Etiket: gündemhaber

  • İnmede erken müdahale önemli

    İnmede erken müdahale önemli

    Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi nöroloji bölümünden Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, Dünya İnme Günü çerçevesinde açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın bu yılki temayı “İnme Beklemez: Erken Davran!” şeklinde belirlediğine dikkat çeken Doç. Dr. Pekel, inmede erken müdahalenin hayat kurtardığına dikkat çekti.

    “İlk 4.5 saat çok önemli”

    İnmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Pekel, “Kol ve bacaklarda ani başlayan tek taraflı güçsüzlük veya uyuşma, konuşma güçlüğü ve bozukluğu, yüzde asimetri, çift görme, dengesizlik ve bilinç seviyesinde değişiklikler gözlemlendiğinde inme belirtileri olabileceği düşünülerek en kısa zamanda uygun tedavi merkezine başvurulmalıdır. Zaman kaybı, beyin kaybıdır, yani zaman kavramı erken tanıda önemlidir. İnme geçiren hastada zamanın doğru kullanımı ile yaşam kalitesi ve değerli anılar kurtarılabilir. İlk 4.5 saat içinde yapılan girişimler sayesinde hastalığın etkilerine daha az maruz kaldığı ve bu hastalığa bağlı olarak engelli olma, ölüm oranlarında azalma görülmüştür” şeklinde konuştu.

    “Yüzde 90 önlenebilir”

    İnme oluşumunda en önemli risk faktörlerinin sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Pekel, “Bu risk faktörlerinin olumsuz etkileri nedeniyle kişilerde yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve obezite gibi durumlar ortaya çıkmakta, bunlar da inme gelişme riskini arttırmaktadır. Yapılan araştırmalar, ufak yaşam tarzı değişiklikleriyle inmenin yüzde 90 oranında önlenebileceğini göstermektedir” diye konuştu.

    “Fiziksel aktivite yapın”

    İnme riskini azaltmak için yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Pekel, “Tütün ve alkol kullanımından uzak durulmalı ve sigara dumanına maruz kalınmamalıdır. Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır. Diyette yağ, şeker ve tuz azaltılmalıdır. Bol sebze tüketilmelidir. Ayrıca doktorumuza danışarak kan basıncı, kan yağları, kan şekeri ve kilomuzu öğrenmeli, doktorumuzun önerilerine uymalıyız. Aile bireylerimizi de sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda teşvik etmeliyiz” dedi.

  • Petrol fiyatlarında sert düşüş

    Petrol fiyatlarında sert düşüş

    Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 72,55 dolardan işlem görüyor.

    Cuma günü 75,74 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı bu seviyede tutunamayarak, günü 75,55 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.34 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 4 azalarak 72,55 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 68,53 dolardan alıcı buldu.

    İSRAİL’İN SALDIRISI PETROLÜ NASIL ETKİLEDİ?

    Petrol fiyatlarının düşüşünde, İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği hava saldırısının endişe edildiği kadar şiddetli olmaması ve küresel piyasalarda risk algısının azalması etkili oldu.

    Petrol kaynaklarının çoğunun yer aldığı Ortadoğu’da İsrail’in İran’a büyük saldırı düzenleyeceği ve çatışmanın etkisiyle savaşın geniş alana yayılarak petrol arzını olumsuz etkileyeceği endişeleri bir süredir petrol fiyatlarını yükseltiyordu. Saldırının beklenenden daha hafif gerçekleşmesi ve İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırısının petrol tesislerini etkilememesi fiyatların düşüşünü destekliyor.

    İsrail, İran’ın 1 Ekim’deki füze saldırılarına “misilleme” olarak 26 Ekim’de İran’daki askeri hedeflere saldırı düzenlediğini ve saldırının “başarıyla” tamamladığını açıklamıştı. İran, Tahran ve ülkenin batısındaki Huzistan ve İlam eyaletlerinde bazı askeri noktaların hedef alındığını ve hava savunma sistemlerinin saldırılara “başarıyla” karşı koyduğunu ancak bazı noktalarda “sınırlı hasar” meydana geldiğini duyurmuştu.

    Buna karşılık, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, savaş istemediklerini ancak haklarını koruyacaklarını ve İsrail’in saldırganlığına uygun bir karşılık vereceklerini söyledi.

    DOLAR GÜÇLENDİ, PETROL ZAYIFLADI

    Ayrıca, ABD dolarının diğer para birimleri karşısında değer kazanması da petrol fiyatlarının düşüşünde etkili oldu. ABD dolar endeksi yüzde 0,19 artışla 104,32 oldu. Güçlü doların, döviz kullananlar için petrolü daha pahalı hale getirerek talebi düşürmesi bekleniyor.

    Öte yandan, bu hafta küresel piyasalarda ABD’de açıklanacak ekonomik veriler takip edilecek. Analistler, bu hafta açıklanacak istihdam ve büyüme verilerinden alınacak sinyallerin ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönemde atacağı adımlar konusunda belirleyici olabileceğini ifade ederek, söz konusu verilerin ABD ekonomisinin gidişatına ilişkin daha çok bilgi vermesinin beklendiğini söyledi.

    Brent petrolde teknik olarak 80,03 doların direnç, 71,34 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.

     

    NTV

  • Adana’da 5 büyüklüğünde deprem

    Adana’da 5 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgilere göre, Adana’da saat 20.07’de merkez üssü Kozan ilçesi olan 5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 20,13 kilometre derinlikte meydana gelen deprem nedeniyle vatandaşlar panikle sokaklara çıkarken, deprem Adana il merkezi ve çevre illerde de hissedildi.

    Bakan Yerlikaya’dan açıklama

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adana’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depreme ilişkin, “An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır” dedi.

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Adana’nın’ın Kozan ilçesinde 5.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Çevre illerden de hissedilmiştir. AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına derhal başladı. An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun” dedi.

    Adana Valisi Köşger: “Olumsuz bir durum yok”

    Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kozan merkezli 5 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada herhangi bir olumsuzluğun olmadığını söyledi.
    Adana’nın Kozan ilçesinde saat 20.07’de meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, Adana il merkezi ve çevre illerde hissedildi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kozan ilçemiz merkezli 5.0 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşmiş olup, an itibarı ile tespit edilen olumsuz bir durum yoktur. Geçmiş olsun Kozan, Allah beterinden korusun” dedi.

    Osmaniye’de de hissedildi

    Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, Osmaniye’de de hissedildi.

    Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz yaptığı açıklamada, “Saat 20.07’de Adana Kozan’da meydana gelen 5.0 şiddetindeki deprem Osmaniye’mizde de hissedildi. Allah’a şükürler olsun şu ana kadar bir olumsuzluk yoktur. Takibimiz devam etmektedir. Osmaniye’mize, Adana’mıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

    Uraloğlu: “Şu ana kadar ulaşım ve haberleşmeye dair herhangi bir sorun tespit edilmemiştir”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Adana’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem sonrası ulaşım ve haberleşmede herhangi bir sorun tespit edilmediğini açıkladı.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Adana’da 5 büyüklüğünde meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İlgili kurumlarımızın saha tarama çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar ulaşım ve haberleşmeye dair herhangi bir sorun tespit edilmemiştir. Rabbim her türlü afetten memleketimizi korusun” dedi.

    6 ev hasar gördü

    Kozan Belediyesi, Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, (AFAD) ilçede yaşanan deprem sonrası sahada hasar tarama çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu çalışmalar çerçevesinde ilçeye bağlı Karabucak ve Minnetli Mahallesi’nde ilk belirlemelere göre 6 evin hasar aldığı belirlendi. Riskli bulunan yapılardan ise vatandaşlar tahliye edilerek, güvenli bölgeye götürüldü.

    Adana Valisi Yavuz Selim Köşker sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Kozan’da saat 20.07 itibariyle Minnetli merkezli gerçekleşen depremde can kaybı yaşanmamış ve yıkılan yapı bulunmamaktadır. Bazı köy evlerinde sıva çatlakları şeklinde hasarlar oluşmuş olup, tespit çalışmaları devam etmektedir. Beş kırsal mahallede yaşanan enerji kesintisi giderilmeye çalışılmakta olup, TAMP kapsamında AFAD ekipleri ve akredite STK’larca saha çalışmaları titizlikle yürütülmektedir. Tüm Adanalı hemşerilerimize tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

  • “Araç piyasası faizin düşmesini bekliyor”

    “Araç piyasası faizin düşmesini bekliyor”

    Otomotiv sektörü pandemi döneminde yaşanan üretim, çip krizi ve ham madde sorunuyla sekteye uğradı. Bu süreçte araç fiyatları artarken, son 1 yıl içerisinde ikinci el araç satışlarının yüzde 25 gerilediğini belirten galerici esnafı, araç piyasanın hızlanması için faizlerin düşmesiyle iç piyasada hareketlilik oluşturmasını bekliyor.

    “Değer kayıpları özellikle bazı araçlarda yüzde 20 ila yüzde 25’lere kadar çıktı”

    Pandemi sürecinde zaman zaman bayilerde araçların olmadığı, karaborsa üzerinden satılmasıyla başlayan sorunlara değinen Konya Oto Lastik, Oto Yıkama ve Oto Galericileri Esnaf Odası Başkanı Abdullah Acıbadem, “Şu an bayilerde istediğiniz araca, istediğiniz modele rahat bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Tabii burada arz talep düştüğü için vatandaş, bayiye gidip istediği arabayı alabiliyor ve bayiler de artık stoklarındaki araçları satabilmek için, araç biriktirmemek için farklı kampanyalar yapıyor. İşte markalar 12 aya kadar sıfır faiz gibi belirli tutarına bir uygulama yapıyor, bazısı çok düşük faiz oranlarında kampanyalar yapıyor ellerindeki araçları satabilmek ve hızlı sattıkları arabaları aynı şekilde devam ettirebilmek adına. Tabii biz hep şunu söylüyoruz; eskiden sıfır bir araçta, 1 milyonluk bir araba bayideki sıfır fiyatıyla aynısı 2024 model bir aracın plakası takıldığı an yüzde 7 ile yüzde 10’a kadar bir değer kaybı olurdu. Bugüne baktığımız zaman şu anda bu değer kayıpları özellikle bazı araçlarda yüzde 20 ila yüzde 25’lere kadar çıktı. Yani aracı sıfır bayiden aldığınız zaman plakası takıldı, tescili yapıldıktan sonra 1 milyonluk arabada şu an için 750 ila 800 bin liraları görüyoruz. Bu da piyasanın yavaş gitmesinden dolayı insanlarda hep bir beklenti var. İşte fiyatlar daha da düşer mi, fiyatların düşmesinin imkanı yok. Çünkü sıfır araçlara her ay periyodik neredeyse bir zam geliyor. Bu zaman zaman döviz kuruyla alakalı zaman zaman yurt dışındaki imalatın üretimin de artış maliyetlerinden dolayı. Tabii bu da ne yapıyor dersek sürekli araç fiyatlarına zam yapıyor” dedi.

    “Faizlerin düşmesi iç piyasada hareketliliği oluşturacak”

    Sektörün yükselen faiz oranlarıyla yakından etkilendiğinin altını çizen Acıbadem, “En önemlisi Merkez Bankası’nın faizi son zamanlarda sabit tutması. Burada aslında faizlerin geriye düşme ihtimalini zaman gösterecek, biz de bunu bekliyoruz. Burada vatandaşın daha öncesinde yatırım amaçlı araç aldığı parayı, sermayesini gidip faizli mevduat hesabına yatırması zaten ortadaki sadece otomobil değil, gayrimenkul de dahil genel piyasada ticaretin önünü kapatmış oldu. Şu an bankalarda bekleyen çok yüklü mevduatlar var faize yatırılmış. Bu para faizden çıktığı an faizlerin düşmesiyle birlikte kesinlikle iç piyasada hareketliliği oluşturacak. Bu hareketlilik oluştuktan sonra da muhakkak ki araçlardaki, aradaki ilk başta söylediğim makas kesinlikle kapanmış olacak” ifadelerini kullandı.

    “Araç bedelinin tamamını ve güvenli ödeme sisteminden geçirin”

    Son olarak araç alacak vatandaşlara seslenen Abdullah Acıbadem, “İnternet üzerinden vatandaşımız bir bireysel ilan gördüğü zaman muhakkak ki yani Ticaret Bakanlığımızın yeni çıkarttığı yönetmelikte güvenli ödeme sistemini kullansın. Burada şahısları da kapsıyor. Yani burada kesinlikle bireysel araç aldınız, tanımadığınız birinden notere gittiniz hiçbir şekilde araç bedelinin tamamını güvenli ödeme sistemden geçirin. Burada hem alıcıyı hem satıcıyı güven altına almış oluyor. Çünkü diğer türlü işte bir kısım rakamı geçirip üstünü açıkta bıraktığınız an kişinin kötü niyetli olduğu an dolandırılmaya mahkumsunuz” diye konuştu.

  • Kira sözleşmelerinde yeni dönem

    Kira sözleşmelerinde yeni dönem

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, kira sözleşmelerinin e-Devlet Kapısı üzerinden güvenilir şekilde hazırlanmasına ilişkin reform niteliğindeki hizmete ilişkin çalışmasını tamamladı. Hizmet, kiracılar ve ev sahipleri için kısa süre içinde devreye alınacak.

    Bakanlık birimleri, e-Devlet Kapısı üzerinden verilecek kira sözleşmesi işlemlerine ilişkin hazırlıklarını bitirdi.

    Bu sözleşmelerin e-Devlet üzerinden düzenlenmesine ilişkin çalışma, vatandaşların bu yöndeki uyuşmazlıkların çözülmesine ilişkin talepleri üzerine başlatıldı.

    Reform niteliğindeki çalışmada bakanlığa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi destek sağladı.

    İKİ AŞAMADA DEVREYE ALINACAK

    Bakanlık çalışmasına göre, bu hizmet e-Devlet Kapısı üzerinden “Kira Sözleşmesi İşlemleri” başlığıyla verilecek ve iki aşamalı devreye alınacak.

  • Ulaşımda yeni dönem: Türkiye Kart

    Ulaşımda yeni dönem: Türkiye Kart

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Kart Projesi’nde gelinen son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, projenin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı koordinasyonunda PTT tarafından yürütüldüğünü belirterek, “Türkiye’nin 81 ilindeki toplu taşıma kartlarını tek bir kartta toplayacak olan Türkiye Kart Projemiz ile her şehirde farklı kart karmaşışına son vererek Edirne’den Kars’a Türkiye’nin dört bir yanında tek bir toplu taşıma kartı geçerli olacak” dedi.

    Türkiye Kart yıl sonuna kadar 18 ilde geçerli olacak

    Türkiye Kart Projesini 81 ile yayma noktasında belediyeler ile işbirliğinin önemli olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türkiye Kartı’ı pilot iller olan Konya, Kayseri, Gümüşhane, Yozgat ve İstanbul’da Gayrettepe-Yeni Havalimanı Metro hattında kullanıma açtıklarını söyledi. 2024 yılının sonuna kadar sisteme dahil olan il sayısını 18’e çıkartmayı hedeflediklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Yıl sonuna kadar İstanbul’da Marmaray, Ankara’da Başkentray, İzmir’de İzban başta olmak üzere, Rize, Kocaeli, Aksaray, Tokat, Karabük, Uşak, Kahramanmaraş, Nevşehir, Kilis, Çorum ve Gaziantep’te kullanıma açmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

    5 Pilot İlde 47 bin 265 Türkiye Kart satıldı

    Türkiye Kart uygulamasına faaliyette olan 5 ilde vatandaşların oldukça yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Hizmete aldığımız 5 pilot ilde kısa sürede 47 bin 265 kişiye Türkiye Kart satışı gerçekleşti. Türkiye Kart ile toplamda 118 bin 273 seyahat gerçekleştirildi.” şeklinde konuştu.

    Türkiye Kart PTT iş yerlerinde

    Türkiye Kart almak isteyen vatandaşların PTT iş yerlerinden satın alabileceğini ifade eden Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Vatandaşımıza ulaşımda kolaylık sağlayacak bu projemizi cüzi bir rakamla hizmete sunuyoruz. PTT işyerlerinden Türkiye Kart almak isteyen vatandaşlarımız Şemasız Türkiye Kart için 40 TL, Debit ve Prepaid Türkiye Kartlar için ise 60 TL gibi sembolik bir rakam ödeyecek” dedi. Engelli, şehit yakını, gazi, 65 yaş üstü gibi imtiyazlı gruplara verilecek imtiyazlı kartlara ilişkin de çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile görüşmeleri sürdürdüklerini söyledi.

  • 15 terörist etkisiz hale getirildi

    15 terörist etkisiz hale getirildi

    MSB’den yapılan açıklamada: “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde belirlediği 15 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hâle getirdi.” ifadelerine yer verildi.

     

  • Cumhuriyet’in 101. yılı için yola çıkan 101 kadın

    Cumhuriyet’in 101. yılı için yola çıkan 101 kadın

    Adıyaman Nemrut Dağı’nda güneşin doğumuyla Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yılını kutlamak için Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinden yola çıkan 101 kadın, Van’ın tarihi turistik yerlerini gezdi.
    Ağrı’da, Doğubayazıt Nuh’un Gemisi Arama ve Kurtarma Derneğince kadınlara yönelik şiddete dikkati çekmek ve Cumhuriyet’in 101. yılını kutlamak için bir araya gelen 101 kadın, ‘Sevgi Yürüyüşü’ adını verdiklerini etkinlikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi ve turistik alanları geziyor. Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda güneşin doğumuyla Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yılını kutlamak için Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinden yola çıkan 101 kadının ikinci durağı Van oldu. İlk önce Van Kalesi’ni gezen kadınlar, geceyi Gevaş ilçesinde kamp kurarak geçirdi. Akdamar Adası’nı ziyaret eden grup, daha sonra Mardin’e gitmek için Van’dan ayrıldı. 101 kadın, ziyaretleri çerçevesinde 29 Ekim 2024 tarihinde Nemrut Dağı’nda güneşin doğumunu izleyerek Cumhuriyet’in 101. yılını kutlayacak.
    Son 3 yıldır ‘Kadına Şiddete Hayır’ organizasyonu yaptıklarını ifade eden Nuh’un Gemisi Arama ve Kurtarma Derneği Başkanı Ahmet Ertuğrul, “Bu organizasyona Türkiye’nin 81 ilinin yanı sıra ilk etkinliğimiz Ağrı Dağı zirve tırmanışı gerçekleştirdik. ‘Kadına yönelik şiddete hayır’, ‘Sevgi yolu’ ve sevgi yürüyüşü’ adı altında bunu yurt dışına da taşıdık. Gürcistan’da da yapıyoruz. Bu etkinliğimiz 22-29 Ekim 2024 tarihleri arasını kapsıyor. Buradaki amaç aslında kadim topraklarımızı görmek. Doğubayazıt’tan başlayıp Şanlıurfa’da sona erecek bir seyahat. İnsanlarımızın hem bu bölgeyi görmesi, hem de Van’ın tarihi ve kültürel alanlarını, Şanlıurfa’daki ‘Göbeklitepe’yi’, Ağrı Dağı’ndaki Hazret-i Nuh’un Gemisi’ni, kasabasını ve buradaki kadim toprakları görmek için böyle bir fikirle yola çıktık” dedi.

    “Cumhuriyet’in 101. yılını 101 kadınla kutlayacağız”
    Ertuğrul, “Aynı zamanda 29 Ekim Cumhuriyet’in 101. yılında, 101 kadınla sabahın erken saatlerinde Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda güneşin doğumuna katılacağız” dedi.
    İstanbul’dan etkinliğe katılan Aynur Alikara, “Güzel bir etkinlik. Birçok arkadaşımızla İstanbul’dan katıldık bu etkinliğe. Bu gezi daha bir kapsamlı oldu. Böyle bir etkinliğin içinde olmaktan çok mutluyuz. Bir anlamı var, ‘sevgi yürüyüşü’. Şiddetin her şer şekline hayır diyoruz” dedi.

  • Teröristlerin, teşhislerinin yapılması bekleniyor

    Teröristlerin, teşhislerinin yapılması bekleniyor

    Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan’daki tesislerine gerçekleştirdikleri bombalı saldırıda etkisiz hale getirilen teröristlerin cesetlerine, ailelerinden alınan örneklerle DNA testi yapılarak teşhis edilmeleri sağlanacak.
    23 Ekim’de, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde yer alan TUSAŞ yerleşkesine gerçekleştirdikleri bombalı saldırısında etkisiz hale getirilen PKK’lı teröristler ‘Rojger’ kod adlı Ali Örek ile ‘Asya Ali’ kod adlı Mine Sevjin Alçiçek’in cesetleri Adli Tıp Kurumuna getirilerek otopsi yapılmıştı. Teröristlerin DNA teşhisinin yapılması ve cesetlerinin teslim edilmesi için ailelerinin Ankara’ya geleceği öğrenildi. Hainlerin cenazelerinin 15 gün içerisinde teslim alınmaması durumunda ise kimsesizler mezarlığına defnedileceği aktarıldı.

  • Makarna üretiminde Türkiye 2. sırada

    Makarna üretiminde Türkiye 2. sırada

    Dünya makarna üretiminde Türkiye’nin ikinci sırada olduğunu vurgulayan Göymen, “Toplamda 3 milyon tonluk üretim kapasitesine sahibiz. Geçen yıl 1 milyon 300 bin ton ihracat yaptık. 700 bin tonluk iç tüketimle geçen seneyi 2 milyon tonluk üretimle kapattık” dedi.

    Makarna ihracatının 1990’lı yıllarda başladığını ve o dönemde yıllık 15 ve 20 ton gibi küçük miktarlarda ihracat yapıldığını dile getiren Göymen, şöyle konuştu:“O rakamlardan 1 milyon 300 bin tonlu ihracat rakamlarına ulaştık. Bu yıl hedefimiz 1,5 milyon ton. İlk 8 ayda 985 bin ton ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl inşallah tamamlayacağız 1,5 milyon tonu. Türkiye makarnalık durum buğdayının gen merkezi. Ülkemizde 25 makarna üreticisi var. Bu firmalar üzerlerine düşeni yapıyor. İtalya’dan sonra dünyada ihracatta Türkiye ikinci sırada. Mevcut kapasitemiz 3 milyon ton.

    İhracatla beraber yıl sonunda 2,2 milyon tonluk bir üretim söz konusu olacak.”

    Göymen, Güneydoğu bölgesinin makarna üretimi ve ihracatında önemli bir paya sahip olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye makarna üretiminin yüzde 53’i Gaziantep’te, yüzde 5’i Mardin’de. Yani yüzde 58’ini Güneydoğu bölgesi üretiyor makarnanın. İhracatın da yüzde 65-70’i Güneydoğu’dan gidiyor. 1,5 milyon ton ihracatın yaklaşık 1 milyon tonu Güneydoğu’dan yapılmış olacak.” dedi.

    Türkiye’den 166 ülkeye makarna gittiğini belirten Göymen, “Ağırlıklı olarak Güney Amerika, Afrika ve Japonya’ya gidiyor. Ülke olarak ise Venezuela, Gana, Somali, Japonya ve Çin sıralanabilir. Dünya makarna ticaretinden Türkiye olarak yüzde 25 pay alıyoruz.” ifadesini kullandı.