Etiket: gündemhaber

  • Kasım ayı enflasyonu belli oldu

    Kasım ayı enflasyonu belli oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi verilerini paylaştı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,24, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 42,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,45 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 26,24 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,49 ile eğitim oldu.

    Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde -0,25 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Kasım ayı itibarıyla, 27 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 10 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 106 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 45,68, aylık yüzde 1,54 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,54, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 42,28, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 45,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,56 olarak gerçekleşti.

    Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 29,47 arttı, aylık yüzde 0,66 arttı

    Yİ-ÜFE 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0,66 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 28,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 42,60 artış gösterdi.

    Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 31,31 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 38,01 artış, imalatta yüzde 31,31 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 4,65 artış ve su temininde yüzde 42,11 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 29,40 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 37,15 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 40,30 artış, enerjide yüzde 8,15 artış ve sermaye mallarında yüzde 30,94 artış olarak gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 1,07 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,15 artış, imalatta yüzde 1,07 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 3,58 azalış ve su temininde yüzde 1,14 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 0,64 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,0 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,21 artış, enerjide yüzde 2,32 azalış ve sermaye mallarında yüzde 0,62 artış olarak gerçekleşti.

  • Gözler enflasyon rakamlarında

    Gözler enflasyon rakamlarında

    Türkiye’nin kasım ayı enflasyon verisi bugün açıklanacak.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon rakamlarını saat 10.00’da açıklayacak.

    EKONOMİSTLERİN BEKLENTİLERİ
    Ekonomistler, kasım ayında aylık enflasyonun yüzde 2’nin altında gerçekleşmesini bekliyor.

    Yıllık tarafta ise piyasa beklentisi yüzde 46 civarında şekilleniyor

    ÖNCÜ VERİLER NASIL GELDİ?
    Öncü gösterge niteliğindeki Türk-İş ve İTO verileri, aylık enflasyonda yükselişe işaret etti.

    İstanbul Ticaret Odası verilerine göre İstanbul’un enflasyonu kasım ayında aylık bazda yüzde 3,07 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 57,99 olarak açıklandı.

    İTO’ya göre en yüksek fiyat artışı giyim ve kira kalemlerinde gerçekleşti.

    Türk-İş, mutfak enflasyonunun kasım sınırlı artış gösterdiğini açıkladı.

    Kasım ayında açlık sınırı 20 bin 562 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı 67 bin liraya yaklaştı. Gıda fiyatları ise geçen aya göre yüzde 0,64 arttı. Mutfak enflasyonundaki yıllık değişim yüzde 67,20 oldu.

    Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki fark 3 bin 506 liraya çıktı.

    MERKEZ BANKASI: ENFLASYONDA GIDA ETKİSİ ÖNE ÇIKACAK
    Merkez Bankası, öncü göstergelerin kasım ayında da enflasyon üzerinde gıda etkisinin öne çıkacağını bildirdi.

    TCMB’nin politika faizini sabit tuttuğu toplantı tutanaklarında, özellikle taze meyve ve sebze fiyatlarının etkisine dikkat çekildi.

    Merkez Bankası, ayrıca maliye politikasının artan eşgüdümünün dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağını açıkladı.

    EKİM AYI ENFLASYONU NE OLMUŞTU?
    Enflasyon ekimde aylık bazda yüzde 2,88 ile beklentilerin biraz üzerinde artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 48,58’e geriledi. Enflasyonda giyim ve gıda fiyatlarının etkisi hissedildi.

  • Meteroloji’den sağanak uyarısı

    Meteroloji’den sağanak uyarısı

    Yağışların; yağmur ve sağanak kıyı kesimlerde yer yer gök gürültülü sağanak, Kütahya ve Afyonkarahisar çevrelerinin yükseklerinde karla karışık yağmur şeklinde olması bekleniyor. Yağışların Antalya ve Muğla çevrelerinde yerel olarak kuvvetli olacağı tahmin ediliyor.

    Ülkenin iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte pus ve yer yer sis bekleniyor. Rüzgarın Marmara’nın batısında kuzeyli yönlerden kuvvetli olarak (40-60 km / saat) eseceği tahmin ediliyor.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak, İç Anadolu’nun güneyinde mevsim normallerinin 1 ila 3 derece üstünde, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredecek.

    Rüzgarın, genellikle kuzeyli yönlerden, yurdun güneybatı kesimlerinde güney ve güneydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara’nın batısında yer yer kuvvetli (40-60 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Parçalı bulutlu 7

    İstanbul: Çok bulutlu sağanak yağışlı 13

    Bursa: Çok bulutlu sağanak yağışlı 11

    İzmir: Çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17

    Adana: Az bulutlu 18

    Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların, yerel kuvvetli olması bekleniyor.) 18

    Samsun: Parçalı ve az bulutlu 13

    Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 13

    Erzurum: Parçalı ve az bulutlu -3

    Diyarbakır: Az bulutlu 11

  • Çocukların çokça hastalanmaları normal

    Çocukların çokça hastalanmaları normal

    Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Tunga Özbek kışın havaların soğuması ve hava kirliliğinin artması gibi sebeplerle kalabalık ortamlarda geçirilen süre arttığında özellikle çocuklarda soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıkların daha sık görüldüğüne dikkat çekerek “Özellikle kreşe ve okula başlayan çocukların ilk senelerde daha sık hastalanması, çoğu kış ve sonbahar aylarında olmak üzere senede ortalama 6-8 kere üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri doğal ve normal kabul edilebilecek bir durumdur” dedi.

    “Gereksiz antibiyotik kullanmayın”
    Enfeksiyon döneminde öncelikle etkenin viral mi yoksa bakteriyel bir enfeksiyon mu olduğu ayrımının doktor tarafından yapılması ve tedavi sürecinin buna göre planlanması gerektiğinin altını çizen Dr. Özbek “Bu dönemde geçirilen enfeksiyonların büyük bir kısmının viral kaynaklı olduğundan dolayı antibiyotik tedavilerinin sadece süreci takip eden doktorun uygun görmesi durumunda kullanımı daha doğru olacaktır. Gereksiz antibiyotik kullanımı hem antibiyotiğe direnç kazanılmasına sebep olur hem de florayı etkileyerek bağışıklık sistemini bozmaktadır” diye konuştu. Antibiyotikler dışında solunum yolu enfeksiyonlarında ihtiyaca göre ateş düşürücü kullanılması, bol sıvı tüketilmesi, burun kanallarının açık tutulması, özellikle 2 yaş altı çocuklarda anne sütünün sık sık verilmeye çalışılması, daha büyük çocuklar için ise bitki çaylarının verilmesinin daha hızlı bir iyileşme sürecini sağlamaya yardımcı olacağını dile getirdi.

    “Bebeklerin koruyucusu anne sütü”
    Kış aylarında küçük bebekler için bu hastalıklardan korunmada en önemli silahın “anne sütü ile beslenme” olduğunu vurgulayan Dr. Özbek o dönemde hasta bile olsa annenin vücudunda oluşturduğu koruyucu faktörlerin bebeğe geçtiğini ve ve bağışıklık sistemini desteklediğini ifade etti. Solunum yolu enfeksiyonları sırasında bebeğin iştahının bir kaç gün azalması ve annesini daha sık emmesinin de doğal olduğunu söyleyen Dr. Özbek hastalık sırasında bebeğini bol bol emzirmeye çalışan annenin bu şekilde hem bebeğe o hastalığa karşı savunma faktörlerini verdiğini hem de uygun bir şekilde beslenmesini, sıvısız kalmamasını sağladığını anlattı.
    Anne sütünün dışında dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni sağlanarak, taze meyve-sebzelerle vitamin alımını arttırmak gerektiğini vurgulayan Dr. Özbek özellikle C ve D vitamini bu dönemde önemli olsa da sağlıklı beslenen bir çocuğun sürekli vitamin takviyesi almasına gerek olmadığını dile getirdi.

    “Çocuklarınıza el yıkamayı, hapşırırken ağız kapatmayı öğretin”
    Solunum yolu enfeksiyonlarının hasta çocuğun öksürme ve hapşırmasıyla; direkt temas veya çocuğun salgılarına temas etmiş eşyalar yoluyla bulaştığını belirten Dr. Özbek “Çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılmalı ve hapşırma ya da öksürme sırasında ağız kapatılması öğretilmelidir, hasta çocukların hastalığın aktif döneminde okula kreşe gönderilmemeleri hastalığın bulaşmasının önlenmesi açısından önemlidir. Mümkün olduğunca kapalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Sigara, çocukların hastalık riskini arttıracağı için sigara dumanından ve hava kirliliğinden çocukları uzak tutmak gerekmektedir. Ev, ofis gibi çok vakit geçirilen kapalı alanların düzenli havalandırılması, havasının kuru olmaması, nem ölçümü yapılarak gerekirse nem seviyelerinin artırılması yararlı olacaktır” dedi. Düzenli ve yeterli uyku ile açık havada yapılan kısa yürüyüş ve fiziksel aktivitelerin çocukların bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklarla mücadeleyi kolaylaştırdığını sözlerine ekledi. Hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından birisi olan aşılamanın da ihmal edilmemesi, çocukluk çağı aşılarının mutlaka yapılmalı, ayrıca risk grubunda olan çocuklar için grip aşısının da uygulanması uyarısında bulundu.

    “Şu üç durumda doktora başvurun”
    Anne babaların doktora ne zaman başvuracağını bilemediğine değinen Dr. Özbek şu bilgileri paylaştı:
    “3 aydan küçük bebeklerde her ateşlenmede mutlaka doktora gidilmelidir. 3 aydan büyük çocuklar için dirençli ya da yüksek seyreden ateş, halsizlik, beslenememe ve sıvı tüketiminde azalma gibi ek durumlar varsa mutlaka doktora götürülmelidir. Ayrıca öksürükle birlikte nefes almakta zorluk, hırıltılı ve sık nefes alıyor olması öksürüğün uzun süre devam etmesi çocukları doktora gecikmeden götürmek için uyarıcı sebeplerdir.”

  • Sahte alkol tehlikesi

    Sahte alkol tehlikesi

    Yeni yıla sayılı günler kala sahte alkol konusunda vatandaşlara uyarıda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülke genelinde emniyet güçleri tarafından yapılan denetimlerde son 10 yılda yaklaşık 15 milyon litre sahte içki ele geçirildi.

    Sahte alkolün sonucu körlük, sakatlık veya ölümle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle devletin, sanayide kullanılan etil alkolün kimlere verildiğini bir takip sistemiyle kontrol etmesi gerekiyor. Şayet bu ürünlerin şişelenip piyasaya sürülmesi gibi durumlar engellenmediği ve suçlular ciddi şekilde cezalandırılmadığı sürece, insan ölümleri artmaya devam edecektir.

    Yılda ortalama 500 kişinin bu nedenle hayatını kaybettiği bir süreç yaşanıyor. Bunun dışında tedaviyle kurtulan veya hiç tespit edilemeyen vakalar da mevcut. Sahte alkolle mücadelede etil alkolün piyasadaki teminini zorlaştırmak en önemli adımdır.

    İkinci olarak, devletin vergi kaybını önlemek için yüksek alkollü içki vergilerinin bu durumdaki etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekir. İnsanların alkol tüketimini tamamen engelleyemediğimizde, fiyatların yükselmesi bu ölümcül vakalara zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

    “Odalar ve meslek kuruluşları etkin rol almalı”

    İnsan sağlığını hiçe sayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini belirten Palandöken, “En önemli mesele, insanların sağlığıdır. Kontrollü bir şekilde bandrollü ürünlerin, belirlenmiş ve satış izni verilmiş noktalardan temin edilmesi sağlanmalıdır.

    Ayrıca odalar ve meslek kuruluşlarının bu konuda daha etkin rol alması gerekir. İçki satışı yapılan noktalarda ciddi denetimler yapılmalı, oda kaydı ve gerekli belgeler talep edilerek bu noktalar ruhsatlandırılmalıdır.

    Bu önlemler, ölümlü vakaların önüne geçilmesi için en etkili yöntemlerden biridir. Bununla birlikte, insan sağlığını hiçe sayanlara çok ağır cezalar verilerek bu tür olayların kökünden kaldırılması şarttır. Ailelerin ve canların zarar görmesine, memlekette vergi kaybının sürmesine artık bir son verilmelidir” şeklinde konuştu.

  • 2025 yılı bütçesi komisyondan geçti

    2025 yılı bütçesi komisyondan geçti

    2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bütçe hazırlık sürecindeki güçlü liderliği ve sağladığı vizyon için şükranlarını sundu. Yılmaz, bugün gerçekleştirilen müzakereler dahil özverili çalışmaları için plan bütçe komisyon başkan ve üyeleri ile görüşmelere katkı sağlayan tüm milletvekillerine teşekkür etti.

    “Görüşmelerde yaklaşık 235 saat mesai yapılmıştır”

    Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş da 22 Ekim’de başlayan bütçe maratonunun 29 Kasım’da sona erdiğini belirtti. Muş, 39 gün süren görüşmelerde toplam 21 birleşim, 81 oturum ve yaklaşık 235 saat mesai yapıldığını söyledi. Muş, görüşmelerde, komisyon üyeleri dahil 267 milletvekilin toplam 1330 söz talebi karşılandığını Meclis’teki milletvekillerinin yaklaşık yüzde 45’i bu müzakerelere doğrudan katılarak katkıda bulunduğunu ifade etti.

  • Yağ fiyatları düştü

    Yağ fiyatları düştü

    Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretiminin yüzde 20’sinin karşılandığı Mersin’in Mut ilçesinde verimli geçen sezon nedeniyle 300 bin dekar alanda 15 milyon ağaçtan 200 bin ton zeytin, 13 bin ton ise zeytinyağı rekoltesi bekleniyor.

    Verimin artmasıyla birlikte geçen yıl 200 ile 250 TL arasında değişen zeytinyağı fiyatı bu yıl 160 TL’ye kadar geriledi.

    Mut ilçesinde sofralık kayısıdan sonra önemli ihracat ürünlerinden olan kalitesi yüksek zeytinyağında, bu yıl rekoltenin yüksek olması sebebiyle alım fiyatları düştü.

    Yükselen rekolteye rağmen sıfır asitli ve kalitesi yüksek olan Mut zeytin ve zeytinyağında yaşanan alım fiyatlarındaki düşüş, üreticiler tarafından olumlu karşılanmazken, tüketiciler için avantaj sağladı. Geçen yıl 200-250 TL arasında satılan zeytinyağının fiyatı ise 160 TL’ye kadar düştü.

    Bu yıl zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının düşüşe geçtiğine değinen Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, “Türkiye’nin zeytinyağının yüzde 20’sini karşılayan Mut ilçesinde hasadın ortalarındayız.

    Bu yıl var yılı olması ilçede 200 bin ton zeytin, 13 bin ton ise zeytinyağı elde edilmesi bekleniyor” dedi.

    Üretici İsmail Şahin ise, “Bu yıl zeytin ‘var yılını’ yaşıyor. Geçen yıl 200 ile 250 liraya satışı yapılan zeytinyağı bu yıl 160 liradan satılıyor.

    Zeytin ve zeytinyağı fiyatından memnun değilim. Bir işçinin yevmiyesi bin lira, bu yıl üretici değil işçiler kazandı. Bizler emeğimizin karşılığını alamadık ”diye konuştu.

  • Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Türkiye’de yeni bitki türü keşfedildi

    Bilim insanları tarafından sadece Türkiye’de yayılım gösteren yeni tür bitki literatüre kazandırıldı.
    Konyalı Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın kendilerine gönderdiği bir örnekle yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) mensubu bilim insanları, gönderilen bitkinin yeni bir tür olduğu kanaatine vardı.

    Yapılan çalışmalar neticesinde yanılmadıklarını gören ekip bitkiyi literatüre kazandırmış oldu. Halk dilinde Madımak olarak bilinen Polygonum bitki ailesine ait yeni bir tür literatüre kendisini bulan Süleyman Uysal’ın soyadından da esinlenerek ‘Polygonum Uysalii’ olarak geçti.

    Bitkinin Süleyman Uysal tarafından Antalya civarında bulunduğuna dikkat çeken RTEÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul “Türkiye, sahip olduğu bitki çeşitliliği nedeniyle dünyada eşine nadir rastlanan bölgelerden bir tanesidir.

    Bizler de bitki sistematiği açısından ülkemizde belli bitki gruplarını inceleyerek onları tanımaya ve karakterize etmeye çalışıyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) bizler de dahil olmak üzere çalışma grubuyla birlikte, Madımak ailesi olarak bilinen Polygonum cinsine ait bitkileri toplamak üzere Türkiye’de saha çalışmaları yapıyoruz.

    Tabii ki, bu saha çalışmaları farklı kitleler tarafından da takip ediliyor. Konya Seydişehir’de yaşayan bir doğa sever bitki gözlemcisi olan bir öğretmen, doğaya çıkıp bitkiler üzerinde gözlemler yapıyor, fotoğraflar çekiyor ve bunları, o bitki grubunu çalışan bilim insanlarıyla paylaşıyor.

    Bu kapsamda, Seydişehir ilçesinden Süleyman Uysal adında bir fen bilgisi öğretmeni bizlere, Antalya Akseki civarında bulduğu bu bitkiyi göndermek istediğini ifade etti.

    Bitkiyi bizlere gönderdiğinde, ilk incelemelerimizde bu bitkinin, gerçekten dünyada eşine rastlanmayan, sadece ülkemizde yayılış gösteren endemik bir tür olduğu sonucuna vardık. Yani bu bitki, yeni bir tür olduğu kanaatine varıldı” ifadelerini kullandı.

    Türkiye için endemik yeni bir tür
    Bulunan yeni tür üzerinde araştırmalar gerçekleştirmek için sahaya indiklerinde bitkini sadece Türkiye’de yayılım gösterdiğini gördüklerini sözlerine ekleyen Makbul “Bunun üzerine, araştırma ekibimizle daha detaylı gözlemler yaptık.

    Bu gözlemler neticesinde, yaklaşık 2 yıl süren bir süreçte, bitkinin moleküler, mikromorfolojik, palinolojik, morfolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelendi.

    Dünyadaki akrabalarıyla karşılaştırıldığında, gerçekten de bu bitkinin dünyada herhangi bir şekilde yayılış göstermediği kanaatine varıldı. Yaklaşık bir yıl süren bir yayın aşamasından sonra, bitki uluslararası saygın bir bilimsel dergide yayınlanarak, Türkiye için endemik yeni bir tür olarak teşhis edilmiştir” dedi.

    Bulan öğretmenin soy ismi bitkiye verildi
    Bitkiyi kendilerine ulaştıran Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın isminden yola çıkarak isimlendirme yapıldığını ifade eden Makbul “Bitkinin ismini Polygonum Uysalii olarak verdik. Polygonum zaten bu grubun ismi olduğu için bilimsel olarak buna herhangi bir müdahale şansımız yok.

    Ancak, soyadı diyebileceğimiz ikinci kısmına, belirli kurallar gereği isimler verebiliyoruz. ‘Uysalii’ ismi de, bu bitkiyi ilk defa bizlere tespit eden, bizlerle paylaşan ve keşfinde önemli rol oynayan Süleyman Uysal hocamızın ismine atfen verilmiştir. Böylece, bitki bilimi ile doğrudan ilgisi olmamasına rağmen, Fen Bilgisi Öğretmeni olan hocamıza doğaya verdiği katkılardan dolayı teşekkür mahiyetinde bu ismi armağan etmiş olduk” şeklinde konuştu.

    Madımak olarak bilinen Polygonumların kullanım alanı geniş
    Polygonum, yani Madımak bitki grubu üzerinde çalışmalarını yürüten RTEÜ Biyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Suzan Kundakçı, Polygonum ailesinin Anadolu’da tedavi amaçlı ve gıda olarak kullanıldığı kaydederek “Bitkinin en dikkat çekici ve göze çarpan özellikleri, tedavi amaçlı kullanımları ve gıda olarak tüketilmesidir.

    İç ve Orta Anadolu Bölgesi’nde bu grup Madımak bitkisi olarak tanınmakta ve oldukça fazla tüketilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, glütensiz bisküvi veya glütensiz ekmek yapımı gibi ürünlerde de Madımak olarak adlandırılan bitki grubunun içeriğinden oldukça fazla yararlanıldığı görülmektedir.

    Tedavi olarak kullanım amaçlarına baktığımızda, kanser hastalıklarının tedavisinde, şeker hastalıklarının tedavisinde, iltihaplı yaralanmalarda ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmektedir.

    Özellikle bitkinin antioksidan içeriği oldukça yüksek olup, bu özellikten dolayı birçok tıbbi ve kimyasal çalışmada kullanıldığı bilinmektedir.

    Ayrıca, ülkemiz için önemli bir sanayi kolu olan kozmetik sanayisinde de bu bitkilerin içeriğinden oldukça fazla yararlanılmaktadır.

    Çünkü Madımak bitkisi, Polygonum grubu olarak sahip olduğu kimyasal içeriklerin krem yapımlarında kullanımı tercih edilmektedir ve bu kremlerin yaşlanma karşıtı, kırışıklık giderici etkilerinin olduğu bilinmektedir” dedi.

    İlaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı
    Polygonum grubu bitkilerin yemek ve ilaç sanayi dışında kozmetik sanayiinde de önemli bir veri kaynağı olduğuna dikkat çeken Kundakçı “Özellikle Madımak olarak bilinen bitkinin yemek olarak tüketilmesinin yanı sıra, kurutularak çay olarak da tüketildiği bilinmektedir.

    Çay olarak tüketildiğinde, grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların rahatlatılmasında etkili olduğu, ayrıca önemli sedatif etkilerinin bulunduğu bilinmektedir.

    Bitkinin bu tıbbi kullanımlarının ve özellikle ülkemizin gastronomik ekonomisine katkı sağlanması göz önünde bulundurulduğunda, çünkü bitkinin özellikle Madımak grubu olarak bilinen Polygonum türlerinin doğal ortamlarda yetiştirildiği gibi, kültüre edilmiş alanlarda da yetiştirildiği görülmektedir.

    Böylece, ülke ekonomisine de ticari katkılarının büyük olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerek yeni türümüzün keşfi gerekse Polygonum grubu bitkilerin dünya bitki biyoçeşitliliğine katkı sağlaması, ilaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı oluşturacağı düşünülmektedir” diye konuştu.

  • 13 terörist etkisiz hale getirildi

    13 terörist etkisiz hale getirildi

    -MSB: “Hakurk ve Gara bölgelerinde belirlenen 13 PKK’lı terörist hava harekatıyla etkisiz hale getirildi.”

  • “Sahte dolar krizi devam ediyor”

    “Sahte dolar krizi devam ediyor”

    İstanbul Kapalıçarşı’da döviz büroları, para sayma makinelerinin sahte dolarları tespit edememesi üzerine eski basım 50 ve 100 dolarlık banknotların alım satımının durdurulduğunu duyurmuştu. Dövizciler, müşterilerini bilgilendirmek için yalnızca yeni basım dolarlarla işlem yapacaklarına dair uyarıları işletmelerine astı. Konuya ilişkin açıklama yapan para piyasaları uzmanları ise sorunun 15-20 gün içinde para sayma makinelerinin güncellenmesiyle çözüleceğini belirterek, piyasada dolaşan sahte dolarların makinelerde tespit edilemediğini ancak uzmanlar tarafından elle ve gözle fark edilebileceğini ifade etti.

    “Bahsedildiği kadar miktarda sahte doların piyasada olduğunu düşünmüyoruz”
    Sahte dolarların piyasada olduğunu fakat bahsedildiği kadar yüksek değeri bulmadığını belirten Para Piyasaları Uzmanı Hacı Koçak, “Son günlerde 200 milyon dolar ile 600 milyon dolar sahte paranın piyasada gezdiği bahsediliyor. Yalnız bu rakamların bu kadar yüksek olduğunu tahmin etmiyoruz. Sahte para yeni değil daha öncede mutlaka piyasada vardı. Bunlar eskiden el ve makinelerde anlaşılabilirdi. Yeni gelişen teknolojilerle sahte paraları makinelerden geçecek şekilde tasarlıyorlar. Bu yüzden döviz büroları eski basım 50 ile 100 dolarların alımını durdurdu. Sadece mavi dolar dediğimiz son teknolojik basım olan dolarları kabul ediyorlar” dedi.

    “Sahte doları sadece bakarak bile anlayabiliyoruz”
    Koçak, “Sahte dolar ile ilgili bir açıklama yapıldı. Korkulacak miktarda bir dövizin olmadığı söylendi. Biz de bunu düşünüyoruz. En azından yetkili işletmelerde sahte doların dolaşmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu işletmelerde çalışan uzmanlar var, sahte doları gördükleri anda anlayabiliyorlar. Bankalarda tabii ki güvendikleri daha önceden ticaret yaptıkları müşterilerinden bu dolarları almaya devam ediyorlar. 15–20 gün içerisinde para sayma makinelerinin güncellenmesiyle bu sorunun çözüleceğini düşünüyorum. Sahte doları anlamak için birçok yöntem var. Bunlardan birisi de sahte basılan doların arkasında bulunan saat kulesinin üstünde normal dolarda saat 02:20’yi gösterir. Sahte dolarlarda ise bu saat farklı gösterilebiliyor. Sahte doların rengi ve kağıdı farklıdır. Bunun gibi birçok yöntem bulunuyor” ifadelerini kullandı.

    “Sahte doları renginden ve sesinden tanıyoruz”
    Döviz ve Altın Piyasaları Uzmanı Adnan Kapukaya, “Biz yıllardır Kapalıçarşı’da çalışan esnafız. Bu doların sahte olup olmadığını anlarız. Doları biz elimizde hatta gözümüzle anlıyoruz. Rengi, sesi, kağıdı ve basım şekliyle gördüğümüz anda anlarız. Fakat bankada çalışan insan bunu anlamayabilir veya makinelerden kaçabilir. Makinelere her sene hatta her ay yeni bir sürüm gerekiyor. Bu sürüm güncellenmediğinde tabii ki bunu fırsat olarak kullanmaya çalışan hainler olabiliyor. 10 veya 20 gün içerisinde bu güncellemeler yapılınca tüm sorun ortadan kalkacak. 94 yılında böyle bir sorun yaşamıştık. Makineler değişti ve bu sorun o dönem ortadan kalkmıştı. Son zamanlarda sahte dolar basanlar aynısına yakın bir basım yapmışlar” şeklinde konuştu.