Etiket: gündem

  • AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Bursa’da

    AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Bursa’da

    AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Bursa’ya geldi. İlk olarak AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Kurtulmuş’a, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti Bursa Milletvekilleri eşlik etti. AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nda ulusal ve yerel medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

    “Bursa’da olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bursa her zaman en yoğun çalışmaları gerçekleştiren teşkilatımızdır. 2023 seçimlerinde de hayati rol oynayacaktır.

    Ayşe Nur BÜYÜKHAN – Sedat YOĞURTÇU / Line TV

    ‘HER ALANDA MUKTEDİR OLMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK’

    Gündemin birinci maddesi Rusya-Ukrayna Savaşı. Çok sayıda sivil ölüm gerçekleşti. Bu iki ülke arasında bir savaş değil, dünyadaki güç savaşının bir yansıması.

    Su, enerji, gıda kriziyle birlikte siber güvenlik yeni dönemde öne çıkan başlıklar olacak. Türkiye’nin güçlü bir şekilde ayakta durmasından başka çare yoktur. Yeniden büyük Türkiye idealine sahip çıkmaktan başka yolumuz yoktur. Türkiye ele güne muhtaç bir ülke asla olamaz. Her alan muktedir olmaktan başka çare yoktur.

    Kurtulmuş, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik yönden güçlü bir ülke olduğunu belirterek, “Türkiye ele güne muhtaç, dışarıdan gelecek desteklerle ilerleyebilecek bir ülke değildir” dedi.

    ‘UKRAYNA SAVAŞI GÜÇ MÜCADELESİNİN YANSIMASI’
    Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “Dünyanın bütün ülkelerinde gündemin birinci maddesi, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaştır. Ne yazık ki sivil ölümlerin devam ettiği haberlerini alıyoruz. Güç mücadelesinin yansımalarından biridir. Bu kriz sadece tek başına bir sebep değildir. Bu rekabetlerin sonucu ortaya çıkmaktadır. Önümüzdeki yıllarda da bunların yaşanacağını düşünüyoruz. Su, enerji ve gıda krizleri bizleri beklemektedir. Bunlara bir de son zamanlarda siber güvenlik alanlarını katmamız gerekiyor. Bu savaş bütün dünyayı ilgilendirmektedir. Bu savaş ile Türkiye olarak bizim de ders çıkarmamız gerekiyor. Türkiye´nin ayakta durmaktan başka şansı yoktur.

    Numan Kurtulmuş ayrıca BM güvenlik konseyini de göçmenler konusunda eleştirerek ‘çifte standart uyguluyor iki yüzlülük yapılıyor’ dedi.

  • Emekli bayram ikramiyeleri ne zaman ödenecek?

    Emekli bayram ikramiyeleri ne zaman ödenecek?

    Emeklilerin bayram ikramiyesi ile ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor.Ramazan Bayaramı yakalaşırken milyonlarca emekli ikramiyelerinin ne kadar olacağını bekliyor. Geçen yıl bin liradan bin 100 liraya çıkarılan ikramiyede, yeni zam bekleniyor. Bu yıl masada 4 formül olduğu konuşuluyor. Bayram başına ikramiye 2 bin 126 liraya kadar çıkabilir. İşte 2022 emekli bayram ikramiyeleriile ilgili son dakika gelişmesi…

    BAYRAM İKRAMİYELERİ NE ZAMAN ÖDENECEK?

    Emekli bayram ikramiyesi için 2022 yılında ilk ödemeler 2 Mayıs öncesinde yapılması hedefleniyor. Ramazan Bayramı’ndan ‘nden hemen önce ilgililerin hesaplarına aktarılacak emekli bayram ikramiyelerinde henüz net rakamlar açıklanmadı.

    BAYRAM İKRAMİYESİ NE KADAR OLACAK?

    Geçtiğimiz yıl 100 lira zamlanarak 1100 lira olan emekli ikramiyesi için bu yıl masada 4 formül olduğu konuşuluyor. Bayram başına ikramiye 2 bin 126 liraya kadar çıkabilir.

    FORMÜL 1: İkramiye formüllerinden biri, enflasyon oranında artış yapılması.

    2021 enflasyonu yüzde 36.08 olarak gerçekleşti. İkramiye yıllık enflasyona göre artırılırsa, ödemeler bin 100 liradan bin 496 lira 88 kuruşa çıkabilecek. Bu yıl iki bayramda toplam 2 bin 993 lira 76 kuruş ödeme alınabilecek.

    FORMÜL 2: İkramiye artışında yeniden değerleme oranı da dikkate alınabilir. Bu yılın başında bazı vergi, harç ve cezaların güncellemesinde yüzde 36.2’lik yeniden değerleme oranı baz alındı.

    Eğer bu artış ikramiyeye yansıtılırsa bin 100 liralık tutar, bin 498 lira 20 kuruş olabilecek. Bu yıl 2 bayramda elde edilecek gelir 2 bin 996 lira 40 kuruşu bulacak.

    FORMÜL 3: Bu yılki net asgari ücrette ise yüzde 50.51 artış gerçekleşti. Bu oran da ikramiye artışına uygulanabilir.

    Bu formül hayata geçirilirse, emeklilerin bayram ikramiyesi bin 655 lira 61 kuruşa çıkabilecek.

    Yıllık alınacak toplam ödeme de 3 bin 311 liraya ulaşacak.

    FORMÜL 4: Bir diğer formül ise 2 bayramda asgari ücret tutarında ödeme yapılması…

    Bu formüle göre; emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramları’nda toplam 4 bin 253 lira 40 kuruş ikramiye ödenecek. Emeklilerin ikramiyesinde yıllık 2 bin 53 lira artış yaşanmış olacak.

    Bayram başına ikramiye 2 bin 126 lira 70 kuruşa çıkacak.

    YENİ EMEKLİ DE ALACAK

    Bayramdan önce emeklilik kararı alınan sigortalılar da ikramiye hakkını kullanacak. Eğer emeklilik kararı Ramazan bayramından sonra alınırsa bu kez sadece Kurban bayramı ikramiyesi ödenecek.

    HERKESE AYNI ÖDEME

    Bayram ikramiyeleri tüm emeklilere aynı miktarda ödeniyor. Burada maaşın miktarına bakılmıyor. Böylece eğer artış olursa tüm emekliler aynı anda yararlanmış olacak.

    Bankaların verdiği promosyon ise emekli maaşına göre belirleniyor. İkramiyeler dul ve yetim maaşı alanlara ise hisseleri oranında ödeniyor.

    KİMLER BAYRAM İKRAMİYESİ ALABİLİR?

    • SSK, Bağ-Kur ve emekli sandığı emeklileri
    • Şehit yakınları ve gaziler
    • Ölüm aylığı alanlar
    • Vazife ve harp malullüğü aylığı alan er ve erbaşlar,
    • Geçici köy korucuları
    • Şeref aylığı alanlar
    • Şampiyon sporcular,
    • Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileri,
    • Terörden zarar görmesi nedeniyle aylık bağlanan siviller ve hayatını kaybedenlerin hak sahipleri bayram ikramiyesinden faydalanabilecekler.
  • Bakan Bilgin’den asgari ücrete ikinci zam açıklaması

    Bakan Bilgin’den asgari ücrete ikinci zam açıklaması

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, son günlerde gündemde olan asgari ücrete ara zam tartışmaları konusunda açıklama yaptı.

    Bakan Bilgin, asgari ücrete yüzde 50 oranında ciddi zam yapıldığını, yeni zam tartışmalarını da anlamlı bulmadığını belirterek, şöyle dedi:

    “Türkiye tarihinde ilk defa asgari ücret zammını yüzde 50’nin üzerinde açıkladık. Arkasından enflasyon artışını değerlendirdik memurlarımızı da düşündük. Dolayısıyla Türkiye sosyal devlet olmanın her özelliğini taşımaktadır. Bu günlerde de asgari ücret tartışmaları yapılıyor yeniden. Ben bunu çok anlamlı bulmuyorum. Çünkü tarihsel olarak asgari ücrette yaptığımız artış çok önemlidir. Bu durum işçinin de işverenin de birlikte bir sorumluluk aldığının göstergesidir. Sadece asgari ücret artmamıştır. Diğer alanlarda da asgari ücretteki artış oranlarına yakın artışlar kendini göstermiştir. Bugün içinde bulunmuş olduğumuz ekonomik şartlar enflasyon dünyanın yaşadığı enflasyondur. Üretim ve tedarik sektöründe yaşanan sorunlar bugün dünyanın pandemi döneminde yaşadığı ve bizlere de yansımasıdır. Türkiye tüm bunlara rağmen 2021 yılını yüzde 11 büyümeyle tamamlamıştır. Bunu Gaziantep ve Gaziantep gibi sanayi şehirlerimizin başardık.”

    ASGARİ ÜCRET NE KADAR?

    Yılbaşında asgari ücrete yüzde 50’nin üzerinde artış yapılmış ve 2.825 liradan 4.253 liraya çıkartılmıştı. Asgari ücret üzerindeki gelir ve damga vergisi de kaldırılmıştı.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Bakanlıktaki ilk toplantının ardından komisyon, işçi, işveren ev sahipliğindeki toplantıların ardından son toplantısını tekrar bakanlıkta yapıyor.

    Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

    YILLARA GÖRE ASGARİ ÜCRET

    Yıllar içinde değişen asgari ücret tablosu şekildeki gibidir;

    • 2005 yılı asgari ücret Net: 350.15 TL Brüt: 488.70 TL
    • 2006 yılı asgari ücret Net: 380.46 TL Brüt: 531 TL
    • 2007 yılı asgari ücret Net: 403.03 TL Brüt: 562.50 TL
    • 2008 yılı asgari ücret Net: 481.55 TL Brüt: 608.40 TL
    • 2009 yılı asgari ücret Net: 527.13 TL Brüt: 666 TL
    • 2010 yılı asgari ücret Net: 576.57 TL Brüt: 729 TL
    • 2011 yılı asgari ücret Net: 629.96 TL Brüt: 796.50 TL
    • 2012 yılı asgari ücret Net: 701.13 TLBrüt: 886.50 TL
    • 2013 yılı asgari ücret Net: 773.01 TL Brüt: 978.60 TL
    • 2014 yılı asgari ücret Net: 846 TL Brüt: 1,071 TL
    • 2015 yılı asgari ücret Net: 949.07 TL Brüt: 1,201.50 TL
    • 2016 yılı asgari ücret Net: 1,300.99 TL Brüt: 1,647 TL
    • 2017 yılı asgari ücret Net: 1,404.06 TL Brüt: 1,777.50 TL
    • 2018 yılı asgari ücret Net: 1,603 TL Brüt: 2,029 TL
    • 2019 yılı asgari ücret Net:2.020 TL Brüt:2.558 TL
    • 2020 yılı asgari ücret Net: 2.324 TL Brüt: 2.943 TL
    • 2021 yılı asgari ücret Net: 2.825 TL Brüt: 3.577 TL
    • 2022 yılı asgari ücret Net: 4.253 TL Brüt: 5.004 TL
  • Bakan Bilgin’den asgari ücret açıklaması

    Bakan Bilgin’den asgari ücret açıklaması

    Asgari ücretle ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Asgari ücretin yeniden artacağına dair haberler gündeme gelmesiyle birlikte peş peşe açıklamalar gelmeye başladı. Asgari ücrete ilişkin konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, yeni bir zammın sinyalini vermişti. “Asgari ücrete yeni zam mı gelecek?” sorusuna cevap aranırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’den asgari ücrete yıl ortasında zam geleceğine dair ilişkin çıkan iddialara açıklama geldi.

    Bakan Bilgin, “Asgari ücret aralıkta belirlenir. tabii olağanüstü şartlar olursa bu şartlara bakarak değerlendirilir” ifadelerini kullanırken, 3600 ek gösterge için ise seçimlerin beklenmeyeceğini belirterek, teknik çalışmaların mayısta bitirilip kamuoyuna sunulacağını aktardı.

    Dünya gazetesinden Hakan Güldağ, Maruf Buzcugil ve Hüseyin Gökçe’nin sorularını yanıtlayan Bilgin, 3600 ek gösterge ile ilgili hangi aşamada olduklarını ve asgari ücrete yeni bir artış yapılıp yapılmayacağına yönelik soruyu cevaplandırdı. İşte haberin detayları…

    3600 EK GÖSTERGEDE HANGİ AŞAMADAYIZ?

    Seçim beklenmeyecek, Sayın Cumhurbaşkanımız bu sene içinde çıkacağız diye açıkladı. Çalışmalarımızı ona göre yürüttük, Mayıs’ta 3600 ile ilgili teknik çalışmaları bitirmiş olacağız. Kamuoyuna takdim edeceğiz. Kanun değişikliği gerekiyor, Mayıs’ta bütün çalışmamızı bitiririz, Meclis’e sunulacak hale getiririz, Meclis nasıl uygun görürse gerekli kararlar verilir.

    “OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR OLURSA DEĞERLENDİRİLİR”

    Bakan Bilgin, “Asgari ücret tekrar gözden geçirilecek mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

    “Asgari ücret konusunda öncelikle şunu söylemeliyiz: Bu sene yaptığımız asgari ücret artışı yüzde 50’nin üzerindedir ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması çok önemli bir şeydir. Bütün gelirlerde asgari ücretin vergi dışı bırakılması önemli. Sabit ücretle çalışanlar, AGİ kaldırıldı, ücreti düşüreceğim diyen işletmeler yanlış yaptı. İş kanunu anlaşılan ücretten geriye gidilmesini açıkça yasaklıyor. Asgari ücrete şartlar içerisinde bakmak lazım. Asgari ücretin eğer Meclis gündeme getirip değiştirmezse, Aralık’ta belirlenir, tabii olağanüstü şartlar olursa bu şartlara bakarak değerlendirilir. Ancak yasal durum Aralık ayını gösteriyor. Yeni asgari ücretin yasal belirlenme tarihi Aralık’tır.”

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5’er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

    Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Bakanlıktaki ilk toplantının ardından Komisyon, işçi, işveren ev sahipliğindeki toplantıların ardından son toplantısını tekrar bakanlıkta yapıyor.

    Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor.

    Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

  • Bursa’da büyük operasyon! Mal varlıklarına el konuldu

    Bursa’da büyük operasyon! Mal varlıklarına el konuldu

    Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 1500 polisin katılımıyla Bursa ve İnegöl merkezli İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Yalova, Siirt, Sakarya illerinde uyuşturucu tacirlerine sabaha karşı operasyon düzenledi.

    İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 1500 polis katılımıyla uyuşturucu tacirlerine operasyon düzenlenen operasyonda önceden tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Kapılar koçbaşı ile kırılıp, şüphelilerin ikametleri tek tek arandı. Operasyona narkotik köpekleri de destek verdi.

    Termal dron destekli operasyonda şüphelilerin ev, iş yeri ve otomobillerinde yapılan aramalarda 10 kilo 723 gram uyuşturucu madde, 12 bin 400 adet uyuşturucu hap, 12 adet ruhsatsız tabanca ve 268 adet fişek, 1 adet hassas terazi, 4 adet ruhsatsız tüfek ele geçirilirken, uyuşturucu madde ticareti suçundan kaynaklanan mal varlığı olduğu değerlendirilen 500 bin lira değerindeki ziynet eşyası ve nakit para, 14 adet ev, 12 adet araba, 3 adet arsaya Türkiye’de ilk defa aynı anda el konuldu.

    Operasyonda, uyuşturucu ve uyarıcı madde satışı yaptığı şüphesiyle 79 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 23’i sevk edildikleri mahkemece tutuklanırken, 56’sının ise gözaltı ve sorgu işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.

  • Tüketici kredisinde yeni dönem

    Tüketici kredisinde yeni dönem

    Tüketici Kanununda değişiklik yapan 19 maddelik kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. Kanun teklifi ile tüketici ve konut kredilerinde kredi ile ilgili olmayan sigortalar ve yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanacak. İşte AK Parti’nin yasa teklifinin detayları…

    Hükümet, tüketiciler lehine önemli düzenlemeler içeren yasa teklifini TBMM’ye sundu. Bu kapsamda Alınan tüketici kredileri erken ödenirse tüketicilerin ödedikleri ücret ve masrafların iadesi ile kredi nedeniyle katlandıkları maliyet azaltılacak. Kredili mevduat hesabı, kredi kartı gibi belirsiz süreli tüketici kredilerinde faiz oranında, tüketici lehine değişikliklerin hemen uygulanacak. Tüketici kredilerinde, tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamayacak. Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamayacak.

    TÜKETİCİ KREDİSİNİ 14 GÜNDE ÖDEYEN CAYMA HAKKINDA YARARLANACAK

    14 günlük cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını ödeyen tüketicilerin cayma hakkını kullandıkları kabul edilerek iadesi gerekli ücretlerin iadesinin yolu kanun teklifi ile açılıyor.

    30 GÜN BEKLEMEDEN FAİZ İNDİRİMİNDEN FAYDALANILACAK

    Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranının düşürülmesi halinde tüketicilerin 30 gün beklemeden bu indirimden faydalanması sağlanacak. Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı gibi belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerine ilişkin mevcut düzenlemede, faiz oranının artırılması veya düşürülmesi durumlarına ilişkin yeni belirlenen oranın yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde tüketiciye bildirim şartı bulunuyor. Yapılan değişiklik ile hem 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun sözleşme değişikliklerine ilişkin maddesiyle uygulama birliği sağlamak hem de faiz oranındaki indirimin tüketici lehine olması nedeniyle yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde bildirim yapılması şartı kaldırılıyor. Böylece tarafların mutabakatı ile tüketicilerin indirimli orandan bildirim süresi beklenmeksizin yararlanabilmesine imkan sağlanıyor.

    SİGORTASIZ KREDİ SEÇENEĞİ TÜKETİCİYE SUNULACAK

    Uygulamada bazı kredi verenler, tüketici kredisi veya konut kredisi çekmek isteyen tüketicilere özellikle kendi sigorta şirketlerinden sigorta yaptırılmasını ve kredi ile hiç ilgisi olmayan sigorta ve yan hizmetlerinin de alınmasını şart koşuyor. Buna ilişkin düzenlemenin yapıldığı kanun teklifinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un, tüketici kredilerine sigorta yaptırılmasına ilişkin 29’ncu maddesini başlığı “Sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumu” olarak değiştiriliyor.

    Tüketici ve konut kredilerinde kredi ile ilgili olmayan sigortalar ve yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanıyor. Tüketicinin bilgilendirilmeden ve açık talebi olmadan kredi ile ilgili olarak sigorta yapılmasının mümkün olmadığına ilişkin düzenleme korunuyor. Bankaların sigortasız kredi seçeneğini de tüketiciye sunmak şartıyla, kredi bağlantılı sigortayı da içeren bir teklifi tüketiciye sunabilmelerine olanak tanınıyor. Tüketici bu iki teklifi de kendi iradesi ile değerlendirecek ister sigortalı ister sigortasız teklifi tercih edebilecek. Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamayacak.

  • TÜİK duyurdu: Ocak ayı enflasyonu yüzde 48’i aştı

    TÜİK duyurdu: Ocak ayı enflasyonu yüzde 48’i aştı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayına ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Buna göre Türkiye’de yıllık tüketici enflasyonu yüzde 48,69 olarak kaydedildi. Böylelikle enflasyon Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Ocak ayında üretici fiyatlarında da hızlı yükseliş izlendi. Yıllık bazda üretici fiyatlarında yüzde 93,53 artış kaydedilirken, aylık artış ise yüzde 10,45 oldu.

    Ocak ayında tüketici fiyat endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,69 arttı.

    Böylelikle enflasyonda Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviye görüldü.

    TÜİK verilerine göre Ocak’ta aylık enflasyon yüzde 11,10 oldu.

    Ocak ayında üretici fiyatları da hızlandı. Verilere göre üretici fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 93,53 arttı. Aylık bazda üretici fiyatlarındaki artış ise yüzde 10,45 olarak kaydedildi.

    TÜİK’in açıkladığı verilere göre yıllık çekirdek enflasyon yüzde 39,45 oldu.

    409 maddenin 354’ünde artış oldu

    Ocak 2022’de, endekste kapsanan 409 maddeden, 38 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 17 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 354 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

    Yıllık en yüksek artış ulaştırmada

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 68,89 ile ulaştırma, yüzde 55,61 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 54,53 ile ev eşyası oldu.

    Yıllık en düşük artış yüzde 10,76 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 18,67 ile eğitim, yüzde 25,32 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 28,63 ile sağlık oldu.

    Aylık en yüksek artış alkollü içecekler ve tütünde

    Buna karşılık, 2022 yılı Ocak ayında aylık bazda artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 21,90 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 18,91 ile konut, yüzde 12,82 ile ev eşyası oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Ocak ayında aylık düşüş gösteren ana grup yüzde 0,24 ile giyim ve ayakkabı oldu. En az artış gösteren ana gruplar ise yüzde 1,19 ile eğitim, yüzde 2,16 ile haberleşme ve yüzde 8,09 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu.

    Beklenti yüzde 46,5 düzeyindeydi

    Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin 25 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankette medyan beklenti Ocak ayında tüketici fiyatlarının aylık yüzde 9,4, yıllık ise yüzde 46,5 seviyesinde artması yönünde oluşmuştu.

    Ankette Ocak ayı enflasyonu için en düşük beklenti aylık yüzde 5,8, en yüksek beklenti yüzde 13,72 olarak kaydedilmişti.

    Yabancı kurumlar yüzde 48’in üzerini öngörmüştü

    Yurtiçinde kurumlar yüzde 46,5 seviyesini dile getirirken yabancı kurumların analizinde Ocak için yüzde 48,2 beklentisi öne çıkmıştı.

    Unicredit, müşterileriyle paylaştığı bir notta Ocak ayında enflasyonun aylık bazda yüzde 10,7 artarak yıllık yüzde 48,2’ye çıkmasını beklediklerini söylemişti.

    Manşet enflasyondaki yükselişin üçte birinin artan elektrik ve doğalgaz fiyatlarından geleceğini belirten banka, alkol ve tütünün ise enflasyona 1,1 yüzde puan ekleyebileceğini belirtmişti.

    Çekirdek enflasyonda ise aylık yüzde 7 yükseliş bekleyen banka, yıllık çekirdek enflasyonun yüzde 39,5’e ulaşmasını beklediklerini ifade etmişti.

    Unicredit, belirli ürünlerden oluşturdukları sepetteki değişime göre Ocak ayında gıda fiyatlarındaki artışın yüzde 8,5 olacağını düşündüklerini vurgulamıştı.

    Öncü göstergelerde sert yükselişler izlendi

    Enflasyon açısından öncü göstergeler olarak kabul edilen Türk-İş ve İstanbul Ticaret Odası’nın ilgili endeksleri de fiyat artışlarının Ocak ayında hızlandığına işaret etmişti.

    İstanbul Ticaret Odası’nın hesapladığı, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 13,78; bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,91 arttı.

    Böylelikle 2002 yılından bu yana en yüksek yıllık enflasyon kaydedildi.

    Türk-İş’in hesapladığı gıda enflasyonu ise konfederasyonun verileri tuttuğu dönemin en yüksek seviyesine çıkmıştı.

    Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 3,71, son 12 ay itibariyle yüzde 59,67 oranında bir artış hesaplandığı belirtilmişti.

    Bu oran araştırma tarihinin en yüksek yıllık gıda enflasyonu olarak kaydedilmişti.

    Konfederasyonun açıklamasında, “Döviz kurlarının son büyük zirvesinden sonra geçen ay yüzde 25’e yakın bir artış gören gıda fiyatlarında, yeniden değer kazanan Türk lirasının olumlu etkisi market ve pazarlara neredeyse hiç yansımadı.” ifadeleri kullanılmıştı.

    Nebati: Enflasyon Nisan’da yüzde 50’nin altında tepe yapacak

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tüketici enflasyonunun Nisan’da yüzde 50 altında bir seviyede zirve yapacağını öngördü.

    Enflasyon verisinin hemen öncesinde yayımlanan Nikkei haber ajansı söyleşisinde Nebati enflasyonu “önümüzdeki ciddi bir problem” olarak tanımlarken, dünyanın da benzer problemler yaşadığını söyledi ve “Ocakta yüksek enflasyon bekliyoruz ve bir süre seviyesini koruyacak. Yaz aylarında toparlanma göstermeye başlayacak ve aralıkta baz etkisiyle ciddi bir oranda düşecek” dedi. Nebati “Lira geçen yıl yüzde 45 değer kaybı yaşadı. Biz lirada daha fazla negatif gelişme ve sonuç olarak daha fazla değer kaybı öngörmüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Türkiye tehdit altında” diyerek uyardı

    “Türkiye tehdit altında” diyerek uyardı

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın, “90 bin bandında günlük yeni vaka ilan ediyorsanız, hastalık halen ülkeyi tehdit ediyor demektir. Şu anda ölüm sayılarında da artma olduğuna göre Türkiye hala Covid-19 vakaları ile ilgili tehdit altında. Günlük yaklaşık 200 kişinin ölümü hiç azımsanacak bir rakam değil. O yüzden de tehdit çok büyük” dedi.

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Akın, yaptığı açıklamada, günlük koronavirüs vaka sayılarının salgının başladığı günden bu yana ilk defa 90 binlerin üzerine çıktığını belirtti. Bu durumun, hastalığın yaygın olduğu anlamına geldiğini söyleyen Akın, herkesi dikkatli olunması konusunda uyardı.

    “TÜRKİYE COVİD-19 TEHDİDİ ALTINDA”

    Akın, “90 bin bandında günlük yeni vaka ilan ediyorsanız hastalık halen ülkeyi tehdit ediyor demektir. Sadece bizi değil, pek çok ülkede de aynı sorun yaygın olarak devam ediyor. Çünkü bu varyantın en önemli özelliği, çok hızlı yayılıyor olması. Yani yürürken karşılaştığınız pek çok kişi hastalık taşıyıcısı olabilir. Bu yüzden de hastalık şu anda yükselme eğiliminde gibi gözüküyor. Umarım daha fazla yayılmaz. Çok fazla miktarda enfeksiyon vakası varsa Türk toplumu muhakkak biraz tedirgin olması, dikkatli olması ve önlemleri alması lazım. ‘Omicron’ varyantının ilk görüldüğü dönemlerden sonra Türkiye’de en azından ölüm sayılarında bir düşme eğilimi vardı ama şu anda ölüm sayılarında da artma olduğuna göre Türkiye gerçekten de hala Covid-19 vakaları ile ilgili tehdit altında” diye konuştu.

    ‘TÜRKİYE COVİD-19 RİSKİNİ YÜKSEK ORANDA TAŞIYOR’

    Prof. Dr. Akın, çok fazla kapalı ve açık alan toplantılarının yapıldığını belirterek, “Bu da ‘Omicron’ varyantı ile seyreden Covid-19 vakalarının hızla yayılmasını daha da artırıyor. Okulların 15 günlük sömestir tatiline girmesiyle ciddi bir şekilde toplumda da hareketlenme oldu. Bu hareketlenme şehirler arası oldu. Dolayısıyla hastalığın yoğun olduğu bölgelerden başka bölgelere de enfeksiyon taşıyan kişiler geçti. Burada da yeni odaklar oluşmasına sebep oldu. Bir önemli nokta da AVM, sinema gibi sosyal etkinliklerin çok yoğun olduğu bölgelerde, çok fazla sayıda özellikle aşısız olduğunu beklemediğimiz çocuk, genç yaş grubu ve maske kullanmama, mesafeye dikkat etmeme olaylarını gözlemliyoruz. Bu da hastalığın yayılmasını ve bunların arasında da düşük oranda olsa bile hastaneye gidip hastanede yoğun bakıma kadar gidebilecek vaka olasılıkları var. Bu nedenle Türkiye hala Covid-19 riskini yüksek oranda taşıyor” dedi.

    ‘TEMEL SEBEP HALA COVID-19 ENFEKSİYONU’

    Prof. Dr. Akın, Türkiye’de koronavirüs vakasının, grip enfeksiyonuna yakalananlara göre 15 kat daha fazla olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Biz H1N1 pandemisi sırasında resmi kayıtlara göre yaklaşık 700 civarında vaka kaybettik. Bunların önemli bir kısmı gebelerdi. Her yıl 200 ile 500 kişiyi gripten kaybedebilirsiniz bizim ülkemizde. Dünyada da bu rakam 200 bin ile 500 bin olarak tahmin ediliyor. Şu anda Covid-19’a bakarsanız yaklaşık olarak 3-4 milyon belki de 5 milyon insan kaybedilmiş durumda. Yıl içinde bakarsanız bunun sayısının yaklaşık olarak 2,5 milyon olduğunu görürsünüz. Şu anda Covid-19 hala insan öldürmeye devam eden bir pandemi olarak kendini gösteriyor. O yüzden de şu anda griple Covid-19’un karşılaştırmasını yapmak mümkün değildir. Bizim şu anda dominant (üstün) toplumda soğuk algınlığının, grip benzeri hastalığın, yoğun bakımlara yatışın ve kaybettiğimiz vakaların temel sebebi hala Covid-19 enfeksiyonudur. ‘Omicron’ varyantının hafif seyrettiğine dair uluslararası ve ulusal bilgiler olmakla beraber sadece, Türkiye’nin günlük olarak kaybettiği vaka sayısında ‘artış mı var’, ‘azalma mı var’ buna bakılmasını öneriyorum. Günlük yaklaşık 200 kişinin ölümünü bu ülke tolere etmemesi lazım. Bunların ölüm sebebi doğrudan Covid-19’dur. Dolayısıyla hiç azımsanacak bir rakam değil. O yüzden de tehdit çok büyük.”

    ‘OKULLARDAKİ BULAŞMA EN GERİDEKİ YER’

    Toplumda yapılan birçok etkinliğin risk oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Akın, “Restoranlardaki kafelerdeki fütursuzca ihmalkar oturuşlar risk yaratıyor. Okullardaki bulaşma en gerideki yer. Bilim Kurulu okullarla ilgili herhangi bir kapatma ya da süreyi uzatmayla ilgili bir şey düşünmüyor. Okullar toplumda odak olma açısından en dikkatli ve en iyi olanı. Bilim Kurulu’nda önlemler zaman zaman tartışılıyor. Özellikle aşıya teşvik edici önlemler çok önemli. Aşı belki hastalığın bulaşmasını engellemiyor ama hastalanmayı engellediği için iş gücü kaybının önüne geçiyor. Bilim Kurulu’nda en fazla konuşulan konulardan biri, aşılamayı artıracak önlemler” dedi.

  • Bursa’nın tarihi simgeleri karla buluştu

    Bursa’nın tarihi simgeleri karla buluştu

    Bursa’nın karlar altında kalan tarihi saat kulesi, fotoğraf sanatçısı Orhan Turhan tarafından havadan görüntülendi.

    Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılan, ardından bilinmeyen bir tarihte yıkılan Tophane saat kulesi, 2 Ağustos 1904 yılında tekrar yapımına başlanarak, 31 Ağustos 1905’te tamamlandı. II. Abdülhamid Han’ın tahta çıkışı şerefine, 31 Ağustos 1906 günü Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete açılan Bursa’nın simgelerinden saat kulesi, kar yağışının ardından beyazlara büründü.

    Fotoğraf sanatçısı Orhan Turhan tarafından havadan karlar altında görüntülenen saat kulesi, şehri seyretmek isteyenlerin de uğrak noktalarından biri. 6 katlı olup 65 metre uzunluğunda ve 4,65 metre eninde olan kulenin tepesinde dört bir yana bakan 4 saat var. Günümüzde bir elektronik saate sahip olan kule, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yangın gözetleme maksadıyla da kullanılıyor.

    Ayrıca, Orhan Turhan tarafından Yeşil Türbe, Kozahan, Sümbüllü Bahçe Konağı ve tarihi evler de karlar altında fotoğraflandı.

     

  • TÜSİAD’dan döviz kuru açıklaması

    TÜSİAD’dan döviz kuru açıklaması

    TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, döviz kurlarındaki yükselişin ekonomik dengeleri bozduğu bildirildi. Açıklamada, genel kabul görmüş iktisat kurallarına dönüş çağrısı yapıldı.

    Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden ekonomide son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yapıldı.

    TÜSİAD açıklamasında “düşük faiz” temelli yeni ekonomi modeliyle istenilen sonuca erişilemeyeceğini ifade etti.

    Döviz kurlarında son dönemde yaşanan artışa dikkat çekilen açıklamada, “Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz” denildi.

    Yeni ekonomi modelinin uzun dönemde büyük yapısal problemlere yol açma riski taşıdığı da savunuldu.

    Açıklamada, “serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır” ifadesine yer verildi.