Etiket: güncelhaberler

  • Türkiye’de sayısı 1 milyona yaklaştı

    Türkiye’de sayısı 1 milyona yaklaştı

    Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, 14 Ocak’ta ülke genelinde başlatılan aşılama çalışmaları devam ediyor. Türkiye genelinde aşılamanın altıncı gününde, CoronaVac aşısı olanların sayısı 900 bini geçti.

    Aşılamanın altıncı gününde, CoronaVac aşısı olanların sayısı 900 bini geçti. Ankara Şehir Hastanesi’ndeki 130 aşı uygulama odasında, kendilerine aşı hakkı tanımlanan ve randevu verilen sağlık görevlileri aşılanıyor.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün yaptığı paylaşıma göre, sağlık çalışanlarının aşılanması için yarın son gün.

    Huzurevleri, engelli ve bakımevleriyle, 90 yaş üstü vatandaşların da aşılamasına ise bugün başlandı.

    “İKİNCİ DOZ AŞILAMA 28 GÜN SONRA YAPILACAK”

    İkinci doz aşılama ise 28 gün sonra yapılacak. Türkiye’deki yaklaşık 1 milyon 100 bin sağlık çalışanının aşılanmasının ardından engelliler, huzurevleri ve bakımevlerinde kalanlar ile 90 yaş ve üzerinin hafta sonuna kadar aşılanması planlanıyor.

    Aşı uygulaması için vatandaşlar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve e-Nabız hesabı üzerinden randevularını kontrol edilebilecek veya değiştirilebilecek.

    “AŞI SAYESİNDE İNŞALLAH BU VİRÜSTEN BİR AN ÖNCE KURTULURUZ”

    Aşı uygulamasının ilk dozunu yaptıran sağlık çalışanlarından diş hekimi Muhammed Emin Başer, aşı olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Salgın sürecinde, tüm sağlık çalışanlarının fedakarca görev yaptığını vurgulayan Başer, “Aşılamada da öncelikli olarak sağlık çalışanlarının bulunması bizleri ayrıca mutlu etti. Tüm vatandaşlarımızın bu süreçte Kovid-19’a karşı aşılanarak bu mücadelede bizlerle olmasını temenni ediyorum.” dedi.

    Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi’nde hemşire olarak çalışan İpek Kara da kendilerinin öncelikli olarak aşılarını yaptırdıklarını belirterek, herkesin aşılarını yaptırmalarını istedi. Kara, “Biz sağlık çalışanları doğrudan hastalarla temasta olduğumuz için ilk olarak aşılandık.” diye konuştu.

    Ankara Şehir Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanı Ayfer Yollu ise “Tip-1 diyabet hastasıyım. Aşıyı bekliyorduk, şu an çok mutluyum. Herkesin aşısını yaptırmasını istiyorum bu süreç içinde. Aşı sayesinde inşallah bu virüsten bir an önce kurtuluruz.” sözleriyle duygularını ifade etti.

  • DSÖ’den aşıların eşit dağılımı çağrısı

    DSÖ’den aşıların eşit dağılımı çağrısı

    Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid-19’a karşı geliştirilen aşıların ülkelere eşit dağıtılmadığını belirterek, üye ülkelere aşıların eşit dağıtılması için ortak çalışma çağrısında bulundu.

    Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında Covid-19’a karşı geliştirilen aşıların dünyaya eşit dağıtılmadığını ifade etti. Ghebreyesus, “Virüsün ortaya çıkmasından bir yıldan daha kısa bir süre sonra güvenli ve etkili aşıların geliştirilmesi ve onaylanması bir umut kaynağı oldu. Son zamanlarda hızla yayılan mutasyonların ortaya çıkması, aşıların hızlı ve adil bir şekilde yaygınlaştırılmasını daha da önemli hale getiriyor. Aşıların, dünyadaki eşitsizlik duvarında başka bir tuğla haline gelme tehlikesiyle karşı karşıyayız” dedi.

    İlk aşıların uygulanmaya başladığı sırada verilen eşit erişim vaadinin ciddi risk altına girdiğini kaydeden Ghebreyesus, “49 yüksek gelirli ülkede 39 milyondan fazla doz aşı uygulandı. En düşük gelirli ülkede sadece 25 doz aşı verildi. Bu ilk ben yaklaşımı, dünyanın en yoksul ve en savunmasız insanlarını risk altında bırakmakla kalmıyor aynı zamanda Covid-19 salgını kısıtlamaları ile insani ve ekonomik zorlukları uzatıyor. Açık konuşmam gerekiyor, dünya feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde. Bu başarısızlığın bedeli dünyanın en fakir ülkelerinde hayat ve geçim kaynakları ile ödenecek. Herkese yetecek kadar aşı olacak. Ancak şu anda, tüm ülkelerde ağır hastalık ve ölüm riski en yüksek olanlara öncelik vermek için küresel bir aile olarak birlikte çalışmalıyız” dedi.

    Birlik çağrısı

    Tüm ülkeleri bu yılın ilk 100 günü içinde sağlık çalışanlarının ve yaşlıların aşılanmasını sağlamak için dayanışma içinde çalışmaya çağıran Ghebreyesus, “Birlikte oyunun kurallarını 3 şekilde değiştirmeliyiz. İlk olarak ikili sözleşmeleri olan ülkeleri Covax ile yapılan bu sözleşmelerde şeffaf olmaya çağırıyoruz. İkinci olarak, aşı üreticilerini, onayları hızlandırmak için DSÖ’ye gerçek zamanlı olarak tüm verileri paylaşmaya çağırıyoruz. Son olarak aşı uygulayan tüm ülkeleri yalnızca güvenlik, etkinlik ve kalite açısından uluslararası standartları karşılayan aşıları kullanmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

    “Farklı bir hikaye yazmak için bir fırsatımız var”

    Daha önce ortaya çıkan pandemilere karşı geliştirilen aşılara yoksul ülkelerin zor eriştiğini ve Covid-19 salgınında aynı eşitsizliğin tekrarlanmasını istemediğini ifade eden Ghebreyesus, “40 yıl önce yeni bir virüs ortaya çıktı ve bir salgını ateşledi. Hayat kurtaran ilaçlar geliştirildi. Ancak dünyadaki yoksulların bunlara erişmesi için on yıldan fazla zaman geçti. 12 yıl önce yeni bir virüs ortaya çıktı ve bir salgını ateşledi. Hayat kurtaran aşılar geliştirildi, ancak dünyadaki yoksullar erişime ulaştığında salgın sona erdi. Bir yıl önce yeni bir virüs ortaya çıktı ve bir salgını ateşledi. Hayat kurtaran aşılar geliştirildi. Bundan sonra ne olacağı bize bağlı. Tarihi tekrarlamamak ve farklı bir hikaye yazmak için bir fırsatımız var” dedi.
    Ghebreyesus, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nün temasının sağlık eşitsizliği olduğunu belirterek, “Tüm üye devletlere Dünya Sağlık Günü’ne kadar, dünyadaki pek çok sağlık sorununun kökeninde yatan eşitsizliklerin üstesinden gelmek için bir umut sembolü olarak, Covid-19 aşılarının her ülkede bulunması için çalışma çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu.

  • Ankara-Atina hattında kritik gelişme

    Ankara-Atina hattında kritik gelişme

    Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasındaki toplantıların Brüksel’de saat 15’te yeniden başlanması planlanıyor.

    Türkiye ile Yunanistan askeri heyetleri arasında “ayrıştırma usullerinin” ele alınacağı teknik toplantıların bugün saat 15.00’te Brüksel’de yeniden başlayacağı bildirildi.

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Stoltenberg görüşmesi sonrası yapılmasına karar verilen Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasında ‘ayrıştırma usullerinin’ ele alınacağı teknik toplantıların bugün Türkiye saati ile 15.00’te Brüksel’de yeniden başlaması planlanıyor.” ifadeleri kullanıldı.

  • Çayı şekerli tüketenler dikkat!

    Çayı şekerli tüketenler dikkat!

    Türkiye’de yıllık kişi başı yaklaşık 3,5 kilogram çay tüketildiğini dile getiren iç hastalıkları uzmanı Dr. Sübet Özerdem, “Şekerli çay metabolizma hastalıklarına meyili artırıyor. Ayrıca diyabet riskiyle beraber kalp damar hastalıkları gelişmesine neden oluyor. İyi bir antioksidan olan çayın şekersiz tüketimi vücudumuz için oldukça faydalı” dedi.

    Yemeklerde, yemekten hemen sonra ya da önce, koyu bir sohbete eşlik eden ilk içecek olarak akla çay geliyor. Dünya Çay Komitesi’nin geçtiğimiz yıllarda yayınladığı rapora göre, dünyada yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeler sıralamasında ise Türkiye, 3,5 kilogram ile ilk sırada yer alıyor.

    Çay tüketiminin Türk toplumu için çok değerli bir yere sahip olduğunu söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sübet Özerdem, çayın nasıl tüketilmesi gerektiğiyle ilgili uyarılarda bulundu. Vatandaşı da ikiye bölen çayın şekerli ya da şekersiz içilmesiyle ilgili konuşan Özerdem, “Çayın vücuda faydaları ve zararları var ancak şekerli çay içmenin zararları çok fazla. Şeker kendi başına kalori içeriği yüksek olduğu için çayla beraber çok yüksek miktarda alındığında belli hastalıkların riskini artırıyor. Çayın günde 3-4 fincandan daha fazla içilmemesi gerekiyor” diye konuştu.

    ÇAY TİRYAKİLERİ DİKKAT!

    Çayı şekerli içmeyi tercih edenlere uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Özerdem, “Şekerli çay diş yapısının bozulmasına neden oluyor ve orada enfeksiyonların kolayca yerleşmesine sebep oluyor.

    Çok tiryaki olan bir çay içicisinin günde en az 10-15 bardak çay içtiğini farz edersek, ortalama bir küp şekerin de 22 kilokaloriye yakın enerji verdiğini düşünürsek, bir çay içicisi sadece şekerle günlük bazal metabolizmasının 4’te 1’ini karşılamış oluyor. Bu birikim dolayısıyla vücutta ciddi hastalıklara meyil oluşuyor. İnsülün direnci, şekere yatkınlık gelişiyor. Bununla birlikte diyabet riskiyle beraber kalp damar hastalıkları beraberinde geliyor” dedi.

    ÇAY İYİ BİR ANTİOKSİDAN; KALP DAMAR HASTALIKLARININ AZALMASINA ETKİLİ

    Çayın insan vücudu için faydalı bir içecek olduğunu hatırlatan Özerdem, “Çay bir antioksidan. Bu özelliği sayesinde özellikle kalp damar hastalıklarının azaltılmasında, kolesterol, trigliserid düşmesinde etkili. Damar hastalıkları ve inmenin oluşmasına da engel oluyor.

    Çay içmek kansızlığa sebep olur diye bir algı var. Çayın içerisinde tanin maddesinin demir emilimini engellendiği biliniyor. Çok çay içen kişilerde, özellikle çayı yemeklerle, yemekten hemen önce ya da sonra tüketirsek ve bu oran artarsa demir eksikliği meyili de oluşturabilir” ifadelerini kullandı.

    ÇAYI NASIL TÜKETMELİYİZ?

    Doğru çay tüketimi hakkında açıklamalarda bulunan Özerdem, sözlerine şöyle devam etti:

    “Çok uzun süre demlenmiş çay içilmemeli. Çay çok sıcak da içilmemeli ve mümkünse 70 derecenin altında içilmeli ki gırtlakta tahrişlere ve tümörlere sebep olmasın. Çay şekerle birlikte içilmemeli çünkü içindeki şeker hem diş hastalıklarına hem de metabolizma hastalıklarına meyil artırıyor.

    Çay demir eksikliği yapabildiğinden, özellikle bitkisel demirin emilimini bozduğundan yemekten önce, hemen sonra ve beraber içilmemeli.”

  • Osmangazi’de karla mücadele başladı

    Osmangazi’de karla mücadele başladı

    Osmangazi Belediyesi, yoğun kar yağışının yaşandığı Uludağ bölgesinde yer alan mahallelerin yollarının ulaşıma kapanmaması için yoğun bir çalışma yürütüyor. Yollardaki karı küreyen ekipler, buzlanmaya karşı da solüsyon döktü.

    Meteorolojinin uyarıları doğrultusunda hazırlıklarını tamamlayan Osmangazi Belediyesi, önceki gün başlayan ve özellikle dağ yamaçlarındaki mahallelerde etkili olan kar yağışı ile birlikte çalışmalara başladı. Kar yağışının daha yoğun yaşandığı Uludağ bölgesinde yer alan İnkaya, Kirazlı, Yiğitali, Tuzaklı, Süleymaniye, Bağlı ve Soğukpınar gibi mahallelerde yolların kapanmaması adına 3 vardiya olarak 24 saat görev başında olan ekipler, kar küreme çalışması ile yolları açarken, buzlanmaya karşı da solüsyon döktü.

    DÜNDAR; “EKİPLER 24 SAAT TEYAKKUZDA”

    Kurak geçen bir yılın ardından gelen kar yağışının felaket değil, bereket getirmesini dileyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “2020 yılı ülkemiz adına oldukça kurak geçti. Önceki gün başlayan kar yağışı ile birlikte inşallah su sıkıntısı sona erecek. Bizler, yağan karın bir felaket değil, bereket getirmesi için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Bu yıl, 60 personel, 20 iş makinası (greyder, loder, jcb), 3 tuzlama aracı, 2 kar küreme ve tuz serpme aracı, 4 yalnızca kar küreme aracı, 24 saat esasına göre çalışmalarını sürdürecek. Başta dağ yamaçlarındaki 27 mahallemiz olmak üzere, Osmangazi’nin tamamında kar ve buzlanma nedeniyle bir sorun yaşanmaması için depolarımızda 800 ton tuzumuz hazır bekliyor. Kar yağışı ile birlikte ekiplerimiz harekete geçti. Kışı sorunsuz bir şekilde atlatmak için çalışmalarımız kesintisiz şekilde devam edecek” diye konuştu.

  • Kılıçdaroğlu’ndan aşı çağrısına yanıt

    Kılıçdaroğlu’ndan aşı çağrısına yanıt

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, ”Aşı için davet geldi, Sayın Sağlık Bakanı aradı. Ben de vatandaş Kemal Kılıçdaroğlu olarak sıramı bekleyeceğim. Önce sağlık çalışanlarının aşı olması lazım” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün koronavirüs aşısını olduktan sonra yaptığı açıklamada, siyasi parti liderlerine de aşı olmaları çağrısında bulunmuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşı davetine ilişkin kendisini aradığını söyleyerek, “Tabii dedim, gerekirse ben de refakat ederim size” dedi.

    Kılıçdaroğlu, Best FM canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşı için tüm siyasi parti liderlerine çağrı yaptığı hatırlatılarak, ne zaman aşı olacağı sorulan Kılıçdaroğlu, “Dün akşam Sayın Sağlık Bakanı aradı, aşı olmak için çağrıda bulundu. Tabii dedim. Hekimler aşı olmamızı istiyorlar, biz de doğal olarak aşı oluruz. ‘Ben de gerekirse refakat ederim’ dedi. Ben de aşı olacağım” diye konuştu. Planlamayı ne zamana yaptığı sorulan Kılıçdaroğlu, “Henüz karar vermedim ama bugün yarın olacak.” ifadesini kullandı. “Kameralar olacak mı?” denmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, “Bence kameraya çok fazla gerek yok, zaten aşı olacağız” açıklamasında bulundu.

    “SIRAMI BEKLEYECEĞİM”

    Kılıçdaroğlu daha sonra, CHP’nin “Sen Varsan Biz Varız” programında yaptığı konuşmada, “Aşı için davet geldi, Sayın bakan aradı. Ben de vatandaş Kemal Kılıçdaroğlu olarak sıramı bekleyeceğim. Önce sağlık çalışanlarının aşı olması lazım” dedi.

  • Kırmızı bültenle aranan DEAŞ’lı yakalandı

    Kırmızı bültenle aranan DEAŞ’lı yakalandı

    Kırmızı bültenle aranan DAEŞ üyesi terörist, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı hudut birliklerince, yurda girmeye çalışırken Suriye sınırında yakalandı.

    Kırmızı bültenle aranan Özbekistan uyruklu DAEŞ üyesi A.R.S., Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken yakalandı.

    Milli Savunma Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kilis’teki Alsancak Hudut Karakol sorumluluk sahasında Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışan bir kişi tespit edildi.

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı hudut birlikleri, Özbekistan uyruklu A.R.S.’yi yakaladı. DAEŞ üyesi A.R.S.’nin kırmızı bültenle arandığı belirlendi. Teröristin, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki işlemleri devam ediyor.

  • Facebook Türkiye yöneticisinden açıklama

    Facebook Türkiye yöneticisinden açıklama

    Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Özkaya Matraş, veri paylaşımı güncellemesine ilişkin şahsi sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Güncellemenin nedenini anlatan Matraş, Facebook ve WhatsApp’ın mesajları görmesinin söz konusu olmadığını belirtti. Matraş, “Kişisel mesajlarınız, aramalarınız, fotoğraf, video gibi medya gönderileriniz her zaman uçtan uca şifreleme ile korunuyor. Bu şifrenin kilidini sadece mesajı gönderen ve mesajı alan kişi açabilir demek.” ifadesini kullandı.

    WhatsApp’ın verilerini Facebook ile paylaşmayan kullanıcılara yasak getirme kararı aldı.

    Karar sonrası çok sayıda kullanıcı, WhatsApp’a alternatif diğer haberleşme uygulamalarına yöneldi.

    Tepki çeken kararla ilgili Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Derya Özkaya Matraş, bir açıklama yaptı.

    Matraş, Instagram hesabından videolu yaptığı açıklamada planlanan değişiklikleri anlattı.

    WhatsApp’ın eskiden sadece kişiler arasında kullanıldığını söyleyen Matraş, “Fakat mesajlaşma daha yoğun halde hayatımıza girmeye başladıkça git gide işletmeler de iletişim halinde olmak için insanlar gibi Whatsapp’ı kullanmaya başladılar” dedi.

    Gizlilik politikasındaki güncellemeye gidilmesinin ana nedeninin bu olduğunu söyleyen Matraş, şunları kaydetti:

    “Gizlilik politikamızı ileride işletmelerin müşterileriyle olan WhatsApp üzerinden iletişimlerini yönetmelerine yardımcı olmak amacıyla güncelledik. Bu güncelleme; işletmelerin ileride isterlerse ana şirketimiz olan Facebook üzerinden güvenli hosting hizmeti alabilmelerine olanak sağlıyor. Tabii ki Whatsapp üzerinden bir işletme ile mesajlaşıp mesajlaşmamak yine kullanıcının inisiyatifinde. Ya da böyle bir güvenli hosting hizmetini Facebook üzerinden alıp almamak da işletmenin inisiyatifinde, Facebook’un değil.”

    “GİZLİLİK VE GÜVENLİK KULLANILACAK”

    Söz konusu güncellemenin Whatsapp’ın Facebook’a veri paylaşımı uygulamalarını değiştirmeyeceğini kaydeden Matraş, “Whatsapp yıllardır Facebook’un bir parçası ve öyle kalmaya da devam etmesi planlanıyor. Önümüzdeki günlerde Whatsapp’ın gizliliğinizi ve güvenliğinizi nasıl koruduğu konusunda Türkiye’deki kişilerle doğrudan iletişim kurmak için çok daha fazlasını yapacağız” ifadelerini kullandı.

    “WHATSAPP VE FACEBOOK MESAJLARI OKUYAMAZ”

    Matraş, “gizlilik ve uçtan uca şifreleme” uygulaması ile de bilgi verdi. yapılan yeni güncellemenin mesajlaşmanın gizliliğini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini belirten Türkiye Direktörü, şöyle devam etti:

    “Kişisel mesajlarınız, aramalarınız, fotoğraf, video gibi medya gönderileriniz her zaman uçtan uca şifreleme ile korunuyor. Bu şifrenin kilidini sadece mesajı gönderen ve mesajı alan kişi açabilir demek. Uçtan uca şifreleme sayesinde ne Whatsapp ne Facebook bu mesajları veya bu mesajların içeriklerini hiçbir şekilde okuyamaz veya dinleyemez demek. Bu hiçbir zaman değişmeyecek.

    “REHBERİNİZ PAYLAŞILMIYOR”

    Peki rehber ve kontaklarımız paylaşılıyor mu? Hayır. Rehberiniz Facebook ile paylaşılmıyor. Whatsapp’a rehberinize erişim izni verdiğinizde bu mesajlaşmayı daha hızlı ve daha güvenilir hale getirmek için kullanılıyor. Yani Whatsapp hiç kimsenin mesajlaştığı veya aradığı kişinin kayıtlarını tutmuyor. Bir kere şöyle düşünün, iki milyar kullanıcının kayıtlarını saklamak en başta sizin için aynı zamanda Whatsapp için ciddi bir gizlilik ve güvenlik riski oluşturur.

  • Bakan Koca aşılananların sayısını açıkladı

    Bakan Koca aşılananların sayısını açıkladı

    Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısı olanların internet üzerinden anlık takibinin yapılabilmesi için ”Covid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu” oluşturdu. Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamasına göre aşı olan sağlık çalışanı sayısı 100 bini geçti.

    Sağlık Bakanlığı, dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin Ankara Şehir Hastanesi’nde corona virüse karşı aşılanmasının ardından, bugün tüm hastanelerde yaygın aşılamayı sağlık çalışanlarından başlattı.

    Bakanlık, aşılanan kişi sayısının anlık takip edilebildiği ”Covid-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu” oluşturdu.

    Platformda ülke genelinde toplam aşılanan kişi sayısı canlı olarak takip edilebiliyor.

     

    100 BİNİ GEÇTİ

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da aşılama uygulamasına ilişkin Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Koca, “Şu an itibariyle 1. doz aşısını olan sağlık çalışanı sayısı 100.000’i geçti. Türkiye aşı programı uygulamakta güçlü bir alt yapıya sahiptir. Bu güce inanan, destek veren herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

    ”NASIL AŞI OLURUM?”

    Platformda, corona virüs aşısı olmak için yapılması gerekenler ”Nasıl aşı olurum?” başlıklı bölümde hazırlanan video ile uygulamalı olarak anlatıldı. Buna göre; corona virüs aşısı olmak için önce e-Nabız uygulamasına giriş yapılacak.

    Ana menüde bulunan ”Covid-19 aşı durumu” ana menüsüne tıklanacak, burada kişiler aşı öncelik durumlarını görebilecek. Dileyenler SMS yolu ile de aşı öncelik durumlarını sorgulayabilecek. Öncelikli grupta yer alınması durumunda sistem kişiyi, randevu işlemi için MHRS uygulamasına yönlendirecek. MHRS ile aile hekimi ve tüm hastanelerden randevu alınabilecek.

    İlgili seçimler yapıldıktan sonra ise kişi tarafından sistem üzerinden randevu onaylanacak. Randevu bilgileri SMS ile telefona iletilecek. Randevu tarihinde randevu alınan sağlık kuruluşuna gidilerek, sağlık personeli tarafından aşılanacak. Kişi dilerse aşı uygulayan sağlık personeline aşının 2’nci dozu için randevu oluşturabilecek. Yine oluşturulan randevu ile ilgili bilgiler SMS ile telefona gönderilecek.

    KİMLER AŞI YAPTIRACAK?

    Platformda kimlere aşı uygulanacağına ilişkin bilgiler de ”Kimlere Covid-19 aşısı uygulanacak?” bölümünde ayrıntılı olarak anlatılarak, “İlk grupta sağlık kurumunda çalışanlar, yaşlı, engelli, koruma evleri gibi yerlerde kalan ve çalışanlar, son olarak da 65 yaş üstü bireyler aşılanacak. İkinci grupta, hizmetin sürdürülmesi için öncelikli sektörlerde çalışanlar, 50-64 yaş arası bireyler aşılanacak. Üçüncü grupta; kronik hastalığı olan kişiler ve diğer kişiler aşılanacak. Dördüncü grupta ise, aşılama sırası geldiği halde zamanında aşı yaptırmayanlar aşılanacak” denildi.

    AŞININ ETKİ MEKANİZMASI ANLATILDI

    Platformda, aşıların etki mekanizmasına ilişkin bilgilere de yer verildi. Aşıların, vücutta bağışıklık sistemini uyaran belirli bir organizmanın (antijen) zayıflatılmış veya etkisizleştirilmiş kısımlarını içerdiği vurgulanarak, “Yeni aşılar, antijenin kendisinden ziyade antijen üretme planını içerir. Aşı uygulanan kişide, bu zayıflatılmış versiyon hastalığa neden olmayacak; ancak bağışıklık sistemini mikroba verilen ilk tepkide olduğu gibi çok fazla tepki vermesi için harekete geçirecektir. Bazı aşılar, haftalar veya aylar aralığında verilen birden çok doz gerektirir. Bu bazen uzun ömürlü antikorların üretimine ve bellek hücrelerinin gelişimine izin vermek için gereklidir. Bu şekilde vücut, hastalığa neden olan belirli bir organizma ile savaşmak için eğitilir ve gelecekte maruz kaldığında hızla savaşmak için hafızasını oluşturur. Bir aşı, mikrobun antikor oluşumuna neden olan zararsız ve çok küçük bir parçasını içerir. Bu, vücudumuzun mikroba özgü antikor üretebilmesi için yeterlidir. Vücut daha sonra aşısı uygulanan mikropla karşılaştığında onu nasıl yok edeceğini biliyor olacaktır” ifadeleri kullanıldı. Platformda aşı ile ilgili sıkça sorulan sorular da cevaplandı.

  • Bitkisel yağlarda zam yolda

    Bitkisel yağlarda zam yolda

    Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, ham madde maliyetinin çok arttığını belirterek, yağda yüzde 20’lik bir artışın olabileceğini söyledi.

    Büyükhelvacıgil, sektöre yönelik 2020 yılı değerlendirmesi ve 2021’deki öngörülerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde tarımda yerli üretimin artması, kendine yeterlilik ve iklim değişikliği konularının öne çıktığına dikkati çekti.

    Türkiye’nin en çok ithal ettiği ürünler arasında yağlı tohumların yer aldığını belirten Büyükhelvacıgil, bu ürünlerde üretimin artırılması gerektiğini söyledi.

    Büyükhelvacıgil, ayçiçek rekoltesinde düşüş yaşandığına ve 2,5-3 milyon ton ihtiyaç bulunmasına rağmen 2019’da 1 milyon 330 bin ton üretim yapıldığına işaret ederek şöyle devam etti:

    “Bu ürünün eksikliği problem olmaya devam ediyor. Geçen yıl çekirdek fiyatları ton başına 5 bin 400 liraya kadar geldi, ham yağın fiyatı da ton başına 10 bin lira sınırını aştı. Bu sadece bizim ülkemizdeki eksiklikten değil, Rusya ve Ukrayna gibi üreticilerde de kuraklık sebebiyle yüzde 20-25 civarında üretim düşüşü yaşandı. Ham yağın ton fiyatı 700 dolar civarındayken bugün itibarıyla 1325 dolar seviyesine geldi. Bunlar ürkütücü. Doların da karşılıksız basılmasıyla emtia fiyatlarına müthiş yönelme oldu.

    Rusya ve Ukrayna’nın dışarıya mal vermemesi ve orada fiyatların yükselmesi de bizi burada etkiledi. Dünyada emtia fiyatlarının yükselmesi, tamamen sektörün dışında yaşanan süreçle tüketiciye yansımış oldu. Uzun yıllar bu ülkede 5 litre yağ fiyatı 25 lirayı geçmedi, bugün geldiğimiz noktada 75 liraya kadar geldik. Bugün ham yağın 10 bin lirası olması da rafa yansımadı. O da bir müddet sonra rafa yansıyabilir. Dolayısıyla bir yüzde 20’ye varan artış daha olabilir diye öngörüyorum ama bu bizden kaynaklanmıyor. Çünkü biz yağı ithal etmek zorundayız. Önemli olan malı bulabiliyor olmamız. Ürün yoksa fiyatını bile konuşmanızın anlamı olmaz zaten.”

    “Devletimiz herkese eşit mesafede”

    Havaların iyi gitmesiyle ihtiyaç duyulan asgari 2 milyon ton çekirdeğin üretilebileceğini ve bu alanda eksiklik yaşanmayacağını vurgulayan Büyükhelvacıgil, şu ifadeleri kullandı:

    “Yağ fiyatlarının yüksekliği bizim yüzümüzden olan bir şey değil. Sektör bunu yapmış değil. Yağı, Rusya ve Ukrayna’dan ithal etmek zorundayız. Onların istediği de ton başına 1325 dolar. Yıllarca bu tarihlerde bu yağın fiyatı 750 dolar civarıydı, bugünün ürünün yokluğu ve salgın etkisiyle ‘benim fiyatım 1325 dolar’ dedi. O da bugün verdiği fiyatlar, yarın ne olacağını bilmiyorum. Benim öngörüm artabileceği yönünde.”

    Büyükhelvacıgil, “Yağ piyasasında yer alan yabancı sermayeli bir firma nedeniyle ayçiçek yağında gümrük vergisinin düşürüldüğü” yönündeki iddialara ilişkin, “Ülkemizde serbest piyasa kuralları uygulanıyor, bir kişiye ya da şirkete göre kural uygulayan yapıda değiliz. Kesinlikle o görüşe katılmıyorum. Bizim devletimiz herkese eşit mesafede, bütün birimleri dinleyerek, ortak akılla karar alıyor. Asla öyle bir şey söz konusu değil.” değerlendirmesini yaptı.

    “Sektörün tüm üretimi üzerinden almayın”

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığının atık yağ nedeniyle sektörden talep ettiği geri kazanım atık payına ilişkin düzenleme yapılmasını isteyen Büyükhelvacıgil, “Bitkisel yağda kilogram başına 10 kuruş talep ediliyor, bu pay bu yıl 10,9 kuruşa çıktı. Sadece kızartmaya kullanılan yağ, birkaç kızartmadan sonra atılıyor. Her gün evlerde kızartma yapılmıyor. 10,9 kuruşu sektörün tüm üretimi üzerinden almayın. Yağın ancak yüzde 15’ler civarında miktarı kızartma için kullanılıyor. Biz de bu kısmı için bu payın alınmasını talep ediyoruz. Kanunla onu düzeltmeye çalışıyorlar. Zeytinyağında zaten hiç atık yağ kalmıyor. Oradan da alınmamalı diye düşünüyoruz. Bu payın, sektöre maliyeti yıllık 100 milyon lira ediyor, bu da az bir para değil.” ifadelerini kullandı.