Etiket: gündemhaber

  • VPN kullananlara uyarı! Bilgileriniz çalınabilir

    VPN kullananlara uyarı! Bilgileriniz çalınabilir

    Türkiye’de sosyal medya platformu Instagram’a Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 2 Ağustos sabahı erişim engeli getirildi. 57 milyon 100 bin kullanıcı ile Instagram’ı en çok kullanan 5. ülke olan Türkiye’de erişim engelini aşmak isteyen birçok kullanıcı VPN (Sanal Özel Ağ) uygulamalarına yöneldi. Ancak özellikle ücretsiz VPN hizmetleri ciddi güvenlik açıkları ve riskler barındırıyor.

    KONTROL ALTINDASIN’

    Etik Hacker Tamer Şahin, “VPN’le bağlanmanın en büyük riski internet trafiğinin izlenmesi. Girdiğin bütün siteleri görebilir, şifreleri ele geçirebilirler. Kişisel bilgileri de ele geçirebilirler. Girdiğin sitelerin ve Google’da hangi aramaları yaptığını görebiliyor. İnternet hayatını kontrol edebiliyor. Instagram’a girerken tüm verisini kaptıranlar var. VPN veri sızıntısı ‘200 milyon kullanıcının verileri sızdırıldı. İnternet geçmişi sızdırıldı’ diye lanse ediliyor. Çok iyi bir kâr var burda” dedi.

    E-DEVLET’İNİZ ELE GEÇİRİLEBİLİR

    Çok sayıda VPN yazılımının olduğunu söyleyen Şahin uyarılarına şöyle devam etti: “İnternette kullandığımız yazılımların içine yüklenmiş VPN’ler var, çok ucuz çünkü veri topluyor. Verileri de reklam verenlerle paylaşıp, satıp istatistiksel olarak kullanıyor, illegal yollarla değerlendiriyor. Güvenli ve hızlı olmayan ağlar bir süre sonra hackleniyor. Sonra bağlanan kişilerin gezdiği tüm internet sitelerini kaydettiği ortaya çıkıyor. Siz Instagram’a girmek için VPN yüklüyorsunuz ama o VPN açık kaldığı zaman internet bankacılığı, e-Devlet’e bağlandığınızda kişisel bilgilerinizden olabilirsiniz.”

    RİSKLERE BİR GÖZ ATIN

    Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan riskleri ve sorunları dört maddede şöyle sıraladı:

    “Gizlilik sorunları: Ücretsiz veya güvenilir olmayan VPN sağlayıcıları, verilerinizi toplayabilir ve 3. şahıslarla paylaşabilir. Bu durum, kişisel bilgilerinizin kötüye kullanılmasına yol açabilir.

    Güvenlik açığı: Kötü amaçlı yazılımlar içeren VPN uygulamaları, cihazınıza bulaşabilir ve verilerinizi çalabilir.

    Yavaş bağlantı: Bazı VPN’ler, internet bağlantınızı yavaşlatabilir ve Instagram deneyiminizi olumsuz etkileyebilir.

    Hukuki sorunlar: Bazı ülkelerde VPN kullanımı yasal sınırlamalara tabi olabilir.”

    ‘ELE GEÇİRMEK İÇİN YARIŞ VAR’

    Gizli servislerin de güvenilir bu yazılımları ürettiklerini, yaydıklarını ve ücretsiz kuran kişilerin internet trafiğini takip ettiğini belirten Tamer Şahin, “Uygulama mağazalarına şu an baktığımızda Android’de ve İOS’ta bir anda oyun yerine VPN yazılımlarının ilk 10’a girdiğini gördük. Şu anda verileri ele geçirmek için büyük yarış var” dedi.

    10 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR

    Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçunun cezası, 4 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezasını içerir. Bu cezanın yanı sıra, suçtan elde edilen menfaatin 2 katından az olmamak üzere adli para cezası da hükmedilebilir.

     

    Kaynak: Milliyet

  • Benzine indirim geldi

    Benzine indirim geldi

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki değişikliklerle birlikte vatandaşlar benzin ve motorin fiyatlarını takibe devam ediyor.

    Benzin fiyatlarına 1 lira 73 kuruş indirim geldi.

    İndirim bu geceden itibaren pompa fiyatlarına yansıdı.

    Motorin grubunda ise fiyat değişikliği beklenmiyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE İNDİRİM VAR MI?

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 43,64 liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 43,51 satılıyor.

     

    NTV

  • Uyku apnesine dikkat

    Uyku apnesine dikkat

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Kişi eğer gece horluyorsa, sabah yorgun olarak uyanıyorsa; yani hiç uyumamış gibi, dinlenmemiş gibi kalkıyor ve gün boyu özellikle pasif kalınan ortamlarda kişinin uykusu geliyor ve içi geçiyorsa, bu sırada kişiyi dışardan izleyen birisi uyku sırasında kendisinin nefes alamadığını ve nefesinin durduğunu söylüyorsa bu kişide uyku apnesi var demektir. Bunun anlaşılması için bir uyku testinin yapılması gerekiyor, bu önemli. Çünkü uyku apnesi gerçekten sağlığımızı çok yönlü bir şekilde riske atmaktadır. Eğer zamanında teşhis edilip tedavi edilmezse uyku apnesi kişiyi yorar. Uyku apnesi olan kişiler dışardan bakıldığında sürekli uyuyan kişiler gibi görünür ama aslında bu kişiler kaliteli uyku uyuyamadıkları için dinlenemezler. Çok uyur gibi görünürken aslında hiç uyuyamazlar. Buna bağlı olarak gergin olurlar, sinirli olurlar, sosyal uyumları bozulur, işe odaklanamazlar. Ayrıca kalp damar sistemiyle ilgili akciğer hastalıkları ortaya çıkar. Değişik sistemlerde depresyon gibi, cinsel istek azalması ve iktidarsızlık gibi sorunlar görülebilir. Özellikle uykuya bağlı olarak iş kazaları ve trafik kazaları gibi bilinçsel sorunlar görülebilir” dedi.

    Uyku apnesinin kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Özlü, “Uyku apnesi ihmal edilecek bir şey değildir. Özellikle erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde daha çok görülür. Uyku apnesinin teşhisi ve tedavisi mümkündür” şeklinde konuştu.

  • “Enflasyonla mücadelemizi sürdürüyoruz”

    “Enflasyonla mücadelemizi sürdürüyoruz”

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) değişim Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3,23, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 28,76, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,78 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,93 artış olarak gerçekleşti.
    TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomik ve sosyal açıdan temel öncelik olarak gördükleri enflasyon ile mücadelelerini devam ettirdikleri belirtti.
    Haziran ile başlayan dezenflasyon sürecinin, temmuz ayı yıllık enflasyon oranının yüzde 60 seviyesine yaklaşmasıyla, hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, “Yıllık tüketici enflasyon oranının Ağustos ayında düşük yüzde 50’li düzeye, Eylül ayında ise yüzde 50’nin altına gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Temmuz ayında aylık tüketici enflasyonu belirli bazı kalemlerde fiyat ve vergi ayarlamaları neticesinde bir önceki aya göre daha yüksek düzeyde yüzde 3,23 olarak gerçekleşti” ifadelerine yer verdi.

    Yılmaz, aylık enflasyonda, enerji, alkol ve tütün grubundaki dönemsel fiyat artışlarına bağlı ve geçici olarak yaşanan gelişmelere rağmen, yıllık enflasyon bir önceki aya göre belirgin bir şekilde, yaklaşık 10 puan azalarak yüzde 61,8 düzeyine indiğini aktardı.
    Temmuz ayında enflasyonun ana eğilimini yansıtan çekirdek enflasyon göstergelerindeki aylık artış yaklaşık yüzde 2,5 oranıyla görece daha sınırlı düzeyde gerçekleştiğini dile getiren Yılmaz, “Temel mal grubundaki fiyat artışı ise iç talepteki yavaşlamayla birlikte diğer gruplara kıyasla daha ılımlı seyretti. Yıllık bazda ise çekirdek enflasyon göstergelerindeki yaklaşık 10 puana varan belirgin düşüşler devam etti. Enflasyonla mücadele ederken ekonomideki diğer tüm dengeleri de gözetiyoruz. Sürdürülebilir ve dengeli büyüme, istihdam ve ihracat artışı, düşen cari açık ve sıkı kamu maliye politikamızın yanı sıra, yapısal reformları hızlandırarak ekonomide öngörülebilirliği daha da artırmayı hedefliyoruz. Amacımız 2026’da ülkemizi yeniden tek haneli enflasyon oranıyla buluşturmaktır. Fiyatlar genel seviyesindeki artışı asgari seviyeye indirerek, küresel gelişmelere karşı ekonomimizin direncini güçlendirmek ve toplumsal refahı kalıcı olarak artırmak amacıyla programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

  • Kira zam oranı belli oldu

    Kira zam oranı belli oldu

    Temmuz ayı enflasyon rakamlarının belli olmasıyla birlikte ağustos ayı kira artış oranı da netleşti.

    Kira artış oranı, on iki aylık ortalama enflasyona göre belirleniyor.

    TÜFE’de değişim Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3,23, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 28,76, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,78 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,93 artış olarak gerçekleşti..

    Buna göre kontrat süresi bu ay dolan ev ve iş yeri sahipleri, kiraları için yüzde 65,93 oranında zam yapılabilecek.

    Kira artışında yüzde 25 zam sınırı temmuz ayı itibarıyla sona ermişti. Geçen ay kira zam tavanı temmuz ayında yüzde 65,07 olarak gerçekleşmişti.

  • Yurtta hava durumu

    Yurtta hava durumu

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak, genellikle mevsim normalleri civarında, güney, iç ve doğu kesimlerde yer yer mevsim normalleri üzerinde seyredecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    Ankara: Parçalı, zamanla yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kuzey ve batı kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 34

    İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, zamanla yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 31

    Bursa: Parçalı bulutlu 34

    İzmir: Parçalı ve az bulutlu 36

    Adana: Parçalı, yer yer bulutlu, kuzey kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 36

    Antalya: Parçalı, yer yer çok bulutlu, iç ve kuzey kesimleri öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 33

    Samsun: Parçalı ve yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 32

    Trabzon: Parçalı ve yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren iç kesimleri ile gece saatlerinde il geneli yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 29

    Erzurum: Parçalı, zamanla yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kuzey ve doğu kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30

    Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 42

  • “Genetik ve fizyolojik olarak erkektir”

    “Genetik ve fizyolojik olarak erkektir”

    Paris 2024 Olimpiyat Oyunları, spor ve cinsiyet tartışmalarının odağına yerleşti. Kadınlar boks branşında yarışan Cezayirli boksör Imane Khelif ise cinsiyet durumu kamuoyunda tartışmalara sebep oldu. Samsun’da görev yapan Prof. Dr. Şevket Özkaya, Cezayirli boksör Imane Khelif; genetik, metabolik ve fizyolojik olarak erkek olduğuna dikkat çekerek, ” Olimpiyat komitesi Cezayirli boksör Imane Khelif için ‘intersex’ açıklaması yaptı. Bu ne demek? Cezayirli boksör Imane Khelif kadın mı? erkek mi? Hermofrodit mi? Neden olimpiyat oyunlarında bu tartışma açıldı. Bu sorunun yanıtını sonsuza kadar kapatacak bilimsel açıklamayı yapmak istedim. Cezayirli boksör Imane Khelif’in durumu aslında genetik bir bozukluk, yani genetik bir hastalık. Hastalığın ismi ise’ Testiküler Feminizasyon.’ Bu hastalık ne ve neden olimpiyat oyunlarında bu kadar tartışılıyor ve kimse bilimsel gerçeği bilmiyor? Anne karnında oluşan embriyo eğer kendi haline bırakılırsa kadın cinsiyet olur ama XY kromozomu varsa Y kromozomundaki androjen reseptörleri ile androjen etkisiyle erkek genital organlar ortaya çıkar. Ancak, Cezayirli boksör Imane Khelif aslında anne karnında erkek olması gereken XY kromozomlarına sahip iken, iç ve dış genital organların bir hormon olan androjene yanıtsızlık nedeni ile erkek genital organları tam oluşmaz ve dış genital yapı kadın ama iç genital yapı erkek yapısında olur. Bu hastalığa sahip olan kişi morfolojik olarak yani dıştan bakarsanız, dış görünüş olarak kadın görünümündedir. Dış genital organ dediğimiz, vajina ve meme dokusu vardır. Ama kadınlarda olması gereken, rahim, tüpler ve överler(kadın yumurtalıkları) olan iç genital organları yoktur. Onun yerine erkek iç genital organları olan testis(erkek yumurtalıkları) vardır ve erkeklik hormonu olan testosteron salgılayan bir yapısı var. Bu şu demek; Cezayirli boksör Imane Khelif; genetik, metabolik ve fizyolojik olarak erkektir. Ancak, morfolojik olarak kadın. Olimpiyat komitesi ise genetik testlere göre hareket etmiyor ve dış görünüşünde(meme var, vajina var) ve kadın pasaportu olduğu için kadın sporcu kategorisinde yarışmasını kabul ediyor” dedi.

    “Olimpiyatlarda yarışamaz”

    Prof. Dr. Şevket Özkaya şunları söyledi: ” Dış görünüş kadın ama testisleri olduğu için kanında erkeklik hormonu olan testosteron var ve bu da vücutta kas kemik kitlesini erkek olarak geliştiriyor. Erkeklerin üst vücut yarımındaki kas kütlesi yüzdesi kadınlara göre daha fazla olduğundan, üst vücut kuvvetinin ön planda olduğu sporlarda kadın sporcular ile erkek sporcular arasında yüzde 15’lik fark var. Yani aynı kilodaki kadın ve erkek sporcular arasında, erkek kas yoğunluğu daha fazla. Ayrıca erkek kemikleri hem boyut hem de yoğunluk olarak daha büyük ve güçlüdür. Maksimum erkek kemik kütlesi kadınlarınkinden yaklaşık yüzde 50’ye kadar daha fazla olabilmektedir. Kadınların ağırlıklarının yüzde35’i kas iken aynı kilodaki bir erkeğin ağırlığının yüzde 50’si kastır. Bunu yapan ise erkeklik hormonudur. Bu da daha fazla kuvvet demek. Aynı kilodaki kadın ve erkek sporcuların, gövdenin üstü ile yapılan boks vb sporlarda kuvvet farkı var demektir. Şöyle düşünün. 1 kilo demir kütlesi ile 1 kilo pamuk kütlesi ayağınıza düştüğünde aynı hasarı mı verir? Yani Cezayirli boksör Imane Khelif her ne kadar dış görünüş kadın olsa da, iç cinsiyet organları erkektir ve erkeklik hormonu testosteron etkisinde olduğu için, adil olmayan bir güç savaşı oluşturmaktadır. Önceki yarışmalarda testosteron seviyesi yüksek olduğu için diskalifiye edilmiş ve genetik testte XY kromozomları olduğu, yani erkek olduğu tespit edilmiş. Ama olimpiyat komitesi genetik testlere bakmıyor ve sadece dış görünüşe göre kadın-erkek ayırımı yapıyor. Hata burada. Cezayirli boksör Imane Khelif cinsiyet değiştirmemiş ve çift cinsiyet gibi davranarak bunun verdiği avantajı olimpiyatlarda kullanmak istiyorlar ama bu haksız bir rekabet doğuruyor. Cezayirli boksör Imane Khelif gibi Testiküler feminizasyon hastalığı olan spor yapabilir mi? Yapabilir ama olimpiyatlarda yarışamaz. Bu hastalığa sahip çok sayıda manken ve ünlü insanlar var. İlk kez olimpiyatlarda yarıştırıldığı ve bu hastalık olimpiyat prosedüründe yer olmadığı için kaos oluşturdu. Cezayirli boksör Imane Khelif cinsiyet değiştirmemiş aksine doğal testosteron etkisinde ‘haksız rekabet üstünlüğünü’ kullanmaktadır. Olimpiyat komitesi bu tanıyı yani ‘Testiküler Feminizasyon’ tanısını almış bireylerin 12 yaşından önce iç genital organları olan testislerini aldırırsa kadın cinsiyet kategorisinde yarışabilir, maddesi koyması lazım.”

  • Limonun fiyatını düşürecek hasat başladı

    Limonun fiyatını düşürecek hasat başladı

    Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden Adana’da mayer cinsi limonun hasadı başladı. Hava sıcaklığı nedeniyle hasadı yaklaşık 3 hafta önce başlayan ve kent genelinde 230 bin dönüm alanda üretimi yapılan limondan 641 bin ton rekolte hedefleniyor.

    Kesim tarihi belirlenmedi

    Öte yandan limonun resmi kesim tarihinin ise ‘Turunçgil Kesim ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu’ tarafından önümüzdeki günlerde açıklanması, şuanda kesilen limonlara pahalılığın önüne geçilmesi için göz yumulduğu öğrenildi.
    Mayer cinsi limonun fiyatı bahçede 10-13 lira arasında, halde ise 20-25 lira arasında alıcı buluyor.

    “Sıcak hava hasadı erkene çekti”

    Hasat sırasında gazetecilere konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Bu yıl havaların çok sıcak ve nemli gitmesinden dolayı hasat erken başladı. Şuan limonun suyu var ama biraz daha beklersek limonda su daha da bollaşacak. Eski yatak limonun şuanda halde kilogram fiyatı 50-55 lira ama bu mayer cinsi limon bahçede 10-13, halde 20-25 lira arasında. 1 hafta sonra yatak limonlar bitecek ve bu mayer cinsi limon piyasada kalacak” dedi.

    “641 bin ton rekolte bekleniyor”

    Adana genelinde 230 bin dönüm alanda limon dikimi olduğunu söyleyen Doğan, “Adana’da bu sene 641 bin ton limon rekoltesi bekliyoruz. Geçen seneye oranla rekoltede yüzde 30 düşüş var. Bunun da en büyük nedeni hem sıcak hava hem de geçen sene para etmeyen limon ağaçları söküldü. Ancak bu rekolteyle de hem yurt içine hem de yurt dışına yetecek limonumuz var. Şuanda alıcı da satıcı da memnun” ifadelerini kullandı.
    280 dönüm alanda limon üretimi yapan çiftçi Metin Televi ise fiyatlardan memnun olduklarını, verimin de dönüm başına 5-6 ton limon beklediklerini söyledi.

  • Türkiye ekmek israfında 3. sırada

    Türkiye ekmek israfında 3. sırada

    Dünyada gıda israfı, son yıllarda kritik bir seviyeye ulaştı ve bu durum milyonlarca insanın gıda kriziyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Birleşmiş Milletler’in raporlarına göre, yıllık üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri israf ediliyor. Bu, dünya genelinde 1,3 milyar ton yiyeceğin çöpe gitmesi anlamına geliyor. Gıda israfının bu kadar büyük bir boyuta ulaşmasının nedenleri arasında, üretim fazlası, lojistik sorunlar, ambalajlama hataları ve tüketici alışkanlıkları geliyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünya çapında bir kesim obeziteyle mücadele ederken 828 milyon insan ise açlıkla mücadele ediyor. Uzmanlar, gıda israfını azaltmak için tüketici eğitimi sağlamayı ve yiyecekleri dönüştürmeyi öneriyor. Bu düşüncede herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Emre Hastaoğlu, “Dünyada en çok ekmek israf eden 3. ülke haline gelmemizin en büyük nedeni bilinçsiz olmamız. Gıda israfını azaltmanın bir yolu da planlı ve bilinçli alışveriş yapmaktır. Bu listeyi yaparken de bütçemize uygun ihtiyacımız olan şeyleri ihtiyacımız kadar almamız gerekir” açıklamalarına yer verdi.

    “Yılda 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor”

    Açıklanan verilere göre dünyada üretilen gıdanın 3’te 1’i israf edildiğini söyleyen Hastaoğlu, “Gıda bizim gezegenle aramızda kurduğumuz en önemli bağ. Gıda israfı, tüketilebilir düzeyde ki gıdanın ya tüketilmez hale gelmesi ya da son kullanma tarihinin geçmesiyle birlikte artık insanların tüketemeyeceği aşamaya gelmesi demektir. Dünyada üretilen gıdanın 3’te 1’i israf ediliyor. Bu durum tüketilmeden israf olması demek. Hasattan son tüketiciye kadar herkesin sorumluluğunda olan, bu süreç içerisinde herkesi etkileyebilecek sadece gıda üreticisini değil hem çevreyi hem doğayı hem de gelecek nesilleri etkileyecek unsurlar arasında yer almakta. 2023 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıkladığı rapora göre yılda 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Ülkemizde ise günde 4.3 milyon adet ekmek israf ediliyor. Genel olarak bakıldığında dünyada üretilen gıdanın 1/3’inin israf edilmesi çok büyük ve ciddi bir oran. 2050 yılında nüfus artışıyla gıda ihtiyacımız yüzde 60 oranında artacağın ön görülmekte. Biz gıda israfının yarısını bile engellesek 2040 – 2050 yıllarında yaşanması muhtemel olan gıda savaşının da önüne geçebilir” ifadelerini kullandı.

    “İsrafı azaltmanın yolu planlı alışveriş”

    Gıdaya kolay ulaşmanın, gıda israfına neden olduğunu belirten Hastaoğlu, “Eskiden bu kadar gıda çeşitlerine ve miktarına kolay ulaşım sağlayamıyorduk. İsrafı azaltma yolunun en başında bilinçli tüketim yer alıyor. Bizler ekmek yere düşünce öpüp başımız üstüne koyan toplum içerisindeyken dünyada en çok ekmek israf eden 3. Ülke haline gelmemizin en büyük nedeni bilinçsiz olmamız yer alıyor. Gıda israfını önlemenin en önemli etkeni, yiyeceklerin tekrar kullanabilir olmasını aile halkının biliyor olması. Örneği bugün pilav yaptık ve arttıysa yarın kadınbudu köfteye dönüştürebiliriz. Günümüzde yaşanan açlığın sebebi yetersiz gıda üretimi değil gıdanın yetersiz ve dengesiz dağılımı olduğunu görüyoruz. Dünyanın bir kısmında obeziteyle mücadele yaşanırken bir kısımda açlıkla mücadele ediliyor. Gıda israfını azaltmanın bir yolu da planlı ve bilinçli alışveriş yapmaktır. Özellikle ramazan ayında da tavsiye edilir. Açken alışveriş yapılmaması önemlidir çünkü ihtiyacımız olmayan yiyecekleri de ister hale geliriz alırız ve doyduktan sonra tüketmeyebiliriz. Alışverişe çıktığımızda bir liste yapmalıyız. Bu listeyi yaparken de bütçemize uygun ihtiyacımız olan şeyleri ihtiyacımız kadar almamız gerekir” dedi.

  • Hellenistik Döneme ait heykeller bulundu

    Hellenistik Döneme ait heykeller bulundu

    Sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Ersoy, “Türk arkeolojisinin en kapsamlı ve iddialı projesi olan ‘Geleceğe Miras’ uygulamamız meyvelerini vermeye devam ediyor. ‘Geleceğe Miras Laodikeia Projesi’ kapsamında devam eden sahne binasının restorasyon çalışmaları sırasında eşsiz ve renkli Skylla Grubu heykelleri keşfedildi. Bu olağanüstü heykeller, Hellenistik Dönem’in barok stilini yansıtan ve orijinal boyalarıyla günümüze ulaşan nadide eserler olması bakımından oldukça önemli” ifadeleri yer aldı.