Etiket: gündemhaber

  • TÜİK: 2023’te yoksulluk oranı azaldı

    TÜİK: 2023’te yoksulluk oranı azaldı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ni paylaştı. Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans alıyor. Gelir ve yoksulluk hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülüyor.

    Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılıyor. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2023 yılında 0,9 puan azalarak yüzde 13,5 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,3 puan azalarak yüzde 21,3 olarak gerçekleşti.

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,6 puanlık azalış ile yüzde 7,0 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,3 puanlık azalış ile yüzde 29,0 oldu.

    En düşük yoksulluk oranı çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşanlar hanelerde

    Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 4 puan azalarak yüzde 7,7, tek kişilik hanehalklarında ise 0,2 puan azalarak yüzde 7,3 olmuştur. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı 2,6 puan azalarak yüzde 17,0, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı ise 0,6 puan azalarak yüzde 13,3 oldu.

    Okur-yazar olmayanların yüzde 25,4’ü yükseköğretim mezunlarının ise yüzde 2,7’si yoksul

    Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 25,4’ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,6’sı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,2’si yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,7 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.

    Maddi ve sosyal yoksunluk oranı yüzde 14,4 oldu

    Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenler; otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumudur.

    Bu oran için fert düzeyinde toplanan değişkenler ise; eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıkları ile toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlenmiştir.

    Yukarıda belirtilen on üç maddenin en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2022 yılında yüzde 16,6 iken 2023 yılı anket sonuçlarında 2,2 puan azalarak yüzde 14,4 olarak tahmin edildi.

    Sürekli yoksulluk oranı yüzde 13,0 oldu

    Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 13,0 oldu.

    Göreli yoksulluk oranı en düşük TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesinde gerçekleşti

    Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

    İBBS 2. Düzey bölgelerinin her biri için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 14,6 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) ve TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) yüzde 13,9 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) oldu.
    Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise yüzde 3,1 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 6,7 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) oldu.

    Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı yüzde 30,7 oldu

    Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir.
    Son yıl sonuçlarına göre fertlerin yüzde 30,7’si yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 40,1, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 23,1 olarak tahmin edildi.

    Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 56,2 oldu

    Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

    Konutun izolasyonundan dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi oldu

    Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32,0’ı ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle, yüzde 19,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

    Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 58,0 oldu

    Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,4 puan azalarak yüzde 58,0 oldu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdi. Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalış ile yüzde 15,9 hesaplandı.

    Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.

  • İstismara karşı araştırma komisyonu kurulacak

    İstismara karşı araştırma komisyonu kurulacak

    Çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırması komisyonu kurulmasına dair karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kararına göre, çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince meclis araştırma komisyonu kurulacak. Kurulacak olan komisyon 22 üyeden oluşacak. Komisyon çalışma süresi Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Katip seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olacak ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.

  • Discord’a erişim engeli getirildi

    Discord’a erişim engeli getirildi

    Yazılı, sesli ve görüntülü anlık mesajlaşma uygulaması Discord üzerinden istismar iddiaları sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce erişim engeli getirildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç saat 23.18’de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iddialar sonrası içeriklerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından adli soruşturmaların başlatıldığını açıklamıştı.

    Para cezası, reklam yasağı, bant daraltma ve erişimin engellenmesi yaptırımlarının uygulanabileceğini söyleyen Bakan Tunç’un paylaşımdan sonra ise Discord’a erişim engeli getirldi. Bakan Tunç erişim engeli ile ilgili yaptığı paylaşımında ise “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce Discord isimli sosyal medya platformuna 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8/1 maddesinde yer alan ‘çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik’ suçlarının işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunması nedeniyle tüm yayınlarının içerikten çıkartılarak belirtilen URL adreslerine Türkiye’den erişimin engellenmesi kararı verilmiştir. Geleceğimizin teminatı gençlerimizi ve çocuklarımızı sosyal medyanın ve internetin suç teşkil eden zararlı yayınlarından korumakta kararlıyız. Toplumsal yapımızın temelini sarsmaya yönelik girişimlere asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Meme kanserinde destek almanın önemi

    Meme kanserinde destek almanın önemi

    Bir hastalığa yakalandığımızda aklımıza üşüşen soru işaretlerinin başında bu hastalığın bize nasıl zarar vereceği, hayatımızı ne ölçüde etkileyeceği, tedavisinin olup olmadığı vardır Psikiytri Uzmanı Dr. Ömer Öz, “Çoğu insan çevresinden duyduğu, geçmişte edindiği bilgiler neticesinde başına gelen bu hastalık durumunu yorumlar ve ona göre tepkilerini belirler. İşte bu açıdan ‘kanser’ adı toplumda etiket olarak ‘ızdıraplı ve umutsuz bir yol’ çağrışımlarını içerir. Çoğu insanın ilk duyduğu andan itibaren gelecek planlarını bir rafa kaldırıp hemen tedaviye adapte olması zordur. Çünkü insan mevcut huzurlu durumunu korumak, şimdiki halinden daha kötü olmamak için kontrol mekanizmalarını devreye sokmak ister ve bir hastalık durumunu yok sayar. Tedavi sürecinin nasıl olacağı, geleceğinin nasıl şekilleneceği, diğer insanlarla ilişkilerinin ne yönde gideceği gibi soru işaretlerini düşünmeye vakit ayırmak yani bu duruma adapte olmak belli bir süre alır. Hastalık teşhisinin öğrenildiği ilk süreçlerde kişinin sakin, güçlü, dimdik durması gibi beklentiler kişileri daha fazla baskı altında hissettirebilir. Çünkü zorlayıcı durumlarda insan olarak endişe, üzüntü, panik halinde olmak normal bir tepki olabilir” diye konuştu.

    Kanser teşhisinin insana verdiği en büyük zorluklardan biri de daimi bir belirsizliğin içerisine atılmış olduğunu düşünmesinden ileri geldiğini belirten Öz, “Yapılan tetkikler, ameliyatlar, patoloji sonuçları, kemoterapi süreci, işine geri dönüp dönemeyeceği, enfeksiyon riski gibi daha önceden dikkat etmediği ve bilmediği bir sürü süreçle ilgili bilgi sahibi olmak zorunda kalınır ve bu yeni bilgiler bir sınavı geçmek ya da kültür seviyesini arttırmak için öğrenilen bilgiler değil, kişinin kendi hayatını doğrudan ilgilendiren bilgilerdir. Hastaneye gidilen her gün ayrı bir gerginlik ve endişe tetiklenmesine sebebiyet verebilir. Bu süreçte size destek olabilecek, sürecinizde bilgilendirmeleri usanmadan yapabilecek hekimlere, hemşirelere, sağlık çalışanlarına sahip olmak kafanızdaki belirsizlikleri atmanızı kolaylaştıracaktır. İnsan acılarına yapılabilecek en iyi şey, o acılara karşı duyarlı olmak ve acıyı birlikte göğüslemektir. Hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve hasta yakınlarının üzerine bu kısımda oldukça büyük bir sorumluluk yükleniyor. Kafasındaki soru işaretleri insanı belirsizliğe iten, tedaviye dair umutsuzluğa neden olan etmenler olabilir, bu sebeple detaylı bilgi almak ve sürecinizi bilmek için soru sormaktan çekinmemek gerekir. Bu soruları sorarken, her insanın birbirinden farklı olduğunu ve tedavi süreçlerinin değişebileceğini unutmamak gerekir, yani diğer insanın başına gelen bir şeyin sizin başınıza da geleceğine dair şeyler bir kesinlik değil yalnızca birer tahmindir” dedi.

    Kanser teşhisi aldıktan sonra insanların çoğu geçmiş hayatlarındaki bazı sebeplere karşı kızgınlık ve pişmanlık yaşadığına dikkat çeken Öz, “Kendini veya çevreyi suçlama oldukça fazla görülen şeylerdir. Evet, geçmiş yaşamda bazı şeyleri farklı yapsanız belki şimdi daha farklı durumda olabilirdiniz. Ancak hayal kurup, iyi olacağına inandığınız durumun da şimdiden daha iyi olacağına dair kurduğunuz senaryolar da sadece birer tahminden ibaret. Bunu şimdi değiştirmek mümkün değilse bundan sonra ne yapabiliriz ona bakmak, tedavimizi sahiplenmek, insan ilişkilerimizi sağlıklı tutmaya çabalamak daha uzun vadeli bir fayda sağlayacaktır. Kanser teşhisi sonrasında hayatın adil olmadığına, başınıza gelen bu durumu hak etmediğinize dair sorgulama ve hayal kırıklığı yaşanabilir. Ancak değişen hayatınızla birlikte mutlu olduğunuz, iyi hissettiğiniz şeyler de değişmeye, başkalaşmaya başlar. İçinde bulunduğumuz durumun aslında doğanın akışında başımıza gelen, üzerinde kontrol gücümüzün olmadığı bir süreç olduğunu bilmek, ona dair olan isyan ve öfkemizi biraz olsun azaltabilir. Kontrolümüzde olan tek şey kendi davranışlarımızdır ve tedaviyi sahiplenmek, hekimlerin önerilerine uymak hastalığın gidişatında bize daha güvenli hissettirecektir. Öte yandan kanser tedavisi sürecinde hasta yakınlarına düşen en önemli şey, hasta olan kişinin kararlarına saygı duymak ve onu bıkmadan dinlemeye çalışmaktır. Kimi zaman kişinin yararı için ısrarcı ve zorlayıcı tedaviler ya da davranışlar yapılması gerekse de bunu kişiye anlayabileceği seviyede anlatmak, bu isteğin ne gerekçeyle istendiğini karşı tarafa iletmek çok önemlidir. Diğer insanların bakışları, cümleleri, davranış tarzları kanser teşhisi alan bireyleri oldukça fazla etkilemektedir, bu sebeple söylediklerimizle karşı tarafa saygı duyduğumuzu, onun kararlarını önemsediğimizi iletebilmek, iki tarafa da iyi gelecektir. Bir hastalığa sahip olması, o kişinin hayatına dair verebileceği kararların yok olduğu anlamına gelmemelidir” diye konuştu.

    Her geçen gün gelişen tıbbın, kanser tedavisinde milyonlarca hayatı kurtaracağı ümidiyle kanser teşhisinin ‘ümitsiz bir yol’ olarak görülmemesini gerektiğini belirten Öz, “Hastalık sürecinde psikolojik destek almanın süreci ızdırapsız geçirmeye, hastalığın zorluklarının azalmasına faydalı olabileceğini belirtmek isterim. Tedavide amacımız acıları yok etmek, insanı hastalıklarına karşı tepkisiz hale getirmek değil; hastalıkların biz istemeden başımıza gelen, acı verse de bize çok fazla şey öğretebilen bir şey olduğunu karşı tarafa anlatmaya çalışmaktır. Kanser teşhisi sebebiyle ruhsal zorluk yaşayan kişilerin bir uzmandan destek almasının, kişinin kendisi ve yakınları için yararlı olacağını bilmeliyiz” dedi.

  • Düşük vergi ödeyen sporculara uyarı

    Düşük vergi ödeyen sporculara uyarı

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, yüksek gelir elde eden ancak gelirini beyan dışı bırakan sporcuları yakın takibe alırken farklı spor dallarında 1900 kişinin ücretini inceledi ve son 3 yılda yaklaşık 5 milyar liralık kayıt dışı gelir saptadı.

    Bakanlıktan edindiği bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, kayıt dışı ekonomiyle mücadele çalışmaları kapsamına farklı sektör ve meslek kollarına ilişkin denetimlerini sürdürüyor.

    Başkanlık, beyan dışı bırakılan yüksek tutarlı sporcu ücretlerine ilişkin çalışma başlattı.

    Sporcuların aldığı yüksek ücretlere ilişkin beyanda bulunup bulunmadığını kontrol eden Gelir İdaresi, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında futbol, basketbol ve voleybol branşlarında oynayan profesyonel sporculara kulüplerce ödenen ücretlerden bazılarının beyan dışı bırakıldığını tespit etti.

    5 MİLYAR LİRA GELİR BEYAN DIŞI

    Gelir Vergisi Kanunu uyarınca kulüpler sporculara ödediği ücretlerden vergi kesintisi yapıyor. Sporcuların elde ettiği ücret geliri, gelir vergisi tarifesinin 4’üncü dilimini aştığı takdirde bu meslektekilerin beyanname vermesi ve artan oranlı hesaplanan vergi ödemesi gerekiyor.

    Yürütülen çalışmada, 1900 sporcu analiz edildi. Gelir İdaresi Başkanlığı verileri, kulüplerin beyanları, sözleşme bilgileri, ulusal ve uluslararası basında yer alan haberler ve kulüpler tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna yapılan transfer bilgileriyle çapraz kontrole tabi tutuldu.

    Çalışma sonucu 2021-2023 yıllarında elde edilen ücret gelirlerinde büyük vergi kayıpları saptandı.

    Aralarında milyon dolarlık kontratlara sahip yıldız isimlerin de olduğu 400 sporcunun, son 3 yılda yaklaşık 5 milyar lira ücret gelirini beyan dışı bıraktığı ve 100 sporcunun da beyanname vermesine rağmen ücret gelirini bildirmediği belirlendi.

    SPORCULAR İZAHA DAVET EDİLECEK

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın söz konusu sporcuları izaha davet edeceğini ve beyan dışı bırakılan kazançlarını beyan etmelerini isteyeceğini söyledi. Şimşek, “İzaha davet kapsamında gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyen sporculardan ödenmeyen vergi cezalı şekilde talep edilecek.” dedi.

    Vergide adalet ve verimlilik ilkesi çerçevesinde kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik denetimlerinin sürdüğünü vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:

    “Maliye olarak ‘çok kazanan ancak düşük gelir beyan edenlerin’ kapısını çalmayı sürdürüyoruz. Yüksek gelir elde eden ve gelirini gizleyenlere yönelik denetim çalışmalarımız devam edecek. Kayıt dışı olandan vergi almak için ne gerekiyorsa yapacağız.”

  • KYK burs-kredi başvuruları başladı

    KYK burs-kredi başvuruları başladı

    Gençlere güvenli ve konforlu barınma imkanı sunmanın yanı sıra onları maddi açıdan da destekleyen Gençlik ve Spor Bakanlığı, burs/kredi başvurularını almaya başladı.
    Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, sosyal medya hesaplarından yaptığı duyuruyla 2024-2025 eğitim öğretim dönemi için burs/kredi başvurularının başladığını bildirdi.
    2024-2025 eğitim öğretim yılında ilk defa bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrenciler, halen bir yükseköğretim programına devam eden ara sınıf öğrencileri ve yurt dışında öğrenim gören Türk vatandaşları burs/kredi başvurusunda bulunabilecek.

    Başvurular için son gün 13 Ekim

    13 Ekim Pazar günü saat 23.59’a kadar devam edecek olan burs/kredi başvuruları e-Devlet üzerinden alınacak. Başvuru bilgilerini değiştirmek isteyen öğrenciler, yine bu tarihe kadar e-Devlet üzerinden bilgilerini güncelleyebilecek.

    Kimler başvurabilecek?

    İlk defa bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrenciler ile halen bir yükseköğretim programına devam eden ara sınıf öğrencileri ve yurt dışında öğrenim gören Türk vatandaşları burs/kredi başvurusunda bulunabilecek.

    Başvuruda dikkat edilmesi gerekenler

    Burs/kredi başvuruları e-Devlet’te yer alan öğrenim bilgilerine göre alınacağı için öğrencilerin e-Devlet’teki okul/bölüm bilgilerini kontrol etmeleri; bilgilerinde hata olan öğrencilerin, üniversitenin öğrenci işleriyle görüşerek bilgilerinin düzeltilmesini istemeleri gerekiyor.

    Başvuru sırasında öğrencilerin beyan ettiği ekonomik, sosyal ve başarı durumuna ilişkin bilgiler, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kamu kurumları aracılığıyla teyit edilecek. Yapılan değerlendirme sonucunda mevzuata uygun olan öğrencilere burs ya da öğrenim kredisi tahsis edilecek. Başvuru sırasında yanlış beyanda bulunan öğrencilerin başvuruları geçersiz sayılacak.

    Özel durumlu öğrenciler

    Başvuruda özel durum beyan eden öğrencilerin belge göndermesi gerekmiyor.

    Başvuru ekranında özel durum [şehit/gazi çocukları (şehit bekâr ise bekâr kardeşi/gazi bekâr ise kendisi), anne ve babası (her ikisi de) vefat edenler, tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan sağlık kurulu raporu ile yüzde 40 ve üzerinde engelli olanlar, lise ve dengi öğrenimlerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı sevgi evlerinde tamamlayanlar, Darüşşafaka Lisesinden mezun olanlar ve milli sporcular vs.] beyan eden öğrencilerin bilgileri Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kontrol edilecek.

    Başvuru sürecinde sorun yaşayan öğrenciler 7/24 hizmet veren ALO GSB (444 0 472), KYK_DESTEK ve GSB_DESTEK üzerinden yardım talep edebilecek.

  • ÇAYKUR süreyi uzattı

    ÇAYKUR süreyi uzattı

    Fabrika müdür ve müdür yardımcıları ile ÇAYKUR binasında bir araya gelen ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, yaş çayda ÇAYKUR tarafından belirlenen kalite kriterleri çerçevesinde bitmesi beklenen çay sezonuna ilaveten 20 Ekim tarihine kadar alım yapmaya devam edeceklerini ve alımların fabrikalarda veya fabrikalar tarafından belirlenecek bir noktada yapılacağını açıkladı.

    “Her daim güvence olduğumuzu bu yıl da ortaya koymuş olacağız”

    ÇAYKUR tarafından yapılan açıklamada ise, “3. sürgün yaş çay döneminde kotayı dekar başına 750 kilogram gibi azami bir seviyeye çıkarmış ve üreticilerimize bu hususta beklentilerin de üzerinde bir alım garantisi sunmuş bulunmaktayız. Bu koşullar altında tüm üreticilerimize, yaş çayımızda belirlediğimiz kalite kriterleri çerçevesinde 20 Ekim tarihine kadar alım yapmaya devam edeceğimizi; alımların fabrikalarımızda veya fabrikalarımız tarafından belirlenecek noktada yapılacağını duyuruyoruz. 2024 yılı yaş çay sezonunu bu şekilde siz değerli üreticilerimizle birlikte el ele ve birlik içerisinde selametle nihayete erdirecek ve ÇAYKUR olarak sizler için her daim güvence olduğumuzu bu yıl da ortaya koymuş olacağız” ifadelerine yer verildi.

  • Bebeğin ilk dopingi: Anne sütü

    Bebeğin ilk dopingi: Anne sütü

    Anne sütünün herkes için çok önemli olduğunu dile getiren Çocuk Hastalıkları ve Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Filiz Tubaş, Emzirme Haftası vesilesiyle faydalı bilgiler verdi. Emzirmenin herkese faydası olduğundan bahseden Doç. Dr. Tubaş “Emzirme sadece annenin sağlığı için değil herkes için, ülke ekonomisi için bile çok önemli ve yapılması gereken bir durum. En çok karşılaştığımız şeylerden bir tanesi annelerin; ‘Ben çocuğumu emziremiyorum. Hiç emziremeyecek miyim?’ korkuları. Hâlbuki bu süreç öğrenilebilir bir süreç” diye konuştu.

    “Bebeğin ilk bin günü çok önemli”

    Ülkemizde ilk 6 ay sadece anne sütü verme oranının çok düşük olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Tubaş “İlk 6 ay anne sütüyle ve 6 aydan sonra 2 yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle beraber anne sütü almak çok önemli ve hayatidir. ‘İlk bin gün’ dediğimiz, bebeğin anne karnına düştüğü günden itibaren sonrasındaki 2 yaşa kadarki dönem bebeğin beslenmesi, alerjik durumlara karşı bağışıklığını geliştirmesi, kanser gibi hastalıklarla mücadele etmesi ve bağışıklığın artması için çok önemlidir” dedi.

    “Anne sütü bebeklerin zihinsel ve fiziksel gelişimi için önemli”

    Anne sütünün bebeklerin hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi için çok önemli olduğunu aktaran Doç. Dr. Tubaş, “Her anne kendi bebeğine özgü süt salgılar. Anne sütünün bebekleri zatürreden, çölyak hastalığından, diyabetten koruduğunu düşünüyoruz. Ayrıca sağlıklı bir büyüme için de anne sütünü vermek çok önemlidir. Çocukların beyin gelişimi için ve okul başarılarının daha iyi olması için de gerçekten anne sütü gereklidir” dedi.

    “Anne sağlığı için de önemli”

    Bu durumun anne sağlığı için de çok önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Tubaş annelere çocuklarını emzirememek ile ilgili kaygıya kapılmamaları çağrısında bulundu. Kendisinin de bir anne olarak bu süreci yaşadığını belirterek, annelerin emzirmeye istekli olmasının, doğum sonrası sosyal hayatını emzirmeye göre yeniden organize etmesinin anne ve bebek sağlığı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Herhangi bir problem yaşanması durumunda ise kendilerinin de her zaman destek olacağını belirtti.

  • Ekmekte fahiş fiyat artışına ceza

    Ekmekte fahiş fiyat artışına ceza

    Ticaret Bakanlığı, ekmek fiyatlarına yönelik fahiş fiyat artırımına izin verilmeyeceğini duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, temel gıda maddesi olan ekmeğin fiyatı üzerinde yapılacak spekülatif fiyat hareketleri toplumun genel refahını doğrudan etkilediğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

    “Bu bağlamda, piyasaya arz edilen ekmeklerin fiyat tarifeleri, Ticaret Odaları ve Esnaf Odaları tarafından yürürlüğe konulmaktadır. Fiyat tarifeleri, ekmeğin azami satış fiyatı üzerinden belirlenmekte olup, belirlenen bu tarifelerin üzerinde yapılan fiyatlandırmalar konusunda şikayetler alındığı zaman gerekli denetlemeler Ticaret Bakanlığı denetleme ekipleri tarafından hemen yapılmaktadır. Fahiş fiyat uygulamaları olarak tespit edilen denetim sonuçları, Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından ‘Haksız Fiyat Artışı’ olarak değerlendirilmekte, ve gerekli idari para cezaları uygulamaya konulmaktadır. Bu çerçevede, İstanbul başta olmak üzere 81 ilimizde ekmek fiyat tarifesini aşan uygulamalar neticesinde, ekmek satışını yapan işyerlerine 100 bin TL’den 1 milyon TL’ye varan tutarlarda idari para cezaları uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, halkımızın temel gıdası olan ekmek konusunda herhangi bir haksız kazanç veya fırsatçılığa müsamaha gösterilmeyeceğinin altını çizmek isteriz. Ticaret Bakanlığı olarak, çalışmalarımızı titizlikle yürütmekte, ve vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü tedbiri almaktayız”.

  • Meteoroloji’den sağanak uyarısı

    Meteoroloji’den sağanak uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı kuzey kesimlerde yağışla birlikte 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor. Rüzgarın, genellikle güney ve güneydoğu yönlerden, kuzeybatı kesimlerde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Parçalı ve az bulutlu, kuzey kesimleri yer yer çok bulutlu 26

    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24

    Bursa: Parçalı ve çok bulutlu 26

    İzmir: Parçalı ve az bulutlu 29

    Adana: Az bulutlu ve açık 35

    Antalya: Parçalı ve az bulutlu 29

    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27

    Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26

    Erzurum: Az bulutlu 22

    Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 33