Etiket: güncelhaberler

  • TDK, “Engelli” sözcüğünün tanımı değişti

    TDK, “Engelli” sözcüğünün tanımı değişti

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden emekli olan araştırmacı yazar Doç. Dr. Günseli Naymansoy’un çabaları, Türk Dil Kurumu sözlüğündeki “engelli” sözcüğünün ikinci tanımının değişmesini sağladı.

    Naymansoy, engelli çocuklar hakkında yazdığı kitabın giriş bölümünde “engelli” kelimesinin tanımını vermek isterken karşılaştığı ifadenin değiştirilmesi için aralık ayında Türk Dil Kurumu’na (TDK) bir dilekçe yazdı, ancak aradan zaman geçmesine rağmen sonuç alamadı. Bunun üzerine bu kez Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’e başvuru yapan Naymansoy, bu kez amacına ulaştı ve Türk Dil Kurumunun genel ağ sayfasında yer alan “Güncel Türkçe Sözlük”te “engelli” sözünün ikinci anlamı değişti. Buna göre önceden “engelli” sözünün ikinci anlamı olarak belirtilen “Vücudunda eksik veya kusuru olan, özürlü” ifadesi yerine “Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal veya sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri çeken kimse” ifadesine yer verildi.

    TDK’dan yanıt alamadı, CİMER’e başvurdu

    Konuyla ilgili süreci anlatan Eskişehir doğumlu araştırmacı yazar Günseli Naymansoy, 2020 yılının aralık ayında TDK’ya ilettiği dilekçeye cevap olarak “İlk toplantıda durumun değerlendirileceği”nin söylendiğini belirtti. Şubat ayına gelindiğinde TDK’dan halen bir cevap alamayan Naymansoy, bu kez ikinci bir başvuru yaparak sonuç hakkında bilgi istedi, ancak bu isteğine de TDK’dan bir yanıt gelmedi. Naymansoy, “Şubat ayında yapmış olduğum başvuruya bir cevap alamayınca bu defa durumu CİMER’e iletme kararı aldım. 16 Nisan tarihinde CİMER’den yanıt geldi. Yanıtta; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı tarafından ‘Sözlükteki “engelli” sözünün ikinci anlamı Güncel Türkçe Sözlük Bilim ve Uygulama Kolunun toplantısında görüşülmüş ve yapılan yeni düzenleme Türk Dil Kurumunun genel ağ sayfasında yer alan ‘Güncel Türkçe Sözlük’e yansıtılmıştır’ cevabının verildiği bildirildi. İnternetten kontrol ettiğimde yeni tanımın ‘Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal veya sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri çeken kimse’ şeklinde değiştirildiğini gördüm” diye konuştu.

    “Elimden geleni yaptığım için vicdanen rahatım”

    Kendi önerisinin daha insanca olduğunu düşündüğünü belirtirken, yenilenen ifadenin ilk halinden daha kabul edilebilir olduğunu söyleyen Naymansoy, “Bu konuda bilgi verdiğim sivil toplumdan ve engelli derneklerinden destek almış olsaydım daha iyi bir sonuca ulaşabilirdik. Ama ben bireysel olarak elimden geleni yaptığım için vicdanen rahatım” sözlerini kullandı.

  • Cuma ve bayram namazı açıklaması

    Cuma ve bayram namazı açıklaması

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, cuma namazı ve bayram namazıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Şu an camilerimizde nasıl cuma namazlarını kılıyorsak bayram namazları da kılınacak” dedi. Erbaş, söz konusu kararın vaka sayısındaki yükselişe bağlı olarak değişebileceğini de ekledi.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ramazanı evde geçireceklere tavsiyelerde bulundu.Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Vatandaşlarımıza mümkün olduğunca evlerini mescit haline getirmelerini tavsiye ederim. Sabah namazından itibaren mümkün olduğunca namazlarımızı ihmal etmeyelim”

    Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Bol bol Kur’an-ı Kerim okuyalım. Gönlüm ister ki bu ramazan ayında her Müslüman bir hatim indirsin.

    ‘İKİ BAYRAM YAPALIM İNŞALLAH’

    Teravihten fedakarlık eden bu millet başka şeylerden de fedakarlık etmeli. İki bayram yapalım inşallah. Biri ramazan bayramı olsun, diğeri de salgından kurtuluşumuzun bayramı olsun.

    CUMA VE BAYRAM NAMAZI

    Şu an camilerimizde nasıl cuma namazlarını kılıyorsak bayram namazları da kılınacak. Aksi bir durum olmazsa yani vakalar yükselmezse. Vakaların bu ramazanda düşeceğini umut ediyorum.

  • Randevulara gidilmeyince aşılar ziyan oldu

    Randevulara gidilmeyince aşılar ziyan oldu

    İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek,  Biontech aşısı için randevu alanların aşı olmaya gitmemesi sonucu o dozların ziyan olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tükek, salgında gelinen son durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    “40-60 YAŞ AŞILANIRSA HAZİRAN’DAN SONRAKİ DALGALARDA RAHAT EDERİZ”

    Pandeminin üçüncü pikinde aşının ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyleyen Tükek, “Aşı gerçekten umut vaat eden bir durumda. 65 yaş üstü kesim bir miktar daha az yatmaya başladı hastanelere. Ölüm oranları da düştü. Ölüm sayısı az değil tabii ama bu yaştakilerin oranı çok daha azaldı. Demek ki 40-60 yaş arasını da aslında aşılamış olsak, ki haziran gibi onun da tamamlanmasının planlandığı söyleniyor, o zaman hazirandan sonraki süreçte çok daha rahat bir dönem geçireceğiz gibi gözüküyor. İngiltere zaten bunun örneğini verdi. Tek doz aşılamayla bile şu anda vaka sayıları oldukça azaldı. Aşılamadan önce İngiltere’deki vaka sayıları Türkiye’den daha kötü durumdaydı. Tek doz aşılama bile vaka sayılarını oldukça azalttı. Türkiye de eğer haziran gibi 40-60 yaş arasını bitirebilirse hazirandan sonraki olası salgınlarda bizim de çok daha rahat edebileceğimizi söyleyebilirim” dedi.

    “AŞI RANDEVUSUNA GİTMEYEN AŞIYI ZİYAN EDİYOR”

    Salgınla mücadelede bütün stratejinin aşı üzerine kurulması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Tufan Tükek, özellikle Biontech aşısı için randevu alıp gelmeyenler nedeniyle aşıların ziyan olduğunu söyledi . Tükek, “Toplumda aşılamayı desteklemeyen bazı kitlelerin olduğunu görüyoruz. Bunların da ikna edilmesi gerekiyor. Çünkü gerçekten aşı bu salgını durdurmak için elimizdeki en önemli silahlardan birisi. Özellikle Biontech aşısı, sınırlı sayıda var. Ama randevusuna gelmeyenler olduğu zaman o kişinin aşısı çöpe gidiyor. Çünkü bu aşının saklama koşulları nedeniyle aşı eritildikten sonra tekrar dondurmanız mümkün değil. Mutlaka o anda kullanılması gerekiyor. Kullanılmadığı takdirde boşa gidiyor. Vatandaşlardan ricamız, bu aşılar çok kıymetli, boşa gitmemesi için aşı randevusunu aldığınız zaman mutlaka randevunuza gidin ve aşınızı yaptırın. Çünkü bir flakon 6 kişilik ve dondurulmuş vaziyette. Eritiyorsunuz, uygulamaya başlıyorsunuz. Diyelim ki, o flakondan 4 kişiye aşı yaptınız, geri kalan 2 kişi randevusuna gelmedi. O aşı dozları tekrar kullanılamıyor ve çöpe gidiyor. Dolayısıyla 2 kişinin aşısı boşa gitmiş oluyor. Gerçekten yazık, büyük israf. Bu durumda, başka kişilerin de hakkı yenmiş oluyor. Şu dönem aşıya erişme imkanı bulamayan kişilerin de hakkı yenmiş oluyor” diye konuştu.

    “TOPLU TAŞIMADAKİ KALABALIK SORUNU VAR”

    Prof. Dr. Tükek, büyük şehirlerde filyasyonun uzun vadede çok başarılı olamamasının en önemli nedenlerinden birinin kalabalık toplu taşıma ortamları olduğuna dikkat çekerek, kademeli mesai ile bunun bir nebze çözülebileceğini ancak şu anki vaka sayıları ile artık bunun için de geç kalındığını söyledi. Prof. Dr. Tükek, “İstanbul büyük bir megaşehir. Büyükşehirlerde salgınla mücadelede sadece filyasyon ile başarılı olamayabilirsiniz. Çünkü filyasyon dediğiniz şey, hasta olan kişilerin tespit edilip temaslılarının yakalanması, o kişilerin de başkalarıyla temasının engellenmesi. Ama özellikle toplu taşımadaki kalabalık sorunu varken, bunu sağlamanız çok mümkün değil. Çünkü siz, temaslıyı bulana kadar o kişiler çok kalabalık ortamlarda yolculuk yapmak zorunda kaldığı için, bu süre içerisinde çok rahat bir şekilde hastalığı başkalarına bulaştırabilir” ifadesini kullandı.

    “KALABALIKLAR ÖNLENEBİLİRSE KONTROL ALTINA ALINABİLİR”

    Salgında artışın ancak kalabalıklar önlenebilirse kontrol altına alınabileceğine işaret eden Prof. Dr. Tükek, “İETT’nin bu konuda önerileri oldu. İl Pandemi Kurullları’nda brifingler verdiler. Sefer sayılarının arttırılması gündeme geldi ama seferlerin bu şekilde çok sağlıklı yürümeyeceği söylendi. Koltuk sayısının azaltılması o dönem için uygundu ama ona da devam edilemedi. Kademeli mesai kavramı gündeme gelmişti, özellikle İstanbul’da kademeli mesai ile özel sektör ya da kamu dairelerinde çalışanların mesaileri bir saat geri çekilip belki İETT otobüsleri ve ulaşıma bir miktar daha nefes aldırılması planlandı. Ama şu an uygulanmıyor. Bu kadar yüksek sayıdaki kalabalıkların olduğu durumlarda, kısmi kısıtlamalar ya da tam kısıtlamalardan başka çare yok gibi görünüyor” diye konuştu.

    “BÜYÜKŞEHİRLERDE KISITLAMA ŞART”

    Vaka sayılarının 60 binli rakamlara dayandığı bugünlerde artık kademeli mesainin de çözüm olamayacağına işaret eden Prof. Dr. Tükek, “Bu kalabalıkların önlenmesi adına kesin bir çözüm bulunması gerekiyor. Şehir bazlı planlama aslında çok umut vadeden bir planlamaydı. Küçük şehirlerde, özellikle mahallelerde, semtlerde lokal kısıtlamalar yapılarak çok iyi takip etmek mümkündü krizi. Ama çok geçişli büyük şehirlerde bunu yapmak çok mümkün değil. Dolayısıyla o şehrin komple kapatılması artık söz konusu. Hele böyle 60 binli rakamlarda, iyice kırmızıya çalan renk değişikliği olan ve sürekli de artacağını düşündüğümüz bir tablo ile karşı karşıya isek, artık yapacak başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

    “MÜCADELEDE EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ AŞI”

    Bu arada İstanbul Valisi Ali Yerlikaya dün sosyal medya hesabı üzerinden İstanbul’da aşılanma oranlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “İstanbul’umuzda toplam 2.814.919 olmak üzere, 1. doz 1.661.010, 2. doz 1.153.909 aşı yapıldı. 65 yaş ve üstü büyüklerimizin aşı olma oranı yüzde 81,2’ye ulaştı. 15 gün gibi kısa bir sürede 60-64 yaş grubundaki vatandaşlarımızın yüzde 46,4’üne aşı yapıldı. Mücadelede en büyük gücümüz aşı” açıklamasında bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesin alınan bilgiye göre ise Türkiye’de yapılan toplam aşı sayısı 18 milyon 499 bine ulaştı.

  • Yerli aşıda Faz-2 uygulamaları tamamlandı

    Yerli aşıda Faz-2 uygulamaları tamamlandı

    Türkiye’de insan denemelerine ilk geçilen Covid-19 aşı adayının geliştirildiği Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ), 250 gönüllü üzerindeki Faz-2 çalışmalarında, ikinci doz uygulaması tamamlandı.

    ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nca (TÜSEB) desteklenen Covid-19 aşı adayının Faz-1 çalışması, 44 gönüllü üzerinde yapılarak, 14 Aralık’ta tamamlandı. İnaktif aşının Faz-2 çalışmaları ise 250 gönüllü üzerinde 10 Şubat’ta başladı. Gönüllülere Faz-2’de ilk doz uygulaması, 13 Mart’ta tamamlandı ardından ikinci doz uygulamasına başlandı. 250 gönüllü üzerindeki Faz-2 çalışmalarında ikinci doz uygulaması ise bugün tamamlandı. Faz-2 çalışmalarında gönüllülerden elde edilen sonuçların Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesinin ardından nisan ayının sonunda Faz-3 aşamasına geçileceği öğrenildi.

  • Market açılışında indirim izdihamı

    Market açılışında indirim izdihamı

    Sivas’ta, markette açılışa özel uygulanan indirim ve kampanyaları duyanlar, sabah saatlerinden itibaren izdihama neden oldu. Market önünde oluşan uzun kuyrukta, koronavirüs salgınına rağmen sosyal mesafe hiçe sayıldı. Sivas Valiliği kararı ile açılış iptal edilirken, işletme hakkında da tutanak düzenlendi.

    Sivas’ta yeni açılan bir markette, açılışa özel birçok ürüne indirim ve kampanya uygulandı. İndirimli ürünlerden almak isteyenler, açılış saatinden önce market önünde toplanırken, uzun kuyruk oluştu. Koronavirüs risk haritasında, kırmızı kategorideki ‘çok yüksek riskli’ iller arasında yer alan kentte izdiham ihbarı üzerine polis ekipleri harekete geçti.

    Market önüne gelen polisler, kalabalığa sık sık uyarı yaptı. Marketin açılışı ile birlikte indirimli ürünlerden alabilmek için içeri girmeye çalışanlar, koronavirüsü hiçe saydı. Polis ekiplerinin uyarılarına rağmen sosyal mesafeye uyulmadığı görüldü. Bir süre sonra kapılar kapatılarak, markete giriş durduruldu. Kapı girişi de soğutucu dolap ile kapatıldı. Polis ekipleri, işletmeye yönelik ceza uygulanmak üzere tutanak tuttu. Sivas Valiliği kararı ile açılış iptal edilirken, market de kapatıldı.

    Öte yandan açılışa gelen bazı kişilerin, kalabalıktan uzak durmak için Yüksek Hızlı Tren (YHT) kateneri (yüksek gerilim hattı) yakınlarında oturduğu görüldü. Polis ekipleri, bu kişileri de tehlike nedeniyle bölgeden uzaklaştırdı.

  • Bursa’da heyelanlı yollar trafiğe açılıyor

    Bursa’da heyelanlı yollar trafiğe açılıyor

    Bursa’da iki gündür etkili olan aşırı yağışlar ve Uludağ’daki karların erimesiyle meydana gelen heyelan yüzünden ulaşıma kapanan kırsal mahalle yolları Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından bir bir trafiğe açılıyor.

    Uludağ’da eriyen kar suları ve iki gün boyunca devam eden şiddetli yağışlar, İnegöl, Yenişehir, Kestel ve Mustafakemalpaşa başta olmak üzere pek çok ilçede sel ve su baskınlarına sebebiyet verirken, heyelanlar yüzünden bazı kırsal mahallelerin yolu ulaşıma kapandı.

    İnegöl ilçesine bağlı kırsal Boğazova Mahallesi yolunun Karabelen mevkiinde de dün gece heyelan meydana geldi. Yol ulaşıma kapanırken, Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler, sabah saatlerinde bölgede hummalı bir çalışma başlattı. Yolu kapatan ağaçlar ve toprak yığınları temizlenirken, yol ulaşıma açıldı.

    Öte yandan Gemlik ilçesine bağlı kırsal Katırlı Mahallesi yolunda geçen hafta meydana gelen heyelanda çöken yolda da Büyükşehir ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Heyelanlı bölgeye güvenlik şeridi oluşturulurken, yolda kazı ve dolgu çalışmaları devam ediyor.

  • Selde yıkılan tesisini böyle izledi

    Selde yıkılan tesisini böyle izledi

    Bursa’da aşırı yağıştan dolayı taşan dere alabalık tesisini yıktı geçti.

    İnegöl ilçesi Cerrah köyünden geçen dere yağan aşırı yağışlar ve kar sularının erimesi sonucu taştı. Taşan dere Cerrah köyünde bulunan alabalık tesisinin çardakları önüne katarak götürdü. Tesiste bulunan 10 çardaktan 6’sı sel sularına kapılıp giderken kalan 4 çardakta büyük hasar gördü. Tesisin sahibi ise sel sularına kapılıp giden çardaklarını endişeli gözlerle izledi. Sel sularının ana tesise de zarar vermesinden endişe eden işletme sahibi olan afeti izlemekle yetiniyor.

    Sel sularının tesisin çardaklarını alıp götürdüğünü ifade eden Mesut Metin, ‘Bulunduğumuz tesis 25 yıldır burada var bun zamandır ilk defa böyle bir şeyle karşılaştık. Sel suları dereyi taşırdı sular tesisin çardaklarını alıp götürdü. Zararımız büyük selin verdiği zararı sadece izlemekle yetiniyoruz. İnşallah ana tesis sel sularına kapılıp gitmez’ dedi.

  • Mahkumlara e-posta ile haberleşme hakkı

    Mahkumlara e-posta ile haberleşme hakkı

    AK Parti’nin meclise sunduğu yeni yasa teklifine göre mahkumlara elektronik posta ile haberleşme hakkı gelecek. Kapalı cezaevindeki hükümlülerin eşleri ve üçüncü dereceye kadar akrabalarıyla yapacakları görüşmeler, cezaevi yönetimi tarafından dinlenebilecek. Görüşmeler elektronik cihazlar da dahil olmak üzere kaydedilebilecek. Kayıtlar bir yıl sonunda silinecek.

  • MB’nin brüt döviz rezervi geriledi

    MB’nin brüt döviz rezervi geriledi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 26 Mart haftasında brüt döviz rezervi 50,9 milyar dolara geriledi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt Döviz rezervleri 26 Mart haftasında gerileme kaydetti.

    TCMB verilerine göre ilgili haftada brüt döviz rezervi 50,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Önceki hafta brüt döviz rezervi 53,9 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

    26 Mart haftasında altın rezervleri 39,8 milyar dolar olurken, toplam rezervler de 90,6 milyar dolar oldu. Geçen hafta toplam rezervler 93,2 milyar dolar olmuştu.

    Net rezervlere bakıldığında da önceki haftaya göre gerileme izlendi. 26 Mart haftasında net rezervler TCMB kuruna göre hesaplandığında 12,8 milyar dolar oldu. Önceki hafta bu rakam 13,7 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Bloomberg kuruna göre ise 26 Mart haftasında net rezervler 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Kamu bankalarının döviz pozisyonu fazladan açığa döndü

    Kamu mevduat bankalarının döviz pozisyonları da 4 hafta sonra tekrar açığa döndü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre 26 Mart haftasında kamu mevduat bankalarının döviz açığı 289 milyon dolar oldu.

  • AYM, HDP iddianamesini iade etti

    AYM, HDP iddianamesini iade etti

    Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada iddianameyi evrak ve usul eksiklikleri nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti.

    AYM Genel Kurulu, gündem toplantısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP’nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianameye ilişkin ilk incelemesini yaptı. İddianamede HDP’nin terör eylemlerinin odağı olduğu, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladığı ileri sürüldü. AYM raportörünün hazırladığı rapor doğrultusunda iddianameyi değerlendiren AYM üyeleri, iddianamedeki usul eksikliklerinin tamamlanması için başvurunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine karar verdi.

    YARGITAY YENİDEN DAVA AÇABİLECEK

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, AYM’nin iade kararının ardından, iddianamede sayılan eksiklikleri gidererek yeniden dava açabilecek. Şahin’in yeniden dava açması halinde Yüksek Mahkeme yeni iddianame için yine bir raportör görevlendirecek ve raportör iddianameyi inceleyecek. Raportörün raporu doğrultusunda AYM Genel Kurulu toplanarak, yeniden inceleme yapacak ve iddianameyi gündeme alıp almayacağına karar verecek.

    TARAFLAR SAVUNMA YAPACAK

    Şahin’in hazırlayacağı ikinci iddianameyi Yüksek Mahkemenin kabul etmesi halinde HDP’ye kapatma davası açılmış olacak. Dava kapsamında, HDP’den 60 gün içinde ön savunma istenecek. HDP, süreyi uzatmak için başvuruda bulunabilecek ve AYM, HDP’nin süre uzatma başvurusunu karara bağlayacak. HDP tarafından yapılacak savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin esas hakkındakini görüşünü sunacak. Şahin’in sunduğu görüş, HDP’ye gönderilecek. Ardından Yüksek Mahkeme tarafından belirlenecek tarihte Şahin ve HDP yetkilileri ayrı ayrı sözlü savunma yapacak.

    Tarafların savunma ve görüşlerini vermesinin ardından davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak AYM raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Rapor hazırlanması sırasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve davalı taraf HDP, ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

    Tüm bu süreçlerin ardından hazırlanacak rapor, AYM üyelerine dağıtılacak ve AYM Başkanı Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek. Üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşecek.

    10 ÜYENİN OYUYLA KARAR VERİLECEK

    15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti, kapatma davasını esastan görüşmek üzere toplanacak. Anayasa’nın ‘Siyasi Partilerin Uyacakları Esasları’ düzenleyen 69’uncu maddesi uyarınca partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılması karara bağlanacak. Yüksek Mahkeme, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu ile yani 10 üyenin oyuyla karar verilebilecek. Kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile HDP’ye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete’de yayımlanacak.