Etiket: gündemhaber

  • Buğday ve arpada rekolte arttı

    Buğday ve arpada rekolte arttı

    Kazımkarabekir ilçesinde yılın son hasadına katılan Vali Akkoyun, biçerdöverin direksiyonuna geçerek buğday hasadı yaptı. Vali Tuncay Akkoyun, arpada ve buğdayda bu yıl verimin oldukça iyi olduğunu belirterek, “Çiftçilerimiz de bu rekolteden oldukça memnun. Devletimizin buğday için vermiş olduğu fiyat da çiftçilerimiz tarafından memnuniyetle karşılandı. Allah’a şükürler olsun bereketli bir yıl geçiriyoruz. Devletimiz her zaman çalışan çiftçilerimize, üreticilerimize destek olmaya devam ediyor, bundan sonra da devam edecek. Bizler de her zaman için çiftçilerimiz ve üreticilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Bizleri mutlu eden bir konu da artık çiftçilerimiz hem modern yöntemleri kullanıyor, hem ileri teknoloji tarım aletlerini kullanıyor. Bu da hasadın hızlı ve verimli olmasını sağlıyor. Bu ürünlerin ekilmesinden, üretilmesinden hasadına kadar devletimizin birçok teşviki var. Aynı zamanda da ileri teknoloji tarım aletlerinin temininde de devletimizin çiftçilere çok büyük destekleri oluyor” dedi.

    “Karaman’da 300 bin ton buğday, 200 bin ton arpa hasadı oldu”

    Vali Tuncay Akkoyun, bu yıl yağmur yağışlarının iyi olması nedeniyle arpa ve buğdayda bereketli bir yıl olduğunu kaydederek, “Bu yıl Karaman’da 840 bin dekar alanda ekimi yapılan buğdayda yaklaşık 300 bin ton, arpada ise 630 bin dekarda 200 bin ton rekolte bekliyoruz. İnşallah gelecek yıllar da böyle bereketli geçer. Çiftçilerimizin yüzü güler, bizler de geliriz bu mutluluklarına ortak oluruz” ifadelerini kullandı

     

    “Buğday, ülkemiz ve dünya için de stratejik bir ürün olmuştur”

    Vali Akkoyun, “Buğday artık bölgemiz, ülkemiz ve dünya için de stratejik bir ürün haline gelmiştir” diyerek, “Buğdayın üreticilerimiz tarafından ekilmesi ve hasadı çok çok önemlidir. Buğday, gıda şehri olan Karaman için de önemlidir. Karaman’ımızın sanayisi buğdaya dayalı ürünler üretmektedir. Şehrimizin sanayisi için de, ülkemizin gıda temini için de çok stratejik bir üründür. Dolayısıyla çiftçimizin, üreticimizin özellikle bu verimli topraklarda buğday ekmesi ve hasadını yapması önemlidir” şeklinde konuştu.
    Karaman’da yapılan yılın son buğday hasadına Vali Tuncay Akkoyun’un yanı sıra Kazımkarabekir Kaymakamı Ramazan Aykut Saka, Kazımkarabekir Belediye Başkanı Recep Boyacıoğlu, Karaman İl Tarım ve Orman Müdürü Yusuf Şahinbaş ile Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram ve çiftçiler katıldı.

  • Ekonomik güven endeksi 99,3 oldu

    Ekonomik güven endeksi 99,3 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz ayı ekonomik güven endeksini açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi Haziran ayında 101,1 iken, Temmuz ayında yüzde 1,8 oranında azalarak 99,3 değerini aldı.
    Bir önceki aya göre Temmuz ayında tüketici güven endeksi yüzde 5,9 oranında azalarak 80,1 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,8 oranında azalarak 104,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0,6 oranında azalarak 117,3 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,6 oranında azalarak 114,7 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 0,9 oranında azalarak 88,1 değerini aldı.

  • Borsa haftayı rekorla kapattı

    Borsa haftayı rekorla kapattı

    Borsa İstanbul rekorlara devam ediyor.

    BIST 100 endeksi, yüzde 3,08 değer kazanarak günü 7.067,28 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 7.096,99 puana taşıdı.

    BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 211,17 puan artarken, toplam işlem hacmi 167,6 milyar lira rekor seviyede gerçekleşti.

    LOKOMOTİF BANKA HİSSELERİ 

    Bankacılık endeksi yüzde 6,24 ve holding endeksi yüzde 3,63 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 7,55 ile finansal kiralama, faktoring, tek gerileyen ise yüzde 0,20 ile bilişim oldu.

    Analistler, küresel pay piyasalarında, önemli merkez bankalarının para politikası kararlarının açıklandığı ve yoğun veri gündeminin olduğu haftanın son işlem gününde pozitif bir seyir izlendiğini ifade etti.

    ABD’DE ENFLASYON BASKISI HAFİFLEDİ

    ABD’de kişisel tüketim harcamaları verileri, enflasyon baskılarının hafiflediğini gösterirken, pay piyasalarında haftanın son işlem gününün açılışında pozitif bir seyir izlendi.

    Ülkede kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, haziranda aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 3 yükseldi.

    ABD Merkez Bankası’nın (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 4,1 arttı. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, yaklaşık 2 yılın en düşük oranı oldu.

    KREDİ RİSK PRİMİNDE GERİLEME

    Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 392,7 baz puana düşerek 17 Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

    İLK KONUŞMA OLUMLU KARŞILANDI

    Türkiye’nin yeni ekonomi yönetimine ilişkin gelişmeler varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, dün Enflasyon Raporu sunumunu gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan’ın açıklamaları piyasalarda olumlu karşılandı.

    Analistler, TCMB Başkanı olmasının ardından ilk kez basının karşısına geçen Erkan’ın merkez bankacılığı adına iletişim tarzının oldukça başarılı bulunduğunu ifade ederek, enflasyon beklentilerindeki yukarı yönlü güçlü revizyona karşın Türk lirası varlıklara olan risk iştahının arttığını söyledi.

    Fiyat istikrarı konusunda atılacak adımlara ilişkin yol haritasının yavaş yavaş belirginleşmeye başladığı bu süreçte Erkan’ın piyasalara güven verdiğini aktaran analistler, TCMB yönetimindeki görev değişiminin de bu güveni pekiştirdiğini belirtti.

    MERKEZ’E YENİ ATAMALAR

    TCMB başkan yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alınırken, yerlerine Osman Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Hatice Karahan atandı.

    Analistler, atanan üyelerin yurt içi ve dışı piyasalardaki repütasyonunun oldukça yüksek olduğunu belirterek, fiyat istikrarı konusunda atılan adımların ve kurulan yeni ekonomi yönetiminin etkisiyle Türkiye’nin kredi risk primindeki düşüşün gelecek dönemde de devam edebileceği öngörüsünde bulundu.

    Analistler, haftaya yurt içinde enflasyon, Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), yurt dışında ise İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararı, Japonya Merkez Bankası (BoJ) toplantı tutanakları, ABD’de tarım dışı istihdam, ADP özel sektör istihdamı, fabrika siparişleri, Avro Bölgesi’nde büyüme, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.100 seviyesinin direnç, 6.800 ve 6.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

    AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 9,07 artmasını bekliyor. Ekonomistlerin temmuz ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 9,07) göre bir önceki ay yüzde 38,21 olan yıllık enflasyonun yüzde 47,27’ye çıkacağı hesaplanıyor.

    Öte yandan, ekonomistlerin 2023 sonu enflasyon beklentisi temmuzda yüzde 42,07’den 61,01’e yükseldi.

  • Panik atak nedir? Belirtileri nelerdir

    Panik atak nedir? Belirtileri nelerdir

    Panik atak aslında bir hastalık değil bir fiziki ve ruhsal belirtiler kümesidir. Panik atak göğüste sıkışma hissi, çarpıntı, nefes açlığı hissi, bayılacak gibi hissetme, ölüm korkusu, sıcaklık basması, terleme, titreme, üşüme, bulantı, karın bölgesinde anormal bir his, gerçeğe veya kendine yabancılaşma yani derealizasyon ve depersonelizasyon denilen belirtilerden birkaçının aynı anda yaşanması ve bu duruma yoğun korku hissinin eşlik etmesini tarif eden bir klinik tablodur. Panik atak sempatik sinir sisteminin yani adrenalin salgısını içeren sistemin spontan bir şekilde aktive olması sonrasında gelişir. Panik atak esnasında yaşanılan çarpıntı, nefes açlığı hissi, terleme, titreme, baş dönmesi, uyuşma gibi  fiziki belirtileri gerçekçi bir tehlike, tehdit, korku uyandıran durumlar karşısında  hepimiz yaşayabiliriz. Mesela bir köpek tarafından kovalandığımızda, bir patlama sesi ile irkildiğimizde, deprem anında v.b. Ancak bu durumlarda çoğumuzun zihninde ölüm korkusu, kalp krizi veya beyin kanaması geçirme veya boğulma gibi felaket senaryosu içeren düşünceler aktifleşmediği için saniyeler veya dakikalar içinde yaşanılan fiziki belirtiler yatışır. Bu sebeple panik atak yaşayan herkesin psikiyatrik bir hastalığı olduğundan bahsedilemez. Tıpkı öksürüğün yaşam içinde boğazı tahriş eden veya soluk yolunun herhangi bir sebep ile uyarılması sonucunda herkesin yaşayabileceği bir durum olmasının yanında bir akciğer hastalığının da başlıca semptomu olabilmesi gibi. Psikiyatrik bir hastalığı olmayan insanların da hayatında 2-3 kez panik atak geçirebilir.  Denilebilir ki panik atağı sorun kılan şey, atak esnasında yaşanılan fizik belirtilerden ziyade, yaşanılan durumu bir felaket veya kötü bir senaryo ile eşleştiren düşüncelerdir.

    Dr. Akif Taşdemir, ”Panik atak esnasında kişi öylesine yoğun bir korku ve kaygı yaşar ki; o korkuyu tekrar yaşama korkusu panik atağı hastalığa çeviren temel etkendir. Yani panik ataklarla seyreden kaygı bozukluğu hastalıklarının, daha özelinde Panik Bozukluğu’nun bir nevi KORKUNUN KORKUSU’ndan köken aldığı ifade edilebilir. Panik atağı yaşayan kişi yaşadığı korkunun tekrar yaşanacağı endişesiyle sürekli diken üstü bir hal yaşar. Bu durum ”BEKLENTİ KAYGISI” olarak adlandırılır.  Aslında panik atağı beklemek bir nevi panik atağı davet etmek gibidir. Panik atak yaşandıktan sonra durumu süreğenleştiren bir başka olumsuz durumsa panik atağın yaşandığı sırada eşlik eden koşullardan kaçınma davranışları gelişmesidir. Mesela asansörde yaşanılan bir panik atak sebebiyle asansöre binmek istememek, toplu taşıtta yaşanılmış bir panik atak sonrasında toplu taşıtlara binmekten kaçınmak gibi. Üçüncü olarak, panik atak yaşamaktan oldukça korkan kişiler panik ataktan kaçamayacakları düşüncesi ile atak esnasında yaşayacakları endişeyi azaltabilmek için yanlarında sürekli bir yakınlarını bulundurma, doktorun reçete ettiği ilacı devamlı bir şekilde çantalarında gezdirme gibi güvence arayışları içindedirler.  Beklenti kaygısı, kaçınma davranışları ve güvence arayışları birkaç saniye sürüp geçebilecek panik atağı aylara-yıllara yayabilir, tam bir “şuyuu vukuundan beter” durumu oluşturabilir. Hastalık da tam olarak budur. Atak yaşanmasa dahi atak ile yaşamak.”dedi.

    Panik atak, ölümcül, hayati risk içeren bir durum olmadığı gibi tam tersine kişinin yoğun stres ve sürekli yaşanan kaygı hissini fark etmesine yardımcı olur. Her ne kadar yaşanıldığı anda olumsuz içerikli olsa da uzun vadede atak yaşayan kişinin hayatına fayda sağlayabilir. Elektrik devrelerinde yolunda gitmeyen bir durum olduğunda sigorta atmasının, kısa vadede elektriksiz kalmamıza neden olsa da, uzun vadede koruyucu fonksiyon görmesi gibi. Panik atağın kalp krizi veya hayati bir durum ile sonuçlanacağını düşünmek, sigorta atmasını devrelerin yandığı ve yangın çıkacağı şeklinde yorumlamak gibidir. Sorun bedenden ziyade zihindedir.

    Tedavide hedef panik atakları yok etmekten ziyade panik atağın tetiklediği beklenti kaygısı, kaçınma davranışları ve güvence arayışlarını iyileştirmek veya yeniden düzenlemek olmalıdır. Zira aylardır panik atak geçirmediği halde beklenti kaygısı yoğun olan, kaçınma davranışları ve güvence arayışları  aktif olan kişilerin iyileştiğinden bahsedilemez. Fakat panik atak yaşadığı halde;

    – Bu durum karşısında zihninde felaket senaryoları tetiklenmeyen,

    – Atağın geçici olduğunu, daha önce defalarca yaşandığını, herhangi bir kalıcı hasar bırakmadığını kendisine telkin edebilen,

    -Telkin sonrasında basit gevşeme egzersizleri ile atağı sonlandırabilen,

    – Beklenti kaygısı ortadan kalkmış,

    – Kaçınma davranışlarını ve güvence arayışlarını terk etmiş kişilerde ise tedavinin hedefe ulaştı söylenebilir.

  • Çay ve kahve tüketimine dikkat

    Çay ve kahve tüketimine dikkat

    Yaz aylarında fazla tüketilen meyve ve gazlı içeceklerin kilo alımına sebebiyet verdiğini belirten Diyetisyen Esra Koçak, vücudun aşırı susuz kalması durumunda şiddetli yorgunluğun oluşabileceğini de kaydetti. Sıcak havaların etkili olduğu günlerde yoğurt ve cacık gibi soğuk tüketilen besinlere yönelinmesi gerektiğini belirten Koçak, çay ve kahvenin sıcak havalarda tüketimine ise dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Vücuttan su atımını arttıran çay kahve azaltılmalı, şekerli gazlı içecekler yerine su, doğal maden suyu ve ayran gibi içecekler tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.

    “Vücuttan su atımını arttıran çay, kahve azaltılmalı”

    Çay ve kahve gibi vücuttan su atımını artıran besinlerden uzak durulması gerektiğini belirten Koçak, “Yazın sıcak havalar, tatil ve rahatlama derken beslenme düzenimiz bozulabiliyor. Sıcak havalarda tüketilen gazlı içecekler, uzun gecelerde davetlerde yapılan yemek kaçamakları ve çok fazla tüketilen meyveler kilo alımına neden olabiliyor. Artan sıcaklıkla beraber vücudun susuz kalması, mineral kaybı ve şiddetli yorgunluğa sebep olabilir. Yaz sıcaklarında sağlıklı kalmak için ne yapmalıyız; en temel olay yeterli sıvı alımıdır. Kilogram başına 30 mililitre olacak şekilde sıvı alımına dikkat edilmelidir. Vücuttan su atımını arttıran çay kahve azaltılmalı, şekerli gazlı içecekler yerine su, doğal maden suyu ve ayran gibi içecekler tüketilmelidir. Sindirimi yoran yağlı, baharatlı, tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Akşam öğünleri çok geç saate bırakılmamalı ve kolay sindirilebilen besinler tercih edilmelidir. Zeytinyağlı sebzeler, soğuk çorbalar, yoğurt ve cacık gibi serinleten besinler tercih edilmelidir. En önemli şeylerden biri de yaz aylarında oluşan gıda zehirlenmeleri. Buna çok dikkat edilmelidir. Dışarıda açıkta satılan gıdalardan uzak durulmalı, çabuk bozulma potansiyeli olan et, tavuk ve balık gibi yiyecekler açıkta bırakılmamalıdır. Besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanması aşamalarında mutlaka hijyene dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.

  • Aşırı sıcak uyarısı

    Aşırı sıcak uyarısı

    Gelecek 20 yılın daha zorlu geçeceği uyarısında bulunan uzmanlar, artan sıcaklıkların sel ve taşkınlar gibi doğal afetlerin sayısını artıracağını vurguladı.

    Şu anda yaşanan sıcak hava dalgasının etkisiyle bazı bölgelerde sıcaklık 44.1 dereceye kadar çıkmış durumda ve gelecek yılın daha da sıcak olacağı ön görülüyor. Bu nedenle, sıcak hava dalgalarının ciddi bir tehdit olduğu ve önlem alınması gerektiği vurgulanıyor.

  • Dış ticaret istatistikleri

    Dış ticaret istatistikleri

    TÜİK, Haziran 2023 dönemine ilişkin dış ticaret istatistiklerini açıkladı. TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 azalarak 20 milyar 904 milyon dolar, ithalat yüzde 17,5 azalarak 26 milyar 64 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-haziran döneminde ihracat yüzde 1,9 azalarak 123 milyar 341 milyon dolar, ithalat yüzde 4,1 artarak 184 milyar 576 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Haziran ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,3 azalarak 8 milyar 236 milyon dolardan, 5 milyar 160 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Haziran ayında yüzde 73,9 iken; 2023 Haziran ayında yüzde 80,2’ye yükseldi. Ocak-haziran döneminde dış ticaret açığı yüzde 18,7 artarak 51 milyar 577 milyon dolardan, 61 milyar 235 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Haziran döneminde yüzde 70,9 iken; 2023 yılının aynı döneminde yüzde 66,8’e geriledi.

    Haziran ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 784 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 331 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 65 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 12 milyon dolar ile İtalya, 986 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,6’sını oluşturdu. Ocak-haziran döneminde de ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 10 milyar 707 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 7 milyar 387 milyon dolar ile ABD, 6 milyar 163 milyon dolar ile İtalya, 5 milyar 997 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 5 milyar 815 milyon dolar ile Rusya Federasyonu takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,2’sini oluşturdu.

    İthalatta ise ilk sırayı Çin aldı. Haziran ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 756 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 912 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 11 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 313 milyon dolar ile İsviçre, 1 milyar 121 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,6’sını oluşturdu. Ocak-haziran döneminde ise ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 24 milyar 734 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 22 milyar 238 milyon dolar ile Çin, 13 milyar 439 milyon dolar ile Almanya, 11 milyar 791 milyon dolar ile İsviçre, 7 milyar 574 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,2’sini oluşturdu.

  • Altın fiyatları

    Altın fiyatları

    Altın fiyatları Fed’in faiz kararı ve ardından Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarıyla yükselişini sürdürdü.

    GRAM ALTIN

    ALIŞ – 1690 TL
    SATIŞ – 1691 TL

    ÇEYREK ALTIN

    ALIŞ – 2766 TL
    SATIŞ – 2809 TL

    ONS ALTIN

    ALIŞ – 1952 TL
    SATIŞ – 1953 TL

    CUMHURİYET ALTINI

    ALIŞ – 11.049 TL
    SATIŞ – 11.187

  • Akaryakıta zam geldi

    Akaryakıta zam geldi

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    Motorin fiyatına 1 lira 45 kuruş zam yapıldı. Benzin fiyatında ise değişiklik olmadı.

    İstanbul’da motorinin litre fiyatı 33,87 liradan 35,32 liraya yükseldi.

    Benzinin litresi ise ortalama 36,05 liradan satılıyor.

     

  • Uzmanından sıcak havalar için tavsiyeler

    Uzmanından sıcak havalar için tavsiyeler

    Meteoroloji Samsun 10. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan uyarıya göre, Karadeniz Bölgesinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının etkisinin artarak mevsim normallerinin 2 ila 6 derece üzerine çıkacağı belirtildi. Meteoroloji, sıcak hava dalgası sebebiyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlı ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri 11.00 ile 16.00’da açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları uyarısını yaptı. Aşırı sıcaklılara karşı tavsiyelerde bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzhan Sepetçigil, vatandaşların güneş yanıklarından korunması gerektiğini, beyaz renkli ince kıyafetler giymelerini söyledi.

    “11.00 ila 16.00 saatleri arasında riskli guruplarda yer alanlar dışarıya çıkmamalıdır”

    Yaz mevsiminde özellikle riskli gurupların yani kronik rahatsızlığı olan yaşlıların, hamile ya da engelli vatandaşların dikkat etmesi gerektiğini belirten Sepetçigil, şunları kaydetti:
    “65 yaş üstü ile 4 yaş altını riskli guruplar oluşturuyor. Havaların özellikle 36 derece ile 40 derecenin üzerinde seyrettiği dönemlerde farklı problemler karşı karşıya kalabiliyoruz. Sıcak çarpmaları özellikle 40 derecenin üzerinde özellikle öğlen vakitlerinde uzun süre güneş ile teması olanlarda karşılaşabiliyoruz. Özellikle böyle dönemlerde saatler 11.00 ila 16.00 saatleri arasında sıcağın en fazla ve güneşin tepeden vurduğu saatlerde riskli guruplarda yer alanların dışarıya çıkmamaları oldukça önemli. Şapka giyilmelidir, ince ve beyaz elbiseler giyilmesi gerekiyor, güneşten korunmak için oldukça önem kazanıyor. 6’ıncı aydan itibaren bebeklerde güneş kremi kullanıyoruz. Güneşe çıkmadan yarım saat öncesinde vücudumuza sürerek güneş kremini kullanabiliriz. Özellikle en az 30 faktörlü, riskli guruplarda yer alanlarında 50 faktörlü güneş kremi kullanabilir. Yine güneşe temas etmemeleri açısından da şapka ve ince beyaz elbiseler koruyucu önlem olarak giyilmelidir.”

    “Çocuklarımızı sık banyo yaptıralım ve ılık bir bez ile vücudunu silelim”

    Uzm. Dr. Sepetçigil, “Sıcak ya da güneş çarpmasında ateş, terleme, sıcak basması, şuur kaybı, uykuya mail olabiliyor. Bunun için bol sıvı alınması ve sıcak olan bölgeden uzaklaşılması gerekiyor. Şikayetlerin artmasıyla birlikte mutlaka sağlık kuruluşlarına başvuruda bulunulması gerekiyor. Diğer taraftan küçük bebeklerimizde de pişikler, terlemeye bağlı dermatikler gibi rahatsızlıkları görebiliyoruz. Sık banyo yapılması ve ılık bir bez ile silinmesi oldukça önemli ve bebeklerde de ek su takviyesi de yapılması önemlidir” diye konuştu.

    “Klimaya çok dikkat etmek gerekiyor”

    Çocukların araç içerisinde ya da kapalı ortamlarda bırakılmaması gerektiğini ifade eden Sepetçigil, “Sıcağın en yüksek düzeye ulaştığı vakitlerde güneşe çıkılmaması dışında beyaz ve ince kıyafetlerin giyilmesi güneş ışınlarının yansıması açısından oldukça önemli, küçük bebeklerimiz çıplak ve açık kıyafetler giydirilebilir ama 6 aylığın altındaki bebeklere güneş kremi kullanamıyoruz, o yüzden ince ve beyaz elbiselerle birlikte her yerinin örtülmesi, kol ve bacak kısımlarının da mutlaka örtülmesi, açık bırakılmaması gerekiyor. Havalandırma önemli, özellikle çocuklarımızı kapalı alanlarda bulundurmamak gerekiyor, araçlarda kapalı tutmamalıyız, klimaya çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.

    “Klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz”

    Hava akımının enfeksiyon hastalıklarına yol açabileceğini anlatan Sepetçigil, “Bir yere gitsek bile çocuklarımızı araç içerisinde ya da farklı bir ortamda kapalı alanda bırakmamak gerekiyor. Klima ile serinlemek yanlış değil ama direk olarak klimanın havasının vücudumuza vurmaması gerekiyor, sırtımız terli ile çocuğa ya da büyüklere klimanın havası temas ederse bu enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Aralıklarla klimayı açmak önemli, klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz. Bunlara dikkat edildiği sürece sorun olmayacaktır” şeklinde konuştu.

    “Yaz ayında içtiğimiz sulara dikkat edelim”

    Yaz ayında sudan kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının, ishallerin, kusma şikayetlerinin sıklıkla arttığına dikkat çeken Sepetçigil, “Burada temiz su önemli, suların kaynatılarak içilmesi gerekiyor. Diğer taraftan üst solunum enfeksiyonları gibi hastalıklardan yani sulardan ve damlacık yoluyla geçen hastalıklar görülebiliyor. Yaz dönemde sulara bağlı ishal olaylara oldukça fazla oluyor. Bunların bir kısmı ateş, kusma gibi şikayetlere de yol açıyor. Hastalığın ağırlığına göre şikayetler fazla ise hastanelere ya da acile başvurmamız gerekiyor. Bazen serum ya da sıvı takviyesi gerekebilir” ifadesini kullandı.

    “Havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir”

    Uzm. Dr. Sepetçigil, “Mutlaka sulara dikkat etmemiz gerekiyor, havuz temizliği ve havuzun klorlanması oldukça önemli, yine havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir. Deniz biraz daha bu konuda masum gibi duruyor. Birde ishallerin en fazla olmasının sebebi, büyükşehirlerden ya da farklı şehirlerden köyüne gelen insanlar, köydeki suları kullanıyor. Bu suların bir kısmı da temiz olmadığı için o mikroplara hassas oldukları için farklı virüslerin, bakterilerin yaptığı bağırsak enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Yaz döneminde genel olarak solunum yolundan kaynaklı enfeksiyonların daha sık olduğu dönemler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
    Uzm. Dr. Sepetçigil, yaz mevsiminde D vitamini almak için tavsiye edilen saatlerde dışarı çıkılmasını gerektiğini ve aşırı sıcaklıklara karşı da dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.