Pembe Tek Boynuz

Etiket: gündemhaber

  • Çocuğunu tavana asıp dövdü

    Çocuğunu tavana asıp dövdü

    İstanbul Küçükçekmece’de bir babanın çocuğunu tavana asarak dövdüğü anlar, mahalle sakinleri tarafından görüntülendi. Sosyal medyada tepki çeken olayın ardından baba gözaltına alındı. Ailenin 2 çocuğu ve annesi, devlet koruması altına alındı.

    İstanbul Küçükçekmece’de bir babanın çocuğunu tavana asarak dövdüğünü iddia eden mahalle sakinleri, durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler babayı gözaltına alarak polis merkezine götürdü.

    Çocuk Büro Amirliği’ne bağlı polis ekipleri de ailenin 2 çocuğu ve annesini koruma altına aldı. Babanın çocuğunu dövdüğü iddia edilen görüntüler ise sosyal medyada tepki çekti.

    Olay Küçükçekmece, Atatürk Mahallesi’nde dün öğlen saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, baba T.Y.’nin 5 katlı bir binanın üçüncü katındaki dairede çocuğunu tavana asarak dövdüğünü gören mahalle sakinleri olayı hem videoya çekti ardından da polis ekiplerine haber verdi.

    Sosyal medyada da paylaşılan ve tepki çeken görüntülerin ardından olay yerine Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri gelerek çocuğuna tavana asarak şiddet uyguladığı iddia edilen T.K.’yı gözaltına aldı.

    “ŞİMDİ BUNU POLİSE GÖNDERMEYECEK MİYİM?”

    Olayın yaşandığı sokakta oturan bir mahalle sakini ailenin yaşadığı dairede olup bitenleri cep telefonu ile kaydetti. Görüntüler de içeriden ağlayan çocuk seslerinin geldiği duyuluyor.

    Mahalle sakinlerinin bağırdığını gören ve baba T.K. olduğu iddia edilen bir kişinin ise balkon kapısının hızla kapattığı görülüyor.

    Görüntülerin sonunda ise kamera ile çekim yapan kişinin “Şimdi ben bunu polise göndermeyecek miyim, polisi çağırmayacak mıyım?” dediği duyuluyor.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Bayramda eti taze tüketmeyin uyarısı

    Bayramda eti taze tüketmeyin uyarısı

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, kurbanın kesildikten sonra etinin mutlaka dinlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Taze tüketilmeyecek tek gıda ettir. Bayram sabahı sakatatlar hemen yenebilir. Ancak eti hemen kavurursanız et değil, kas yemiş olursunuz. Eti dondururken porsiyonlu olarak dondurun. Eti çözündürüp tekrar dondurmak, buzdolabına bir el bombası koymak gibi olur” dedi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, kurban etlerinin yenmeden önce nasıl işlemlerden geçirileceği konusunda açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tayar, etin bir gün dinlendirildikten sonra tüketilmesi gerektiğini söyledi. Hayvanın kesildikten sonra etinin poşetlere konmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tayar, “Kurban kesim yerlerinde hayvan kesilir kesilmez o daha et halindeyken, daha hayvan seğirirken, yaşam faaliyetleri kısmen devam ederken biz hayvanı poşetlere koyup arabanın bagajında eve götürmeye çalışıyoruz, işte birinci tehlike burada başlıyor. Çünkü kesimden sonra hayvanın mutlaka dinlendirilmesi, etin olgunlaştırılması gerekiyor” dedi.

    ‘TAZE TÜKETİLMEYECEK TEK GIDA ETTİR’

    Etin dinlendirilmesindeki öneminden bahseden Prof. Dr. Tayar, “Diğer bütün gıdaları, ekmek, süt, yumurta gibi aklınıza gelen tüm gıdaları taze tüketmenizi öneririz, ancak eti taze tüketmeyin. Taze tüketilmeyecek tek gıda ettir. Etin mutlaka biraz bayatlaması gerekir. Çünkü hayvan olduğu zaman o ölüm sertliği denilen o yapı çözülsün, et sindirilebilirlik özelliği kazansın, et daha lezzetli olsun diye etin olgunlaşmasını isteriz. Mutlaka serin, güneş ışığı almayan, rüzgar esintisi olmayan bir yerde o gövdeleri bekletmekte yarar var ve aşil tendonu denilen yerden asarak etin liflerinin çözülmesini sağlamaya çalışalım. Bunu yapmazsak daha sonraki süreçlerde etin kalitesi düşük olacak, bu etten yeterince faydalanamayacağız. Hayvan kesilir kesilmez eti parçalamaktan uzak durmak, mümkünse bir gün dinlendirdikten sonra işlemlere geçmekte yarar var. Bir diğer kural da hayvan kesildiği zaman kanının akıtılmasını beklememiz gerekiyor. Çünkü gövdede kalan kan da etin daha çabuk bozulmasına ve insan sağlığına zararlı hale gelmesine neden olabilir. O yüzden eti serin yerde dinlendirmek ve üzerini tülbentle örtmekte fayda var” diye konuştu.

    ‘BUZLU ETİ ÇÖZÜNDÜRÜP TEKRAR DONDURMAK EL BOMBASI GİBİ’

    Pandemi nedeniyle birçok ürünün yıkandığına vurgu yapan Prof. Dr. Tayar, “Et yıkanmaz, eğer kesim sırasında üzerinde kir varsa bunun bıçakla kesilerek uzaklaştırılması gerekir. Eti ıslatmak demek mikroorganizmalar için ortamı uygun hale getirmek demektir. Etin üst tarafındaki mikrobu yıkadığım zaman etin her yerine yayıyorum demektir. Eti kemiklerinde ayırıp öyle dondurmak yararlı çünkü kemikleri kullanmayacağım, boş yere kemiği dondurmak için enerji harcamamam gerekiyor. Eti eksi 18 dereceye koydum 1 yıl dayanır diye bir şey söyleyemem çünkü eti keserken yaptığım işlemler sırasında etin yüzeyine bulaştırdığım bakteriler etin raf ömrünü olumsuz yönde etkileyen faktördür. Eti dondururken porsiyonlu olarak dondurun. Eti çözündürüp tekrar dondurmak buzdolabına bir el bombası koymak gibi. Eti kullanacağını zaman da eti buzluktan alıp buzdolabında çözündürdükten sonra tüketmeye başlayın. O eti alıp mutfakta bırakıp akşama kadar çözünür derseniz, o ette yine bakteri sayısı artacaktır” diye konuştu.

    ‘BAYRAM SABAHI ET DEĞİL SAKATAT YİYİN’

    Kurban Bayramı sabahlarının ayrı bir coşkusu olduğunu belirten Prof. Dr. Tayar, sözlerine şöyle devam etti:

    “O yüzden hayvana ait sakatatlar kahvaltı sofrasına çok yakışır. Ama buraya kavurmalık da bir et koyalım derseniz bayram sabahı o etin sakız gibi olduğunu, çiğnenemediğini ve lif lif dişlerimizin arasına girdiğini görürüz. O yüzden kurban sabahı sakatatı sofranıza alın ama illaki benim evim Kurban Bayramı’nda et koksun diyorsanız da bayramdan 1 gün önce kasaptan alacağınız 100- 150 gram kuşbaşı etle evinizdeki o et kokusunu sağlayabilirsiniz. Ama kurban etini sabah yediğinizde kasları hala seğirir, siz et yemiyorsunuz kas yiyorsunuz: Onun sindirim sisteminize hiçbir faydası yoktur. Onun proteininden yararlanamazsınız, benim Kurban Bayramı tavsiyem sakatat yenmesidir.”

    ‘HAYVANIN DOĞRU YAŞINA KULAK KÜPESİNDEN ULAŞILABİLİR’

    Kurbanlık seçme konusunda bilgiler veren Uludağ Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Üstüner, “Kurbanı öncelikle erkek tercih etmeliyiz. Hayvanın canlılık durumu, gözyaşı akıntısının olmaması, burun akıntısının olmaması gerekli. Sığırlar meraklı hayvanlardır, eğer hayvan pazarındaysanız hayvanın sizi merak etmesi, koklaması lazım. Bu en basit olarak canlılık sağlıklı olduğunun göstergesidir. ‘Kapak atmak’ yani diş değiştirmek denilen hayvanın dişini atması olayı öngörülmüştür. Bu yaş olarak sığırlarda 1,5- 2 yaşına yakın anlamına gelir. Burada güncelleme yapılması lazım, bunun diyanetle istişare edilmesi lazım. Ben bir bilim insanı olarak şunu söyleyebilirim. Eskiden yerli ırklar varken evet o yaşlarda dişini atıyor ve olgunluğunu o zaman tamamlamış oluyor. Ama günümüzde holştayn, simental, hereford gibi kültür ırklarında o yaşları beklediğinizde 1,5- 2 ton hayvanlar oluyor. Tarım Bakanlığı’nın uygulamasından küpe numarasıyla hayvanın hangi ilden geldiğini, yaşını, doğum tarihini, cinsiyetini, ırkını görebiliyorsunuz. Bu anlamda dişini atma, kapak atma olayı biraz görecelidir, 6 ay sapma yapar. Her hayvanda istediğimiz yaşta diş değişir diye bir kural yoktur, bu sapar. Bunun dişi kapak atmamış bunu kurban edemeyiz dediğiniz hayvan aslında yaşını doldurmuştur veya tam tersi daha ileri yaşta bile düşmeyebilir. Bu biyolojik bir şeydir. Ancak bakanlığın uygulamasında, ilgili küpe numarasını girdiğinizde o hayvanın yaşını, cinsini kolaylıkla öğrenebiliyorsunuz. Belli olan bir doğum tarihini dişle, boynuzla belirlemeniz imkansızdır. Dolayısıyla bu uygulamayı kullanabilirsiniz” dedi.

  • OHAL yetkilerinde süre değişikliği

    OHAL yetkilerinde süre değişikliği

    AK Parti torba kanununda değişikliğe gitti. Buna göre, gözaltı süreleri ve ihraçla ilgili maddelerde süre uzatımı 3 yıldan 1 yıla düşürüldü.

    AK Parti, torba teklifinde OHAL eleştirileri yapılan 2 maddede değişiklik yaptı.

    AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, gözaltı sürelerinin 3 yıl daha uzatılması teklifini revize ederek 1 yıla indirdiklerini belirtti.

    Yine teklifle, terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması 31 Temmuz 2021’den itibaren 3 yıl daha uzatılıyordu. Bu düzenlemede süre uzatımı 3 yıl değil 1 yılla sınırlandı.

    Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına ilişkin hüküm 31 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 3 yıl daha uygulanmasının öngören düzenlemede ise değişikliğe gidilmedi.

  • Selin izleri siliniyor, kayıplar aranıyor

    Selin izleri siliniyor, kayıplar aranıyor

    Rize’de önceki gün meydana gelen, 6 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin kaybolduğu, 5 kişinin yaralandığı; ev, iş yeri, altyapı ve üstyapı ile tarım arazilerinde ağır hasarların oluştuğu sel ve heyelan felaketinin izleri silinmeye çalışılıyor. 91 ekipte 802 kişinin görev aldığı kentte, kaybolan 2 kişi aranıyor, hasat tespit çalışması yürütülüyor.

    Kentte, önceki gün 7 saatte metrekareye yağan 220 kilogram yağışın ardından meydana gelen sel ile heyelanlarda can ve mal kayıpları yaşandı, altyapı ve üstyapıda ağır hasarlar oluştu. Sel ve heyelan afetinde mahsur kalan 103 kişi kurtarılırken, Muradiye beldesinde çöken evin enkazı altında kalan Hacere Mert, eşi Cemal Mert, Güneysu ilçesi Ballıdere köyünde çöken evin enkazında kalan Ayşe, oğlu Mustafa ve kızı Aynur Karali hayatını kaybetti. Sele kapılan Adem Yanık’ın da cansız bedenine ulaşıldı.

    KAYIP 2 KİŞİ ARANIYOR

    Muradiye beldesinde çöken evin enkazı altında kalan Batuhan Delihasan ile Güneysu ilçesinde sele kapılarak kaybolan Hasan Arıcı aranıyor. Delihasan’ın, evin enkazında otomobiline ulaşılırken, kendisinden ize rastlanılmadı. Enkazda sonlandırılan arama çalışmaları, dere yatağında yoğunlaştırıldı. Arama çalışmalarında; bölgeye ulaşan 120 kişilik personel ile Trabzon, Giresun ve Samsun’dan 4  köpekli arama timi görev aldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı; 30 gemi personeli ile 1 sahil güvenlik gemisi ve 5 dalıcı personeli ile Taşlıdere mevkisinde aramalara eşlik ediyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait helikopter de havadan tarama yapıyor. AFAD’a bağlı 29 dalgıç ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen 10 dalgıç da dere ve denizde arama gerçekleştiriyor.

    SEL GİTTİ, ÇAMUR KALDI

    Sel afetinin en çok etkilendiği Güneysu ilçesi ile Muradiye ve Büyükköy beldelerinde yaralar sarılmaya çalışılıyor. Belediyeler, İl Özel İdaresi ile Devlet Su İşleri (DSİ) ve Karayolları ekipleri, cadde ve sokakları selin sürüklediği moloz ve balçıktan arındırıyor, temizlik çalışması yürütüyor. 91 ekipte, 802 kişinin görev aldığı sel afetinde çöken yollar onarılıyor; elektrik, telefon, su ile altyapı ve üstyapıdaki hasarlar gideriliyor. Selin izlerinin silinmeye çalışıldığı kentte, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekipleri de psikososyal destek için çalışma başlattı.

    HASAR TESPİTİ SÜRÜYOR

    Rize’de merkez ile 9 yerleşim yerinde meydana gelen sel ve heyelanlarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Defterdarlık ekiplerinin başlattığı hasar tespit çalışmaları da devam ediyor. İlk tespitlere göre 3 ev yıkıldı, 6 konut ağır hasar aldı, 15 araç kullanılamaz hale geldi, 110 noktada ise hasarlı yapılar tespit edildi. 72 köy yolunun kapalı olduğu yerleşim yerlerinde haberleşme ve enerji ağı da hasar gördü. Tarım arazilerinin de zarar gördüğü Rize’de 440 dekar tarım alanı sel ve heyelandan etkilendi.

  • Diyarbakır’da 4 büyüklüğünde deprem

    Diyarbakır’da 4 büyüklüğünde deprem

    Diyarbakır ve çevre illerde hissedilen bir deprem meydana geldi. Kandilli’nin aktardığını bilgiye göre; Ergani’de saat 11.44’te 4 büyüklüğünde bir sarsıntı oldu.

  • Rize’den peş peşe acı haberler

    Rize’den peş peşe acı haberler

    Rize’de meydana gelen sel ve heyelan sonucu ölü sayısı 7’e yükselirken, kayıp 1 kişiyi arama çalışmaları sürüyor.

    Rize’de dün etkili olan şiddetli yağışlar sonrasında merkeze bağlı Muradiye beldesinde yıkılan 3 katlı binanın enkazı altında sürdürülen çalışmalar sırasında bugün saat 14.00 sıralarında 2 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı.

    Muradiye beldesinde bir binanın yıkılması sonucu altında kalan 3 kişiden Hacere Mert’in cansız bedeni gece çıkartıldı. Eşi Nuri Cemal Mert ve yağmurdan kaçarak evin altına sığındığı öğrenilen Batuhan Delihasan’ı ise arama çalışmaları dün geceden bu yana AFAD, İDAK, AKUT ve JÖAK ekipleri tarafından sürdürülüyordu.

    Yapılan çalışmalar sonrası saat 14.00 sıralarında kayıp Nuri Cemal Mert ve yağmurdan kaçarak evin altına sığındığı öğrenilen Batuhan Delihasan’ın cansız bedenine ulaşılırken, böylelikle seldeki ölü sayısı 7’ye yükseldi. Güneysu ilçesindeki kayıp şahsı arama çalışmaları sürüyor.

    ACI HABERLER PEŞ PEŞE GELDİ

    Ballıdere köyünde heyelan sonucu çöken evin enkazı altında kalan Mustafa Karali ve Ayşe Karali’nin cansız bedenlerinde öğlen saatlerinde ulaşılırken ölenlerin sayısı 7’ye çıktı. 3 kişinin de yaralandığı sel afetinde kaybolan 3 kişiyi arama çalışmaları ise sürüyor.

    Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, AA muhabirine, dün akşam saatlerinde etkili olan yağışın ardından sel ve heyelan meydana geldiğini, merkeze elektrik verilemediğini söyledi.

    8 MAHALLEYE ULAŞILAMIYOR

    Heyelanlar nedeniyle ciddi sorunlar olduğuna değinen Özer, “İlçede 8 mahalleye yol olmadığı için ulaşamıyoruz. Hayati tehlikesi olan yerleri öncelik vererek boşalttık. Okul yurtlarımıza vatandaşları aldık. Merkez ilçeyi temizledikten sonra hasar tespitine başlayacağız” dedi.

    Vatandaşların geceyi güvenli yerde geçirdiğinin altını çizen Özer, “Öğretmenevinde 12, Spor Lisesinde 15, Kaptan Ahmet Erdoğan Lisemizde 12 misafirimiz, toplam 39 misafirimiz var. Toprağın altında araç çıkıyor. Sadece merkezde 10, belediyenin 10 aracı ve hastanenin bodrumu dolmuş. Hasar tespit kaldırıldıktan sonra belli olacak.” ifadelerini kullandı.

    BAKANLAR BÖLGEDE İNCELEME YAPTI

    Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu sel bölgelerini incelemek için Rize’ye geldi.

    İlk olarak AFAD toplantı salonunda brifing alan bakanlar daha sonra Güneysu’da incelemelerde bulundu. Ardından ise 3 kişinin enkaz altında arandığı Muradiye Beldesine gelerek burada yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

    Açıklama için kameraların karşısına geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sıkışık alan nedeniyle kadın muhabirin ‘Açıklamayı belde merkezinde alma şansımız var mı?’ şeklinde sorusuna “Arkadaşlar sakin olalım. Bir şey söyleyeyim. Afette bizim sorumluluğumuz kadar sizde sorumlusunuz. Sakin bir şekilde meseleleri yönetirseniz. Çünkü burada canı burnunda olan sıkıntılı insanlar var. Onlara karşı duyarlı olmalıyız” şeklinde cevap verdi.

    Bakanlar bugün de bölgede incelemelerini sürdürecek.

    7 SAATTE METREKAREYE 220 KİLOGRAM YAĞMUR DÜŞTÜ

    7 saatte toplamda metrekareye 220 kilogram yağmur düştüğünü dile getiren Bakan Soylu, “Hem Rize’mize Hem Türkiye’mize geçmiş olsun diliyoruz. Meteoroloji’nin yaptığı tespitler çerçevesinde saat 15.00’dan itibaren normal yağış kendisini biraz daha yoğun bir yağışa bıraktı ve 7 saatte metrekareye 220 kilogram düşecek şekilde bir yağmur yağdı. Çayeli, Kalkandere, Güneysu ve Muradiye Beldesi’nde etkili oldu. Şuanda mahsur kalmış, ulaşamadığımız vatandaşımız bildiğimiz kadarıyla yok. Yaklaşık 53 köy yolu ve bağlantısı şuanda kapalı durumda. Tüm ekiplerimiz bu konuda çalışmalarına devam ediyor” dedi.

    SELİN BIRAKTIĞI TAHRİBAT GÜN AĞARINCA ORTAYA ÇIKTI

    Rize’de sel afetinden en çok etkilenen yerlerden birisi olan Çayeli ilçesinin Büyükköy Köyü’nde de hasarın boyutları gün ağarınca ortaya çıktı. Köyde grup yolunun birçok bölgesi heyelanlar nedeniyle kapanırken, bazı evlerin birinci katlarının molozla doldu. Bazı evler ise dün geceden itibaren boşaltılırken, sakinlerinin komşularında kaldığı belirtildi.
    Dün gece hayat kurtardıklarını anlatan köy sakinlerinden Aydın Morgül, “Uzun bir gece geçirdik. Köyümüzde bazı komşularımız evlerini boşaltarak misafir edildiler. Korkumuzdan gece boyu uyuyamadık. Heyelan altında kalmaktan 4 kişiyi kurtardık. Bir baktık ki heyelan geliyor hemen heyelanın geleceği yerdeki üç, dört kişiyi çekip kurtardık” ifadelerini kullandı.

    Giresun’dan Rize’ye çay toplamaya gelen işçilerde yaşadıkları mağduriyeti anlatan Abdullah Kuru ise “İşçi olarak geldiğimiz Çayeli’nde dün gece yaşanan afette biz de mağdur olduk. Evde kalamadık başka yerlerde kaldık. Sabaha kadar korku dolu anlar yaşadık. Şuanda arabamız mahsur kaldı ve kaldığımız eve de gidemiyoruz” açıklamasında bulundu.

    Karadeniz Sahil Yolu Işıklı mevkisinde ise ulaşımda aksama yaşanırken, şiddetli yağışın sürdüğü bölgede taşkın riskine karşı yetkililer, dere yataklarından uzak durulması çağrısı yapıyor.
    Rize’de sel ve heyelanlarda mahsur kalanlar için ekipler seferber oldu. Rize’nin yanı sıra Erzurum, Samsun ve Ordu il AFAD ekipleri ile AKUT ve İDAK ekipleri mahsur kalanları güvenli bölgelere tahliye etti. Vatandaşlar yakınlarının yanına ve misafirhanelere yerleştiriliyor.

    VALİLİKTEN AÇIKLAMA

    Rize Valiliği’nden yaşanan sel ve heyelanlarla ilgili yazılı açıklama yapıldı. Şiddetini arttıran yağışlar sonucunda merkez, Güneysu ve Çayeli ilçeleri başta olmak üzere birçok yerleşim biriminde çok sayıda noktada heyelan ve taşkın olayları meydana geldiği belirtildi. Her geçen saat sel ve toprak kayması ile ilgili birçok yerleşim yerine ulaşımın sağlanamaması yönünde gelen bilgiler, endişeyi da artırdı. Valilik açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
    “Çayeli Büyükköy Beldesi’ne bağlı Çaycılar, Gümüştaş, Demirciler, Çavuşlu ve Orta Mahallede birçok noktada meydana gelen heyelanlar nedeniyle mahallelere ulaşım sağlanamıyor. 6 ayrı bölgeden toplam 38 kişinin konutlarında mahsur kaldıklarını ifade eden bilgiler ulaşmıştır. Yıkılan bina bilgisi yoktur. Çayeli Madenli Beldesinde belde merkezi dahil olmak üzere ana yollarda kesintiler olmuştur. Yine bu bölgedeki civar köylerde de birçok noktada heyelan ve taşkınlardan dolayı ulaşım sağlanamamaktadır. Güneysu İlçe merkezine yakın noktada ana yol üzerinde heyelan ve taşkın olayları meydana gelmiştir. Ayrıca Kıbledağı Çamlıca Köyleri grup yolu ile Dumankaya, Yeşilköy ve Tepebaşı Köyleri grup yolu kapalı durumdadır. Tepebaşı Köyünden 1 kişinin kayıp olduğu bilgisi alınmıştır.”

    ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRDÜRÜLÜYOR

    Arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü belirtilen açıklamada “Erzurum AFAD, AKUT, UMKE ekipleri tarafından yürütülmektedir. Ayrıca Selamet, Kiremit, Ortaköy Tepebaşı ve Güneysu Merkez Mahallelerin birçok noktasında mahsur kalan ailelere ait bilgiler mevcuttur. Rize Merkez ve Salarha Vadilerindeki birçok köyden konutlarında mahsur kalan ailelere ait bilgiler ulaşmıştır. Bu bölgedeki köylerde de ulaşım açısından ciddi sorunlar mevcuttur. İl Afet ve Acil Durum Merkezinde İl Koordinasyon Kurulu Valimiz Başkanlığında bütün üyelerin katılımı ile tam faal halde çalışmalarına devam etmektedir. Çeşitli kanallardan gelen ihbarlar anlık olarak ilgili gruplara bildirilerek sahada çalışmalar yoğun şekilde devam etmektedir ifadelerine yer verildi.

    YAĞIŞ SÜRECEK

    Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Doğu Karadeniz’de görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, Trabzon merkez ve doğusu ile Rize çevrelerinde çok kuvvetli ve yer yer şiddetli (100-200 kilogram/metrekare) olmasının beklendiği duyurdu.
  • Pandemiden çıkışın formülünü açıkladı

    Pandemiden çıkışın formülünü açıkladı

    Uğur Şahin, dünya genelinde artan Delta vakaları sonrası gündeme gelen üçüncü aşı tartışmaları hakkında açıklama yaptı. Şahin, pandemiyi sona erdirmek için üçüncü doz mRNA aşısının gerekli olduğuna dikkat çekti.

    Koronavirüsün ilk kez Hindistan’da görülen ve ‘Delta’ adı verilen varyantı, dünya genelinde vaka sayılarının artmasına neden olurken, üçüncü doz aşı tartışmalarını da beraberinde getirdi.

    Hürriyet gazetesinin haberine göre; BioNTech’in CEO’su Uğur Şahin, katıldığı bir konferansta Delta varyantı ve üçüncü aşı için yeni açıklamalarda bulundu. Stat Breakthrough Science Summit’te konuşan Şahin, pandemiyi sona erdirmek için atılması gereken adımları açıkladı.

    ‘Üçüncü doz mRNA aşıları olmadan Kovid-19 salgını kontrol altına alınamayacak’

    Şahin, aşı yapıldıktan dört ila altı ay sonra antikor seviyelerinde hafif bir düşüş olduğuna dair kanıtlar olduğunu söyledi. Aşılanmış kişiler, ciddi boyutlarda bir Kovid-19 enfeksiyonu riski taşımasa da Şahin, ‘Ağır hastalıklara karşı da bir miktar koruma düşüşü görmeyi bekliyoruz. Bu küçük bir düşüş’ ifadelerini kullandı.

    Şahin sözlerine şöyle devam etti:

    “Bu nedenle bizim pozisyonumuz, destekleyici aşının tam bağışıklığı geri kazanmaya yardımcı olabileceği ve böylece aşılı kişilerde enfeksiyonlarla komplike olmayan bir kış mevsimi geçirmemizi sağlayabileceği yönünde.”

    ‘Para için yapmıyoruz’

    Aynı konferansta Pfizer’de aşı araştırma ve geliştirme başkanı Kathrin Jansen, Pfizer’in, Kovid-19 aşı takviye atışlarını geliştirme ve test etme kararının veriler tarafından yönlendirildiğini söyledi. “Güçlendirici durum para kazanmakla ilgili değil” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde Özlem Türeci ve Uğur Şahin, Fransız ‘Les Echos’a yaptıkları açıklamada 100 gün içinde yeni bir aşının elde edilmesini sağlayabileceklerini belirtmişti. BioNTech ile aşı üreten Pfizer, Delta ile mücadele kapsamında yeni bir aşı geliştirdiklerini duyurdu. Açıklamada Delta varyantını hedef alan bir Kovid-19 güçlendirici aşısı için çalışmalara başlandığının altı çizildi.

    Tam aşılanmadan sonra insanların sonraki 12 ay içinde muhtemelen bir takviye aşıya veya üçüncü doza ihtiyaç duyacağını belirten şirket klinik çalışmalara Ağustos ayında başlamayı planlıyor.

    Şirketten yapılan yazılı açıklamada “Aşı etkinliği aşılamadan altı ay sonra azaldı, aynı zamanda Delta varyantı ülkede baskın varyant haline geldi” denildi.

    Aynı açıklamada “Bugüne kadar sahip olduğumuz verilerin toplamına dayanarak, tam aşılamadan sonraki 6 ila 12 ay içinde üçüncü bir doza ihtiyaç duyulabileceğinin muhtemel olduğuna inanmaya devam ediyoruz” ifadesine yer verildi.

    Ayrıca Pfizer’dan Assoicated Press’e yapılan açıklamada, şirketin salgına bağışıklığı artırmak ve potansiyel olarak Kovid-19 varyantlarının yayılmasını durdurmak amacıyla üçüncü doz aşı onayı için FDA’ya izin başvurusu yapacağı kaydedildi.

  • Emekli ikramiyeleri ödenmeye başladı

    Emekli ikramiyeleri ödenmeye başladı

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, yaptığı açıklamada emekli ikramiyelerin 13 Temmuz’da verilmeye başlayıp, 16 Temmuz’da sona ereceğini duyurmuştu. Ödemeler bugün itibarıyla 9 milyondan fazla kişiye verilmeye başladı. İşte emeklilere verilecek en düşük maaşlar ve detayları…

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin yaptığı açıklamada; “Bayram ikramiyeleri SSK emeklilerimize 13-14 Temmuz’da, Emekli Sandığı kapsamında olan emeklilerimize 15 Temmuz’da, Bağ-Kur emeklilerimize de 16 Temmuz’da ödenecek.” ifadelerini kullandı. Ödemeler bugün itibarıyla hesaplara yatmaya başladı.

    EMEKLİYE VERİLEN TABAN MAAŞ NE KADAR?

    Memurlara ve memur emeklisine temmuz itibarıyla yüzde 3’lük toplu sözleşme zammına ek olarak yüzde 5.45’lik (8.45-3=5.45) fark eklenecek.

    Böylece farkla birlikte toplam zam yüzde 8.45 olacak. Bu zam da Ocak 2022’ye kadar geçerli. 3 bin 21 lira olan memur emeklisinin en düşük maaşı, haziran enflasyonuyla birlikte 3 bin 276 liraya yükseldi.

    2021’in ilk 6 aylık enflasyonuna göre en düşük esnaf Bağkur emekli maaşı 1.763 liradan 1.912 liraya, en düşük tarım Bağkur emeklisi maaşı da 1.662 liradan 1.802 liraya çıktı. SSK’lılardan en yüksek maaşı, intibaktan yararlandıkları için 2000’den önce emekli olanlar alıyor. Buna göre; 2000’den önce emekli olan SSK’lının en düşük maaşı ise 2 bin 420 liradan 2 bin 624 liraya çıktı.

    EMEKLİNİN İKRAMİYESİ 1100 LİRA

    Maaşını 1-5 Temmuz’da çekmiş olan memur emeklileri, zam farkını 15 Temmuz’da alacak. Ayrıca aynı tarihte 1.100 lira bayram ikramiyesi de ödenecek.

    SSK’lı emeklilerin zamlı temmuz maaşı ile bayram ikramiyeleri, maaş günü 17-18-19-20-21 Temmuz olanlara 13 Temmuz’da (bugün), maaş günü 22-23-24-25-26 Temmuz olanlara 14 Temmuz’da yatırılacak.

    Bağkur emeklileri de maaş ve ikramiyelerini 16 Temmuz’da toplu olarak çekecek.

    Bakan duyurdu: Evde bakım, engelli, yaşlılık aylığı ve SED ödemeleri arttı! İşte yeni sosyal yardım parası miktarları

    EMEKLİ NÜFUSU BİR ÇOK ÜLKEDEN FAZLA

    Türkiye’de 5 milyon 964 bini SSK, 1 milyon 654 bini Bağ-Kur, 1 milyon 569 bini emekli sandığı statüsünde olmak üzere toplam 9 milyon 187 bin emekli bulunuyor. Emekliler bu rakamla ülke nüfusunun yüzde 11’ini oluşturuyor.

    Ülkedeki emekli sayısı aralarında Avusturya, İsviçre, Bulgaristan, İsrail, Ürdün ve Libya’nın olduğu birçok ülkenin nüfusunu geçiyor.

    Türkiye’de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2015’te 6 milyon 495 bin 239 kişi iken 5 yılda yüzde 22,5 artarak 2020’de 7 milyon 953 bin 555 kişi oldu. Nüfus yaşlandıkça emekli sayısında da artış kaydediliyor.

  • Mayıs ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Mayıs ayı işsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mayıs ayı işsizlik rakamlarını duyurdu. Türkiye’de işsizlik oranı, mayısta bir önceki aya göre 0,6 puan azalışla yüzde 13,2 oldu.

    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı mayısta bir önceki aya göre 265 bin kişi azalarak 4 milyon 237 bin kişi oldu.

    İstihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 216 bin kişi azalarak 27 milyon 844 bin kişi, istihdam oranı ise 0,4 puanlık azalış ile yüzde 43,8 olarak gerçekleşti.

    GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK YÜZDE 24

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 2 puanlık azalışla yüzde 24, istihdam oranı 0,1 puanlık artışla yüzde 31,9 olarak belirlendi.

    İKİ KİŞİDEN BİRİ HİZMET SEKTÖRÜNDE

    Mayıs ayında istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 312 bin kişi, sanayi sektöründe 57 bin kişi azalırken, inşaat sektöründe 24 bin kişi, hizmet sektöründe 129 bin kişi arttı.

    İstihdam edilenlerin yüzde 16,9’u tarım, yüzde 21,3’ü sanayi, yüzde 6,6’sı inşaat, yüzde 55,2’si ise hizmet sektöründe yer aldı.

  • Altın fiyatlarında ibre aşağıyı gösteriyor

    Altın fiyatlarında ibre aşağıyı gösteriyor

    Altın fiyatları 10 Temmuz Cumartesi gününde kırmızı renkli ibreyi gösteriyor. Hafta boyu gram altın, çeyrek altın, yarım altın ve tam altın fiyatları, anlık olarak değişim göstermişti. Şu anda 503 TL’de olan altın fiyatlarının daha düşüp düşmeyeceği altına yatırım yapmak isteyenler tarafından merak konusu oldu. Peki 10 Temmuz gram altın, çeyrek altın ve yarım altın kaç TL oldu? İşte 10 Temmuz altın fiyatları…

    Altına yatırım yapmak isteyen ya da elinde altını bulunan vatandaşlar altın ne kadar oldu sorusunun yanıtını araştırıyor. 10 Temmuz altın fiyatları yatırımcılar tarafından merak konusu oldu. İşte altında son durum…

    10 Temmuz altın fiyatları ne kadar oldu?

    10 Temmuz Cumartesi günü piyasaların kapalı olduğu bugünde altın fiyatları kırmızı ve aşağı yönlü ibreyi gösteriyor.


    Gram altın ne kadar?

    503 TL seviyesinde bulunan altının gramı 503,28 TL alış ve 503,54 TL satış fiyatına sahip.


    Cumhuriyet altını ne kadar oldu?

    Önceki kapanışını 3.312,00 TL üzerinden yapan cumhuriyet altını 3.255,00 TL alış ve 3.309,00 TL satış fiyatı üzerinden işlem görüyor.


    Yarım altın ne kadar?

    Önceki kapanışını 1.662,00 TL üzerinden yapan yarım altın ise 1.630,00 TL alış ve 1.661,00 TL satış fiyatına sahip.


    Çeyrek altın ne kadar oldu?

    Çeyrek altın, önceki kapanışını 831,00 TL seviyesinde tamamlamıştı. 10 Temmuz itibariyle 815,00 TL alış fiyatına sahip olan çeyrek altın, 831,00 TL satış fiyatı üzerinden işlem görüyor.