Etiket: gündemhaber

  • Asgari ücretin işverene maliyeti

    Asgari ücretin işverene maliyeti

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam oranını belirleme çalışmaları kapsamında bugün saat 11.00’de üçüncü kez toplandı. Toplantıya; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da katıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaptığı üçüncü toplantının sona ermesiyle birlikte, yeni asgari ücret zammı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Buna göre; yeni asgari ücret miktarı yüzde 34 artışla net 11 bin 402 lira oldu.

    Yeni asgari ücretin işverene maliyeti 15 bin 761 liraya yükseldi

    Ocak ayına göre brüt asgari ücret 3 bin 406 lira artarak 10 bin 8 liradan 13 bin 414 liraya, net asgari ücret ise 2 bin 895 lira artarak 8 bin 506 liradan 11 bin 402 liraya yükseldi. Brüt asgari ücretten işçi payı olarak bin 878 lira sigorta primi, 134 lira da işsizlik sigortası primi kesilecek. İşveren maliyeti olarak ise 2 bin 79 lira sigorta primi, 268 lira da işsizlik sigortası primi kesintisi yapılacak. Böylece 11 bin 759 lira olan asgari ücretin işverene maliyeti 4 bin 2 lira artarak 15 bin 761 liraya yükselecek.

  • “Kızamık ölümcül olabilir”

    “Kızamık ölümcül olabilir”

    Kızamığın yüzyıllardan beri bilinen ve çocukluk çağının önemli döküntülü hastalıklarından biri olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emel Şen, kızamık aşısının önemi hakkında açıklamalarda bulundu.

    “Dünyada hala sorun olmaya devam ediyor”

    Kızamığın bulaşıcı olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Şen, “Kızamık yüzyıllardan beri bilinen ve çocukluk çağının önemli döküntülü hastalıklarından biridir. Kızamık bulaşıcıdır. Gelişmiş ülkelerde etkin aşılama sayesinde artık hiç görülmeyen bu hastalık gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde sorun olmaya devam etmektedir. Dünyada endemik olan bir hastalıktır. Geçmiş yıllarda 2-4 yılda bir bahar mevsiminde epidemiler görülürdü ve toplumdaki tüm duyarlı çocuklar hastalanırdı” diye konuştu.

    “Temas yoluyla bulaşabilir”

    Kızamık aşılaması öncesi hastalığın sıklıkla 5 ile 10 yaş arasında görüldüğünü dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Şen, “1980’li yıllardan sonra aşının birçok ülkede rutin uygulamaya girmesi ile kızamık vakalarının görülme sıklığı azalmış ve hastalığın görülme yaşı ise okul öncesi yaşlarına kaymıştır. Aşılama oranları yetersiz olan toplumlarda hastalık en sık 4 yaş civarında görülmektedir. Anneden plasenta yoluyla geçen antikorlar nedeniyle ilk 3-4 ayda hastalık son derece nadirdir. Eğer anne kızamık geçirmemiş veya kızamığa karşı aşılanmamışsa hastalık yeni doğan bebekte dahi görülebilir. Kızamık hastalığının etkeni bir RNA virüsüdür. Düşük ısılarda canlı kalabildiğinden kış sonu ve ilkbaharda epidemiler yapar. Virüs ile temas sonrası duyarlı kişilerin yüzde 90’ında hastalık gelişmektedir” şeklinde konuştu.

    “Kızamık ölümcül olabilir”

    Temastan sonra döküntülerin ortaya çıkmasına kadar geçen sürenin yaklaşık 14 gün olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Şen, “Virüs damlacık yoluyla bulaştıktan sonra solunum yolu mukoza hücrelerinde çoğalır, bölgesel lenf bezlerine, oradan da kan yoluyla deri, konjonktiva bronşlar, karaciğer, beyin, dalak ve tüm vücuda yayılarak ciddi tablolara sebep olabilir. En sık gelişen komplikasyonları otit, zatürre ve beyin zarlarının tutulumu olan ensefalomiyelittir. Kara kızamık vakalarında havale, deliryum, koma, solunum yetmezliği, deri ve mukozalarda kanamalı döküntüleri izlenebilir. Genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış çocuklarda görülen bu tablo ölümcüldür. Kızamık vakalarında özel bir tedavi yoktur. Tedavi semptomlara yöneliktir, ağır kızamık vakalarında tedaviye A vitamininin eklenmesiyle ölüm ve diğer komplikasyonlar azalmaktadır. Kızamık aşı ile önlenebilir bir hastalıktır. Canlı atenüe kızamık aşısı, kızamıkcık ve kabakulak aşısı ile birlikte tüm çocuklara rutin olarak 12. ayda yapılmaktadır. Aşının ikinci dozu 4 -6 yaşlarında uygulanmaktadır. Kızamığın endemik olduğu bölgelerde veya salgınlar sırasında süt çocuklarının erken korunması için ilk doz aşı 9. ayda yapılabilir. Epidemiler sırasında aşılama yaşı 6. aya kadar indirilebilir. İlk aşı dozu 1 yaşından önce yapılanlar mutlaka 12-15 aylık iken ikinci kez aşılanmalıdır. Bu çocuklara 4-6 yaşlarında üçüncü doz aşı da gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Şaşılık tedavisi başarısı mümkün

    Şaşılık tedavisi başarısı mümkün

    Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, göz kayması veya diğer adıyla şaşılık (strabismus) problemi ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler verdi. Yetişkinlerde dışa doğru, çocuklarda ise iç ve dışa doğru göz kaymaları görüldüğünü kaydeden Uzman Dr. Çağatay, “Özellikle yetişkinlerde dışa doğru kayma şeklinde görüyoruz. Çocuklarda ise içe veya dışa kayma şeklinde olabiliyor. Bunun nedeni görme yeteneği az olan gözün nörolojik olarak beyin tarafından kullanılmamasıdır; çünkü bu gözün görme kalitesi düşüktür ve bu kalitesi düşük görüntü beyin tarafından kullanılmaz. Bunun yerine sağlam gözden gelen net görüntü kullanıma alınır. Bir anlamda tembel olan göz beyin tarafından baskılanarak yok sayılır ve şaşılık meydana gelir” dedi.

    Yetişkinlerde ve çocuklarda görmeyen gözde şaşılık tedavisi farklı

    Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, yetişkinlerde ve çocuklarda tedavinin farklı olduğunu ifade ederek, “Çocuklarda öncelikle görme yeteneğini artırmaya yönelik tedaviler ön plana alınır. Görmeyi artıran varsa gözlük tedavisi başlıyoruz; ayrıca sağlam gözün hekim tarafından belirlenen periyotlarda kapatılması da önem taşır. Prensip olarak mümkünse önce görme oranını arttırmak tedavinin başarısı için anahtar rol oynar. Yetişkinlerde de mutlaka gözün görme şansı varsa buna yönelik muayene gerçekleştiriyoruz. Hastaların çoğunda maalesef bu mümkün olmuyor. Bu durumda da görme düzeltilemese bile bu kez kaymanın düzeltilmesinin yönelik yapabileceğimiz tedavileri gündeme alıyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Görmeyen gözde yapılan şaşılık ameliyatında başarı mümkün mü

    “Görmeyen gözlerde ortaya çıkan şaşılığın tedavisinin başarılı olması mümkündür” diyen Dr. Çağatay, “Bunun için en önemli faktörler; öncelikle sorunun detaylı bir şekilde tespit edilmesidir. Örneğin; uzak ve yakın bakışlarda kayma açısı ayrı ayrı prizma camları ile tespit edilmesi önem taşıyor. Gün içinde kayma açısı değişkenlik arz edebiliyor bu durumda da var olan en yüksek kayma açısının tedavi edilmesini hedefliyoruz” diye aktardı.
    Çağatay, görmeyen bir gözde oluşan göz kaymasının kendi kendine düzelmeyeceğini ifade ederek, “Bu sebeple, sosyal yaşamda sorun yaşanmaması adına, estetik amaçlı şaşılık ameliyatları gerçekleştirilmektedir. Birçok hasta, tedavi sonrası göz kaymasının tekrar oluşabileceği endişesi ile tedaviyi değerlendirmeye almayabilir. Ek olarak, tedavi edilmeyen şaşılık zaman içinde daha da ilerleyecektir. Hiçbir cerrahi girişimde yüzde 100 garanti vermek söz konusu değildir; ancak günümüzde yüksek başarılı sonuçlar ile ameliyatların gerçekleştirildiği bilgisini paylaşabilirim” şeklinde bilgi verdi.

    Göz kayması ameliyatında hangi teknikleri kullanılıyor

    Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, tedavi hakkında şöyle devam etti:

    “Bu ameliyatlarda standart şaşılık ameliyatı tekniklerinde farklı olarak ayarlanabilir dikiş ve sedasyon anestezisi yöntemlerini tercih ediyoruz. Bu yöntemlerin avantajı bize işlem sırasında göz kaslarının dengelenmesinde ince ayar imkânı sağlamasıdır. Bu teknikte ameliyat sırasında ve bitiminde gözlerin durumunu kontrol etme şansı vermesidir. Bizim için en önemli hususlardan birisi uzun vadeli başarılı sonuçlar elde etmektir. Bunun için de öncelikle erken dönemde güzel bir sonuç elde etmek gerekiyor; ayrıca gereken durumlarda nörotoksin uygulaması tercih edilebilir. Yine ameliyat sonrasında da gözlük-kapama veya egzersiz önerilerimiz olabiliyor. Bu tedavi yöntemleri tamamen hastadan hastaya değişebilir. Görme yeteneği az olan gözlerde gerçekleştirilen şaşılık ameliyatları, şaşılık problemi olan fakat görme sorunu bulunmayan gözlere yapılan ameliyatlara kıyasla daha karmaşık olabilir. Öte yandan, bazen hastalar daha öncesinden başarılı olmayan veya kayması diğer yönlü iken yeni bir şaşılık sorunu nedeniyle de başvurabiliyor. Bu tür gözlerde gerçekleştirilen ameliyatların başarısı, görme yeteneği normal olan bir gözde yapılan şaşılık ameliyatına kıyasla daha düşük ve zorlu bir süreç olabilir. Bu sebeple, ameliyat öncesi değerlendirmelerin yeniden yapılması veya daha detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir.”

    “Her göz için ameliyat sırasında uygulanabilecek maksimum müdahale miktarı vardır”

    Çağatay, “Görme yeteneği az olan kişilerde şaşılık ameliyatı genellikle başarılı sonuçlar verir ve gözler estetik olarak doğru konuma getirilir” diyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:

    “Şaşılık ameliyatının görme yeteneğinde herhangi bir değişikliğe yol açmadığını belirtmek önemlidir. Örneğin; 50 yaşında yapılan bir şaşılık ameliyatı ile gözün konumu düzeltilse bile, bu yaşta görme yeteneği iyileştirilemez. Daha önceden şaşılık ameliyatı olmuş olmanız genellikle tekrar ameliyat olmanızı genellikle engellemez. Her göz için ameliyat sırasında uygulanabilecek maksimum müdahale miktarı vardır. Bu sınıra ulaşılmadıysa, tekrar ameliyat gerçekleştirilebilir. Diğer yandan, daha önce bir kez ameliyat geçirmiş olmak, gözün anatomik yapısı uygunsa, ikinci bir ameliyata engel teşkil etmez. İkinci ameliyata rağmen düzelme görülmemesi veya kaymanın diğer yöne doğru gelişmesi durumunda, üçüncü bir müdahale de gerekebilir. Görmeyen ya da az gören gözlerde bu tür ameliyatlara başlamadan önce, hastaların göz kayma derecelerinin belirlenmesi son derece önemlidir. Sonrasında, şaşılığa sebep olan kasın zayıflatılması ve zayıf göz kasının güçlendirilmesi prosedürleri aynı oturumda uygulanır.”

  • Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi

    Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi

    İmalat yıllık %32,24 arttı
    Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %26,05, imalatta %32,24 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %30,05 artış, dayanıklı tüketim malında %39,88 artış, dayanıksız tüketim malında %36,35 artış, enerjide %14,87 azalış, sermaye malında %39,51 artış olarak gerçekleşti.

    YD-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Mayıs 2023

    İmalat aylık %0,45 arttı

    Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %0,48, imalatta %0,45 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %0,39 artış, dayanıklı tüketim malında %0,73 artış, dayanıksız tüketim malında %2,29 artış, enerjide %9,07 azalış, sermaye malında %1,49 artış olarak gerçekleşti.

    YD-ÜFE aylık değişim oranları (%), Mayıs 2023

    Yıllık YD-ÜFE’ye göre 4 alt sektör daha düşük, 21 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %14,87 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık makine ve ekipmanlar b.y.s. %50,57, içecekler %49,89, diğer metalik olmayan mineral ürünler %48,93 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Sektörlere göre YD-ÜFE yıllık değişim oranları (%), Mayıs 2023

    Aylık YD-ÜFE’ye göre 5 alt sektör daha düşük, 20 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri %9,07, metal cevherleri %1,68, ana metaller %0,49 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri %4,05, diğer mamul eşyalar %3,36, tütün ürünleri %3,11 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

     

  • Dolar kuru bugün ne kadar?

    Dolar kuru bugün ne kadar?

    20 Haziran 2023 sabahında dolar 23,6 lira bandının üzerinde işlem görüyor.

    Spot piyasada güncel döviz satış fiyatları:

    Dolar 23,6205 lira

    Euro 25,8078 lira

    Sterlin 30,2860 lira

    Ruble 0,2805 lira

    İsviçre Frangı 26,3357 liradan el değiştiriyor.

  • Dünya’nın dönüş eksenini kaydı

    Dünya’nın dönüş eksenini kaydı

    Dünya’nın coğrafi kutbundaki kaymayı inceleyen araştırmacılar yer altı sularının etkisi olmadan böyle bir değişimin mümkün olmayacağını söylüyor.

    Dünya’nın kendi etrafında döndüğü eksen sabit ve durağan bir yapıda değil.

    Yerküre Kuzey ve Güney Kutuplarından geçen hayali bir çizgi olan dönme ekseni üzerinde dönerken sürüklenip yalpalanıyor.

    Dönme eksenindeki bu hareketler kutup gezinmesi olarak adlandırılıyor.

    Kuzey Kutup noktasının her yıl 10 metre genişliğinde bir çember çizdiği biliniyor.

    Amerikan Uzay Araştırmaları Dairesi’ne (NASA) göre 20’inci yüzyılda Dünya’nın dönüş ekseninin yılda 4 cm kaydığını bulunmuştu.

    Son dönemde yapılan araştırmalarsa iklim krizinin yerkürenin dönüşünde kaymaya neden olduğunu bulmuştu.

    Ancak yer altı sularının bu kaymaya etkisi tam olarak belirlenememişti.

  • Akdeniz’de 4.2 büyüklüğünde deprem

    Akdeniz’de 4.2 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat 15.58’te Akdeniz’de 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 6,5 kilometre derinliğinde meydana gelen depreme en yakın yerleşim yerinin ise Hatay Yayladağ olduğu belirtildi.

    Depremle ilgili olumsuz bir durum ise bildirilmedi.

  • Hava sıcaklığı ve cilt kuruluğu

    Hava sıcaklığı ve cilt kuruluğu

    Yaz ayları içerisinde cilt sorunlarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dermatoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Buğlem Elgörmüş, kuru cilt hastalıkları ve uzun dönem çözümleri hakkında bilgi verdi.

    Kış aylarında olduğu gibi yaz aylarında da cilde dikkat etmek gerektiğini belirten Uzman Dr. Buğlem Elgörmüş,

    “Kuru bir cilt her an reaksiyon vermeye can atan, gün içinde varlığını sürekli hatırlatan, tabiri caizse, sahibinin başa bela olmaya hazır bir cilttir. Bu cilt tipi pek çok hastalığa yatkındır. Eğer iyi bakım almazlarsa yalnızca kuru olmaktan çıkar, artık hastalık sahibi bir deri halini alırlar. Kış aylarında soğuk hava ve rüzgâr, yaz aylarında şiddetli güneşe maruz kalmak, çok fazla suyla temas etmek, kurumayı arttırarak hastalıkları alevlendiren etkenlerdir. Bu hastalıkların başında atopik dermatit gelir. Atopik dermatit kuru ciltle el ele yürüyen egzamatöz bir hastalıktır. Çocukluk yıllarında başlar ve bazen ergenlikten sonra da devam ettiğini kliniklerimizde deneyimleriz. Kuru ciltlerde, aynen kurumuş topraklarda olduğu şekilde hayal edebileceğiniz, gözle görülmeyen mikro çatlaklar oluşmaktadır. Bu çatlaklar alerjenlerin cilt bariyerini atlayarak derinin daha derin katmanlarına ulaşabilmesine olanak tanır. Bu durumda, alerjik egzamalar, kaşıntı kızarıklık kaçınılmaz sondur” dedi.

    Cildin verdiği alarmın ciddiye alınması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Elgörmüş, “Eğer kuruluk daha da ilerlerse cilt üzerinde kanamalı, ellerinizi kullanmayı dahi engelleyebilecek yaralar oluşabilir. Kuruluk ve bunu takiben gelişen herhangi bir hastalık tedavi edilebilir. Ancak oluşan kızarıklıklar, pullanmalar ve yaralar iyileşirken yerinde koyu lekeler bırakma riskine de sahiptir ve bu lekelerin tedavisi hastalığın kendisinin tedavisinden de zor ve yorucudur. Kuru ciltli olduğumuzu bize gösteren en önemli bölgeler, dudaklar ve ağız çevresindeki bölge, alt ve üst göz kapakları ve ellerdir. Bu bölgelerde özellikle sabah uyandığımızda gerginlik hissediyorsak cildimize gerekli özeni göstermediğimiz söylenebilir” diye vurguladı.

    Doğru müdahalede bulunarak cildin nasıl nemlendirileceğini de anlatan Dr. Elgörmüş, “Piyasada nemlendirme amaçlı bulunan yüz için ve vücut için geliştirilmiş pek çok etken madde vardır, burada önemli olan etken maddeden öte ihtiyacı olan bölgeyi sürekli ve düzenli olarak nemlendiriyor olmaktır. Halk arasında bilinen en yanlış bilgi, nemlendiricilerin alışkanlık oluşturduğudur. İhtiyacı olan nemi vermenizin cildinize en ufak kötü bir etkisi olmadığı gibi çok büyük faydası olacaktır.

    Tüm dermatologların size ilk önereceği etken madde hyalüronik asittir. Hyalüronik asit kendi cildimizde de bulunan, zamanla ve yaşla azalan en önemli su tutucu bileşendir. Bunun dışında kolajen miktarınız, cilt kaliteniz ve kalınlığınız da cildinizin su tutma kapasitesi ile doğru orantılıdır. Bunun için kullanabileceğiniz en önemli kremler retinol ve peptid içerikli kremler olacaktır. Ayrıca klinik bazında doktor kontrolünde yaptıracağınız, hyalüronik asit enjeksiyonları, saten dolgular, mezoterapiler, cilt kalitesini arttırmaya yönelik altın iğne benzeri uygulamalar da uzun vadede cildinizin su tutma kapasitesin artırarak hem kuruluğun oluşturduğu gerginlik hissini hem kuruluğun neden olduğu ince kırışıklık gibi yaşlanma belirtilerini azaltacak, hem de uzun dönemde tüm bu hastalıklara karşı sizi koruyacaktır” önerilerinde bulundu.

  • Mayıs ayında 330 konut satıldı

    Mayıs ayında 330 konut satıldı

    Türkiye genelinde Mayıs ayında 78 bin 863’ü ikinci el satış olmak üzere 113 bin 276 konutun satıldığının belirtildiği TÜİK’in verilerine göre, Karabük’te 277’si ikinci el satış olmak üzere 330 konut satıldı.
    Açıklamada, Zonguldak’ta 311’i ikinci el satış olmak üzere 506 konut, Bartın’da da 100’ü ikinci el satış olmak üzere 163 konut satıldı.

  • Sinema seyirci sayısı arttı

    Sinema seyirci sayısı arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı Sinema ve Gösteri Sanatları İstatistikleri’ni paylaştı. Buna göre, sinema salonu sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,3 azalarak 2 bin 366 oldu. Bu dönemde sinema salonlarındaki koltuk sayısı yüzde 0,3 azalarak 284 bin 204 oldu.

    Sinema seyirci sayısı yüzde 187,9 arttı

    Sinema seyirci sayısı bir önceki yıla göre yüzde 187,9 artarak 35 milyon 754 bin 644 kişi oldu. Yerli film seyirci sayısı yüzde 476,9 artarak 18 milyon 834 bin 898 kişi olurken, yabancı film seyirci sayısı yüzde 84,8 artarak 16 milyon 919 bin 746 kişi oldu.

    Gösterilen yerli film sayısı yüzde 159,2 arttı

    Gösterilen film sayısı bir önceki yıla göre yüzde 107,9 artarak 55 bin 56 oldu. Aynı dönemde gösterilen yerli film sayısı yüzde 159,2 artarak 25 bin 869 olurken, gösterilen yabancı film sayısı yüzde 76,9 artarak 29 bin 187 oldu.

    Tiyatro salonu sayısı yüzde 104,3 arttı

    Tiyatro salonu sayısı geçen sezona göre yüzde 104,3 artarken tiyatro salonu koltuk sayısı yüzde 112,9 arttı. Aynı sezonda tiyatro salonu sayısı 817 olurken tiyatro salonu koltuk sayısı 332 bin 141 oldu.

    Tiyatro seyirci sayısı yüzde 662,6 arttı

    Tiyatro seyirci sayısı 2021/’22 sezonunda yüzde 662,6 artarak 5 milyon 451 bin 627 oldu. Tiyatro salonlarında oynanan eser sayısı geçen sezona göre yüzde 402,6 artarak 8 bin 368 oldu. Tiyatroda telif eser seyirci sayısı geçen sezona göre yüzde 674,7 artarken çeviri eser seyirci sayısı yüzde 624,8 arttı.

    Tiyatro salonlarında oynanan çocuk eseri gösteri sayısı yüzde 718,5 arttı

    2021/’22 sezonunda tiyatro salonlarında oynanan çocuk eseri gösteri sayısı yüzde 718,5 artarken yetişkin eseri gösteri sayısı yüzde 398,7 arttı. Aynı sezonda çocuk eseri seyirci sayısı yüzde 979,7 artarken yetişkin eseri seyirci sayısı yüzde 558,3 arttı. Tiyatro salonlarında oynanan çocuk eseri sayısı yüzde 704,1 artarken oynanan yetişkin eseri sayısı yüzde 285,8 arttı.

    Opera ve bale gösteri sayısı yüzde 327,9 arttı

    Türkiye genelinde 2021/’22 sezonunda Opera ve Bale Genel Müdürlüğü’ne bağlı opera ve bale gösterisi 6 ilde yapıldı. Opera ve bale seyirci sayısı bir önceki sezona göre yüzde 1405,4 artarken gösteri sayısı yüzde 327,9 arttı.

    Orkestra, koro ve topluluk gösteri sayısı yüzde 148,4 arttı

    Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 6 orkestra, 13 koro ve 6 topluluk faaliyet gösterdi. Orkestra, koro ve topluluklarda seyirci sayısı yüzde 150,3 artarak 180 bin 889 oldu. Orkestra seyirci sayısı geçen sezona göre yüzde 509,3 artarken koro seyirci sayısı yüzde 184,2 arttı, topluluk seyirci sayısı yüzde 11,8 azaldı. Orkestra, koro ve topluluk gösteri sayısı bir önceki sezona göre yüzde 148,4 artarak 780 oldu.