Etiket: gündemhaber

  • Musa Orhan’ın cezası belli oldu

    Musa Orhan’ın cezası belli oldu

    Batman’ın Beşiri ilçesinde intihar eden İpek Er’e (18) cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski uzman çavuş Musa Orhan’a 10 yıl hapis cezası verildi.

    Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6’’ncı duruşmaya, tutuksuz sanık Musa Orhan ve avukatları, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’nden (SEGBİS) katıldı. İpek Er’in annesi Hikmet ve babası Fuat Er ile avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada savcı esas hakkında hazırladığı mütalaasını okudu. Sanık hakkında, nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olduğunun belirtildiği mütaalada, “Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 102/2 maddesi gereğince 12 yıldan az olmak şartıyla cezalandırılmasına, sanığın üzerine atılı suçun vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresinin sanığın kaçacağı veya delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetilerek hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesi” istendi.

    10 YIL HAPİSLE CEZALANDIRILDI

    Sanık Orhan ise mütalaaya ilişkin savunmasında, “Masum olduğumu düşünüyorum. İpek Er’in ölümüne üzgünüm. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti savunmaların ardından verdiği kısa aradan sonra, cinsel saldırı suçundan Orhan’a 10 yıl hapis cezası vererek, sanık hakkında adli kontrol ve yurt dışına çıkış kararı verdi.

    GÖREVDEN ALINMIŞTI

    Siirt Valiliğince 16 Temmuz 2020’de açığa alınan Orhan, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle İçişleri Bakanlığınca Jandarma Genel Komutanlığından ihraç edilmişti.

  • Dövize müdahale açıklaması

    Dövize müdahale açıklaması

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yatırımcılarla bir araya geldi. Kavcıoğlu, “Rezervlerimiz son dönemde istikrarlı bir artış eğilimine girdi. Kararlı bir şekilde rezerv artırmaya devam edeceğiz. Döviz piyasasında gerçekçi olmayan sağlıksız fiyat oluşumu var. TCMB yüksek volatiliteye müdahale edebilir” açıklaması yaptı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bugün videokonferans yöntemiyle yatırımcı ve ekonomistlerle bir araya geliyor. Yerli yatırımcılarla toplantı saat 11:00’de başladı.

    Yerli yatırımcılar toplantısında yapılan sunumda şu mesajlar öne çıktı;

    • Firmalarımızın yatırım iştahı ve istihdam beklentileri geçmiş yıllara göre oldukça yüksek seviyelere gelmiş durumda.
    • Cari işlemler dengesi , ağustos ve eylül aylarında fazla verdi ve yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşme belirginleşerek devam etti.
    • Mevcut para politikası duruşumuzun birikimli etkilerini 2022 yılının ilk yarısında gözlemleyeceğiz.
    • Cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme için yatırımları destekleyecek, ihracatı artıracak ve ithalatı sınırlayacak uygulamaları ve politikaları önemli görüyoruz. Reeskont kredilerinin sağladığı imkanlar da bu alanlara destek verecektir.
    • Rezervlerimiz son dönemde istikrarlı bir artış eğilimine girdi. Kararlı bir şekilde rezervlerimizi artırmaya devam edeceğiz.
    • Döviz piyasasında gerçekçi olmayan sağlıksız fiyat oluşumu var. TCMB yüksek volatiliteye müdahale edebilir.

    YABANCILARLA ÖĞLEDEN SONRA

    Yetkililer saat 16:00’da yabancı yatırımcılarla da çevrimiçi bir toplantı gerçekleştirecek.

    Merkez Bankası dün döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle 7 yıl aradan sonra piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale etti. TCMB son olarak doğrudan döviz müdahalesini Ocak 2014’te 3,15 milyar dolarlık satışla yapmıştı.

  • Akşener asgari ücret önerisini açıkladı

    Akşener asgari ücret önerisini açıkladı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada ekonomiyi eleştirdi ve partisinin asgari ücret önerisini “En az 4 bin lira olmalıdır” diyerek açıkladı.

    İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin Meclisteki grup toplantısında konuştu.

    Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    Dünyada, “düz dünya” teorisini bile ciddiye alıp tartışanlar var ama sayın Erdoğan’ın, “düz ekonomi” tezini tartışan bir kişi bile yok. Ama buna rağmen, maalesef bu cahillik, koca bir ülkeyi, bu teze mahkum etmeye devam ediyor. Gerçekten ibretlik.

    Dünyada parası değer kaybederken, milleti zenginleşen hiçbir ülke yoktur. Dolar 13 lirayı aşmış, 14’e dayanmış. Ticaret durmuş. Sırtını saraya dayayanlar dışında, milletimizin her bir ferdi, kan ağlıyor. Peki bunlar ne yapıyor? Saçmalamaya devam ediyor.

    Biliyorsunuz, kasım ayında, Plan Bütçe Komisyonu’nda, bütçe görüşmeleri vardı. İYİ Parti Grubu olarak, görüşmelere aktif katkı verdik. Milletin sesini, bütçe görüşmelerine taşıdık. Çözümlerimizi, önerilerimizi sunduk. Bu vesileyle, komisyonda bizi başarıyla temsil eden arkadaşlarıma, gayretlerinden ötürü, teşekkür ediyorum.

    Arkadaşlarımız, milletimizin sorunlarına, ve beklentilerine, çözüm olması amacıyla, toplam 19 önerge verdiler. Ama ne oldu? 19 önergemizin tamamı, Cumhur İttifakı tarafından reddedildi.

    Mesela, Yükseköğretimde öğrenim gören öğrencilerimizden, yalnızca 414 bini burs alabiliyor.

    O da, ayda 650 lira. Yani, günde 20 lira. Peki biz ne dedik? Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesine, 8 milyar 500 milyon lira ilave ödenek verilsin. Böylece 1 milyon öğrencimize, ayda 1000 lira burs verelim dedik. Onlar ne yaptı? “Öğrencilere burs murs yok” dediler.

    Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyelerinde, öğretmen açığımız var. Biz ne dedik? Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine, 50 bin ilave öğretmen ataması için, 6 milyar 250 milyon lira, ek ödenek verelim. dedik. Onlar ne yaptı? “Atanamayan öğretmenler, markette çalışmaya devam etsin” dediler.

    KOBİ’lerin, elektrik ve doğal gaz maliyetlerindeki artışın, bir bölümünü, sübvanse edelim. KOSGEB bütçe ödeneklerini, 10 milyar lira arttıralım. Onlar ne yaptı? “KOBİ’ler borç içinde boğulmaya devam etsin, bizim umurumuzda değil” dediler.

    3600 ek göstergeyi verelim. Bunun için, Çalışma ve Sosyal Güvenliği Bakanlığı bütçesine, 7 milyar 250 milyon lira ekleyelim. Onlar ne yaptı? “Biz 3600 sözümüzden döndük, haydi başka kapıya” dediler.

    Gelin, EYT’li kardeşlerimiz için adım atalım. Bunun için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine, 45 milyar lira ekleyelim. Onlar ne yaptı? “EYT’lilerin ne hali varsa görsün” dediler.

    MİLLETVEKİLLERİNİN AÇIKLAMALARINA TEPKİ

    Benzin istasyonlarında, araç kuyrukları oluşuyor. Vatandaş, zamdan önce deposunu doldurma derdine düşmüş. Ama empati yoksunu bir vekil çıkıp, “Araç kuyrukları, zamdan dolayı değil, araç bolluğundan yaşanıyor” diyor.

    Simit 3 buçuk lira olmuş, artık yarım simit satışları başlamış ama milletimize beslediği engin sevgisiyle bildiğimiz, bir AK Parti yöneticisi; “Bizden önce, dağlarda yaşayan, aç insanlar vardı” diyor.

    Asgari ücretli anne babalar, bebeklerine mama bile alamazken, ayda 25 bin lira maaş alan, tuzu kuru bir vekil, çıkıp milletimize, soğan ekmek edebiyatı yapıyor.

    Geçmediği yolun bile parasını millete ödetirken, Bir başka vekil, çıkıp “cebinde parası olmayan, eski yolu kullanır” diyor.

    Mesela, Ekonomideki yangın, bırakın mutfağı, tüm haneyi yakarken, Herhalde, vekillerinden geri kalmak istememiş olacak, sayın Erdoğan, “Afganistan ekonomisini, ayağa kaldırmamız lazım” diyor.

    BAHÇELİ’YE ‘MANSUR YAVAŞ’ TEPKİSİ

    Sayın Bahçeli, dünkü grup toplantısından sonra, çıktı, hem de gazi meclisimizin çatısı altında, Sayın Mansur Yavaş’ı tehdit etti. Neymiş, bundan sonra Mansur Bey, bu arkadaşların nefesini, ensesinde hissedecekmiş.

    Yok öyle yağma, Sayın Bahçeli. Yok öyle yağma. Mansur Yavaş’ın arkasında biz varız, Ankaralılar var.

    Yalana, talana, yoksulluğa, ses çıkarmayacaksın, sonra da çıkıp, tek derdi Ankara’ya hizmet olan, belediye başkanımızı tehdit edeceksin. Ayıptır, ayıp.

    KOTALI SATIŞLAR, KUYRUKLAR

    Bu iktidar, paramızı pul etti. Bu iktidar, güvenimizi istismar etti. Bu iktidar, kınadığı ne varsa, daha beterine dönüştü. Biliyorsunuz, sayın Erdoğan, ne zaman sıkışsa, eskinin akaryakıt kuyruklarından bahseder. Kotalı satışlardan bahseder. Önlenemeyen fiyat artışlarından bahseder.

    Peki kendisinin devri iktidarında, 2021’in Türkiye’sinde, durumlar nasıl? Mesela, akaryakıt kuyrukları var mı? Var. Hem de sadece akaryakıt değil, ekmek kuyruğu da var. Yağ kuyruğu da var.

    Mesela, kotalı satışlar var mı? Var. Artık bazı marketlerde, şeker ve yağ satışları, 1 adet ile sınırlı tutuluyor. Peki önlenemeyen fiyat artışları var mı? Evet, maalesef o da var. Çünkü, milletimiz maaşını dolarla almıyor ama ithalata mahkûm edilen ekonomimizde, maalesef her şeyi, dolarla alıyor.

    ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

    Biliyorsunuz, her yıl, kasım ve aralık aylarında, asgari ücret gündeme geliyor. Ancak ortada vahim bir durum var. Asgari ücret tartışması, her yıl, siyasi bir malzeme hâline getiriliyor. Asgari ücreti, siyasi tartışmaların gündeminden, acilen çıkarmamız lazım. Bunu, iktidara talip bir siyasi partinin, Genel Başkanı olarak söylüyorum. Bu nedenle, yetkiyi aldığımızda, asgari ücreti belirlerken, aynı Malezya’da, Brezilya’da, Fransa’da olduğu gibi, çeşitli makro ekonomik göstergeleri temel alan, sağlıklı bir model benimseyeceğiz. Yani asgari ücreti, yoksulluk sınırı, verimlilik artışı, millî gelir, işsizlik oranı, toplu iş sözleşmeleriyle karara bağlanan, ücret düzeyleri, enflasyon beklentisi gibi, objektif parametreleri kullanan bir modelle, şeffaf bir biçimde belirleyeceğiz.

    “ASGARİ ÜCRET EN AZ 4000 LİRA OLMALI”

    Peki bu sene için ne öneriyoruz? TÜİK’in, Hanehalkı İşgücü Anketi’nin, 2020 verilerine göre; hanesine, sadece 1 asgari ücret giren, 3 milyon 125 bin işçimiz var. Bu durum, 3 milyon 125 bin işçimiz ve aileleri, açlık sınırının altında yaşıyor demek. İşte bu farkındalıkla, biz diyoruz ki; asgari ücret, en az 4000 lira olmalıdır. Yani ele geçen 4000 lira olmalıdır.

    Ancak mevcut uygulamayla, bekar bir asgari ücretlinin eline, 4000 lira geçmesi durumunda, bunun işverene maliyeti, en az 6574 lira olacak. İktidarın beceriksizliği nedeniyle, zaten iflasın eşiğinde olan işverenimiz için, bu maliyet, maalesef karşılanabilir değil. Bu durumda, ne istihdamı arttırabiliriz,
    ne de, güvencesiz çalışmanın önüne geçebiliriz.

    Bizim asgari ücret önerimiz, brüt ücretin, yüzde 22 artırılıp, 4360 liraya çıkartıldıktan sonra, çalışanlarımıza, devlet tarafından, 555 lira ek bir ödeme yapılarak, ellerine geçen net ücretin, 4000 lira olmasıdır.

  • DİSK,Türk-İş ve Hak-İş’ten asgari ücret açıklaması

    DİSK,Türk-İş ve Hak-İş’ten asgari ücret açıklaması

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) tarafından yarın başlayacak asgari ücret görüşmeleri öncesi yapılan ortak açıklamada, asgari ücretin insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi istendi.

    Yapılan ortak açıklamada, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çağrısıyla yarın sosyal tarafların katılımıyla yapılacağı anımsatıldı. Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olması gerektiği belirtilerek, “3 işçi konfederasyonu ‘insan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır” denildi.

    ‘ASGARİ ÜCRET BİR PAZARLIK ÜCRETİ DEĞİLDİR’

    Asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiği kaydedilerek, “Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir. 3 işçi konfederasyonu işçiler için aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.

    ‘İŞÇİNİN YILIN TOPLAMI İTİBARİYLE KAYBI DEVAM ETMEKTEDİR’

    Türkiye’deki asgari ücret düzeyinin Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin gerisine düştüğü hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:

    “Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki, hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantısının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son 4 ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekar işçiler için geçerlidir. Evli, 3 çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yıl sonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibarıyla kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır.”

    ‘ASGARİ ÜCRET NET OLARAK AÇIKLANMALIDIR’

    Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulması gerektiği belirtilerek, “Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır. Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir. Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır” denildi.

  • Türk-İş’ten yeni asgari ücret açıklaması

    Türk-İş’ten yeni asgari ücret açıklaması

    2022 yılına girmemize az bir süre kala milyonlarca asgari ücretli zam oranını büyük bir merakla bekliyor. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay son açıklamasında, alım gücünün çok düşük olduğunu vurgulayarak, asgari ücret için enflasyonun üzerinde bir zam beklediğini açıkladı.

    Milyonlarca kişinin beklediği asgari ücretin belirlenmesine az zaman kaldı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk olarak 1 Aralık’ta bir araya gelecek.Hem işçi hem de işveren tarafında farklı beklentiler olsa da ortak görüş, asgari ücretin önemli oranda artması gerektiği yönünde.

    BAKAN BİLGİN: 1-2 HAFTA İÇİNDE KARAR VERECEĞİZ

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada TÜRK-İŞ ile uzlaşmaya yakın olduklarını ve bir ya da iki hafta içinde asgari ücret kararını vereceklerini bildirmişti. TÜRK-İŞ ise bu açıklamasın ardından, toplumun yüzde 90’nının kabul edeceği bir teklif gelirse kabul edeceklerini bildirmişti.

    “ENFLASYONUN ÇOK ÜSTÜNDE BİR ZAM VERMEK LAZIM”

    Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre, Türk-İş Başkanı Atalay, ” Yüzde 20. Bunun çok üzerinde zam vermek lazım. ‘Avrupa’nın Çini oluruz’ demiyorum ama şu anda bizim alım gücümüz çok düşük.” ifadelerini kullandı.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği 5’er işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Bu komisyonda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi tarafını ise en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) temsil ediyor.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı başkanlığında, Bakanlık’ta yapılacak ilk toplantının ardından komisyon, işçi ve işverenin ev sahipliğinde de ayrı ayrı toplanıyor. Komisyon, son toplantısını yine Bakanlık’ta yapıyor.

    Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

    2021 ASGARİ ÜCRET NE KADAR?

    Asgari ücret mevcutta brüt 3 bin 577 lira 56 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak uygulanıyor.

    2022 ASGARİ ÜCRET NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

    Kasım 2020’de yıllık enflasyon yüzde 14,03 seviyesindeyken, komisyon, yeni asgari ücreti yüzde 21,56 artırmıştı. Bu nedenle bu yıl da enflasyona en az 5-6 puanlık refah payı beklentisi yüksek. Komisyonun aralık ayında yapacağı toplantılar dizisiyle, yılın son günlerinde yeni ücreti açıklaması bekleniyor.

  • Karamollaoğlu’dan Gül ziyareti öncesi açıklama

    Karamollaoğlu’dan Gül ziyareti öncesi açıklama

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Abdullah Gül ile yapacağı görüşmeye ilişkin, “Kendisiyle istişare etmeyi faydalı bulduğum için görüşmeye gidiyorum, bir teklif götürmüyorum” dedi.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yakın zamanda görüşeceğini açıklamıştı.

    Sözcü’den Ruhat Mengi’ye konuşan Karamollaoğlu, Gül’le yapılacak görüşmenin cumhurbaşkanlığı adaylığı iddialarının gündeme gelmesiyle ilgili, “Gül cumhurbaşkanlığı yapmış, tecrübesi olan eski bir arkadaşımız, kendisiyle istişare etmeyi faydalı bulduğum için görüşmeye gidiyorum, bir teklif götürmüyorum” dedi.

    Karamollaoğlu, “Bu konu şimdilik gündemde değil, gazeteciler konu bulamayınca bir şey uydurmak mecburiyetini hissediyorlar. Ben o konuyu görüşmek için gitmiyorum, kendisiyle Türkiye’nin sorunları hakkında bir fikir teatisinde bulunmak için gidiyorum” ifadesini kullandı.

  • Merkez Bankası Başkanı’ndan enflasyon mesajı

    Merkez Bankası Başkanı’ndan enflasyon mesajı

    Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağını belirtti.

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, enflasyon mesajı verdi.

    Finansal İstikrar Raporu’nda önemli açıklamalar yapan Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağını belirtti.

    Türk bankacılık sisteminde fon sorunu yaşanacağına dair işaretler görmediklerini belirten Kavcıoğlu, “Bankacılık sektörü aktif kalitesindeki olumlu görünüm korunmakta ve sektörün likidite şoklarına karşı yeterli tamponu bulunmakta” dedi.

    Merkez Bankası Başkanı, para politikasında yakın dönemde yapılan güncellemeler sonrasında ticari kredi büyümesinin toparlandığını belirtti.

    “BORÇLULUK ORANLARI SALGIN ÖNCESİNE GERİLEDİ”

    Reel sektörün toplam ve kısa vadeli yabancı para pozisyonundaki iyileşmenin devam ettiğini belirten Kavcoğlu, “Reel sektör ve hanehalkının borçluluk oranları salgın öncesi seviyelerine gerilemiştir” dedi.

    “CARİ DENGEDE İYİLEŞME SÜRÜYOR”

    Raporda cari işlemler dengesindeki iyileşmenin ihracattaki güçlü performans ve turizm gelirlerindeki toparlanmanın katkısıyla devam ettiği belirtildi.

    Salgını sınırlamaya yönelik önlemlerin gevşetilmesi ve aşılamanın hız kazanması ile küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürdüğü belirtilen raporda şöyle denildi: “Yurt içi iktisadi faaliyet, dış talebin desteği ve hizmet sektörlerindeki toparlanmayla birlikte güçlü bir seyir izlemektedir. İktisadi faaliyetteki güçlü seyir reel sektör firmalarının ciro, kârlılık ve likidite göstergelerine olumlu yansımaktadır.”

    Hanehalkının finansal varlıklarının yükümlülüklerine göre daha fazla artmasının bireylerin borç ödeme kapasitesini desteklediği belirtildi.

  • EPDK’dan akaryakıt fiyatlarına ilişkin açıklama

    EPDK’dan akaryakıt fiyatlarına ilişkin açıklama

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) akaryakıt sektöründeki fiyatlamalarla ilgili bir açıklama yaptı.

    EPDK, akaryakıt sektörü zamları haberleriyle ilgili bir açıklama yayımladı.

    Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

    Bugün bazı basın – yayın organlarında “benzine 46 kuruş, motorine 45 kuruş, LPG’ye 25 kuruş daha zam kararı alındığı” yönünde haberler çıkmıştır. Gerek bu haber gerekse son günlerde akaryakıt fiyatlarındaki artışlar üzerinden toplumda infial oluşturmayı amaçlayan haber ve yorumlar ile ilgili bir basın açıklaması ihtiyacı doğmuştur.

    Öncelikle söz konusu haber doğru değildir. Bugün akaryakıt fiyatlarında herhangi bir artış söz konusu değildir.

    Medyada yer alan bu tip gerçek dışı haberlerin yanı sıra bazı STK temsilcilerinin kamuoyunda daha fazla tanınma gayesi ile günler öncesinden zam açıklama telaşına düşmesi, sektörümüze olan güveni zedelemektedir.

    Sadece kendi çıkarlarını düşünerek toplumumuzda huzursuzluğa sebep olan böylesi gerçek dışı haber ve yorumlar yapan ya da yaptıran kişiler hakkında da Kurumumuz tarafından suç duyurusunda bulunulacaktır.

    Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; akaryakıt piyasamızdaki fiyat hareketleri serbest piyasa koşullarında, kamu otoritesinin herhangi bir müdahalesi ya da kararı olmadan oluşmaktadır. Pandemi koşullarında devletimiz eşel mobil sistemi ile uluslararası piyasalardan kaynaklanan olağanüstü fiyat hareketlerinin vatandaşlarımıza asgari düzeyde yansıtılmasını sağlamış, 60 milyar TL’yi aşan bir vergi gelirinden fedakarlık etmiştir. Akaryakıt fiyatlarındaki ÖTV’nin sıfırlanması ile birlikte ise küresel petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve döviz kurundaki hareketler doğrudan fiyatlara yansımaktadır.

    Ayrıca bilindiği üzere yurt sathında 13 bini aşkın akaryakıt bayii hizmet vermektedir ve herhangi bir ikmal krizi kesinlikle söz konusu değildir. Kurumumuz tarafından otomasyon sistemi sayesinde bütün bayilerin anlık satışları takip edilmekte, herhangi bir bayinin -fiyat artışlarından kar etmek için- vatandaşlarımıza akaryakıt satmadığının tespit edilmesi halinde çok ağır yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu süreçte mağduriyet yaşayan vatandaşlarımız varsa Kurumumuza yazılı olarak başvurmalarını, EPDK olarak konunun yakın takipçisi olacağımızı da hatırlatmak isteriz.
    Özellikle merkezi konumda bulunan akaryakıt bayileri önünde oluşan kuyruklardan ötürü “bir ikmal krizi yaşandığı algısı oluşturmaya çalışmak” ise sektörümüze yönelik haksız ve yakışıksız bir tavırdır.

  • Toprak Mahsülleri Ofisi’nden un açıklaması

    Toprak Mahsülleri Ofisi’nden un açıklaması

    Toprak Mahsulleri Ofisi, “Un arzı konusunda endişeye gerek yok” açıklamasında bulundu.

    Son zamanlarda unda yaşanan fiyat artışlarıyla ilgili Toprak Mahsulleri Ofisi’nden açıklama geldi.

    TMO’dan yapılan açıklama şöyle;

    “Son günlerde hububat ve un piyasalarında yaşanan fiyat artışlarına yönelik kamuoyunu yanıltıcı değerlendirilmeler yapıldığı gözlemlenmektedir.

    Toprak Mahsulleri Ofisi, hasat başından bu yana kuraklık başta olmak üzere gerek iç gerekse dış piyasadaki gelişmeleri yakından takip etmiş, gereken tedbirleri ivedilikle hayata geçirmiştir.

    Öncelikle artan hammadde fiyatlarının et, süt ve yem üreticilerimizin maliyetleri üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmek üzere Yem Regülasyon Çalışması başlatılmış, TMO stoklarındaki hububat, uygun fiyatlarla hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimize, kanatlı entegre tesislerine ve yem sanayimize yönelik satışa sunulmuştur.

    Bu süre zarfında satışa açtığımız 2,6 milyon ton hububat ile yem sektörü ile iştigal eden üreticilerimizin üzerinde oluşacak 2 Milyar TL ilave yükün önüne geçilmiştir.

    Eylül ayı itibariyle uygulamaya koyduğumuz bir diğer önemli politika Un Regülasyon Çalışmasıdır. Geçtiğimiz yıl da başarı ile uyguladığımız bu çalışma ile TMO stoklarındaki ekmeklik buğdayın, un fiyatlarını makul seviyede tutacak şekilde satışına başlanmış, ekmeğin hammaddesi olan unun uygun fiyatlarla fırıncı esnafımıza ulaşması için çalışmalar devreye alınmıştır.

    Kasım ayında satışlara başvuran firmaların buğday ihtiyacını azami ölçüde karşılayabilmek için toplam 516 bin ton ekmeklik buğday satışa açılmıştır. Satış teslimatları devam etmektedir.

    Çalışma kapsamında satışa açtığımız ekmeklik buğdaylar, satışlarımıza başvuran tüm un firmalarına taahhütleri oranında tahsis edilmekte olup Kuruluşumuz satışlarına başvuran 380’in üzerindeki un fabrikasının taahhüt ettiği fiyatların tamamı peşin, çuval başına 185-200 TL/çuval arasında seyretmekte olup un fabrikaları bu fiyatlardan fırıncılara yaptıkları satış faturalarını Kuruluşumuza ibraz etmektedir.

    TMO 5 aylık kısa bir sürede 4 milyon tona yakın hububatı piyasaya arz etmiş olup stoklarını takviyeye ve satışlarına tüm hızıyla devam etmektedir.

    TMO olarak un sanayimiz ile işbirliği içinde çalıştığımızı ve silolarımızdan çıkan ürünlerin fırınlara satışına kadar tüm aşamaları yakın takipte olacağımızı, ürün temininin kesintisiz devam ettiğini ve piyasaya un arzı konusunda herhangi bir endişeye gerek olmadığının altını bir kez daha çizmek isteriz.

    Piyasalar TMO tarafından anlık olarak takip edilmekte olup gerekmesi durumunda ilave tedbirler de alınabilecektir. Halkımızca son dönemde piyasada yer alan spekülatif haberlere itibar edilmemesini rica ederiz.”

  • Bir kripto para vurgunu daha

    Bir kripto para vurgunu daha

    Son dönemlerin gözde yatırım araçlarından birisi haline gelen kripto para borsasında yeni bir vurgun yaşandı. Hecoin ismiyle işlem gören kripto para buhar oldu.

    Kripto parada yeni bir dolandırıcılık kabusu yaşanıyor. İddialara göre Yavuz Burul isimli bir kişi tarafından kurulan Heroes Empires Coin şirketine ait kripto para Hecoin dakikalar içerisinde 400 dolardan 2 dolar seviyesine düştü.

    400 dolardan hızla 2 dolar seviyesine düşen coin yüzlerce kişiyi mağdur etti. Hecoin’in mobil uygulaması ve sosyal medya hesapları da kapatıldı. Yatırımcılara şok yaşatan Hecoin’de ne kadar paranın buhar olduğu ise henüz bilinmiyor.

    Hint Okyanusu’nda bulunan Seyşeller adası merkezli olan Heroes&Empires Coin şirketine ait kripto paraya yatırım yapanlar tepkilerini sosyal medyadan gösterdi.

    Yatırımcılar sosyal medyadan seslerini duyuruyor Kullanıcılar özellikle sosyal medyadan Hecoin’in reklamını yapan ve öneren fenomenlere sitem etti.

    Firmanın ‘Hecoin Network’ isimli sosyal medya hesapları da kapandı.