Etiket: gündemhaber

  • Emekliye Temmuz’da çifte ödeme

    Emekliye Temmuz’da çifte ödeme

    Emekli olan herkes bu yıl temmuz ayında gelecek zam oranını ve emekli ikramiyelerinin yatacağı tarihi merak ediyor. Kurban Bayramı, bu yıl 9 Temmuz’da başlayacak. Yaklaşık iki hafta gibi bir süre kaldı. Kurban hazırlıklarına başlayan milyonlarca emekli ise bütçesine destek olan bayram ikramiyesinin yatacağı tarihi merak ediyor. Ayrıca temmuzda zamlı emekli maaşları da yatacak. İşte son dakika emekli maaşı ve emekli ikramiyeleri ile ilgili haberin detayları…

    Hükümet, 30 Nisan 2018’de emeklilere, dul ve yetimlerine her yıl iki dini bayram öncesi 1.000’er lira ikramiye verilmesini sağlamıştı. İkramiye ödemesi son 4 yıldır aralıksız sürüyor. Bu ödemeden de yaklaşık 13.5 milyon kişi yararlanıyor. 1.000 lira olarak başlayan ikramiye geçen yıl güncellenerek 1.100 liraya çıkarılmıştı. Asgari ücretliye ara zam, memur ve emekliye ek iyileştirme açıklamalarının ardından ikramiyenin de artabileceğiyle ilgili beklenti artmış durumda. Şu ana kadar bir açıklama yapılmadı. Ancak olası bir iyileştirme durumunda bu tutarın 1.500 liraya çıkabileceği hesap ediliyor. Temmuzda emeklilere yüzde 40-45 civarı zam yansıtılması da bekleniyor. Memur emeklileri 1-5 Temmuz’da maaş çekecek, SSK ve Bağkur emeklileri ise 17-28 Temmuz arasında maaş alacak. Eğer yetişirse zamlı maaşlar da bayramdan önceye alınabilir. Bu konuda son kararı yetkili makamlar verecek.

    MUHTEMEL TARİHLER

    Posta’nın haberine göre; Para hesaba ne zaman yatacak? Kurban Bayramı arifesi 8 Temmuz’da. Bayramın birinci günü ise 9 Temmuz Cumartesi gününe denk geliyor. İkramiyeler şu ana kadar bayramdan önce hesaplara yattı. Kurban Bayramı hazırlığı, Ramazan Bayramı’ndan farklı olarak kurbanın satın alınması, kesim yerinin belirlenmesi gibi daha erken planlama yapmayı gerektiriyor. Dolayısıyla bu bayram ikramiyelerin biraz daha erken yatması muhtemel. Ancak ödemenin son haftaya kalabileceğini de hesaba katarsak 4-8 Temmuz arasında ikramiyelerin çekilebileceğini söyleyebiliriz. Daha erken bir olasılıkta ise 27 Haziran ile 1 Temmuz haftası gündeme gelir. Bu tarihleri Sosyal Güvenik Kurumu (SGK), emeklinin maaş çektiği tarihe göre daha sonra ilan ediyor.

    İKRAMİYEYİ KİMLER ALIYOR?

    SGK’dan aylık alan SSK, Bağkur, Emekli Sandığı emeklileri, şehit yakını ve gaziler, vazife ve harp malullüğü aylığı alan er ve erbaşlar, geçici köy korucuları, şeref aylığı sahipleri, şampiyon sporcular, Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileri, terörden zarar görmesi nedeniyle aylık bağlanan siviller ile bunlardan hayatını kaybedenlerin hak sahipleri.

    HERKESE AYNI TUTAR MI VERİLİYOR?

    Hayatta olan hak sahipleri ödemeyi tam alıyor. Öte yandan vefat eden sigortalılardan dolayı aylık alan hak sahiplerine (dul, yetim) bayram ikramiyesi ödemesi, hak sahiplerinin hisseleri oranında yapılıyor. Örneğin; eşinin vefat etmesi nedeniyle yüzde 50 hisse oranı ile eşe, yüzde 25 hisse oranı ile yetim çocuğa maaş ödeniyorsa, ikramiye de o oranda paylaştırılıyor.

    BİRDEN FAZLA AYLIK ALANDA DURUM NE?

    Birden fazla dosyadan gelir ve/veya aylık alan emekli ve hak sahiplerine en fazla maaşa imkan veren dosya üzerinden ödeme yapılacak. Diğer yandan bir düzenleme yapılmadığı için bu bayram da banka ve sigorta gibi özel sandıklardan emekli aylığı alanlara bayram ikramiyesi ödenmeyecek.

    YENİ EMEKLİ OLANLAR DA YARARLANABİLECEK Mİ?

    Ödemenin yapıldığı tarihte değil, bayramın olduğu ayda SGK’dan gelir ve aylık alma hakkı olan kişiler ikramiyelerini alacak. Bu kapsamda temmuza kadar emeklilik dilekçesi veren SSK’lı ve Bağkur’lular ile memurlar, bayram ikramiyesi alabilecek. Yeni emeklinin ikramiyesi ise ilk maaşıyla birlikte yatacak.

    İKRAMİYEYE BORÇ NEDENİYLE BLOKE KOYULABİLİR Mİ?

    Emeklilere yılda iki kez bayram ikramiyesi verilmesine ilişkin 5510 sayılı Kanun’un ek 18’nci maddesinde, ‘bu madde kapsamında yapılan ödemelerden kesinti yapılamaz ve bu ödemeler haczedilemez’ hükmü yer alıyor. Yani haciz uygulanamaz.

  • EPDK Başkanı’ndan elektriğe zam açıklaması

    EPDK Başkanı’ndan elektriğe zam açıklaması

    Ankara’da geçtiğimiz hafta düzenlenen Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 14’üncü Sektör Değerlendirme Toplantısı öncesinde elektrik dağıtım şirketlerinin patron ve yöneticileri, Enerji Tabii Kaynaklar Fatih Dönmez ile kahvaltıda bir araya gelmişti.

    Toplantıda şirketlerin yetkilileri kur farkı ve uluslararası piyasalarda artan enerji maliyetlerini gerekçe göstererek elektrik satış bedelleri için yüzde 50 oranında bir zam talebinde bulunmuştu.

    EPDK BAŞKANI’NDAN ZAM AÇIKLAMASI

    Yılmaz, elektrik fiyatlarına zam yapılacağı iddiasını değerlendirdi. Söz konusu iddianın gerçeği yansıtmadığını belirten Yılmaz, “Kurumumuzun gündeminde elektrikte herhangi bir tarife değişikliği yok. Vatandaşlarımızın böylesi mesnetsiz haberlere itibar etmemesini rica ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    SON ZAM 1 HAZİRAN’DA YAPILMIŞTI

    Elektrikte son zam, üç aylık tarife dönemi olmamasına karşın 1 Haziran’da mesken aboneleri için yüzde 15, sanayi ve ticarethane aboneleri için yüzde 25 oranında yapılmıştı. Son zamla birlikte yılbaşından bu yapılan zamların oranı birinci kademe için yüzde 58’i, ikinci kademe için yüzde 137’yi buldu.

    Şu anda birinci kademede üst sınır olan 230 kWh’lık kullanımda fatura bedeli 332 TL’yi buluyor. Yüzde 30 zam gelmesi halinde bu fatura 430 TL’yi aşacak. İkinci kademede ise alt sınır olan 475 TL’lik fatura bedeli 760 TL’ye çıkacak.

  • Bahçeli’den dizi tepkisi: Hadlerini aştılar

    Bahçeli’den dizi tepkisi: Hadlerini aştılar

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, “Şunu bir defa açıkça ifade etmek durumundayım ki ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının iddia ettiği gibi bir Türkiye tablosu yoktur. Siyasetlerini yalan ve riyayla mayalandıran, tezvirat ve tefrikayla maskaralaştıran çürük çarık zihniyetlerin hiçbir sözü söz değildir, hiçbir açıklaması doğru değildir. Yalandan vergi alınmış olsaydı, yalancı siyasetçilerin hepsi iflas bayrağını çekmekten inanıyorum ki kurtulamazlardı” ifadelerini kullandı.

    “Çıkarsınlar adaylarını, görsünler hanyayı Konya’yı”

    2023 yılında Cumhur İttifakı’nın açık ara farkla sandıktan başarıyla çıkacağını dile getiren Bahçeli, “Zillet ittifakının şapkadan çıkaracağı aday kim olursa olsun Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan muazzam bir irade gücüyle, yüzde 50’yi fersah fersah aşan bir oy çokluğuyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilecektir. Zillet ittifakının nasıl bir adayı vardır ki yıpranmasın diye açıklamaktan imtina ediliyor. Son düzlüğe girilirken, bu korkakça yaklaşımın ardında; acaba bilinçli ve taktik bir geciktirme mi söz konusudur, yoksa 6+1 formatlı masaya hakim olduğu anlaşılan derin bir çatlak mı etkilidir? Çıkarsınlar adaylarını, görsünler hanyayı Konya’yı” açıklamasında bulundu.

    Bahçeli fiyat artışlarından yakınmayan ülkenin kalmadığının altını çizerek, “Hayat pahalılığı kartopu gibi birike birike çığa dönüşmüş ve insanlığın üzerine yuvarlanmıştır. ABD Dışişleri Bakanı’nın, “Dünyanın gıda arzı tam anlamıyla Rus ordusu tarafından rehin alındı” beyanatı sorumluluktan kaçan, suçluyu başka yerlerde arayan müflis bir politikacının sızlanmasından öte bir anlam da taşımamıştır” dedi.

    “Türkiye, dünyanın yaşamış olduğu ortak sorundan pozitif olarak ayrışıyor”

    Türkiye ekonomisinde sanal korkular oluşturulduğuna dikkati çeken MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Çok şükür Türkiye, dünyanın yaşamış olduğu ortak sorundan pozitif olarak ayrışırken, yatırım, üretim, ihracat ve istihdam alanlarında bir adım öne çıkmaktadır. Anadolu tahıl ambarıdır, üreterek, çiftçilerimizi destekleyerek, ekim alanlarını genişleterek gıda krizinin bize yansımasını en aza çekmemiz mümkündür. Günün sonunda bozguncuların kaybetmesi mahut siyaset ve hayat gerçeği olarak bir kez daha teyit edilecektir. Patates, soğan, domates, patlıcan fiyatlarını abartıp milletimize kötümserlik aşılayan bedhahlara diyorum ki, biraz insafınız varsa, biraz vicdanınız kaldıysa, bir parça da haysiyetiniz bulunuyorsa, kimin tarafında olduğunuzu açıklayınız” şeklinde konuştu.

    TÜSİAD’a da tepki gösteren Bahçeli, “Menşei ve mensubiyet duyduğu ülke neresidir? Bir kez olsun milli olun, bir kez olsun Türkiye’nin meşru tezlerine ve politikalarına destek verin” ifadelerine yer verdi.

    Şiddet vakalarında bir türlü azalma, zayıflama ve gerileme emaresi görülmediğinin altını çizen Genel Başkan Bahçeli, “Aile faciaları, vahşet haberleri, seri cinayetler, kan donduran diğer menfur hadiseler maalesef milli vicdanı derinden yaralamaktadır. Bazı diziler, gösterişe ve mübalağaya yaslanmış magazin programları, karamsarlık servis eden haberler hepimizi ve herkesi rahatsız etmektedir. Sabahın en erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar kavgadan, kargaşadan, kutuplaşmadan, değerlerimize yönelik linç girişimlerinden başka ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır” diye konuştu.

    “Sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddi aşmıştır”

    Şiddeti aşağı çekmek amacıyla konunun uzmanları ve muhatapları tarafından iştirak edilecek geniş katılımlı bir şura toplantısı başta olmak üzere her çareye müracaat edilmesi gerektiğine değinen Bahçeli şöyle devam etti:

    “Netfilix’te küfür ve en seviyesiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan sözde komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddi aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Bu sığınağın yağmalanması için planlı bir propaganda devrededir. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran ucube dizi sahnelerinin neresini beğenip takdir edeceğiz?”

    “Gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır”

    Ailenin korunması, şiddetin önüne geçilmesi konusunda detaylı bir Ruh Sağlığı Yasası’na ihtiyaç duyulduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
    “Şiddeti durdurmak maksadıyla hem güvenlik önlemleri hem de cezai müeyyideyeler derinliğine ve genişliğine arttırılarak hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Mahkemeler cinayet davalarında süratle karar vermeli, iyi hal indirimi, akli denge sorunu veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimiyle taltif edilmelerine imkan tanınmamalıdır. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır.”

  • Asgari ücrette konuşulan rakamlar

    Asgari ücrette konuşulan rakamlar

    Yılda bir kez belirlenen asgari ücret tarafına ek zam yapılabilmesi için yasal düzenleme gerekiyor. Ancak memur ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı enflasyon farkı büyük ölçüde netleşirken, gözler asgari ücrete zam yapılıp yapılmayacağına çevrildi. 4 Temmuz Pazartesi günü açıklanacak haziran ayı enflasyon oranının ardından ilk altı aylık enflasyon oranı belirlenecek ve memur ve emeklilere yapılacak zam oranı açıklanacak. Yapılacak zam oranının yüzde 10 ila 20 arasında olması beklenirken rakamlar da netleşmeye başladı. Peki Asgari ücrete zam gelecek mi, ne zaman açıklanacak? Asgari ücrete ne kadar zam yapılacak? İşte asgari ücret zammına ilişkin son dakika haberinin detayları…

    Asgari ücrete yapılacak zammın asgari ücret üzerinde ücretle çalışanlar için de artışı gündeme getirmesi bekleniyor. Sabah’tan Hazal Ateş’in haberine göre, yüzde 10’luk zamma göre net asgari ücret 4 bin 678,3 lira (brüt 5.505,40), yüzde 20’lik zamma göre de 5 bin 103,6 lira (6.004,80) olacak. Yeni asgari ücretle birlikte çalışma ve sosyal güvenlikte birçok ödeme kalemi yeniden belirlenecek, en düşük aylık ihbar, kıdem tazminatı, emzirme yardımı da artacak.

    Temmuz ayında asgari ücretin artmasıyla kıdem tazminatları son brüt maaş üzerinden hesaplanacak. İşten ayrılanlar için hesaplamada yeni asgari ücretin brüt rakamı geçerli olacak. Asgari ücret bütün iş kollarını kapsayacak şekilde belirleniyor, işveren bu ücretin altında ödeme yapamıyor.

    Milyonlarca çalışanı ve dolaylı olarak da tüm vatandaşları ilgilendiren asgari ücrette ikinci zam başta olmak üzere merak edilen soruların yanıtları şöyle:

    Asgari ücret 5 bin TL’yi geçebilir

    1- Asgari ücrette Temmuz zammı ne kadar olacak?

    Asgari ücret bir insanın en temel ihtiyaçları olan yiyecek, barınma, ısınma, giyecek gibi ihtiyaçlarını karşılaması için alınan en düşük ücrettir. Asgari ücret her yıl ülke ekonomisi, gerçekleşen ve hedef enflasyon, yaşam maliyeti, refah payı gibi parametreler de göz önüne alınarak belirlenir. Asgari ücret zammı Ocak ayında yüzde 50,5 artışla brüt 5004 lira (net 4253 lira) olmuştu. Temmuz ayında yapılacak ara zam oranı üzerinde çalışmalar geçen hafta başladı. Artışta 4 Temmuz’da açıklanacak Haziran ayı enflasyonu ile birlikte ortaya çıkacak 6 aylık zam oranı belirleyici olacak. Henüz net olmamakla beraber beklenti yüzde 10-20 Aralığında olacağı yönünde. Temmuz ayında yüzde 20 artışa gidilmesi durumunda asgari ücret brüt 6004 lira olacak.

    2- Asgari Ücret Tespit Komisyonu aylık belirleyebilir mi?

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teklifi üzerine Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıp yeni asgari ücreti her zaman belirleyebilir. Bu ister yıllık ister aylık belirleyebilir. Bunun üst sınırı iki yıllıktır. Ücret belirlenirken ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durum, ücretliler geçinme indeksleri, geçim şartlarını da göz önünde bulundurulur.

    3- Asgari ücretin belirlenmesinde sosyal yardımlar hesaba katılıyor mu?

    Asgari ücretin ödenmesinde işveren tarafından işçiye ödenen ek ücretler ve sosyal yardımlar dikkate alınmıyor.

    4- Asgari ücrete ara zam işverenin maliyetini artıracak mı?

    Yılın başında asgari ücrette gelir vergisi kaldırıldı. Brüt asgari ücrette 760 lira prim kesintisi bulunuyor. İşveren açısından da 876 liralık prim maliyeti bulunuyor. Asgari ücrete ara zam durumunda işverene prim desteği de değerlendiriliyor. SGK priminin devlet tarafından karşılanarak bu tutarın asgari ücrete eklenmesi yönünde. Bu formülle de asgari ücret 5 bin lirayı geçecek.

    5- Asgari ücrete yapılan zam kimleri etkileyecek?

    Asgari ücret artışı, işverenlerden Genel Sağlık Sigortalılar’a, isteğe bağlı sigortalılardan evde tarhana yapan bayanlara, işsizlik sigortası alanlardan yurt içi ve yurt dışı borçlanma yapanlara kadar birçok kişiyi etkiliyor. Asgari ücretlinin kıdem ve ihbar tazminatı tutarları artacak. İşsizlik ödeneği ile kısa çalışma ödeneğinin tavanı artacak.

    6- Asgari ücretteki artış bütün iş kollarını kapsayacak mı?

    Asgari ücret, bütün iş kollarını kapsayacak şekilde belirleniyor. İş kollarına, işçinin yaşına göre ayırım söz konusu değil. Linyit, taş kömürü çıkarılan iş yerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek asgari ücret de normal asgari ücretin iki katından az olamaz.

    7- Asgari ücret ayda kaç gün üzerinden hesaplanır?

    Ücretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır. Aylık, haftalık, saat başına, parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen durumlarda gerekli ayarlamalar buna göre yapılıyor. Saatlik ücret aylık 30 iş günü üzerinden hesaplanır. Haftada 1 gün yasal bağlamda zorunlu ücretli izin ve 45 saatlik haftalık standart çalışma saati vardır. Haftalık çalışma saati haftanın diğer günlerine yayıldığında günlük mesai 7.50 saattir.

    8- Asgari ücret sadece İş Kanunu kapsamında çalışanları mı kapsıyor?

    Sadece İş Kanunu kapsamında olanlara değil, deniz-basın iş kanunları ile Borçlar Kanunu’na tabi olarak çalışan işçilere de ödenecek ücret asgari ücretin altında olamaz.

    9- İşveren asgari ücretin altında ödeme yapabilir mi?

    İşçilere belirlenen asgari ücretten düşük ücret ödenemez. İş akitlerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konamaz, konulsa bile geçerli olmaz. Belirlenen asgari ücreti ödemeyen veya eksik ödeyen işveren vekiline idari para cezası uygulanıyor.

    10- Asgari ücret artınca neler değişecek?

    İşsizlerin aldığı maaş aynı oranda artacak. Emeklilik için doğum ve askerlik borçlanması yapanların ödeyecekleri miktarlarda artış olacak. İş göremezlik ödeneğinde artış yaşanacak. Yaşlılık, evde bakım, engelli maaşları da ara zamla birlikte artacak.

  • Emekliler ücret talebini açıkladı

    Emekliler ücret talebini açıkladı

    Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesini talep ediyor.

    TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün, memur ve memur emeklilerinin ek göstergesinde yapılan 600 puanlık artıştan memnuniyet duyduklarını ifade ederek, düzenlemenin emekli aylıklarında yaklaşık 1350 lira, emekli ikramiyesinde ise ortalama 40-50 bin lira artış sağlayacağını vurguladı.

    Ergün: “Geçim şartlarının ağırlığı emeklilerimiz için artık taşınamaz bir yüke dönüştü. Temmuz ayındaki enflasyon farkı beklenmeden emeklilere seyyanen zam yapılmalı. 13 milyon emeklinin yüzde 10’u 2 bin 500 lira emekli aylığı alıyor. Yani 1,3 milyon emeklinin asgari ücretin 1.753 lira altında geliri bulunuyor” dedi.

    SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin düşük kalan aylıklarının benzer şekilde artırılmasını ve 2000 yılı sonrası emekli olanlara intibak verilmesini isteyen Ergün, şunları söyledi:

    “Memur emeklileri ile SSK ve Bağ-Kur emeklileri arasındaki emekli aylığı makası her geçen yıl artıyor. Memur emeklileri toplu sözleşme zammının yanında ek zam ve gösterge artışı gibi imkanlardan yararlanırken, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları sadece enflasyon oranında artıyor. Emekli aylıklarında eşitliğin sağlanması için intibak yapılmalı, aylıklara yapılan yüzdeli zamlar aylığı düşük olanların aleyhine bir uygulamaya dönüştüğü için seyyanen zamlar yapılmalı ve milli gelir artışından emeklilere pay verilmeli.”

    “EN DÜŞÜK AYLIK ASGARİ ÜCRETİN 1753 LİRA ALTINDA”

    Kazım Ergün, 1,5 milyon emeklinin, en düşük emekli aylığı olan 2 bin 500 lirayla geçinmeye çalıştığını belirterek, bu emekli grubunun toplumda en düşük gelire sahip kesim olduğunu vurguladı.

    Asgari ücretlilerin 4 bin 253 lirayla geçinemediği ortamda emeklilerin aylık 2 bin 500 lira ile geçinmesinin mümkün olmadığını dile getiren Ergün, şunları kaydetti:

    “Aralık 2002’de 184,25 lira olan asgari ücret, Ocak 2022’ye kadar 23 kat artarak 4 bin 253 liraya yükseldi. Aynı dönemde en düşük emekli aylığı ise sadece 10 kat arttı. Bugün 1,5 milyon emekli en düşük emekli aylığı olan 2 bin 500 lirayla geçinmeye çalışıyor. Yani 1,5 milyon emeklinin geliri, asgari ücretin 1753 lira altında. En düşük emekli aylığı ivedilikle asgari ücret seviyesine yükseltilmeli.”

  • Erken rezervasyonla uygun fiyatlı tatil mümkün

    Erken rezervasyonla uygun fiyatlı tatil mümkün

    Turizm sektöründe erken rezervasyon yaptıran turistler, dönemine göre uygun fiyatlı tatil seçeneklerinden faydalanabiliyor. Yerli turistlerin, yabancılardan daha pahalıya tatil yaptığı yönündeki söylemlere ise turizmciler, erken rezervasyon ile bunun önüne geçilebileceğini ifade ediyor.

    40 yıllık turizmci ve işletmeci Himmet Kızıl bu konunun kendilerine hep iletildiğini söyleyerek erken rezervasyon konusuna değindiği açıklamasında, “Şimdi bu konular tabii bize de çok geliyor. Tek şey, en önemli şey burada erken rezervasyon yani erken rezervasyon yaptıranlar. Genellikle uygun fiyatlara daha uygun fiyatlara geliyorlar. Yani bunlar bir sene önceden de yaptırabiliyor, 6 ay önce de. Yani bugün euro, dolar vesaire bunlar hepsi aşağı yukarı aynı seviyeye geliyor. Yani bugün yeni yaptırır iseniz, bugün yabancı ya da aynı. Yani sonuçta bir şey değişmiyor. Ama yabancıların en önemli dikkat ettikleri şey genellikle erken rezervasyon. Erken rezervasyonların büyük önemi var. Yani son dakika karar verip geldiğin zaman mutlaka fiyatlar yüksek oluyor ‘’ dedi.

    ‘Yüksek sezon da fiyatları etkiliyor’

    Otel işletmecisi Kızıl, otel konaklama fiyatlarındaki değişikliğin sezon yoğunluğuna bağlı olduğunu hatırlatarak ‘’Yani bir de ay bazında fiyatlar değişiyor. Yani Nisan, Mayıs, Haziran 15’ine kadar farklı, yüksek sezon olduğu için ondan sonraki fiyatlar daha farklı. Ama bunu erken rezervasyonla yaparlarsa daha uygun fiyata geleceklerdir. Yani burada tabii işletme de buna bakıyor. Yani erken rezervasyon yaptırıyorsunuz, erken ücretlerini ödüyorsunuz, bu parayı kullanıyorsunuz, ama son dakika gelen paranın, yani geleceğiniz zaman ödediğiniz paradır bu da demek oluyor ki o zaman faydası olacak bir para ve bu herkes için geçerli. Yabancı yerli hepsine aşağı yukarı fiyat aynıya geliyor. Yani öyle bir ayrım yok diyebiliriz herkes aynı fiyatı ödüyor. Sadece bizim misafirlerimiz, yerli misafirlerimiz geç rezervasyon yapıyorlar veya son dakika yapıyorlar. Yabancılar daha erken rezervasyon yaptırdıkları için avantajlı hale geliyor ‘’ şeklinde konuştu.

    ‘Dövizin yükselmesi ile birlikte yerli turist daha az ödüyor ‘

    Güney Ege Turistik Otelciler ve işletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Mustafa Deliveli iç ve dış piyasadaki fiyat farklılıklarının aslında olmadığını belirterek “Kıyaslama yapılırken eş değer kıyaslamanın yapılmaması en büyük sorunumuz. Yabancı misafirlerin, özellikle bizim bölgemizin ana kaynak pazarların, İngiltere pazarındaki tatil, tüketicilerin genel alışkanlığı en yüksek indirimlerin olduğu erken rezervasyon döneminde tatillerini planlamaları, satın almaları. Bu dönemde alınmış bir tatil paketi ile en yüksek indirimli dönemde alınmış tatil paketiyle iç pazarın son dakika indirimli dönemde aldığı tatil paketini kıyasladığımızda tabi ki erken rezervasyon fiyatların daha düşük olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Fakat bunun tam tersi de geçerlidir. Yani son dakika online satış kanalında, kapı fiyatından veya yabancı bir misafirin indirimsiz dönemde aldığı bir fiyat ile yerli pazarın önce erken rezervasyonu ile aldığı fiyatı kıyasladığımızda tam tersi durum söz konusudur. İç pazar fiyatının daha düşük olduğu gözlemlenebilir. Hele ki son günlerde, son haftalarda Türk lirasının yabancı para karşısındaki değer kaybı bir son 6 ay içerisinde dolar paritesinin iki katına pound ve euro’nun artışını göz önüne aldığımızda dönemsel olarak iç pazar fiyatlarının daha düşük kaldığı bile gözlemlenmektedir” dedi.

    ‘Yabancıların erken rezervasyon yapma alışkanlığı daha fazla’

    Kendisi de otel işletmecisi olan GETOB Başkanı Deliveli, “Kesinlikle en önemli etken erken rezervasyon. Dış pazarın yabancı misafirlerin bu konudaki erken rezervasyon yapma alışkanlığı iç pazardan daha yukarda” dedi.

    ‘Yerli turistlerin erken rezervasyon alışkanlıkları yavaş yavaş gelişiyor’

    GETOB Başkanı Mustafa Deliveli ‘Son birkaç yıl içerisinde tur operatörlerinin, otellerin iç pazarda da erken rezervasyonu esnek ve cazip koşullar sunması neticesinde iç pazarda da biz oldukça bir artış gözlemlemekteyiz. Yerli misafirlere bizim tavsiyemiz önce öncelikle tatil için planlamalarını erken tarihte yapmaları yönünde olacaktır. Hem az önce bahsettiğim gibi bu şekilde indirimlerden faydalanabilirler hem de otellerin doluluk ağlarından kaynaklı olan fiyat artışlarından da kendilerini korumuş olurlar’’ şeklinde konuşarak tatil planlarının son dakika değil daha erken bir tarihte belirlenmesi gerektiğini belirtti.

    ‘Sahte sitelere dikkat’

    GETOB Başkanı Deliveli tatil planı yapacakları özellikle yükselen sezon öncesi, “Burada dikkat edilmesi gereken önemli en önemli unsur, otele direk başvurulması durumunda otelin kendi kanalından, kendi rezervasyon hattından veya gerçek web sitesinden ulaşıldığına dikkat edilmesi lazım. Çünkü tatil döneminin başlamasıyla beraber ne yazık ki sahte otel, web siteleri, sahte rezervasyon hatları, sahte sosyal medya hesaplarıyla tatil, tüketicilerin dolandırıldıkları bilgisine ulaşmaktayız. Acenta üzerinden, tur operatörü üzerinden bir rezervasyon yapılacağı vakit ise bunun kesinlikle TÜRSAB da kayıtlı bir bilindik tanınmış bir acente üzerinden yapılması çok mühimdir’’ şeklinde uyarıda bulundu.

  • Kahve tüketiminde ezber bozan açıklama

    Kahve tüketiminde ezber bozan açıklama

    Türkiye’de çeşitliliği ve tüketimi artan kahvenin günde kaç fincan tüketilmesinin güvenli olduğu tartışması sürerken, Doç. Dr. Oğuz Karaca, bu araştırma sonuçlarını paylaştı. Karaca, bu konuda yapılan geniş çaplı araştırmalar olduğunu belirterek düzenli olarak günde birkaç fincan kahve içmenin kalp ritim bozuklukları ve çarpıntı oluşturduğuna dair efsaneyi çürüttüğünü bildirdi.

    “Bu konuda kişisel farklılıklar olmakla birlikte, ek hastalıkları olmayan bir bireyin günde 3-5 fincana kadar güvenli bir şeklide kahve tüketebileceği ve artan kahve tüketiminin birçok kalp hastalığı gelişme riskini azalttığına dair çalışmalar da mevcuttur” dedi.

    “Felç, parkinson ve diyabete karşı koruyucu”

    Toplumda kahve ile ilgili çarpıntı ve aritmileri tetiklediği konusundaki genel kanının aksine, kahvenin anti-oksidan ve anti-enflamatuar etkilerinin birçok ritim bozukluğu gelişimine karşı koyucu olduğunun kanıtlandığını ifade eden Doç. Dr. Oğuz Karaca, “Araştırmalar düzenli kahve tüketiminin kalp sağlığı açısından pozitif etkilerinin olduğu, kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösteriyor. Yüzbinlerce kişinin uzun yıllar takibi sonucunda randomize klinik çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre günlük ilave içilen her bir fincan kahvenin ciddi kalp ritim bozukluğu (atriyal fibrilasyon, ventriküler erken vuru) gelişme riskini yüzde 3 azalttığı gösterilmiştir. Kahve tüketiminin kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin yanında diyabet, birçok kanser türü, Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi çeşitli durumların da gelişimini azalttığı kanıtlanmıştır” şeklinde konuştu.

    “Sade Türk kahvesi en faydalısı”

    Kahvenin olumlu etkilerinden faydalanabilmek için sade Türk kahvesi ya da krem veya şurup eklenmemiş filtre kahve tercih edilmesi gerektiğini açıklayan Karaca, “Kafein metabolizmasının genetik olarak çeşitlilik gösterebilmesi nedeniyle kahveye karşı istenmeyen etkilerin uykusuzluk, irritabilite, çarpıntı, sindirim problemleri görülme olasılığının olduğu ve kişisel farklılıklar gösterebileceği bilinmelidir” diye konuştu.

    “Sigarayla birlikte tüketmeyin”

    Kafeinin sadece kahvenin içinde değil çay, kola, enerji içecekleri ve çikolata gibi besinlerde de bulunduğu belirten Karaca, “Sinir sistemi ve damarlar için uyarıcı etkiye sahip olan kafeinin aşırı tüketimi sigara ve stresle birleşirse beraberinde ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Bununla birlikte kahve sade tüketildiğinde insülin direncini azaltıcı, yağ yakımına yardımcı ve tok tutucu bir içecek olabilir. Fakat son yıllarda popülerliği artan şuruplu ve kremalı kahve çeşitleri özellikle sıcak yaz günlerinde serinlemek için sıklıkla tercih ediliyor. Türkiye kalp hastalıkları konusunda riskli bir konumda. Buna fazla kalori alımı eklendiğinde diyabet ve kalp damar hastalığı riski daha çok yükseliyor. Bu nedenle kahveyi ne kadar tükettiğinizin yanı sıra nasıl tükettiğiniz de çok önemli” ifadelerini kullandı.

  • Kira artışında yeni dönem

    Kira artışında yeni dönem

    Kira artışlarına sınırlama getiren yeni yasal düzenleme 11 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde 25’ini geçemeyecek.

    Kira artışlarına ilişkin yapılan düzenleme hakkında bilgi veren Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “7409 Sayılı Kanun ile Türk Borçlar Kanununa eklenen maddenin Resmi Gazetede yayımlanması ile kira artışlarında yeni dönem başladı. 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında kira artışlarında artık yeni üst sınır yüzde 25 oldu. Düzenleme öncesi bu artışlar tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı olarak baz alınıyordu. Düzenleme sadece konut kira artışlarında geçerli olup, işyeri ve arsa-arazilerdeki kira artışları bu kapsam dışında kalıyor” dedi.

    “250 bin dolar uygulaması sona erdi”

    Türk Vatandaşlığı Kanununun uygulanmasına ilişkin 13.06.2022 tarihine kadar yürürlükte olan 250 bin dolar uygulamasının sona erdiğini belirten Özelmacıklı, “Türk vatandaşlığı kazanma amaçlı taşınmaz edinim değeri 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltildi. 13.06.2022 tarihinde yapılan başvurularda artık 400 bin dolar üzerinden değerlendirme yapılacak. 12.06.2022 tarih ve saat 24:00 öncesinde başvurusu alınan ancak değere esas belgelerdeki eksikliklerden dolayı iptal edilen başvuruların yenilenmesi ve değere esas yeni belgelerin 13.06.2022 tarihi öncesi düzenlenmiş olduğunun tespiti halinde, yenilenen başvuru tarihine bakılmaksızın 250 bin dolar değeri esas alınarak işlem tamamlanacak” dedi.

  • Sağlık çalışanlarının özlük haklarına iyileştirme

    Sağlık çalışanlarının özlük haklarına iyileştirme

    Sağlık çalışanlarının mali haklarının iyileştirilmesini içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

    Kanuna göre, 1 Ocak 2029’a kadar sözleşmeli aile hekimi olarak çalışanlar, tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına göre merkezi yerleştirmeye tabi olmaksızın, Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen esaslar çerçevesinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi yapabilecek.

    Tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olup, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara, 26 bin gösterge rakamının, uzman olmayanlara 20 bin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme yapılacak.

    Her bir sağlık tesisinde ek ödemeye esas işlemleri denetlemek üzere inceleme heyetleri oluşturulacak.

    Sağlık kurum ve kuruluşlarında bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri, personelin unvanı, görevi, disiplin durumu, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle ek ödemenin oranı Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

    Kanunla, personele dağıtılabilecek ek ödeme tutarları da belirleniyor.

    Sağlık Bakanlığı bağış, faiz ve kira gelirleri dışındaki döner sermaye gelirleri, Sosyal Güvenlik Kurumundan elde edilen tüm kaynaklar ile diğer nakit kaynaklarını personele ek ödeme dağıtımında kullanabilecek.

    Bakanlık döner sermaye işletmeleri, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun teşviki, sağlık kurum ve kuruluşlarının kendi imkanlarıyla karşılayamadıkları ihtiyaçların giderilmesi; eğitim, araştırma, geliştirme faaliyetlerinin ve bakanlık taşra teşkilatının desteklenmesi amacıyla yapılacak giderlere iştirak etmek için aylık gayrisafi hasılattan aylık tahsil edilen tutarın yüzde 6’sını geçmemek üzere, bakanlıkça belirlenecek oranı Bakanlık Döner Sermaye Merkez Saymanlığı hesabına aktaracak.

    Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına atanan ve döner sermaye gelirlerinden ek ödeme alan eğitim görevlilerine, en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 410’u, uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine yüzde 335’i ve pratisyen tabip ve diş tabiplerine ise yüzde 265’i oranında, her ay herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın, merkezi yönetim bütçesinden ek ödeme yapılacak.

    İl sağlık müdürlüğünün ve hastanelerin sözleşmeli pozisyonlarında istihdam edilen tabipler ile bakanlık veya bağlı kuruluşlarının kadrosunda tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık mevzuatına göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarında uzmanlık eğitimi veya yan dal uzmanlık eğitimi yaptırılanlar için de bu hüküm uygulanacak.

    ALACAK TAHSİLİ

    Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerince, sağlık sigortasından yararlanamayanlara sunulan sağlık hizmet bedellerinden, 31 Aralık 2021 tarihine kadar tahsil edilememiş alacak tutarları 10 bin lira ve altındaysa tamamı resen, alacak tutarının yarısının 10 bin liranın altında olması halinde 10 bin lira terkin edilerek, bakiye kısım tahsil edilecek.

    Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişikle, üniversite hastanelerinde görev yapan personelin sabit ek ödemelerinin de merkezi yönetim bütçesinden karşılanması amacıyla Sağlık Bakanlığı ile paralel düzenleme yapılması öngörülüyor.

    MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİNDEN EK ÖDEME

    Sağlık Bakanlığı personelinin merkezi yönetim bütçesinden ek ödeme alması sağlanacak. Personele dağıtılabilecek ek ödeme tutarı belirlenirken, sağlık kurum ve kuruluşlarının tek tek tahakkukları ya da gelirleri yerine Sağlık Bakanlığının toplam gelirleri ve nakit imkanları esas alınarak personele ek ödeme yapılabilecek.

    Kanunla, öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı aldıkları ilave ücretler için belirlenen tavan yükseltilecek.

    Adli Tıp Kurumu personelinin sabit ek ödemeleri de merkezi yönetim bütçesinden karşılanacak.

    Döner sermaye geliri, Adli Tıp Kurumunda ve birimlerinde görevli memur ve sözleşmeli personele unvanı, görevi, sınıfı, çalışma şartları, hizmet nitelikleri, hizmete katkısı, performansı ve benzeri hususlar dikkate alınarak ödenebilecek.

    Yapılacak ödemenin tavanı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık, yan ödeme ve her türlü tazminat toplamının, hizmetin niteliği itibarıyla görevin zorluk ve risk derecesi yüksek olduğu belirlenen personel ile otopsi görevlileri için yüzde 215’e, diğer personel için ise yüzde 200’e çıkarılacak.

    Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenecek. Bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemeyecek.

    Kanunla, uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman, tabip, diş tabibi ve eczacı kadro ve pozisyonlarına yapılacak ilk defa veya yeniden atamalara ve kuraya ilişkin şartlar da düzenleniyor. Kura ve bunların Sağlık Bakanlığındaki atamalarına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

    Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimini, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, eğitim görevlisi ve başasistanlar verecek. Doktor öğretim üyesi ve başasistanların tıpta uzmanlık eğitimi verebilmeleri için uzmanı oldukları alanda fiilen en az bir yıl çalışmış olmaları şart olacak.

    Kanun, Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da değişiklik yapıyor. Buna göre, ilgili kanun kapsamında devlet hizmeti yükümlülüğünü yapan personel, bulundukları ilde ilgili kanuna tabi sözleşmeli sağlık personeli olarak çalışabilecek.

    Pozisyon yetersizliği sebebiyle sözleşmeli personel istihdamında güçlük yaşandığında, bu güçlüğü aşmak üzere pozisyon sayısı artırılacak.

    Eğitim aile sağlığı merkezi veya eğitim aile hekimliği birimlerinde görev yapan öğretim üyeleri ve eğitim görevlilerine asıl kurumlarında da ödeme yapılacak.

    Sağlık Bakanlığı araştırmacı kadrosunda bulunan personele döner sermaye bütçesinden yapılan ek ödeme, uygulama birliğinin sağlanmasını teminen merkezi yönetim bütçesinden yapılacak.

  • Motorin 30 lira sınırına dayandı

    Motorin 30 lira sınırına dayandı

    Türkiye’de son zamlarla birlikte akaryakıta gelen zamlar yüzde 300’leri aştı. Akaryakıta gelen zamlar sadece araç sahiplerini değil tüm kalemleri etkiliyor.

    Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte brent petrol fiyatlarında dalgalanma sürerken, benzin ve motorin fiyatları da indirim ve zam haberleriyle değişkenlik gösteriyor.

    Akaryakıta gelen fahiş zamların sebebi ise dalgalı seyirle artan Brent Petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki artış olarak gösteriliyor.

    Türkiye ise dünyada akaryakıt zamlarından en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor.

    Bu gece yarısı itibariyle motorine gelen 1 lira 29 kuruşluk zamdan sonra motorinin litre fiyatı 29 lira 20 kuruşa kadar yükseldi. Benzinin litresi ise ortalama 27 lira 51 kuruştan alıcı buluyor.