliyor, bu dost ve kardeş ülkeyle sonsuz bir dayanışma içinde olduğumuzu bir Türk iradesi olarak ilan ediyoruz. Yalnız değiller, çaresiz değiller, Türkiye ve Türk dünyası Kazakistan için hazırda beklemektedir.”

    ‘DÜN HEDEF ECEVİT’Tİ, BUGÜN ERDOĞAN’DIR’

    Bahçeli, ‘yeni siyasi senoryaya ihtiyaç var’ diyenlerin çoğaldığını söyleyerek şöyle konuştu:

    “Dün hedef Bülent Ecevit’ti, bugün Recep Tayyip Erdoğan’dır. İsimler değişse de oyun hep aynı oyundur. Kurgu aynıdır, kumpas aynıdır, komplo aynıdır. 57’nci hükümet gitti gitmesine, ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesi gitmeyecek, demokrasi düşmanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermeye gücü asla yetmeyecektir. Demokrasimiz üzerinde dolaşan kara bulutları ortaya çıkartmak, anti demokratik arayışların önünü kesmek elbette ki bizim vatan ve millet görevimizdir. Özellikle demokrasiye müdahale şartlarını hazırlayan zeminin, demokratik nizama yön veren siyaset kurumunun cephelere ayırıcı kısır siyasi çekişmelerden beslendiği tarihi bir vakıadır. Çatışma ortamı gözleyen, hatta körükleyen odaklar zillet partileri mihmandarlığında şayet ortaya çıkarlarsa; demokrasi dışı arayışların terörden, sokak hareketlerinden, çeteleşmeden ve toplumsal huzursuzluktan aldığı destek ile hız kazandığı bir döneme eğer girilirse, herkesi uyarıyorum, emel sahipleri bu yükün altından kalkamayacaklar, milletin soracağı acıklı hesaptan da kurtulamayacaklardır. Milletimizin artık kesin tercihini yapmış olduğu demokrasi yolunda, önüne çıkacak engellerin temizlenmesi, milli iradeyi sekteye uğratacak emarelerin takip edilerek mani olunması kaçınılmaz sorumluluğumuzdur.”

  • Kimlik kartlarında yeni dönem

    Kimlik kartlarında yeni dönem

    Kimliklerde yeni dönem bugün 50 ilde başladı. Kısa sürede ülke geneline yayılacak e-imza uygulamasıyla birlikte vatandaşların zaman ve maliyetten tasarruf sağlaması bekleniyor. e-İmzanın kimlik kartlarına yüklenmesi 50 ilde nüfus müdürlüklerindeki nüfusmatikler aracılığıyla yapılabilecek. İşte son dakika haberinin detayları…

    İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 21 Eylül 2020’de hayata geçirilen Hayat Kimliğinle Kolay projesinin ikinci adımını kimlik kartlarına e-İmza yüklenmesi oluşturuyor.

    Bu kapsamda, e-İmza yükleme işlemleri bugün itibaren 50 ilde nüfus müdürlüklerindeki nüfusmatikler aracılığıyla yapılabilecek.

    Bu iller Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Erzincan, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Van ve Zonguldak olacak.

    Nüfusmatiklerde e-İmza yükleme işlemlerinin başlamasından kısa süre sonra ülke genelinde nüfus müdürlüklerinde, tapu müdürlüklerinde ve bankalarda e-İmza yükleme yapılabilecek.

    Uygulama ile vatandaşlar yeni nesil kimlik kartını sürücü belgesinin yanı sıra e-İmza olarak da kullanabilecek.

    ZAMAN VE MALİYETTEN TASARRUF SAĞLANACAK

    e-İmza uygulaması ile kamu ve özel sektörde kırtasiyeciliğin azaltılması, iş ve işlemlerin daha hızlı, hatasız, eksiksiz ve kaliteli şekilde gerçekleştirilmesi sağlanacak. Böylece işlem başına zaman ve maliyet tasarrufu sağlanacak. Ayrıca e-İmza ile işlemler çevrim içi olarak da yapılabilecek.

    e-İmza kullanan kişi sayısının artmasıyla elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kullanılmasının artırılması sağlanacak.

    Belirli harf ya da sembollerden oluşan ve imzalayan tarafın kimliği ile örtüşen bir veri olan e-İmza, ıslak imzaya göre kimliklendirme işlemlerinde son derece güvenilir bir araç olma özelliği taşıyor.

  • Türk vatandaşlığına geçiş şartlarında değişiklik

    Türk vatandaşlığına geçiş şartlarında değişiklik

    Gayrimenkul alımı ve yatırım yaparak vatandaşlığa geçişte TL düzenlemesi getirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre; yabancıya ev satışından elde edilecek döviz cinsi tutar bir banka aracılığıyla Merkez Bankası’na satılıp TL’ye dönüştürülecek. Yabancıların yatırım için bankada tutma zorunluluğunda olduğu miktar da yine TL’ye çevrilecek.

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan düzenleme ile Türk vatandaşlığına geçiş şartlarında Türk Lirası’nı destekleyici düzenlemeye gidildi.

    Yabancılar, en az 250 bin dolar tutarında ev alarak veya en az 500 bin dolar tutarında sabit sermaye yatırımı yaparak Türk vatandaşlığı kazanabiliyorlardı.

    Yeni düzenlemeye göre; vatandaşlık kazanmak için gerekli minimum Amerikan Doları tutarlar ‘Dolar karşılığı başka döviz’ olarak tanımlandı. Bu düzenlemeye göre dolar tutarındaki başka döviz ile kabul edilecek.

    Yönetmelikteki en önemli değişikliğe göre; yabancılar gayrimenkul aldıklarında en az 250 bin dolar tutarında olacak bu gayrimenkul için dövizlerini Türk bankaları aracılığıyla Merkez Bankası’na satacak.

    Yönetmelikte en az 500 bin dolar olarak tanımlanan ‘mevduatı Türk bankalarında tutma şartı’ da değiştirilerek bu miktarın bankalar vasıtasıyla Merkez Bankası’nda bozdurulması şartı getirildi.

    Resmi Gazete’de yer alan düzenleme şöyle:

    “11/2/2010 tarihli ve 2010/139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüge konulan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 20’nci maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (c), (c), (d) ve (e) bentleri ile yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

    a) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca tespit edilen.

    b) En az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarındaki taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın aldığı veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmuş, en az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarı peşin olarak yatırılan ve tapu siciline üç yıl süreyle devir ve terkini yapılmayacağı taahhüdü şerh edilmek şartıyla noterde düzenlenmiş sözleşme ile taşınmazın satışının vaat edildiği Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilen.

    c) En az 50 kişilik istihdam oluşturduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen.

    ç) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında mevduatı üç yıl tutma sartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.

    d) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılıgı döviz tutarında Devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilen

    e) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma payını en az üç yıl elinde tutma şartıyla satın aldığı Sermaye Piyasası Kurulunca tespit edilen.

    (7) İkinci fıkra kapsamında yapılacak vatandaşlık kazanma başvuruları ile ilgili süreci takip etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulabilir.

    (9) İkinci fıkrada belirtilen kapsam ve tutarda yatırım şartlarının sağlanıp sağlanmadıgının tespitinde uygulanacak usul ve esaslar, tespiti yapan kurumca belirlenir.

    (10) İkinci fikranın (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen döviz tutarları işlem öncesinde Türkiye’de faaliyet gösteren bir bankaya ve bu bankaca da Merkez Bankasına satılır. Satım sonucu; ikinci fıkranın (c) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası mevduatta, ikinci fikranın (d) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası cinsinden Devlet borçlanma araçlarında, üç yıl süre ile tutulur. Bu konuya ilişkin uygulama esasları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenir.”

  • Sigaraya büyük zam

    Sigaraya büyük zam

    Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Philip Morris grubu sigaralara 4 TL zam geldiğini duyurdu. Aybaş’ın aktardığına göre, en ucuz sigara 21,50, en pahalı sigara ise 25,50 TL’ye yükseldi.

    Hem alkollü içecekler hem de sigaranın Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) yüzde 47,40’lık artışın ardından sigaraya ilk zam geldi.

    Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, Twitter hesabından yaptığı duyuruyla bir sigara grubunun ürünlerine 4 TL zam geldiğini söyledi.

    Aybaş’ın aktardığına göre, en ucuz sigara 21,50, en pahalı sigara ise 25,50 TL’ye yükseldi.

    ÖTV oranlarındaki artış sonrasında diğer sigara gruplarındaki sigaraların 3 ile 5 lira arasında yükselmesi öngörülüyor.

    ÖTV YÜZDE 47,4 ARTMIŞTI

    TÜİK’in dün enflasyon rakamlarını açıklamasıyla birlikte, sigara ve alkol grubundan alınan özel tüketim vergisindeki artış oranı da belli olmuştu.

    Yıllık üretici enflasyonu rakamlarına göre, hükümet, sigara ve alkol grubundan alınan ÖTV’ye yüzde 47,4 oranında zam yaptı.

    Tütün içeren sigaralardan alınan asgari maktu vergi tutarı 0,4883’den TL’den 0,7197 TL’ye, maktu vergi tutarı ise 0,4851’den 0,7150 TL’ye çıkartıldı. Sigara fiyatlarının bu oranlardan sonra 4 TL ve üzerinde artması bekleniyordu.

    2021 Aralık ayının başlarında da sigara fiyatları yüzde 10,5 ila yüzde 12,9 aralığında zamlanmıştı.

  • Sigara ve alkolde ÖTV zammı

    Sigara ve alkolde ÖTV zammı

    Sigara ve alkol grubundan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artış gösterdi. ÖTV’deki artış oranı yüzde 47 oldu.

    Yeni yıl zamlarının ardından sigara ve alkolden alınan Özel Tüketim Vergisi de artış gösterdi. Sigara ve alkolden alınan ÖTV’ye yüzde 47 zam geldi. Fiyatların ne kadar artacağına ise firmalar karar verecek.

    Son 5 yıl itibarıyla sigara ve alkollü içecekler grubunun enflasyon sepetindeki ağırlıkları şu şekilde:

    2017 – Yüzde 5,87

    2018 – Yüzde 5,14

    2019 – Yüzde 4,23

    2020 – Yüzde 6,06

    2021 – Yüzde 4,88

    Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda yer alan ürünlerin ayrı ayrı enflasyondaki ağırlıkları ise şöyle:

    Rakı – Yüzde 0,1065

    Viski – Yüzde 0,0209

    Şarap – Yüzde 0,0264

    Bira – Yüzde 0,1572

    Sigaralar – Yüzde 4,5656