Etiket: güncelhaberler

  • Başsavcılıktan Engin Polat’ın tahliyesine itiraz

    Başsavcılıktan Engin Polat’ın tahliyesine itiraz

    “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından haklarında dava açılan Dilan ve Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 28 sanık davanın üçüncü gününde tekrar hakim karşısına çıktı. Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün tahliyesine karar vererek duruşmayı 19 Aralık 2024 tarihine erteledi.

    Başsavcılıktan tahliye kararına itiraz: “Sanıkların kaçma şüphesi var”

    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın tahliye edilmesine itiraz etti. Başsavcılık, sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ ün lehlerine tahliyeyi gerektirecek ölçüde henüz bir değişikliğin bulunmaması, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetini koruyor olması, sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyeti, sanıklar üzerine atılı suçların vasif ve mahiyeti, sanıkların kaçma şüphesinin bulunmasını gerekçe gösterdi. İtiraz yazısında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi gerekirken İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanıkların tahliyesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kaydedildi. Bu gerekçelerle tahliye kararının kaldırılmasını isteyen Başsavcılık, sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün’ün tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

  • Yeni anayasa için uzlaşma çağrısı

    Yeni anayasa için uzlaşma çağrısı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Tekirdağ’a geldi. Bakan Tunç, AK Parti’nin Türkiye Buluşmaları çevresinde Tekirdağ’da programa katıldı. Bakan Tunç, yeni anayasa için meclisteki partilere uzlaşma çağrısı yaptı.

    Bakan Tunç açıklamasında, “Anayasamızda gerçekleştirdiğimiz reformlarla o sessiz devrim sayılan reformlarla hak arama yollarını daha da genişlettik. Hakimler Savcılar Kurumu’nun yapısı, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, Milli Güvenlik Kurulunun yapısı tüm bunları demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirdik. Darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı anayasamızda. Çıkardık milletimizin desteğiyle. Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasamızda. Demokratik bir devlette gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye evet darbecilerin yazdığı anayasada bu vardı. Milletimizin onayına geldik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek o koalisyonlar dönemini sona erdirdik. İstikrarsızlığa son verdik. Halkın doğrudan doğruya yürütmeyi de yasamayı da belirlediği bir demokratik sisteme, cumhuriyetimizi güçlendiren bir sisteme adım atmış olduk. Yine anayasamızda gerçekleştirdiğimiz kamu denetçiliğinin kurulması gibi vatandaşlarımızın kamu ile ilişkilerinde onların sözcüsü olacak, onun hakkını savunabilecek, başvurabileceği bir mekanizmaya oluşturduk. Kişisel verilerin korunması gibi özel hayatın korunmasını sağlayan önemli yapısal dönüşümleri hayata geçirdik. Bilgi edilme hakkından tutun anayasa mahkemesine bilinçsel başvuru hakkına varıncaya kadar çok sayıda düzenlemeyi milletimiz için hayata geçirdik. Temel hak ve özgürlükler alanında kadın haklarıyla ilgili çocukların korunmasıyla ilgili bunların hem anayasal düzenlemeler hem de uygulamalarla ilgili çok önemli mesafeler aldık. Temel hak ve özgürlükler noktasında tavizsiz tutumumuzu sürdürmeye ülkemizin demokrasi standardını daha da yükseltmeye, hukuk devleti ilkesini, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini daha da güçlendirmeye o vesayetçi anlayışa hiçbir zaman fırsat vermemeye devam edeceğiz. Bu anayasanın yapılması da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partilerimizin uzlaşmasıyla inşallah mümkün olacak. Burada uzlaşmaya yanaşanlara milletimiz evet takdir edecektir ama uzlaşmaya yanaşmayanlarla ilgili olarak da önüne gelen ilk sandıkta cevabını verecektir. Bizim temennimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir uzlaşmanın sağlanması. Türkiye’nin demokratik, yeni, sivil, katılımcı bir anayasaya, bir toplum sözleşmesine sahip olması. Anayasamız bizim bir toplum sözleşmesi değil. Bir darbe sonrası darbeciler tarafından yazdırılan bir anayasa. Sadece darbeciler tarafından yazdırılmış olması bile değişmesi için tek sebep, yeter sebep. Bu anayasada biraz önce bahsettiğim o reform sayılan değişikliklere rağmen vesayetçilik tamamen ortadan kalktı mı? Bunu söylemek mümkün değil. 184 kez değişikliğe uğrayan yüz yetmiş yedi maddesi var. Madde sayısından fazla değişikliğe uğrayan bir anayasayla yolumuza devam ediyoruz. Biz darbecilerin yazdığı bir anayasa değil de milletin temsilcilerinin mecliste uzlaşarak bir toplumsal sözleşme hüviyetinde yeni bir anayasayı yapmak milletimize olan borcumuzdur” dedi.

  • “Bugün kavuşma günü”

    “Bugün kavuşma günü”

    Kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan ve 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Dilan Polat ile eşi Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanık Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün tahliye edildi. Dilan Polat kararının ardından ailesi ve kardeşi Sıla Doğu ile birlikte Engin Polat’ın tahliye edileceği Çorlu Karatepe Ceza İnfaz Kurumu’na geldi.

    Gazetecilere açıklamalarda bulunan Dilan Polat, “Türk adaletine çok teşekkür ediyorum. Sonunda tecelli etti. 10 aydır bütün aile birbirinden ayrıydı. Artık kavuştuk. Bugün tamamen kavuşma günü, tamamlandığımız bir gün. Çok mutluyum ailemiz tekrar bir araya geliyor. Sürpriz oldu. Dün biraz endişeliydim. Çok dua ettim” ifadelerini kullandı.

    Tahliye kararı sonrası aylar sonra ilk kez sosyal medya paylaşımı yaptığı hatırlatılan Dilan Polat, “Bir süre paylaşım yapmayı düşünmüyorum. Ailemle bir arada olacağım” dedi.
    Sıla Doğu ise, “Ben her zaman bekliyordum. Suçsuz olduğumuzu, masum olduğumuza inandığımızı hep söyledim. Sonunda Türk adaletine teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Engin Polat’ın cezaevindeki işlemlerinin ardından tahliye edilmesi bekleniyor.

  • Serbest piyasada döviz fiyatları

    Serbest piyasada döviz fiyatları

    İstanbul Kapalıçarşı’da 33,9850 liradan alınan dolar 33,9870 liradan, 37,8220 liradan alınan euro ise 37,8240 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 33,95 liradan, euro ise 37,77 liradan satılmıştı.

  • THY uçağı türbülansa girdi: 6yaralı

    THY uçağı türbülansa girdi: 6yaralı

    İstanbul-Taipei seferini yapan uçak, Taipei Havalimanı’na inişine kısa bir süra kala türbülansa girdi.

    Türbülans nedeniyle 4 yolcu ile 2 kabin görevlisi yaralandı.

    THY’DEN AÇIKLAMA YAPILDI

    Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Yahya Üstün, konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

    UÇAKTA 214 YOLCU VARDI

    “TK24 sefer sayılı İstanbul (IST) – Taipei (TPE) uçuşumuzu icra eden TC-JJE kuyruk kodlu uçağımız, Taipei meydana yaklaşık 2 saat mesafede olumsuz hava koşullarına (türbülans) maruz kalmıştır. 214 yolcumuz ve 17 kişilik uçuş ekibimizin bulunduğu uçağımızda, türbülans nedeniyle 4 yolcumuz ve 2 kabin personelimiz hafif şekilde yaralanmıştır.” diyen Üstün, uçağın sorunsuz şekilde iniş gerçekleştirdiğini söyledi.

    2 YOLCU HASTANEYE SEVK EDİLDİ

    Üstün, “Sağlık ekipleri uçağı karşılamış ve gerçekleştirilen ilk müdahaleye göre ciddi bir bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca 2 yolcumuz talepleri doğrultusunda hastaneye sevk edilmiştir. Uçuş ve yolcu güvenliğini her zaman ön planda tutan Türk Hava Yolları, yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü duymaktadır. Yolcularımızın ve ekibimizin sağlık durumu yakından takip edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

  • Yeni müfredat 81 ile gönderildi

    Yeni müfredat 81 ile gönderildi

    Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci’nin imzasıyla gönderilen ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında planlama, öğrenme ortamları, öğrenme ve öğretme süreçleri, ölçme ve değerlendirmeye ilişkin hususlar’ konulu yazı illere gönderildi. Bakan Yardımcısı Yelkenci yayınladığı yazıda Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin uygulanmasına ilişkin temel ilkelerin ‘2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline İlişkin İş ve İşlemler’ genelgesiyle duyurulduğunu hatırlattı. Genelgede, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumlarda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ortak Metni ve öğretim programlarında yer alan şekliyle ‘planlama çalışmaları, öğrenme ortamlarının oluşturulması, öğrenme-öğretme sürecinin yürütülmesi, ölçme ve değerlendirme uygulamaları’ gibi temel ilkelerin hayata geçirilmesi, alanda birlik ve beraberliğin sağlanması, eğitim öğretim süreçlerinin etkin ve verimli yürütülmesi için dikkat edilmesi gereken hususlara yer verildi.
    Buna göre, tüm çalışmalar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ortak Metni’nde yer alan öğrenci profili özellikleri merkeze alınarak planlanacak ve uygulanacak. Öğretmenlerin kitapları etkili bir şekilde kullanmasını sağlamak için ‘tymm.meb.gov.tr’ adresinin düzenli olarak takip edilmesi gerekecek.

    Yıllık ve aylık planlar oluşturulacak
    Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ortak Metni ve öğretim programlarına uygun yıllık ve aylık planlar (okul öncesi için), zümre öğretmenleri ile iş birliği içinde hazırlanacak. Planlar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel yaklaşımı ve öğrenci profili doğrultusunda şekillendirilecek. Ayrıca yıllık ve aylık planlarla uyumlu olacak şekilde ders planları/günlük eğitim akışı planları (okul öncesi için) oluşturulacak ve öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki yönlerden gelişimini destekleyecek bütüncül yaklaşımlar kullanılarak hazırlanacak. Bu süreçte ders planlarında ünite/tema/öğrenme alanına ait öğrenme çıktıları ve süreç bileşenlerine, içerik çerçevesine, programlar arası bileşenlere, ölçme ve değerlendirme kapsamında öğrenme kanıtlarına, öğrenme-öğretme yaşantılarına ve farklılaştırma çalışmalarına yer verilecek. Planların öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerine, bireysel farklılıklarına ve ihtiyaçlarına göre hazırlanmasının yanı sıra çevresel imkanlar, maliyet ve zaman dikkate alınarak sürdürülebilir ve uygulanabilir bir şekilde hazırlanacak. Aynı zamanda içerik çerçevesiyle ilgili olabilecek program dışı etkinlikler de planlamalarda yer alacak. Ayrıca zümreler arası iş birliği ile disiplinler arası ilişkiler güçlendirilerek çok yönlü öğrenme sağlanacak.

    Öğrenci katılımı ve motivasyon öncelikli olacak
    Öğrenme ortamları, öğrenci profili özellikleri, dersin öğrenme çıktıları ve süreç bileşenlerine etkin bir şekilde ulaşılmasını sağlayacak biçimde düzenlenecek. Öğrenme ortamları, öğrencilerin bireysel farklılıkları ve ihtiyaçları dikkate alınarak düzenlenecek ve çevre bilincini geliştirecek etkinliklerle ve öğrencilerin bireysel öğrenme ihtiyaçlarına uygun, öğrenmeyi destekleyen öğretim materyalleriyle zenginleştirilecek.
    Öğrenme ortamları, okulun imkanları dahilinde öğretim programlarında önerilen uygun teknolojik araç gereçlerle zenginleştirilecek; araştırma, sorgulama, iş birliği ve etkileşimi temel alan bir yapıda düzenlenecek. Bu ortamlar, öğrencinin katılımını ve motivasyonunu artıracak şekilde tasarlanacak ve gerektiğinde kütüphane, müze, bilim sanat merkezleri gibi okul dışı öğrenme ortamlarına da yer verilerek öğrenme süreci desteklenecek. Çevresel imkanlar öğrenme ortamlarını düzenlemede destekleyici unsurlar olduğundan yerel her imkandan faydalanılabilecek.

    Dijital teknolojiler etkin kullanılacak
    Eğitim öğretim süreçleri, öğrencilerin gelişim özellikleri ve zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki gibi gelişim alanları dikkate alınarak planlanacak. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ortak Metni ve öğretim programlarına uygun olarak planlanan okul içi ve okul dışı eğitim ve öğrenme-öğretme süreçleri öğrenci profili özellikleri ile ilişkilendirilecek. Bu doğrultuda ilgili örnekler, daha sonra yayımlanacak. Öğrencilerin mevcut bilgi ve beceri düzeylerini belirlemek amacıyla ön değerlendirme süreci yürütülecek, bu süreçte öğrencilerin bireysel farklılıkları ve ihtiyaçları uygun yöntem ve teknikler (gözlem, görüşme, bireysel ve grup projeleri, envanterler) kullanılarak belirlenecek.

    Öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları ile farklı öğrenme tarzlarına dair bilgiler, öğrenme-öğretme sürecinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinde kullanılacak ve bu süreçte öğrencinin gelişimini izlemek ve desteklemek için aile, rehber öğretmen, sınıf rehber öğretmeni ve okul idaresi ile iş birliği yapılacak. Öğrenciler, öğrenme çıktılarından haberdar edilecek ve mevcut bilgi ve becerileri ile edinecekleri bilgi ve beceriler arasında köprüler kuracak. Bu süreçte, öğrencilerin edinecekleri ya da edindikleri bilgi ve beceriler ile günlük yaşam arasında bağlantılar kurulacak, öğrenme-öğretme sürecinde uygun araç-gereç ve materyaller etkin şekilde kullanılacak.
    Ayrıca, okulun imkanları çerçevesinde dijital teknolojiler bu süreçte etkin olarak kullanılacak, derste işlenen konular daha önce işlenen konularla ilişkilendirilecek ve öğrenilen bilgi ve beceriler farklı disiplinlerle bütünleştirilecek. Öğretim stratejileri, yöntem ve tekniklerinin etkililiği sürekli olarak değerlendirilecek ve gerektiğinde iyileştirmeler yapılacak. Her öğrencinin eğitim öğretim süreçlerinden en üst düzeyde faydalanabilmesi için öğrencilerin ilgi, ihtiyaç, yetenekleri ve bireysel farklılıkları doğrultusunda kapsayıcılık ve esneklik sağlamayı amaçlayan, öğretim programlarında farklılaştırılmış öğretim kapsamında yer verilen zenginleştirme ve destekleme uygulamaları etkin bir şekilde planlanacak. Öğretmenler bu uygulamaları çeşitlendirecek ve uyarlayacak. Farklılaştırma uygulamalarına planlarda yer verilecek ve uygulama süreçleri raporlanacak. Bütüncül bir yaklaşımla ele alınan gelişim sürecinin tamamlayıcısı olan sosyal-duygusal öğrenme becerileri, ‘erdem-değer-eylem’ çerçevesinde yer alan değerler ile sistem düşüncesi bakış açısıyla yapılandırılan okuryazarlık becerilerini geliştirmeye yönelik öğrenme öğretme uygulamaları; öğretmenleri, öğrencileri, okul yöneticilerini, velileri ve diğer paydaşları kapsayacak şekilde planlanarak yürütülecek. Eğitim kurumu sınıf/alan zümre ve zümre başkanları kurullarında öğretim programlarında yer verilen okul temelli planlama kapsamında gerçekleştirilmesi kararlaştırılan araştırma, gözlem, sosyal etkinlikler, proje çalışmaları, yerel çalışmalar, okuma etkinlikleri gibi öğrenci katılımını destekleyici; yaparak ve yaşayarak öğrenmeye imkan sağlayan ve öğrencilerin bütüncül gelişimine hizmet eden çalışmalar planlanacak ve bu çalışmaların takibi il, ilçe müdürlükleri tarafından gerekli hassasiyet gösterilerek yapılacak.

    Okul dışı öğrenme ortamları planlanacak
    Zümreler tarafından yapılacak planlama dahilinde öğrenciler; kendi bölgelerinin üretim, kültür, sanat ve coğrafi kapasitesini keşfetmeleri amacıyla müzeler, bilim merkezleri, sanat merkezleri, tarihi ve kültürel mekanlar, kütüphaneler, doğal sit alanları ve ören yerleri, teknoparklar, ziyarete açık endüstriyel kuruluşlar ile üniversiteler gibi okul dışı öğrenme ortamlarından da yararlanacak. Öğrencilere yargılayıcı olmayan, motive edici ve anlık geri bildirimler sağlanacak. Paydaşlara ölçme ve değerlendirme sonuçlarına ilişkin düzenli şekilde, doğru ve yapıcı geri bildirimler verilecek. Öğrenme öğretme süreçleri, öğrenci geri bildirimleri ve değerlendirme sonuçları göz önünde bulundurularak esnek bir yaklaşımla yeniden yapılandırılacak.

  • Canlı yayında cinayeti itiraf etti

    Canlı yayında cinayeti itiraf etti

    Mehmet Yörük’ün ölümüyle ilgili aklında soru işaretleri olan büyük oğlu Ömer Furkan Yörük Müge Anlı’ya başvurmuştu. İddia, Mehmet Yörük’ü eşi Sebile Yörük ile onun üfürükçü sevgilisi Mustafa Samagan’ın iş birliği yapıp öldürdüğü yönündeydi.

    Müge Anlı’nın ısrarlı soruları karşısında Sebile Yörük, Mustafa Samagan’ın uygunsuz fotoğraflarını çekerek kendisini tehdit ettiğini, Mustafa ile dini nikahı kıydıklarını ve eşinin zehirlenerek öldüğünü canlı yayında itiraf etti.

    Mehmet Yörük’ten 4 ay kadar önce Mustafa Samagan’ın eşinin de ani ölümü yeni bir şüpheye neden oldu. Sebile Yörük’ün “Mustafa, getirdiği suyu Mehmet’e içirmemi istedi, çocuklara o suyu içirmememi tembihledi. Mustafa’nın getirdiği suyu yaptığım tarhana çorbasına katıp Mehmet’e içirdim. Mustafa benimle evlenebilmek için kocamı öldürdü. Utandığım için sakladım” şeklinde bir itirafta bulundu.

    Sebile Yörük’ün cinayet itirafı karşısında sessizliğiyle dikkat çeken Mustafa Samagan ise suçlamaları reddetti.
    Şoke eden itirafla sıcak dakikaların yaşandığı Müge Anlı stüdyosuna gelen polis ekipleri Sebile Yörükçü ve Mustafa Samagan’ı canlı yayında gözaltına aldı.
    Bugüne dek 230 cinayeti çözüme kavuşturan Müge Anlı, geçtiğimiz sezonlarda da canlı yayında cinayet itirafı aldı.

  • Okul öncesi göz sağlığına dikkat

    Okul öncesi göz sağlığına dikkat

    Göz sağlının okul çağındaki çocuklarda başarıyı etkileyen önemli bir konu olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mustafa Oğuztöreli, “Çocuk derste oturduğu yerden, tahtadaki yazıları okuyamayınca önüne bakıyor, dersi anlamakta güçlük çekiyor ve bu da dikkatini dağıtıyor. Bu durumda görme bozukluğu atlanır, göz doktoruna başvurulmazsa çocuk dersi anlamadığını, ailesi de dikkat eksikliği var sanılıyor, psikolojik açıdan başka sorunlar araştırılıyor” dedi.

    Bebeklikten itibaren takip edilmeli
    Oğuztöreli, göz sağlığının yenidoğan döneminden itibaren sıkı takip edilmesi gereken önemine değinerek, bebeklerin ilk ay, 3’ncü ve 6’ncı ayda göz doktoru tarafından muayene edilmesi gerektiğini, göz yaşı kanal tıkanıklığı, şaşılık gibi problemler varsa müdahale edilebileceğini söyledi. Herhangi bir göz sorunu yoksa 3 yaşından itibaren her çocuğun yılda bir göz kontrolünden geçmesi gerektiğini belirten Oğuztöreli, eğer gözde görme ya da başka bir sorun tespit edilirse 6 ayda bir düzenli kontrollerin şart olduğunu söyledi.

    Gizli şaşılığa dikkat
    Çocuklarda şaşılığın, erken yaşta fark edildiğinde tedavisinin kolay olduğuna dikkati çeken hekim, şu bilgileri verdi: “Şaşılık çoğu zaman, hemen fark edilerek tedavi edilen bir durumdur. Ancak bazı durumlarda ‘gizli şaşılık’ da söz konusu olabiliyor. Bunu genelde anneler fark ediyor. Gözlükle düzelmeyen durumlarda ameliyatla düzeltilebilerek ileride görme sağlığı ve sosyal açıdan yaşanabilecek sorunlarından önüne kolaylıkla geçilebiliyor.”

  • Kışlık konserve hazırlayanlar dikkat

    Kışlık konserve hazırlayanlar dikkat

    Ağustos ayının bitmesiyle birlikte vatandaşlar kışlık konserveler hazırlamaya başladı. Taze sebze ve meyveleri kış boyunca tüketmek için konserve ve turşular yapmaya başlayan vatandaşlara uyarılarda bulunan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, gıdaların, uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden konservelenmesinin ölümle sonuçlanabileceğini belirtti. Dr. Sarıkaya, besinlerin türlerine göre, belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulması gerektiğini söyledi. Paslı ya da paslanabilecek malzemelerden yapılmış kapaklarda mikrop üreme özelliğinin yüksek olduğunu kaydeden Dr. Sarıkaya, cam kavanozların 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmesi gerektiğini ve kapakların her konserve yapımında yenilenmesi gerektiğini söyledi.

    “Ölümle sonuçlanabilecek rahatsızlıklara yol açabilir”
    Zehirlenmelerin önlenmesi için yapılması gereken hususlarla ilgili konuşan Dr. Sarıkaya, “Daha çok konserve besinlerle bulaşan ve ‘clostridium botulinum’ adlı bakterinin toksini ile oluşan, şiddetli gıda zehirlenmelerinin genellikle uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılan, evde hazırlanmış konservelerden kaynaklandığı bilinmektedir. Bu zehirlenme dünyada bilinen en güçlü zehirlenmelerden biridir ve ölümle sonuçlanabilecek rahatsızlıklara yol açabilir. Ev şartlarında yapılan konservelerde riskin yok edilebilmesi için besinler türlerine göre, belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulmalıdır. Botulizm toksini 80 derecede 10-30 dakika, 100 derecede ise 10 dakika kaynatılarak tahrip edilebilmesine rağmen, uygun olmayan şartlarda saklanan besinlerde yeniden üreyebilir. Ev yapımı konserve yaparken yiyeceklerin iyice yıkanması, dengeli tuz oranı ve hijyenik şartların sağlanması, sağlığımızı korumamız açısından önem arz etmektedir” dedi.

    “Cam kavanozlar 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir”
    Cam kavanozların sterilize edilerek kullanılması gerektiğini kaydeden Sarıkaya, “Paslı ya da paslanabilecek malzemelerden yapılmış kapaklarda mikrop üreme özelliği yüksektir. Bu nedenle konserve yapımında ısıya dayanıklı cam kaplar ve paslanmaz kapaklar kullanılmalıdır. Kullanılmadan önce mutlaka cam kavanozlar 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Kapaklar her konserve yapımında yenilenmelidir. Konservenin kapağına dikkat edilmesi gerekir. Kabarma, bombeleşme varsa bu clostridium botulinum adlı bakterinin ürediğini gösterir ve asla tüketilmemelidir. Kapak eğer sızdırmışsa, küflenme varsa kesinlikle bu konservenin de tadına bile bakılmamalıdır” diye konuştu.

    “Sağlıklı beslenelim derken sağlığımızdan olmamaya hijyen kurallarına uymaya azami özen gösterelim”
    Zehirlenme belirtilerinin yaşanması üzerine sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini söyleyen Sarıkaya, “Konserve ürünlerin tüketiminden 12 saat sonra zehirlenme belirtileri görülmeye başlanır. Bulantı, kusma, çift görme, ishal, kabızlık, tansiyon düşüklüğü, vücutta şişme ve solunum problemi gibi belirtiler konserve zehirlenmelerinin başlıca semptomları içinde kendini gösterir. Bu belirtilerin ortaya çıkması sonrasında en yakın sağlık kuruluşuna başvurmamız gerekiyor, bulantı ve kusma nedeni ile vücudun kaybettiği sıvı kaybının yerine konmasına hassasiyet göstermemiz önemli. Sağlıklı beslenelim derken sağlığımızdan olmamaya hijyen kurallarına uymaya azami özen gösterelim. Sağlıklı günler dilerim” şeklinde konuştu.

  • İzmir’de balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    İzmir’de balıkçılar ‘Vira Bismillah’ dedi

    İzmir’de 2024 yılı balıkçılık sezonu Güzelbahçe Balıkçı Barınağı’nda düzenlenen törenle başladı. Törene son başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ve İzmir milletvekilleri katıldı.

    Denizlerin önemine vurgu

    Konuşmasında denizlerin çok önemli olduğunu dile getiren Binali Yıldırım, “Her şeyi denizden elde ediyoruz. Bugün uluslararası taşımaların yüzde 85’i deniz yoluyla yapılıyor. Denizler turizm, yolcu ve yük taşımacılığı ile balıkçılık açısından olmazsa olmazımız. Hem ekonominin hem de sosyal yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur. Esasında balıkçılarımız, denizlerimiz, balıkçı için rızık ama vatandaş için de aynı zamanda rızık kapısı. Siz geçiminizi denizden sağlıyorsunuz. Vatandaşın da balık ihtiyacını yine denizlerden elde ediyoruz. Dolayısıyla denizlerimize gözümüzün içi gibi bakmamız lazım. Denizlerimize sadece bugün ve yarın değil, insanlık var oldukça ihtiyacımız olacak Dolayısıyla hoyrat kullanmaktan ekolojik dengeyi bozmaktan son derece sakınmalıyız, uzak durmalıyız” sözlerine yer verdi. İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerine değinen Yıldırım, “Ya bunlar daha geniş alanlarda yayılmaya başlarsa önü alınamaz. Büyük bir felaketin habercisi. O yüzden özenle titiz bir şekilde, hangi işi yaparsak yapalım denizlerimize sahip çıkalım. Deniz yoksa, su yoksa hayat da yok. Biz göreve geldiğimizde İzmir’in geniş altyapı tesisleri hemen hemen hiç yoktu. Foça’dan, Karaburun’a, Çeşme’ye uzanan sahil şeridinde ne yazık ki balıkçılarımız, teknelerimiz, yatlar için barınacak yerler yoktu. Fevkalade büyük bir eksiklikti ama birçok yerde bunları yaptık, hayata geçirdik” dedi.

    Planlı üretim mesajı

    Kürsüde konuşma yapan İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin, “Artık Türkiye’de hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimde hem de balıkçılıkta planlı bir üretime geçtiğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum. Cumhurbaşkanımızın onaylarıyla balıkçılıktaki ilk planlı avcılık hamsiyle başladı. Bu sene 400 bin ton kotayla belirlenmiş oldu. Bu, gelecekteki nesillerimizin de bu balıklardan faydalanması için alınmış bir tedbirdir. Özellikle ekip arkadaşlarımız 7 gün 24 saat ve 365 gün esasına göre denetimlerini yapıyorlar. Hem balıkçılarımızın hem de kıyıda avcılık yapanların ve beraberinde de sahada satış reyonlarının hepsinde, bakanlık olarak devredeyiz. Özellikle su ürünlerinin sürdürülebilir olarak devam edebilmesi için, ticari amaçlı su ürünleri avcılığının düzenlenmesi hakkındaki tebliğ bugün itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmakta. Hayırlı, bereketli, bol kazançlı bir sezon diliyorum” dedi.

    “Nüfusumuzun yüzde 40’ı balıkçı”

    Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay ise, “Bizim ilçemiz bir balıkçı ilçesi. Yüzde 40 balıkçıla uğraşan bir nüfusumuz var. Onun için şimdiden hepsine kolay gelsin, Allah yardımcıları olsun diyorum. Yılın 12 ayı, gece gündüz uğraşılan bir meslek. Onun için balıkçılarımızın sorunlarının bir an önce çözülmesi, balıkçılarımızın getirdiği balıkların onlara hayırlı kazançlar olmasını, ucuz, temiz balık yedirmeleri için onlara şimdiden kolay gelsin diyoruz. Bu gece çıkacak bütün balıkçılarımızın yolları açık olsun diyoruz. Hayırlı kazançlar olsun diyoruz. Kazasız belasız evlerine halkımıza sağlıklı balıklar getirmesini diliyoruz” sözlerine yer verdi.
    İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, “Su ürünleri sektörünün ekonomimizdeki payı her geçen yıl artıyor. Ancak, yapılan bilimsel çalışmalar, dünya genelinde avcılık yoluyla elde edilen deniz mahsullerinin sınır noktasına ulaştığını işaret etmekte. Bu nedenle, yalnız ekonomik değil, ekolojik ve sosyal bir içeriğe de sahip olan “sürdürülebilir balıkçılığın” hem su ürünleri kaynaklarının verimli kullanımı hem de türlerin korunması açısından önem taşıdığını düşünüyorum” sözlerine yer verdi.
    Protokol konuşmalarının ardından balık popülasyonunu arttırmak için körfeze yavru balıklar salınırken, denize çelenk bırakıldı.