Etiket: güncelhaberler

  • İnterpol’ün aradığı DAEŞ katliamcısı yakalandı

    İnterpol’ün aradığı DAEŞ katliamcısı yakalandı

    Bin 700 kişinin öldürüldüğü Spyker Katliamı’nın faillerinden olan ve İnterpol tarafından aranan DAEŞ’li terörist Arkan Taha Ahmad şafak operasyonuyla yakalanarak adliyeye sevk edildi.

    Bolu’da, İnterpol tarafından aranan ve bin 700 kişinin öldürüldüğü Spyker Katliamı’nın faillerinden DEAŞ’lı terörist Arkan Taha Ahmad şafak operasyonuyla yakalanarak adliyeye sevk edildi.

    Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, daha önceki tarihlerde DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyetlerde bulunan ve İnterpol tarafından aranan Arkan Taha Ahmad’ın Bolu’da yaşadığını tespit etti.

    Yaşadığı yer belirlenen Ahmad’ı yakalamak için ekipler şafak operasyonu düzenledi.

    Şahsın yaşadığı sokağın kapatılarak geniş güvenlik önlemi altında düzenlenen operasyonda Arkan Taha Ahmad gözaltına alındı.

    İnterpol tarafından aranan ve hakkında Irak’ın Tikrit kentinde DEAŞ terör örgütü tarafından bin 700 kişinin öldürüldüğü Spyker Katliamı’na katılmak suçundan tutuklanma kararı bulunan Arkan Taha Ahmad, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

  • Aleyna Çakır davasında yeni gelişme

    Aleyna Çakır davasında yeni gelişme

    Ankara’da ‘Aleyna Çakır’ olarak bilinen Sema Esen’i ölümünden önce dövmesiyle ilgili sevgilisi Ümitcan Uygun hakkında açılan davada, çağrılara rağmen duruşmalara katılmayan tanık Merve A.’nın zorla getirilmesine karar verildi.

    Kamuoyunda ‘Aleyna Çakır’ olarak bilinen Sema Esen’in (21) geçen yıl 3 Haziran’da Ankara Keçiören’deki evinde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmada, sevgilisi Ümitcan Uygun gözaltına alınıp, serbest bırakılmıştı. Sema Esen, ölümünden yaklaşık 3 ay önce, 17 Nisan’da kendisine şiddet uyguladığı anlara ait görüntüleri sosyal medyada canlı yayınlayan Uygun hakkında şikayetçi olmuştu. Bu soruşturma kapsamında da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Uygun ve o sırada evde bulunun arkadaşı Enes Ö. hakkında ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ ve ‘tehdit’ suçlarından dava açılmıştı.

    DİNLENMEYEN TANIKLARIN DİNLENMESİ İSTENDİ

    Hakkında farklı suçlamalarla çok sayıda soruşturma olan, sosyal medyada uyuşturucu kullanırken, çekilen görüntüleri nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Ümitcan Uygun’un Ankara 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya sanık Ümitcan Uygun, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, Sema Esen’in ağabeyi Himmet Esen ve taraf avukatları da katıldı. Söz alan Esen ailesinin avukatları, dosyaya giren belgelerin maddi gerçeği ortaya çıkardığını, internet aboneliği ile ilgili istenilen belgenin, davanın seyrini değiştirmeyeceğini belirterek, mahkemeden mütalaanın açıklanmasını talep etti. Sanık avukatı ise evin Ümitcan Uygun tarafından kiralandığını, bununla ilgili ev sahibinin ifadesinin dosyada mevcut olduğunu belirtip, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini istedi.

    TANIK MERVE İÇİN ZORLA GETİRİLME KARARI

    Mahkeme heyeti, tanık Sevilay A.’nın dinlenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle dinlenmesinden vazgeçilmesine, olay anında evde bulunan ve çağrılara rağmen duruşmalara katılmayan tanık Merve A.’nın ise adresinin tespit edilerek, zorla getirilmesi için kolluğa müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma, ertelendi.

  • Telafi eğitimin detayları belli oldu

    Telafi eğitimin detayları belli oldu

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Okullarımız 2 Temmuz’dan, yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar okulların fiziksel imkanlarından faydalanmak isteyen öğrencilerimiz için açık tutulacak. Yaz boyu okullarımızda çocuklarımızı ağırlayacağız, isteyen öğrencilerimize fiziksel etkinlikler, isteyen öğrencilerimize akademik programlar sunabileceğiz. Öğretmenlerimiz de bu programlarda öngörülen ders saati üzerinden görev alabilecekler” dedi.

    Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “21 Haziran’da yoğun olarak başlayacağımız sosyal, duygusal, kültürel, fiziksel faaliyetler öncesinde sistem altyapımızda yoğunluğa neden olmamak ve öğrencilerimizin erişimini kolaylaştırmak için karneleri 18 Haziran’dan itibaren öğrencilerimize açıyoruz. Dileyen karnesine 18 Haziran Cuma gününden itibaren ulaşabilecek” dedi.

    Selçuk, “Okullarımız 2 Temmuz’dan, yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı tarihe kadar okulların fiziksel imkanlarından faydalanmak isteyen öğrencilerimiz için açık tutulacak. Yaz boyu okullarımızda çocuklarımızı ağırlayacağız, isteyen öğrencilerimize fiziksel etkinlikler, isteyen öğrencilerimize akademik programlar sunabileceğiz. Öğretmenlerimiz de bu programlarda öngörülen ders saati üzerinden görev alabilecekler” dedi.

    Bakan Selçuk, 1’den 2’ye geçen öğrenciler için okuma yazma taraması başlatılacağını ve ihtiyacı tespit edilen öğrencilere ek ders ve ek materyal desteği verileceğini belirtti.

  • Kripto paraya vergi düzenlemesi geliyor

    Kripto paraya vergi düzenlemesi geliyor

    Türkiye’nin kripto para yasasının 2021 sonuna kadar hazır olması bekleniyor. Komisyona sunulan raporda Bitcoin başta olmak üzere kripto paraların nasıl düzenleneceğine dair bilgiler paylaşıldı. Basına yansıyan bilgilere göre borsalar için sermaye şartı aranacak. Ayrıca vergi mevzuatı da koşuluyor.

    Ekonomi yönetiminin kripto paralarla ilgili yaptığı çalışmada sermaye şartının da stopajın da masada olduğu belirtiliyor. Yetkililerden edinilen bilgiye göre, kripto paralarla ilgili çalışmada kurumlardan görüş istendi. Bir süre önce tasarruf finansman şirketlerinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kontrolüne alındığını hatırlatan yetkililer, “Biz kapalı bir ekonomi değiliz. Çin gibi davranamayız. Piyasa koşullarına göre hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

    ASGARİ SERMAYE OLACAK

    Hürriyet’te yer alan bilgilere göre tüketiciyi korumak, kara paranın aklanmasını önlemek için yürütülen kripto paraya ilişkin yasa teklifi çalışmalarında son aşamaya gelindi. Çalışmada öncelikle kripto varlık çeşitleri tanımlanacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonundaki çalışmaya; SPK, Gelir İdaresi, Merkez Bankası, BDDK katılıyor.

    Çalışmada yatırımcının korunması, kripto para alım-satımında denetim, gözetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gözden geçiriliyor. Çalışmada, kripto varlık şirketlerinin SPK gözetiminde faaliyet göstermesinin ele alındığı belirtilerek, şirketlere asgari sermaye şartının getirilmesinin planlandığı belirtildi. İlk olarak faaliyet gösteren şirketler için lisans ve asgari sermaye şartı getirilmesi, şirketler için teknik yeterlilik ve kurumda çalışanlarda SPK lisansı şartının aranması getirilmesi planlanan düzenlemeler içinde yer alıyor. BDDK da finansal tüketicinin korunması, piyasa bütünlüğü ve rekabetin güçlendirilmesine yönelik gözetim mekanizmasını oluşturacak.

    STOPAJ GELECEK

    Kripto paralara ilişkin vergi mevzuatı da dahil herhangi bir yasal altyapı, düzenleme bulunmuyor. Kripto para kazançlarının vergilendirilmesi yönelik ülke örnekleri de inceleniyor. ABD kripto para sahiplerinden gelir vergisi alıyor, Almanya 600 euro’dan düşük değerler için vergi almıyor.

    Güney Kore elde edilen kazançtan yüzde 20 vergi alırken, Hong Kong, Singapur, Malta ise vergi almıyor. Türkiye’de ise stopaj alınması üzerinde duruluyor. Aracı kurum izni alan kripto para işlem platformları kullanıcı adına stopaj uygulanabileceği, bu platformların vergilendirmede aracı olacağı kaydedildi. Kripto paranın emtia olarak kabul edilmesi durumunda sürekli alım satım yapanların mükellef olması gündeme gelebilecek.

    22 BORSA VAR

    Kripto para borsası Thodex’le ilgili yaşanan sürecin ardından gözler kripto piyasasına çevrildi. Türkiye’de 5 milyonun üzerinde kişinin kripto para yatırımcısı olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de 22 borsa var ancak merdivenaltı olanlarla birlikte sayının 40’ı bulduğu tahmin ediliyor. Kripto piyasasında 22 borsanın, borsa şeklinde hareket ettiği, kendisini internetten ilan ettiği, yatırımcıların borsaya girer gibi kripto para alım satımı yapabildiği belirtildi. Kalan 18 borsanın ise firma gibi hareket ettiği, yatırım yapmak isteyenlerin paralarını bu firmalara verdiği ve alımların bu firmalar tarafından yapıldığı ifade edildi.

    “Kripto Varlıklar” adlı raporda; avantajlar, dezavantajlar ve vatandaşların dikkatli olmalarına yönelik ciddi uyarılar yer alıyor. Raporda, teknik literatürde sıklıkla birbirleri yerine kullanılan dijital para ve sanal para kavramları açıklandıktan sonra, kripto varlıklar (Bitcoin, litecoin vb.) ve bunlar vasıtasıyla gerçekleştirilen finansal işlemlerin kurallara uygun şekilde yürütülmesi ve eksiksiz olarak kayıt altına alınmasını sağlayan dağıtık defter teknolojisi veya onun özelleşmiş bir türü blokzincir teknolojisine ilişkin bilgiler veriliyor.

    Kripto varlıkların başta ödeme sistemleri olmak üzere finansal hizmetler alanındaki uygulamalar üzerindeki olası etkilerinin değerlendirildiği raporda, dünya merkez bankalarının bu konuda başlattıkları pilot araştırmalara dikkat çekiliyor. Türkiye’de de kripto varlıklara ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına değiniliyor.

    Türkiye’de para ve kur politikalarının yönetiminden sorumlu Merkez Bankası, dünyadaki paranın geleceğinde belirleyici olacağı gözüyle bakılan “kripto varlıklar” hakkında rapor hazırladı. “Kripto paraların bir asli değeri yoktur ve değeri çok oynaktır” denilen raporda, dünyada 370’ten fazla kripto varlık borsası bulunduğu kaydedildi.

    Bu alanda hizmet sağlayıcıların düzenlenmemesinin dolandırıcılık ve suistimallere yol açtığı, vatandaşların büyük maddi kayıplara yaşadığı ifade edildi. Dünya merkez bankalarının pilot araştırmalar yaptığı kripto varlık sistemlerine ilişkin Türkiye’de de Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinesinde çalışmalar yürütüldüğü, bunun sonucunda yasal düzenlemelerin ortaya çıkacağı bildirildi.

    FİKİR KİMDEN ÇIKTI?

    Milliyet’te yer alan bilgilere göre ise, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’na sunulan “Mayıs 2021” tarihli Merkez Bankası raporunda; kripto varlıklar; dijital ortamda üretilen ve kullanılan, bilgisayar ağları üzerinde doğrudan eşler arasında işlem gören, değeri genellikle küresel olarak kullanıcıları tarafından arz ve talep dengesi ile belirlenen, merkezi bir otorite yerine kriptografik tekniklerle yönetilen dijital varlıklar olarak nitelendirildi.

    Yeni para yaratmak ve işlemlerini kontrol etmek için merkezi bir otoriteden ziyade kriptografiyi kullanan bir para formu olarak ilk defa 1998’de Wei Dai tarafından ‘cypherpunks’ posta listesinde yer alan bir fikir ile ortaya konan kripto paranın, ilk ve en çok bilinen örneğinin Bitcoin olduğu vurgulandı. Bitcoin’in ise 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı kişi veya kişilerce yayımlanan “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” adlı makale sonrasında duyulduğu ve birkaç yıl içerisinde hızla yaygınlaştığı belirtildi.

    ‘DEĞİŞİM ARACI OLAMAZ’

    Raporda, “Kripto paraların bir asli değeri yoktur ve değeri çok oynaktır” tespiti yapılırken, bu nedenle hesap değer birimi veya değişim aracı olarak kullanılmalarının mümkün olmadığı ifade edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Ayrıca, günümüzdeki haliyle, işlemlerden yüksek ücret alınması ve işlemlerde performans kaynaklı gecikmeler yaşanması gibi nedenlerle daha çok bir yatırım aracı olarak kullanılmaktadır.

    Bu nedenlerle kripto paralar başta FSB (Financial Stability Board) olmak üzere düzenleyici finansal otoriteler tarafından kripto varlık (crypto-asset) olarak tanımlanmaktadır. Bitcoin sisteminde kullanıcılar arasındaki işlemler herhangi bir merkezi otoritenin aracılığı olmaksızın doğrudan eşler (kullanıcılar) arasında gerçekleşir. Güvenirlilik ve güvenlik kırılması oldukça zor, açık kaynak kodlu şifreleme algoritmaları ile sağlanır.

    Bitcoin altyapısında sınırlı bir emisyon hacmi (toplamda 21 milyon adet Bitcoin üretilebilecektir), bu emisyonda yer alan Bitcoin üretiminin zamana bağlı olması, her yeni Bitcoin üretimi için önceden bilinmeyen özel bir matematiksel hesaplamanın yapılması gibi gereksinimler bulunmaktadır.”

    SAHİBİ VAR MI?

    Raporda, Bitcoin ağının sahibinin olmadığı belirtilirken, “Bitcoin dünyadaki tüm Bitcoin kullanıcıları tarafından kontrol edilir. Geliştiriciler yazılımı geliştirirken, tüm kullanıcılar hangi yazılımı ve sürümü kullandıklarını seçme konusunda özgür oldukları için Bitcoin protokolünde bir değişikliği zorlayamazlar. Birbirleriyle uyumlu kalmak için, tüm kullanıcıların aynı kurallara uygun yazılımı kullanması gerekir.

    Bitcoin, tüm kullanıcılar arasında tam bir fikir birliği ile doğru şekilde çalışabilir. Bu nedenle, tüm kullanıcılar ve geliştiriciler bu fikir birliğini korumak için güçlü bir motivasyona sahiptir” denildi. Raporda, Bitcoin’in piyasaya sürülmesinden sonra, çok sayıda alternatif kripto varlığın (ör. Ether, Litecoin, Monero, XRP gibi) kendilerine özgü niteliklerle (ör. tam anonimlik, akıllı sözleşmeler) geliştirildiği dile getirildi.

    Yeni elektronik varlıkların değerinde görülen büyük artışların medya ve halkın kripto varlıklara olan ilgisini artırdığı tespiti yapılan raporda, 5 Mayıs 2021 tarihli verilere göre toplam piyasa değeri yaklaşık 2.3 trilyon ABD doları olan 9 bin 600’den fazla kripto varlık bulunduğu kaydedildi. Raporda, kripto varlık piyasasının yüzde 45.6’sını Bitcoin, yüzde 16.8’ini ise Ethereum’un oluşturduğu bildirildi.

    HANGİ RİSKLER VAR?

    Kripto varlık savunucularının, Bitcoin gibi merkezi olmayan bir kripto varlığın, sansüre ve merkez bankasının para basarak yarattığı devalüasyona karşı dirençli olması nedeniyle merkezi bir itibari paradan daha güvenilir olduğunu iddia ettiği dile getirilen raporda, gerçekte kripto varlıkların hem finansal istikrar hem de tüketiciler açısından önemli riskler doğurduğu ifade edildi.

    Fiyat dalgalanmaları karşılığında kişinin varlığında azalma, geri döndürülemez hatalı işlemler nedeniyle de mali kayba uğrama ihtimaline dikkat çekilen raporda, “Kripto varlıklarının alım, satım ve saklamasına aracılık eden, halihazirda küresel ölçekte toplam sayıları 370’den fazla olan kripto varlık borsalarının diğer ifadeyle sanal varlık hizmet sağlayıcıların düzenlenmemiş olması çeşitli dolandırcılık ve suistimallere yol açmakta” denildi.

    Raporda, dünyanın önde gelen finans kuruluşları ve teknoloji şirketlerinin işbirliği içinde blockzincir teknolojisiyle sundukları finansal hizmetleri daha verimli ve etkin hale getirmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerine işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı: “Bu kapsamda genç ve yenilikçi şirketlerden oluşan finansal teknolojiler (FinTek) sektöründe gerçekleştirilen araştırma projelerine yatırım yapılmakta veya bu projelere bizzat katılım sağlanmaktadır.

    Başta dev teknoloji firmaları, uluslararası bankalar, çok uluslu finansal hizmetler ve borsa şirketleri, ödeme sistemleri işleticileri, ödeme hizmeti sağlayıcıları, hizmet altyapısı sağlayıcıları olmak üzere finansal hizmetler alanındaki tüm paydaşların güç birliği yaparak oluşturdukları R39 ve Hyperledger10 vb. konsorsiyumlar çerçevesinde yürütülen ortak çalışma projeleri bu alandaki güncel örneklerdir.”

    Raporda, dünyada önde gelen merkez bankalarının da finansal teknolojilerin kendi faaliyet alanlarında ne şekilde kullanılabileceğine dair araştırmalar yapmakta olduğuna vurgu yapılarak, başta Çin ve İsveç olmak üzere bazı merkez bankalarının kavram kanıtlama veya pilot çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekildi.

    YASAL DÜZENLEME HAZIRLIĞI

    Türkiye olarak kripto varlıklara ilişkin yasa başta olmak üzere düzenlemelere yönelik dikkatli çalışmalar yürütüldüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Merkez Bankamız da görev ve sorumluluk alanı kapsamında dağıtık defter teknolojisi de dâhil olmak üzere finansal teknolojiler konusundaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve uluslararası çalışmalara katkı sağlamaktadır.

    Kripto varlık alım satım platformları da dahil olmak üzere kripto varlıklara ilişkin hizmetler ve işlemler ile genel hususlara ilişkin düzenlemelerin değerlendirilmesi çalışmalarına T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kurumların katılımıyla devam edilmektedir. Kripto varlıklara ilişkin genel düzenleme bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacaktır.”

  • Koronavirüsle ilgili çarpıcı laboratuvar iddiası!

    Koronavirüsle ilgili çarpıcı laboratuvar iddiası!

    Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınıyla ilgili dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı. Yapılan araştırmalara göre pandemiye neden olan Covid-19 virüsünün doğada hiçbir ‘atası’ bulunmuyor.

    2019 yılının aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve 2020 yılıyla birlikte tüm dünyaya yayılan ve koronavirüs pandemisine neden olan Covid-19 virüsüyle ilgili iddialara bir yenisi eklendi. İlk günden beri, virüsün ilk nereden yayıldığı, salgının bilerek ortaya çıkarıldığı ya da virüsün insan eliyle yapıldığına kadar birçok komplo teorisi ortaya atıldı. Ancak şimdiye kadar bunlarla ilgili ciddi bir araştırma yoktu.

    Yapılan yeni bir çalışmada; Çinli bilim insanlarının Wuhan’da bir laboratuvada Covid-19’u yarattığı, ardından virüsün yarasalardan doğal olarak evrimleşmiş gibi görünmesini sağlamak için de tersine mühendislik çalışmalarıyla izlerini örtmeye çalıştığı iddia edildi.

    NTV’nin DailyMail’e dayandırdığı haberine göre; konuyla ilgili makalenin yazarlarından İngiliz Profesör Angus Dalgleish, Londra St. George Üniversitesi’nde onkoloji profesörü. Dalgleish, HIV aşısıyla ilgili yaptığı çalışmalarıyla tanınıyor. Norveçli bilim insanı Dr. Birger Sorensen ise koronavirüs karşı Biocavv-19 adlı bir aşı geliştiren ilaç şirketi Immunor’un başkanı.

    Çalışmadaki şok edici iddialar, Çin laboratuvarlarında ‘verilerin kasıtlı olarak imha edilmesi, gizlenmesi veya kirletilmesi’ suçlamalarını içeriyor ve Çin’deki bilim insanlarının susturulup ortadan kaybolmasına dikkat çekiyor.

    Öte yandan ses getirecek makalenin önümüzdeki günlerde yayılacağı da öne sürüldü.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yeni anayasa açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’da yeni anayasa açıklaması

    AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı bugün, 27 Mayıs darbesinin 61. yıldönümü dolayısıyla, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yapıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbecilerle kol kola yürüyen siyasetçi profili varlığını sürdürüyor” dedi. Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Erdoğan, siyasi partilere yapıcı destekte bulunma çağrısında bulundu.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

    Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Milli i iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü sürekli darbelerle kesildi. Sadece darbeciler değil onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de varlığını sürdürüyor. 27 Mayıs 1960’ta darbecileri tahrik ve teşvik eden siyasetçi profili bugün de varlığını sürdürmektedir.

    Bu zihniyet her dönemde gücü milli irade yerine darbecilerden almayı tercih etmiştir. Bunlar sıkıştıkları her durumda ülkede kargaşa ve huzursuzluk çıkararak darbe imasına yönelmiştir. AK Parti’ye Meclis’te cumhurbaşkanı seçtirmemek için nara atanlar, brifinglerde ip gibi sıraya geçenler bunlardır.

    28 Şubat muhtırasına bizim tespitlerimiz farklı değil diyen dönemin CHP yöneticileri bardecilerden daha büyük şevkle sahip çıktı. CHP yöneticileri darbe güzellemesi yapıyor. Her yakalandıklarında işin içinden sıyrılmak istiyorlar. Erken seçimle veya başka şekilde iktidar değişiminden söz edenler darbe şiirleri okuyan, birkaç hafta önce bizi merhum Menderes’in akıbetiyle tehdit edenler de bunlardır.

    YENİ ANAYASA MESAJI

    Yeni ve sivil anayasa ile ülkemizi demokraside en üst lige çıkarcağız. MHP kendi taslağını bize sundu. Bizim çalışmamız da tamamlandı, bunları sunacağız. Metinleri bir araya getirip kapsamlı şekilde değerlendirerek ortak bir metin haline dönüştüreceğiz. Meclis’teki tüm siyasi partilerin çalışmalara samimi ve yapıcı bir şekilde destek vermelerini istiyoruz. Arzu ettiğimiz şekilde bir uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı ve bizi destekleyen partilerle taslağı milletimize sunmakta kararlıyız.

    “YALAN VE İFTİRADA VİTESİ YÜKSELTTİLER”

    Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Bir dizi yalanı sürekli tekrarlama stratejisi uyguluyorlar. Man Adası, 128 milyar dolar ve son günlerdeki iddialar… Bunların siyaset adına heybelerinde malzeme yok. Eser ve hizmette bizimle rekabet edebilecekleri proje yok. CHP Genel Başkanı’nın Millet İttifakı diye adlandırdığı oluşumun bölücü terör örgütü uzantısıyla nasıl bakanlık pazarlığı yaptığını sizler de görüyorsunuz. Deniz kuvvetlerinde albaylık yapan zatın bakanlık teklif etmesinden daha büyük zillet olabilir mi? Bu mesele karakter meselesidir. Karakterde cibiliyette bir sıkıntı varsa ona Türk milletinin bir evladı olarak bir şey diyemem.

    “SUÇ ÇETELERİYLE AYNI KULVARDALAR”

    CHP oy oranını ideolojik sebeplerle arkasında duran yüzde 20’lik kesimin ötesine taşıyamıyor. Bir yanına İYİ Parti diğer yanına HDP’yi; AK Parti’nin de kırıntılarını alarak kendini gizlemeye çalışıyor. Bugüne kadar girdiği her seçimde CHP’ye hakettiği dersi veten aziz milletimiz 2023’te inşallah aynı iradeyi ortaya koyacaktır. Ben milletime inanıyorum. Yatırım düşmanlığıyla suç çeteleriyle aynı kulvarda yürüyüşüyle CHP apaçık ortadadır.

    AK Parti olarak dün vesayete karşı nasıl mücadele ettiysek siyaset ve toplum mühendislerine meydanı bırakmadıysak, Türkiye’nin 81 vilayetinin her karışını eserlerimizle donattıysak, terörün başını nasıl ezdiysek inşallah yarın da aynı şekilde halkımızın emrinde çalışmayı sürdüreceğiz.

    “3 KUYUDA PETROL BULDUK”

    Ekonomide ciddi bir toparlanma bekliyoruz. karadeniz’de bulduğumuz doğalgazın ardından kara alanındaki çalışmaların sonucunu almaya başladık. Daha önceden petrol yok diye üzerine beton dökülen kuyularda petrol bulduk. 1 ayda 3 kuyuda petrol keşfettik. Türkiye petrollerinin 2021 yurtiçi günlük ortalaması 61 bin varilin üzerine çıktı. Doğalgaz için çebeke genişletme çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Vatandaşlarımıza kapıalrına kadar gelen doğalgaz imkanından yararlanma çağrısı yapıyorum.”

  • 20 maddelik yeni kanun teklifi

    20 maddelik yeni kanun teklifi

    AK Parti Milletvekilleri, askeri suçların soruşturması ve kovuşturmasında uygulanacak istisnai hükümler ile soruşturma ve kovuşturma mercilerinin belirlenmesini de içeren Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni, TBMM Başkanlığına sundu.

    AK Parti, askeri suçları düzenleyen 20 maddelik yasa teklifini Meclis’e sundu. Teklif ile askeri suçlara ilişkin davalara bakacak mahkemeler yeniden belirleniyor. Askeri suçların soruşturması ve kovuşturmasında uygulanacak istisnai hükümler ile soruşturma ve kovuşturma mercileri yeniden düzenleniyor. Asker kişilerin, suçüstü olması halinde, görevli herkes tarafından geçici olarak yakalanabilecek.

  • ALES sonuçları açıklandı

    ALES sonuçları açıklandı

    02 Mayıs 2021 tarihinde uygulanan 2021 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına (2021-ALES/1) ait değerlendirme işlemleri tamamlandı. Sonuçlar ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden öğrenilebilecek.

  • İşkence görüntüleriyle fidye istediler

    İşkence görüntüleriyle fidye istediler

    İstanbul Kağıthane’de rehin aldıkları Pakistan uyruklu Nauman Khalid’e işkence eden ve görüntüleri ailesine göndererek 100 bin lira fidye isteyen Hindistan uyruklu kişiler yakalandı.

    İstanbul, Kağıthane’de rehin alınan Pakistan uyruklu bir kişi, düzenlenen operasyonla kurtarıldı.

    Olay, 12 Mayıs tarihinde Çakmak Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre Pakistan uyruklu Nauman Khalid A.(29) kimliği belirsiz 6 kişi tarafından kaçırılarak rehin alındı.

    Şüphelilerin, rehin aldıkları kişinin ailesine Yunanistan menşeili yabancı hat üzerinden WhatsApp yoluyla çeşitli işkence görüntüleri göndermesi üzerine, aile polise ihbarda bulundu. Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, gelen ihbar üzerine çalışma başlattı.

    100 BİN LİRA FİDYE İSTEDİLER

    Şüpheliler, işkence görüntülerini rehin aldıkları kişinin ailesine yolladıktan kısa bir süre sonrasında, serbest bırakmak için 100 bin lira fidye istedi. Polis ekipleri, gerçekleştirdikleri teknik takip sonucunda şüphelilerin ve rehin alınan Nauman Khalid A’nın Fatih ilçesinde bir adreste bulunduğunu tespit etti.

    15 Mayıs tarihinde yapılan operasyon neticesinde Nauman Khalid A’nın yanı sıra Pakistan uyruklu İpsar A.(20)’nında rehin alındığı belirlendi.

    Olayı organize ettiği öğrenilen Hindistan uyruklu Dvanad T.(26) ile Charan Kamal S.(24), Muhammad Raid E.(26), Abubekir A.(40), Ergün E.(42) ve Eigab A.(26) isimli şüpheliler yakalanarak gözaltına alındı.

    Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, rehin alınan kişiler kurtarılarak ailelerine teslim edildi.

  • Kanal İstanbul’un temeli haziranda atılıyor

    Kanal İstanbul’un temeli haziranda atılıyor

    Ulaştırmave Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Ülkemizi lojistik bir üst haline getirecek ‘Kanal İstanbul’ projemizin haziran ayı itibari ile temelini atıyoruz” dedi. Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesinin fotoğrafını da paylaştı.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesinin birebir ölçeğindeki fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı. Karaismailoğlu, mesajında, “Ülkemizi lojistik bir üst haline getirecek ‘Kanal İstanbul’ projemizin haziran ayı itibarıyla temelini atıyoruz” ifadesini kullandı.

    ‘DENİZDEN TAŞIMACILIK ARTIYOR’

    Bakan Karaismailoğlu, dün akşam katıldığı televizyon programında da projeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Karaismailoğlu, İstanbul’dan geçen gemi sayısının 25 bin olduğunu vurgulayarak, “Avrasya’nın tam merkezindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Süveyş Kanalı’nda bir kaza oldu, kanal kapandı. Bir günlük maliyeti 9 milyar dolar. Lojistik koridorlar artıyor. Denizden taşımacılığın oranı her yıl artıyor. Bugün İstanbul’da güvenli geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin; ama biz arkadaşlarımızla birlikte 43 bin gemiyi güvenli olarak geçirmeye çalışıyoruz. Bu yıllar boyunca artacak ve ileride yetmeyecek” dedi.

    ‘TÜRKİYE LOJİSTİK ÜST OLACAK’

    2050 yılında 78 bin geminin geçmesi beklendiğini kaydeden Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul projesiyle Türkiye lojistik üst olacak. Haziran itibari ile projemize başlamış olacağız. Bizim 10 yıldan sonra Kanal İstanbul’a ciddi bir şekilde ihtiyacımız olacak. Gemilerin bekleme süreleri uzayacak, bunların bekleme maliyetleri lojistik maliyetleri düşünüldüğünde Kanal İstanbul’dan geçmek daha avantajlı olacak. 5 yılda bitirmeyi planlıyoruz. Sazlıdere Barajı İstanbul’un su ihtiyacının 2,9’unu karşılıyor. Yapılan barajlarla kayıptan daha fazla su ihtiyacı yaratılacak. Güzergah üzerinde orman alanı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.