Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ile 7.6 büyüklüklerindeki depremlerin ardından Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Hans Kluge, 3. seviye acil durum ilan edildiğini duyurdu. Kluge yaptığı açıklamada, “Kendi hayatları tehlikedeyken müdahale eden Gaziantep’teki saha ofisimizdeki DSÖ personeli de dahil olmak üzere ilk müdahale ekiplerini takdir ediyorum. Hayat kurtarmak için dikkate değer bir müdahale operasyonu başlatan Türk yetkililerini takdir ediyorum. Muazzam bir dayanışma gösteren üye devletlere teşekkür ederim. Uluslararası toplumu desteğini artırmaya devam etmeye, Türkiye hükümeti ve DSÖ ile tam koordinasyon sağlamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Etiket: gündemhaber
-
Depremzedelere ilk müdahale nasıl olmalı
Türkiye’nin 10 ilini vuran ve son zamanların en yıkıcı depremlerinden biri olan Kahramanmaraş depreminde ülke tek yürek oldu. Enkazdan gelecek iyi haberler için umutlu bekleyiş sürerken, uzmanlar molozlar arasından çıkarılan depremzedelere uygulanacak ilk yardımın hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Enkaz altından çıkarılan depremzedeler için öncelikle panik olunmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Öğr. Gör. Ümit Yaşar Kamacı, “Şok durumunu engellemek için öncelikle ısı ve sıvı kaybını önlemek, sözlü iletişim sağlayarak bilincin açık tutulması gerekiyor” dedi.
İlk müdahale nasıl olmalı
Depremzedeye uygulanacak ilk yardım müdahalesinin nasıl olması gerektiğini anlatan Kamacı, “Çevre güvenliği sağlandığında depremzedemizi sert bir zemine yatırmamız gerekiyor. Sonrasında ise hava yolu açıklığı, solunum ve dolaşımını kontrol etmemiz lazım. Ağız içine bakarak ağızda herhangi bir cisim varsa çıkartılmalı. Göğsünün havalanıp, havalanmadığına bakarak, soluk alıp verdiğini görebiliriz. Dolaşımını da iki parmak yardımıyla şah damarından nabzına bakarak anlayabiliriz” diye konuştu.
“Dikkatsizlik depremzedeyi felç edebilir”
Depremzedenin enkazdan çıkarıldıktan sonra ilk etapta özellikle sert bir zemine yatırılması gerektiği konusunda uyaran Kamacı, “Sert zeminde yatırılmasının sebebi omurga yaralanmalarında depremzedenin omurga hareketini kısıtlamaktır. Deprem gibi doğal afetlerde yaralanma ve ezilme çok fazla görülüyor. Bu ezilme travmaları ve omurga yaralanmaları neticesinde felç durumu yaşanmaması için depremzedenin sert zeminde yatırılması gerekiyor. Boyunluk takmak şart. Boyunluk yoksa eğer kafayı dikkatli bir şeklide dengede tutmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sıvı ve ısı kaybına dikkat
Enkaz altında kalan vatandaşlarda görülen ilk sorunun sıvı ve ısı kaybı olduğunu söyleyen Kamacı, nasıl bir uygulama yapılması gerektiği konusunda şu ifadelerde bulundu:
“Enkaz altında kalan vatandaşlar uzunca bir süre besin alamadılar ve hava çok soğuk. Sıvı ve ısı kaybını önleyebilmemiz adına enkaz altında ulaşabildiğimiz depremzedelerimize su ve battaniye yardımı ile sıvı ve ısı kaybını o anlık olabildiğince dengelemeye çalışmalıyız. Sıvı kaybı böbrek fonksiyonlarının yetersizliğine neden olur. Böbrek fonksiyonlarının yetersizliği ise hastanın depremden sonra uzunca bir süre tuvalete çıkamaması gibi (anüri) sorunlar meydana getirebilir. Bu bakımdan ısı ve sıvı kayıplarını önlemek çok önemli” ifadelerinde bulundu.
Donmaya karşı yapılacak ilk yardım
Hipotermik ve hipovolemik şok durumu oluşmaması için ısının kademeli olarak verilmesi gerektiğini belirten Kamacı, “Battaniye ile ısıyı sağlayarak, vücut ısısını dengelemek gerekiyor. Isıyı dengede tutmanın amacı dolaşımın etkinliğini sağlayarak iç organların zarar görmesini engellemek içindir. Depremzedenin bilincini açık tutmak için ise sürekli iletişim kurulmalı. Şok durumunu atlatıp, hastanın bilincini kontrol etmek gerekiyor. İletişim kurarak uyaranlar verilen hastanın şok durumunu engellemeliyiz” şeklinde konuştu.
Kanamalara yapılacak ilk yardım
“Aktif kanamanın oluştuğu yere tampon uygulanmalı” diyen Kamacı, “Deprem bölgelerinde uygun gerekli malzemeleri bulmak ve uygulama yapmak zor ancak kemer gibi malzemelerle uzuv bağlanarak, kanayan bölgenin kan akışı durdurulabilir. Burada amaç ilk yardımdır ve kan akışını durduracak şeylerle tampon yapılması ilk etapta uygun olacaktır. Depremde en çok görülen durumlardan biri de uzuv kopmalarıdır. Kopan uzuvlar soğuk ve hareketsiz kalabileceği temiz kaplarla muhafaza edilerek taşınmalıdır” dedi.
-
Deprem bölgesinden uçuşlar ücretsiz yapılıyor
Pegasus Hava Yolları, deprem bölgesindeki vatandaşlar için bölgeden çıkış uçuşlarını ücretsiz gerçekleştireceklerini açıkladı. Yapılan açıklamada, “Deprem bölgelerine destek verebilmek amacıyla, AFAD ve yetkili makamların yardım ekipleri ve ihtiyaç duyulan malzemelerin bölgeye ulaştırılması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın tahliyesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Depremden etkilenen vatandaşlarımız için deprem bölgesinden çıkış uçuşlarının tamamını şu andan itibaren ücretsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Adana, Diyarbakır, Elazığ, Kayseri, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa meydanlarından çıkışlı planlanan tüm yurt içi direkt uçuşlarımız 12 Şubat 2023 tarihi de dahil olacak şekilde ücretsiz olacaktır.
Dün ve bugün Adana, Diyarbakır, Elazığ, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş illerimize toplam 18 uçak yardım seferi gerçekleştirdik. Adana, Diyarbakır, Elazığ, Şanlıurfa, Gaziantep illerine ve bu illerden çıkışlı toplam 68 seferimizi ise yolculu olarak planladık.
Desteklerimize tüm hızıyla devam edeceğiz. Kamuoyunun bilgisine sunarız.” denildi.
-
Deprem 13,5 milyon vatandaşımızı etkiledi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep’te yaptığı açıklamada, “7.7 Kahramanmaraş Pazarcık ve ardından Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde iki deprem yaşadık. Bölgemizdeki birçok ilimiz etkilendi. Nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlası deprem bölgelerinde yaşıyor. Ülkemiz depremlerde çok büyük acılar çekti. Bu yaşadığımız deprem Erzincan depreminden sonra ülkemizin bir asırda gördüğü en büyük deprem felaketidir. Bölgedeki 10 ilimizi doğrudan etkilemiş. İllerin birbirine yakın olması, yollardaki sıkışıklık ve komşu ilden yardım alamama durumu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu durum itibarıyla baktığınızda yaşadığımız süreç son bir asırda yaşadığımız en büyük felakettir. Bu felaket karşısında depremin ilk anından itibaren tüm ekiplerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız anbean Ankara’da AFAD Başkanlığından süreci takibi, Başkan Yardımcımız, bakanlarımız, illerde valilerimizin AFAD’ın koordinasyonunda bu süreci bilfiil ilk andan itibaren takip ediyoruz” dedi.
Bu depremin nüfus itibariyle doğrudan 13,5 milyon insanı etkilediğini ifade eden Bakan Kurum, “İlk depremden sonra bazı binalar yoruldu. Kısmen az, orta hasar gördü ikinci depremle yorulan ve hafif hasar alan binalar da maalesef yıkılma durumunda kaldı. Şu an deprem bölgesinde süreci 24 saat esasıyla oluşturduğumuz koordinasyon merkezlerinde takip ediyoruz” diye konuştu.
“Gaziantep ve diğer illerde toplamda 10 ilimizde 30 vali, 47 kaymakam görevlendirildi” diyen Kurum, şunları söyledi:
“Gaziantep özelinde 581 yıkık binamız var. Depremde can kaybımız 468’e ulaştı. 3 bin 570 yaralı vatandaşımız var. Enkazlardan onları kurtardık ve gerek Gaziantep merkez gerek yakın illerdeki hastaneler, sahra çadırlarımızda tedavi altındalar. İlk andan itibaren yüzlerce ambulansımız bilfiil gerek sahra çadırlarında gerek hastanelerimizde vatandaşımıza her türlü tedavi imkanını sunma gayretiyle çalışıyorlar. Ocaklarımıza ateş düştü. Yüreğimizi dağladı. Bu acı tarif edilemez. İnşallah bu süreci ilk 24 saatin ardından ikinci 24 saate girdik. 72 saat bizim için kıymetli. Enkaz altından vatandaşlarımızı kurtarmaya çalışacağız. Arama kurtarma UMKE, AFAD koordinasyonunda tüm enkaz alanlarında vatandaşlarımızın yardımına koşuyor ve enkaz altından sağ salim onları çıkarma mücadelesini hep birlikte veriyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına, tüm Türkiye’mize başsağlığı diliyorum. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Gaziantep özelinde buradaki deprem merkez Şehitkamil, Şahinbey ilçeleri yine Nizip, Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde etkili oldu. İslahiye’de Batman ve Bingöl valilerimiz görevlendirildi. Nurdağı’nda Şırnak ve Mardin valilerimiz ve Amasya Valimiz görevlendirilmiş durumdadır. Bursa Büyükşehir Belediyemiz, Şehitkamil Belediyemiz, Nurdağı ve İslahiye ilçelerimizle süreci bilfiil ekipleriyle, arama kurtarma, barınma, acil yardım hizmetleriyle bu hizmetleri veriyoruz.”
Buradaki depremde otoyolda kısmen meydana gelen çökmeler sebebiyle ulaşımı D 400 karayolunda kontrollü şekilde sağladıklarını kaydeden Bakan Kurum, “Orası da kaya düşmeleri sebebiyle kapalıydı. O yolu önce açtık. Ardından bu yoldan hem bölgeye acil yardımın ulaştırılması hem de İslahiye ve Nurdağı’na yardımların ulaşması ve tahliye sürecini gerçekleştirdik. Bu yolun ulaşıma açılması ki burayı tedbirli olarak yardım araçlarının bırakılması şeklinde takip ediyoruz. Buradan da çağrımız, D 400 karayolunda Osmaniye Gaziantep yolunda mümkün olmadığı sürece burada trafiğe çıkılmaması. Zorunluluk halinde ise yardım ekiplerimize, ambulans, AFAD ve iş makinelerini taşıyan ekiplere öncelik vermelerini hassasiyetle rica ediyoruz. Adana Gaziantep otoyolundaki hasarları gerek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bilfiil Başkanımız Fatma Şahin hanımefendinin ekipleriyle takibi neticesinde açılışını gerçekleştireceğiz. Bu yolun açılmasıyla birlikte tüm bölgede hem Maraş, hem Kilis, hem Şanlıurfa bölgesine yardım sürecini de hızlandırmış olacağız. Bu noktada bu çok önemli. 45 dakika sonra biz şehirlararası yolu otobandan vermeye başlayacağız. Bu sayede bu bölgedeki tüm afet çalışmalarını hızlandırmış olacağız. Antep’te bazı bölgelerde elektrik kesintisi, bazı yerlerde su alım yapılarında hasarlar sebebiyle merkezde ve ilçelerimizde su verilemiyor. İlçelerimize kısmi su verme işlemi başlayacak. Depremden en çok etkilenen İslahiye Devlet Hastanesi hizmetine devam ediyor. Sahra çadırları kuruldu. Acil hizmet veriliyor. Dün büyük problemdi. Deprem sebebiyle iletişimle ilgili problemler vardı.
Baz istasyonlarının depremden hasar görmesi işleri zorlaştırdı. Nurdağı ve İslahiye ile kısmi görüşme sağlanıyor. Uydu telefonları ve telsizle görüşüyoruz. 2 saat içerisinde buradaki iletişim sorununu ve ekiplerimizin bu manada iletişimini kolaylaştıracak internet erişimini de sağlamış olacağız. Mobil baz istasyonu kurulumuna devam ediyoruz. Vatandaşımıza AFAD koordinasyonunda gerek barınma, gerek yeme içme iaşe hizmetlerini eksiksiz şekilde ulaştırıyoruz. Bölgemize vatandaşlarımıza 13 bin 500 battaniye, 5 bin 692 yatak ve 4 bin çadırımız ulaştırıldı. Hem İslahiye hem Nurdağı hem merkezde çadır kurulumları başladı. Merkezdeki sosyal tesis ve spor salonları ve mahalle konaklarında vatandaşlarımızın geçici barınma talebi karşılanıyor. İlave 10 bin çadırımız, 2 bin 500 İslahiye, 2 bin 500 Nurdağı, 5 bin merkez olmak üzere sevkiyat sürüyor. Gelmesiyle birlikte çadırkent alanlarında kuracağız. 1000 konteyner sevkiyatı başladı. Bu kapsamda Nurdağı, İslahiye’de belirlediğimiz geçici barınma alanlarına vatandaşlarımızın iskanını sağlamış olacağız. Arama kurtarma hasar tespit çalışmaları bin 500 arama kurtarma noktasında çalışmamız var. Enkazımız var. Bu noktaların hepsinde bugün itibarıyla çalışmalar iş makinelerinin sevkiyatı yine bölgeye yoğun bir şekilde mobil vinç ve takviyesi sürüyor. 6 bin 120 personelimizle, jandarmamız, askerimiz, emniyetimiz, AFAD gönüllüleri ve diğer arama kurtarma ekiplerimizle bölgeden belediye ekipleriyle yoğun şekilde arama kurtarma faaliyetleriyle vatandaşın yanındayız.
Antep, Maraş, Hatay illeri başta olmak üzere 10 ilimizde ekiplerimiz bilfiil binaların hasar tespit çalışmalarını yapıyorlar. Jandarma ve Milli Savunma Bakanlığımızla eşgüdüm içinde insansız hava araçları ile bugün itibariyle uçuşlarımızı yapacağız ve bu akşam genel bir fotoğrafı da ortaya koyacağız. Tüm şehirlerdeki hasarı çıkarma adına süreci yürütüyoruz. En yakın bölgelerden başlamak üzere bütün arama kurtarma faaliyetlerini desteklemek adına TOKİ, Emlak Konut Genel Müdürlüğü, mimar mühendislerimiz burada ekiplerimizle eşgüdüm içerisinde tüm illerde hasar tespit çalışmalarını yürütecekler” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızdan ricamız şudur, artçı sarsıntılar devam ediyor. 200’ün üzerinde artçı deprem meydana geldi. Vatandaşlarımız hasarlı binalarına girmesinler. Artçı depremlerin 6’nın üzerinde dahi şiddetini yaşadık. 6 üzerindeki deprem daha önce yaşadığımız en yüksek şiddetli deprem noktasında burada artçı depremi yaşıyoruz. Vatandaşlarımız hasarlı binalardan uzak durmalıdır. Asla ve asla içeriye girmemesini özenle istirham ediyoruz. Tüm arama kurtarma ekipleriyle trafiğe vatandaşımızın çıkmamasını rica ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızı afette açta açıkta bırakmadık. Onlarla sevindik, üzüldük. Adana, Antep, Maraş, Hatay’da tüm noktalarda bu afetin üzerinden geleceğiz. Önce enkazdan vatandaşlarımızı kurtaracağız. Ardından hasar tespit çalışmalarıyla hasarları tespit edeceğiz. Geçici ve kalıcı barınmalarını devletimizin gücü, milletimizin desteğiyle yapacağız. Devletimiz sahadadır. Bütün ekiplerimiz cansiperane sahadadır. Bakanlıklarımız bilfiil çalışmakta, çalışmaya devam edecektir. Eksikleri anbean gidermek suretiyle bu afetin de üstesinden geleceğimizi ifade ediyorum” diyerek açıklamalarını tamamladı.
-
Türkiye deprem risk haritası
Türkiye deprem risk haritasıyla birlikte, Türkiye’de bulunan fay hatlarının nerelerde olduğu ve Doğu Anadolu fay hattının nereden geçtiği sorgulanıyor. Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından vatandaşlar fay hattı bölgelerini araştırmaya başladı. İşte AFAD tarafından sunulan Türkiye deprem risk haritası.
Doğu Anadolu fay hattı nedir? Doğu Anadolu Fay Hattı, Türkiye’nin doğusunda olan doğrultu atımlı bir fay hattıdır. Anadolu Levhası ile kuzeye doğru hareket eden Arap Levhası arasındaki dönüşüm tipi tektonik sınırı oluşturur. İki levhanın göreli hareketlerindeki fark, fay boyunca sol yanal harekette kendini gösterir. Doğu ve Kuzey Anadolu fayları, Avrasya Levhası ile devam eden çarpışma nedeniyle sıkıştırılan Anadolu Levhasının batıya doğru hareketini birlikte barındırır.
Doğu Anadolu Fayı, Ölü Deniz Çatlağı’nın kuzey ucundaki Maraş Üçlü Bitişmesi ile başlayıp Kuzey Anadolu Fayı ile birleştiği Karlıova Üçlü Bitişmesi’nde kuzeydoğu yönünde son bulur.
Doğu Anadolu fay hattı nereden geçiyor Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ, Bingöl, Muş’a kadar devam ettikten sonra Erzincan’dan itibaren Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşir.
Türkiye deprem risk haritası AFAD tarafından paylaşılan bilgilere göre, Türkiye Deprem Tehlike Haritası yenilenerek, 18 Mart 2018 tarihli RG’de yayınlanmış, 1 Ocak 2019 tarihinde de yürürlüğe girmiştir.
Proje, Başkanlığımız tarafından yürütülmekte olan Ulusal Deprem Araştırma Programı (UDAP) kapsamında desteklenmiştir. Ayrıca, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından da destek verilmiştir. Ayrıca “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği” de aynı tarihli RG’de yayınlanmış olup, eş zamanlı olarak yürürlüğe girmiştir.
İşte riskli bölgelere göre Türkiye deprem tehlike sıralaması;
Birinci derece riskli bölgelerİzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt.
İnci derece riskli bölgelerTekirdağ, İstanbul (1 ve 2. Bölge), Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak başta olmak üzere, Zonguldak, Tekirdağ, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum.
Üçüncü derece riskli bölgelerEskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu’yu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Adana, Gaziantep’in de bazı bölgeleri ve Kahramanmaraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir.
En az riskli bölgelerTürkiye Deprem Haritasına göre deprem riskinin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman’dır.
-
Depremde 3 asker şehit oldu
Bakan Akar, yaptığı açıklamada, “Silahlı Kuvvetler olarak hasar ve zayiat belirleme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Maalesef 3 şehidimiz, yaralılarımız var. Birliklerimizde tekrar yoklamaları alıyoruz. Sağlık ve arama kurtarma ekiplerini, araçlarını deprem bölgesine sevk etmek için uçaklarımızı seferber ettik. Uçaklarımızın hazırlık durumunu en yüksek seviyeye çıkardık.” değerlendirmesinde bulundu.
-
“1999 depreminin büyüklüğüne eşit bir deprem”
Gece saatlerinde Kahramanmaraş Pazarcık merkezli gerçekleşen ve 10 ili etkileyen depremin ardından Kandilli Rasathanesi’nden açıklama geldi. Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli gerçekleşen ve 10 ili etkileyen depremle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, depremin şiddetinin 17 Ağustos 1999 depremine eşit olduğu ve daha sonra gelecek artçılara dikkat edilmesi gerektiği ifade edildi.
“17 Ağustos 1999 depreminin büyüklüğüne eşit bir deprem”
Prof. Dr Haluk Özener, “7.4 büyüklüğünde bir deprem ile karşı karşıyayız. Bu deprem, 17 Ağustos 1999 depreminin büyüklüğüne eşit bir deprem. Bu coğrafyada 24 yıllık geçen bir süre sonra gördüğümüz en büyük deprem ile karşı karşıyayız. Kahramanmaraş ve Gaziantep arasında olan bir depremden bahsediyoruz. İfade edildiği gibi 10 tane ili etkileyen sınırlarımızı aşıp KKTC, Irak ve Suriye’de de hissedilen ve bazı yerlerde can kaybına yol açan bir depremden bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
“Artçı depremler aylarca hatta yıllarca sürebilir”
Artçı depremlere dikkat çeken Özener, “Şu ana kadar olan depremler 100’e ulaşmış durumda. Bunların yaklaşık 53 tanesi 4.0 şiddetinin üzerinde duruyor. Arkadaşlarımız şu anda hızlıca büyük depremleri, artçıları çözmeye çalışıyor. Küçük depremlerin çözümleri de ulaşınca sayıların artacağını göreceksiniz. 7 tanesi 5’in üzerinde bir deprem, bir tane de ana artçı şok olarak adlandırabileceğimiz 6.6 şiddetinde bir depremimiz var. Bu depremlerin önümüzdeki haftalarda devam edeceğini izleyeceğiz. Bu depremler aylarca hatta yıllarca sürebilir” dedi.
Özener, “2017 Bodrum – Kos depreminin 9 bin 9 tane artçısı olmuştu. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın daha sonra yaşanabilecek artçı depremlere karşı hazır olması gerekir. Hasarlı binalarına girmemelerini ve AFAD yetkililerine kulak vermelerini istiyoruz. Üç farklı yerde deniz seviyesindeki değişimleri gözlemledik. Gazi Mağusa’da 17 santim, Mersin’de 13 santim, Hatay İskenderun’da 12 santimlik dalga yüksekliği var. Kıyıdan içeride olan bir deprem bile tsunami etkisi oluşturabiliyor” ifadelerini kullandı.
-
Kahramanmaraş Elbistan’da da binalar yıkıldı
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat 04.17 sıralarında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem birçok ilden hissedildi. Deprem nedeniyle merkezin yanı sıra ilçeler de ciddi oranda zarar gördü. Elbistan ilçesinde de ilk bilgilere göre birden fazla bina yıkıldı. Yıkılan binalarda ekipler ve vatandaşların desteği ile arama kurtarma çalışması başlatıldı. Aralıksız devam eden çalışmalarda enkaz altına kalanların olduğu belirtildi.
-
Otomobil satıcılarına araştırma ve inceleme
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sıfır kilometre araç satışlarında kayıt dışılık, stokçuluk ve haksız fiyat artışlarına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, bakanlık tarafından otomotiv sektörüyle ilgili son dönemde sıfır araçlarda stokçuluk yapıldığı, vergi mevzuatına aykırı hareket edildiği, elden tahsilat yapılarak vergi kayıp ve kaçağına yol açıldığına yönelik şikayetlerin ulaşıldığı bilgisi verildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak kayıt dışılık, stokçuluk ve haksız fiyat artışları ile mücadele etme noktasında kararlı bir tutum içinde olunduğu vurgulanan açıklamada, bakanlık tarafından otomotiv sektöründe kayıt dışılık, stokçuluk ve haksız fiyat artışlarını önlemek amacıyla gerekli araştırma ve incelemeler başlatıldığı aktarıldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi müfettişleri tarafından kayıt dışılık, stokçuluk ve haksız fiyat artışları ile mücadele etme noktasında İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere toplamda 39 ilde 13 distribütör, 256 bayi ve 260 bin araç satışına yönelik çalışmalara başlandığı kaydedilen açıklamada, 13 distribütör ve 256 bayinin satış işlemlerine ilişkin bilgi ve belge talep süreçlerinin tamamlandığı belirtildi.Söz konusu çalışmalar kapsamında ayrıca bayilerden araç satın alan 25 bin alıcıya bilgi isteme yazıları gönderilerek, özellikle alıcıların bayilere elden para verip vermedikleri konusu araştırmaya konu edinildiği ifade edilen açıklamada, 39 ilde bulunan distribütörler, araç bayileri ve alıcılardan alınan bilgiler ışığında, otomotiv sektöründe arz ve talep dengesini bozanlar ve haksız fiyat artışına neden olanlar ile ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekli bütün iş ve işlemlerin hızlı bir şekilde yerine getirilerek otomotiv sektöründeki dengesizliklerin ortadan kaldırılacağı ve vatandaşların mağduriyetine yol açanlara gerekli yaptırımların gecikmeksizin uygulanacağı paylaşıldı.
-
Uzmanlardan ‘Kanser’ uyarsı
Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Dünya Kanser Günü çerçevesinde açıklamalarda bulundu. Erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme ihtimalinin de yüksek olduğunu vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte birinin önlenebildiğinin altını çizdi.
Kanser ile en önemli mücadelenin farkındalık ile sağlanabileceğini ifade eden Dr. Yavuzyılmaz, kanserin başlıca nedenleri arasında, tütün kullanımı, yüksek beden kütle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklandığını söyledi. Çevre ile alakalı etkenlerin kanser oluşumunda yüksek etkili olduğu bilgisini veren Dr. Yavuzyılmaz, “Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, sedanter yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevre ile alakalı etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltacaktır” dedi.
En az kanserden korunma kadar önemli olan bir diğer kavramın erken teşhis olduğunu vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, “Toplumdaki alışılagelmiş kanaatin tersine erken teşhis edildiği takdirde kanser bütünüyle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Birkaç istisna dışında hemen hemen bütün kanser türlerinde hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi yarar sağlamaktadır. Kanserde asıl sorun hastalığın geç tanımlanmasıdır. İşte bu dönemde tedavi zor, pahalı ve göreceli olarak da başarısızdır. Günümüzde tanı yöntemlerindeki gelişmelerin artması birçok kanser türünün daha erken evredeyken yakalanmasına fırsat tanımaktadır” diye konuştu.“Erken Teşhis Hayat Kurtarır”
Ülke genelinde kanser taramalarının birinci basamak, 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında ve mobil tarama araçları vasıtası ile yürütüldüğünü belirten Dr. Yavuzyılmaz, “Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programımızda; meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, iki yılda bir mamografi çekilmektedir. Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA ve Pap-Smear Testi ile yapılmaktadır. Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere iki yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, on yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir. Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır” dedi.