Etiket: gündemhaber

  • Lübnan’da ölü sayısı 100’e yükseldi

    Lübnan’da ölü sayısı 100’e yükseldi

    Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta dün meydana gelen patlamada ölenlerin sayısı 100’e, yaralananların sayısı 4 bine yükseldi.

    Lübnan resmi ajansı NNA’nın haberine göre, Beyrut Limanı’nda patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıktı. Depoda daha sonra şiddetli bir patlama meydana geldi.

    “2 BİN 750 TON AMONYUM NİTRAT İNFİLAK ETTİ”

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut Limanı’ndaki patlamada 6 yıldır bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak ettiğini belirtti.

    Avn’ın, Cumhurbaşkanlığına ait Twitter hesabından yaptığı yazılı açıklamasında, herhangi bir güvenlik önemli alınmadan 2 bin 750 ton amonyum nitratın 6 yıl boyunca bir depoda tutulmasının ‘kabul edilemez’ olduğunu ifade etti.

    Öte yandan Lübnan Emniyet Müdürü Abbas İbrahim, söz konusu amonyum nitratın Afrika’ya gönderilmek üzereyken limanda infilak ettiğini söyledi.

  • “En zor karar okulların açılması”

    “En zor karar okulların açılması”

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, dünyayı saran pandemi ile mücadele sürerken Türkiye dahil tüm ülkelerde okulların açılmasına yönelik uygulamaların en zor karar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok” dedi.

    Milli Eğitim Bakanlığı koronavirüs nedeniyle mart ayında eğitime ara verilen okulların, 31 Ağustos’ta tekrar açılacağını bildirdi. Okulların açılma tarihi belli oldu ancak koronavirüsün etkilerinin sürmesi ile uygulanacak sistem merak konusu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan açıklamalara göre, uygulamalar arasında en fazla öne çıkan konu ise karma eğitim oldu. Okullarda sosyal mesafenin korunmasına yönelik sınıflarda yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bir kısım öğrencinin evde online eğitim alırken, bir kısmının ise yüz yüze eğitim göreceği değerlendiriliyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de dahil tüm ülkelerde okulların açılmasına yönelik uygulamaların en zor karar olduğunu belirtti, son yapılan araştırmalara göre 10-19 yaş grubunun virüs bulaştırma riskinin çok daha yüksek olduğunun belirlendiğini dile getirdi.

    ‘ÇOCUKLARDA ÇOK VİRÜS YOK, SADECE ÇOK AKTİFLER’

    Çocukların virüs alsa bile bulaştırmayacağı iddia edildiğini ancak son dönemde yapılan çalışmaların bunun doğru olmadığını gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Güney Kore’de yeni çıkan çalışmada bulaşların hangi yaş gruplarında ne kadar olduğuna bakıldı ve görülen en yüksek ev içi temasta en yüksek bulaş 10-19 yaş grubunda. Evin içinde virüsü taşıyan 10-19 yaş aralığında ise diğer yaş gruplarına göre daha çok bulaştırıyor ama dışarıda ev dışında arkadaş ortamında ise 20 yaş üstü daha riskli. İkisini kıyasladığında evde bir kişide virüs varsa bulaştırma ihtimali yüzde 11.8 iken, arkadaş ortamlarında virüs taşıyan biri varsa bulaştırma ihtimali sadece yüzde 1.9. O halde en büyük bulaş ev ortamında ve bunu en çok 10-19 yaş arasındaki çocuklar sağlıyor. Bu da çocuklarda çok virüs çıkıyor olarak anlaşılmamalı çok aktifler, evin içinde kontrolü sağlamak çok zor. Mesafeye dikkat etmeleri, evin içinde maske takmaları mümkün olmuyor gibi nedenlerle de bulaştırdıkları gösterildi” diye konuştu.

    ‘ÇOCUKLAR GENELDE BELİRTİ VERMİYOR’

    Çocuklarda genellikle virüsün belirti vermediğini ve bu nedenle hastalığı bulaştırdığında zaman konusunda bir dezavantaj yarattığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullardaki dezavantaj bulaşan çocukların çoğu hafif ve belirtisiz geçirdiği için farkına varamıyorsunuz. O çocuk evde daha riskli ağır seyredebilecek, yaşı yüksek, kronik hastalığı olan birine bulaştırdığı zaman anlayabiliyorsunuz bu da tedbir almanızı geciktiriyor. Hangi okul olduğunu bulup tedbir aldığınızda bulaşın üzerinden ay geçmiş oluyor. O yüzden okulların açılması her ülkede en zor karar verilen konulardan biri. Bir ülkede salgın başladığında ilk kapatılan yerlerden biri okul oluyor. Türkiye’yi düşünürseniz 18 milyon kişiden bahsediyoruz. Bunları kontrol etmek kolay değil” dedi.

    ‘SINIFLARDA 1,5 HATTA 2 METRE MESAFENİN KORUNMASI GEREK’

    Okullar açıldığında sınıflarda alınması gereken tedbirlere de değinen Prof. Dr. Ceyhan, karma eğitimden söz edildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Belli tedbirler alınacaktır ancak bu tedbirleri almak da kolay değil. Sayın Milli Eğitim Bakanının konuşmalarından anladığım kadarıyla karma eğitim uygulanacak gibi görünüyor. Bilim Kurulu önerilerinde 1 metre bir mesafeden bahsediliyor. Bu hiç güvenli olmayan bir mesafe. 1.5 metreden aşağısı tehlikeli. Hele de bir de çocuk maskesini çıkaracaksa bu mesafenin 2 metre olması lazım. Sınıfların çok iyi bir şekilde havalandırılması lazım. Sınıflara giriş çıkışların çok iyi bir şekilde kontrol edilmesi lazım. Bu da ancak sınıfları ikiye, üçe bölerek karma eğitimde bir kısmı internetten bir kısmı okulda yüz yüze yapılabilir. Fakat anne baba çalışıyorsa o çocuklar okul saati dışında ne yapacağı belirsizleşiyor. Birçok zorluğu olan ve karar vermekte zorlanılan bir konu. Şu anda dünyada ülkelerin tartıştığı konular arasında birinci sırada.”

    EN ZOR KARAR OKULLARIN AÇILMASI

    En zor karar verilecek konuların başında eğitim sistemi geldiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok. Virüsün mutasyon riski var. Salgının iki seneden önce bitme ihtimali çok yüksek. Bir dönem ara verilmesi de çok zor. Çocukları evde bırakacak olan çalışan anne ve baba açısından o da zor. Üzerine çok çalışılması gereken bir konu. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığından, Sağlık Bakanlığından, Çalışma Bakanlığından eğitim ve tıp fakültelerinden grupların çok sıkı bir şekilde çalışıp bir arada karar vermesi gereken bir konu. Bence en zor karar verilecek konu bu” diye konuştu.

  • Bulutların üzerinde bir vadi: İkizdere

    Bulutların üzerinde bir vadi: İkizdere

    Rize’nin İkizdere Vadisi’nin sık ormanla kaplı görüntüsü, yeşil örtüsü, gölleri, şelaleleri, termal kaplıcaları, ahşap evleri ve bulutların üzerindeki yaylaları ziyaretçilerin beğenisini topluyor.

    Kente yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunan ilçedeki İkizdere Vadisi, bozulmamış yeşil örtüsü, yayları, gölleri, ormanlık alanları, ahşap evleri ve muhteşem manzarasıyla dikkat çekiyor. Bölgede sıcak hava ve nemin etkisinden kurtulmak isteyenlerin yanı sıra turistler de vadiye ilgi gösteriyor. Bulutların üzerindeki yaylalara gelenler, seyrine doyumsuz manzaraların keyfini çıkarıyor. İkizdere ilçesinin Ilıca köyünde yer altından 72 derece sıcaklıkla çıkan ve içerdiği 4541 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu belirtilen termal su kaynağı da şifa arayanların adresi oluyor. Hastalıklara karşı koruyucu özelliği de olduğu söylenen termal su kaplıcaları, koronavirüs salgını ile daha çok tercih ediliyor. Termal suya girenler, hastalıklardan korunmaya çalışıyor, şifa arıyor.

    ‘SICAK YERLERDEN GELİYORLAR’

    Turizmci Amaç Ekşi, İkizdere Vadisi’nin yükselen yıldız olduğunu belirterek, “Normal dönemlerde Arap turistlerin tercih ettiği bir yerdik. Bu sene pandemi dolasıyla iç pazara yöneldik. Gelen misafirlerimiz ağırlıklı olarak Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nden oluyor. Havanın sıcak olduğu bölgelerden gelenler serin olduğu için burayı tercih ediyorlar. Bizim tercih edilmemizin en önemli özelliği ise termal suyumuz. Kükürtlü ve bol minareli termal havuzlarımız ile hizmet vermeye devam ediyoruz. Misafirlerimiz de bu havuzun keyfini çıkartıyorlar” dedi.

    ‘GECE BATTANİYE BİLE İSTEDİK’

    İkizdere Vadisi’ne gelen Ahmet Altan ise “Açıkçası böyle bir vadi beklemiyorduk. Harika bir yer. Ailecek geldik. Genelde Ege Bölgesi’nde tatil yapardık. Bu sene ilk defa Karadeniz’e geldik. Mükemmel bir yer. Burası aile ortamı için tatil yapılabilecek en güzel yerlerden diyebilirim” diye konuştu.

    Deniz Altan da “Çorum’dan geliyorum. Vadiyi harika buldum. Özellikle kaplıca için geldik. Kükürt havuzlarına girmek için burayı tercih ettik. Burada hava çok güzel. Ağustos ayında bu kadar serin ve güzel havayı bulmak zor. Memleketimde hava 35-40 derece” dedi

    Mehmet Turgut ise “Diyarbakır’dan buraya tatile geldik. Burayı çok beğendim. Herkesi davet ediyorum. Diyarbakır’da hava 40-45 derece o kadar sıcak ki bayramda dışarı çıkamazdık. Burada geceleri battaniye ve yorgan istediğimiz dahi oldu. Herkesin bu vadiyi gezip görmesi gerekiyor” diye konuştu.

  • Osmangazi’de 24 saat hijyen mesaisi

    Osmangazi’de 24 saat hijyen mesaisi

    Osmangazi Belediyesi, Kurban Bayramı’nda kötü görüntülerin önüne geçmek adına ilçede kurulan kurban kesim yerlerinde günün 24 saati temizlik çalışması yürütüyor. Kurban kesim yeri olarak belirlenen noktaları, sürekli olarak yıkayıp, temizleyip dezenfekte eden belediye ekipleri, gece saatlerine kadar sürdürdükleri çalışmalar ile kurban kesim yerlerini, yeni güne hazır hale getirdi.

    Vatandaşların kurbanlarını hijyenik ortamda kesmelerini sağlamak adına Veysel Karani Mahallesi’ne Türkiye’nin en modern kurban satış ve kesim tesisini inşa eden Osmangazi Belediyesi, ilçe genelinde bulunan 22 kapalı ve açık pazar alanını da kurban kesim yeri olarak belirledi. Bayram öncesi dezenfeksiyonu yapılan bu noktalarda vatandaşlar gönül rahatlığı ile kurbanını keserken, Osmangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri de, çevre kirliliğini önlemek ve çirkin görüntülere meydan vermemek adına günün her saatinde özverili bir çalışma yürüttü. Gün içerisinde kesim noktalarını sık sık temizleyen belediye ekipleri, vatandaşların kurbanlarını kesmesinin ardından temizlik çalışmalarını gece geç saatlere kadar sürdürdü. Kötü kokuların önlenmesi için kurban kesim yerleri özel bir karışım ile yıkanırken, haşere oluşumunun önüne geçmek adına da ilaçlamalar yapıldı. Böylece bakteri oluşumu engellenmiş oldu.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, alınan tedbirler sayesinde vatandaşların kurbanlarını temiz ve hijyenik ortamlarda kesme imkanı sunduklarını ifade ederek, “Temizlik Müdürlüğü ekiplerimiz, bayramın ilk günden itibaren kesim alanlarında kurban atıklarını toplayıp yerleri yıkadı. Yürütülen koordineli çalışma ile vatandaşlarımız Kurban Bayramı’nı huzur içinde geçiriyor. Temizlik çalışmalarımız aralıksız devam edecek. Osmangazi’de kötü görüntülerin oluşmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.

  • Akdeniz’de 4.2 büyüklüğünde deprem

    Akdeniz’de 4.2 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 06.43’te Akdeniz’de 4,2 büyüklüğünde deprem kaydedildi.

    Depremin 35,30 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi.

  • 1 DEAŞ’lı terörist gözaltına alındı

    1 DEAŞ’lı terörist gözaltına alındı

    MİLLİ Savunma Bakanlığı, Fırat Kalkanı bölgesinde huzur ve güven ortamını bozmaya yönelik faaliyetler yürüttüğü tespit edilen, 1 DEAŞ’lı teröristin gözaltına alındığını açıkladı.

    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Fırat Kalkanı bölgesinde huzur ve güven ortamını bozmaya dönük terör faaliyetleri yürüttüğü tespit edilen 1 DEAŞ’lı terörist hain planlarını gerçekleştiremeden gözaltına alındı” denildi.

  • Ayasofya’da bayram namazı

    Ayasofya’da bayram namazı

    Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 86 yıl sonra ilk bayram namazı, caminin içini ve çevresini dolduran binlerce vatandaşın katılımıyla eda edildi.

    İstanbul’un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453’ten 1934’te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak hizmet veren ve geçen hafta cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde, ilk bayram namazı heyecanı yaşandı.

    Kurban Bayramı namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılmak isteyen, İstanbul’un yanı sıra başka kentlerden ve yurt dışından gelenler, Ayasofya Meydanı’nı doldurdu. Camiye giden çeşitli bölgelerde kurulan güvenlik noktalarında da yoğunluk oluştuğu gözlendi.

    Namaz için belirlenen alanlar, bayram namazı vaktinden önce doldu. Fatih Belediyesi ekipleri vatandaşlara namaz öncesinde ücretsiz olarak tek kullanımlık seccade, dezenfektan, maske ve su dağıttı. Mobil araçlar üzerine kurulan dev ekranlarla arka saflarda yer alan kişilerin alanı görmesi de sağlandı.

    Vatandaşlar, belediye tarafından sosyal mesafe kuralı gereği bölümlendirilen yerlere ve ibadetlerin rahat bir ortamda yerine getirilmesi amacıyla Ayasofya Meydanı’na serilen hasırların üzerine, yanlarında getirdikleri seccadeleri sererek bayram namazını kıldı.

    Bayram namazı öncesinde İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı tarafından dua okundu.

    86 yıl sonra Ayasofya’da, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ilk bayram namazını kıldırdı.

    Namazın ardından tekbirler getirildi. Ayasofya’da, 86 yıl sonra ilk Kurban Bayramı hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yine elinde kılıçla minbere çıkması dikkat çekti.

    Osmanlı’dan kalan bu geleneğe göre cuma ve bayram hutbeleri için minbere kılıçla çıkan eski cami imamları, kılıcı sağ ele alırsa, “kullanma” niyetini ortaya koyuyor ve düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde ise kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.

    Erbaş, bayram hutbesinde “Sizleri bayram süresince kurban kesiminde, ziyaretleşmede, bilhassa trafikte anlayışlı ve sabırlı olmaya davet ediyorum.Yüce Rabbimiz, bizleri her türlü kaza ve beladan muhafaza buyursun. Salgın hastalıklardan, savaş ve acılardan halâs eylesin.Nice bereketli bayramlarda buluştursun. Allah’ın selamı, rahmeti, ikram ve inayeti üzerimize olsun” dedi.

    Camideki ilk bayram namazına özel hatıra madalyonu dağıtıldı

    Öte yandan Fatih Belediyesi, Kurban Bayramı namazı için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne gelen vatandaşlara, bugüne özel hazırlanan gümüş kaplamalı hatıra madalyonu ile üzerine Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi işlenmiş bez çanta armağan etti. Ayrıca, namazdan çıkan vatandaşlara çorba ikramı da yapıldı.

  • Bursaspor’dan TFF’nin kararına tepki

    Bursaspor’dan TFF’nin kararına tepki

    TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) liglerden düşmenin kaldırılması kararını, “üzüntü verici” bulduğunu açıkladı.

    Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, TFF’nin bugün duyurduğu karara vurgu yapılarak, “Gerekçe olarak gösterilen pandemi sürecinden, sadece bulunduğu ligden düşen takımlar için etkilenmiş gibi gösterilmesi son derece üzüntü vericidir. Aynı süreç bulunduğu ligden bir üst lige çıkma mücadelesi veren tüm takımlar için geçerlidir.” diye kaydetti.

    Kulübün açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

    “Çıkma mücadelesi veren takımların göz ardı edilerek, sadece düşme hattındaki takımların pandemi sürecinden etkilendiği öngörüsü ile alınan karar adalet, eşitlik, hakkaniyet ilkelerine aykırıdır. Bursaspor Kulübü 2019-2020 sezonunda mücadele verdiği TFF 1. Lig’de taraftar desteği en çok olan takımların başında olup, pandemi sürecinden en çok etkilenen kulüp olmuştur. Bu nedenle TFF’nin almış olduğu bu karar neticesinde, Bursaspor Kulübü olarak Ulusal ve Uluslararası tüm hukuki yollara başvurucağımızı bildiririz.”

  • Formula1 İstanbul’a geri mi dönüyor?

    Formula1 İstanbul’a geri mi dönüyor?

    Intercity İstanbul Park, Formula 1 yarışlarının yeniden İstanbul’da yapılması için görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

    Intercity İstanbul Park’tan yapılan açıklamada, 2017 yılından itibaren Formula 1 yarışlarının Türkiye’ye geri getirilmesi projesinin Cumhurbaşkanlığı himayelerine alındığı ve Formula 1 yönetimi ile gerekli görüşmelerin yürütülmesi görevinin Cumhurbaşkanlığınca Intercity İstanbul Park’a verildiği belirtilerek, “Dünyanın en iyi yarış pistlerinden biri olarak gösterilen Intercity İstanbul Park’ın ve İstanbul’un, Formula 1 yarışlarına yeniden ev sahipliği yapabilmesi için Formula 1 yönetimi ile görüşmelerimiz aralıksız devam etmektedir.” denildi.

    İstanbul’un özellikle 2020 yılı takviminde yer alması için görüşmelerin sürdüğü kaydedilen açıklamada, “Formula 1 yönetimi ile yaptığımız gizlilik sözleşmesi kapsamında, detaylarını şu anda paylaşamayacağımız bir aşamada olduğumuzu ve uygun şartların sağlanması durumunda Intercity İstanbul Park olarak kamuoyuna gerekli bilgilendirmenin yapılacağını paylaşmak isteriz.” ifadelerine yer verildi.

  • Google’dan flaş Türkiye kararı

    Google’dan flaş Türkiye kararı

    Arama motoru Google, Rekabet Kurulu kararı sonrası 10 Ağustos 2020’den itibaren, arama motorlarında çıkan alışveriş reklamlarını kaldırma kararı aldığını duyurdu.

    Söz konusu karar kapsamında 10 Ağustos itibari ile Google’a satın almak istediği bir ürünün ismini yazan kullanıcılar, artık arama sayfasının en üst kısmında çıkan slider şeklindeki alışveriş reklamlarını görmeyecek.

    Google’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Rekabet Kurumu’nun Mayıs 2020’deki Alışveriş kararına uymak üzere, Alışveriş Karşılaştırma Servisleri’nin (AKS) bu reklamlara eşit erişimini sağlayan ve Alışveriş reklamlarının kullanıcılar ve satıcılar için kalitesini koruyan bir çözüm önerisinde bulunduk. Avrupa’daki Google Alışveriş Reklamları davasında başarılı şekilde uygulanan çözüm yolu ile büyük benzerlikler taşıyan önerimizin, Türkiye’de kararın yerine getirilmesine ilişkin sürenin sonuna kadar Rekabet Kurulu tarafından kabul edilip edilmeyeceği belirsizlik taşıyor. Bu nedenle faaliyetlerimizi yasal çerçevede sürdürmek amacıyla, Alışveriş reklamlarını Türkiye’deki Google Arama sayfalarından kaldırmaktan başka bir seçeneğimiz maalesef bulunmuyor.”