Etiket: gündemhaber

  • Emekli ve memura zam netleşiyor

    Emekli ve memura zam netleşiyor

    Geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarından sonra gözler memur ve emeklilerin Temmuz ayında alacağı zamlı maaşa çevrildi. İlk üç aylık enflasyon farkı yüzde 22’yi aşarken, 6 aylık TÜFE’nin yüzde 30’a ulaşması bekleniyor. Gelecek 3 aylık dönemde TÜFE yüzde 6 olursa, 6 aylık enflasyon ve temmuz maaş zammı da yüzde 30,3 olacak.

    SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı ocak ayında 6 ayda oluşan enflasyona göre yüzde 25.46 arttı. Memur ve memur emeklisine de yüzde 5’lik ocak ayı toplu sözleşme zammıyla beraber yüzde 2,5 ilave artışla yüzde 30,95 zam yapıldı. Memur emeklilere ocak ve temmuz ayları olmak üzere yılda iki defa zam yapılıyor. Bu zam geriye dönük 6 aylık enflasyon rakamları dikkate alınarak hesaplanıyor. Memur ve memur emeklisinin maaşındaki artış oranı iki yılda bir yapılan toplu sözleşmeye göre belirlenirken, 6 aylık enflasyon zam oranı aştığında fark da yansıtılıyor. Ocak-haziran ayı enflasyon oranı emekli, memur, işçilerin aylık, maaşlarında yapılacak zamda belirleyici olurken yaşlılık aylığı, evde bakım başta olmak üzere sosyal destek kalemlerini de etkiliyor. Emekliler, Kurban Bayramı nedeniyle temmuz ayında zamlı aylıkla beraber bayram ikramiyesi alacak.

    ÜÇ AYLIK ENFLASYON FARKI YÜZDE 22,80

    TÜİK verilerine göre, bu yılın ilk üç ayındaki enflasyon oranı yüzde 22,80 olarak gerçekleşti. Buna göre, memur maaşında yüzde 7’lik toplu sözleşme zammına ek olarak yüzde 15.30 fark oluştu. SSK ve Bağ-Kur emeklisi için de şimdiden yüzde 22.80 zam göründü. Nisan, mayıs, haziran verileri de buna eklenecek. Gelecek üç aylık dönemde enflasyon sıfır bile çıksa yüzde 22,80 artış kesinleşmiş oldu. Temmuz ayında emekli ve memur için taban aylıklar da yükselecek.

    15 TEMMUZ’DA ALINACAK

    Memur ve memur emeklileri de ocak ayında 2.5 puanlık ek zamla beraber yüzde 7.5 oranında toplu sözleşme zammı aldı. Memurlar, temmuzda yine yüzde 7 oranında sözleşme zammı alacak. Temmuzda yüzde 7.5 oranındaki ocak zammını geçen 6 aylık enflasyon tutarında fark ödenecek. Üç aylık yüzde 22.81 enflasyon oranına göre memur ve memur emeklilerinin üç aylık enflasyon farkı yüzde 15.31 olurdu. İlk üç aylık veriye göre zam oranı 7+15.31 olarak gerçekleşti. Bu orana gelecek üç aylık enflasyon da eklenecek. Devlet memurları, sözleşmeliler, geçici personel ve memur emeklileri, zamlı maaş ve aylıklarını 15 Temmuz’da alacak.

    TOPLU SÖZLEŞME ZAMMI

    Gelecek üç aylık dönemde TÜFE’nin yüzde 6’da kalması durumunda 6 aylık enflasyon yüzde 30.3 olacak. Bu durumda emekli zammı yüzde 30.3 gerçekleşecek. TÜFE’nin yüzde 10’a çıkması durumunda ise artış oranı yüzde 35’i geçecek. Memur ve memur emeklileri de enflasyonun yüzde 30 gerçekleşmesi durumunda yüzde 22.5 enflasyon farkı artı yüzde 7 toplu sözleşme zammı alacak.

    EMEKLİDE EN DÜŞÜK AYLIK 2 BİN 500 LİRA

    SALGINLA mücadele sürecinde geçen yıl gerçekleştirilen yasal düzenlemeyle en düşük emekli aylığı 2 bin 500 liraya çıkarıldı. Emeklilerin dul ve yetim hak sahipleri de hisseleri oranında maaş ve bayram ikramiyesi alıyor. Zamlar da bu hisse oranına göre yükseliyor. (SABAH)

  • Bayram ikramiyeleri ne kadar olacak?

    Bayram ikramiyeleri ne kadar olacak?

    Bayram ikramiyesi için geri sayım başladı. Nisan ayının son haftasında yatacak olan ikramiye için milyonlarca emekli, şehit yakını, gazi, dul ve yetimler, iş göremezlik geliri alanlar merakla bekliyor. Yaklaşık 13.5 milyon kişinin alacağı bayram ikramiyesinin bu yıl da enflasyona yakın bir oranda artması bekleniyor.

    BAYRAM İKRAMİYESİ 1500 TL OLUR MU?

    Yılsonunda yüzde 36.08 olarak açıklanan enflasyon oranının ikramiyeye yansıması durumunda 1.100 lira olan tutar yaklaşık 1.500 TL’ye çıkabilecek.

    YENİ EMEKLİ DE ALACAK

    Sabah Gazetesinde yer alan hbaere göre; Ramazan ayının gelmesiyle beraber gözler bayram ikramiyesine çevrildi. Hükümet 2018’den bu yana bayram ikramiyelerini aralıksız yatırıyor. Ramazan Bayramı bu yıl 2 Mayıs’ta başlıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu bu yıl da Ramazan Bayramı öncesi ikramiye ödemeleri için çalışmaya başladı. Asgari ücret, emekli aylıklarındaki yükselişin ardından ikramiyelerde bu yıl da artışa gidilmesi öngörülüyor. En düşük emekli aylığı da 1.500 liradan 2.500 TL’ye çıkarılacak. Bayram ikramiyesi için yılsonu enflasyon oranının dikkate alınabileceği beklentisi hâkim. Ancak nihai kararın Kabine Toplantısı’nda verilmesi bekleniyor. Bu ayın sonuna kadar emekli dilekçesi verenler de ilk defa bayram ikramiyesi alacak. Yeni emeklinin ikramiyesi ilk maaşıyla yatacak.

    KİMLER EMEKLİ İKRAMİYESİ ALABİLİYOR?

    Emekli ikramiyesini, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı emeklileri, şehit yakını, gaziler, vazife ve harp malullüğü aylığı alan er ve erbaşlar, geçici köy korucuları, şeref aylığı sahipleri, şampiyon sporcular, terörden zarar görüp aylık bağlanan siviller ile bunlardan yaşamını kaybedenlerin hak sahipleri alabiliyor. Vefat eden sigortalıdan aylık alan hak sahiplerine hisseleri oranında ödeme yapılıyor

    İŞ GÖREMEZLİK ORANINA GÖRE ÖDEME

    İş kazası, meslek hastalığı sigortasından sürekli iş göremezlik geliri alanlara iş göremezlik derecesi oranında bayram ikramiyesi veriliyor. İş göremezlik oranı yüzde 50 ise bayram ikramiyesinin yarısı ödeniyor. Bayram ikramiyelerinden kesinti yapılamıyor ve bu ödemeler haczedilemiyor. Birden fazla dosyadan geliri olanlara en fazla aylık imkânı veren dosya üzerinden ödeme yapılacak. Mayıs ayına kadar emeklilik dilekçesi veren SSK, Bağ-Kur kapsamında çalışanlar ve memurlar da ikramiye alabilecek.

  • Bir ayda yüzde 32 arttı

    Bir ayda yüzde 32 arttı

    Tüketici fiyatları bazında martta en fazla fiyat artışı yüzde 32,67 ile motorinde, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 23,26 ile kabakta görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen ay, motorindeki fiyat artışını yüzde 24,41 ile benzin, yüzde 23,47 ile kömür, yüzde 20,56 ile kuru soğan ücreti izledi.

    Martta fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 20,01 ile şehirler arası otobüs ücreti, yüzde 17,51 ile kıvırcık, yüzde 17,1 ile beyaz lahana, yüzde 16,36 ile portakal, yüzde 15,54 ile mantar, yüzde 14,95 ile kuzu eti ve yüzde 14,88 ile tavuk eti yer aldı.

    Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 23,26 ile kabakta oldu. Bunu yüzde 9,91 ile domates, yüzde 9,7 ile elektrik ücreti, yüzde 8,73 ile ıspanak, yüzde 7,89 ile kadın kazağı takip etti.

  • Tüketici kredisi kullanımında yeni dönem!

    Tüketici kredisi kullanımında yeni dönem!

    Tüketici kredisi kullananların elini rahatlatacak çok sayıda kolaylık ve haklar getirildi. buna göre tüketici kredilerinde kredi borcunun tamamının erken ödenmesi halinde bildirim aranmaksızın cayma hakkı hükümleri uygulanacak. Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamayacak. Tüketicilerin ödedikleri ücret ve masrafların iadesi ile kredi nedeniyle katlandıkları maliyet azaltılacak. Tüketici Kanunu’nda yapılan değişiklikle tüketici kredileri, devre mülk ve tatil satışları konusunda vatandaşlar kapsamlı bir korumaya alındı.

    SÖZLEŞME TARİHİNDE TESLİM

    Sabah gazetesinin haberine göre; Yeni düzenlemeyle ön ödemeli olarak satılan konutların sözleşmede belirlenen tarihte tüketiciye teslimi zorunlu hale geldi. Düzenlemeyle yan ürün ve hizmetlerin kredi kullanım şartı olarak sunulmasına sınırlama geliyor. Ayrıca tüketicinin istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorunda olacak. Kredi bağlantılı sigortanın, kredi borcunun geri ödenme teminatını sağlamak amacıyla meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekecek.

    Taksitle satış sözleşmelerinde temerrüt durumunda kalan borcun tümünün peşin kılınmasına yönelik şartlar Borçlar Kanunu’yla uyumlu ve tüketici lehine olacak şekilde değiştirilecek. Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin kalan borcunun tümünün ifasının talep edilmesi için yasadaki diğer şartların yanı sıra kalan borç yerine sözleşmede yer alan bedel dikkate alınacak. Tüketici kredilerinde kredi borcunun tamamının erken ödenmesi halinde bildirim aranmadan cayma hakkı uygulanacak. Böylece tüketicilerin, ödedikleri ücret ve masrafların iadesi ile kredi nedeniyle katlandıkları maliyet azalacak.

    30 GÜN ŞARTI KALKIYOR

    Kredili mevduat hesabı, kredi kartı gibi belirsiz süreli tüketici kredilerinde faiz oranında tüketici lehine değişikliklerin hemen yapılması için düzenleme yapılacak. Bu kapsamda faiz oranındaki indirimin, tüketici lehine yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde bildirim yapılması koşulu kaldırılacak. Bu koşul yalnızca faiz oranı artırımını kapsayacak şekilde değiştirilecek. Buna göre, tüketici kredisi sözleşmeleri ile konut finansmanı sözleşmelerinde sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında, aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için 200 lira olan idari para cezası 1.000 liraya çıkarılacak. Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 48 ayı geçmesi durumunda, teslim edilmeyen her konut için 70 bin lira idari para cezası uygulanacak.

    DEVRE MÜLKTE ÖN ÖDEMEYE SON

    Konut satışında teslim süresi 48 aya çıkarılarak büyük projelerde inşaatın uzun sürmesi nedeniyle 1 yıl ek tanındı. Devre mülklerin satışında ön ödemeli usul de yasaklandı. Satıcıların “dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı” gibi isimlerle vatandaşı kandırmasının önü kesildi.

    TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURU

    Değeri 30 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvurusu zorunlu olacak. Tüketici hakem heyetinin bulunmadığı yerlerde başvurular kaymakamlığa yapılabilecek. Bu başvurular, kaymakamlıklarca gereği yapılmak üzere bakanlıkça belirlenen yetkili tüketici hakem heyetine iletilecek.

  • Türk Telekom’dan internete zam açıklaması

    Türk Telekom’dan internete zam açıklaması

    Türk Telekom, internet zammına ilişkin açıklama yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, ”Türk Telekom’un Port ücretlerindeki artışlarla ilgili olarak son dönemde gündeme gelen fiyat düzenlemesi konusunda bir açıklama yapma gereği duyulmuştur.

    Bazı yayın organları ve sosyal medya platformlarında belirtilen ‘İnternete yüzde 67 zam yapıldı’ içerikli haberler ve yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır.

    Belirtmek isteriz ki, toptan seviyedeki Port ve Transmisyon ücretlerinde Şubat 2020’den beri herhangi bir fiyat güncellemesi yapılmamıştır. Aradan geçen iki yılı aşkın süre zarfında dünya ve Türkiye ekonomisindeki konjonktüre bağlı olarak maliyetleri doğrudan etkileyen ekonomik parametrelerde ciddi değişiklikler yaşanmıştır. Şubat 2020’den bugüne transmisyon (iletim) maliyetleri önemli ölçüde artmış olmasına rağmen transmisyon ücretlerinde herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

    Toptan seviyede gerçekleştirilen fiyat düzenlemesinin perakende seviyesindeki internet ücretlerine yansıması ise tamamen ilgili internet servis sağlayıcı işletmelerin kendi stratejileri kapsamında belirlenecek olup, bu artışın; iddia edilen oranların ve enflasyonun da çok altında olacağı öngörülmektedir.

    Toptan seviyedeki hizmetler için öngörülen güncelleme teklifi, 1 Haziran 2022 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.” denildi.

  • İnternete gelecek zam ertelendi

    İnternete gelecek zam ertelendi

    Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun 3 Mart tarihinde aldığı karara göre, bugünden itibaren Türk Telekom’un altyapısı üzerinden sağlanan genişbant internet tarifelerinin toptan aylık fiyatlarında yüzde 67’lik bir artışa gidilecekti.

    Kurul aldığı yeni kararla bu zammın yürürlük tarihini 1 Haziran’a erteledi.

    İşletmecilerin maliyetlerinde meydana gelecek olan bu artışın, 1 Haziran’dan itibaren tüketicilere de değişen oranlarda yansıtması bekleniyor.

  • İnternete büyük zam geliyor!

    İnternete büyük zam geliyor!

    Artan elektrik, doğal gaz faturası derken vatandaşı üzecek bir haber daha geldi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayınlanan yeni karar kapsamında, Türk Telekom’un toptan tarife fiyatlarında yüzde 67 oranında bir artışa gideceği ifade edildi. Zamlı tarifeler 1 Nisan’da yürürlüğe girecek.

    1 NİSAN’DA YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR

    BTK’nın geçtiğimiz günlerde yayınlanan kararına değinen Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), 1 Nisan Şaka Günü’nde yürürlüğe girecek zamlı toptan tarifelerin, Türk Telekom’dan toptan hizmet alarak milyonlarca aboneye internet ve sabit telefon hizmeti sunan alternatif işletmecileri finansal olarak büyük zarara uğratacağına dikkat çekti.

    “KARAR GERİ ALINMALI”

    Habertürk’te yer alan habere göre, telekomünikasyon sektöründe alternatif işletmecilerin korunmasının; rekabeti arttıracağı ve hizmet kalitesi kadar tüketicilerin uygun maliyetli haberleşme imkanlarından faydalanması anlamına geldiğini belirten TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, karar ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Türk Telekom tekrar devletin sahipliğine geçti ve ilk alınan kararın zam olması bizleri üzdü. BTK bu yüksek tarife artışına ilişkin kararı öncesinde mutlaka sektörün görüşünü almalı ve onaylanan yüksek oranlı yeni zamlı tarifelere geçiş için makul süre tanımalıydı. Milyonlarca kurumsal ve bireysel aboneye hizmet sunan alternatif işletmeciler olarak alınan kararların gözden geçirilmesini ve geri alınmasını istiyoruz. Bu isteğimizin karşılık görmesi, sektördeki işletmecilerin doğacak büyük zararlarını engellemek kadar, daha makul seviyelerde oluşabilecek internet ve sabit telefon faturalarının daha yüksek fiyatlara çıkmasının önlenmesi adına değerli olacaktır.”

  • Uluğ Enerji’nin Actis’e satışı tamamlandı

    Uluğ Enerji’nin Actis’e satışı tamamlandı

    İlk olarak Eylül 2021’de imzalanan Hisse Alım Sözleşmesi uyarınca Türkiye Rekabet Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu onayı ve diğer gerekli izinlerin tamamlanmasının ardından, Uluğ’daki hisselerin tamamı Limak Yatırım’dan Actis’e devredildi. Devre konu şirket Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerini içeren Türkiye’nin Güney Marmara Bölgesi’ne elektrik dağıtım ve perakende hizmetleri veriyor.

    Sürdürülebilir altyapı alanında küresel uzun vadeli yatırımcı olan Actis, kuruluşundan bu yana yatırımcılarından 24 milyar dolar tutarında fon sağladı. Bugüne kadar 24 GW’ın üzerinde kurulu kapasite yatırımına imza atan Actis, alt şirketleri aracılığı ile şu anda 40 milyonun üzerinde kişiye hizmet veriyor.

    Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Actis’e yapılan satışın tamamlanmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Actis gibi küresel şirketlerin Türkiye’nin büyük potansiyelini bir yatırım pazarı olarak görmelerinden ve hızla büyüyen ekonomimizde iddialı yatırımlar yapmaya devam etmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Limak olarak satıştan elde edilen fonları Türkiye ekonomisine, özellikle Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz sektörlere yeniden yatırım yapmak için kullanacağız. Ayrıca Uluğ satışının tamamlanmasının Türkiye’de fırsat arayan diğer uluslararası yatırımcılar için de olumlu bir sinyal olacağına inanıyorum.”

    Actis Ortağı David Grylls, Uluğ’un satın alınmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’nin Güney Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteren elektrik dağıtım ve perakende işletmeleri ile birlikte Uluğ’u satın almamızı sağlayan Limak Grubu ile işlemlerimizi tamamlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bölgeyi uzun vadede mümkün olan en geniş ölçüde geliştirmek amacıyla yönetimi desteklemeyi ve özellikle müşteri hizmetleri ve yatırıma odaklanmayı dört gözle bekliyoruz. Bu satın alma, Actis’in Türkiye’deki ilk uzun ömürlü altyapı yatırımı olacak ve gelecekte benzer yatırımları yapmayı dört gözle bekliyoruz.”

  • Bursa evde sağlıkta Türkiye’ye örnek

    Bursa evde sağlıkta Türkiye’ye örnek

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Türkiye Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Derneği işbirliğiyle düzenlediği 6. Uluslararası Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi Ankara’da yapıldı.

    Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu ile ilgili bakanlık yöneticilerinin de katıldığı kongreye online bağlanan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, evde sağlık hizmetlerine yönelik Bursa’da hayata geçirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

    Başkan Aktaş, Büyükşehir çatısı altında 2010 yılında 33 personel ve 10 araçla başlayan hizmetin bugün 149 personel, 46 binek araç ve 25 ambulansla adeta bir sağlık ordusuna dönüştüğünü belirtti. Bugüne kadar 65 bin hastaya 1 milyon 200 bin sağlık ve bakım hizmeti verildiğini hatırlatan Başkan Aktaş, 160 bin hastanın da ambulansla hastanelere naklinin gerçekleştirildiğini ifade etti.

    Kongre çerçevesinde yapılan akademik sunumlarda Türkiye ve dünyanın farklı ülkelerinde uygulanan evde sağlık hizmetleri katılımcılara anlatırken, Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Mehmet Fidan da Bursa’daki uygulama hakkında bir sunum yaptı. Evde bakım ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra yine örnek bir uygulama olarak hayata geçirdikleri Gönül Bağı projesi hakkında da bilgi veren Fidan, yalnız yaşayan ve risk grubundaki yaşlıların 7/24 takip olduğunu hatırlattı.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin evde sağlık hizmetleri 6. Uluslararası Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kongresi’nde Türkiye’deki en iyi uygulama olarak gösterildi.

  • Kavcıoğlu’ndan enflasyon ve liralaşma açıklaması

    Kavcıoğlu’ndan enflasyon ve liralaşma açıklaması

    TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankanın olağan genel kurul toplantısında konuştu. Kavcıoğlu, salgın kaynaklı olarak bazı dönemlerde belirsizliklerin arttığını ancak buna rağmen küresel iktisadi faaliyetin 2021 genelinde güçlü bir seyir izlediğine vurgu yaparak, “Ülkemiz de bu gelişmelerden benzer şekilde etkilenmiştir. İktisadi faaliyet 2021 yılının ilk yarısında salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen iç ve dış talep kaynaklı olarak güçlü seyretmiş, yılın ikinci yarısında ise dış talebin artan etkisiyle gücünü korumuştur. Yıl genelinde aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması, hizmetler ve turizm sektörünün canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimde sürmesine olanak kılmıştır” dedi.

    ‘JEOPOLİTİK SORUNLARIN SINIRLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

    Bu görünüm altında 2021 yılında büyüme oranının yüzde 11 olarak gerçekleştiğini ve uzun dönem eğiliminin üzerinde kalmaya devam ettiğini belirten Kavcıoğlu, “Büyümenin kompozisyonda ise sürdürülebilir bileşenlerin payı artmıştır. Son dönemde kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin bölgesel farklılıklar olmakla birlikte dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyretmeye devam ettiğine işaret etmektedir. Yaşanan jeopolitik sorunların ihracatımız üzerindeki doğrudan yansımalarının da sınırlı olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin jeopolitik konumu ile ihracatçıların ürün ve pazar çeşitlendirmedeki kabiliyetlerinin son dönemdeki sıcak çatışma ortamı nedeniyle yaşanan ihracat kayıplarını telafi edeceğini ve ihracat performansımızın üzerinde destekleyici rol oynayacağını ön görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

    ‘YILIN İLK ÇEYREĞİNDE SALGIN ÖNCESİ DÜZEYLERE ULAŞILDI’

    2021 yılında iktisadi faaliyette gözledikleri güçlü seyrin iş gücü piyasasına da olumlu yansıdığını işaret eden Kavcıoğlu, “Yılın ilk çeyreğinde, tarım dışı istihdam, hizmet sektöründen gelen sınırlı katkıya rağmen sanayi sektörünün desteği ile salgın öncesi düzeylere ulaşmıştır. Yılın ikinci çeyreğinde, iş gücüne katılım oranı dönemlik olarak sınırlı bir oranda artarken istihdamdaki artış işsizlik oranlarının düşüşünde etkili olmuştur. Yılın üçüncü ve son çeyreğinde de iş gücü piyasasındaki iyileşme iktisadi faaliyet görünümüyle uyumlu olarak devam etmiştir” diye konuştu.

    2021 yılında küresel enflasyonun salgının seyrine bağlı olarak gelişen arz kısıtları, emtia fiyatlarındaki artış, arz-talep uyumsuzlukları ile hızla yükseldiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Enerji ve enerji dışı emtia fiyatlarındaki artışlar küresel enflasyon dinamikleri üzerinde ana belirleyicilerden biri olmaktadır. Petrol fiyatlarında, yeni varyantın yarattığı talep belirsizliğinin azalmasının yanı sıra jeopolitik gerilimler ve süregelen arz sıkıntıları gibi faktörlerden dolayı yükseliş eğilimi gözlenmektedir. Enerji fiyatlarına benzer şekilde, gıda fiyatlarının enflasyon dinamikleri üzerindeki belirleyici etkisi de tüm dünyada önemini korumaktadır. Girdi maliyetlerindeki yükselişler, iklim koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok sıkıntıları gıda fiyatlarının küresel düzeyde yüksek seyretmesine neden oluyor. Uluslararası gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki bu gelişmelerin yansımalarını Türkiye’de de gözlemliyoruz” dedi.

    ‘ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ EĞİLİMİ SÜRÜYOR’

    Üretici fiyatlarının Türkiye’de olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yüksek seyretmesinin enflasyon dinamikleri açısından önem arz ettiğini söyleyen Kavcıoğlu, “Uluslararası emtia fiyatları, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve enerji fiyatlarına bağlı olarak üretici fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sürmektedir. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son zamanlarda birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide uzun vadeli eğilimlerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir. Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Son dönemde yaşanan sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyetlerindeki artışlar da önemli bir rol oynamaktadır” diye konuştu.

    ‘ALINAN KARARLARIN ETKİLERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ’

    Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

    “Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmekteyiz. Bu çerçevede 2022 yılı Ocak-Mart döneminde politika faizinde bir değişiklik yapmadık. Alınmış olan kararların birikimli etkilerini yakından takip ediyoruz. Bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla tüm politika araçlarımızda kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecine devam etmekteyiz. ‘Liralaşma Stratejisi’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biri olduğunu belirtmek isterim. ‘Liralaşma Stratejisi’ yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır” ifadelerini kullandı.