Etiket: gündemhaber

  • 12şirketin hisseleri Varlık Fonu’na aktarıldı

    12şirketin hisseleri Varlık Fonu’na aktarıldı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, ticari ünvanlı şirketlerin sermayelerinde bulunan Hazine’ye ait hisselerin tamamının, ana ortaklık-iştirak ilişkileri de korunmak suretiyle bir bütün halinde Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmasına, 6741 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi gereğince karar verildi.

    Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Hazine’ye ait Koza-İpek Holding Anonim Şirketi, İpek Doğal Enerji Kaynakları Araştırma ve Üretim Anonim Şirketi, Koza Anadolu Metal Madencilik İşletmeleri Anonim Şirketi, ATP İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi, ATP Havacılık Ticaret Anonim Şirketi, ATP Koza Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi, REK-TUR Reklam Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi, Koza Prodüksiyon ve Ticaret Anonim Şirketi, İpek Online Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi, Koza Altın İşletmeleri Anonim Şirketi, Özdemir Antimuan Madenleri Anonim Şirketi ve Koza İpek Tedarik Danışmanlık ve Araç Kiralama Ticaret Anonim Şirketi’ne ait hisselerin tamamı Türkiye Varlık Fonu’na aktarıldı.

  • Altın rekor kırmaya devam ediyor

    Altın rekor kırmaya devam ediyor

    Geçtiğimiz haftayı rekorla kapatan altın yeni haftaya da rekorla başladı. 2 bin 500 doları aşan ons altın, gram altına yükseliş olarak yansıdı. Gram altın 2 bin 749 liraya yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı.

    Altın fiyatları ABD Merkez Bankası Fed’in atacağı adımlara odaklandı. ABD Merkez Bankası’nın Eylül ayından itibaren faiz indireceği yönünde beklentiler altın fiyatlarını yukarı çekti. Bölgedeki İran – İsrail geriliminin risk algısı da altının yönünü yukarı çevirmesine etki ediyor.

    İç piyasada kar satışları

    İç piyasada ise altın tasarrufu sahipleri kar satışına başladı. Kapalıçarşı’da altın alım satımında hareketlilik gözlendi. Döviz ve Altın Piyasası Uzmanı Adnan Kapukaya altındaki yükselişe ilişkin açıklamalarda bulundu. Kapukaya, “Altın da rekor geçtiğimiz hafta kırılmıştı bu hafta da devam ediyor. ABD Merkez Bankası’nın Eylül ayı itibariyle faiz indirimine gideceği yönünde beklentiler var. Bu durum altın fiyatlarına artış olarak yansıyor. Enflasyondan korunmak isteyen vatandaşlar altına yöneliyor. Altın da ki yükseliş de vatandaşların beklentisini karşılıyor. Şu anda Kapalıçarşı’da kar satışları da görülüyor. Vatandaşlar altın yatırımını uzun vade olarak değerlendirmeli, aynı zamanda işlemesiz altınların yatırım olarak tercih edilmesini öneriyoruz” dedi.

    Altın fiyatları

    Kapalıçarşı’da gram altın 2 bin 749 liradan, çeyrek altın 4 bin 485 liradan, yarım altın 8 bin 960 liradan, tam altın 17 bin 865 liradan alıcı buluyor.

  • 39 ilaç geri ödeme listesinde

    39 ilaç geri ödeme listesinde

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi’nde yeni düzenleme yapıldığını belirtti.

    Buna göre bir adet grip ilacı, 3 adet immünglobulin, 2 adet kronik böbrek yetmezliği (KBY) ilacı, iki adet konik immün trombositopenik purpura (ITP) ilacı ve 3 adet antibiyotik başta olmak üzere toplamda 39 ilaç geri ödeme listesine alındı.

    Bakan Işıkhan ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi:

    “Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından yapılan düzenlemeyle 30’u yerli üretim olmak üzere 39 ilacı daha geri ödeme listesine aldık. İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir ömür dilerim.”

  • Meteoroloji uyardı: Sıcaklıklar artacak

    Meteoroloji uyardı: Sıcaklıklar artacak

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı iç kesimlerde 2 ila 4 derece artacak ve ülke genelinde mevsim normalleri üzerinde seyredecek. Rüzgarın genellikle kuzeyli, zamanla Akdeniz kıyıları ile güneydoğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Az bulutlu ve açık 36

    İstanbul: Az bulutlu ve açık 32

    Bursa: Az bulutlu ve açık 35

    İzmir: Az bulutlu ve açık 32

    Adana: Az bulutlu ve açık, kuzey kesimleri yer yer parçalı bulutlu 36

    Antalya: Az bulutlu ve açık 34

    Samsun: Az bulutlu 31

    Trabzon: Az bulutlu, iç kesimleri yer yer parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra iç kesimleri yerel sağanak yağışlı 29

    Erzurum: Parçalı, zamanla çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30

    Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 40

  • Muğla Datça’da da orman yangını çıktı

    Muğla Datça’da da orman yangını çıktı

    Muğla’da önceki gün Mİlas’ta meydana gelen yangının ardından Bozdağan’dan Kavaklıdere ilçesi sınırlarına sireyet eden orman yangınları ile mücadele devam ederken bugün öğlen saatlerinde aynı anda Ula ve Yatağan ilçelerindeki ormanlık alanlarda da yangın çıktı. Bozdoğan ve Kavaklıdere yangınlarından bu bölgeye sevk edilen ekipler müdahalelerine başlar başlamaz bu defa Datça’daki ormanlık alanlardan da dumanlar yükselmeye başladı. Kızılbük mevkii Domuzçukuru bölgesinde saat 16.35 sularında başlayan orman yangınına Datça Orman İşletme Şefliği ve Marmaris Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı ekipler karadan ve havadan müdahalelere başladı. Sarp ve karayolu ile ulaşımı zor bir bölgede meydana gelen yangınla ilgili Jandarma ekipleri geniş çaplı araştırma ve soruşturma başlattı. Denizin hemen dibinden başlayan yangını söndürmek için ekiplerin mücadelesisürüyor.

  • 4 terörist etkisiz hale getirildi

    4 terörist etkisiz hale getirildi

    Şırnak’ın Uludere ilçesi Düğün Dağı mevkiinde 2 hava aracının Irak sınırından Türkiye tarafına doğru sınır ihlali yaptığı Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait “AKINCI TİHA” tarafından tespit edildi. Tespit sonrasında teröristler, SİHA, J-İHA ve Jandarma ATAK Taarruz Helikopterleri ile ateş altına alındı. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı, İstihbarat Başkanlığı ve TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, Şırnak İl Jandarma Komutanlığınca bölgede başlatılan J-İHA ve JİKU destekli operasyon kapsamında, ATAK taarruz helikopterleri himayesinde hava hücum harekatıyla bölgeye Tim ile JÖH Timi, Jandarma Komando Timi ve METİ (Mayın, El yapımı patlayıcı Tespit ve İmha) Timi sevk edildi.
    Eylem hazırlığı içinde oldukları değerlendirilen teröristlerin üzerinden; 2 adet M-16 Piyade Tüfeği, 2 adet M-4 Piyade Tüfeği, 2 adet cep telefonu, 1 adet lazer metre, 2 adet Glock Tabanca, 3 adet şarjör, 6 adet pil bloğu, 1 adet motosiklet aküsü ve tahkim malzemeleri ele geçirildi.
    Sosyal medya hesabından paylaşım yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, paramotor kullanarak eylem hazırlığı içerisinde bulunan Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu 4 teröristin etkisiz hale getirildiği bilgisini paylaştı.
    Bakan Yerlikaya şu ifadelere yer verdi:
    “Aziz milletimizin bilmesini isterim ki, teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle mücadelemize aralıksız devam edeceğiz. Operasyonu gerçekleştiren Kara Kuvvetleri Komutanlığımızı ve Kahraman Jandarmamızı tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle.”

  • Vitamin eksikliği birçok hastalığın sebebi

    Vitamin eksikliği birçok hastalığın sebebi

    İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, sağlıklı beslenen kişilerde genellikle vitamin ve mineral eksikliğinin pek gözlenmediğini ifade ederken, sağlıksız beslenenlerde ise metabolizma için gerekli maddelerin eksiklikleriyle beraber değişik şikâyetler ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Vitamin ve minerallerin vücudun kendi yapamadığı, gıdalarla veya değişik preparatlar şeklinde dışarıda alındığını ifade eden Dr. Serdal Baysal, “A vitamini, vücutta eksikliği oluşursa, ciltte kuruluk, yüksek tansiyon, saç ve tırnak kırılmaları, görmede bozukluk, halsizlik ve enfeksiyonlara karşı dirençsizlik oluşabilir. B1 vitamini eksikliğinde dolaşım sistemi, sinir sistemi, sindirim bozukluğu ve halsizlik oluşabilir. B6 vitamini eksikliğinde de sinir sistemi ve halsizliğin yanı sıra böbrek taşı oluşumu ve kansızlık görülebilmektedir. B12 vitamininin eksikliğinde ise alzaymır gibi kalıcı sinir sistemi bozuklukları ortaya çıkabilir” dedi.

    Magnezyum eksikliğinin sık rastlanan bir sağlık sorunu olmadığını ifade eden Baysal, “Şeker hastalığı, kronik alkolizm, sigara kullanımı, kanser, mide bağırsak sistemi hastalıkları, böbrek hastalıkları ve bazı ilaçların kullanımı magnezyum eksikliğine sebep olur. Magnezyum ihtiyacını karşılamak için ise koyu yeşil sebzeler, tam tahıllı ekmek, fındık, fıstık, badem, susam, muz, maden suyu, soya fasulyesi ve kuruyemiş gibi besinler tüketilmelidir. Demir minerali eksikliği ise iç hastalıkları polikliniklerinde en sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesidir. Demir eksikliği anemisi halk arasında kansızlık olarak da bilinir. Demir eksikliği anemisi başta mide bağırsak sistemi kanserleri olmak üzere pek çok önemli hastalığın ilk belirtisi olabilir. Kırmızı et, kuru baklagiller, tavuk eti, balıketi, yumurta, kuruyemiş, yeşil yapraklı sebzeler ve meyveler tüketilmeli. Kahve, çay, süt, posalı gıdalar demir emilimini bozdukları için demir eksikliğine sebep olurlar” diye konuştu.

  • İnşaat sektörü elemanları rezervasyon yapıyor

    İnşaat sektörü elemanları rezervasyon yapıyor

    Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektöründe 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinin ardından daha yoğun bir döneme girildi. Hem deprem bölgesinde hem de diğer noktalarda süren inşaatlarda ise çalışacak eleman bulma sorunu yaşandı.

    Aylıklar 150 bin liraya yükseldi

    Aylık en az 70, en fazla da 150 bin lira verilmesine rağmen sektör temsilcileri, kalifiye inşaat işçisi bulma sıkıntısı yaşadıklarını söyledi. Kalıpçı, kule vinç operatörü, elektrik, su, sıva ve boya ustası gibi birçok meslek grubunda artık usta-çırak ilişkisi kalmaması eleman sorunlarını da beraberinde getirdi. Ayrıca ailelerin çocuklarını sadece avukat, doktor, öğretmen gibi mesleklere yönlendirmesi birçok sektörde ara eleman bulunmamasına neden oldu.

    “Ara eleman sorununu kapatamıyoruz”

    Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuşan müteahhit Savaş Yükselyalçın, eleman sorununun yapı maliyetlerine de etkisi olduğunu belirterek, “Şu anda ara eleman bulamıyoruz. Çok ciddi ihtiyacımız var. İnşaatlar arası transferler de tıkandı. Maalesef eğitim sistemi nedeniyle herkes beyaz yaka oldu. Arkadan gelen usta-çırak ilişkisi olmadığı için bu ara eleman sorununu kapatamıyoruz. Boyacı, kalıpçı, sucu, sıvacı gibi teknik ara elemanlara ihtiyaç var” dedi.

    “Kayıtlı, geçici işçi getirmeliyiz”

    İnşaatlarda maaşların aylık 70 bin ile 150 bin lira arasında değiştiğini vurgulayan Yükselyalçın, “Ne kadar maaş verirsek verelim ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Ustaları rezervasyon yapıyoruz ama bazıları verdiği sözü tutmuyor. Herkesten talep var çünkü. Daha yüksek fiyat veren firmaya gidiyor. Sorunun kısa vadede çözümü bizim Filipinler, Hindistan ve Afrika’dan geçici, kayıtlı işçi getirmemiz gerekiyor. İşçilerin işi bittiğinde geri göndermemiz gerekiyor” diye konuştu.

    “İnşaat işçileri yüksek maaş alıyor”

    Öte yandan müteahhit Savaş Yükselyalçın, birçok sektörde yaşanan eleman sorunları için meslek liselerine ailelerin çocuklarını göndermesi gerektiğini anlatarak, “Eski usul çırak, kalfa ve usta ilişkilerine dönülmesi gerek. Şu anda bazı inşaat işçileri polis, mühendis, doktor ve savcılardan daha yüksek maaş alıyor. Aileler bunun farkına varmalı. Bu meslekler unutulmamalı” ifadelerini kullandı.

  • İstanbul depreme hazır değil

    İstanbul depreme hazır değil

    17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde, Türkiye’nin deprem gerçeği bir kez daha gündeme geldi. Altınbaş Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sepanta Naimi, depremlere karşı Türkiye’deki yapı stoklarının durumunu değerlendirerek yapılması gerekenleri anlattı. Türkiye’nin yapı stoku bakımından şu an büyük bir depreme hazır olmadığını ifade eden Naimi, “Bizim yapı stokumuz çok eski. Özellikle İstanbul’da 1999’dan önce yapılan çoğu binada deniz kumundan faydalanılmış, yanlış demir kullanılmış. Alt yapımız da hazır değil” dedi.

    “Yıkımdan sonra harcanacak para, önceden harcanmalı”

    Türkiye’de yenilenen yapı stokunun ihtiyacın çok altında olduğunu belirten Naimi, “En büyük sebebi de yeterince finansal destek yapılmaması. Vatandaş çok ucuz krediler, hatta hibe şeklinde desteklenmeli. Büyük bir deprem gerçekleşirse, devletin kaybettiği meblağ çok daha büyük olacak. Bu nedenle binaların yenilenmesi için finansal destek sağlanmalı. Bu paranın şimdiden harcanması, vatandaşın desteklenmesi ve vatandaşın bunu gerçekten isteyerek ilerlemesi, kendi canına değer vermesi lazım. DASK Sigortası yapmamız lazım ancak vatandaşlar maalesef dikkate almıyor. Halbuki bir deprem olursa bu finansal olarak onların desteklenmesi ve binadaki hasarın giderilmesi için önemli bir mevzu” diye konuştu.

    “Yönetmelikle birlikte denetim de gerekir”

    Yapılarda denetimin önemini vurgulayan Naimi, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Yönetmelikler yıllar geçtikçe revize edildi. 1999’dan sonra Yapı Denetimi Kanunu çıktı. Yönetmelikler gayet yeterli ama onu denetliyor muyuz o da önemli. Bu konuda zafiyetlerimiz var. 2007’de deprem yönetmeliğimiz yenilendi. Yıllar geçtikçe eksiklerimizi tespit ettik ve 2018’de yeni bir yönetmelik çıkarıldı. 2019’un Ocak 1’inden itibaren yürürlüğe girdi. Bizim amacımız binanın hasar görmemesi değil, binanın göçmemesi. En son yönetmeliğe göre yapsak da denetimi yapmazsak bina yine göçer.”

    “Herkese sorumluluk düşüyor”

    Depreme dayanıklı binalar için yetkililerden vatandaşa herkesin sorumluluğu olduğunu ifade eden Naimi, “Ekonomik olarak büyük sorunlar yaşatabilecek bir mevzu. Bireysel olarak da önem göstermemiz lazım. Binalarımızı denetlememiz gerekiyor. Kentsel dönüşüm adıyla bir yenileme yapıyoruz ancak ‘binasal’ dönüşüm oluyor. En büyük eksiğimiz risk analizi yapmamamız. Risk analizi yapılarak gerçekten bir kentsel dönüşüm yapılarak, şehirlerin düğüm noktalarını açtırarak bu riskleri azaltabiliriz” dedi.

    En büyük riski barındıran İstanbul’da birçok eski yapının imar barışıyla ruhsatlandığına dikkat çeken Doç. Dr. Sepanta Naimi, “Birçok bina ruhsatlandı ancak birçoğu yapı denetiminden geçmemiş binalar. Depreme karşı yeterince dayanıklı değiller. Yeni yapılacak binalar projelendirmeden itibaren belediyeler hatta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından denetlenebilir. İkinci aşamada sadece belediye ve bakanlık tarafından yapı denetimi yapılması faydalı olur. Saha mühendisleri denetlenmeli ve sürekliliği önemli. Çünkü bazı şantiyelerde bu mühendislerin adı var ancak kendileri yoklar. İşlem yapılırken yeterince denetim yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

    “Öğrenciler mezun olur olmaz proje imzalamamalı”

    İnşaat Fakültesi öğrencilerine verilecek eğitimin önemine de vurgu yapan Naimi, “Mühendislikten mezun olan öğrenciler, en az 1 sene şantiyelerde ve tasarım ofislerinde çalışmalılar. 20-40 günde yapılan bir stajla bir mühendis, mühendisliği öğrenemez. Bir binanın başlangıcı ve bitimi 1-2 sene sürüyor. Öğrencilerin hepsine vakıf olması için en az 1 sene staj yapılması çok önemli. Mesleki yetki belgeleri de şart koşulmalı. Öğrenciler mezuniyetinden sonra bu sınavlara girip ondan sonra imza hakkı kazanmalılar. Böylece yeterince tecrübe sahibi olsunlar ve riskler azalsın. Bilgi ve bakış açısı tecrübeyle bir araya geldiğinde çok başarılı bir mühendis ortaya çıkabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

  • Maymun çiçeği virüsüne dikkat!

    Maymun çiçeği virüsüne dikkat!

    Maymun çiçeği virüsü, Afrika’nın bazı bölgelerinde endemik olarak görülse de son yıllarda diğer ülkelere yayılmaya başladı.

    İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, bu virüsün özellikle temas yoluyla bulaştığını ve ciltte döküntüler, ateş, baş ağrısı gibi semptomlara neden olduğunu belirtti. “Virüs, vücutta çeşitli semptomlara yol açarak bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Tedavi edilmediğinde ise ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir” diyen Yıldırım, maymun çiçeği virüsüne karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.

    Türkiye’de daha önce vakalar görülmüştü

    Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, bu yıl en çok etkilenen ülke Demokratik Kongo Cumhuriyeti olup, vaka sayısının artması nedeniyle “küresel acil durum” ilan edildi. Türkiye’de geçmiş yıllarda tanımlanmış vakalar olmuş ve bu vakalar izole edilerek tedavi edilmişti. Ancak Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu yıl herhangi bir maymun çiçeği vakası tespit edilmemişti. Bununla beraber, Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, “Bu varyantın bu zamana kadar ki en tehlikeli tip olduğunu ve yayılma hızı ile yüksek ölüm oranı nedeniyle endişe verici olduğunu” belirtti.
    Sadece insandan değil, kemirgenlerden de bulaşıyor

    Virüsün yayılmasını önlemek için hijyenin önemine değinen Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, “Elleri sık sık yıkamak, kişisel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak ve virüs taşıma riski olan kişilerle teması minimize etmek oldukça önemli. Ayrıca, virüsle enfekte olduğundan şüphelenilen kişilerin hızla sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerekiyor” dedi. Bununla beraber bulaşın sadece enfekte bireylerle değil; fare, sincap gibi kemirgen hayvanlar aracılığıyla da gerçekleşebileceğinin altını çizdi.

    Aşısı ve tedavisi mevcut

    Maymun çiçeği virüsü semptomları hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, “Virüs genellikle yüksek ateş, lenf bezlerinde şişlik ve döküntülerle kendini gösterir. Döküntüler, genellikle yüzde ve vücutta yaygın olarak görülür. Hastaların, bu belirtileri fark ettiklerinde hemen bir uzmana danışmaları gerekmektedir” diye konuştu.
    Maymun çiçeği virüsüne karşı aşı ve antiviral tedavi seçeneklerinin mevcut olduğunu belirten ve bu tedavi yöntemlerinin hastalığın seyrini hafifletebileceğini, yayılmasını önleyebileceğini vurgulayan Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, “Aşılar, özellikle virüsün yaygın olduğu bölgelerde ve risk gruplarındaki kişiler için önerilmektedir. Tedaviye erken başlanması, hastalığın daha hafif atlatılmasına yardımcı olabilir” dedi.

    Son olarak, toplum sağlığının korunması için bireysel önlemlerin yanı sıra sağlık otoritelerinin uyarılarına da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. İlhan Yıldırım, “Maymun çiçeği virüsü gibi salgın hastalıklarda bilinçli ve duyarlı olmak, hastalığın kontrol altına alınması için hayati önem taşımaktadır” diyerek sözlerini tamamladı.