Etiket: gündemhaber

  • YKS ek yerleştirme başvuruları başladı

    YKS ek yerleştirme başvuruları başladı

    ÖSYM “2021-YKS ek yerleştirme başvuruları 20-23 Eylül arasında alınacak” açıklaması yaptı.

    Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, 2021-Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Ek Yerleştirme Kılavuzu’nun yayımlandığını bildirdi.

    Aygün, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, tercihlerin 20-23 Eylül’de kurumun internet sitesi ve ÖSYM AİS mobil uygulamasından yapılabileceğini belirtti.

    2021-Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Ek Yerleştirme başvuruları bugün başladı.

    ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan bilgilendirmede ise adayların, 2021-YKS Ek Yerleştirme tercihlerini T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle bireysel olarak yapacağı hatırlatıldı.

    Tercih işlemlerinin 20 Eylül saat 10.00’da başlayacağı ve 23 Eylül saat 23.59’da sona ereceği kaydedilen bilgilendirmede, adayların kılavuzu dikkatle incelemeleri, tercihlerini kılavuz bilgileri doğrultusunda yapmaları tavsiyesinde bulunuldu.

    Bilgilendirmede, “Ek yerleştirme işlemleri, 2021-Yükseköğretim Kurumları Sınavı Kılavuzu, 2021-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu ile 2021-YKS Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzu’nda belirtilen kurallar doğrultusunda yapılacaktır.” ifadelerine yer verildi.

     

  • DEAŞ davasında karar çıktı

    DEAŞ davasında karar çıktı

    “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “DEAŞ terör örgütüne üye olmak” suçlarından 33 tutuksuz sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 26 sanık hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan ceza verirken, 7 sanığın ise beraatine karar verildi. “Anayasal düzeni ortadan kaldırma” suçunu “örgüt üyeliği” kapsamında değerlendiren mahkeme, aralarında Sultanbeyli’de örgüt mensuplarının çocuklarına özel derslerin verildiği iddia edilen Ribat Eğitim Kurumu’nun yöneticisi olduğu ileri sürülen Orhan Küçük ile eşi Fatma Küçük’ün de bulunduğu 6 sanığı 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Diğer 20 sanık ise 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.

    İddianamede, sanıkların çocuklarını IŞİD /DEAŞ silahlı terör örgütü ideolojisi doğrultusunda eğitim veren, illegal olarak faaliyet gösteren ve sanıklar tarafından finanse edilen Ribat Eğitim Kurumu’na gönderdikleri, örgüt ideolojisi kapsamında faaliyet gösteren illegal mescide gittikleri, sanıkların bir kısmının 2015 yılının genel seçimleri öncesinde Sultanbeyli bölgesi ve civarında oy kullanmayı ve TBMM’yi sözde dini gerekçelerle kötüleyen ve tahkir eden afişler ve pankartlar astıkları, illegal mescitte bulunan piknik ve yemek gibi etkinliklere katıldıkları iddia ediliyordu.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın 23’üncü celsesi görüldü. Duruşmaya tutuksuz 10 sanık ve avukatları katıldı. Bazı sanık avukatlarının duruşmaya katılmayarak mazeret dilekçesi sunmaları üzerine heyet, mazeret taleplerini reddetti. Ret kararında, sanıklar Selim Sumeli ve Abdullah Basatuğrul avukatları tarafından mazeret dilekçesi sunulduğu, Abdullah Basatuğrul avukatının 10 celseye mazeret gönderdiği, üç celseye ise mazeretsiz gelmediği belirtildi. 20. celsede savcının esas hakkındaki mütalaasını verdiği ve sanık avukatlarına mütalaaya karşı savunma yapmak için süre verildiği de kaydedilen ara kararda, bu celse sanık avukatlarının mazeret gerekçelerinde herhangi bir belge bulunmadığı ve dosyanın geldiği aşama ve sürüncemede kalmaması için mazeret taleplerini oy birliği ile reddine karar verildiği belirtildi. Duruşmada bulunan sanık ve avukatlarının son savunmalarını alan heyet, daha sonra kararını açıkladı.

    7 SANIĞA BERAAT

    Mahkeme heyeti oybirliğiyle alınan kararda, 7 sanık hakkında kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verdi.

    6 SANIĞA 7 YIL 6’ŞAR AY HAPİS CEZASI

    Sanıklar Ali Karataş, Emin Güneş, Fatma Küçük, Orhan Küçük ve Selim Sumeli hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan kamu davası açılmışsa da suçun “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığı kaydedildi. Sanıkların örgüt içindeki konumu ve faaliyetleri dikkate alınarak 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmalarına karar verildi. Sanıklardan Veysi Salman da “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    20 SANIĞA 6 YIL 3’ER AY HAPİS

    Heyet, sanıklar Abdullah Basatuğrul, Ali Davşan, Duran Gürbüz, Emin Sumeli, Ercan Tekin, Erhan Gürlük, Gönül Alpat, İbrahim Abusuutoğlu, İdris Öztürk, Kurbani Karakış, Lokman Kesik, Orhan Düzenli, Orhan Tekin, Rukiye Karakış, Sadullah Basatuğrul, Saim Özsoy, Sinan Altun, Tugay Buğda, Yaşar İli ve Yunus Emre Doğan hakkında ise “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırdı.

    ÇOĞU TUTUKLU OLAN SANIKLAR YARGILAMA SÜRECİNDE TAHLİYE EDİLMİŞLERDİ

    Savcılıkça 7 Ekim 2020’de sunulan mütalaada ise sanıklardan Orhan Küçük’ün Ribat Eğitim Kurumu’nun yöneticisi olduğu ve illegal mescitte hocalık yaptığı, IŞİD / DEAŞ örgütü ideolojisi doğrultusunda mescide gelenlerin eğitimleriyle yakından ilgilendiği kaydedilmişti. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Orhan Küçük, hakkında tüm dellillerin toplanmış olduğu ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak 26 Ocak 2018 tarihinde tahliye edilmişti. Sanık Selim Sumeli’nin ise çatışma bölgelerinde IŞİD/ DEAŞ örgütü bünyesinde emir düzeyinde faaliyet gösteren teröristler ile doğrudan irtibatlı olduğu, sanığın terör örgütlerinden talimatları Truecrypt ve Teamviewer adlı programlar vasıtasıyla aldığı, sanığın örgüt adına eylem yapmak üzere keşif faaliyetlerinde bulunduğu, Ankara’da TBMM, AK Parti İl Başkanlığı civarında, İstanbul’da Caferilerin kullandığı Zeynebiye Camii çevresinde eylem amaçlı keşif çalışması yaptığı ve eylemi gerçekleştirecek eylemci arayışında olduğu belirtilmişti. Sanıklar savunmalarında, Ribat Eğitim Kurumu’nu sübyan mektebi olduğu ve çocuklarını buraya Kur’an eğitimi görmeleri için gönderdiklerini belirterek suçlamaları reddetmişlerdi. Çoğu tutuklu bulunan sanıklar, yargılanmaları kapsamında tahliye edilmişlerdi.

  • Merkez Bankası’ndan ihracatçılara kredi kolaylığı

    Merkez Bankası’ndan ihracatçılara kredi kolaylığı

    Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler için reeskont kredilerinde, yani uygun maliyetli finansman kullanım ve geri ödeme koşullarında değişiklik yaptı. Buna göre, 1 Ekim’den geçerli olmak üzere toplam reeskont kredisi limiti, 30 milyar dolara yükseltildi.

    Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri kullanım ve geri ödeme koşullarında değişiklik yaptı.

    REESKONT KREDİSİ LİMİTİ 30 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

    Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre, 1 Ekim’den geçerli olmak üzere toplam reeskont kredisi limiti, 30 milyar dolara yükseltildi.

    Bu limitin 20 milyar dolarlık bölümü Türk Eximbank, 10 milyar dolarlık bölümü diğer bankalar aracılığıyla kullandırılacak kredilere tahsis edildi.

    Kredi imkanından son üç yıldaki ya da son yıldaki ihracat tutarı, ithalat tutarından en az yüzde 10 fazla olan net ihracatçı firmalar yararlanacak.

    Krediler, sadece belirlenen Türk Lirası cinsi harcama alanlarında kullanılabilecek.

    Kredilerin geri ödemeleri de sadece ihracat bedelleriyle yapılacak.

    Kredilerin 240 gün olarak uygulanan azami vadesi 180 gün olarak güncellendi.

    Yeni pazarlara yapılan ihracat, yüksek teknolojili ürün ihracatı ve döviz kazandırıcı hizmetlerin finansmanı amacıyla kullanılan kredilerin azami vadesi, 360 gün olarak uygulanmaya devam edecek.

  • DSÖ açıkladı: Büyük düşüş yaşandı

    DSÖ açıkladı: Büyük düşüş yaşandı

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), geçtiğimiz hafta koronavirüs vakalarında ilk büyük düşüşün tespit edildiğini belirtti. Geçtiğimiz iki ayda ortalama 4,4 haftalık vaka sayısının görüldüğünü aktaran örgüt, geçtiğimiz hafta bu rakamın 4 milyon seviyelerine gerilediğini bildirdi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), haftalık yayımladığı koronavirüs raporunu paylaştı.

    Yayımlanan raporda küresel olarak geçtiğimiz hafta yaklaşık 4 milyon koronavirüs vakası kaydedildiğini belirten DSÖ, iki aydan fazla süredir yeni enfeksiyon sayısındaki ilk büyük düşüşün görüldüğünü aktardı.

    CAN KAYBI DA GERİLEDİ

    Geçtiğimiz iki ayda haftalık yaklaşık 4,4 milyon yeni vakanın kaydedildiğini belirten örgüt, dünyadaki her bölgenin bir önceki haftaya kıyasla Covid-19 vakalarında bir düşüş gördüğünü söyledi.

    Dünya genelinde can kayıplarının da haftalık 62 bin seviyelerine gerilediğini belirten Dünya Sağlık Örgütü, en keskin düşüşün Güneydoğu Asya’da görüldüğünü söyledi.

    AFRİKA’DA ARTIŞ GÖRÜLDÜ

    Afrika kıtasındaki can kayıplarında yüzde 7’lik bir artışın görüldüğü kaydedilen raporda Delta varyantına dikkat çekilerek, 180 ülkede görüldüğünün altı çizildi.

    DSÖ, ayrıca çocukların ve gençlerin yetişkinlere kıyasla koronavirüsten daha az etkilenmeye devam ettiğini ve hastalık nedeniyle 24 yaşın altındaki kişilerin ölümlerinin küresel ölümlerin yüzde 0,5’inden daha azını oluşturduğunu da sözlerine ekledi.

  • Dijital Türk Lirası için ilk adım

    Dijital Türk Lirası için ilk adım

    Merkez Bankası, ‘dijital Türk lirası’ projesi için ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK ile işbirliği platformu oluşturdu. Dijital Türk Lirası projesi birinci faz çalışma sonuçları 2022 yılında açıklanacak.

    Merkez Bankası; Aselsan, Havelsan ve TÜBİTAK-Bilgem ile ikili mutabakat zabıtlarının imzalandığını Dijital TL için işbirliği platformunun oluşturulduğunu açıkladı.

    TCMB’den yapılan açıklamada, “TCMB, mevcut ödemeler altyapısını tamamlayıcı nitelikte dijital Türk lirasının tedavülünün potansiyel katkılarını araştırmayı sürdürmektedir. Merkez Bankası Dijital Türk Lirası Araştırma Geliştirme (AR-GE) projesi kapsamında kavram ispat çalışmasının tamamlanması ile başlayan süreç, teknoloji paydaşlarının katılımı ile bir sonraki aşamaya taşınmaktadır” dedi.

    Açıklamada bankanın teknolojik araştırma, geliştirme ve test süreçlerinin, teknoloji paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirileceğine de dikkat çekilerek, “Bu doğrultuda Merkez Bankası; Aselsan, Havelsan ve TÜBİTAK-Bilgem ile ikili mutabakat zabıtları imzalamış ve Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu oluşturmuştur. Projeye ilişkin stratejik ve kritik teknolojilerin ön uygulama testlerinin yapılacağı birinci faz bulguları ışığında, platformun yeni katılımlarla genişletilmesi planlanmaktadır” denildi.

    Açıklamada “TCMB’nin, dijital TL’nin tedavülüne yönelik almış olduğu nihai bir karar yoktur” bilgisi de yer alırken birinci faz sonuçlarının, testlerin tamamlanmasının ardından gelecek yıl kamuoyu ile paylaşılacağı ifade edildi.

  • Merkez Bankası’ndan zorunlu karşılık açıklaması

    Merkez Bankası’ndan zorunlu karşılık açıklaması

    Merkez Bankası, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni zorunlu karşılık oranlarına ilişkin ayrıntıları açıkladı. TCMB’den yapılan açıklamada, “Söz konusu adımla birlikte Türk Lirası cinsi Zorunlu Karşılığın 13,9 milyar, döviz Zorunlu Karşılığın 3,4 milyar artacak” denildi.

    Merkez Bankası, Resmi Gazete’de yayımlanan yeni zorunlu karşılık oranlarına ilişkin ayrıntıları açıkladı. Merkez Bankası, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 200 baz puan artırdı. TCMB’den yapılan açıklamada “söz konusu adımla birlikte Türk Lirası cinsi Zorunlu Karşılığın 13,9 milyar, döviz Zorunlu Karşılığın 3,4 milyar artacak” denildi.

    MERKEZ BANKASI’NDAN ZORUNLU KARŞILIK AÇIKLAMASI

    Merkez Bankası’ndan yapılan açıklama şöyle;

    “1 Temmuz 2021 tarihinde açıklandığı üzere, Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkanı azami oranı yüzde 20’den yüzde 10’a düşürülmüş ve döviz cinsinden mevduat/katılım fonuna uygulanan zorunlu karşılık oranları tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırılmıştı. Ayrıca, Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkanının sonlandırılacağı da ilan edilmişti.

    Bu çerçevede, söz konusu imkan 1 Ekim 2021 tesis tarihinde %10’dan %0’a düşürülerek sonlandırılacak olup, aynı tarihte yürürlüğe girmek üzere yabancı para mevduat/katılım fonuna uygulanan zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırılmasına karar verilmiştir.

    Alınan bu kararla birlikte, 1 Ekim 2021 tarihi itibarıyla Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin yaklaşık 13,9 milyar Türk lirası, döviz ve altın cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin ise yaklaşık 3,4 milyar ABD doları karşılığı tutarında artması beklenmektedir.”

  • Bahçeli’den laiklik açıklaması

    Bahçeli’den laiklik açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, laikliğin Anayasa’dan çıkarılması tartışmasıyla ilgili, “Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in laiklik sütununu kırdırırız” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, laiklik ve bazı kişilerin cenaze namazlarının kılınmaması tartışmalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, “Ülkemiz 10 yıllar boyunca sığ ve kısır tartışmalarla meşgul edilmiş, gücü ve enerjisi devamlı surette içe dönük konu başlıklarında harcanmıştır. Milli ve manevi değerler eksenine tutunan sert kutuplaşmalar zaman zaman tehlikeli boyutlara ulaşarak milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vermiştir. Bu esnada birbirimize çatık kaşla bakıyorken, haricimizdeki birilerine, hadiselerin bilenmiş akışına müdahale ve mukabelede ne yazık ki geç kalınmıştır. Köprülerin altından sular hızla akıyorken, hala köprü üzerinde cepheleşme hastalığına maruz kalmak talihsiz ve esef verici gelişmelere davetiye çıkarmıştır. İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken gerilimlerini taammüden kamçılayan, nihayetinde insanlarımızın gönül ve muhabbet bağlarını koparmak için gerginlikleri körükleyen fırsat düşkünleri işin özünde ateşle oynamışlardır. Bir yanda laikliği siyasi hesapları için acımasızca istismar edenlerle, diğer yanda barış ve kardeşlik dinimizin evrensel mesajlarını çarpıtanlar, görüntüde ayrı, gerçekte aynı kirli maksada kilitlenmiş bağnaz kafalardır” dedi.

    ‘SONU UÇURUM, SONUCU FELAKETTİR’

    Bahçeli, İslam’ın hoşgörü dini olduğuna vurgu yaparak, “Bilhassa ifade etmek lazımdır ki, kimin Müslüman kimin münafık; kimin mümin kimin münkir olduğunu tayin ve tefrik etme görevi fani insana verilmiş bir ruhsat değildir. Rahmet elçisi Efendimizin hayatı, hadisleri; akıl, adalet ve haysiyetle pekişmiş muamele ve mücadelesi hepimize örnektir. Huzurlu bir toplum hayatı için hoşgörü altın bir davranış kalıbıdır. Tahammülsüzlük zehirdir, girdiği bedeni ve zihni her zaman mahvedecek, bir süre sonra da nefret salgınına dönüşecektir. Manevi hoşgörü acziyet değil, mükâfatını Allah’tan bekleyen ve dileyen ihlaslı bir teslimiyet halidir. Bununla birlikte hoşgörü demek; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, farklı inanç ve düşüncelere müsamaha göstermek demektir. Onurlu ömründe Resullullah kötülüğe bile kötülükle cevap vermemiştir. Nitekim hoş gören her zaman hoş görülmeye müstahaktır. Camilerimizin, mescitlerimizin, cemevlerimizin sahte anlaşmazlıkların ve sanal ihtilafların merkez üssü haline getirilmesi ağır bir vebaldir. Onun ölüsü camiye girmemeli, bunun cenaze namazı kılınmamalı çağrıları Allah’ın rahmet ve merhametiyle ters düşmektir. Elbette böylesi bir tablonun sonu uçurum, sonucu felakettir. En iyisini hakkıyla bilen Cenab-ı Allah’tır. Din değiştirmedikten ve bazı haller zuhur etmedikten sonra bir Müslüman’ın ölüsüne veya dirisine nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı bellidir. Sevmediğimiz birisinin camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir. Düşüncesini, fikriyatını, fiillerini, söylediklerini, yazdıklarını tasvip etmediğimiz her insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları vardır ve herkes bu haklara saygıyla mesuldür. Allah indinde üstünlük takvadadır, kalpleri bilen ve gören yalnızca Allah’tır” dedi.

    ‘TÜRKİYE KARANLIK TÜNELDEN ÇIKMALIDIR’

    Bahçeli, son zamanlarda gazetelerde ve televizyon ekranlarında baş gösteren kaygı verici kamplaşmanın devamı, hatta genişlemesi halinde milli ve manevi hayatın bir plan dahilinde yürütülen tahrik ve taciz kampanyalarının girdabına kapılacağını, bunun bedelinin de vahim olacağını vurguladı. Bahçeli, “Bugünkü nazik ve hassas dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve laikliği eş zamanlı olarak sıcak tartışmaların içine sürüklemek Türkiye’nin aleyhine kulis yapan, yıkım senaryosu hazırlayan zalim mihrakların eline koz vermektir. Türkiye bu karanlık tünelden süratle çıkmalıdır. Bir başka sorun ise laikliğin Anayasa’dan çıkarılma meselesidir. Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir. Laiklik dinsizlik değildir. Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız. Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır. Din Allah’ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir. Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’nın gürültü haritası çıkarılıyor

    Bursa’nın gürültü haritası çıkarılıyor

    İnsanların ruh sağlığını bozan gürültüyü azaltmayı hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın stratejik gürültü haritasını çıkarmak için harekete geçti.

    Bursa’nın sağlıklı ve yaşanabilir bir şehir olması amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, şehrin stratejik gürültü haritasının oluşturulması ve eylem planının hazırlanması için hazırlıklara başladı.

    Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Aka, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Yıldız Odaman Cindoruk ve belediye personelinin katıldığı toplantıda, Çınar Çevre Laboratuarı A.Ş. akustik uzmanı Seçil Köşü tarafından yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verildi.

    Cindoruk, çalışmayla elde edilen verilerin ileride oluşabilecek gürültüyü önlemede yardımcı olacağını söyledi. Son yıllarda çevre meselelerinin sık gündeme geldiğini belirten Cindoruk, vatandaş ve kurum olarak harekete geçerek tedbir alınması gerektiğini ifade etti. Bursa’nın birçok açıdan kritik bir şehir olduğunu dile getiren Cindoruk, “Gürültü kirliliği en az hava kirliliği ve su kirliliği kadar önemli. İnsanların ruh sağlığını etkiliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak gürültü meselesini önemsiyoruz. Bu konuda ilk plan hazırlayan belediyelerden biriyiz. Kamu kurumları, üniversiteler ve ilçe belediyeleriyle işbirliği halindeyiz” dedi.

    “Kara yolları açısından ilk sırada Gemlik yer alıyor”

    Akustik uzmanı Seçil Köşü, gürültü haritasının oluşturulması ve eylem planının hazırlanmasında yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bursa’nın daha yaşanabilir bir şehir olması için bu tür adımların önemine dikkat çeken Köşü, daha temiz çevre ve kaliteli yaşam için projenin önemini anlattı. Proje kapsamında yaklaşık 550 kilometrelik kara yolunun, 47.2 kilometrelik mevcut demir yollarının ve 11.7 kilometrelik planlanan demir yollarının gürültü haritasının çıkartılacağını dile getiren Köşü, “Yaklaşık 300 adet gürültü yapan eğlence mekanı incelenecek. 10 adet sanayi tesisi, 7 adet sanayi bölgesinin gürültü haritası çıkarılacak. Bu 4 kaynak için ayrı ayrı gürültü haritaları oluşturulacak. Kara yolları bakımından gürültü oranında ilk sırada Gemlik yer alıyor. Ardından Mudanya, İstanbul-İzmir Otoyolu ve İnegöl bölgesi geliyor. Gürültü haritası çıkartıldıktan sonra doğruluğunu tespit edeceğiz. Son olarak anket çalışması da yapacağız” diye konuştu.

  • Son seçim anketinin çarpıcı sonuçları

    Son seçim anketinin çarpıcı sonuçları

    2023’te yapılacak olan genel seçimlerle ilgili anket çalışmaları da sürerken, yangın ve sel felaketlerinin ardından yapılan seçim anketinin sonuçları paylaşıldı. Anket sonuçlarına göre; Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yüzde 44 alırken, Yavaş ve İmamoğlu’nun oy oranı ise dikkat çekti. Öte yandan ankete göre Kılıçdaroğlu ise geriye düşerek son sırada yer aldı.

    Türkiye’de, Haziran 2023’te yapılması beklenen genel seçimler için hazırlıklar sürerken, merakla beklenen seçim anketlerinin sonuçları de gelmeye devam ediyor. “Muhalefetin adayı kim olacak?” sorusu dahi henüz netlik kazanmamışken, anketlerdeki oy oranları ise dikkat çekmeye başladı.

    Bu anketlerden birisini bugünkü köşe yazısında paylaşan Milliyet gazetesi yazarı Zafer Şahin, araştırmanın yangın ve deprem felaketlerinin ardından bir siyasi parti tarafından yapıldığını belirtti.

    ERDOĞAN’IN ARDINDAN MANSUR YAVAŞ, KILIÇDAROĞLU SON SIRADA

    Vatandaşa, isim belirtilmeden “cumhurbaşkanı adayı” sorulduğunu belirten Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 44 aldığını, ardından ise yüzde 18 ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş‘ın geldiğini aktardı.

    3’üncü sırada ise yüzde 10,5’le İYİ Parti lideri Meral Akşener gelirken, onu yüzde yüzde 6,5 ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu izledi.

    Ankete göre son sırada yer alan isim ise yüzde 6 ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, ağustos ayında yapılan bir ankette 6,3 oranla 4. sırada yer almıştı.

    PARTİ ANKETİ SONUÇLARI

    Aynı araştırmada partilerin oy oranları da dikkat çekti.

    Buna göre;

    • AK Parti yüzde 37,
    • CHP yüzde 26,
    • MHP yüzde 10,
    • İYİ Parti yüzde 10,
    • HDP yüzde 10,5,
    • DEVA Partisi yüzde 1,5 ve son olarak Gelecek Partisi yüzde 0,5.
  • Thodex soruşturmasında yeni gelişme

    Thodex soruşturmasında yeni gelişme

    Thodex soruşturması kapsamında savcılık, Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü’ne yazı yazarak, Binance’taki soğuk cüzdan adresine Bitcoin transferinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğinin tespit edilmesini ve şüphelilerin Binance’daki kripto paralarına el konulmasını istedi.

    Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in yatırımcılarını dolandırarak yurt dışına kaçmasına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

    Savcılık, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Rehber ve Teftiş Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Hazine ve Sermaye Piyasası İşlemleri Operasyon Birimi ve Vergi Dairesi Başkanlığı’na yazı yazdı.

    Yazıda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan Thodex şirketinin vergi suçları açısından değerlendirme yapılmasını isteyen savcılık, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rapor düzenlenmesini talep etti.

    Binance’daki kripto paralarına el konulması istendi

    Öte yandan, soruşturma kapsamında, yurtdışı borsası ile yazışmalar yapılması için Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü’ne 14 Temmuz 2021 tarihinde yazı yazılarak, Binance’daki soğuk cüzdan adresine Bitcoin transferinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğinin tespiti ve şüphelilerin Binance’daki kripto paralarına el konulması talep edildi.