Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası dolar/TL’deki yükselişin etkisiyle iç piyasada gram altın rekor tazeledi. Haftaya 1460 liradan başlayan gram altın dolar kurunun 24 liranın üzerine çıkmasıyla tarihi rekorunu tazeleyerek 1504 TL oldu. Spot altın ons başına 1.925 dolar seviyesine yakın seyrediyor.
Gram altındaki yükselişle çeyrek altın 2 bin 490 liraya ulaştı.
Etiket: gündemhaber
-
Gram altında yeni rekor
-
Döviz kurlarında son durum
Merkez Bankası’nın kritik faiz kararı öncesinde dolar/TL 23,55 seviyesinde hareket ediyor.
Euro/TL 25,88 civarında işlem görüyor.
İç piyasada Merkez Bankası’nın saat 14.00’te açıklanacak faiz kararı bekleniyor.
AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin 1075 baz puan artışla yüzde 19,25’e çıkarılacağını tahmin ediyor.
Merkez Bankası faiz artırırsa 27 ay sonra ilk kez para politikasında sıkılaştırma adımı atmış olacak.
-
Faiz kararı ne olacak
Merkez Bankası haziran ayı faiz kararı yeni Başkan Dr. Hafize Gaye Erkan döneminde açıklanacak ilk politika faizi olacak.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası son kararında mayıs ayı faiz kararını yüzde 8.5 olarak açıklamış ve faizi sabit bırakmıştı.
Haziran ayı toplantısı 22 haziran 2023 tarihinde gerçekleşecek. faiz kararı saat 14.00’te duyurulacak.
-
Karadeniz’de 4,4 büyüklüğünde deprem
AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 05.42’de merkez üssü Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesi açıkları olan 4,4 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi.
Depremin 17,68 kilometre derinlikte meydana geldiği ve Doğanyurt’a 173 kilometre mesafede olduğu belirlendi.
-
21 Haziran yaz gündönümü
Gündönümü, Güneş’in dünyanın ekvator çizgisinin üzerinde göründüğü ve gece ile gündüz süresinin neredeyse eşit olduğu zamandır. Ancak bu tarihlerde kuzey yarımkürede günler daha uzun, geceler ise daha kısa olur.
21 Haziran gündönümü, güneşin en yüksek noktaya çıktığı ve en uzun günün yaşandığı zamandır. Bu dönemde güneş ışınları dik bir açıyla düşer ve daha uzun süreli aydınlık bir atmosfer oluşur. Bu durum, çeşitli kültürlerde ve toplumlarda farklı şekillerde kutlanır ve festivallerle karşılanır.
En uzun gündönümü, yaz mevsiminin başlangıcını simgelerken, doğa ve çevre üzerinde de etkileri vardır. Bitki örtüsü hızla büyür, tarlalarda ürünler olgunlaşır ve doğadaki canlılar bu dönemde en yoğun faaliyetlerini gösterirler.
21 Haziran’da gerçekleşen en uzun gündönümü, insanlar için de enerjik ve hareketli bir dönemi temsil eder. Tatiller, geziler, açık hava etkinlikleri ve yaz festivalleri bu zamanlarda yoğunlaşır. Aynı zamanda bu dönem, insanların daha fazla güneş ışığından faydalanarak dışarıda daha fazla vakit geçirmesini sağlar.
Gündönümü, doğanın döngüsünde önemli bir kilometre taşıdır ve insanlar için de yeni bir başlangıç anlamına gelir. Yaz mevsiminin enerjisiyle dolan insanlar, güneşin keyfini çıkarırken aynı zamanda doğal denge ve dönüşümün bir parçası olurlar.
-
Kalp hastalığı riskini önlemek mümkün
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Koşüş, kalp hastalıkları riskini basit yöntemlerle engellemenin mümkün olduğunu söyledi. Kalp hastalıklarından korunma yollarının temelinde öncelikle hastalığa yol açan yaşam tarzını ve çevre faktörleri değiştirmenin yattığını belirten Uzm. Dr. Köşüş, “Kalp sağlığını koruyabilmenin öncelikli yollarından biri sağlıklı yiyecekler tüketmektir. Kişiler kolesterollerini uygun seviyede tutmak için tereyağı ve iç yağ gibi hayvansal kaynaklı yağlardan uzak durmalı, fındık yağı ve zeytinyağı gibi bitkisel yağlar tercih etmelidir. Kırmızı etten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Kırmızı et yerine, balık, hindi ve tavuk eti gibi beyaz et tercih edilmelidir. Bol miktarda sebze ve meyve yenmelidir. Beslenmede fasulye, mercimek, bezelye gibi kolesterolsüz protein kaynaklarına yer verilmelidir. Süt ve süt ürünlerinde ise konsantre süt yerine yağsız veya az yağlı ürünler tüketilmelidir. Karaciğer, işkembe, sakatat, sosis, sucuk, salam gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Beyaz un yerine işlenmemiş buğday unu yani kepekli un tercih edilmelidir. Ayrıca yemek yerken besinleri yavaş yavaş tüketmeye özen gösterilmelidir” diye konuştu.
“Düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin, sigarayı bırakın”
Sadece her gün yarım saat yürüyerek ve sigara içmeyerek kalp hastalığına yakalanma riskinin yarı yarıya azaltılabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Köşüş, “Kalp-damar hastalıklarında sigara tüketilmesi başlı başına önemli bir sebeptir. Bu nedenle sigara içen bir kişi sigarayı bırakmalıdır. Ayrıca kişilerde yağların karın çevresinde toplanması da özellikle kalp-damar hastalığı riskini arttırır. Bu nedenle fazla kilolarınızdan kurtulmaya çalışın. Düzenli egzersiz kalp hastalıkları ve kalp krizinden sizi korur. Günümüz toplumu araç kullanımı nedeniyle daha az yürür hale geldi. Bunun önüne geçmek için ise aracınızı, gideceğiniz yere en az 400 -500 metre uzağa park ederek, kalan mesafeyi yürümeye özen gösterin.
Bu yolu yürümek bile uzun vadede size kalp-damar sağlığınız açısından ciddi bir yarar sağlayacaktır. Asansör kullanımını minimuma indirmek de kalp sağlığı açısından önemlidir. İmkan buldukça bol bol doğa yürüyüşleri yapın. Unutmayın ki uygun kiloya sahip olmak, sağlıklı bir yaşam için ilk adımdır. Kilo vermek kan basıncını, kan şekerini, kan yağlarını ve erken ölüm riskini azaltır. Aşırı stresten ve hareketsiz yaşamdan da mümkün olduğunca uzak durun. Eğer kişinin ailesinde kalp hastası varsa, şişmansa, diyabet veya yüksek tansiyon hastasıysa, sigara kullanıyorsa 30, herhangi bir şikâyeti yok ise de 40 yaşından sonra düzenli olarak bir kardiyoloji uzmanına başvurup, gerekli kontrollerini yaptırarak, kalp-damar hastalıklarına karşı önlemini almalıdır” ifadelerini kullandı.
-
İnşaat sektörü güven endeksi azaldı
TÜİK, haziran ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endekslerini açıkladı. Buna göre; güven endeksi, hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde yükselirken inşaat sektöründe düştü.
TÜİK verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi haziran ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 0,6 ve perakende ticaret sektöründe yüzde 0,9 artarken inşaat sektöründe yüzde 3,5 azaldı.
-
Otomobil satışlarında kilometre sınırı uzatıldı
Ticaret Bakanlığı’ndan otomotiv sektörüne yönelik tedbirlere ilişkin yapılan açıklamada, ülkenin en güçlü olduğu sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe üretim, istihdam, ihracat ve satışlar noktasındaki olumlu gelişmelerden memnuniyet duyulduğuna dikkat çekilerek, “Bununla beraber, otomotiv sektörümüzde son birkaç aydır arz talep dengesine aykırı şekilde cereyan eden fahiş fiyat oluşumlarının ve haksız ticari uygulamaların önüne geçmek ve rekabetçi, adil ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis ederek, motorlu kara taşıtı alım satımında düzenli işleyişi sağlamak amacıyla, Ticaret Bakanlığımız ile otomotiv sektörünün yetkili kuruluşları olan otomotiv üretici ve distribütörleri, yetkili bayiler ve oto galeri temsilcileri ile Ticaret Bakanlığımızda 19 Haziran 2023 tarihinde kapsamlı görüşmeler yapılmıştır” denildi.
Otomotiv alım satımlarında bir süredir bazı firmalarca yürütülen stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamalarıyla mücadele kapsamında, bugüne kadar yürütülen yoğun denetim tedbirlerine ilave olarak, Ticaret Bakanlığınca otomotiv sektörü temsilcilerinin görüşleri de dikkate alınarak, haksız kazançlara ve tüketici mağduriyetlerine sebep olan uygulamaların ortadan kaldırılmasına yönelik ilave tedbirlerin alınması zorunlu hale gelmediği vurgulanarak, “Bu çerçevede; otomotiv sektöründe yaşanan aşırı ve fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve bazı haksız ticari uygulamalarla mücadelede fayda sağladığı değerlendirilen ‘6 ay 6 bin kilometre’ kısıtlamasına ilişkin düzenlemenin uygulama süresi 1 Ocak 2024 tarihine kadar 6 ay süreyle uzatılmıştır. Ticari faaliyet olduğu değerlendirilen tüm bireysel satışlar ‘6 ay-6 bin kilometre’ kısıtlama düzenlemesi kapsamında, Bakanlığımızca düzenli olarak denetlenecek, mevzuata aykırılık halinde bu satıcılar hakkında idari para cezası uygulanacaktır. Ayrıca, anılan satışlara ilişkin kayıtlar ile denetim sonuçları kayıt dışı kazancın vergilendirilmesini sağlamak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı ile düzenli olarak paylaşılacaktır.
İnternet ortamında verilen ikinci el motorlu kara taşıtı ilanlarındaki fahiş fiyatların ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler alınacaktır.
Ticaret Bakanlığımızca bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da motorlu kara taşıtı satışlarında yetkili bayi, oto galeri ve bireysel satıcılar düzleminde fahiş fiyat oluşumuna yol açan uygulamalar ile 6 ay 6 bin kilometre kısıtlamasına ilişkin yoğun denetimlerimize devam edilecektir” açıklaması yapıldı.
Bu kapsamda bugüne kadar, pazarlama ve satış kısıtlamasına aykırı işlem tesis eden işletmelere toplam 35 Milyon 110 Bin 527 TL idari para cezası uygulandığı hatırlatarak şöyle denildi:
“Ayrıca, stokçuluk uygulamaları kapsamında, 2021 ve 2022 yıllarında 15 yetkili bayiye toplam 8 milyon 292 bin 360 TL, geçtiğimiz Mayıs ayında tüketicilerin sıfır kilometre taşıtlara erişimini zorlaştırıcı uygulamalarda bulunduğu tespit edilen 4 yetkili bayiye toplam 17 milyon 834 bin 400 TL idari para cezası uygulanmış; Haziran ayı içinde ise müşterilerden taşıtın liste fiyatının üzerinde fiyat talep ettiği veya müşterileri aksesuar almaya zorladığı tespit edilen 10 yetkili bayiye toplam 49 milyon 44 bin 600 TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. İlave olarak, idari para cezası uygulanan 4 yetkili bayinin ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgeleri iptal edilmiştir. Böylelikle, stokçuluk faaliyetlerine karşı gerçekleştirilen denetimler sonucunda Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından bugüne kadar toplam 75 milyon 171 bin 360 TL idari para cezası uygulanması kararı alınmıştır.”
-
Ameliyatı olmayan hastalık
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin düzenlediği “Migren Farkındalık Ayı Haziran 2023” başlıklı seminerde Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Burcu Polat önemli bilgiler paylaştı. Migrenin en yaygın beyin hastalığı olduğunu söyleyerek sunumuna başlayan Doç. Dr. Burcu Polat, migreni; “Beyinde yaşanan bir dizi kimyasal değişimin sonucu yaşanan özel bir baş ağrısı türüdür” şeklinde tanımladı. Ağrının genellikle başın bir yarısından başlayıp, 4 saat gibi uzun bir süre devam ettiğinin bilgisini veren Polat, şiddetli baş ağrısı ve zonklama ile beraberinde; mide bulantısı, kusma, ışık, ses, koku ve dokunmaya artmış hassasiyetin eşlik ettiğini ifade etti.
“Türkiye’de her 5 kadından biri, her 10 erkekten biri migren hastası”
Ülkemizden her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinin migren hastası olduğunu söyleyen Polat, “Bu hastalık ülkemizde ve dünyada kişilerin yaşam kalitesini bozarak mağduriyet yaşatan ilk on hastalık arasındadır. Ülkemizde çocuk ve ergenlerin onda birinde migrene bağlı baş ağrısı sorunu bulunmaktadır” dedi. Stres seviyesinde ani değişim, anksiyete, deprosyon, kronik stres, fiziksel veya mental tükenmişlik hali gibi nedenlerin migreni tetiklediğini kaydeden Doç. Dr. Polat, fermante besinler, küflü peynir, kurutulmuş besinler, çikolata, kuruyemişler, nitrat içeren besinler ve işlenmiş besinler gibi gıda ürünlerin de migreni tetiklediğini söyledi.
Migren mi? Sinüzit mi? Psikolojik mi? yoksa beyin tümörü mü?
Migren mi? Sinüzit mi? Psikolojik mi? Yoksa beyin tümörü mü? gibi soruların sıklıkla sorulduğunu dile getiren Doç. Dr. Burcu Polat, “Migrenlilerin yüzde 70’e yakınında alerjik üst solunum yolu problemleri görülür. Bu bazen sinüzite yol açar. Ancak bu iki sorun baş ağrısı konusunda uzman bir hekim tarafından kolaylıkla ayırt edilebilir. Migren atakları stresle tetiklenir; ancak bu özünde psikolojik diye tanımlanan bir ağrı türü değildir. Beyin tümörleri neyse ki baş ağrılarının seyrek nedenleri arasındadır” ifadelerini kullandı.
“Migren hastalığınızı 3 soru ile belirleyebilirsiniz”
Migrenin 3 soru testi ile tespit edilebileceğini söyleyen Burcu Polat, bu soruları; “3 ay içinde, 1- Midenizde bulantı veya rahatsızlık hissettiniz mi? 2- Baş ağrısı sırasında ışık rahatsız etti mi? 3- Baş ağrılarınız en az bir gün işten güçten kısıtladı mı?” şeklinde sıraladı. Migrenin tedavi edilebileceğinin altını çizen Polat, “Hastanın bilinçlenmesi, yaşam şeklinin düzenlenmesi, atak esnasında uygulanacak ilaç ya da ilaç dışı müdahaleler, atakları önleyecek düzenlemeler ve gerekirse ilaç ya da müdahaleler” gibi müdahale ve önlemlerle migrenin tedavi edilebileceğini söyledi.
Yaşam tarzı değişikliği ve Akdeniz usulü beslenmeyle etkisini azaltabilirsiniz
Migrenin ameliyatı olmadığını vurgulayan Burcu Polat, bünyesel bir hastalık olan migrenin ameliyatla düzelemeyeceğini, Akdeniz usulü beslenme ve yaşam tarzını değiştirmeyle etkisinin azaltılabileceğini dile getirdi.
Seminer sonunda kısa bir konuşma yapan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, seminerin yararlı olduğunu ifade ederek, seminere katkı sunanlara ve katılımcılara teşekkür etti. Başarılı sunumu ve yaptığı çalışmaları için Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Burcu Polat’a teşekkür belgesi takdim eden Prof. Dr. Sözbir, katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Seminere; Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerif Demir, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı ve Doç. Dr. Cengiz Tuncer, öğretim elemanları, sağlık çalışanları, öğrenciler ve davetli misafirler katıldı.