Etiket: gündemhaber

  • Marmara Bölgesi’nde sadece Bursa’da üretiliyor

    Marmara Bölgesi’nde sadece Bursa’da üretiliyor

    Bursa’da, ejder meyvesinin Marmara Bölgesi’ndeki tek üreticisi olduğunu belirten Özhan Öztürk, meyvenin iriliğine göre kilogram fiyatının 15 ile 30 lira arasında değiştiğini söyledi. Öztürk, çiftçinin desteklenmesi halinde Marmara Bölgesi’nin ejder meyvesi üretim üssü haline gelebileceğini söyledi.

    Kestel ilçesinde 1998 yılından itibaren fidan ve süs bitkisi üretimi yapan Özhan Öztürk, 2018 yılında bin 500 metrekare alan üzerine sera kurdu. Öztürk, kurduğu serada, yurt dışında ‘dragon fruit’ olarak bilinen, Türkiye’de ise ‘pitaya’ olarak adlandırılan ejder meyvesi üretmeye başladı. Güney Amerika iklimine uyumlu ejder meyvesinin Marmara Bölgesi’ndeki tek üreticisi olduğunu söyleyen Özhan Öztürk, kilogram fiyatı 15 ile 30 lira arasında değişen meyveyi Türkiye’nin dört bir yanına kargoyla gönderdiğini belirtti. Öztürk, çiftçinin desteklenmesi halinde Marmara Bölgesi’nin ejder meyvesi üretim üssü haline gelebileceğini söyledi.

    FİYATI 15 İLE 30 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR

    Yoğun olarak Mersin ve Antalya’da yetiştirilen ejder meyvesinin Marmara Bölgesi’nde de rahatlıkla yetiştirilebildiğini söyleyen Öztürk, “1998 yılından beri bu bölgede fidan ve süs bitkisi üretiyorum. 2018 yılında bu serayı kurdum. Ejder meyvesi üretiyorum. Marmara Bölgesi’nde ilk ve tek üretim alanı. 1500 metrekare alanda üretim yapıyorum. Kışın eksi dereceye düşmemesi gerekiyor. Hava sıfırın altına düştüğü zaman bitki zarar görüp donuyor. Kaktüs familyası olduğu için güneş ışığını da dik görmemesi gerekiyor. Bitkiyi yakıyor. Bitki, Türkiye’de mecburen sera altına girdi. 2018 yılında üretime başladık. Bugün itibariyle yıl içerisindeki üçüncü hasadımızı gerçekleştirdik. Meyve çıkışımız seradan kilogram fiyatı olarak 15 liradan başlıyor. Meyvenin iriliğine göre kilogram fiyatı 30 lirayı bulabiliyor. Markete ulaştığı zaman iki katını geçiyor. Markette ise 50 liradan alıcı buluyor” dedi.

    ‘KATMA DEĞERİ ÇOK YÜKSEK’

    Çiftçinin desteklenmesi halinde Marmara Bölgesi’nin ejder meyvesi üssü haline gelebileceğini, Avrupa’ya da rahatlıkla ihracat yapılabileceğini belirten Öztürk, “Özel fanlı sera sobalarımız var. Elektrikle çalışıyor. Kışın eksilere düştüğü zaman sobamız çalışıyor. İklim de yavaş yavaş değişiyor. O yüzden üretimde zorluk çekmiyoruz. Amacım bunu bu bölgede yaymak. Bursa yetkililerinin bizlere destek vermesini istiyoruz. Bu işi Marmara Bölgesi’nde üs haline getirmek istiyorum. Bu bitkinin ülkeye katma değer vergisi çok yüksek. İthalat oranları çok yüksek. Şuan Katar, Rusya, İran gibi ülkelere ihraç ediliyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bir meyve. Portakalın 8-10 katı daha fazla C vitamini barındıran bir bitki. Özellikle diyabet hastalarının yiyebileceği bir meyve çünkü şeker oranı çok düşük. İçerisinde aromatik bitkiler var. Türkiye’ye çok büyük bir katkısı olduğu için bunu yaygınlaştırırsak çiftçi için de büyük bir gelir kapısı olacak. Çünkü ihracatı çok yapılıyor. Akdeniz Bölgesi’nde insanlar taleplere yetişemiyorlar. Bizler de seralarımızı çoğaltıp destek bulabilirsek Avrupa’ya ihracat yapabiliriz. Konum olarak Avrupa’ya çok yakınız. Yetkililerin desteklerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • RTÜK’ten bağış açıklaması!

    RTÜK’ten bağış açıklaması!

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yapılan açıklamada, “RTÜK tarafından hiçbir derneğe, vakfa ya da STK’ya herhangi bir bağışta bulunulmamıştır. Herkesin bildiği üzere devlet memurlarının yemek ödemeleri, eskiden beri bu bütçe kodunda gösterilerek muhasebeleştirilmektedir” denildi.

    RTÜK’ün Twitter hesabından ‘Kamuoyunun Dikkatine’ başlığıyla yapılan açıklamada, Sayıştay’ın RTÜK ile ilgili 2019 yılı raporlarına ilişkin iddialara yanıt verildi. İddialara ilişkin söz konusu haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

    “Bazı basın ve yayın organlarında Sayıştay raporlarından hareketle RTÜK’ün 2019 hesaplarına dair bilgi eksikliğinden kaynaklanan yanlış haberlere yer verilmiştir. Bahse konu haberlerde, raporda geçen ‘kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler’ karşılığı olarak ödenen 700 bin liralık tutarın, bir kısım kuruluşlara yapıldığı algısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Kamu giderleriyle ilgilenen herkesin bildiği üzere devlet memurlarının yemek ödemeleri, eskiden beri bu bütçe kodunda gösterilerek muhasebeleştirilmektedir. RTÜK tarafından hiçbir derneğe, vakfa ya da STK’ya herhangi bir bağışta bulunulmamıştır.”

  • Bursa’da üniversitelilerden ‘senet tuzağı’ iddiası

    Bursa’da üniversitelilerden ‘senet tuzağı’ iddiası

    Bursa’da üniversite öğrencisi Edanur Şirin’in (20) banka hesaplarına, kiraladığı evdeki eşyalar için emlakçıyla imzaladığı 14 bin liralık senet yüzünden haciz kondu. Evden çıkarken eşyalarda hiçbir sorun olmadığını belirterek dolandırıldığını öne süren Şirin, durumu sosyal medyada paylaşınca, birçok kişinin aynı durumdan mağdur olduğunu öğrendi. Şirin, yetkililerden yardım bekliyor.

    Edanur Şirin, 2018 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nü kazanarak, Bursa’ya geldi. Şirin, 2019 yılında ise bir arkadaşı ile birlikte Görükle Mahallesi’nden aylık bin 200 liraya eşyalı ev kiraladı. Edanur Şirin, evdeki eşyaların güvence bedeli olarak emlakçı ile 14 bin liralık senet imzaladı. İddiaya göre, 15 gün sonra Şirin’in verdiği ev kirasına 50 lira zam yapıldı. Emlak çalışanlarının, evin satıldığı ve yeni sahibinin kirayı yükseltmek istediğini söylemesi üzerine Edanur Şirin ve ev arkadaşı, duruma itiraz etmek için emlakçıya ait iş yerine gitti. Emlak firmasının muhasebe biriminde çalışan kişinin ev sahibinin değişmediğini söylemesi üzerine, emlakçının haksız kazanç elde ettiğini düşünen Şirin ve arkadaşı, 2 ay sonra evden taşınma kararı aldı.

    Emlakçının kontrolünde kendi eşyalarını taşıyan Edanur Şirin ve arkadaşı, başka bir eve yerleşti. Evde bulunan eşyalara zarar vermeden çıktığını söyleyen Şirin’e, temmuz ayında, imzaladığı 14 bin liralık borç senedi nedeniyle tebligat geldi, ardından banka hesaplarına haciz konuldu. Bunun üzerine banka ve icra müdürlüğüne giden Şirin, imzaladığı senedin başka bir kişiye satıldığını ve o kişinin senedi mahkemeye verdiğini öğrenince şoke oldu. Edanur Şirin, yaşadığı durumu sosyal medya hesaplarından paylaşarak, kendisine ücretsiz yardım edecek bir avukattan yardım istedi. Paylaşımının ardından Şirin’e ulaşan birçok öğrenci, aynı emlakçının kendilerini de benzer yöntemlerle dolandırdığını öne sürdü. Edanur Şirin, avukatıyla birlikte banka hesaplarına konulan haczin kaldırılması için kararın iptali için başvurdu. Şirin, davanın görüleceği günü bekliyor.

    ‘SENET İMZALATILDI’

    Evin satıldığını bahane ederek haksız şekilde kiralarına zam yapıldığını söyleyen Edanur Şirin, “Bu senedi imzalamadan eve çıkamayacağımızı söylediler. Biz de başımıza bir şey gelmez diye imzaladık. Biz eve girdikten 15 gün sonra kiramıza zam yapıldı. 2 ay zamlı kira ödedik. Daha sonra sözleşmeyi tekrar yenilemeye gittiğimizde orada bizimle ilgilenen kişi ev sahibimizin değişmediğini söyledi. Biz de tapuyu görmek istedik. Orada bir zorbalıkla karşılaştık. Yeni sözleşme yapmadan evimize döndük. Daha sonra pandemi araya girdi. Mart ayında 2 ay zamlı ödediğimiz kiranın zam oranını çıkararak ödedik. Yani normalde ödememiz gereken miktarı ödemiş olduk. Daha sonra emlakçı ev arkadaşımı aradı. Eşyalarımızı boşaltmakla tehdit ettiler. Ben Çorum’daydım o sıra pandemi nedeniyle ev arkadaşım da Balıkesir’deydi. Onun evi yakın olduğu için apar topar geldi buraya. Geldiğinde kapımız zorlanmıştı. Polise şikayet ettik. Polis tutanak tuttu. Telefon kayıtları istendi. Şu an o şikayetimiz ayrı bir şekilde sürüyor” dedi.

    ART NİYET SEZDİK

    Evden çıktıkları sırada emlakçının evi gezerek tek tek eşyaları kontrol ettiğini, eşyaların eskisinden daha temiz gördüğünü söyleyen Şirin, “Daha sonra arkadaşım evin kapısının kilidini değiştirerek memleketine geri döndü. Haziran ayında seyahat serbestisi geldiğinde ben ve arkadaşım Bursa’ya gelerek evi boşalttık. Evi boşaltırken hiçbir sorun yoktu. Eşyaları aldığımızdan daha temiz bir şekilde bıraktık. Temmuz ayında icra takibi başlatıldığına dair bir tebligat geldi. Biz de takibe itiraz ettik ve takibin durdurulmasını talep ettik. Onlar da itirazın iptalini istedi. Duruşma tarihi verildi. Şu an benim kredi ve banka kartlarım bloke oldu. Ben ailemden ayrı yaşıyorum. Çok mağdurum. Evimin kirası bile o kartlarda kaldı. Bin 200 liradan bin 250 liraya çıkarmak istediler. Aslında düşündüğünüzde 50 lira bizim için çok büyük bir rakam değil. Sonuçta ev arkadaşımla paylaşıyoruz. Birincisi böyle bir hakları yok. Bir de biz yine zamlı kira ödeyecektik. Ama emlakçıdaki görevli ev sahibiniz değişmemiş dediğinde bir art niyet sezdik” ifadelerini kullandı.

    ‘BİRÇOK ÖĞRENCİ AYNI SEBEPTEN MAĞDUR’

    Sosyal medyada aynı emlakçının aynı yöntemle mağdur ettiği birçok öğrenciye denk geldiklerini söyleyen Şirin, “İmzaladığımız senet 14 bin liraydı. Bir yıllık kira dediler o zaman. Senedin içeriği eşya teminat senediydi. Evle ilgili hiçbir sorun yok. Bize birden icra takibi başladığına dair tebligat geliyor. Kartlarımız bloke oluyor. Mağdur olduk ve bunu Görükle’de yaşayan çok insan var. Çoğu öğrenci ve çoğu kız. Bunun peşine düşeceğiz. Toplu şekilde ve ayrı ayrı şikayetlerimizi yapacağız. Eşyalarda hiçbir şekilde sorun yoktu” diye konuştu.

    ‘BEDELİNİ ÖDEDİĞİMİZ SENEDİ TEKRAR ÖDETİYORLAR’

    Aynı emlakçıdan ev kiralayan, kira sözleşmesiyle birlikte 10 bin liralık da senet imzaladığını belirten Doğuş Turhan’ın (23) evine de haciz geldi. İmzaladıkları senedin aynı kişiye satıldığını belirten Turhan, “Aylık 850 liradan yıllık 10 bin 250 liraya tekabül eden bir senet imzalamıştık. Bu senedin eşya teminat senedi olduğunu belirtmişlerdi bize. Sözleşmede de o şekilde yazıyor. Hiçbir şekilde eşyalara zarar vermedik. Bunun kanıtları elimizde mevcut. Tamamen art niyetli bir yaklaşım oldu. Çünkü biz bedelini ödediğimiz bir senedi tekrar ödememizi istiyorlar. Hem de mahkeme dosya masrafı dahil 1,5 katını istiyorlar” dedi.

    ‘ÖĞRENCİLERİN SAVUNMASIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR’

    Sosyal medyada bahse konu emlakçı hakkında aynı konudan çok fazla şikayet olduğunu belirten Turhan, “Sosyal medyada bahse konu olan emlak şirketi ile ilgili çok şikayetler var. Sosyal medya aracılığıyla birçok kişiye ulaştık. Sadece bir haftada ulaştığımız 20’ye yakın insan var. Muhtemelen çok daha fazlası var. Kısmen aynı dertten olanlar var. Daha farklı mağduriyetler de var. Mesela benim senedimi kötüye kullanarak icra takibi başlattılar. Bazı kişilerin eşyaları sağlam olduğu halde, eşyalara zarar verdi denilerek icra takibi başlatmışlar. Gelen şikayetlerin neredeyse hepsi öğrencilerden. Kendileri de galiba bu durumun farkında. Bizlerin biraz daha savunmasız ve acemi olduğumuzu düşündükleri için öğrencileri hedef alıyorlar. Biz bu durumu fark ettiğimiz için sosyal medyada bir hareket başlattık. Umuyoruz ki yetkililer gerekeni yaparlar” diye konuştu

  • Bursa’daki korkunç olayda Bakanlıktan açıklama

    Bursa’daki korkunç olayda Bakanlıktan açıklama

    Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde bir evde çıkan yangında ayaklarından zincirlenmiş halde bulunan çocuğun durumunun uzman ekipler tarafından yakın takip edildiğini açıkladı.

    https://www.youtube.com/watch?v=3eWN_PEGfEA

    Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde bir evde çıkan yangında ayaklarından zincirlenmiş halde bulunan çocuk hakkında açıklama yaptı.

    Bursa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün konuya müdahil olduğu belirtilen açıklamada, “Çocuğumuzun üstün yararı gözetilerek, psikososyal gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için mesleki çalışma başlatılmıştır. Konu hem Bursa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz hem de Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz uzman ekipleri tarafından yakın takip edilmektedir. Çocuğumuz şu an Çocuk Koruma İlk Müdahale ve Değerlendirme Birimimizedir (ÇOKİM). Mesleki çalışmaların tamamlanmasının ardından gerekli tedbirler alınacaktır” denildi

  • F.E. Bursaspor’a Kovid-19 engeli

    F.E. Bursaspor’a Kovid-19 engeli

    Basketbol ULEB Avrupa Kupası’nın ikinci haftasında Frutti Extra Bursaspor’un deplasmanda Cedevita Olimpija ile bu akşam oynaması planlanan karşılaşma, Slovenya temsilcisinde tüm kadronun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle karantina altında olmasının ardından iptal edildi.

    Organizasyondan yapılan açıklamada, D Grubu’nda Cedevita Olimpija ile Frutti Extra Bursaspor arasında Stozice Spor Salonu’nda bu akşam TSİ 19.30’da başlaması gereken maçın, tüm Cedevita Olimpija kafilesinin pazar gününden bu yana karantina altında olması nedeniyle iptal edildiği belirtildi.

    Açıklamada, ULEB Disiplin Kurulu tarafından yapılacak toplantıda alınacak kararın ardından maç sonucunun belirleneceği ifade edildi.

    Konuk ekip Frutti Extra Bursaspor’un mücadeleyi hükmen kazanması bekleniyor.

  • Benzin ve motorine zam yolda!

    Benzin ve motorine zam yolda!

    Benzinin litre fiyatına bu gece yarısından geçerli olmak üzere 16 kuruş, motorinin litre fiyatına ise 22 kuruş zam bekleniyor.

    Akaryakıt fiyatları, Türkiye’nin de dahil olduğu Akdeniz piyasasındaki işlenmiş ürün fiyatlarının ortalamasıyla dolar kurundaki değişiklikler baz alınarak rafineriler tarafından hesaplanıyor.

    Bu hesaplanma sonucunda dağıtım firmalarınca uygulanan fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük değişiklikler gösterebiliyor.

    PETROL FİYATLARI GERİLEDİ

    ABD Başkanı Trump’ın corona virüsü krizinde ekonomiyi desteklemek için yeni bir teşvik paketi çıkarılması müzakerelerini durdurma kararı petrol fiyatlarını aşağı çekti. Trump’ın Covid-19 testinin pozitif çıktığı cuma günü yaşanan sert düşüşün ardından pazartesi günü ve dün sabah güçlü yükseliş gösteren petrol fiyatları, Trump’ın müzakereleri seçim sonrasına kadar durdurma kararı ile birlikte geriledi.

    Petrol fiyatlarının gerilemesinde API’nın ABD’de petrol stoklarının geçtiğimiz hafta 951 bin varil arttığını açıklaması da etkili oldu. ICE’de Brent petrolünün varil fiyatı bu sabah 41,69 dolar seviyesini gördü ve şu sıralarda düne göre 63 cent düşüşle 42,02 dolar seviyesinde. NYMEX’de Batı Teksas petrolü de 75 cent düşüşle 39,92 dolar/varilden işlem görüyor.

  • Liyakatsız 89 müdürü göreve atamışlar

    Liyakatsız 89 müdürü göreve atamışlar

    Sayıştay, Milli Eğitim Bakanlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları sağlamayan kişilerin atandığını ortaya çıkardı.

    Sayıştay, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları sağlamayan kişilerin atandığını ortaya çıkardı. Raporda, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına meri mevzuatın liyakat ve kariyer ilkeleri doğrultusunda öngördüğü şartları taşımayan kişilerin de atandığına dikkat çekildi.

    SKANDAL RAPORDA ORTAYA ÇIKTI

    Sayıştay denetçileri, 2018-2019 yıllarında ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrosuna aslen atanan ve Ekim 2019 itibarıyla halen görevde bulunan personele ilişkin bilgilerin incelenmesinde, ilçe müdürü olarak atanan 127 personelden sadece 38’inin (yüzde 30’unun) bahse konu kadroya atanabilmek için gerekli şartları taşıdığı 89’unun ise taşımadığını tespit etti.

    O ŞARTLARI TAŞIMADIKLARI HALDE ATANMIŞLAR

    Raporun devamında, “Geriye kalan 89 personelin bilgileri ve atama onayları incelendiğinde, İdare tarafından 657 sayılı Kanunun 68’inci maddesinin (B) öngörülen şartları taşıyanlardan okul müdürü, eğitim uzmanı, maarif müfettişi vb. kadrolarda görev yapmış olanların tercih edildiği ifade edilmiş ise de, asaleten atanabilme için en az iki yıl şube müdürü olarak görev yapmış olma şartını taşımadıkları, büyük bir kısmının görevde yükselmeye tabi kadrolardan olmayan, dolayısıyla görevde yükselme sınavına girmemiş durumda olan öğretmenlik kadrosundan ilçe milli eğitim müdürlüğüne atandıkları ve bu atamaların 657 sayılı Kanunun 71’nci ve 76’ncı maddeleri kapsamında gerçekleştirildiği görülmüştür” ifadeleri yer aldı.

  • Bursa merkezli FETÖ operasyonu

    Bursa merkezli FETÖ operasyonu

    Bursa merkezli 7 ilde Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik operasyonda yakalanan 12 zanlıdan biri tutuklandı.

    Haklarında sanık ifadeleri bulunan ayrıca Bursa’daki bazı ankesörlü telefonlar ve büfe telefonlarından ardışık periyodik arandıkları tespit edilen 14 şüpheliden, gözaltına alınan 12’sinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

    Şüphelilerden 8’i etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandı, 4’ü ise adliyeye sevk edildi. Örgüt bünyesinde “mahrem imam” olduğu öğrenilen bir zanlı tutuklandı. Diğer 3’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Haklarında gözaltı kararı verilen diğer 2 zanlının yakalanması için başlatılan çalışma sürüyor.

    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yerleştirilmiş örgüt üyeleri ve bu kişilerin mahrem imamlarının deşifre edilmesi amacıyla başlatılan soruşturma doğrultusunda 14 Eylül’de operasyon düzenlenmişti. Gözaltı kararı verilen 14 şüpheliden 12’si Bursa, Adana, Ankara, Çankırı, İstanbul, Kocaeli ve Kırıkkale’de yakalanmıştı. Bu kişilerden 6’sının mahrem imam, birinin avukat (emekli astsubay), 2’sinin astsubay, birinin uzman çavuş, 2’sinin ise askeri okuldan ilişiği kesilen öğrenci olduğu bildirilmişti.

  • Güneştepe sokakları asfaltlandı

    Güneştepe sokakları asfaltlandı

    Osmangazi Belediyesi, yatırımlarıyla büyük bir değişim ve gelişim yaşattığı Güneştepe Mahallesi’nde başlattığı asfalt çalışması ile mahallenin sokaklarını yeniledi.

    Ulaşım alanındaki yatırımlarıyla dikkat çeken Osmangazi Belediyesi, Güneştepe Mahallesi’nde yaptığı asfaltlama çalışmaları ile bölgeyi güzelleştirmeye devam ediyor. Planlı yapılaşmanın ve modern gelişimin en güzel örneği olan Güneştepe’de çalışmalarını sürdüren Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Yerlice Sokak ve 1. Depo Sokak’ta asfalt kaplama çalışması gerçekleştirdi. Mahallesi sakinleri, ulaşım sıkıntılarının Osmangazi Belediyesi tarafından hızlı bir şekilde çözüldüğüne dikkat çekerek; hizmetlerinden ve çalışmalarından dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür ettiler.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, ulaşım alanındaki yatırımlara büyük önem verdiklerini ifade ederek, “Güneştepe, Osmangazi’nin yeni gelişen bölgesi. Hızla gelişen bu bölgemizde ihtiyaç duyulan cadde ve sokaklarda asfaltlama çalışması başlattık. Bölgedeki kaldırım, tretuvar ve parke taşı döşeme çalışmaları da aralıksız bir şekilde sürdürülüyor. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla modern Güneştepe’yi ortaya çıkıyoruz” dedi.

  • Ceren Özdemir’in ailesi, AYM’ye başvurdu

    Ceren Özdemir’in ailesi, AYM’ye başvurdu

    ORDU’da üniversite öğrencisi, balerin Ceren Özdemir’i (20) evinin önünde bıçaklayarak öldüren ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılan Özgür Arduç’un (36) cezaevinden firar etmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonunda verilen takipsizlik kararını acılı aile, Anayasa Mahmesi’ne taşıdı. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan anne Güfer Özdemir, “İhmal olmasaydı benim çocuğum bugün yaşıyor olacaktı” dedi.

    Ordu’nun Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi’nde, 3 Aralık 2019 akşamı yaşanan olayda, Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, bale kursundan çıkıp evinin önüne geldiğinde, kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Katil zanlısı Özgür Arduç, bir gün sonra, kent merkezinde, esnaf tarafından yakalanıp, polise teslim edildi. Arduç, bindirildiği polis otosunda da 2 polis memurunu bıçaklayarak, yaraladı. Tutuklanan zanlı Özgür Arduç, cinayet suçundan yargılandığı Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda, ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı.

    ‘İHMAL’ İDDİASINA TAKİPSİZLİK

    Özdemir ailesi, katil zanlısının cezaevi firarisi olması nedeniye kızlarının ölümünden kamu görevlilerini sorumlu tutarak, Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık ise kamu görevlileri hakkında takipsizlik kararı verdi. Ailenin takipsizlik kararına yaptığı itiraz da Ordu 1’inci Sulh Ceza Hâkimliği’nce reddedildi.

    ‘KUSURLU DAVRANIŞ TESPİT EDİLMEDİ’

    Takipsizlik kararında, hükümlü Arduç hakkında ‘iyi hal’ görüşü bildirilmesi ile açık cezaevine ayırma kararı verilmesinde ilgili personelin ihmali ya da kusurunun tespit edilemediği bildirildi. Arduç’un firar ettiği cezaevinde, firara karşı engeller ve dış güvenlik görevlisi bulunmadığı anlatılan kararda, “Bu sebeple hükümlü Özgür Arduç’un dış güvenlik görevlisi bulunmayan kurumun duvarından atlayarak firar etmesi olayında, olay günü kurumda görevli infaz koruma memurları ve kurum yetkililerine atfedilebilecek herhangi bir ihmali veya kusurlu davranışın bulunmadığı” kaydedildi.Kararda firar olayı gerçekleştiği saatten yaklaşık 18 saat sonra yakalama uyarısının verilmiş olmasında da ihmal veya kusurdan bahsedilemeyeceği savunuldu.

    ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDULAR

    Anne Güfer Özdemir, baba Yılmaz Özdemir ve abla Gizem Özdemir, takipsizlik kararı ile karara itirazlarının reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

    Acılı anne Güfer Özdemir, adalet yerini bulana kadar mücadele edeceklerini belirterek, “Mahkemeden ret kararı gelince biz de Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Avukatımızla diyalog içerisindeyiz. Avukatımız onların tüm kusurlarını ortaya çıkardı. Katilin 8 disiplin suçu olduğunu ortaya çıktı. Bunlardan başta bahsedilmedi. Savcı bey, ‘Kanun neyse biz onu uyguluyoruz’ demişti. Beni farklı yönlendirdiler. O zaman kafam o kadar algılamadı. Acının içerisinde düşünemedim. Benim çocuğumu katlediyor, iki emniyet mensubunu yaralıyor, geçmişinde bir çocuk yaralaması var ve ona ‘yapacak birisi değildi’ diye bilebiliyorlar” diye konuştu.

    ‘İHMAL OLMASAYDI BENİM ÇOCUĞUM BUGÜN YAŞIYOR OLACAKTI’

    Güfer Özdemir, 8 disiplin suçu bulunan bir suçlunun dışarı çıkartılmasının ihmal olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

    “Savcılık hiç alakalı olmayan insanlardan ‘davacı mısın?’ diye sordu. Demek ki bir ihmal vardı ki bizim yönümüzü farklı yönlere çekmeye çalıştılar. Yani ‘Eve yemek getiren şahıstan davacı mısınız?’ diye soruluyor. Katili övüyorlar bana; ‘Onu yapacak birisi değil, aslında öyle bir çocuk değildi’ diyenler oldu. Bir ihmal vardı ki, herkes birbirini koruyordu. Görevlilerin dediği biz kanunu uyguladık ama kanunu uygulamamışlar. Sekiz disiplin suçu olan bir kişiyi dışarı çıkarmak, büyük bir ihmaldir. Yani onların ihmali olmasaydı benim çocuğum bugün yaşıyor olacaktı. Bu tüm toplumu yaralayan bir olaydı. Eğer toplumun baskısı olmasaydı demek ki katil de yargılanmayacaktı. Nasıl ki ihmal suçu olanlar yargılanmıyorsa, o da yargılanmayacaktı.”

    ‘ADALET YERİNİ BULANA KADAR UĞRAŞACAĞIM’

    İhmali olanların da cezalarını çekmesi gerektiğini savunan Özdemir, “Ceren’ler yanmasın. İnsan kendi kendini yargılar mı? Buradaki mahkeme kendini yargılamadı. O yüzden soruşturmaya gerek duymadı. Ne gerekiyorsa sonuna kadar gideceğim. Çünkü bir can bir daha gelmiyor. Benim canım gitti. Ben de yaşayan ölüyüm. Yani öyle yaşıyorum. Ceren’im çok masumdu. Bu dünyada ölümü hak edecek en son insandı. Tek suçu güçsüz ve zayıf olmasıydı. Başka şeyler düşünmeye başladım. Bilinçli mi yapıldı? Böyle düşünmemiştim ama bu davalar bana bunu düşündürtmeye başladı. Adalet yerini bulana kadar uğraşacağım” dedi.