Etiket: gündemhaber

  • NATO’da hangi ülkeler var?

    NATO’da hangi ülkeler var?

    NATO’ya üye ülke sayısı 31’e çıktı

    Türkiye, Finlandiya’nın NATO üyeliğini onayladığına dair belgeyi, 1949 tarihli Kuzey Atlantik Antlaşmasının saklayıcısı ABD’ye teslim etti.

    Böylece bugüne kadar 30 ülkenin üye olduğu NATO, Finlandiya’nın da katılmasıyla 31 üye sayısına ulaştı.

    NATO’ya bir ülkenin katılabilmesi için, birliğin tüm üye ülkelerinin onay vermesi şartı var.

    1949

  • Marketlere “Özel ürün oyunu” uyarısı

    Marketlere “Özel ürün oyunu” uyarısı

    Rekabet Kurumu, zincir marketlerin durumunu ele aldığı Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi raporunu yayınladı. Raporda, piyasada faaliyet gösteren bütün marketlerin ürün satın alma ve satma işlemleri ayrıntılı olarak anlatıldı. Rekabet Kurulu, raporunda marketlerin üreticilere kendilerine özel ürettikleri ürünler mercek altına alındı.

    Piyasada üreticiler, büyük marketler için tuvalet kağıdı, zeytinyağı, sabun gibi ürünler üretiyorlar ve bu ürünler sadece bir markette satılıyor. Örneğin önemli bir zeytinyağı üreticisi sadece bir marekete özel bir marka yaratıyor. Bu market de raflarında özel ürünleri genelde fiyat olarak daha ucuz ve marketteki başka markalı ürünlere göre daha cazip olarak sunuyor.

    “Özel değil gramajı düşük”

    Rekabet Kurulu, “özel ürün” adı verilen bu imalatların aslında fiyat açısından hiçbir avantajı olmadığını belirledi.

    Kurulun raporunda, “özel ürün” olarak marketlerin 39 ürün sattığını belirtilirken, bunlar, “içecekler, süt ürünleri, taze meyva ve sebze,  şekerlemeler, yağlar, donmuş gıdalar, bakliyat, sigara, kişisel bakım ve ev temizliği” olarak sıralandı.

    Kurul önemli marketlere ne kadar özel ürün sattığını sordu ve bir firma çeşitli kategorilerde 90 farklı ürünün, bir başkası çeşitli kategorilerdeki 83 farklı ürünün, bir diğeri de 56 farklı ürünün, “özel gramajlı/özel ambalajlı olarak kendi mağazalarında satışa sunulduğunu belirtti. Marketler, bu ürünlerin “standart gramajından farklı bir gramaj ile sadece kendi mağazalarında satılan ürünlerin aktif madde, içerik veya reçete bakımından orijinal gramajlı ürünlerden farklılaşmadığını” belirttiler.

    “Yerel marketlere haksızlık”

    Rekabet Kurumu, raporunda öncelikle bölgesel ve yerel marketlerin büyük üreticilere bu tür özel ürün yaptıramadıklarını belirtilerek, durumun bu açıdan haksızlık yarattığına dikkat çekildi. Raporda, “Bölgesel/yerel market zincirlerinin üreticilerle özel gramajlı ürün üretimi anlaşması yapacak ölçeklerde çalışamadığı ve bu sebeple özel gramajlı ürün satamadıkları, öte yandan özel gramajlı ürün satışının tüketici algısını yanlış yönlendirdiği ve özel gramajlı ürün satan marketlerin rakiplerine karşı haksız avantaj elde ettiği ifade edilmiştir.” denildi.

    “Tüketici algı yaratılıyor”

    Kurulun özel ürünler konusunda bir başka tespiti ise şöyle oldu:

    ” Piyasada alışılmış gramaj ve fiyat ile satılan belirli bir markaya ait ürünün aynı ambalajlarda ancak daha düşük gramajla ve daha düşük fiyatlardan satılmasının tüketiciyi de yanıltabileceği düşünülmektedir. Özel üretim ile satılan bu ürünler, tüketici tarafından indirimli olarak algılanabilecekken gerçekte daha düşük fiyatlı olması, ürünün gramajının düşük olmasından kaynaklanabilmektedir. Bu durum tüketici nezdinde söz konusu marketlerin yerel marketlere göre daha ucuz olduğu algısının oluşmasına neden olabilecektir. Bu marketlerin hâlihazırdaki pazar güçleri dikkate alındığında, pazardaki yoğunlaşmanın tüketicinin olası bir yanlış algısıyla daha da artmasının önlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple özel gramajlı olarak üretilen ürünlerin satışına son verilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılması gerektiği düşünülmektedir.”

    “Özel ürün sona erdirilsin”

    Kurulun raporunda, özel ürün konusunun tüketiciye olası olumsuz etkilerini dikkat çekilirken “Piyasada alışılmış gramaj ve fiyat ile satılan belirli bir markaya ait ürünün aynı ambalajlarda ancak daha düşük gramajla ve daha düşük fiyatlardan satılmasının tüketiciyi de yanıltabileceği düşünülmektedir.” denildi.

    Raporda ayrıca, ” Özel üretim ile satılan bu ürünler, tüketici tarafından indirimli olarak algılanabilecekken gerçekte daha düşük fiyatlı olması, ürünün gramajının düşük olmasından kaynaklanabilmektedir. Bu durum tüketici nezdinde söz konusu marketlerin yerel marketlere göre daha ucuz olduğu algısının oluşmasına neden olabilecektir. Bu marketlerin hâlihazırdaki pazar güçleri dikkate alındığında, pazardaki yoğunlaşmanın tüketicinin olası bir yanlış algısıyla daha da artmasının önlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple özel gramajlı olarak üretilen ürünlerin satışına son verecek düzenlemeler  yapılması gerektiği düşünülmektedir.” uyarısı da yapıldı.

    Kurul özel markalı ürünlerin tüketicilere ucuz ve farklı ürünlerin sunulması için iyi bir yöntem olabileceğine dikkat çekerken, bu durumun daha sonradan önemli sorunlu neden olabileceği uyarısını da yaptı. Kurulun belirlemeleri şöyle:

    – Özel markalı ürünlere ilişkin özellikle rekabete hassas bilgi değişimi yolu ile gerçekleşen ve rekabet karşıtı olabilecek teşebbüsler arası davranışların kısa dönemde yüksek fiyatlar; uzun dönemde ise tüketiciler için daha az seçim şansı (azalan talep esnekliği) ve daha düşük kalitede ürün çeşitliliği gibi ciddi sonuçlara yol açma potansiyeli bulunmaktadır.

    – Bu bakımdan rekabete hassas bilgi değişiminin özel markalı ürünlere ilişkin rekabet karşıtı olabilecek bir veya daha fazla davranışı konu alması halinde HTM perakendeciliği sektörü için ortaya çıkabilecek endişeler ciddi boyutlara ulaşabilecektir. Dolayısıyla, özel markalı ürünlere ilişkin rekabet karşıtı etki doğurabilecek potansiyel bilgi değişimlerinin rekabet kanunları kapsamında dikkatli ve oldukça hassas bir yaklaşımla ele alınması gerektiği değerlendirilmektedir

    Kurul, özel ürünler konusunda “Çin Seddi” adı verilen bir uygulamayı da raporunda irdeledi. Kurul, bu şekilde, tedarik zincirinde, özel markalı ürünler konusunda, tedarikçi ile üretici ve marketler arasında bilgi alış verişinin asgari düzeye indirilmesi istendi.

  • Sarı ve turuncu kodlu uyarı

    Sarı ve turuncu kodlu uyarı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemiz kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz’in Toroslar mevkii, İç Anadolu’nun kuzey ve batısı, Batı ve Orta Karadeniz’in yağmur ve sağanak yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

    Yağışların Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege’de yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Bugün (Salı) Güneydoğu Anadolu bölge geneli ile Malatya ve Elazığ çevrelerinde toz taşınımı bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun eğimli ve yüksek kesimlerinde çığ tehlikesi riski bulunmaktadır.

    MGM tarafından 16 il için turuncu kodlu ve 44 il için sarı kodlu uyarıda bulundu.  

    Sarı kod 
    Hava durumu potansiyel tehlikelidir: Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı olmamakla birlikte, meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalıdır.

    Turuncu kod
    Hava durumu tehlikelidir: Tahmin edilen meteorolojik hadise sıklıkla görülmemektedir. Hasar ve kayıpların oluşması muhtemeldir. Çok tedbirli olmalı, güncel meteorolojik koşullar ve tahminler takip edilmelidir.

    Rüzgarın; bugün İç Ege, İç Anadolu Bölgesi, Batı ve Orta Akdeniz ile Karadeniz’in iç kesimlerinde güney ve güneybatı (lodos) yönlerden kuvvetli yer yer fırtına, Burdur, Isparta, Antalya’nın iç kesimleri, Afyonkarahisar, Konya, Karaman, Niğde ve Kayseri çevrelerinde kuvvetli fırtına, yüksek kesimlerinde hamleli tam fırtına şeklinde eseceği tahmin ediliyor.

    Ulaşımda aksamalar, ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması, soba ve doğalgaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Kuvvetli rüzgar ve fırtınanın İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Akdeniz’de Salı gece saatlerinden sonra, Doğu Karadeniz’de Çarşamba öğle saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor.

    Marmara bölgesinin bugün çok bulutlu, bölge genelinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

    Yağışların akşam saatlerine kaadar Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Kırklareli çevreleri ile Balıkesir’in batı kıyılarında yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Rüzgarın güney kesimlerinde güney ve güneydoğu yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına (40-80 km/saat) şeklinde eseceği tahmin ediliyor.

  • Küresel piyasalarda petrol etkisi

    Küresel piyasalarda petrol etkisi

    ABD’de geçen hafta açıklanan makroekonomik veriler, enflasyonun yavaşladığına ve “şahin” para politikası adımlarının yakında sona ereceğine yönelik beklentiler risk iştahını artırsa da OPEC+ ülkelerinin mayıs ayı itibarıyla petrolde günlük 1 milyon varili aşkın kesintiye gideceğine yönelik kararı piyasalarda enflasyon endişelerinin tekrar güç kazanmasına sebep oldu.

    Brent petrolün varil fiyatı haftaya yüzde 4,6 artışla 83,5 dolardan başlarken, tahvil piyasalarında ise satış ağırlıklı seyir dikkati çekti.

    ABD’nin 2 yıllık tahvil faizi yaklaşık 8 baz puan yükselerek yüzde 4,11’e çıkarken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarına devam edeceğine yönelik fiyatlamalar da güçlendi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Banka’nın gelecek ay yüzde 59 ihtimalle 25 baz puan faiz artıracağı öngörülürken, Fed’in yıl sonuna doğru faiz indireceğine yönelik tahminler de varlığını sürdürüyor.

    Analistler, ABD’de enflasyonun beklentilerden daha yavaş da olsa gerilemesinin Fed’in elini rahatlatmasına karşın iş gücü piyasalarındaki sıkı seyrin enflasyon endişelerini beslemeye devam ettiğini belirtti.

    Bu hafta açıklanacak iş gücü verilerinin önemine dikkati çeken analistler, özellikle tarım dışı istihdam verisinin piyasada oynaklığı artırmasının olası olduğunu söyledi.

    Cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,44, Dow Jones endeksi yüzde 1,26 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,74 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık seyirle başladı.

    Avrupa borsalarında geçen haftanın tamamında alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bölgede enflasyonun farklı hızlarda da olsa gerilemesi risk iştahını artırdı.

    Enflasyondaki yavaşlamaya karşın Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşmak için bir süre daha “şahin” adımlarını sürdürmesi bekleniyor. Para piyasalarında gelecek toplantıda Banka’nın yüzde 85 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanıyor. ECB’nin temmuz toplantısında da 25 baz puan faiz artışına gideceği ve “şahin” politikalarını sonlandıracağı tahmin ediliyor.

    Söz konusu gelişmelerle cuma günü Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,69, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,15, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,34 ve Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,81 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni haftaya karışık seyirle başladı.

    Asya borsalarında karışık bir seyir izlenirken, petrol fiyatlarında ve Çin’de yaşanan gelişmeler söz konusu seyirde etkili oluyor.

    Çin’in, ABD’li yarı iletken çip üreticisi Micron’a soruşturma başlatması, ABD ve Çin arasında tansiyonun tekrar yükselebileceği endişesini beraberinde getirdi. Buna karşın Çin piyasalarında yerli üreticilerin bu durumdan yararlanabileceğine yönelik fiyatlamalar öne çıkarken, yarı iletken çip üretici şirketlerin hisse senedi fiyatlarındaki yükseliş yüzde 2’yi aştı.

    Öte yandan, bölgede açıklanan makroekonomik veriler karışık sinyaller vermeye devam etti. Buna göre, Çin’de Caixin imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) martta 50’ye gerileyerek ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemlerinin kaldırılmasının ardından ekonomide gözlenen toparlanmaya ilişkin soru işaretleri uyandırdı.

    Japonya’da ise imalat sanayi PMI 49,2’ye çıksa da imalat sektöründeki daralmanın devam ettiğini gösterdi.

    Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 değer kazanırken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,3 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,4 geriledi.

  • Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı

    Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mart ayında yüzde 2,29 arttı. Yıllık TÜFE yüzde 50,51’e geriledi.

    Yurt İçi ÜFE (Yİ-ÜFE) martta yüzde 0,44 artarken, yıllık bazda yüzde 62,45 oldu.

    TÜFE’de ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 6,30 ile eğitim oldu. Bir önceki aya göre en çok düşüş yüzde 1,92 ile giyim ve ayakkabıda görüldü.

    Lokanta ve oteller grubunda yüzde 3,85, gıda ve alkolsüz içeçeklerde yüzde 3,84, eğlence ve kültürde yüzde 2,86, ev eşyasında yüzde 2,73 artış meydana geldi.

    Martta bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 70,73 ile lokanta ve oteller oldu. En az artış gösteren ana grup yüzde 17,27 ile giyim ve ayakkabı olarak belirlendi.

    Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 67,89, sağlıkta yüzde 64,68, konutta yüzde 56,12, ev eşyasında yüzde 53,35 artış gerçekleşti.

    Mart ayında, endekste kapsanan 143 temel başlıktan, 111 temel başlığın endeksinde artış, 24 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı.

    Zam Şampiyonu dana eti oldu 

    Mart ayının zam şampiyonu yüzde 19,90’lık fiyat artışıyla dana eti oldu. Şarküteri ürünleri ve diğer et çeşitleri yüzde 15,16, yumurta ve yumurta ile ilgili ürünler yüzde 11,16, paket turlar yüzde 10,88 artış gerçekleşti.

    En çok düşüş şehirlerarası yolcu taşımacılığında oldu 

    Martta en çok fiyat düşüşü yüzde 6,25 ile karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığında görüldü. Sebze (patates ve bazı yumru biktiler hariç) fiyatları yüzde 5,01, kadın giyim yüzde 3,79, erkek giyim yüzde 2,15 geriledi.

     

     

  • Otizm Farkındalık Günü

    Otizm Farkındalık Günü

    Otizm Farkındalık Günü Nedir ?

    Dünya Otizm Farkındalık Günü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından her yılın 2 Nisan günü, dünya genelindeki otistik spektrum bozukluğuna sahip insanlarla ilgili farkındalık oluşturma amacıyla belirlenen özel bir gündür.

     

    Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle bugün Türkiye’deki ikonik yapılar kırmızı ışıkla aydınlatılacak, yurttaşlar kırmızı giyecek ve sosyal medyadan #otizmekırmızıışıkyak etiketi altında mesajlar yayımlanacak.

    2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, kamuoyunun dikkatini otizme çekmek için başlatılan Mavi Işık Yak Kampanyası’nın 2009 yılından beri Türkiye elçisi olan Tohum Otizm Vakfı, bu yıl otizm farkındalığını kabullenişe çevirme yolunda büyük ve önemli bir adım atarak ‘’Otizme Kırmızı Işık Yak’’ mesajı verdi.

    Kırmızıyı seçerek evde, okulda, iş yerinde ve toplumsal yaşamda otizmli bireylerin söz hakkı almasını ve yaşamlarına ilişkin tercihlerini ifade etmelerine dikkat çeken Tohum Otizm Vakfı’na destek vermek için akşam saatlerinde Osmangazi Köprüsü başta olmak üzere, Üç Güzeller Peri Bacaları, İzmit Saat Kulesi gibi birçok ikonik yapı kırmızı ışık ile aydınlandı. Özel sektör binaları da kırmızı ışık ile aydınlanarak otizmlileri desteklemek için onların yanındayız mesajı verdi.

    Bu çağrı ile tüm Türkiye’de binlerce kişinin yanı sıra birçok ünlü isim de kırmızı giyerek sosyal medya hesapları üzerinden #OtizmeKırmızIışıkYak etiketi ile otizmle ilgili mesajlarını yayınladı. 2 Nisan günü sosyal medyada #OtizmeKırmızıIşıkYak etiketiyle 6.941 paylaşım yapıldı, tüm sosyal medya hesapları üzerinde 20.751.104 kişiye erişildi.

  • ‘Öksürüktür geçer’ demeyin

    ‘Öksürüktür geçer’ demeyin

    Akciğerleri rahatsız eden mukus ve yabancı maddeleri dışarıya atmanın temel yöntemi olan öksürüğün faydalı olduğunu belirten  Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, yetişkinlerde sekiz, çocuklarda ise dört haftadan uzun süren öksürüğe kronik öksürük denildiğini ve bu durumda doktora başvurmak gerektiğini söyledi.

    Kronik öksürüğün bir hastalık değil, bir sağlık sorununun habercisi olan semptom olduğunun altını çizen Dr. Cengiz, öksürüğün şiddetine bağlı olarak kaburga kırıklarına bile yol açabileceğine dikkat çekti. Cengiz, “Kronik öksürüğe eşlik eden belirtileri, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, balgam çıkarma, hırıltılı solunum, sık geniz temizleme ihtiyacı, nefes darlığı, ses kısıklığı, mide ekşimesi ve ağızda asit tadı, boğaz ağrısı, nadiren öksürükle beraber kan tükürme, göğüste yanma hissi ve boğaz ağrısı” olarak sıraladı.

    “Üç hafta sigara içiminden sonra kronik öksürük başlar”

    Kronik öksürük sebeplerinin başında sigara kullanmak veya dumanına maruz kalmak geldiğini belirten Dr. Cengiz, “Genellikle üç haftalık sigara içiminden sonra içicilerde kronik öksürük başlar. Sigaranın öksürüğe sebep olmasının nedeni kimyasal tahriştir. Ancak kronik sigara içicilerinde kronik bronşit, zatürre, amfizem, bronşektazi, KOAH ve hatta akciğer kanseri gelişebilir ve bu durumlar da kronik öksürüğe sebep olur. Bu sebeple sigara içenlerde öksürük endişe kaynağıdır. Sigara dışında ise toz ve alerjenlerin yol açtığı postnazal akıntı sendromu, astım, kronik bronşit, gastroözefagial reflü, zatürre, tansiyon ilaçları, alerjiler, özellikle çocuk ve yatalak hastalarda boğaza ve akciğere kaçan yiyecek ve içecek parçaları, bronşektazi, küçük bebeklerde çok rastlanan bronşiolit, kistik fibroz, kalp hastalıkları, akciğer kanseri gibi hastalıklar öksürüğe sebebiyet verebilir” diye konuştu.

    “Öksürükle birlikte ateş, uykusuzluk ve kilo kaybı varsa dikkat”

    Sekiz haftadan uzun süren öksürüğün hekim için de dikkat gerektirdiğini vurgulayan Dr. Cengiz, fizik muayenenin ardından teşhis için röntgen, bilgisayarlı tomografi, akciğer fonksiyon testleri, bronkoskopi, rinoskopi, asit reflü testleri, endoskopi ile balgam kültürü
    istenilebileceğini dile getirdi. Kronik öksürükle beraber 38 derecenin üzerinde ateş, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes darlığı, yatakta düz uyuyamamak, çok fazla balgam çıkarmak, aşırı yorgunluk, iştah ve kilo kaybı ile gece terlemelerinin olması halinde doktor muayenesini ihmal etmemek gerektiğini söyledi.

    “Tedavi, öksürüğün nedenine bağlı olarak değişir”

    Kronik öksürüğü tedavi edebilmek için altta yatan nedeni bulmak gerektiğine işaret eden Dr. Cengiz şunları ifade etti:
    “Sigara kullanıyorsanız bırakmanız gerekir. Yüksek tansiyon ilacı öksürüğe neden oluyorsa hekiminiz ilacınızı değiştirebilir. Kalp hastalığından kaynaklanıyorsa kalp kasını güçlendirici ilaçlar verilir. Tanı astım ise bronkodilatatör ve kortikosteroidler kullanılır. Bu ilaçlar daralmış olan hava yollarını gevşeterek daha rahat nefes almanızı sağlar. Astım tanısı eski olan bir hastada ilaçların dozunu artırmak gerekebilir.

    Astım hastalarında atakların sıklığını ve şiddetini azaltmak önemlidir. Sinüzitli hastalar dekonjestan ilaçlar ve burun açıcı toniklerle tedavi edilebilir. Bazen sinüzitli bir hasta için antibiyotik gerekebilir. Saman nezlesi hastalarında burundan kullanılan kortizonlu ilaçlar ve anti alerjik tedaviler vardır. Kronik bronşit ve zatürre gibi durumlarda antibiyotiklere ihtiyaç olabilir. Eğer neden reflü ise mide asidini azaltan ve reflüyü önleyen ilaçlar kullanılabilir. KOAH tedavisinde bronş genişletici ilaçlar ve steroidler kullanılır. Akciğerlere yabancı cisim kaçmışsa bu cisim bronkoskopi yoluyla çıkarılır ve uygun antibiyotikler verilir. Hekiminiz tedavi sürerken sizin konforunuzu sağlamak için öksürük şurubu da verebilir. Tanı akciğer kanseri ise tedavide cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi birlikte kullanılır. Tedavinin şeklini hastalığın evresi belirler.”

    “Bol su için, sigara içmeyin, toz ve dumandan uzak durun”

    Dr. Cengiz, hekim muayenesine paralel olarak kronik öksürük sorunu yaşayan her hastanın uygulayabileceği yöntemleri ise şöyle sıraladı:
    “Bol ılık su için. Günde en az 8 bardak su tüketin. Çay ve kahve su yerine geçmez. Bol su balgamı daha gevşek hale getirir ve rahatça atılmasını sağlar. Bitki çayları, et ve tavuk suyuna çorbalar boğazınızdaki tahrişi giderir. Sigarayı ve sigara dumanı solumayı bırakın. Evinizdeki tozu, aşırı nemi ve küfü uzaklaştırın.

    Burnunuzu açık tutmak için deniz suyu kullanın. Asit reflünüz varsa yatmadan 2-3 saat önce yemek yemeyi bırakın. Aşırı yağlı yiyecekler tüketmeyin. Evinizdeki havayı nemlendirin. Kuru öksürüğünüz varsa bir buhar aleti kullanabilirsiniz. Ancak cihaz filtresinin temizliğine dikkat edin. Bol meyve yiyin. Meyvelerde bulunan liflerin öksürüğü azaltıcı etkisi vardır. Bol bal tüketin. Ballı çaylar için. Boğazınızdaki tahrişi gidermek için tuzlu su ile gargara yapın. Toz, duman ve hava kirleticilerden uzak durun. Boğazınızı yumuşatmak için boğaz pastili kullanabilirsiniz. Daha rahat nefes almanızı sağlıyorsa yastığınızı yükseltin.”

  • Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2022

    Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2022

    Tahıl ürünleri toplamı için 2021-2022 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi (yeterlilik derecesi) %80,3 olarak gerçekleşti. Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi %87,3 (durum buğdayında %151,8, diğer buğdayda %79,9), yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi %66,8, mısırın yeterlilik derecesi %76,6, soyanın yeterlilik derecesi ise %6 olarak gerçekleşti.

     Seçilmiş tarla ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2021-2022

    Meyveler ve içecek bitkilerinde 2021-2022 piyasa döneminde en yüksek yeterlilik derecesi %560,9 ile fındıkta gerçekleşti. Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerin tamamının kendine yeterli olduğu görüldü. Toplam çay arzının büyük bir kısmı kendi üretimimizden karşılanmakta olup, çayın yeterlilik derecesi %97,9 oldu.

     Seçilmiş meyve ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2021-2022

    Sebze ürünleri toplamı için 2021-2022 piyasa döneminde yurt içi üretimin, yurt içi talebi karşılama derecesi %113,5 oldu. Sebzelerde en yüksek yeterlilik derecesi havuçta %124,2 olurken, domateste %123,7, taze bezelyede ise %121,5 olarak gerçekleşti.

    Seçilmiş sebze ürünlerinde yeterlilik dereceleri, 2021-2022

  • 2. el otomobilde bayram hareketliliği

    2. el otomobilde bayram hareketliliği

    Samsun 2. El Otomotivciler Sitesi’nde cumartesi günleri kurulan oto pazarında yoğunluk yaşandı. Ramazan Bayramı’nın yaklaşması dolayısıyla araba alma hayaliyle pazara giden vatandaşlar, pazarın hareketlenmesine neden oldu.
    Piyasa hakkında bilgi veren oto galerici Rıfat Bilgili, “Ramazan dolayısıyla bayram önü bir hareketlilik var. Fiyatlar ise yine yerinde durmuyor. Satılan arabayı yerine koymakta zorlanıyoruz. Pazardaki hareketlilik bizi mutlu ediyor. Şu anda sorunsuz kullanmak istiyorsanız 300 bin TL’nin altında bir araba yok. 300 bin TL’nin altında bir araba alan sanayide bol bol dost ve arkadaş edinir. Bundan sonraki hayatına usta ve parçacılarla beraber devam eder. Piyasada da zaten 300 bin TL ile 500 bin TL arasında arabaların satışında hareketlilik var” dedi.

    “Ben de satıcıyım ama bazı satıcılar 40 binlik arabasına 160 bin TL istiyor”

    Arabasını satmaya getiren Hafi Öztürk, “Arabamı satmak için geldim. Piyasa çok yüksek. Değerlerinin çok üzerinde fiyat istiyorlar. Ben de arabamı satmaya geldim ama 2003 model arabama 120 bin TL istiyorum. Ara sıra soran oluyor ama tam istediğim fiyatı henüz alamadım. Vatandaşlar da daha çok bir üst sınıf arabalara bakıyor. Onların da fiyatı biraz yüksek oluyor” diye konuştu.
    Araba almak için pazara gelen Halit Karakaya, “Pazardan araba almaya geldim. 150 bin TL bir bütçem var. Fiyatlar biraz yüksek. İnşallah aradığım aracı bulurum. Genelde internetten bakıyordum, bir de pazara bakmak için geldim” şeklinde konuştu.

    “200 bin TL’ye araba bakıyorum ama işim çok zor”

    İstediği arabayı istediği fiyata bulamadığını belirten Ruşen Keleş ise şunları söyledi:
    “İstediğim arabayı istediğim fiyata bulamadım. Fiyatlar yüksek geldi. 200 bin TL’ye araba bakıyorum ama işim çok zor gibi görünüyor. Sorduğum arabalara 270 bin TL’ye kadar fiyat söylediler. İnşallah hem hoşumuza giden hem de bütçemize uygun bir araba buluruz.”

  • İstanbul’daki Sivaslı sayısı, Sivas’takini geçti

    İstanbul’daki Sivaslı sayısı, Sivas’takini geçti

    Son verilerine göre Sivas’ta yaşayan kişi sayısı 634 bin 924 kişi, Sivas’ta yaşayan Sivas nüfusuna kayıtlı kişi sayısı ise 556 bin 942 kişi olarak açıklandı. Nüfusu 16 milyona yaklaşan İstanbul’da yaşayan Sivas kütüğüne kayıtlı kişi sayısı da 765 bin 784 kişi olarak belirtildi.

    En az Sivaslı Kilis’te yaşıyor

    Sivaslıların İstanbul’un ardından en çok tercih ettiği illerin başında Ankara geldi. Ankara’da Sivas kütüğüne kayıtlı kişi sayısı 161 bin 706 olarak açıklandı. Başkenti 94 bin 835 kişi ile Kayseri, 81 bin 524 kişi ile İzmir, 41 bin 659 kişi ile Kocaeli, 39 bin 211 kişi ile de Antalya, 27 bin 48 ile Bursa, 15 bin 393 kişi ile Tekirdağ, 14 bin 670 kişi ile Mersin izledi.
    Sivas kütüğüne kayıtlı kişi sayısının en az olduğu şehir ise 182 kişi ile Kilis oldu. Kilis’i 183 kişi ile Ardahan, 295 kişi ile Artvin izledi.
    Sivas’ta yaşayan vatandaşlar ise Sivaslıların İstanbul’u tercih etmelerinin nedenini kentte baş gösteren işsizlik olduğunu ifade etti.