Etiket: gündemhaber

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, batı kesimlerde kuzey ve kuzeydoğu, güney ve doğu kesimlerde güney yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetlice (30-50 km/saat) esecek.

    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, yerel kuvvetli olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 21
    İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 24
    İzmir: Parçalı ve az bulutlu 28
    Adana: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey kesimleri öğle saatlerinden sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
    Antalya: Parçalı ve çok bulutlu 25
    Samsun: Parçalı ve çok bulutlu 22
    Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu 21
    Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra ve akşam ilk saatlerde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 18
    Diyarbakır: Parçalı bulutlu 33

  • YKS giriş yerleri belli oldu

    YKS giriş yerleri belli oldu

    2023 YKS sınav giriş belgesi, üniversite sınavlarına sayılı gün kala erişime açıldı. Yıl boyunca YKS için hazırlanan öğrenciler, sınava az bir zaman kala giriş yerlerini ÖSYM AİS ekranı üzerinden sorgulayabilecek. İşte 2023 YKS sınav giriş belgesi sorgulama ekranı.

    YKS SINAV GİRİŞ YERLERİ NASIL SORGULANIR?

    ÖSYM tarafından yapılacak olan 2023 YKS için sınav giriş yerleri açıklandı.

    17 Haziran 2023 tarihinde uygulanacak olan 2023-YKS 1. Oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT), 18 Haziran 2023 tarihinde uygulanacak olan 2023-YKS 2. Oturum Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ile 2023-YKS 3. Oturum Yabancı Dil Testi (YDT) adaylarının sınava girecekleri bina/salonlara atanma işlemleri tamamlanmıştır.

    Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren Sınava Giriş Belgesini, ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr adresinden 31 Mayıs 2023 tarihinde saat 15.00’ten itibaren T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleriyle edinebilecektir.

    ÖSYM’den yapılan açıklama şu şekilde;

    YKS’ye ikamet ettiği sınav merkezi dışında girecek depremzede adaylara ulaşım ve barınma desteği sağlanacak.

    Deprem bölgesinde bina kapasitesinin üzerinde aday sınava başvurdu. Sınırla sayıda aday, başka il/ilçede sınav merkezine atandı.

    Destek için başvurular 1-12 Haziran arasında Valilik ve Kaymakamlıklara şahsen yapılacak.

    ÖSYM tarafından yayımlanan 2023 YKS sınav takvimiyle birlikte, YKS oturumları için tarihler belli oldu.

    Buna göre; 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2023-YKS), 17-18 Haziran 2023 tarihlerinde yapılacaktır.

    17 Haziran 2023 tarihinde Temel Yeterlilik Testi (TYT),

    18 Haziran 2023 tarihinde sabah oturumunda Alan Yeterlilik Testleri (AYT), öğleden sonra oturumunda Yabancı Dil Testi (YDT) uygulanacaktır.

  • Uzmanlardan yapay zeka uyarısı

    Uzmanlardan yapay zeka uyarısı

    CAIS tarafından çevrim içi yayımlanan bildiride, yapay zeka uzmanları, gazeteciler, politika yapıcılar ve kamunun, yapay zekadan kaynaklanan önemli ve acil riskleri giderek daha fazla tartıştığı ve birçok kişinin bu konuda endişelerini dile getirdiği kaydedildi.

    Yayımlanan bildiride, “Yapay zeka kaynaklı yok olma riskini azaltmak, salgınlar ve nükleer savaş gibi diğer toplumsal ölçekli risklerin yanı sıra küresel bir öncelik olmalıdır.” ifadelerine yer verilirken, söz konusu bildiri imzaya sunuldu.

    ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI’nin Üst Yöneticisi Sam Altman ve bilgisayar bilimcisi Geoffrey Hinton da bildiriyi imzalayan yüzlerce isim arasında yer aldı.

    Son derece yetenekli yeni nesil yapay zeka sohbet robotlarının yükselişiyle yapay zeka sistemlerinin insanları zekasıyla alt ettiği ve çılgınca çalıştığına dair endişeler öne çıkmıştı.

  • Ekonomi ilk çeyrekte büyüdü

    Ekonomi ilk çeyrekte büyüdü

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı ilk çeyrek dönemsel gayrisafi yurt içi hasıla verisini açıkladı.

    Buna göre, GSYH 2023 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4 arttı.

    HİZMET FAALİYETLERİ 2023 YILI BİRİNCİ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 12,4 ARTTI

    GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; hizmetler yüzde 12,4, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 12,0, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 11,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 8,1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7,8, inşaat yüzde 5,1, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,6 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1,4 arttı. Tarım sektörü yüzde 3,8, sanayi ise yüzde 0,7 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,8 arttı.

    GSYH 2023 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE CARİ FİYATLARLA 4 TRİLYON 631 MİLYAR 792 MİLYON TL OLDU

    Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 84,4 artarak 4 trilyon 631 milyar 792 milyon TL oldu. GSYH’nin birinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 245 milyar 464 milyon olarak gerçekleşti.

    HANEHALKI NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI 2023 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE YÜZDE 16,2 ARTTI

    Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,2 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 4,9 arttı.

    MAL VE HİZMET İTHALATI 2023 YILI İLK ÇEYREĞİNDE YÜZDE 14,4 ARTTI

    Mal ve hizmet ithalatı, 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 14,4 artarken ihracatı yüzde 0,3 azaldı.

    İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ 2023 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE YÜZDE 126,1 ARTTI

    İşgücü ödemeleri, 2023 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 126,1 arttı. Net işletme artığı/karma gelir yüzde 48,7 arttı.

    GAYRİSAFİ KATMA DEĞER İÇERİSİNDEKİ PAY YÜZDE 38 OLDU

    İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 31,1 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 38,0 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 47,6 iken, 2023 yılı birinci çeyreğinde yüzde 38,2 oldu.

    İşgücü ödemelerinin GSYH’ye oranla daha hızlı artmasının yanı sıra, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, kıdem tazminatı ödemelerinin önemli ölçüde artış göstermesi, işgücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payını arttırmıştır. EYT düzenlemesinin etkisi hariç bırakıldığında, işgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payının yaklaşık yüzde 33,5 olacağı tahmin edildi.

  • Altın fiyatları

    Altın fiyatları

    Spot piyasada altın satış fiyatları;

    Çeyrek altın 2289 lira

    Yarım altın 4615 lira

    Cumhuriyet altını 9200 lira

    Gremse altın 22194 liraya satılıyor.

  • Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa günü yükselişle kapattı

    Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi günü yüzde 3,83’lük yükselişle tamamladı. Endeks, 182,80 puanlık artışla 4.951,35 puanla kapanırken, toplam işlem hacmi 91,3 milyar lira oldu.

    Gün sonunda bankacılık endeksi yüzde 9,16, holding endeksi yüzde 5,33 değer kazandı.

  • Mayıs’ta yoksulluk sınırı yükseldi

    Mayıs’ta yoksulluk sınırı yükseldi

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362; kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı da 33 bin 752 liraya yükseldi.

    TÜRK-İŞ, mayıs ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini bugün yayınladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 lira 1 kuruşa; gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı 33 bin 752 lira 49 kuruşa yükseldi.

    BEKAR BİR KİŞİNİN YAŞAMA MALİYETİ 13 BİN 439 LİRAYA ULAŞTI

    Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 13 bin 439 lira 41 kuruşa yükseldi. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 2,23 olurken 12 ay itibarıyla değişim oranı yüzde 72,18 oldu.

    TAVUK BİR AYDA YÜZDE 6 ZAMLANDI

    Bir ayda balık yüzde 5, tavuk yüzde 6 zamlandı. Kuru fasulyede yüzde 13, kırmızı mercimekte yüzde 9 fiyat artışı görüldü. Kuzu eti ve yeşil mercimek fiyatları hafif seviyede artarken dana eti ortalama fiyatları yüzde 13, yumurta fiyatları yüzde 15, nohut yüzde 3 geriledi. Yağlı tohumların fiyatı bu ay sabit kaldı. Ekmek ve tahıllar grubunda; bir ayda pirinç yüzde 7, un yüzde 13 zamlandı. Bulgur fiyatı yüzde 12 düştü. Makarna ve ekmek fiyatı aynı kaldı.

  • Benzin ve motorin fiyatları

    Benzin ve motorin fiyatları

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    Gece yarından itibaren benzine 66 kuruş zam geldi.

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 19,34 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 21,23 satılıyor.

  • Büyüme çağı skolyozu

    Büyüme çağı skolyozu

    Skolyozun toplumda tahmin edilenden daha yaygın görülen bir omurga eğriliği olduğunu söyleyen Doç. Dr. Mehmet Çetinkaya, “Skolyoz, birçok sebebe bağlı olabilir. En sık görülen tipi sebebi ortaya koyulamayan “Adölesan İdiyopatik Skolyoz” (AIS) olarak isimlendirdiğimiz tiptir. Bu tip skolyozlar genellikle daha selim seyirli olurlar ve tedavi süreçleri nispeten çok daha sorunsuz seyreder. İdiyopatik Skolyoz her yaşta ortaya çıkabilir. 10 yaşından sonra ortaya çıkanlara adölesan tip idiyopatik Skolyoz adı verilir. AIS, omurganın kendi etrafında dönmeye başlamasıyla tetiklenen üç boyutlu bir deformitedir. Karşıdan bakıldığında çocuğun gövdesinde S biçimli bir deformite, yani eğrilik oluşturur. Hastaların omuzlarında seviye farkı, sırtta, göğüste ve kaburga alt köşelerinde bir tarafta kabarıklık, bel çukurunda asimetri gibi bulgularla anlaşılır. Kesin tanısı tüm omurganın röntgen filmiyle görüntülenmesi ile koyulabilir” dedi.

    “Bazı skolyoz tipleri fizyoterapiyle kontrol altına alınabiliyor”

    Skolyoz eğriliklerinin çok küçük bir kısmının cerrahi gerektirdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Çetinkaya, şöyle devam etti:
    “Skolyozun bir kısmı özellikle de erken teşhis edildiğinde, korse ve skolyoz spesifik fizyoterapi egzersizleri tedavileri ile kontrol altına alınabilir. Yapılan çalışmalar bu egzersizlerin ve iyi yapılmış bir korsenin skolyozun ilerlemesini durdurmada, yavaşlatmada, hatta bazen eğrilik miktarını azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Korse tedavisi alan hastaların spesifik egzersizlere devam etmesi veya sportif aktivitelerden uzak kalmaması çok önemlidir. Bazı durumlarda korse ve egzersiz tedavisi ne kadar iyi olursa olsun, eğrilikler ilerlemeye eğilimli olabilmekte veya hasta uyumsuzluğu olmakta ve skolyoz deformitesi istenmeyen bir seyir gösterebilmektedir. Bu sebeplerle kontrol altına alınamadığı takdirde veya çok ilerlediğinde ise son seçenek olarak cerrahi tedavi yöntemine geçilir. Cerrahi tedavi yöntemi olarak da mümkünse füzyonsuz, yani omurların birbirine kaynatılmadan ve hareketinin mümkün mertebe korunduğu, bu sayede hastanın fiziksel aktivitesinin mümkün olan en az miktarda etkilendiği yöntemler ilk sıra tedavi seçenekleridir.

    İpli skolyoz büyümesi devam eden çocuklara uygulanıyor

    Günümüzde kabul edilen altın standart tedavi yöntemi füzyonlu ameliyatlar olsa da, artık dünyanın ileri gelen tüm merkezlerinde uygun hastalarda ipli skolyoz yöntemi giderek daha sık kullanılmaya başlanmıştır. İpli skolyoz tedavisi genellikle büyümesi devam eden çocuklara uygulanır. Bu yöntemde omurga sırt kısmından değil, göğüs duvarı yan tarafından açılan küçük açıklıklardan yerleştirilen kamera ve özel aletler yardımıyla yapılır. Omurlar birbirine yüksek teknoloji ile üretilmiş özel bir ip yardımıyla gerdirilerek omurga eğriliği düzeltilir. Omurlar arasındaki hareket korunmuş olur. Son dönemde giderek yaygınlaşan bu teknik dünyanın bazı önemli omurga sağlığı merkezlerinde büyümesini tamamlamış hastalarda da uygulanmaya ve ümit verici sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

    Normal hayata kısa sürede dönülebiliyor

    İşlem sonrası dönemde çocuklar normal hayatlarına çok daha kısa zamanda dönerler. Sportif aktivitelerine de hemen hemen tamamen benzer performans ile devam edebilirler. Belirli aralıklarla yapılan kontroller ile omurga deformitesi izlenerek nasıl davrandığı mutlaka takip edilir. Skolyoz tedavisi konusunda ailelerin oldukça seçici olması gerekir. Tedavi yapılan yerin bir ileri omurga merkezi olması önemlidir. Bu merkezlerde hastalar, deneyimli ve uluslararası omurga hastalıkları eğitimi almış omurga sağlığı uzmanları tarafından detaylı bir şekilde muayene edildikten ve değerlendirildikten sonra tedaviye alınır. Multidisipliner bir çalışma daha uygun olacaktır. Bu merkezlerde Aile ve hasta, hastalık hakkında en ince teferruatına kadar mutlaka bilgilendirilir. Gerektiğinde tedavi süreçleri boyunca, bazen de öncesi ve sonrasında, psikiyatri uzmanı yardımı alınır.”

  • Enfeksiyonla mücadelede

    Enfeksiyonla mücadelede

    Hastane enfeksiyonlarında kullanılmak üzere üretilen hijyenik LED lambalar enfeksiyon sayılarını azaltmada ön plana çıkarken, Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, gün ışığı teknolojisine sahip hijyenik LED ışığının gerek havada gerek ışığın vurduğu yüzeydeki mikroorganizmaları öldürdüğünü veya çoğalmalarını engellediğini ve böylece enfeksiyon sayılarının azaldığını belirtti.

    Hastanenin özellikli servislerinde, hijyenik LED ışık kullandıklarını ve hastaların enfeksiyon oranlarında düşüş gördüklerini kaydeden Yılmaz, gün ışığı teknolojisine sahip Hijyenik LED ışığının gerek havada gerek ışığın vurduğu yüzeydeki mikroorganizmaları öldüren veya çoğalmalarını engelleyen bir ışık olduğunu söyledi. Yılmaz, “Işık teknolojisi nispeten yeni ama eskiden beri tedavi amaçlı olarak kullanılan bir yöntem. Eski Mısırlılar’ın, hastalarını gün ışığına çıkararak tedavi ettiklerini, yine eskiden özellikle tüberkülozlu hastaların güneşe çıkartılarak gün ışığından faydalanılarak tedavi edildiğini biliyoruz. Işığın insan sağlığına ve hijyene katkı sağladığı muhakkaktır. Işık, açıkça, dünya üzerindeki yaşamın anahtarıdır. Işık, insan da dahil olmak üzere çok sayıda türün yaşamlarını değişen dış veya çevresel koşullara göre ayarlamasına izin veren içsel saatleri ayarlayarak etki yapar. Onlarca yıl önce dile getirilen öneriler doğrultusunda, ışık, işlevsel olarak bir ilaç eşdeğeri olarak düşünülmelidir.

    Bu bağlamda, ışığa maruz kalmanın zamanlaması, kalitesi (dalga boyu) ve miktarı (doz) insan sağlığı ve hastalığı için kritik derecede önemli olabilir. 2017 Nobel Tıp Ödülü, ışığın renk sıcaklığından ve yoğunluğundan etkilenen sirkadiyen ritim üzerine yapılan araştırmalara verildi. Işık aslında bir hayat, bunun için bilim insanları son dönemlerde ışık teknolojisiyle mikroorganizmaları nasıl yok ederiz? diye düşünmeye başladılar. Özellikle antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalar bilim insanlarını mikroorganizmalarla mücadelede doğal yolların araştırılmasına yol açtı. Ultraviyole ışıklar ve mavi ışığın canlıların olduğu ortamda kullanılamaması nedeniyle gün ışığı teknolojisinin mikroorganizmalar üzerindeki etkisi araştırılması gündeme gelmiş ve gün ışığındaki gerek frekans gerek dalga boylarının ayarlanmasıyla mikroorganizmaları öldürücü düzeylerde ışın sağlanarak ışığın etkinliği ispatlanmıştır. Bu konuda dünyada birçok çalışması yürütülmekte olup ülkemizdeki çalışmalar sonucunda elde edilen ürünün etkinliği laboratuvar şartlarında kanıtlanmıştır” dedi.

    “Evlerde özellikle kişilerin bir arada oldukları oturma odaları, lavobalar, yatak odalarında kullanılmasını öneriyoruz”

    “Ülkemizde yapılmış teknolojilerden birini üniversite olarak hem aydınlatma amaçlı hem de dezenfeksiyon amaçlı hastanemizin riskli ünitelerinde kullanmaktayız” diyen Gürdal “Gerek havadaki mikroorganizmaları yok etmesi (özellikle salgın döneminde damlacıkla bulaşan enfeksiyonları önlemek) gerekse de ışığın vurduğu yüzeydeki temasla bulaşan mikroorganizmaları yok etmesi bu ışığın kullanımındaki en önemli avantajları oluşturmaktadır. Bu teknolojiyi Rektörlüğümüz ve Başhekimliğimizin katkılarıyla geçen yılın Temmuz ayında itibaren hastanemizin özellikli servislerinde, enfeksiyon ve yoğun bakım ünitelerinde kullanıyoruz. Bu teknolojiyle birlikte başta damlacıkla bulaşan solunum yolu enfeksiyonları, kateter enfeksiyonları ve cilt-yumuşak doku enfeksiyonlarının azaldığını tespit ettik. Bu ışık teknolojisi ileride belki daha da iyi geliştirilerek daha etkin halde kullanılacaktır. Ayrıca bunun ampul formları da var. LED ampulleri tekrarlayan enfeksiyon hastalıkları olan kişilere öneriyoruz. Bu kişiler bu ampulleri evlerinde kullanmaktalar ve bu kişilerde enfeksiyon tekrarlama sayısının azaldığına şahit oluyoruz. Bu konuda klinik çalışmalar devam ediyor. Evlerde özellikle kişilerin bir arada oldukları oturma odaları, lavobalar, yatak odalarında kullanılmasını öneriyoruz. Tekrarlayan enfeksiyonu olan hastalar, kanser hastaları ve yatalak durumda olan hastalarda yeni enfeksiyonların gelişimini önlemek çok önemlidir” şeklinde konuştu.

    Hijyenik LED ışıkların İstanbul, Ankara ve İzmir’de birkaç merkezde kullanıldığını hatırlatan Yılmaz, “Ülkemizde çeşitli merkezlerde bulunduğunu biliyoruz. Biz yoğun bakımlarda ve kliniklerde kullanarak klinik çalışmasını yapan ilk merkeziz diyebiliriz. Klinik çalışma yapan birkaç merkez daha var, ancak bizim çalışmamız büyük çaplı bir klinik çalışma ve önümüzdeki ay sonunda çalışmayı sonlandıracağız. Temmuz ayı itibariyle de 12 aylık sonuçlarımızı rapor olarak düzenleyeceğiz. Özellikle ciltten bulaşan enfeksiyonlar, kateter enfeksiyonlar için belirgin bir azalma olduğunu söyleyebiliriz. Solunum yoluyla bulaşan enfeksiyonlarda ışığın kullanıldığı servislerde enfeksiyonlar daha az karşımıza çıkıyor. Hem aydınlatma amaçlı hem de dezenfeksiyon amaçlı kullanılabilecek güzel bir ürün olarak düşünüyoruz. Yaygınlaşma noktasında dünyada yaygınlaşmaya başladığı haberlerini alıyoruz. Çeşitli ülkelerde bu teknolojinin kullanıldığı bilgileri var ve biz de bu konuda ki ilk klinik çalışmayı yayınlamayı planlamaktayız” ifadelerini kullandı.