Etiket: güncelhaberler

  • Uçak tuvaletinde sigara içerken yakalandı

    Uçak tuvaletinde sigara içerken yakalandı

    Türk Hava Yolları(THY)’nın Şanlıurfa-İstanbul seferini yapan uçağında yolculardan İ.H.A., uçağın tuvaletinde sigara içerken yakalandı. İstanbul Havalimanı’na inişinin ardından uçağın kapısı açıldığı anda karşısında polisi gören yolcu şok oldu. Hakkında tutanak tutulan yolcuya, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından 2 bin 603 lira idari para cezası kesileceği belirtildi.

    Olay önceki akşam THY’nin TK-2249 sayılı Şanlıurfa-İstanbul seferini yapan Boeing 737-800 tipi uçağında yaşandı. Kabin ekipleri uçağın arka tuvaletinde, yolculardan İ.H.A.’nın sigara içtiğini fark etti. Yolcu hakkında ‘kural dışı yolcu’ formu düzenlenirken, aynı zamanda kaptan pilot konuyu İstanbul Havalimanı Hava Trafik Kulesi’ne bildirerek, uçağa polis istedi.

    KAPI AÇILDIĞINDA POLİS ONU BEKLİYORDU

    Uçağın saat 21.50 sıralarında havalimanına inişinin ardından İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis ekibi, uçağın kapısında yolcuyu bekledi. Polisler eşliğinde uçaktan inen İ.H.A., hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürüldü. Tutanak tutulan yolcuya, SHGM tarafından 2 bin 603 liralık idari para cezası kesileceği öğrenildi.

    “KURAL DIŞI YOLCU”

    SHGM yönetmeliklerine göre uçak içerisinde duman çıkartan cihaz ve tütün mamullerinin kullananlar, ‘kural dışı yolcu’ olarak kabul ediliyor. Kural dışı yolculara idari para cezası kesilirken, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde idari yaptırım kararlarına itiraz edilebiliyor. Ayrıca uçağın rötar yapması, başka bir meydana inmek zorunda kalması gibi durumlarda hava yolu şirketleri kural tanımaz yolcuya tazminat davası da açabiliyor.

    KARA LİSTEYE ALAN HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DE VAR

    Öte yandan yurt dışındaki bazı hava yolu şirketleri, kural tanımaz yolcuları kara listeye alıyor. Bu yolculara ömür boyu veya belirli bir süre bilet satmıyor. Hatta bazı ülkelerde kara listeye giren yolcuların isimleri havacılık otoriteleri ile paylaşılıyor. O ülkedeki diğer havayolları da yolcuyu kara listelerine alıyor.

  • Yüzlerce kuş havai fişekten öldü

    Yüzlerce kuş havai fişekten öldü

    İtalya’nın başkenti Roma’da yeni yılı kutlamak için kullanılan havai fişekler nedeniyle yüzlerce kuş öldü.

    Roma’da yeni yılın gelişi havai fişek gösterileriyle kutlandı. Söz konusu kutlamalarda yüzlerce kuş telef oldu. Sosyal medyadaki görüntülerde Roma sokaklarında kuşların cansız bedenleri görüldü.

    Uluslararası Hayvanları Koruma Örgütü (OIPA) Sözcüsü Loredana Diglio, kuş ölümlerinin birden fazla nedeni olabileceğini belirtti. Havai fişeklerin her yıl evcil ve yabani hayvanların yaralanmasına ve strese girmesine neden olduğunu belirten Diglio, şunları kaydetti:

    “(Havai fişeklerin çıkardığı gürültünün etkisiyle) Korkudan ölmüş olabilirler. Birlikte uçarken birbirlerine, pencerelere veya elektrik hatlarına çarpmış olabilir. Kalp krizinden dolayı ölmüş olabileceklerini de unutmayalım.”

  • Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı açıklaması

    Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, toplumun yüzde 60-70’i aşılanabilirse yaza kadar mesafe alınabileceğini belirterek, “Aşıyla ilgili soru işaretleri olabilir. Fakat bu pandemiyi durduracak aşıdan başka bir silah yok” dedi.

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Yaza kadar tedbirlerin uygulanmasıyla ve aşılamayla kontrolün sağlanacağını söyleyen Prof. Dr. Özlü, “Hızlı bir şekilde aşılamaya geçebilirsek, tedbirlere, kısıtlamalara ve tavsiyelere uyarsak; yani toplumun yüzde 60-70’ ini aşılayabilirsek inşallah yaza kadar bir mesafe alabiliriz. Kontrolü sağlayabiliriz. Yoksa işimiz zor. Sanıyorum ki yaza kadar tedbirlerin uygulanmasıyla ve aşılamayla bir kontrol sağlanabilir. Güzel bir rahatlama elde edebiliriz, diye düşünüyorum. Ama koşullara uymazsak o zaman süreç daha da uzar” diye konuştu.

    ‘PANDEMİYİ DURDURACAK AŞIDAN BAŞKA BİR SİLAH YOK’

    Aşının risklerinin olduğunu fakat normal hastalığa göre çok düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, “Aşıyla ilgili soru işaretleri olabilir. Ama aşıdan başka bir çözüm yok. Bu pandemiyi durduracak aşıdan başka bir silah yok. Bir yıldır virüsten kaçıyoruz. Evlerimizdeyiz fakat durduramıyoruz. Virüs yayılıyor, durduramıyoruz. Her gün 250 vatandaşımız ölüyor. Birilerinin annesi, babası, kardeşi, eşi çocuğu ölüyor. Yarın bunların arasında siz ya da ben de olabilirim. Bunun garantisi yok. Bu süreç böyle devam ederken, bu yangın her tarafı sarmış iken aşıdan başka bir çıkış yolu da yok. Onun için aşı yaptıracağız. Tereddüttü olanlar düşünüp tartacaklar. Ama zamanla tereddütleri azalacak. Biz sağlıkçılar olarak hemen yaptıracağız. Siz de etrafınızda aşı yaptıranları göreceksiniz. Bir sorun yaşamadıklarını görünce; aşı yaptırma konusunda talep artacaktır. Keşke daha çok kişi aşılansa ve daha hızlı aşılanma yapılabilse bir an önce bu salgın bitse” diye konuştu.

    ‘AŞIDAN ÖLEN BİRİNİ DUYDUNUZ MU?’

    Çok bunaldıklarını ve yorulduklarını anlatan Özlü, “Bir yıldır herkes evinde mahsur kaldı. İnsanlar, işine gidemiyor. Ekonomik açıdan da sıkıntıya girdiler. İnsanların psikolojileri bozuldu. Kimse eşiyle dostuyla bir araya gelemiyor. Aşı olup normal hayatımıza devam etmek istiyoruz. Aşının tabi ki riskleri var; ama normal hastalığa göre çok düşük. Bu güne kadar dünyada milyonlarca aşı yapıldı. Şu anda dünyada aşı yapılıyor. Kaç gündür Amerika’da, İngiltere’de Avrupa Birliği ülkelerinde aşı yapılıyor. Bizde de şu anda deneme amaçlı yapılıyor. Şu ana kadar aşıdan ölen birisini duydunuz mu? Ama kovidden her gün dünyada 15 bin kişi ölüyor. Onun için aşıyla oluşan risk, çok düşük. Ancak hastalıktan dolayı risk çok büyük” dedi.

  • Başkan Aktaş’tan su açıklaması

    Başkan Aktaş’tan su açıklaması

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, DSİ verilerine göre son 100 yılın en kurak kış mevsimini geçiren Bursa’nın, hiç yağış olmasa bile 75 günlük suyu olduğunu belirterek, “Kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlarımız var. Kimse paniğe kapılmasın, ancak suyun tasarruflu kullanılması hususunda herkesin üzerine düşen görevler var” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye genelinde yaşanan genel kuraklık sorununun Bursa’ya yansımalarını değerlendirdi. Pandemi sürecinde Türkiye sürekli maske, mesafe ve temizliği konuştuğunu, temizliğin ise en önemli unsurunun su olduğunu dile getiren Başkan Aktaş;

    “Son 30 yılın en kurak yılı ve son 100 yılın en kurak kış mevsimini geçiriyoruz. Şükürler olsun biz 2020 yılı içerisinde hiçbir şekilde tamiratlar dışında insanımıza su kesintisi yaşatmadık. Bu konuda makro planlar yapıyoruz. Kısa ve orta vadeli çalışmalarımız var. Gölbaşı’nın da sürece katılması ile alakalı yapılacak çalışmalar var. Ama asıl bizim hedef projemiz, Çınarcık Barajı. Dönemimiz içerisinde bitirmeyi arzu ediyoruz. Ocak sonuna kadar inşallah Çınarcık Barajı’nın projesini DSİ’den alıyoruz. Çınarcık Barajı’ndan suyun Bursa’ya ulaştırılması, 4 tane depo ve arıtma tesisi ile desteklenmesi gibi tarihi bir proje. İnşallah bu şehrin envanterine Nilüfer ve Doğancı Barajı’ndan sonra Çınarcık Barajı’nı katacağız” dedi.

    Kimse paniğe kapılmasın

    Şu an Nilüfer ve Doğancı Barajı’nın olduğu bölgede yağış olmamasından kaynaklanan ciddi sıkıntılar olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Bursa’da son 30 yıl içerisinde 20 Kasım tarihinden sonra hiçbir şekilde kuyu takviyesi yapılmamış. Ama bu yıl yaşadığımız bu kuraklık maalesef takviyenin kış boyu devam etmesine neden oldu. Allah’a şükürler olsun öngörümüz o kadar iyiymiş ki 2019 yılı sonu ve 2020 yılında 75 tane yeni su kuyusu açtık. Eğer açmasaydık, biz Bursa’da şu an su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Normal şartlar altında hiçbir yağış olmasa bile 75 günlük suyumuz var, beklenen yağışlar var. Bunun yanında kısa vadeli takviye etmeyi düşündüğümüz bazı kaynaklar da var. Hemşehrilerimizin su sıkıntısı yaşanmaması adına elimizden gelen bütün gayreti ortaya koyacağız. Hiç kimse bu konuda paniğe kapılmasın ama inancımızın gereği olarak da israf haramdır. İsraf etmeden doğru ve sağlıklı bir şekilde kadınından erkeğine, yaşlısından gencine herkesin üzerine düşen sorumluluklar var. Tasarruflu olup, sorumluluklarımızı yerine getirelim” diye konuştu.

    Başkan Aktaş, pandemi sürecine rağmen sağlıklı içme suyunun kentin her köyesine ulaştırılması için yoğun bir çaba harcadıklarını, 70-80 yıldır içme suyu olmayan 30-40 haneli köylere bile 2020 yılı içinde sağlıklı içme suyunu ulaştırdıklarını da sözlerine ekledi.

  • Covid-19 aşılarına barkodlu sistem

    Covid-19 aşılarına barkodlu sistem

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Çin’den getirilen Covid-19 aşılarının 14 gün laboratuvarda incelenirken, aynı zamanda barkodlandırılmasının da yapılacağını söyledi. Prof. Dr. İlhan, “Sadece Çin aşısı değil, Alman-Amerikan aşısı da olsa, yerli aşı da olsa laboratuvarda değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme sürecinde aşının bize gönderileceği ifade edilen ile aynı olup olmadığına bakılacak, güvenilir olup olmadığına bakılacak. Aşıların bu süre içinde barkodlandırılması söz konusu olacak ki aşının takibi yapılsın” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Çin’de koronavirüs salgınına karşı SinoVac firması tarafından üretilen ‘CoronaVac’ isimli Covid-19 aşısının 3 milyon dozluk ilk partisine ilişkin DHA’ya açıklama yaptı. Prof. Dr. İlhan, aşıların Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından değerlendirilmesinin yapılacağını belirterek, “Bu değerlendirme laboratuvarda yapılacak. Bu tüm aşılar için geçerli. Sadece Çin aşısı değil, Alman-Amerikan aşısı da olsa, yerli aşı da olsa laboratuvarda değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme sürecinde aşının bize gönderileceği ifade edilen ile aynı olup olmadığına bakılacak, güvenilir olup olmadığına bakılacak” dedi.

    ‘AŞILAR BARKODLANDIRILACAK’

    Prof. Dr. İlhan, aşıların barkodlandırılacağını da belirterek, “Aşıların bu süre içinde barkodlandırılması söz konusu olacak ki nereye gittiği ve kime, hangi aşının yapıldığının takibi yapılsın. Hangi aşı nereye gitti, Ankara’ya mi gitti, İzmir’e mi gitti onların da kodlaması yapılacak. Bu süreç yaklaşık 14-15 gün sürüyor. Bir sonraki hafta çarşamba-perşembe günü tamamlanmasını bekliyoruz. Biliyorsunuz faz-3 çalışması da devam ediyor. Bu sürede faz-3 çalışması da sonuçlanacaktır. Faz-3 çalışması da sonuçlandıktan sonra etkinliği yüzde 91 çıkmıştı, daha da yüksek çıkacağını varsayıyoruz. Onunla beraber Sağlık Bakanlığı’ndan da aşılar için onay gelirse Faz-3 çalışmasının da uygunluğu belli bir düzeyde çıkarsa ki biliyorsunuz Dünya Sağlık Örgütü ‘yüzde 50 bile olsa yeterli’ diyor, aşılar uygulamaya geçilecek” dedi.

    ‘HER AŞININ DENEYİ YAPILACAK’

    Prof. Dr. İlhan, olumsuz bir şey ile karşılaşılırsa bunun değerlendirilmesinin yapılacağını kaydederek, “Olumsuzluk nedir, olumsuzluk aşının güvenirliğini etkiliyor mu etkilemiyor mu, onun değerlendirmesi yapılacak, böyle olursa ona göre aşı üreten firma ile temasa geçilir. Aşılar farklı parti olarak geldiğinde de ya da yeni aşı firmalarının ürettiği aşılar siteme girdiğinde de bu aşıların da aynı sistemden geçeceğini bilmemiz gerekiyor. Gelen her aşının bizim ülkemizde deneyinin yapıldıktan sonra toplumun hizmetine sunulacağını belirtmek gerekiyor. Çin’den gelecek ikinci grup aşı da 14 günlük testten geçecektir, tekrar faz-3 çalışması yapılmayacaktır. Çünkü faz-3 çalışması halihazırda var” ifadelerini kullandı.

    ‘1 MİLYON 60 BİN KADAR SAĞLIK ÇALIŞANI VAR’

    Prof. Dr. İlhan, önce sağlık çalışanlarının aşılanacağını anımsatarak, “Bütün dünyada da benzer bir uygulama söz konusu. Sağlık çalışanı deyince de temizlik görevlisinden güvenlik görevlisine, hemşireden teknisyene, hekime kadar geniş bir gruptan bahsediyoruz. Türkiye’de 1 milyon 60 bin kadar sağlık çalışanımız var. Sağlık çalışanları arasında gebe olanlar, çocuğunu emzirenler son 6 ay içinde koronavirüs geçirmiş olanlar olabilir. Bu grupların dışında kalanlar önce aşılanacak. Sonra 65 yaş üstü kronik hastalığı olan vatandaşlarımız, sonra diğer 65 yaş üstü vatandaşlarımız, bunlardan sonra da ilk grup içinde yer alacak engelli, bakım evi, huzur evinde kalan, korunmaya muhtaç olan kişilerimiz aşılanacak. Ondan sonra da ikinci aşamaya geçilecek. İkinci aşamaya geçilince bu sefer 50-64 yaş arası kronik hastalığı olan vatandaşlarımız, 50-64 yaş arası diğer vatandaşlarımız, yine toplumda hizmet sektöründe hizmetine ihtiyaç olan vatandaşlarımız aşılanacak” ifadesini kullandı.

    ‘HASTANELERDE KALABALIK OLUŞTURULMASIN’

    Sağlık çalışanlarının olabildiğince kendi bulundukları yerde aşılanacaklarını belirten Prof. Dr. İlhan, “Örneğin üniversite hastanesinde çalışlar üniversite hastanesinde, Sağlık Bakanlığı hastanesinde çalışanlar kendi hastanelerinde. 112 çalışanları var, aile sağlığı merkezi çalışanları ise ilçe sağlık merkezinde aşılanacak. Sağlık Bakanımız aşılamada günde 1,5-2 milyon kapasiteye çıkarılabileceğini açıklamıştı. Günde 1 milyon çok rahat yapabilecek düzeyde Türkiye. Muhtemelen sağlık çalışanlarının aşılanmaları çok kısa sürede tamamlanacaktır. Ama aşının iki doz olduğunu da unutmayalım. Sağlık çalışanları sistemde yer aldıkları için kendilerini takip etmeleri çok kolay; ama büyüklerimiz özellikle varsa akıllı telefonlarından yoksa Sağlık Bakanlığı danışma hatlarından; ama en doğrusu kendi aile hekimlerinden sıranın kendilerine gelip gelmediğini, ne zaman aşı olacaklarını takip etmeleri gerekiyor. Aile hekimliği merkezleri ve hastanelerde kalabalık oluşmasına izin verilmemesi gerekiyor. Vatandaşların kendilerine ayrılan zaman diliminde ilgili sağlık kuruluşlarına giderek aşı olmaları en doğru yaklaşım olacaktır” dedi.

    ‘BÖYLE YAPILMASININ HİÇBİR ANLAMI YOK’

    Bir aşının yapılmasının yeterli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İlhan, “‘Ben her iki aşıyı da olayım, hatta 3 aşı gelsin ben hepsini olayım’ diyenler var. Ama aşıların akılcı kullanılması gerekiyor. Bir aşıya karar verdikten sonra o aşının kullanılması gerekiyor. Bir aşı yapıldıktan sonra o aşının ikinci dozunu da olduktan sonra yeterli korumayı sağlayacağını biliyoruz. Ben ‘A aşısını oldum’ bunun üzerine ‘iki doz da ‘B’ aşısını olayım’ demek doğru bir şey değil. Böyle yapılmasının hiçbir anlamı da yok açıkçası. ‘Antikor bir defa oluştuktan sonra o antikor tekrar artar, beni korur’ demek yanlış olacaktır” dedi.

  • Yemen’de havalimanında patlama! 22 ölü

    Yemen’de havalimanında patlama! 22 ölü

    Yemen’de yer alan Aden Havalimanında meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 22’ye ulaştı.

    Yeni Yemen hükümetinin üyelerinin ülkeye ulaştığı sırada Aden Havalimanının terminalinde meydana gelen patlamada bilanço ağırlaşıyor.

    Patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 22’ye yükselirken, yaralıların sayısı ise 60 olarak açıklandı.

    Ayrıca patlama nedeniyle havalimanında büyük maddi zarar meydana geldi. Hükümet Sözcüsü Rajeh Badi yaptığı açıklamada, “Aden Havalimanı’nda meydana gelen patlama ile ilgili bir soruşturma yapılmasını istedik” ifadelerini kullandı.

    Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yemin eden ve Yemen’e dönen yeni hükümeti üyelerinin Aden Havalimanına ulaştığı sırada patlama meydana gelmişti.

    https://twitter.com/linetv/status/1344254332401819649

  • Sol Parti’den Bursa’da eylem

    Sol Parti’den Bursa’da eylem

    2021 asgari ücretin belli olmasıyla birlikte Bursa Sol Parti Fomara Meydanı’nda “2825 TL asgari ücret kabul edilemez” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

    Covid-19 Pandemisi’nin son süreçte geldiği endişe verici boyuta dikkat çeken Bursa Sol Parti’nin yaptığı basın açıklaması şu şekilde;

    Covid-19 Pandemisi’nin son süreçte geldiği endişe verici boyut artık hakikatin gözden kaçırılamayacağı bir noktaya dayanmış durumda. Mızrak çuvala sığmıyor. Bu sürecin vahametinin artmasında birinci derece sorumlu, süreç boyunca halka alenen yalan söyleyen, hakikati savunan sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarını hedef gösteren AKP hükümetidir. AKP hükümeti, gerçek verileri gizleyerek halkın rehavete kapılmasına sebep olmuştur. Bugün bile açıkladıkları veriler, sahada görev yapan yetkililerin verileriyle ciddi bir tezat oluşturmakta, şaibeli görünmektedir.

    Son süreçte salgının artış gösterdiği yerlere baktığımızda görünüyor ki, işçi havzaları, salgının en yüksek görüldüğü yerler durumunda. Önlemlerin ve denetimlerin son derece eksik ve yetersiz olduğu, işçilerin canı pahasına çalışmak zorunda bırakıldığı, pek çok çalışanın da ücretsiz izine çıkarılarak 1.168 TL gibi insanlık dışı bir ücrete mahkûm bırakıldığı bir durumla karşı karşıyayız.

    Yine dün açıklanan asgari ücret rakamından anlıyoruz ki, milyonlarca çalışana açlık sınırında bir ücret dayatılıyor. İktidar çalışmak zorunda bırakılan, salgından en çok etkilenen işçilere ve ailelerine açlık vadediyor. Çok değil, 2016 yılındaki asgari ücret 445 dolar düzeyindeyken, 2021 yılı için açıklanan asgari ücret sadece 381 dolar düzeyinde. Rakamlar gösteriyor ki pek çok tüketim ürünü ithal olan ülkemizde, işçilerin maaşları erimeye devam ediyor. Ülkeyi yönetenler belli ki Türkiye’yi ucuz iş gücü cenneti yapmak, bu sayede uluslararası yatırımcı çekme hevesi içindeler. Bu politikaların emekçilere sunduğu tek şey, daha fazla yoksulluk, daha fazla sefalettir.

    Sağlık emekçileri, hem maske, ekipman ve beslenme yetersizliği, hem de 70 saati aşan çalışma süreleri nedeniyle ölüyorlar. Sesleri duyulmuyor, talepleri karşılanmıyor, hayatları hiçe sayılıyor. Onlara bir nebze olsun nefes aldırabilecek tek bir önlem için dahi ne Sağlık Bakanlığı ne de iktidar parmak oynatıyor.

    Yeterli gelir desteği sağlanmadan esnafın dükkânına kilit vuruluyor ve onlar da kendi kaderlerine terk ediliyor. Alay edercesine Bursa gibi Büyükşehirlerde aylık 750 liralık sadaka, kira desteği adı altında lütuf olarak ekranlardan duyuruluyor.

    Aşı konusu ise tam bir muammaya dönüştü. İktidarın sağlık bakanlığı, her gün, bir önceki günü yalanlayan bir açıklama yapıyor. 11 Aralık’ta geleceği söylenen 50 milyon doz aşı bir türlü gelmiyor, gelse bile tüm yurttaşlara yetmeyeceği şimdiden biliniyor, dahası hükümet tüm yurttaşlara ücretsiz aşı konusunda net bir taahhütte bulunmaktan kaçınıyor.

    Sonuç itibariyle salgın süreci boyunca, veriler halktan saklandı, etkili önlemler alınmadı, gerçek bilim insanlarının sözlerine kulak verilmediği gibi gerçekleri halka açıklayanların sesi kısılmaya çalışıldı, aşıda geç kalındı, şeffaf güvenilir bir süreç asla işletilmedi, yeterli ve etkili önlemler alınmadı, insanların yaşamı göz ardı edildi, hiçe sayıldı.

    Bugün yürürlükte olan kısıtlamalar ne çalışmak zorunda bırakılanları virüsten koruyabilecek, ne de faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan işletmelerde çalışanlara bir güvence sağlayabilecek nitelikte. Tam da bu nedenle aşağıda ifade ettiğimiz önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi, gerek çalışanların sağlığının korunması, gerekse bu süreçte gelirinden yoksun kalanların hayatını idame ettirebilmesi için zorunludur.

    • Zorunlu sektörler dışında 21 gün tam kapanma sağlanmalı,
    • Bu süre içerisinde tüm çalışanlar ücretli izine çıkarılmalı, işsizlere gelir desteği verilmeli,
    • İşletmesini zorunlu olarak kapatan esnafa kira desteği verilmeli, ayrıca yaşamsal ihtiyaçları devlet tarafından eksiksiz karşılanmalı,
    • Elektrik, su doğalgaz, internet faturaları bu sürede devlet tarafından ödenmeli,
    • Sağlık emekçilerinin yükünü hafifletecek önlemler derhal alınmalı, ekipman ve beslenme yetersizlikleri giderilmeli, COVID-19 koşulsuz şartsız meslek hastalığı sayılmalı ve diğer tüm talepleri karşılanmalıdır,
    • Her öğrenciye ücretsiz tablet ve ücretsiz internet hizmeti sağlanmalı,
    • Tüm halk ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanmalı, ücretsiz test yaptırabilmeli,
    • Tüm halka, gerekli klinik araştırmaları geçmiş, belgelenmiş ve güvenilirliği kanıtlanmış aşılar ücretsiz yapılmalı,
    • Halka tam ve doğru bilgi verilmeli, bu konuda bilim insanlarına, ilgili meslek odalarına alan açılmalı, karar süreçlerine dahil edilmeli,
    • Dönüşümlü çalışma planlaması, tüm kentte hayata geçirilmeli,
    • Evden çalışabilme imkanına sahip olanların evden çalışması sağlanmalı, bu süreçte giderlerinin işveren tarafından karşılanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı,
    • Toplu taşımada, oturan yolcu kapasitesinin yarısı kadar yolcu alınmalı,
    • Kısa çalışma ödeneği alan işletmelerin, çalışanlarını tam zamanlı çalıştırmalarının önüne geçilmeli, bu alanda denetimler artırılmalı,
      Eğer bu süreçte geçiş garantili köprülerin ücretleri müteahhitlere ödenebiliyorsa, hasta garantili şehir hastanelerinin ücretleri ödenebiliyorsa, büyük şirketlerin vergi borçları sıfırlanabiliyorsa, hakkımız olan işsizlik sigortası fonundaki paralar, kısa çalışma ödeneği adı altında sermaye sahiplerine aktarılıyor, tüm kaynaklar çalışanları değil patronları gözeterek harcanıyorsa, bu kaynakların neden halk sağlığı için ve çalışanların geçimini sürdürebilmesi için kullanılmadığını sormak bizlerin en doğal yurttaşlık hakkıdır. Bizler hayatın çarklarını çeviren, bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. Zenginlerin ceplerinin doldurulması uğruna emeğimizin sömürülmesine, hayatımızın hiçe sayılmasına karşı çıkalım, bu düzeni toptan değiştirelim.
  • Pompalı tüfekle annesini öldürdü

    Pompalı tüfekle annesini öldürdü

    Gaziantep’in İslahiye ilçesinde, şizofreni hastası Uğur Dönmez (32), evde tartıştığı annesini pompalı tüfekle rehin aldı. Polis ekiplerinin, ‘teslim ol’ çağrısına olumsuz yanıt vererek annesi Vesile Dönmez’i (55) başında ateş ederek öldüren Uğur Dönmez, eve giren özel harekat polisleri tarafından gözaltına alındı.

    Hacı Ali Öztürk Mahallesi’ndeki müstakil bir evin 2’nci katında yaşayan şizofreni hastası olduğu belirtilen ve 15 gündür ilaçlarını kullanmayan Uğur Dönmez, öğleden sonra yalnız oldukları esnada annesi Vesile Dönmez’i pompalı tüfekle rehin aldı.

    Silah sesini duyanların ihbarıyla Dönmez ailesinin yaşadığı evin bulunduğu bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Teslim olması yönünde yapılan çağrılara olumsuz yanıt veren Uğur Dönmez’i ikna etmek için İlçe Emniyet Müdürü Bedrettin Sarıtaş ve Belediye Başkanı Kemal Vural da çaba gösterdi.

    Ancak, ikna çalışmaları devam ederken Uğur Dönmez, rehin aldığı annesinin başına pompalı tüfekle ateş etti.

    Teslim olmayan ve kilitlediği eve kimsenin yaklaşmamasını isteyen Uğur Dönmez’i ikna etmesi için çelik yelek giydirilen babası da Bahattin Dönmez de çabaladı.

    Ancak, 45 dakika süren çabaya rağmen sonuç alınamayınca, özel harekat polisleri operasyon düzenledi.

    Koçbaşı ile kapısı kırılarak girilen evde özel harekatçılar, Uğur Dönmez’i gözaltına alındı.

    Sağlık ekipleri ise evde kanlar içerisinde bulunan Vesile Dönmez’in yaptıkları kontrolde yaşamını yitirdiğini saptadı. Vesile Dönmez’in cansız bedeni, savcılığın yaptığı inceleme sonrası otopsi için morga kaldırıldı.

    Bu arada olayı duyarak Dönmez ailesinin evinin bulunduğu sokağa gelen akrabaları da Vesile Dönmez’in ölüm haberi ile gözyaşı döktü.

    Gözaltına alınan Uğur Dönmez’in emniyette sorgulanmasına başlandığı belirtildi.

  • Hırvatistan’da 6,3 büyüklüğünde deprem

    Hırvatistan’da 6,3 büyüklüğünde deprem

    Hırvatistan’da 6,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Avrupa Akdeniz Sismoloji Merkezinden (EMSC) yapılan açıklamaya göre, yerel saatle 12.20’de merkez üssü Petrinja şehri yakınları olan 6,3 büyüklüğünde deprem yaşandı.

    Deprem, Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’in yanı sıra bölge ülkeleri Bosna Hersek, Sırbistan ve Slovenya’da da hissedildi. 6,3 büyüklüğündeki depremin ardından 4 büyüklüğünde iki artçı sarsıntının daha yaşandığı bildirildi.

    Bu arada, Petrinja’da dün art arda 5 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiş, bu depremler binalarda hasara yol açmıştı.

  • 20 terörist etkisiz hale getirildi

    20 terörist etkisiz hale getirildi

    Barış Pınarı bölgesine sızma girişiminde bulunan 20 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi.

    Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada;

    “Kahraman Komandolarımız, Barış Pınarı bölgesine sızmaya çalışan PKK/YPG’li teröristleri etkisiz hale getirmeye devam ediyor. Bölgeye saldırı amacıyla güneyden sızma girişiminde bulunan 20 PKK/YPG’li terörist daha Komandolarımızın başarılı müdahalesiyle etkisiz hale getirildi.” ifadelerine yer verildi.
    https://twitter.com/tcsavunma/status/1343465481085313025