Etiket: güncelhaberler

  • Soğan tarlada yandı

    Soğan tarlada yandı

    Polatlı, soğan tarlaları ve depolarıyla Türkiye’nin önde gelen soğan üretim merkezleri arasında yer alıyor. 2021 yılında tescil edilen “Polatlı Soğan”ı Türkiye’nin soğan ihtiyacının da yüzde 36’sını karşılıyor.

    “İklimlerin değişmesinden soğanlar azaldı”

    İklim Değişikliğinin olumsuz etkilerinin en fazla hissedildiği Türkiye’de soğanı sıcaklıklar vurdu. Her yıl Ağustos ayında mahsul edilen soğanlar, bu yılın aynı ayında toplanamadan tarlada kaldı. Polatlı’nın Ilıca mahallesinde çiftçilik yapan Hayri Yürekli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu sene havaların sıcak gitmesinden soğanlar olmadı. Soğanlar hastalık yaptı, suların azalmasından ve iklimlerin değişmesinden soğanlar azaldı” ifadesini kullandı.

    “Denizi de döksen soğanlar olmaz artık”

    Yürekli, “Soğanın bir kellesi en az yarım kilo olması gerekirken şu an 100 ila 200 gram. Bu çiftçinin maliyetini de kurtarmaz. Çok büyük zarar eder. Rekolte düşük, gördüğünüz yerde soğanlar hep yanmış. Denizi de döksen soğanlar olmaz artık. Yüzde 70 ila 80 böyle” diye konuştu.

    “Tarlada fiyat 6, pazarda 12 lira”

    Soğanın değerini ve olması gereken fiyatı da açıklayan Yürekli, “Tarlada fiyat 6 ila 7 lira. Pazar da şu an 10 ila 12 lira. Kışın ise 15 ila 20 lira olur. 10 ila 15 lira da olsa şimdi kurtarmaz. Maliyet yüksek verim az. Rekolte düşük. Çiftçi belki bunu da toplayamaz. Soğanın dönümü 6 ila 7 bin liraya mal oluyor. Maliyet zaten 8 ila 10 lira arası. O yüzden çiftçinin emeği bu sene boş” şeklinde konuştu.

  • Kuru dağı cevizli vadiye dönüştürdü

    Kuru dağı cevizli vadiye dönüştürdü

    İlçenin Bağdaş köyünün Ericik mezrasında yaşayan Abdurrahman Yılmaz isimli çiftçi, 20 yıl önce İstanbul’dan köyüne döndüğünde her yer kupkuru ve yaşanmaz bir durumdaydı. Köyüne yerleşmesiyle kuru olan dağa Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde getirdiği 700’den fazla ceviz fidanı dikmeye başladı. Fidanları dikme ve bakımını gören köy halkının olumsuz bakışlarına aldırmayan Yılmaz’ı o hayalinden vazgeçiremediler. 20 yıl içinde büyük zahmetler ve tüm uğraşlarla kuru dağı yeşile dönüştüren Yılmaz, bahçeyi görenler ise cevizli vadiye hayran kalıyorlar.

    Cevizli vadiyi yerinde inceleyen Yüksekova İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Emin Yiğit ve kurum mühendisleri, 20 yıllık emeğe hayran kalırken, ceviz üretiminde büyük çaba gösteren Abdurrahman Yılmaz’ı tebrik ettiler.

    “Herkes benle dalga geçti ama ben koskocaman dağı cevizli vadiye dönüştürdüm”

    20 yıl boyunca çok zorla, zahmetle bu duruma getirdiğini belirten Abdurrahman Yılmaz, “Ben 8 sene İstanbul’da kaldım. Baktım oralarda birşey olacağı yok. Mecbur köyüme geri dönmek zorunda kaldım. Buraya döndüğümde burası kupkuru ve verimsiz topraklardı. Bende burayı araştırdım ve bilenlere sordum burada nasıl ceviz ağaçları olacak diye. Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde gittim. Oradan ceviz fidanı getirdim. Dikmeye başladığımda buradakiler bana güldü ve benle dalga geçtiler, yapamazsın dediler. Ama ben asla vazgeçmedim. O hayalimden ve 20 yıl boyunca hiç durmadan baktım. O kupkuru koskocaman dağ şimdi yemyeşil yani cevizli vadiye dönüştü. Allah’ıma binler şükürler olsun bana o hayalimi yaşattı. Demek ki insanoğlu isterse her şeyi başarır. Özellikle bana diyorlardı bu büyüyecek sende yiyeceksin ama şuan tam tersi oldu. Yeşerdi ve ben değil herkes faydalanıyor. Burayı gören ise hayran kalıyor. Çünkü hiç beklemedikleri bir manzara ile karşılaşıyorlar. Bugünde Yüksekova İlçe Tarım ve Orman Müdürümüz Mehmet Emin Yiğit beyde buraya ekibiyle geldiler. Çok memnun kaldılar. Burada imkansızlık nasıl başarılır onu gördüler. Düşün insanlar burada piknik bile yapabilirler çünkü doğasına renk kattı bu cevizler. İnşallah ömrüm yettikçe burayı daha da büyüteceğim ve her yeri ağaçlarla buluşturacağım” dedi.

  • Balıkçılar yeni sezona gün sayıyor

    Balıkçılar yeni sezona gün sayıyor

    Denizlerde 15 Nisan’da başlayan ve 1 Eylül’de sona erecek av yasağı öncesi İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde bulunan balıkçı barınağında hareketli günler yaşanıyor. Kıyıda; teknelerinin, yırtılan ağlarının ve diğer av malzemelerinin bakım ve onarım işlemlerini tamamlayan balıkçıların birçoğu teknelerini suyla buluşturdu. Uzun emekler sonucu onarım işlemlerini gerçekleştirdikleri ağları özenle teknelere yükleyen balıkçılar, yasağın biteceği günü sabırsızlıkla bekliyor.
    Ege Bölgesi Balıkçılar Dernek Başkanı Mehmet Aksoy, balıkçı teknelerinin çoğunun kara bakımlarını yaptıklarını söyledi. Aksoy, “Her sene olduğu gibi yeni sezon için hep ümitlerle beraber hazırlık içerisine girdik. Teknelerin bakımı, onarımı ve ağların bakımı yapılıyor. Sezonda arkadaşlara 10 bin TL para kaldıysa, arkadaşlarımız bunun 7 bin TL’sini denize çıkabilmek için masraf ediyor. Her sene bakım, onarım yapılıyor. Masraflar belli gelirler belli değil. İnşallah rast gelir. Balıkçılarımızın az bir zamanı kaldı. Bu ayın sonunda vira bismillah diyeceğiz” diye konuştu.

    “Ege’de sardalya ve hamsinin iyi olmasını bekliyoruz”

    Denizden bu sene beklentilerinin iyi olduğuna işaret eden Aksoy, “Karadeniz’de bu sene palamut balığının bol olacağını işaretlerimize göre söylüyoruz. İnşallah çok bol olur. Vatandaş da ucuz yer. Ege’de de sardalya, hamsi tahminlerimize göre iyi olacak” ifadelerini aktardı.

    “Karadeniz’e gidecek teknemiz var”

    Balıkçıların yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Aksoy, tersanede bakımı yapılan 10 tane daha balıkçının olduğunu vurguladı. Onların da bu ayın 15’ine kadar denize ineceklerini söyleyen Aksoy, şöyle devam etti:
    “Tekneler, personelini alıp Güzelbahçe Limanı’ndan Ege’ye açılacaklar. Çalışmalar 15 Nisan’dan beri devam ediyor. Karadeniz’e gidecek teknemiz de var. Karadeniz’e palamut avına gidecek. Masraf çok olduğu için balıkçılar gitmek istemiyor ama ben gitmelerini söylüyorum. Allah herkese kaza bela vermeden hayırlı bir sezon geçirmesini nasip etsin. Sezonumuz hayırlı olsun.”

    “Balıklar ağları yırtıyor, biz tamir ediyoruz”

    Yeni sezon için ağ tamiri yapan ve yaptığı onarım sürecini anlatan balıkçı Barış Demirel, “Ağ dediğimiz av araçlarını tamir ediyoruz. Bu balığı tuttuğumuz sistem. Yunus balıkları acıktığı için doğası gereği balığın biriktiği yere saldırıyor. Ağları kopartıyor. Biz o kısımları geçici olarak dikiyoruz, daha sonra onları kesiyoruz ve oraya parça koyuyoruz. Bunların tamirini, bakımını yapıyoruz. Kayığın kullandığımız mekanik aksamlarının bakımını yapıyoruz. Hazırlıklar sezon bittiğinde başlıyor, Eylül’de tekrar açılana kadar devam ediyor” diye konuştu.
    Bereketli bir sezon beklediklerini aktaran Demirel, yaptıkları emeğin karşılığını alamadıklarını, geçen sene anca masrafları çıkarttıklarını belirtti.

    “Masraflar arttı”

    Masrafların arttığını ve tuttukları balığın da fiyatının ikiye katlanmasını istediklerini dile getiren tekne sahibi Rıfat Karaçalı da “Ağ bakımları, tekne onarım ve bakımları, personel ayarlamalarımız gibi bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz. Geçen sene çalıştırdığımız personel maaş ücretleri 25-30 bin TL arasında değişiyordu. Şimdi 50-60 bin TL civarına yükseldi. Ağ ve teknelerin boya fiyatları pahalı. Fiyatların yüksek oluşu bizi etkiliyor. Sezonumuzun iyi geçmesini ve fiyatlarımızın yüksek olmasını istiyoruz. İnşallah kazasız belasız bir sezon olur” ifadelerini kullandı.

  • Ürgüp semalarında figürlü balonlar

    Ürgüp semalarında figürlü balonlar

    Ürgüp ilçesindeki konser alanında, sabahın erken saatlerinde ekiplerin hazırlıklarının ardından çeşitli figürlerdeki balonlar peş peşe gökyüzüne yükseldi. Değişik renk ve figürlü sıcak hava balonları, Kapadokya’nın eşsiz manzarasında peribacaları ve doğal kaya oluşumlarının üzerinde süzülürken, yerli ve yabancı turistler ortaya çıkan renkli manzarayı izledi.

    Nevşehir Kültür Yolu Festivali çerçevesinde gerçekleşen Balon Festivali’nde 8-11 Ağustos tarihlerinde 18 ülkeden gelen rengarenk, farklı figürlerdeki balonlar Kapadokya semalarında görsel şölen yaşattı.

    Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Brezilya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Litvanya, Makedonya, Moldova, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsviçre ve Türkiye’den farklı figürlerdeki 60 balon gökyüzünü renklendirdi.

    İtalya’dan sıcak hava balonu ile katılan Audrıus Lukosevıcıus, “Daha önce Kapadokya’ya gelmiştim. Bu sefer balonum ile geldim. Her şey çok güzel. Umarım bu gün de güzel bir uçuş yaparız” dedi.

    Sıcak Hava Balon Pilotu Kestutıs Petronıs’da yaptığı açıklamada “Burada uçmak muhteşem bir duygu. Bu festivale katıldığım için çok mutluyum. Kapadokya bölgesine ilk defa geliyorum ve bu güzellikleri havadan görme şansım oldu” ifadelerini kullandı.

  • Akdeniz’de 4,5 büyüklüğünde deprem

    Akdeniz’de 4,5 büyüklüğünde deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye Akdeniz’de 4,5 büyüklüğünde deprem oldu.

    Saat 17.05’te gerçekleşen sarsıntının 6,85 kilometre derinlikte olduğu kaydedildi.

  • Gümüşhane’de buğday hasadı başladı

    Gümüşhane’de buğday hasadı başladı

    Geniş arazilere ve verimli toprağa sahip Kelkit ilçesinde buğday hasadı başladı. İlçede 80 bin dekarlık alan üzerine çiftçiler tarafından binbir emekle ekilen buğday rekoltesinin bu yıl 5 bin ton olması bekleniyor. Dereyüzü köyünde arazilerine buğday eken çiftçiler ise Mayıs ayında meydana gelen aşırı sıcak havanın ve Haziran sonu ile Temmuz boyunca yaşanan aşırı yağış ve akabinde meydana gelen seller nedeniyle ürünlerinin olumsuz etkilendiğini, bu nedenle rekoltelerinin yarı yarıya düşebileceğini söyledi. Tarım İlçe Müdürlüğü’nün destekleriyle birlikte çalışmalarını yürüten çiftçiler, sulak arazilerde bulunan tarım ürünlerinin ise rekoltesinin yüksek olacağını dile getirdi.

    “Mevsimsiz yağmurlar ürünlerimizi olumsuz etkiledi”

    Kelkit’in Dereyüzü köyünde çiftçilik yapan Hüseyin Algül, “Hasadımız normal ilerliyor, yağışlar ve yaşanan sel nedeniyle bu sene verim biraz düşük. Biz burada arpa ekiyoruz, buğday ekiyoruz bu sene bir de nohut çıktı. Temmuz ayının sonlarında başlıyoruz hasada. Mevsimsiz yağmur yağınca buğday ince oluyor, bize yağmur Nisan ayında lazım. Haziran’da yağınca yağmur verim düşük oldu biraz” dedi.

    “Rekolte yarı yarıya düştü”

    Dereyüzü köyü muhtarı Aslan Güney ise, “Köyümüzde 3 bin dönüme yakın buğday ekim alanımız var, bin dönüm de arpa ekiliyor. Bu sene rekoltemiz zamansız yağan yağmurlar nedeniyle düşük oldu. Normalde Nisan-Mayıs aylarında yağış alan bölgemiz bu sene Haziran ayında yağış aldı rekolte yarı yarıya düştü. Su altındaki mahsulümüz iyi ama hububatta sıkıntımız büyük” diye konuştu.

  • “Sülük varise iyi gelmiyor”

    “Sülük varise iyi gelmiyor”

    Varisin, toplardamardaki kapakçık yetmezliği sebebiyle geriye doğru akımı olduğunu dile getiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali İhsan Tekin; asıl problemin kapakçıkta bulunması sebebiyle sülüğün variste kalıcı bir tedavi olmadığını söyledi.

    “Sülük, sadece geçici bir rahatlama sağlıyor”

    Sülük tedavisinin varis hastalarında geçici bir rahatlamadan başka faydasının bulunmadığını belirten Dr. Tekin; “Varis hastalarındaki temel patoloji bacağımızdan kirli kanı yukarı kısma yani kalbe doğru götürmeye çalışan toplardamarlardaki kapakçık yetmezliği ve buna bağlı gelişen geriye doğru akımdır. Bunu sonucunda kirli kan bacaklarımızda birikip, göllenmeye başlar. Sülük bacağımızdaki varisli bölgeye uygulandığında o bölgeye salgı ile kan sulandırıcı ve ağrı kesici etkisi olan bir enzim gönderir. Bu kan sulandırıcı enzimi salgıladıktan sonra kanı emmeye başlar. Kan emildikçe ve ağrı kesici salgı uygulandıkça hastada geçici bir süre rahatlama elde edilir. Ancak burada asıl neden kapakçık yetmezliği olduğu için ve geriye akım olduğu için sülüğün uygulanmasının bu patolojiye herhangi bir pozitif etkisi yoktur. Yani hastada geçici bir süre rahatlama sağlandıktan sonra kapakçık yetmezliği ve reflü akım devam ettiği için hastadaki semptomlar bir süre sonra başlayacaktır. Onun için sülük tedavisinin varis hastasına sadece geçici bir rahatlamadan başka faydası yoktur. Kalıcı bir şekilde tedavi etmez” şeklinde konuştu.

    “Sülüğün uygulandığı kişiye kan yoluyla bulaşan hastalık geçebilir”

    Sülüğün steril bir ortamda ve sadece bir kez yapılması gerektiğini aktaran Tekin, sülükte ikincil uygulamalarda kan yoluyla bulaşan hastalıkların uygulanan kişiye geçme ihtimalinin olduğunu aktardı. Tekin sözlerini şu şekilde sürdürdü;

    “Sülük uygulamalarından sonra biz burada kliniğimize başvuran enfeksiyon gelişmiş hastalar görüyoruz. Yine onun dışında kanama ile başvuran hastalarımız var. Kanamayı durduramadan kliniğimize gelen hastalarımız var. Sülük steril bir ortamda uygulanmadan özellikle sülüğün ikincil uygulamalarında kan yolu ile bulaşan hastalıklarında uygulanan kişiye geçme ihtimali var. Onun için sülük uygulamaları yapılıyorsa; mutlaka Geleneksel Tamamlayıcı Tıp diploması olan ve steril kliniklerde bu uygulamalar yapılmalıdır. Eğer ki varis hastalığınız varsa mutlaka bir Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanına başvurarak, gerekli tedavilerin yapılması gerekir. Sülüğün varise kalıcı bir tedavi etkisi yoktur.“

  • Ankara’daki feci kazayla ilgili açıklama

    Ankara’daki feci kazayla ilgili açıklama

    Bir dizi ziyaret için Adıyaman’da bulunan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Ankara’da yaşanan feci kazayla ilgili basın açıklaması yaptı. Memişoğlu, “Ankara’da elim bir trafik kazası oldu ve 36 vatandaşımız etkilendi. Maalesef bunların 9’u rahmetli oldu. Allah’tan rahmet diliyorum. Geriye kalan 27 kişi hastanelerde 5’inin durumu kritik ve tedavileri devam etmekte” dedi.

    “Ekim ayında 300 yataklı hastanemizi hizmete sunacağız”

    Deprem yaralarını sarmak ve deprem sonrası verilen sağlık hizmetlerini değerlendirmek amacıyla Adıyaman’a geldiklerini dile getiren Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Sabah yönetici arkadaşlarımızla, rektör hocamızla, valimizle bir toplantı yaptık. Vekillerimizle sahayı dolaştık, sorunları inceledik. Adıyaman sağlıkla ilgili yaralarını sarmaya devam ediyor. İnşallah Ekim ayında bu 300 Yataklı Hastanemizi hizmete sunacağız. Bu da sağlık hizmetlerini baya rahatlatacak ve deprem öncesindeki yatak oranlarımıza ulaşmış olacağız. Bunun yanında kent merkezinde 150 yataklı bir hastanemizin de inşaatı devam etmekte. Bunun yanında şehrin Batı bölgesinde hastane planlamamız var. Bunu da inşallah yakın zamanda planlayıp hedefimize ulaşacağız. Bunun yanında ilçelerimizdeki hastanelerde sağlık hizmetleri de devam ediyor. Sağlık çalışanlarımıza özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Adıyaman yaralarını sarmaya devam ediyor. Ölenlerimize Allah’tan rahmet yaralılarımıza şifalar diliyorum. Allah bir daha bizlere öyle acılar göstermesin. Temel sağlık hizmetleri başta olmak üzere eczanesinden diş hekimliğine hastanesinden koruyucu sağlık hizmetine kadar hepsini daha iyi hale getirmeye çalışıyoruz. Onun için hep beraber uğraş içerisindeyiz. Milletimizden de destek istiyoruz. Özellikle bağımlılık gibi, kilo gibi, hareketsizlik gibi etkenlerden uzak durmalarını istiyoruz, iyi beslenmelerini istiyoruz” diye konuştu.

  • Aile destek ödemeli hesaplara geçiyor

    Aile destek ödemeli hesaplara geçiyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye Aile Destek Programı ödemelerinin bugün itibarıyla hesaplara yatırılmaya başlandığını belirterek ihtiyaç sahibi hanelere bu ay toplam 3,8 milyar TL ödeme yapacaklarını duyurdu.

    Kimseyi geride bırakmayan bir sosyal hizmet anlayışıyla ihtiyaç sahiplerine yönelik sosyal yardımları sürdürdüklerini ifade eden Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Türkiye Aile Destek Programı’nın bu yılın sonuna kadar uzatıldığını kaydetti.

    Düzenli sosyal yardımlardan yararlanan hanelerin yanı sıra herhangi bir dezavantajı olmaması nedeniyle düzenli sosyal yardım alamayan haneleri de yalnızca gelir kriteri üzerinden Türkiye Aile Destek Programı’na dâhil ettiklerini hatırlatan Bakan Göktaş, “Bu doğrultuda Türkiye Aile Destek Programı’nda bu ayki ödemeyle birlikte bugüne kadar hanelere toplam 92,1 milyar TL destek sağladık” dedi.

    Türkiye Aile Destek Programı kapsamında hanelere her ay düzenli destek sağladıklarını kaydeden Bakan Göktaş, “İhtiyaç sahibi hanelerimize yönelik hayata geçirdiğimiz desteğimizle onların yanında olmayı sürdürüyoruz. Türkiye Aile Destek Programı ödemelerini bugün itibarıyla hesaplara yatırıyoruz. Bu doğrultuda Aile Desteği Bileşeni kapsamında yaklaşık 3,2 milyon hanemize 2,9 milyar TL, Çocuk Desteği Bileşeni kapsamında yaklaşık 2,2 milyon hanemize 5,4 milyon çocuk için yaklaşık 900 milyon TL olmak üzere toplamda yaklaşık 3,8 milyar TL ödeme yapacağız” ifadelerini kullandı.

    Bakanlık olarak gelişen ve değişen hayat koşullarını göz önünde bulundurarak sosyal yardım programlarının etkinliğini artırdıklarının altını çizen Bakan Göktaş, “Bu kapsamda sosyal yardımlarımızı bütüncül bir şekilde uyguluyoruz. Vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan eşit ve adil hizmet prensibiyle toplumun tüm kesimlerine arz odaklı ve erişilebilir hizmet ağımız ile ulaşıyoruz” diye konuştu.

  • Çukurova Uluslararası Havalimanı gün sayıyor

    Çukurova Uluslararası Havalimanı gün sayıyor

    800 hektar arazi üzerine inşa edilen Çukurova Uluslararası Havalimanı’na yarın yapılacak açılış töreni öncesinde gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu basın açıklaması gerçekleştirdi. Bakan Uraloğlu’na Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ile Adana Valisi Yavuz Selim Köşger eşlik etti.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Yarın, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle açacağımız, ülkemizin 58. havalimanı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı ile ülkemizin havacılık alanındaki en önemli projelerinden birini daha başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunan ülkemiz 4 saatlik uçuş süresiyle 1,4 milyar insanın yaşadığı 67 ülkenin merkezinde muhteşem bir lokasyona sahiptir. Bu eşsiz konumumuzun 2002 yılından itibaren yürüttüğümüz ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri olmamızda payı olduğunu düşünüyorum. ‘Dünyada Ulaşamadığımız Hiçbir Nokta Kalmayacak’ hedefiyle hareket ederek ülkemizi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük. 2002’den bu yana aktif havalimanı sayımızı yarın açacağımız Çukurova Uluslararası Havalimanı’yla birlikte 26’dan 58’e çıkarıyoruz. 2053 hedeflerimiz kapsamında da aktif havalimanı sayımızı 61’e çıkaracağız. Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken uçuş ağımıza 286 yeni nokta ekleyerek 131 ülkede 346 noktaya ulaştırdık. 2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yaklaşık 34.5 milyon olan yolcu sayımızı da 2023 yılında 214 milyonun üstüne taşıdık” diye konuştu.

    “Pistimiz en geniş gövdeli yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacak”

    2024 yılı istatistiklerini incelediklerinde bu yıl yolcu sayısının daha da artacağını ve 230 milyon üstünde yolcu taşıyacaklarına değinen Bakan Uraloğlu, “Bu yıl Temmuz sonu itibarıyla hava yolu ile seyahat eden yolcu sayımız 129 milyon 738 bin 772’ye ulaştı. Bu sayı geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 118 milyondu. İstanbul Havalimanımız Temmuz ayında da Avrupa’nın en yoğun havalimanı olarak yıllardır sahip olduğu birinciliği sürdürdü. 3 Ağustos’ta da Antalya Havalimanı’mız da iç ve dış hatlarda toplam 223 bin 217 yolcu ve bin 217 uçağa hizmet vererek, rekor kırdı. Havayolu sektörümüzün gücüne güç katacak Çukurova Uluslararası Havalimanı ile sivil havacılık sektörümüzün gelişimi adına yeni bir imza daha atıyoruz. Ağaç formunda tasarlanan hava kontrol kulesi, Çukurova’nın narenciyesinden esinlenen turuncu rengi ve bölgenin simgesi pamuk motifleri ile süslü, Çukurova bölgesinin yöresel kültürünü de yansıtan mimari dokunuşlarla bölgeye yakışan muhteşem bir eser oldu. Açılışı için bölge insanımızı daha fazla bekletmemek adına altyapı inşaatını öz kaynaklarımızla hızlıca bitirdik. KET 2 standardında 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre gövde genişliği ile ana pistimizi inşa ettik. Pistimiz bu durumuyla en geniş gövdeli yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacak. Yine altyapı projesi kapsamında 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliği ile acil durumlar için de uygun olan yardımcı pisti, 2 adet yüksek sürat taksiyolu, 48 uçak kapasiteli yaklaşık 279 bin metrekare apronu, 21 uçak kapasiteli yaklaşık 56 bin metrekare genel havacılık apronu, 2 adet yer hizmetleri araç park yeri, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi imalatları da tamamladık. 3 etap olarak yapımı projelendirilen havalimanımızın tüm etapların toplam sabit yatırım bedeli yaklaşık 244 milyon 515 bin avrodur. 244,5 milyon avro yatırımla hayata geçen havalimanımızdan 25 yıl içerisinde de 297 milyon 100 bin avro kira bedeli elde edeceğiz. 9 milyon yıllık yolcu kapasitesi, 110 bin metrekare terminal alanı ve 3 bin 500 metre uzunluğa ve 60 metre genişliğine sahip ana pisti ile bölgenin tüm havayolu ihtiyacını karşılayacaktır. Başta Mersin ve Adana ile Osmaniye ve Niğde’ye de olan yakınlığıyla bu şehirlerde yaşayan 5 milyonun üstündeki vatandaşımıza hizmet edecek, Türkiye’nin Orta Doğu ülkelerine açılan en önemli kapılarından biri olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Yıllık toplam 578 milyon lira tasarruf edeceğiz”

    Açıklamalarını sürdüren Uraloğlu, “Çukurova Uluslararası Havalimanımız bölgesel olması niteliğiyle de havacılık alanındaki en önemli altyapı yatırımlarımızdan birisi. Çukurova bölgesinin gelişimine büyük katkı sağlayacak ve bölgesel kalkınmanın lokomotifi olacak. Bölge ve ülke genelinde doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 3 bin kişinin istihdamına da katkı sağlayacak. Çünkü bölgedeki işletmelerin havayoluyla daha hızlı ve etkin bir şekilde mal taşımasını, yerel işletmelerin küresel tedarik zincirlerine entegrasyonunu kolaylaştıracak. Bu da bölgedeki işletmelerin daha geniş pazarlara açılmasını ve ihracat potansiyellerini artırmasını sağlayacak uluslararası arenada rekabet gücünü arttıracaktır. Özellikle tarım faaliyetlerinin gelişmişliğiyle bilinen Çukurova bölgemizin artık ürettiği tarım ürünleri gibi hızlı bozulan ve zamanında teslimat gerektiren malların taşınmasında hava yoluyla lojistik avantajlar sağlayacaktır. Bu da üretim süreçlerinin optimize edilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi anlamına gelmektedir. Ama tüm bunları gerçekleştirmek için havalimanlarına ulaşımı sağlayacak bağlantı yollarının gelişmişliği de çok önemlidir. Havalimanımıza hem D-400 devlet yolundan hem de otoyoldan ulaşım sağlanacaktır. Ayrıca Çukurova Uluslararası Havalimanımızı inşa ederken eş zamanlı olarak havalimanımızın bağlantı yolları çalışmalarını da başlatmıştık. Havalimanı bağlantı yolları ile yolcu taşımacılığının yanı sıra Mersin Limanı, Mersin ve Adana Organize Sanayileri, İskenderun Körfezi Sanayi Tesisleri, Yumurtalık Serbest Bölgesi gibi sanayi ve ticaret bölgelerinden gelen ihracat ürünlerinin karayolu ve demiryolu ile havalimanına ulaşımını da sağlayacağız. Havalimanımızın karayolu bağlantısını sağlayan yolumuzu 15,9 kilometre uzunluğunda, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında tamamladık. Bu projemiz kapsamında toplam 348 metre uzunluğunda 8 köprü ve 127 metre uzunluğunda farklı seviyeli kavşak inşa ettik. Yolumuz sayesinde zamandan 494 milyon lira, akaryakıttan 84 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 578 milyon lira tasarruf edeceğiz. Karbon salınımını ise yılda 10 bin 168 ton azaltmış olacağız” ifadelerini kullandı.

    “Adana ve Mersin’den trenle 23 dakikada ulaşım sağlanacak”

    Havalimanının yapımı devam etmekte olan ‘Mersin-Adana-Osmaniye Gaziantep Hızlı Tren Yolu Hattı’yla entegre olacak demiryolu bağlantısı üzerinde ise çalışmalarını yoğunlaştırdıklarına dikkat çeken Uraloğlu: “Tüm inşa çalışmalarımızı da 2026 yılı içerisinde tamamlamayı ve hattımızı hizmete açmayı hedefliyoruz. Demiryolu bağlantımız tamamlandığında hem Adana’dan hem de Mersin’den trene binen vatandaşlarımız Çukurova Havalimanı’na yaklaşık 23 dakikada hızlı, güvenli ve konforlu bir şekilde ulaşım sağlayabilecek” ifadelerine yer verdi.

    “Adana Şakirpaşa Havalimanı kapatılmayacak”

    Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılmayacağını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Kapatılacağına dair gerçeği yansıtmayan yalan yanlış haberlere de açıklık getirelim. Defalarca söyledik ama yine tekrar edelim Adana Şakirpaşa Havalimanı kapatılmayacak. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta şu bizler havalimanımızı hakim rüzgar yönü açısından uygun olup olmadığına, arazinin türüne, zemin ve yer altı suyu durumuna, şehir merkezlerine uzaklık ve ulaşım imkânları gibi birçok yönden değerlendirerek bulunduğu yere inşa ettik. Bakanlık olarak yaptığımız etüt ve fizibilite çalışmalarıyla projelerimizi coğrafyanın emrettiği ve mühendisliğin de müsaade ettiği imkanlar doğrultusunda hayata geçiriyoruz. ‘Oraya yakın oldu, buraya uzak kaldı’ diyerek şehirlerimizi ayrıştırmak manasız. Tam tersine iki şehri yeni bir ortak paydada bir araya getirmesiyle birleştirici bir proje. Çukurova Uluslararası Havalimanı bölgenin havalimanı. Ve adı da üstünde olduğu üzere uluslararası bir havalimanı olarak Adana, Mersin, Osmaniye, Niğde başta olmak üzere tüm bölgeye hizmet edecek. Hiç şüphesiz Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın bakanlığımızın üzerinde yoğun çalışmalar yürüttüğü Yeni İpek Yolu olarak nitelediğimiz Kalkınma Yolu Projesi hayata geçtiğinde önemi bir kat daha artacaktır. Bildiğiniz üzere bu projeyle Basra Körfezi’nde inşa edilmekte olan FAV Limanı’ndan başlayıp ülkemizde Şırnak Ovaköy’e, oradan da Ege Denizi’ne, Karadeniz’e ve Akdeniz’e açılacak olan çok önemli bir ticaret koridorunu hayata geçiriyoruz. FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacağız. Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak’a gelecek yükleri Avrupa’ya ulaştıracak projenin geniş bir coğrafyaya fayda sağlayacağını öngörüyoruz. Bu proje hayata geçtiğinde Çukurova Bölgesi Kalkınma Yolu’nun ülkemizdeki ilk duraklarından biri olacak ve bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına büyük katkıları olacak. Bu noktada Çukurova Uluslararası Havalimanı da hem bölgemizin hem de ülkemizin havacılık alanında uluslararası bir aktarma merkezi olması adına önemli bir yatırım oldu. Havalimanımız ile birlikte ülkemizin geleceğe açılan kanatları daha da büyümüştür” diyerek sözlerini tamamladı.