Etiket: gündemhaber

  • Altında yeni zirve

    Altında yeni zirve

    Haftanın ikinci gününde altın fiyatları yükselişe geçti. Gram altın 1.368 lirayla tarihi zirvesini gördü.

    Altının gram fiyatı, güne yükselişle başlamasının ardından önceki kapanışın yüzde 0,9 üzerinde 1.353 liradan işlem görüyor.

    Çeyrek altın 2.220 lira, Cumhuriyet altını da 8.990 liradan satılıyor.

    Altının ons fiyatı, dün yüzde 0,7 artışla günü 1.962 dolardan kapatmasının ardından şu sıralarda yüzde 0,1 azalışla 1.960 dolardan alıcı buluyor.

  • Motorine zam geliyor

    Motorine zam geliyor

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    MOTORİNE ZAM GELİYOR

    Motorin grubunda 7 Haziran Çarşamba gününden itibaren geçerli olmak üzere 1,36 lira fiyat artışı bekleniyor. Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 21.28 liradan satılıyor. Benzinin litresi ise ortalama 19.38 liradan satılıyor.

    AKARYAKIT FİYATLARI NASIL HESAPLANIYOR?

    Türkiye’de benzin ve motorin fiyatları hesaplanırken; Gümrüksüz rafineri fiyatına ÖTV ve EPDK payının eklenmesiyle KDV hariç Rafineri satış fiyatı bulunuyor. Gümrüksüz Rafineri Fiyatı hesaplanırken ise, Akdeniz-İtalyan piyasasında yayınlanan günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük Dolar kuru takip edilerek, belli bir fiyat değişim farkında gümrüksüz rafineri tavan satış fiyatı elde ediliyor

  • Alerjik hastalıklarda artış

    Alerjik hastalıklarda artış

    Havaların ısınmaya, doğanın canlanmaya başladığı zamanları çoğu kişi heyecanla bekliyor. Fakat bazı kişilerde bu dönemler kabus haline gelebiliyor. Çünkü alerjiler tam da bu süreçte tetikleniyor. Son rakamlara göre de dünya üzerinde alerji görülme sıklığının yüzde 30-35 oranında arttığı görülüyor. Bu sıklıkta devam ederse 2030 yılında özellikle de ülkemizde toplumun yüzde 50’sinin alerjik hasta olabileceği belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz .Dr. Ergi Hysi, alerjinin artma sebepleri hakkında bilgi verdi.

    Alerjik reaksiyonların son 200 yıldır dünya gündeminde olduğunu söyleyen Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ergi Hysi, “Bahar alerjisi, egzamalar ve besin alerjisi günümüzde en sık karşılaştığımız bir durum haline gelmiştir. Hepimiz farkındayız ki her geçen gün biz ya da çevremizde yaşayan insanlarda daha fazla alerjik reaksiyonlar yaşanmaya başladı. Yeni istatistik bilgilere göre, dünyada son yıllarda alerjinin görülme sıklığı yüzde 30-35 oranında artmıştır. Bu oran her geçen yıl artarak büyümekte ve çözülmesi gereken bir problem haline gelmiştir” dedi.


    Anne sütü önemli bir faktör

    Alerjinin, doğum ile başlayan bir süreç olduğunu ifade eden Uz. Dr. Ergi Hysi, şöyle devam etti:
    “Doğum sırasında bebeğin doğum kanalından geçmesi ve bu sırada bir takım bakteriler ile karşılaşması yeni bir bireyin kendine ait bir bağışıklık oluşmasına yardım edecek en değerli olaydır. Günümüzde sezaryen doğumların artması yenidoğan bebeklerin alerji sorunlarını birlikte getiriyor. Devamında anne sütü ile beslenme önemli bir faktördür. Yeterince anne sütü ile beslenen bebeklerin bağırsak florası daha erken ve sağlıklı bir şekilde oluşurken, anne sütü yerine ek besin alan bebeklerin üst solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Ayrıca çalışmalarda görülmüş ki, hayatın ilk yıllarında çocukların açık havada ve kedi, köpek gibi hayvanlarla birlikte olmaları alerjik reaksiyonları görülmesinin ciddi bir oranda azaltmaktadır.”

    Gereksiz antibiyotik alerji nedeni olabilir

    Ülkemizde fazla ve gereksiz antibiyotik kullanımının alerjiyi artıran bir başka faktör olduğunun altını çizen Uz. Dr. Hysi, “Bedenimizde dengede yaşayan faydalı mikropların sık sık antibiyotik kullanarak yok etmek alerjiler için zemin hazırlar. Özellikle bu geçtiğimiz kış döneminde Covid-19, RSV ve rinovirüsün oluşturduğu üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, belirgin bir hassasiyete yol açarak astıma benzer solunum yolu reaksiyonlarına sebep olmuştur. Solunum yollarının üzerinde çok güçlü oldukları bilinen bu virüslerin etkilerinin ne olacağı da merak edilmektedir. Virüslerin yanında hava kirliliği ve sigara içmenin de alerji üzerinde olumsuz etkileri olmaktadır. Sadece sigara içimi değil, pasif içicilik de alerjik rekasiyonları artırmaktadır. Son zamanlarda karşılaşılan elektronik sigaralar, nargile de alerji nedeni olmaktadır” şeklinde konuştu.

    D vitamini eksikliği olumsuz etki veriyor

    “Kanda görülen D vitamini eksikliği de alerji üzerinde etkilidir” diyen Uz. Dr. Ergi Hysi, şöyle devam etti: “Düşük D vitamini oranları alerji ve astım için önemli bir faktördür. D vitamininin sadece bağışıklığı koruyucu reaksiyonlarında yer almadığı aynı zamanda mukoza ve ciltte oluşan alerjik reaksiyonları da azalttığı düşünülmektedir. Bu nedenle D vitamini kış aylarında önem verilmesi gereken vitaminlerin başında gelmektedir. D vitamini dışında, stres de ciddi biçimde alerjileri artıran bir durumdur. Uzun süren stresli dönemler alerjik reaksiyonları oluşturmak için en uygun zamanlardır. Bununla birlikte tekrarlayan alerjiler ciddi hayat kalitesini düşüren bir durumdur. Sadece solunum yolları ya da cilt üzerine etki göstermemekte; sık tekrarlayan üst ve orta düzeyde alerjik reaksiyonlar sinir sistemin üzerine anksiyete ve depresyona sebep olabilmektedir. Özellikle ağır ve hayati önem taşıyan alerji formların riskleri azaltmak için önlem almak gerekmektedir. Çünkü anaflaksi olarak adlandırdığımız ani ve ölümle sonuçlanan alerjik reaksiyonlar da vardır. Öncelikle bir uzmana başvurarak nasıl bir tip alerjiye sahip olunduğunu ve korunma yollarını öğrenmek önemlidir. Önlem alınmadığı takdirde öngörülere göre 2030 yılında özellikle ülkemizde toplumun yüzde 50’sinin bir alerjiye sahip olduğu öngörülmektedir. Umut verici bir gelişme olarak 2020 yılında Amerika’da onay alan ilk oral imünoterapiler piyasaya sürülmesi bu konuda yeni kapıların açılması ve çözüm bulunmasına doğru önemli bir adımdır.”

  • Çevre kirliliği alerji vakaları

    Çevre kirliliği alerji vakaları

    5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında çevresel faktörlerin alerji üzerine etkisine dikkat çeken Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları bölümünden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Dünya çapında “Her yıl dünya genelinde kutlanan bu özel gün, çevre bilincini artırmak, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını teşvik etmek, çevre sorunlarına dikkat çekerek bu sorunun çözülmesi amacıyla önlem almak için önemli hatırlatmalarda bulunmaktadır. Üzerinde yaşadığımız dünya, sonsuz kaynaklarıyla biz insanlara hayat vermekle birlikte çeşitli insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki olumsuz etkileri giderek artmaktadır. Doğal su kaynaklarının kirlenmesi, küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği, ormanların ve biyolojik çeşitliliğin azalması tehlikeli boyutlara ulaşmış olup bu sorunların çözümü için bütün insanlara büyük bir sorumluluk düşmektedir” diye konuştu.

    Toplumun her kesimi iş birliği içinde olmalı

    Bu yılki Dünya Çevre Günü’nün küresel çevre sorunlarına karşı herkesin birlik içinde harekete geçmesi gerektiği konusunda çağrı yaptığını belirten Doç. Dr. Nacaroğlu, şöyle devam etti: Bireyler olarak, günlük alışkanlıklarımızı gözden geçirerek çevre dostu seçimler yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Sürdürülebilir ulaşım araçlarına yönelmek, enerji tasarrufu sağlamak, çevre atıkları azaltmak ve geri dönüşüm yapmak gibi basit gözlenen birtakım adımlarla bile büyük değişimler olabileceği belirtilmektedir. Aynı zamanda hükümetlerinde çevre dostu politikalar ve uygulamalar geliştirmek, sürdürülebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, çevre koruma projelerine destek vermek ve çevre bilincini yaymak için çeşitli eğitim programları düzenlenmesi gerekmektedir. Kısacası toplumun her kesimlerinin iş birliği içinde bu konuda duyarlı olması gerekmektedir.”

    Büyükşehirlerde alerji vakaları daha yüksek

    Doç. Dr. Nacaroğlu, bu yıl çevreyle birlikte alerji gibi sağlık sorunlarına da odaklanmanın önemli hale geldiğine değinerek, şu bilgileri verdi:
    “Çevresel faktörler, alerjik hastalıkların artışında önemli bir rol oynamaktadır. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri, hava kirliliği, kimyasal maddelerin yaygın kullanımı ve endüstriyel atıklar gibi çevresel faktörler, alerjik reaksiyonların görülme sıklığını ve şiddetini artırmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, çevresel kirleticilere daha fazla maruz kalma eğilimindedir ve bu da alerji vakalarının artmasına katkıda bulunmaktadır.

    Bu nedenlerden dolayı bu yılki 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, çevresel faktörlerin alerji üzerine etkisine farkındalık ve bu konuda gerekli önlemleri almak için harekete geçmek hayati öneme sahiptir. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde atılan adımlar, çevrenin korunması ve insan sağlığının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Ağaçlandırma projeleri, hava kirliliğinin azaltılması, temiz enerji kaynaklarının kullanımı ve geri dönüşüm gibi çevre dostu uygulamaların teşvik edilmesi, alerji vakalarının azalmasına katkıda bulunabileceği unutulmamalıdır. Unutmayalım, sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir geleceğin temelidir.”

  • Enflasyonda aylık artış sıfırlandı

    Enflasyonda aylık artış sıfırlandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, Tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) değişim 2023 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,04, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 63,72 olarak gerçekleşti.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 19,49 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 68,98 ile lokanta ve oteller oldu.
    Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -13,79 ile konut oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,85 ile giyim ve ayakkabı oldu.
    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2023 yılı Mayıs ayı itibarıyla, 25 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 110 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 47,70, aylık yüzde 3,60 oldu

    İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,60, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 19,51, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,70 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,94 olarak gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE yıllık yüzde 40,76, aylık yüzde 0,65 arttı

    Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,65, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,76 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 95,80 artış gösterdi.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 42,34 arttı

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 56,84, imalatta yüzde 42,34, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 0,53 ve su temininde yüzde 66,27 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 35,82, dayanıklı tüketim malında yüzde 49,10, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,92, enerjide yüzde 9,62 ve sermaye malında yüzde 49,97 artış olarak gerçekleşti.

    Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık yüzde 1,26 arttı

    Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,66 artış, imalatta yüzde 1,26 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 7,36 azalış ve su temininde yüzde 0,71 artış olarak gerçekleşti.
    Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,06 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,57 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,57 artış, enerjide yüzde 6,67 azalış ve sermaye malında yüzde 3,09 artış olarak gerçekleşti.

    Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 12 alt sektör daha düşük, 17 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 15,39 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 98,13, içecekler yüzde 92,97, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 91,82 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

    Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 7 alt sektör daha düşük, 22 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

    Aylık en yüksek azalış; yüzde 8,60 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 7,36 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 0,05 ile kömür ve linyit alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ham petrol ve doğal gaz yüzde 6,19, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) yüzde 3,72, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 3,67 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurdun iç kesimlerinde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgarın, kuzey ve kuzeydoğu, Güneydoğu Anadolu’da güney yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.
    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22

    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, Anadolu yakası yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23

    İzmir: Parçalı ve çok bulutlu 28

    Bursa: Parçalı ve çok bulutlu 23

    Adana: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 29

    Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26

    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların öğle saatlerinden sonra kuvvetli yer yer çok kuvvetli ve şiddetli olması bekleniyor.) 23

    Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22

    Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23

    Diyarbakır: Parçalı bulutlu 34

  • Mayıs ayının ihracat rekortmeni

    Mayıs ayının ihracat rekortmeni

    OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Otomotiv ihracatımız büyümeye devam ediyor. Ocak-mayıs dönemini de 14.3 milyar dolar ihracatla lider kapattık. Üstelik bu başarıyı, çip krizi, Ukrayna savaşı ve tedarik zincirlerinden yaşanan problemler gibi çoklu sorunlara rağmen elde ettik. Bu yıl 34 milyar dolar ile tüm zamanların ihracat rekorunu kırmayı hedefliyoruz. Yılın ikinci yarısında çip krizinin etkisinin azalması ile hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz.”

     Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisi mayıs ayında geçen senenin aynı döneminde göre yüzde 32 artışla 3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bugüne kadarki en yüksek mayıs ayı ihracatına imza atan sektör, Türkiye ihracatında yüzde 14’lük pay ile yine ilk sırada yer aldı.

    Mayısta otobüs-minibüs-midibüs, çekiciler ve tedarik endüstrisi ihracatındaki yüksek oranlı artışlar dikkat çekti. Ülkeler bazında ise ilk 10 ülkenin 7’sine çift haneli, Rusya’ya üç haneli ihracat artışı yaşandı. Sektörün ocak-mayıs dönemi ihracatı da geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 15 artışla 14 milyar 332 milyon dolar olurken, söz konusu dönemde en büyük pazar olan AB Ülkelerine de yüzde 22,5 artış gerçekleştirildi.

    OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik “Otomotiv endüstrisi ihracatımız büyümeye devam ediyor. Endüstrimiz, 2022 yılına kadar 16 yıldır kesintisiz ihracat lideriydi. Geçen yıl pandemi sonrası oluşan çip krizi nedeniyle, ihracat talebi olmasına rağmen bir miktar kayıp yaşadık ve 2022 yılını ikinci sektör olarak kapattık. Bu yıl liderliği de geri aldık, ilk beş ayda liderliğimiz sürüyor. Üstelik bu başarıyı pandemi ile başlayan ve izleri halen süren çip krizi, Ukrayna savaşı ve tedarik zincirlerinden yaşanan problemler gibi çoklu sorunlara rağmen elde ettik. Bu yıl 34 milyar dolar ile otomotiv endüstrisinde tüm zamanların ihracat rekoruna ulaşmayı hedefliyoruz. Yılın ikinci yarısında çip krizinin etkisinin daha da azalması ile bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi. 

    En büyük ürün grubu tedarikte yüzde 40 artış

    En büyük ürün grubu Tedarik endüstrisinin mayıs ayı ihracatı, geçen senenin aynı dönemine göre %40 artarak 1 milyar 288 milyon USD oldu. Binek Otomobiller ihracatı %26 artışla 956 milyon USD, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı %0,5 azalarak 373 milyon USD, Çekiciler ihracatı %61 artarak 187 milyon USD ve otobüs-minibüs-midibüs ihracatı%110 artarak 179 milyon USD oldu.

    Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta %34 oranında artış görülürken, İtalya’ya %46, Fransa’ya %41, Rusya’ya %169 artış, Birleşik Krallık’a ise %66 ihracat artışı yaşandı.

    Binek otomobillerde önemli pazarlardan olan Fransa’ya %19, İspanya’ya %70, İtalya’ya %61, Polonya’ya %49, Belçika’ya %50 ihracat artışı, İsrail’e %36 ihracat düşüşü oldu.

    Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise ABD’ye %24, Slovenya’ya %28, Belçika’ya %21, Almanya’ya %49 ihracat düşüşü görülürken, Birleşik Krallık’a %18, Fransa’ya %61, İspanya’ya %35 ihracat artışı oldu.

    Otobüs Minibüs Midibüs ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan İtalya ve Almanya’ya yüksek oranlı artış olurken, Çekiciler ürün grubunda ise Almanya ve Fransa’ya yüksek oranlı ihracat artışları kaydedildi.

    Almanya’ya 426, Fransa’ya 411 milyon dolar ihracat

    Ülkeler bazında en büyük pazar olan Almanya’ya 426 milyon USD ihracat yapılırken, Fransa’ya

    %35 artışla 411 milyon USD, Birleşik Krallık’a %24 artışla 273 milyon USD ihracat oldu. İtalya’ya %44,5 İspanya’ya %57, Polonya’ya %32, Belçika’ya %31, Rusya’ya %172 ihracat artışı, İsrail’e %18, İsveç’e ise %22 ihracat düşüşü yaşandı.

    AB ülkelerine yüzde 33 artış oldu

    Ülke grubu bazında %67,5 pay ile ilk sırada yer alan Avrupa Birliği ülkelerine %33 artışla 2 milyar 46 milyon USD ihracat yapıldı. Yüzde 10,6 pay ile ikinci sırada yer alan Diğer Avrupa Ülkelerine ihracat %25 arttı. Mayıs ayında Bağımsız Devletler Topluluğu’na yönelik ihracat da %102 arttı.

  • Zayıflamak istiyorsanız ekmekten uzak durmayın

    Zayıflamak istiyorsanız ekmekten uzak durmayın

    Midenin ne yenilirse yenilsin 4 saat içinde boşaldığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Veysel Ciğerli, “Bir sonraki öğününüzde fazla yemeyi engellemek için 2-2,5 saatte bir beslenmenizde fayda vardır. Kan şekerinin dengelenmesi için ‘3 ana, 3 ara öğün’ şeklinde beslenme kuralına uymak gerekmektedir. Düzenli kahvaltı edinme alışkanlığının sağlıklı bir hayat için şarttır. Metabolizma uyandıktan hemen sonra kahvaltı yapınca metabolizma hızlanmaya başlayacaktır. Aksi takdirde kahvaltı yapmadan öğle yemeğine kadar aç kalınırsa yavaşlamış metabolizma hızı ile birlikte diğer öğünümüzde daha fazla yemek kaçınılmaz olacağından kilo almakta beklenen bir sonuç olacaktır. Sabahın erken saatlerinde dengeli bir kahvaltı ile güne başlamak metabolizmamızın hızlanmasını sağlayarak daha rahat kilo vermemize yardımcı olacaktır” diye konuştu.

    Tabakları ve çorba kaselerini küçültün

    Zayıflamak için yemek tabaklarının ve çorba kaselerinin küçültülmesi tavsiyesinde bulunan Ciğerli, şöyle devam etti:
    “Böylece sadece 1 kase çorba diye kendinizi kandırmazsınız. Psikolojik olarak o tabaktaki yemekleriniz bittiği zaman kendinizi doymuş hissedersiniz. Bir diğer önemli nokta da ekmek tüketimidir. Ekmek ve yerine geçen tahıl ürünleri yemeden zayıflamak söz konusu olduğunda ne yazık ki işin sağlık boyutundan hiç bahsedilmiyor. Bu denli şuursuzca yapılan öneriler bireylerde birçok hastalığın artışına sebep olabiliyor. Tam tahıllı ekmek içeren diyet, lif oranı yüksek olduğundan dolayı acıkmayı geciktirir ve uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Karbonhidrat kaynağı bir besin olan ekmeğin sindirimi ağızda başlar ve çok kısa sürede beyne tokluk sinyallerini iletir. Öğününüze 1 parça ekmeği çiğneyerek başlayın. Böylece daha kontrollü bir öğün geçirerek tokluk hissi sağlamış olacaksınız. Ayrıca tam tahıl ekmeği B12 vitamini hariç bütün B grubu vitaminlerinin temel kaynağıdır” şeklinde konuştu.

    Liflerin sadece nebati kökenli besinlerde bulunduğunu belirten Uz. Dyt. Ciğerli, “Lifler sindirim sisteminden parçalanmadan geçmektedir. Bu da kişinin uzun süre tok kalmasını sağlayarak daha az yemek yenmesini sağlamaktadır. Lifler, kandaki kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olup, sindirim sisteminin daha aktif çalışmasını sağlamaktadır. Ayrıca lifli besinler kabızlığın geçmesini, hemoroid problemlerinin giderilmesini, vücudun şeker seviyesinin dengelenmesini sağlar, aynı zamanda kalp sağlığını koruma açısından da önem arz etmektedir. Yapılan araştırmalar lifli besin tüketenlerin, tüketmeyenlere göre daha fazla kilo verdiklerini ortaya koymuştur” dedi.

    “Bütün bir yıl tüketilebilecek besinleri evde yapabilirsiniz”

    Dyt. Ciğerli lif içeren yiyecekleri de buğday kepeği, kepekli çavdar unu, arpa unu, yulaf, kuru erik, armut, narenciye ürünleri, elma, muz, fasulye, nohut, sarı ve yeşil mercimek, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, lahana, brokoli, yeşil fasulye, salatalık, kereviz, soğan, domates, biber, patlıcan ve havuç olarak sıraladı.
    Uz. Dyt. Ciğerli, sağlıklı bir zayıflama için paketli olarak satılan hazır gıdalardan da uzak durulması gerektiğini ifade etti. Bu ürünlere gıdanın dayanıklılığını artırmak için katkı maddeleri, gıda boyaları ve kimyasal içeren yiyecekler konulduğuna dikkat çeken Uz. Dyt. Ciğerli, “Evde yapılmayan, organik olmayan ve marketlerden alınan hemen hemen tüm paketli ürünler hazır gıdalar sınıfına girmektedir. Hazır gıdaları daha az tüketmek için domates salçası, biber salçası, turşu ve tarhana gibi bütün bir yıl tüketilebilecek besinleri evde yapabilirsiniz. Hazır bulyonları kullanmak yerine et, tavuk ve balık sularını evde hazırlamak, yemeğinize daha az katkı maddesinin girmesini sağlar” şeklinde konuştu.

    “Tatlı krizlerinizde tercihinizi meyve ve kuru meyvelerden yana kullanın”

    “Tatlı krizlerinizde tercihinizi meyve ve kuru meyvelerden yana kullanın” diyen Uz. Dyt. Veysel Ciğerli, sözlerini şöyle tamamladı:
    “Tatlı ve şeker tüketimini azaltmak veya ortadan kaldırmak için mutlaka diyete doğal şeker içeren kuru meyveler, taze meyveler, meyveli yoğurtlar eklenmelidir. Bu besinleri ara öğün olarak tüketebilirsiniz. Artan sıcak havaların etkisiyle terleme sonucu sıvı kaybı artacağından su tüketimi arttırılmalıdır. Su, metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlar, böbreklerdeki toksik maddelerin atımına yardımcı olur. Su içmek için susamayı beklemeyiniz. Ortalama yetişkin bir insanın 2-2,5 litre su tüketmesi, her mevsim ve yaş için önerilir. Metabolizmayı hızlandıran en temel faktör fiziksel aktivitenin arttırılmasıdır. Günlük hayatta yakın mesafelere araba ile gitmek yerine yürüyüşü tercih etmek, asansör kullanmak yerine merdivenleri kullanmak gibi fiziksel aktivitelerle ya da dans etmek gibi eğlenceli aktivitelerle hem kendinizi daha iyi hissedebilir hem de daha sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. Düzenli uyku ile kilo kaybınızın ve diyete olan uyumunuzun direk ilişkili olduğunu unutmayın. Düzenli uyku zihinsel gelişim ve dinlenmeyi olumlu yönde etkileyerek metabolizma hızının artmasına yardımcı olur.”

  • Milyonlarca döviz Türkiye’ye girdi

    Milyonlarca döviz Türkiye’ye girdi

    Hayvansal ürün ihracatı yönünden Samsun, önemli bir yer tutuyor. Bu çerçevede Samsun’da 2022 yılının açıklanan verilerine göre 11 balık unu ihracatından 1 milyon 475 bin dolar, 17 balık yağı ihracatından 13 milyon 964 bin dolar, 119 dondurulmuş balık ihracatından 1 milyon 148 bin euro, 16 milyon 265 bin dolar, 3 milyon 738 bin ruble ve 7 tıbbi sülük ihracatından da 174 bin euro döviz geliri sağlandı.


    Ayrıca Samsun’da 234 ton deniz salyangozu etinden 2 milyon 252 bin dolar, 12 ton deniz salyangozu kapağından 300 bin dolar elde edildi. Tüm hayvansal ürün ihracatlarından Samsun’da geçen yılın tamamı itibariyle 691 ihracattan 16 bin 756 ton üründen 43 milyon 851 bin dolar, 4 milyon 417 bin euro ve 3 milyon 738 bin ruble döviz, milli ekonomiye kazandırıldı.

    Su ürünleri yetiştiricilik tesislerinin kapasitesi

    Samsun’da denizlerdeki yetiştirme tesislerinde yılda 8 bin 506 ton gökkuşağı alabalığı, 5 bin 540 ton levrek, baraj göllerindeki tesislerde 6 bin 679 ton gökkuşağı alabalığı, 10 ton sazan ve karadaki havuzlarda 59 ton sazan yetiştiriliyor. Yılda toplam 20 bin 833 ton kafes balığı yetiştiriliyor.
    İsrail’den Peru’ya, Peru’dan Japonya, Dubai ve Amerika’ya kadar dünyanın 4 bir yanına hayvansal ürün ihracatı
    Su ürünleri ihracatında da önemli bir konumda bulunan Samsun’da üretilen balık unu İsrail ve Azerbaycan’a, balık yağı Peru, Norveç, Kolombiya ve Fransa’ya, dondurulmuş balıklar AB ülkeleri, Rusya ve Amerika’ya, tıbbi sülükler İngiltere’ye, deniz salyangozu eti Kore, Çin, ABD ve Japonya’ya deniz salyangozu kapağı da Dubai ve Libya’ya ihraç ediyor. Toplam yılda 250 ihraçta 8 bin 380 ton su ürünü ihraç edilirken, bunlardan 8 milyon 825 bin euro, 35 milyon 540 bin dolar ve 3 milyon 738 bin ruble gelir sağlanıyor.

  • Diyarbakır’da 4,2 büyüklüğünde deprem

    Diyarbakır’da 4,2 büyüklüğünde deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesi olan 4,2 büyüklüğündeki sarsıntı kaydedildi.

    Depremin, 7 kilometre derinlikte gerçekleştiği belirlendi.