Etiket: güncelhaberler

  • Bursa’da kaçak içki operasonu!

    Bursa’da kaçak içki operasonu!

    Bursa’da yapılan kaçak içki operasyonunda bir kişi gözaltına alınırken, 16 litre kaçak içki ele geçirildi.

    Bursa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından Kestel ilçesinde bulunan ikamete baskın düzenlendi.

    Baskında A.P. isimli şahıs gözaltına alınırken, 16 litre kaçak içki ele geçirildi. Şüphelinin karakoldaki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

  • Uber’e erişim engeli kalktı

    Uber’e erişim engeli kalktı

    Geleneksel taksi hizmetine alternatif olarak ortaya çıkan Uber erişim engeli getiren ilk derece mahkemesi kararının İstinaf Mahkemesi tarafından kaldırılmasının ardından İstanbul’a geri döndüğünü duyurdu.

    Uber’e Erişim engeli İstinaf Mahkemesi’nin kararına uygun olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) bağlı olarak faaliyet gösteren Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) tarafından resmen kaldırıldı. Erişim engelinin kalkması ile Uber, Türkiye’de tekrar erişilebilir hale geldiğini ve faaliyetlerine sarı taksiler ile çalışarak devam edeceğini açıkladı.

    TÜRKİYE’DE 4,5 MİLYON KİŞİ TARAFINDAN KULLANILDI

    Uber’in yazılı yaptığı açıklamada, “Uber, İstanbul’da hizmet vermeye başladığı 2014 yılından itibaren, İstanbullular için popüler bir güvenli ulaşım seçeneği haline gelmiş ve Türkiye’de 4,5 milyondan fazla kişi tarafından indirilmiş ve kullanılmıştır. Erişim engelinin kalkması ile Uber uygulamasında UberTaksi hizmeti sunulabilecek. Uber uygulaması İstanbul’da 14 bin 500 taksi sürücüsü tarafından halihazırda kullanılmıştır” denildi.

    Uber Twitter üzerinden ise şöyle bir açıklama yaptı:

    “Uber’e Türkiye’de uygulanan erişim engeli mahkeme kararına uygun olarak bugün itibariyle resmen kaldırıldı! Tüm İstanbullulara tekrardan merhaba! #UberYeniden”

  • Eren Bülbül anısına “Eren Operasyonları” başlatıldı

    Eren Bülbül anısına “Eren Operasyonları” başlatıldı

    İçişleri Bakanlığı, “Yıldırım Operasyonları”nın 10 Ocak’ta tamamlandığını, Eren Bülbül anısına “Eren Operasyonları”nın başlatıldığını bildirdi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada, bu toprakların vatan içinde kalması için canlarını feda eden bütün şehitlerin, özellikle 11 Ağustos 2017’de bölücü terör örgütü mensuplarınca şehit edilen Eren Bülbül’ün aziz hatırasına ithafen 2021 itibarıyla “Eren Operasyonları”nın başlatıldığı kaydedildi.

    Bu kapsamda, ilki Tendürek bölgesinde başlatılan “Eren-1 Tendürek Operasyonu”nda, jandarma komando, jandarma özel harekat (JÖH), polis özel harekat (PÖH) ve güvenlik korucularından oluşan 72 operasyonel timde 1071 personel göreve başladı.

    15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım’ın isminin verildiği Yıldırım Operasyonları tamamlandı

    Geçen yıl bölücü terör örgütünü ülke gündeminden tamamen çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri bulundukları yerlerde etkisiz hale getirmek amacıyla Kapan ve Yıldırım Operasyonları yapıldı.

    15 Temmuz hain darbe girişiminin en genç sivil şehidi olan, 15 yaşında İstanbul’da şehit edilen Halil İbrahim Yıldırım’ın isminin verildiği “Yıldırım Operasyonları” 10 Ocak 2021’de tamamlandı.

    Yıldırım Operasyonları kapsamında 20 büyük, 89 orta, 11 bin 624 küçük olmak üzere 11 bin 733 operasyon düzenlendi.

    Operasyonlarda 149’u ölü, 4’ü sağ olmak üzere 153 terörist etkisiz hale getirilirken 90 iş birlikçi de yakalandı.

    Güvenlik güçlerince 707 mağara, sığınak ve depo imha edildi, 258’i ağır ve uzun namlulu olmak üzere 278 silah, 215 el yapımı patlayıcı (EYP), 399 el bombası, 2 ton 478 kilo patlayıcı madde, 38 milyon kök kenevir, 17,7 ton esrar ile çok miktarda gıda ve yaşam malzemesi ele geçirildi.

    “Eren Bülbül’ün maneviyatını yanımıza alarak cesaretini cesaretimize kattık”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eren Operasyonlarına ilişkin Twitter hesabından paylaşım yaptı.

    Bakanlık açıklamasını alıntılayan Soylu, “Terör örgütünü bu kış, mağaralarda yalnız bırakmayacağımızı söylemiştik. Şehidimiz Eren Bülbül’ün maneviyatını yanımıza alarak cesaretini cesaretimize kattık. Eren Operasyonlarına Tendürek’ten başladık.” ifadesini kullandı.

  • Covid-19’a karşı etkinliği kanıtlandı

    Covid-19’a karşı etkinliği kanıtlandı

    Almanya Duisburg Essen Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışma, ada çayının Covid-19’a karşı hem koruyucu hem de tedavi edici özellikte olduğunu ortaya koydu.

    Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, yaptığı açıklamasında, Covid-19 hastalığını önlemek için ada çayı ve ebegümeci karışımının kaynatılmasıyla elde edilen gargaranın kullanılmasını önerdi. Ada çayı ve ebegümeci karışımıyla yapılacak gargaranın Covid-19’a karşı koruyucu etkisi olduğuna dikkati çeken Saraçoğlu, “Sabah, öğle, akşam bununla gargara yapın. İnanın yüzbinlerce insanın hayatı kurtulur bu sayede” ifadesini kullanmıştı.

    Saraçoğlu’nun önerisi doktorlar tarafından tartışılırken, aralık ayında yayınlanan son araştırmanın sonuçları ada çayının Covid-19’a karşı etkinliği konusundaki tartışmalara ışık tuttu. İnsan hücreleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmayla, ada çayının Covid-19 hastalığı üzerindeki etkisi kanıtlandı. Duisburg Essen Üniversitesi Viroloji Enstitüsü Öğretim üyesi Vu Thuy Khanh Le-Trilling ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, ada çayının içeriğindeki etkin maddelerin Covid-19’a karşı antiviral aktivesi olduğu ortaya çıkarıldı.

    TEDAVİ EDİCİ OLDUĞU DA İSPATLANDI

    Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda, ada çayının infüzyon tekniğiyle sıcak suya geçen etkin maddelerinin insan hücreleri üzerindeki etkinliği araştırıldı. Bilimsel çalışma, ada çayının Covid-19’a karşı sadece koruyucu özellik içermekle kalmadığı, aynı zamanda tedavi edici özellik de taşıdığını ispatladı. Araştırma kapsamında önce insan hücreleri Covid-19 virüsüyle hastalandırıldı. Sonra belirli aralıklar ve dozlarla ada çayının kurutulmuş bitkisinden elde edilen çay, hastalıklı olan bu hücrelere ilave edildi. Ada çayı ayrıca maymun hücrelerinde de denendi ve ada çayının koruyucu etkisini ölçmek amacıyla hücreler Covid-19 virüsü ile muamele edilerek hastalandırılmaya çalışıldı. Araştırma sonucunda ada çayı bitkisinin hem hastalıklı hücreyi tedavi ettiği hem de sağlıklı hücreleri virüse karşı koruduğu görüldü. Makalede, Covid-19’a karşı koruyucu özelliğinden dolayı ada çayının gargara olarak kullanılması da önerildi. Bilimsel makalede ayrıca ada çayının Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) kayıtlarında güvenilir bir bitki olduğuna da değinildi. Ada çayı ve ebegümeci bitkisinin antiviral etkisine dair kayıtların Avrupa İlaç Ajansı’nda da (EMA) yer aldığı ifade edildi.

  • 7 aydır kayıptı! Cesedi bulundu

    7 aydır kayıptı! Cesedi bulundu

    Antalya’da 7 aydır kayıp olan Kazakistan uyruklu Arailym Orynbayeva’nın (22) cesedi, ormanlık alanda ağaçta asılı bulundu. Genç kızın intihar ettiği üzerinde durulurken teşhis için morga gelen annesi Saltanat Orynbayeva, “İnşallah kızım değildir” diye dua ederek içeriye girdi. Kızının cesedini teşhis eden Orynbayeva, çıkışta gözyaşlarına boğuldu.

    Olay, 8 Mayıs tarihinde Konyaaltı ilçesi Sarısu Mahallesi’nde meydana geldi. Annesi Saltanat Orynbayeva ve kardeşleriyle birlikte yaşayan Arailym Orynbayeva, 8 Mayıs günü annesiyle tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine genç kız, evden çıktıktan sonra cep telefonunu kapattı. Son olarak Sarısu bölgesindeki ormanlık alana doğru giderken görülen Orynbayeva’dan bir daha haber alınamadı. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, aramayı bırakmadı. AKUT ve beraberinde AFAD ile ormanda uzun süre arama yapan ekipler bir sonuç alamadı.

    Genç kızın son olarak gittiği yerleri cep telefonu sinyallerinden belirleyen polis, bu sabah saatlerinde yine Sarısu bölgesi Anltınyaka Yolu üzerindeki ormanlık alanda arama çalışması başlattı. AFAD ekiplerinin dahil olduğu arama çalışmalarına Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri de destek verdi. Ormanlık alanda arama yapan polis, Arailym Orynbayeva’nın cansız bedenini bir ağaçta asılı buldu. Genç kızın intihar ettiği üzerinde durulurken, cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Cinayet bürosu ekipleri, annesi Saltanat Orynbayeva’yı teşhis için morga çağırdı. Kısa sürede Adli Tıp Kurumu morgunun önüne gelen Orynbayeva, içeriye girmeden önce “İnşallah kızım değildir” diye dua etti. Kızının cesedini teşhis eden Kazak anne, gözyaşları içerisinde dışarıya çıktı. Saltanat Orynbayeva’yı yanındaki arkadaşı sakinleştirmeye çalıştı.

  • Skandallarıyla ünlü krala kötü haber

    Skandallarıyla ünlü krala kötü haber

    Evlendikten sadece üç ay sonra kendisine ‘resmi sevgili’ ataması yapan ve pandeminin vurduğu ülkesini bırakıp haremiyle Almanya’da ultra lüks otele kapanan Tayland Kralı, resmi sevgilisinin çıplak fotoğraf skandalından sonra şimdi de Almanya’nın gündeminde. Alman Hükümeti, Kral’ın Almanya’dan siyaset yapmasının kabul edilemez olacağını söylerken, muhalefet milletvekilleri ise persona non grata (istenmeyen kişi) ilan edilmesini istedi.

    Evlendikten sadece üç ay sonra kendisine ‘resmi sevgili’ ataması yapan ve pandeminin vurduğu ülkesini bırakıp haremiyle Almanya’da ultra lüks otele kapanan Tayland Kralı, kendini artan protestoların hedefinde bulmuştu. Monarşi karşıtı protestoların gerçekleştiği Tayland sokakları gazete manşetlerine taşınırken, ülke çıplak fotoğraf skandalıyla çalkalanmıştı. 1400’ü aşkın uygunsuz fotoğraf dünyanın dört bir yanındaki gazete manşetlerini süsleyince rezalet daha da büyümüştü. Kral şimdi, 20 cariyesiyle lüks otele kapandığı Almanya’da gündem oldu.

    Milliyet’in haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn’un hükümdarın 2016 yılında tahta geçtiğinden bu yana zamanının çoğunu harcadığı Almanya’ya yeniden girmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.

    68 yaşındaki Kral, aldığı yeni yetkilerin sınırlandırılmasını ve başbakanın istifasını talep eden öğrenci liderliğindeki kitlesel protestoların ortasında ekim ayında Tayland’a döndü.

    Ancak Kral, tüm protestolara rağmen 2020’nin çoğunu Almanya’daki ultra lüks otelde haremiyle geçirmişti. Kral Rama X adıyla bilinen Vajiralongkorn ve hareminin Bavyera’ya geri dönmeyi planlayıp planlamadığı belli değil.

    Otellerin salgın nedeniyle kapanması gerekmesine rağmen, kendisi ve çevresi ilk koronavirüs karantinası sırasında otelde kaldığı için hem ülkesinde hem de Almanya’da kriz yaratmış ve bolca eleştirilmişti.

    Dışişleri Bakanlığı, muhalefetteki Sol Parti’nin meclis sorusuna yanıt olarak, Kral’ın Almanya’yı ziyaret etmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.

    ‘PERSONA NON GRATA’ İLAN EDİLEBİLİR

    Sol Parti milletvekillerinden Sevim Dağdelen, Kral’ın vizeye ihtiyacı olmadığı için Alman hükümetinin ne kadar kalacağını etkileyemeyeceğini, ancak son çare olarak persona non grata, yani istenmeyen kişi ilan edilebileceğini söyledi.

    “ALMANYA’DAN SİYASET YAPMASI KABUL EDİLEMEZ”

    Buna cevaben, bir Dışişleri Bakanlığı kaynağı “Yabancı bir devlet başkanının ülkeye girmek için vizeye ihtiyacı olmasa bile, Almanya toprak egemenliği nedeniyle kalmayı kabul edip etmeme konusunda özgürdür” dedi.

    Alman hükümeti, Kral’ın Almanya’dan siyaset yapmasının kabul edilemez olacağını söyledi ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ekim ayında yaptığı açıklamada, davranışlarını izlediğini söyledi.

    “ALMANYA’DA DEVLET İŞİ YAPMIYOR”

    Dışişleri Bakanlığındaki kaynak, Kral’ın Almanya’daki önceki ziyaretleri sırasında devlet işi yaptığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi.

    Tayland sarayının medyaya yorum yapmama politikası var ve Kral’ın Avrupa’da geçirdiği zamanlar hakkında hiçbir bilgi verilmedi.

    Taylandlı protestocular, Kral’ın Avrupa’da kalmasının maliyetinden ve Güneydoğu Asya krallığındaki yokluğundan şikayet ediyor.

    KRALI ELEŞTİRMEK SUÇ

    Geçtiğimiz aylarda Taylandlı yetkililer, aralarında 16 yaşındaki bir öğrencinin de bulunduğu en az 35 protestocuyu kraliyet ailesini karalamakla suçladı.

    Tayland Kralı’nı ve monarşiyi eleştirenlere 15 yıla varan ağır hapis cezaları öngören ceza kanununun 112. maddesi, son zamanlarda ülkede tartışma konusu oluyor.

    Vajiralongkorn, 1 Mayıs 2019’da uzun süredir sevgilisi olan ve orduda general rütbesinde olan Suthida Vajiralongkorn Na Ayudhya ile evlenmişti. Dünya eşine az rastlanır düğünü konuşurken, özellikle gelinin Kral’ın ayaklarına kapandığı fotoğraf gündem olmuştu.

    Kral ve Kraliçe yan yana tahtta otururken, Sineenat Wongvajirapakdi resmen baş metres ilan edilmişti. Kral’ın, hepsi boşanmayla sonuçlanan önceki üç evliliğinden yedi çocuğu var.

    Geçen ekim ayında, Sineenat’ın resmi metres ilan edilmesinin ardından, üç aydan kısa bir süre sonra Kral, atamayı iptal eden bir emir verdi.

    Bu emirin ardından, Sineenat Wongvajirapakdi serbest bırakıldı ve Kral’ın Almanya’da lüks bir otelde bulunan haremine geri çağrıldı.

    Son olarak Tayland, geçtiğimiz haftalarda uluslararası bir skandalla dünya gündemini meşgul etmişti. Tayland Kralı’nın resmi sevgilisinin düşmanları, monarşi karşıtı aktivistlere kadının cinsel içerikli çıplak fotoğraflarını göndermişti.

    Sineenat Wongvajirapakdi’nin 2012 ve 2014 yılları arasında çekilmiş, çoğu çıplak olan 1400 kadar fotoğrafı dağıtılmıştı.

    Sineenat’ın kendisi tarafından çekildiği düşünülen fotoğraflar, Tayland monarşisi hakkında eleştirel makaleler yazan İngiliz gazeteci Andrew MacGregor Marshall’a gönderilmişti.

    Fotoğrafların gönderildiği bir diğer kişi olan Japonya’da yaşayan aktivist Pavin Chachavalpongpun, isimsiz zarfı ağustos ayı sonlarında aldığını, üzerinde Fransa’dan posta damgası olduğunu ve fotoğrafların saklandığı bir SD kart içerdiğini söylemişti. Pavin ayrıca neredeyse tüm fotoğrafların özçekimler olduğunu aktarmıştı. Bazıları banyoda ya da resmi metres Sineenat’ın arabasında çekilmişti.

    Tayland Kralı ve sadık başbakanı Prayut Çan-oça kendileri için tehlikeli ve skandallarla geçen 2020 yılını atlatmayı başardı. Ancak demokrasi ve hükümdarın zenginliği ile gücünün sınırlanmasını talep eden gençlerin önderliğindeki sokak protestolarına acımasızca maruz kaldı.

    Şimdiyse Kral Rama X ve Başbakan Prayut Çan-oça şu anda zorlu bir Ocak ayı ile karşı karşıya. Koronavirüs salgını yeniden canlanıyor ve monarşi karşıtı sokak protestoları sürüyor. Tayland ekonomisinin 2020’de yüzde 7,7 küçüldüğü bildirildi. Gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 20’sini temsil eden harap olmuş devasa turizm endüstrisinin yakın zamanda canlanması beklenmiyor.

    Dünyanın en zengin hükümdarlarından biri olan Kral Maha Vajiralongkorn’un ise 2021’de gücünü koruyarak, giderek artan uluslararası ve kamusal spot ışıklarına uyum sağlamaya çalışması bekleniyor.

    Ancak yine de salgındaki hızla artan vaka artışları ve devam eden protestoların, Tayland’ı panik ve krizin eşiğine getirdiği belirtiliyor.

  • Elon Musk’tan WhatsApp’ın kararına tepki

    Elon Musk’tan WhatsApp’ın kararına tepki

    Dün dünyanın en zengin insanı olan Elon Musk, WhatsApp’ın kullanım koşullarında değişikliğe gitme kararına tepki gösterdi. Kişisel Twitter hesabından “Signal kullanın” mesajı yayınlayan Musk, kullanıcıları WhatsApp’a alternatif olan uygulamayı kullanmaya davet etti.

    Sosyal medya devi Facebook’un bünyesinde olan WhatsApp kullanıcılarının hoşuna gitmeyecek bir karar için harekete geçti. Kullanım koşullarında değişikliğe gitmeye hazırlanan mesajlaşma platformu, verilerini Facebook ile paylaşmayan kullanıcılara yasak getirmeye hazırlanıyor.

    WhatsApp kullanıcıları bugün hizmetin yeni şartları ve gizlilik politikasıyla ilgili uygulama içi bildirim almaya başladı. Facebook ile WhatsApp kullanıcılarının verilerini paylaşacağını açıklayan platform kullanıcılara seçim hakkı tanımadı.

    Söz konusu değişikliği kabul etmeme şansı olmayan kullanıcılar ya bu şekilde WhatsApp’ı kullanacak ya da platformu kullanmayı bırakacak. Başka bir deyişle WhatsApp yeni kuralları kabul etmeyen kullanıcılara yasak getirecek. Söz konusu kararın 8 Şubat itibari ile yürürlüğe girmesi bekleniyor.

    WhatsApp’ın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, kullanıcılara ait veriler Facebook bünyesinde bulunan diğer platformlarla da paylaşılabilecek.

    ABD basınında yer alan haberlere göre, Facebook bu şekilde WhatsApp kullanıcılarından da topladığı verileri işleyerek reklam gelirini artırmayı hedefliyor.

    WhatsApp’ın bu adımı sonrası Elon Musk’tan kısa bir açıklama geldi. Kişisel Twitter hesabından “Signal kullanın” mesajı yayınlayan Musk, kullanıcıları WhatsApp’a alternatif olan uygulamayı kullanmaya davet etti.

    Teknoloji dünyasının yakından tanıdığı iki isim Elon Musk ve Mark Zuckerberg daha önce 2017 yılında karşı karşıya gelmiş, yapay zeka konusunda ilginç bir tartışmaya tutuşmuşlardı.

    Musk ABD’de yapay zekayı belirli sınırlar içerisinde tutacak kanunlar çıkarılması gerektiğinin altını çizmiş, bunun yapılmamasının insan medeniyetinin geleceği için önemli bir risk taşıdığını söylemişti. Facebook’un kurucusu ise Elon Musk’ın röportajını izlediğini ve gelişen teknolojisiyle ilgili korku tacirliğinden yorulduğunu söylemişti.

    Bunun üzerine Musk ise Zuckerberg’in bu çıkışına kişisel Twitter hesabı üzerinden yayınladığı bir mesaj ile cevap vermiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: “Mark ile bu konu hakkında daha önce konuşmuştum. Bu konuya olan hakimiyeti oldukça kısıtlı”

    WHATSAPP HANGİ BİLGİLERİ TOPLAYABİLİYOR?

    Peki WhatsApp’ın tepki çeken kararı ne anlama geliyor? Bu karar sonrası platformun kullanıcılarından toplayabileceği bilgiler şu şekilde…

    • Hesap Bilgileri
    • Mesajlar
    • Bağlantılar
    • Durum Bilgisi
    • İşlem ve Ödeme Verileri
    • Müşteri Desteği ve Diğer İletişimler
    • Kullanım ve Kayıt Bilgileri
    • Cihaz ve Bağlantı Bilgileri
    • Konum Bilgileri
    • Çerezler
    • Başkalarının Sizin Hakkınızda Sağladığı Bilgiler
    • Kullanıcı Şikayetleri
    • WhatsApp’taki İşletmeler
    • Üçüncü Taraf Hizmet Sağlayıcıları
    • Üçüncü Taraf Hizmetleri
  • Bilim Kurulu Üyeleri’nden dolandırıcılık uyarısı

    Bilim Kurulu Üyeleri’nden dolandırıcılık uyarısı

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, vatandaşları koronavirüs aşısı dolandırıcılığına karşı uyardı. Prof. Dr. Ateş Kara, evlere gidilerek aşılama yapılmayacağı, Sağlık Bakanlığı’nın aşılama programında mail ya da mesaj ile bilgilendirmenin olmadığını söyledi. Prof. Dr. Sema Turan da “Mesajlar ya da mailler tamamen dolandırıcılık üzerine yapılan iletiler. Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir uygulaması yok” dedi.

    SMS ya da e-posta yoluyla vatandaşlara ulaşan dolandırıcılar, koronavirüs aşısını bahane ederek banka ve kimlik bilgilerini ele geçirmeye çalışıyor. Sağlık Bakanlığı, ‘bakanlıktan arıyoruz, aşılama konusunda öncelikliyseniz kaydınızı oluşturalım’ diyerek kişisel bilgileri isteyenlere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Bilim Kurulu üyeleri de vatandaşları bu konuda uyardı. Bilim Kurulu üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, bazı aşıların damla şeklinde ağza damlatılıp uygulandığını belirterek, “Bunları biz bir dönem ülke bazında kampanyalar ile uyguladık. Ama bunlar açıklanır denilir ki; bakın şöyle bir durum var, o nedenle biz ev ev gezeceğiz, toplu bulunulan alanlarda olacağız, oralarda size aşı uygulayacağız. Bunun dışında özellikle koronavirüs döneminde aşıyı düşündüğümüzde böyle bir uygulama yok” dedi.

    ‘KİMSE EVİNİZE GELİP, ‘SİZE AŞI UYGULAYACAĞIZ’ DEMEZ’

    Aşılamanın sağlık merkezlerinde yapılacağını belirten Prof. Dr. Kara, “Yaşlıların hareket edemediği, toplu yaşadıkları yaşlı bakım evleri, huzur evleri gibi alanlara sağlık ekibi gidecek, önceden haber vererek orada aşıyı uygulayacak. Size mesajla, ‘aşı için şunu yapın’ ya da ‘biz size aşı için geldik’ denildi; böyle bir uygulanın olmayacağını bugün net olarak söylememiz lazım. İlk gelen aşılarımız 65 yaşından büyüklerimize, sağlık çalışanlarımız ve huzur evi ile bakım evlerinde kalan büyüklerimize yapılacak. Bu durumda da olası değerlendirmeyi şöyle düşünelim; ya e-nabız üzerinden ya da telefon ederek sizin aşı zamanınızın gelip gelmediğini öğrenecek sonra da randevu alacaksınız, ister yakınınızdaki hastaneden ister aile hekiminizden. Randevu aldığınız zaman dilimi içinde gidip orada aşılanacaksınız, şimdilik değerlendirme ve planlama böyle. Kimse evinize gelip, ‘size aşı uygulayacağız’ demez” diye konuştu.

    ‘SAĞLIK BAKANLIĞININ BÖYLE BİR UYGULAMASI YOK’

    Bilim Kurulu üyesi, Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Sema Turan da uyarılarda bulunarak, “Kesinlikle böyle bir uygulama yok. Sağlık Bakanlığı dışından gelen ya da o isimle gelen mesajlara ya da maillere lütfen itibar etmeyelim. Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir uygulaması yok. Halkımız herhangi bir bilgiye ulaşmak istiyorsa Sağlık Bakanlığı’nın internet sayfasından ya da en yakın sağlık merkezinden aşıya dair bilgileri alabilirler. Covid-19 nedeniyle uygulanmaya başlanacak olan aşılama programında böyle bir yöntemimiz yok. Gerekli merkezler, gerekli yerler, özellikle aile sağlığı merkezleri bu konuda görevlendirilecek. Ve buralarda kendilerine gerekli aşılar yapılacak. Bu mesajlar ya da mailler tamamen dolandırıcılık üzerine yapılan iletiler. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir uygulaması yok, itibar etmeyelim” ifadelerini kullandı.

  • Meke Gölü haritadan silinme noktasında

    Meke Gölü haritadan silinme noktasında

    Konya’nın Karapınar ilçesinde ‘Dünya’nın nazar boncuğu’ olarak bilinen, krater yapıya sahip Meke Gölü’ kuruyunca haritadan silinme noktasına geldi.

    Bölgede 27 yıldır TEMA Vakfı’nın gönüllü temsilciliğini yapan Musa Ceyhan (68), havzada yer altı suyunun çekilmesiyle gölün güzelliğini oluşturan suyun tamamen kuruduğunu belirterek, ”Gölümüz ‘Dünya’nın nazır boncuğu’ olarak biliniyordu.

    Kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinin hızla azalması sonucu göl kurudu. Meke Gölü yer altı suları çekilmeden önce, masmavi gölümüz vardı. Çeşitli kuş türleri gelir, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeriydi. Ancak Meke Gölü kuruyunca ne kuşlar, ne de turistler gelmez oldu” dedi.

    Meke Gölü, 5 milyon yıl önce volkanik patlamayla meydana gelen kraterin, zamanla suyla dolması, 9 bin yıl önce ise gölün ortasında ikinci patlamanın olması ve buranın da suyla dolması sonucu oluştu. Yeraltı su kaynaklarından beslenen ve suyu tuzlu olan Meke’nin ortasında, 50 metre yükseklikte volkan konisi bulunuyor. Daha önce 12 metre derinliğinde su bulunan Meke Gölü, 2000’li yılların başından itibaren kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama sonucu yer altı su seviyesinin her geçen gün azalması sonucu kurudu.

    ‘KUŞLAR DA TURİSTLER DE ARTIK GELMİYOR’

    Karapınar’da oturan ve TEMA Vakfı’nın 27 yıldır gönüllü temsilciliği ile bölgeye gelen turistlere gönüllü rehberlik yapan Musa Ceyhan, masmavi suyun olduğu ve kuş türlerine ev sahipliği yapan Meke Gölü’nün kurumasının kendisini üzdüğünü belirterek şunları söyledi:

    “Dünyanın gözü ve nazar boncuğu olarak adlandırılan Meke Gölü, yer altı suları çekilmeden önce masmavi bir gölümüzdü. Çeşitli kuş türleri gelir, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeriydi. Ancak Meke Gölü kurumaya yüz tuttukça kuşlar da gelmez oldu, yerli ve yabancı turistler gelmez oldu. Burada yer altı sularımızın muhakkak yükselmesi gerekiyor. Eğer Meke Gölü’nün eski canlılığına kavuşmasını istiyorsak suların muhakkak eski seviyesine gelmesi gerekiyor. Konya kapalı havzada yüzbinlerce su kuyusu var. Sular çekildikçe de haliyle burası da kurudu.”

    ‘HARİTADAN SİLİNECEK NOKTAYA GELDİ’

    Gölün haritadan silinecek duruma geldiğini ifade eden Ceyhan, “Meke Gölü haritadan silinecek noktaya geldi. Gölümüzün kurumasına çok üzülüyoruz. Meke Gölümüz dünya harikası bir göldü. Bu bölgede çok sayıda su kuyusu var. Tabi ‘Hazıra Hasan Dağı dayanmaz’. Yer altı sularını yükseltmek için dış havzalardan su getirilmesi gerekiyor. Buraya gelip Meke Gölü’nün halini gördükçe çok üzülüyoruz. Bütün Karapınar halkı üzülüyor. Meke Gölü’nün eski canlılığına kavuşmasını istiyoruz” dedi.

  • Kobani iddianamesi kabul edildi

    Kobani iddianamesi kabul edildi

    Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin aralarında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da olduğu 108 sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede aralarında Demirtaş’ın da olduğu 27’si tutuklu, 6’sı hakkında adli kontrol kararı, 75’i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 sanık için 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

    Sanıkların, silahlı terör örgütü PKK/KCK güdümünde faaliyet yürüttükleri kaydedilen iddianamede, şu tespitlere yer verildi:

    “Sanıkların terör olaylarını, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmeleri, örgütün talimat bütünlüğü içinde şiddetli sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmak için örgüte müzahir taban kitleye talimatlar vermiş olmaları, talimat aldıkları kişilerin örgüt içi pozisyonları, teşhis beyanlarının içeriği, talimatların uygulanış biçimleri ve iletildiği muhatapları, olaylarda inisiyatif almaları, ısrarlı şekilde kararları uygulama biçimleri, örgütün amaçları doğrultusunda aldıkları sorumlulukların ağırlıkları, olayları sorumlu düzeyde organize ettikleri anlaşılmıştır.”

    Sanıkların örgüt yöneticilerinin yapabilecekleri şekilde olayları organize ettikleri ve bütün olaylardan sorumlu oldukları belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

    “Şüpheliler hakkında örgüt adına bu yönde faaliyetler yürüttüklerine ilişkin yapılan diğer tüm tespitler birlikte dikkate alındığında, şüphelilerin PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde yöneticisi olarak kabul edilmeleri gerektiği, bu kabulün sonucu olarak TCK’nın 220/5. maddesi gereğince örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiği belirlenen bütün suçlardan bu madde gereğince ayrıca sorumlu oldukları tespit edilmiştir.”

    İddianamede 108 sanık, “azmettirici” sıfatıyla olay tarihinde ülke genelinde işlenen tüm eylemlerden sorumlu tutuldu.

    İddianamede 108 sanık, birer kez “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, 37’şer kez “adam öldürme”, 31’er kez “adam öldürmeye teşebbüs”, 24’er kez “yağma”, 38’er kez “alıkoyma”, 1750’şer kez “alıkoymaya teşebbüs”, 397’şer kez “yakarak mala zarar verme”, 1060’ar kez “kamu malına zarar verme”, 503’er kez “yakarak kamu malına zarar verme”, 53’er kez “iş yeri dokunulmazlığını ihlal”, 294’er kez “geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal”, 26’şar kez “geceleyin açıktan hırsızlık”, 20’şer kez “açıktan hırsızlık”, 114’er kez “hırsızlık”, 272’şer kez “geceleyin hırsızlık”, 5’er kez “basit yaralama”, 43’er kez “silahla basit yaralama”, 264’er kez “kamu görevlisini silahla basit yaralama”, 7’şer kez “kamu görevlisini kasten basit yaralama”, birer kez “kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama”, birer kez “kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama”, 78’er kez “silahla kasten yaralama”, 51’er kez “kamu görevlisini silahla yaralama”, 3’er kez “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali”, 4’er kez “ibadethanelere zarar verme”, birer kez “düşük yapmaya neden olma”, 24’er kez “bayrak yakma”, 25’er kez “5816 sayılı yasaya muhalefet” ve “suç işlemeye tahrik etmek” ile suçlanıyor.

    Türk Ceza Kanunu’na göre söz konusu suçlardan “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ile “nitelikli öldürme” suçlarını işleyenler için “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” uygulanıyor.

    İddianamede eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu ile Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Emine Ayna, Ertuğrul Kürkçü, Mehmet Hatip Dicle ve terör örgütü PKK’nın firari elebaşıları Murat Karayılan, Cemil Bayık, Sabri Ok, Salih Müslüm ve Zübeyir Aydar da sanıklar arasında yer aldı.

    – Soruşturmanın geçmişi

    Suriye’deki iç savaşı fırsat bilen terör örgütü DEAŞ’ın, Kobani’ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine Ekim 2014’te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK elebaşıları, sokağa çıkma çağrısında bulundu.

    Bunun üzerine aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır’ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldı. Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması, kolluk güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef aldı.

    Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç kullanılamaz hale getirildi.

    Kolluk kuvvetlerinin müdahalesinin ardından olayların failleri yakalanarak haklarında adli işlem başlatıldı.

    Saldırıların yaşandığı il ve ilçelerde adli süreç devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sokaklarda terör estirenleri azmettirenlere yönelik soruşturma başlattı.

    Bu kapsamda 35 il ve 96 ilçedeki soruşturma dosyaları ile delilleri toplayan savcılık, 25 Eylül’de operasyon için düğmeye bastı ve Ankara merkezli 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

    Eş zamanlı operasyonda Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Nazmi Gür, Emine Beyza Üstün ve Emine Ayna’nın da aralarında bulunduğu 20 kişi adreslerinde gözaltına alındı.