Etiket: güncelhaberler

  • Hatay’da UFO heyecanı

    Hatay’da UFO heyecanı

    Arsuz İlçesi Madenli Mahallesi’nde yaşayan Pırıl Yokuş, akşam saatlerinde gökyüzünde gördüğü cismi cep telefonu kamerasına kayıt altına almaya başladı. Gökyüzünde düzensiz hareketlerde bulunan cismi UFO’ya benzeten kadının ve yanındakilerin heyecanı kameraya yansıdı. Pırıl Yokuş, görüntüdeki cismi UFO’ya benzettiğini belirterek kesin kararı görüntüyü inceleyecek uzmanların karar vereceğini söyledi.

    Akşam saatlerinde görüntüyü cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alan 47 yaşındaki Pırıl Yokuş, “Görüntüleri Arsuz ilçesi Madenli tarafında çektik gül konutlarında. İlk önce ablam gördü, aşağı terastaydık. Zaten çok sağ, sol yapıyordu ön arkaya yapıyordu. Normal bir uçak ya da herhangi bir şey gibi durmuyordu, onu görünce yukarıya çıktık ve terasta çektik. Fakat işte görüntüdekiyle gözle görünen şekil farklıydı. İlk önce bir dış halkası vardı, bir de iç halkası vardı biri sağa dönerken biri sola dönüyordu. Altta böyle ufak ufak mavi ışıkları vardı ilerliyordu ondan sonra da gözden kaybettik” dedi.

    “Bir uçağa benzemiyordu ya da herhangi cisme benzemiyordu bildiğin yani Ufo gibi bir şeydi”

    Gördüğü cismin ‘UFO’ olduğunu düşünerek heyecanlandığını dile getiren Yokuş, uzmanların görüntüyü izleyerek karar vereceğini belirterek, “Yanıp sönüyordu zaten birdenbire kayboldu. Zaten videoda da görürsünüz kendisi hem şekil alıyor, hem ışık topu oluyor. Bir bulutun arkasına girdi ya da bir şeyin arkasına girmiş gibi birdenbire kayboldu. Gözle görünen bir taneydi, sağında solunda 3 tane daha böyle minik minik ışıklar vardı ama o kameraya çok yansımadı. Herhalde ama gözle görülüyordu. Biz daha önce de böyle bir şeyle karşılaştık ben net olarak UFO olduğunu tahmin ettim. Çünkü gözle de görülüyordu zaten kameraya yansıyanla gözle görülen çok farklı aslında gözle daha net görülüyordu. Bir uçağa benzemiyordu ya da herhangi cisme benzemiyordu bildiğin yani UFO gibi bir şeydi. Onun için çok heyecanlandık ‘aha dedik UFO gördük’ diye öyle yani UFO’ydu ama uzmanlar bakar inceler onlar daha net karar verir. Ama bizim tahmin ettiğimiz şey UFO’ydu ondan çok heyecanlandık” ifadelerini kullandı.

  • Dolar 33,06 seviyesinde

    Dolar 33,06 seviyesinde

    İstanbul Kapalıçarşı’da 33,0630 liradan alınan dolar 33,0650 liradan, 35,7770 liradan alınan euro ise 35,7790 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 33,20 liradan, euro ise 35,74 liradan satılmıştı.

  • Bipolar hastası kadın intihar etti

    Bipolar hastası kadın intihar etti

    Olay, geçtiğimiz günlerde Değirmendere Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kuşadası’nda yaşayan 43 yaşındaki Özlem Duman, iddiaya göre bir süredir bipolar hastasıydı. Daha önce de birkaç kere intihar teşebbüsünde bulunan kadın, geçtiğimiz günlerde Değirmendere Mahallesi’nde bir apartmanın zemin katında saat 15.30 sıralarında yanında getirdiği çarşafla kendini astı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özlem Duman’ın hayatını kaybettiğini tespit etti. Kadının intihar etmeden birkaç gün önce sosyal medya hesaplarından video yayınladığı öğrenildi.

  • Piknikçilere ayı sürprizi

    Piknikçilere ayı sürprizi

    Geçtiğimizde günlerde Nemrut Krater Gölü kenarına piknik yapmaya giden aileler, sofralarını hazırladıktan sonra bir sürprizle karşılaştı. Yemek kokusuna giden anne ayı ve iki yavrusu, piknikçilere sürpriz yaparak kurulan sofradan kendileri faydalandı. Sürekli olarak insanlar tarafından elle beslenen ayılar, bu durumu alışkanlık haline getirerek bölgeye giden vatandaşlar için büyük tehlike arz ediyor.

    2 bin 250 rakımlı Nemrut Krater Gölü kenarında yaşayan bozayılar yoldaki araçların önünde bile durarak yiyecek bekliyor. Bitlis Eren Üniversitesinden Öğretim Üyesi Cihan Önen, konuyla ilgili birçok kez uyarılarda bulunduğunu hatta bununla ilgili çevreye tabelaların asıldığını da dile getirdi. Önen, “Az önce Nemrut Kalderası’nın büyük göl civarında anne ve iki yavru ayı piknikçilerin olduğu bölgeye geldi ve onları kovaladıktan sonra sofralarına oturdu. İnsanlar olabildiğince kaçtılar ve hatta birkaç kişiye de saldırı girişimi oldu. Bizler bu konu ilgili birçok defa insanları bilgilendirdik. Yetkililer de zaten gerekli tabelaları asmışlar. Burası piknik yapılabilecek yerler ve ayılara yaklaşılmaması gerektiğini defalarca dile getirdik. Geçmiş yıllarda da saldırı oldu ayılar tarafından ve buna bağlı olarak yaralanmalarda oldu. Ayılar et ve mangal kokusuna geliyor. Böylece insanlar ve ayılar karşılaştığı zaman istenmeyen durumlar söz konusu olabiliyor” dedi.

  • “Parla” Pasin Ovası’nda başak verdi

    “Parla” Pasin Ovası’nda başak verdi

    Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü araştırmacıları tarafından ‘Palandöken 97’ ve yerel bir buğday çeşidi melezlenip yeni bir ekmeklik buğday çeşidi geliştirildi. Yeni buğdaya ‘Parla’ marşının ismi verildi. “Parla” tohumları bu yıl 3 dekarlık alana ekildi ve 3 ton elit tohum alındı. Bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına dayanıklı, yüksek verimli buğday çeşitleri geliştirmek amacıyla çalışma yapan Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, çalışma grubu ile birlikte yıllardan beridir laboratuvar ve sahada çeşidi geliştirdi. Dr. Ümran Küçüközdemir, 1997 yılında geliştirilen ve ‘Palandöken 97’ ismi verilen tohum ile yerel bir buğdayı melezleyip yeni bir buğday çeşidi geliştirmek için çalışmaya başladıkları dile getirdi.

    “Tohumculuk firmaları da onay verdi”

    Yapılan çalışmalarda; melezleme yapıldıktan sonra 6 yıl saflaştırma sürecinin ardından bölge şartlarında deneme üretimleri tamamlanan yeni buğday çeşidinin tescil aşamasında büyük alanlarda üretimleri gerçekleştirildi. Islah çalışmaları sürerken, yeni buğday çeşidinin bölge şartlarına uyumlu olup olmadığı, hastalıklara, kışa ve kurağa dayanıklılığı da tespit edildi. Yaklaşık 22 yıl süren çalışmanın ardından diğer buğdaylara göre, verimde 100-150 kilogram fark atan, hastalıklara, kışa ve kuraklığa dayanıklı olduğu gözlenen buğday çeşidin bu yıl içinde tescil işlemi de tamamlandı. Tohumculuk firmalarının yaptığı denemelerden de başarıyla geçen yeni “Parla” tohumu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına ithafen Norm Ender’in yazıp bestelediği ‘Parla’ marşının adı verildi. Parla, Erzurum’un Pasinler İlçesi’ndeki Pasin Ovası’nın verimli topraklarında, rüzgarda salınan başaklarıyla şimdiden çiftçilerin gözdesi oldu. Çiftçiler, Pasin Ovası’ndaki ekim alanları gezerek, Parla’nın gururunu ve heyecanını yaşadılar.

    “Cumhuriyetimiz gibi ömrü uzun olsun”

    Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Serin İklim Tahılları Bölüm Başkanı Dr. Ümran Küçüközdemir, 22 yıldan fazla süren ve sabır isteyen çalışma sonunda başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek, “Diğer buğday çeşitlerine göre çok daha verimli ve bölge şartlarına dayanıklı olan buğdayımız çok yüksek verimli ve kaliteli. Kontrollü şartlarda yürütülen kışa dayanıklılık testlerde de yüksek performansı belirledik. Bir başakta ortalama 60 buğday danesi saydık. Bu yıl bölgede ciddi bir yağış oldu. Yoğun ve şiddetli yağmur tarım alanlarında önemli zararlara ve olumsuzluklara neden oldu. Ancak bizim çeşidimiz bu olumsuzluklardan ve kötü hava şartlarından hiç bir şekilde etkilenmedi. Pas hastalığı oluşmadı, yatmadı. 3 dekarda ekim yaptığımız ürün elit tohum olarak çiftçimize ulaşacak. Bölgede kuru tarım alanlarında dekarda 600-700 kilogram verim verebilmekte, daha iyi ekolojik şartlarda 1 tona çıkabilecektir. Yeni çeşidin tesciline karar verildiğinde arkadaşlarla birlikte ‘Parla’ isminin verilmesini istedik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için yazılan ‘Parla’ marşının isminin uygun görülmesi bizi mutlu etti. İnşallah çeşidimiz, Cumhuriyetimiz gibi uzun süre yaşayacak, bol ve bereketli bir çeşit olacaktır. Yeni çeşidimizi tohumculuk sektöründeki bazı firmalara da verdik. Onlardan gelen sonuçlar da çok iyi. Biz tarım sektörünün ‘Parla’ ile daha da parlayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

  • Dursun dedenin sırrı kalem kitap

    Dursun dedenin sırrı kalem kitap

    Kimlikteki yaşı 94 olan ve gerçekte 97 yaşında olan Mehmet Dursun Karabiber, asrın felaketine eşiyle birlikte Antakya ilçesinde yakalandı ve ardından İskenderun ilçesine yerleşti. İlerleyen yaşına rağmen dinç kalmasıyla 20’lik delikanlılara taş çıkaran Karabiber, 62 yaşında kalemi ve defteri eline alarak yazmaya başladı. İlkokul mezunu olan 97’lik delikanlı Karabiber, 32 yılda 2 kitap yazmayı başardı. Bir an olsun elinden defteri ve kalemi bırakmayan yaşlı adam, beyninin genç kalmasının sırrını yazarak genç kalmaya bağlıyor.
    Mehmet Dursun Karabiber, hiçbir zaman yazmayı bırakmadığını belirterek, “Yaş nüfusta 94 ama hakiki yaşım 97. Yaşantım ne varsa bu kabiliyet meselesi. Hiçbir zaman yazmayı eksiltmedim, ihmal etmedim. Gece bile kalem, kağıdım ve not defterim başımda çünkü 62 yaşında yazmaya başladım. 70 yaşında emekliye ayrıldım. Merakım genç olması, yani düşüncelerinin daha geniş daha nedenlerini detaylarını bulmaya çalışırım bende çok yorgun bir beyin var. Hareket edersen kendini de gençleştirirsin” ifadelerini kullandı.

  • Kahramanmaraş’ta ayçiçeği hasadı

    Kahramanmaraş’ta ayçiçeği hasadı

    Kahramanmaraş’ta TİGEM’den kiralanan 20 bin dekarlık arazinin 16 bin dekarı sazlık ve bataklık olduğu için kullanılamıyordu. Modern tarım aletleri ve ekipmanları, aynı zamanda su tasarrufu sağlayan sulama sistemleri sayesinde çevreye duyarlı üretim faaliyetleri gerçekleştirdi. 16 bin dekarlık alan da tarıma elverişli hale getirilerek, toplamda 20 bin dekarlık alanda üretim başladı. Lazer sistemiyle tüm arazinin tesviyesi yapılıp drenajlar açılarak motopomplar kuruldu. Arazi ıslah çalışmalarında, Amerika’dan modern sulama sistemi getirtildi.

    2024 yılı sezonunda bölgeye çerezlik ayçiçeği, mısır, buğday, pamuk ve soya ekimi yapıldı. 20 bin dekarlık alanın 4 bin dekarına ayçiçeği ekimi yapılıp hasadına da başlandı. Ayçiçeğinden dekarda 500 kilogram rekolte bekleniyor. İl genelinde 70 bin dekar ekilen alandan 30 bin ton ayçiçeği rekoltesi beklendiği öğrenildi.

    Tarım üreticisi Mehmet Özsoy da, “Bu alan 20 bin dönümdü önceden 6 bin dönüm kullanılıyordu ve bataklıktı. Burayı ıslah edip 20 bin dönümü tarıma açtık. Modern sulama ile tarlalarımızı suluyoruz. Şu anda burada buğday, ayçiçeği, soya ve mısır üretimi yapıyoruz. Ayçiçeği ilk kez ektik hasadını yapıyoruz 500 kilogram gibi görünüyor. Pamukta beklentimiz 500 civarında. Soyada ikinci ürün 250 kilogram beklentimiz var. Ürünlerimizi Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz” dedi.

  • Bu caminin çivileri bile ahşap

    Bu caminin çivileri bile ahşap

    Ahşap cami ve yapılar bakımından sadece Türkiye’de değil dünyada önemli bir yere sahip olan Samsun’da, Kavak ilçesi Değirmencili Mahallesi’nde 1805 yılında ‘cuma camisi’ olarak inşa edilen tarihi Dere Camisi, mimari özelliği ile göz dolduruyor. 219 yaşındaki caminin çivilerinde bile ahşap kullanılmış.

    2011 yılında sit kapsamında 1. derecede koruma altına alınan Kavak ilçesi Değirmencili Mahallesi’nde (Köyü) 1805 yılında ‘cuma camisi’ olarak inşa edilen tarihi Dere Camisi, mimari özelliği ile dikkat çekiyor. Tamamıyla ahşap malzemeden inşa edilen cami dimdik ayakta duruyor.

    Değirmencili Mahallesi yolunun 3’üncü kilometresinde yolun altında mezarlık içerisinde yer alan Dere Camisi, günümüze kadar korunmuş. Tamamen ahşap malzemeden yontma tahtadan, çatma başı geçme olarak yapılan camide yer yer ahşap çivi kullanıldığı bildirildi. Dört yanını revak çevreleyen caminin, orta direğinin başlık kısımları ise mukarnas taklidi üçgenler ve ortada rozetle süslendiği belirtiliyor. Camide ayrıca dikdörtgen bir form gösteren dış kapısı kemerli, iki yana kanadı baklava dilimi, ortada ise boğum ve aralarında rozet şeklinde yıldızların oluşturduğu kabartmalar mevcut. Cami kapısında Hz. Süleyman mührü de yer alıyor.

    Bir kitabeye rastlanmayan Dere Camisi’nde kapının sol tarafında hicri 1221 (1805), sağ tarafında ise hicri 1258 (1842), hicri 1297 (1881), hicri 1345 (1929) tarihleri mevcut. Bu tarihlerin ilkinin yapım, diğerlerinin onarım olduğu tahmin ediliyor. Yapıldığı dönemin özelliklerini taşıyan önemli bir eser olan Dere Camisi, halen bölge sakinleri tarafından kullanılıyor.

  • “Normalleşme sokakta satın alındı”

    “Normalleşme sokakta satın alındı”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, siyasette yaşanan normalleşme sürecini değerlendirdi.

    Özel, “Normalleşme, sokakta satın alındı.” dedi.

    Siyasi gerilimin Türkiye’ye hiçbir faydası olmadığını söyleyen Özel, “CHP’ye de faydası yok. Millet, yumuşama istiyor.” ifadesini kullandı.

    Seçimin ardından 25 ile ziyaret gerçekleştirdiğini anlatan Özel, “Gezdiğim her ilde, ilçede, mahallede, sokakta şunu gördüm; yumuşamanın, normalleşmenin halkta karşılığı var” dedi.

    Sabah Gazetesi’nden Yavuz Donat’ın sorularını yanıtlayan Özel, Türkiye’de gerginlikten beslenenlerin olduğunu da söyledi, “Sorarım size, bunun ülkemize ve milletimize ne yararı var?” diye konuştu.

    Özel şöyle devam etti:

    “Bizim seçmen, bizim mahalle zaten arkamızda ama karşı mahalleye seslenebilmek için ben normalleşmeyi, yumuşamayı çok çok önemli görüyorum. Bu konunun Sayın Erdoğan açısından da şöyle bir önemi var. Karşı mahalle, Erdoğan’ın her söylediğine kategorik olarak karşı çıkıyordu. Ama normalleşince onun her söylediğine karşı çıkılmak yerine, söylediği doğru şeyler, önemli şeyler, karşı mahalle tarafından dinlenebilir hale geliyor.”

    Özel, “İktidar ile muhalefet elbette gerginlik yaşayabilir. Fakat nezaketi ve müzakere zeminini hiç kaybetmemek gerekir.” şeklinde konuştu.

     

    NTV

  • “İsrail Dışişleri Bakanı haddini aştı”

    “İsrail Dışişleri Bakanı haddini aştı”

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sert tepki gösterdi. Çelik, şu ifadelere yer verdi:

    “İsrail Dışişleri Bakanı Katz, insanlık değerlerini ve barışı savunan Cumhurbaşkanımıza yönelik kullandığı ifadelerle haddini aştığı gibi tam bir Nazi olduğunu ortaya koymuştur. Cumhurbaşkanımıza dönük bu saldırılar, insanlık değerlerine, vicdanına ve haysiyetine düşman olanların saldırılarıdır. İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın, Hitler’in Dışişleri Bakanı Ribbentrop’u örnek aldığı görülüyor. Hitler’in Dışişleri Bakanı Ribbentrop, ‘kasıtlı bir şekilde savaş çıkarmak, savaş suçları ve insanlığa karşı suçları planlamak ve barışa karşı suç işlemek’ten yargılanmıştı. Katz’a, Ribbentrop’un iyi bir örnek olmadığını hatırlatıyoruz; insanlığa karşı beraberce suç işlediği şebeke er ya da geç yargılanacaktır.”