Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, dünyada yılda 8 milyon kişinin sigara yüzünden, 1,2 milyon kişinin de sigara dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybettiğini belirtti.
Türkiye’de bu oranın 100 bin civarında olduğunu söyleyen Dr. Taşkınoğlu, sigara içmenin koronavirüse bulaş riskini birçok yönden etkilediğini belirtti.
Sigarayı içerken elin çok sık kullanıldığını ve yüze götürüldüğünü kaydeden Dr. Taşkınoğlu, virüs bulaştırmamak için yapılan uyarıların sigara içerken oldukça fazla yapıldığını söyledi.
‘MUTLAKA DİKKAT EDİLMESİ GEREKİYOR’
Dr. Taşkınoğlu, sigara dumanında havada asılı kalan moleküllerin olduğunu ifade ederek, “Sigaranın dumanında havada asılı kalan moleküller var. Bu duman, virüs aerosollerini bu damlacıklarını yakalayarak, kişiye bulaştırma riskini artırabilir.
Örneğin, büyük bir alandasınız ve 2 metre uzaklıktaki bir kişinin içtiği sigara dumanı size ulaşıyorsa, o duman size virüs de getirebilir.
Mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor. Kapalı ortamlarda sigara içilmemesi gerekiyor. Ülkemizde kapalı ortamda sigara içilmesi yasaklanmış durumda olduğu için içme şansı yok. Birlikte sohbet ederken, sigara içmek gibi alışkanlıklarımız var. Yakın temas, birlikte hareket hali bile virüsün bulaşmasına sebep olabilir. Fiziksel mesafeyi korumanıza engel olabilir. Mümkün olduğunca beraber ve kapalı ortamda sigara içmekten kaçınmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘AYNI MATERYALİ KULLANDIĞINIZDA ENFEKTE OLMA İHTİMALİ YÜKSEK’
Virüsün bazı yüzeylerde kaldığı sürelere ilişkin yayınların yapıldığını hatırlatan Dr. Taşkınoğlu, plastik, metal yüzeylerde 3 gün, kağıt yüzeyde ise, virüsün yarım saat ya da 3 saate kadar kalabildiğine dair yayınların mevcut olduğunu belirtti. Dr. Taşkınoğlu, sigara kullanımında kullanılan paket, çakmak ve içme sırasında kullanılan kül tablasında da damlacıkların uzun süre kaldığını ifade ederek, “Siz o materyalleri ellediğiniz zaman daha sonra sigarayı ağzınıza götürdüğünüz taktirde enfekte olacaksınız. Enfeksiyonun asıl yolu budur.
Enfekte olmuş kişiyle beraber olduğunuz zaman enfekte olma riskiniz var, ancak ne kadar mesafeyi de sağlasanız aynı ortamda olduğunuz ve aynı materyali kullandığınızda sizi enfekte etme ihtimali oldukça yüksektir” dedi.
‘AÇIK HAVA OLSA BİLE FİZİKSEL MESAFE SAĞLANMALI’
Dr. Taşkınoğlu, ayrıca nargile kullanımının da ortak olduğunu belirterek, nargilenin ağızlığı değiştirilse bile o haznenin enfekte olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Siz her seferinde o enfekte olan hazneden duman çekiyorsunuz. Buna ‘buhar’ denilse de aslında duman çekiliyor. O dumanın içinde nikotinin birçok metaboliti olduğu gibi virüsleri de almış oluyorsunuz. Sigara içenlerde ve nargile kullananlarda tüberküloz riski 2 kat artmış. Grip enfeksiyonu ise, 5 kat fazla gözüküyor.
Zatürreye sebep olan enfeksiyonların da yaklaşık 4 kat arttığını biliyoruz. Şu an için nargile kullanılan kafeler açılmıyor. Sigara için de aynı önlemlerin alınması gerekir. Mümkün olduğunca sigara içilen alanların açık alan ve fiziksel mesafenin verilebileceği genişlikte alanlar olması gerekiyor. Açık hava bile olsa, mutlaka fiziksel mesafenin sağlanması gerekiyor ki, sigarayı beraber içerken birbirimizi enfekte etmeyelim.”
‘VİRÜS SİZDEN SONRA GELEN KİŞİYİ DE BULABİLİR’
Dr. Taşkınoğlu, herhangi bir yüzeye eğer sigara ile birlikte virüs yerleşirse, 9 güne kadar kalabildiğini kaydederek, “9 güne kadar virüs o yüzeyde kalırsa, sizden sonra gelen kişiyi de bulabilir.
Sigarayı evlerinizde, çocuklarınızın bulunduğu ortamlarda içmeyin. Hastalanma ihtimali olan 65 yaş üstü büyüklerinizin bulunduğu ve onların daha sonra gelebileceği yerlerde sigara içmeyin.
Sigara partikülleri ile birlikte 9 güne kadar kaldığı yorumu yapıldı. Bu doğrultuda hiçbir şekilde paylaşım yapmamalıyız. Ortak paket, çakmak ve kül tablası kullanmayacağız. Sigara içtikten sonra ve içmeden önce mutlaka ellerinizi yıkamalısınız ki, elleriniz enfekte olmadan sigara içebilesiniz” diye konuştu.
