Etiket: gündemhaber

  • İşsizlik rakamları açıklandı

    İşsizlik rakamları açıklandı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı İşgücü İstatistikleri’ni paylaştı. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3 milyon 100 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,7 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak tahmin edildi.

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 49,7 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 95 bin kişi artarak 32 milyon 823 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 67,3 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,4 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 131 bin kişi artarak 35 milyon 923 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 54,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,1 iken kadınlarda yüzde 37,0 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 17,1 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 17,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,5, kadınlarda ise yüzde 24,0 olarak tahmin edildi.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 42,7 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre aynı seviyede kalarak 42,7 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 25,6 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak yüzde 25,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,9 olarak tahmin edildi.

  • Antika pazarında 1850 yapım daktilo

    Antika pazarında 1850 yapım daktilo

    Eskişehir’de 50 yıldır antikacılık yapan Ahmet Yaman, 1850 yapımı Alman daktilosunun elindeki en değerli ürün olduğunu belirtti.
    Daktilonun hâlâ çalışır halde olduğunu dile getiren 72 yaşındaki Yaman, ürünün kendisini çok heyecanlandırdığını ifade etti. Daktilonun beklediği değeri görene kadar satmayacağını belirten Yaman, “1850 Alman Mignon markası adı altında yapılan ilk tek tuş daktilosu. Ben ilk günkü gibi çok temiz bakıyorum, şu anda çalışır vasiyette. Vatandaşların daktiloya ilgisi çok yüksek. Böyle antika ürünlerine sahip olmak her zaman karşılaşacağımız bir durum değil. Bu benim için büyük bir fırsattı. Çok güzel bir ürün, beni çok heyecanlandırıyor ve sevdiğim ürünler arasında yer alıyor. Daktilonun fiyatı 20 bin TL. Ürünün talibi çok fazla ama ben satmıyorum. Çünkü normal değeri benim için bu değil. Değerini bulmadan da satmayı düşünmüyorum” dedi.

  • Nehir buz tuttu

    Nehir buz tuttu

    Ardahan’da soğuk hava etkisini artırdı. Hava sıcaklığı ise eksi 9 dereceye kadar düştü. En düşük sıcaklık Göle’de ölçülürken ilçedeki Kura Nehri’nin yüzeyi dondu. Yurdun doğusunu etkisi altına alan soğuk hava dalgası, buzlanmayı da beraberinde getirdi. Ardahan’da etkili olan soğukların ardından Kura Nehri’nin yüzeyi, buz tuttu. Ardahan’ın Göle ilçesinde hava sıcaklığı sıfırın altında 9, kent merkezinde ise sıfırın altında 7 dereceye kadar düştü. Kent merkezinden geçerek, Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Hazar Denizi’ne dökülen Kura Nehri’nin yüzeyi, buzla kaplandı. Geçen yıllara göre daha erken donan Kura Nehri’nin etrafında bulunan yüksek dağlar ise karla kaplı. Kent merkezinde de araçların camları buz tuttu.

    “Kura nehri kışın habercisi”
    Kura Nehri’nde yüzeyin hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesiyle birlikte donmaya başladığını söyleyen Serhat Şuay, “Son günlerde etkili olan soğuk hava nedeniyle Kura nehrinin yüze dondu. Sabah saatlerinde hava sıcaklığı eksi 10 dereceye kadar düşmesiyle araçlar çalışmıyor. Şu anda kazak, mont, bot ve yün elbiseler giyerek kendimizi koruyabiliyoruz. Allah yardımcımız olsun, çünkü kış erken geldi diyebiliriz” dedi.

  • Yarısı Bizden kampanyası nedir?

    Yarısı Bizden kampanyası nedir?

    İstanbul’da kentsel dönüşümü hızlandırmak ve güvenli yerleşim alanları oluşturmak için “Yarısı Bizden” kampanyası başlatılmıştı. İstanbul’un 39 ilçesini kapsayan kampanyayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü koordine ediyor. 26 Nisan-2 Haziran 2023 tarihlerini kapsayan ilk başvuru döneminde e-Devlet üzerinden 106 bin 225 bina ve 1 milyon 225 bin 63 bağımsız bölüme ilişkin başvuru toplandı. 9 Ağustos’ta da kampanyanın yeni dönemi başlatıldı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, artık süre kısıtlaması olmaksızın başvuruların devam edeceğini açıkladı. 11 Ekim’de yeni bir adımı daha duyuran Bakan Kurum, alan bazlı büyük dönüşümlerde tam uzlaşma sağlanmışsa Bakanlığın devreye girebileceğini söyledi. “Yarısı Bizden” kampanyasında şimdiye kadar 2.4 milyar TL’lik destekle 213 yapıdaki 2 bin 116 bağımsız bölüme hibe, kredi ve tahliye desteği ödemeleri başlatıldı.

    İlk yöntem: Yüklenici firma ile dönüşüm

    Kampanya kapsamında Bakanlık hak sahibinin bir konutu için 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi, diğer her bir konutu için 1 milyon 400 bin TL kredi veriyor. Hak sahibinin bir dükkanı için 350 bin TL hibe ve 350 bin TL kredi, diğer her bir dükkanı için ise 700 bin TL kredi desteği sağlanıyor. Bu şekilde Bakanlığın her bir konut için sağladığı 1,5 milyon TL’lik finansman desteğinden faydalanan vatandaşlar evlerini yüklenici firmalarla yeniden inşa ettirebiliyor.

    İkinci yöntem: TOKİ ve Emlak Konut’la büyük alanlarda dönüşüm

    Alan bazlı büyük dönüşümlerde ise Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, TOKİ ve Emlak Konut iş birliği ile vatandaşa destek sağlanıyor. Bu durumda vatandaşlar Yarısı Bizden kampanyasının 700 bin TL’lik hibe desteğini kullanabiliyor. İnşaatları TOKİ ya da Emlak Konut üstleniyor. Hibe tutarı bina maliyetinden düşürülüyor, arta kalan borç ise yine uzun vadeli uygun ödeme koşullarıyla taksitlendiriliyor.

    Bakanlıktan “Yarısı Bizden” paylaşımı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, son güncellemeler sonrası kampanyayla ilgili merak edilenleri cevapladı. Bakanlığın sosyal medya hesabından “İstanbul’da kentsel dönüşümü hızlandıran, vatandaşımızı güvenli konutlara kavuşturacak Yarısı Bizden kampanyamızla ilgili merak ettiğiniz her şey burada” mesajıyla kampanyanın animasyon videosu paylaşıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 15 soruda İstanbul için ‘Yarısı Bizden’ kampanyasına dair şu cevapları paylaştı:

    1-Kimler faydalanabilir?
    İstanbul’un 39 ilçesinde riskli yapı sahiplerinin tümü kampanyadan faydalanabilir.

    2-Proje ön şartları nelerdir?
    Yeni projedeki yapı (otopark ve sığınak hariç), eski yapının bir buçuk katı büyüklüğünü geçmemeli.

    3-Ev/iş yerimin riskli olup olmadığını nasıl öğrenebilirim?
    Bakanlığa bağlı lisanslı kuruluşlara karot örneği baktırılarak risk durumu tespit edilir.

    4-Yarısı Bizden’e nasıl başvuru yapılır?
    e-Devlet başvurusuna gerek duyulmaz. Kat irtifakı kurulduktan sonra hak sahibi tespiti yaptırmak üzere ilçe belediyesine başvurur. Bakanlıkça belirlenen randevu gününde hak sahibi ile hibe taahhütnamesi ve kredi sözleşmesi imzalanır.

    5-TOKİ ve Emlak Konut inşaat desteği veriyor mu?
    Bina yerine alan bazlı site benzeri büyük dönüşümlerde tam uzlaşma sağlanması halinde Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, TOKİ ve Emlak Konut iş birliği ile destek sağlanır.

    6-Alan bazlı büyük dönüşümde hangi kolaylıklar sağlanır?
    700 bin TL’lik hibe, TOKİ ya da Emlak Konut ile de inşa desteği verilir.

    7-Alan bazlı dönüşümde geri ödeme nasıl yapılır?
    Hibe tutarı bina maliyetinden düşürülür arta kalan borç ise uzun vadeli uygun ödeme koşullarıyla taksitlendirilir.

    8-Yüklenici firma ile dönüşümde her konut/iş yeri için ne kadar destek verilir?
    Hak sahibinin bir konutu için 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi, diğer her bir konutu için 1 milyon 400 bin TL kredi verilir. Hak sahibinin bir dükkanı için 350 bin TL hibe ve 350 bin TL kredi, diğer her bir dükkanı için ise 700 bin TL kredi desteği sağlanır.

    9-Ödeme hak sahibine mi yükleniciye mi yapılır?
    Bina bazlı dönüşümde ödemeler hak sahipleri adına yükleniciye yapılır.

    10-Ödeme ne zaman ve nasıl yapılır?
    İş başlayınca yüzde 30, taşıyıcı sistemin bitiminde yüzde 30, sıva aşamasında yüzde 30, yapı kullanım izin belgesi alındığında yüzde 10 oranında ödemeler yapılır.

    11-Kredi geri ödemeleri ne zaman başlar?
    Yapı ruhsatının alınmasından 2 yıl sonra başlar. 10 yıla kadar vade uygulanır. Ödemenin başladığı ilk yıl faiz uygulanmaz. Sonraki yıllar Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranının yarısı kadar güncelleme yapılır.

    12-Tahliye/taşınma desteği ne kadar?
    Tahliye desteği tek seferde 100 bin TL olarak ödenir.

    13-Tahliye desteğinden kiracılar da faydalanabilir mi?
    Daire/iş yerinde oturan kiracıysa kiracıya, değilse ev sahibine ödenir.

    14-Otopark ve sığınak yapınca hak kaybı olur mu?
    Otopark ve sığınak alanları inşaat alanı metrekaresinin dışında tutulur.

    15-Kredi için gelir şartı aranır mı?
    Hak sahiplerine kredi verilirken gelir ve kredi puanına bakılmaz.

  • Palamut ve hamsi ihracatı şaşırttı

    Palamut ve hamsi ihracatı şaşırttı

    En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı.

    Bu yılın Eylül-Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı.

    2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı.

    Hamsi daha çok tercih ediliyor
    Balıkçı Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi.

    Dünya hamsiyi daha çak tanıyor
    Balıkçı Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamudu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu.

    Balıkçı Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamudu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi.
    Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.

  • Yemek sonrası şişkinlik, hastalık olabilir

    Yemek sonrası şişkinlik, hastalık olabilir

    Genel Cerrahi doktorlarından Op. Dr. Erdem Şentatar, “Karında yemek sonrası meydana gelen şişlik; yemek borusu, mide ve bağırsakları içeren sindirim sisteminde gaz veya sıvı birikmesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Karında oluşan bu şişlik, yaşam kalitesini düşürebilir, kişinin rahat hareket etmesini zorlaştırabilir ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir. Şişkinlik sorununun altında yatan nedenleri bilmek ve önlem almak, daha konforlu bir yaşam sürdürmek adına önem taşır” diye konuştu.

    “Yemek sonrası karın şişkinliğine neden olan etkenler çeşitlidir”

    Op. Dr. Erdem Şentatar, yemek sonrası şişliğin en sık görülen nedenlerinden bazılarını şu şekilde anlattı:
    “Hızlı yemek yediğimizde, genellikle yemekle birlikte hava da yutarız. Bu hava sindirim kanalına girerek gaz birikimine neden olabilir ve dolayısıyla şişkinlik meydana gelir. Yemeklerin yavaşça ve iyice çiğnenerek tüketilmesi, bu durumu azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, yemek seçimi de önemli bir faktördür; karbonhidrat ağırlıklı, lifli veya gaz yapıcı besinler (örneğin baklagiller, brokoli, soğan) sindirim sırasında gaz oluşumunu artırarak şişkinlik oluşturabilir. Süt ürünlerine karşı intoleransı olan kişilerde ise laktoz içeren besinler, karın şişliğine yol açabilir. Sindirim sistemi rahatsızlıkları da şişkinliğe neden olabilir. Reflü, gastrit, irritabl bağırsak sendromu (IBS) veya gıda intoleransları gibi durumlar, bağırsakların normal işleyişini bozarak gaz birikimi, şişkinlik ve hazımsızlık oluşturabilir. Özellikle IBS, bağırsak hareketlerinin düzensizleşmesine neden olur, bu da yemek sonrası karın şişliği ve ağrıya yol açabilir. Stres ve anksiyete de sindirim sistemini etkileyerek, sindirimin yavaşlamasına veya düzensiz çalışmasına neden olabilir. Bu durum, gıdaların bağırsakta daha uzun süre kalmasına ve gaz birikimine yol açar. Yemek sırasında stres seviyesini azaltmak, şişkinliği hafifletebilir. Son olarak, yetersiz su tüketimi de yemek sonrası şişliğe neden olabilir. Yeterli miktarda su içmemek, sindirimin yavaşlamasına ve bağırsak hareketlerinin azalmasına sebep olarak şişkinlik oluşturabilir.”

    “Tanı, ek şikayetler ve şişkinlik süresi dikkate alınarak konulur”

    Şentatar, “Hastanın genel sağlık durumu, ek şikayetleri ve şişkinlik şikayetinin süresi göz önünde bulundurularak yapılır. Kan testleri, gaita (Dışkı) incelemeleri, görüntüleme tetkikleri (ultrason, tomografi, endoskopiler), alerji ve intolerans testleri ve fonksiyonel testlerin(mide boşalım testleri) hastanın durumuna göre yapılması gerekir” diyerek tanı sürecini anlattı.

    “Yemek sonrası karında oluşan şişlik, çoğu zaman önlenebilir”

    Yavaş yemek yemek, gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınmak, stresten uzak durmak ve yeterince su tüketmek gibi basit önlemlerle bu sorun hafifletilebileceğini belirten Genel Cerrahi Doktoru Erdem Şentatar, sürekli ve şiddetli karın şişkinliği yaşayan bireylerin, altta yatan ciddi bir sağlık sorununun olup olmadığını öğrenmek için mutlaka bir uzmana başvurmasını önerdi. Şentatar, “Doğru beslenme, yeterli su tüketimi ve gerektiğinde bir uzman rehberliğinde sindirim sağlığınıza yönelik adımlar atarak, bu rahatsızlıktan kurtulabilirsiniz. Unutmayın ki sağlıklı bir sindirim sistemi, yaşam kalitenizi doğrudan etkiler” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

  • Endonezya’da Lewotobi Yanardağı patladı

    Endonezya’da Lewotobi Yanardağı patladı

    Endonezya’nın Flores Adası’nda bulunan Lewotobi Laki-Laki Yanardağı patlama sonucu lav ve kül püskürttü.
    Endonezya’nın Flores Adası’nda bulunan Lewotobi Laki-Laki Yanardağı’nda 3 kez patlama meydana geldi. Yanardağ, lav ve kül püskürttü. Küller 9 kilometre yüksekliğe ulaştı. Patlamanın yakınlardaki köylerde herhangi bir hasara yol açtığına dair henüz bir bilgi olmazken, bölge sakinleri “soğuk lav akışına karşı dikkatli olmaları” konusunda uyarıldı. Öte yandan yanardağda 3 Kasım Pazar günü meydana gelen patlama sonucu 10 kişi hayatını kaybetmişti.

  • 13 terörist etkisiz hale getirildi

    13 terörist etkisiz hale getirildi

    MSB, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 13 teröristi etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Konuya ilişkin bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Nefesimiz enselerinde! Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde belirlediği 10 PKK/YPG’li terörist ile Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde tespit ettiği 3 PKK’lı teröristi etkisiz hâle getirdi. Bölgede mücadelemiz, her türlü hava ve arazi şartlarında kesintisiz devam edecek” ifadelerine yer verildi.

  • Diyanet açıkladı

    Diyanet açıkladı

    Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının dinen caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu değerlendirildiğini söyledi.
    Sivas’ta geçtiğimiz hafta boş bir arazide bulunan, sokak köpekleri tarafından parçalanmış bebek cesedi gündem olmuştu. Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin titizlikle yürüttüğü çalışma sonrası, bebeğin anne karnında 8 aylıkken ölü olarak dünyaya geldi, ailesi tarafından daha önce 10 aylıkken ölen bebeklerinin mezarına defnedildiği anlaşıldı.

    70 santimetre derinlikte toprağa verilen bebeğin sokak köpekleri tarafından mezardan çıkartılarak parçalandığı tespit edildi.
    Sivas’ta gündem olayın ardından akıllara, bebeğin neden İslami usullere göre defnedilmediği, ölü doğma ihtimali yüksek bir bebeğin kürtaj yöntemiyle alınmasının uygun olup olmadığı yönünde sorular geldi.

    “Anne için risk yoksa kalp atışı başlayan bebeğin alınması cinayettir”
    Sivas Müftülüğünde görevli baş vaiz Saffet Bölükbaşı, anne için hayati bir risk teşkil etmediği sürece anne karnında kalp atışı başlayan bebeğin alınmasını cinayet olarak değerlendirip, “Din işleri yüksek kurulumuzun fetvasına göre, anne karnında kalp atışları başlayan bebek, anneye ciddi bir sağlık riski oluşturduğu takdirde aldırılabilir.

    Tabii bunu da alanında uzman konsültasyon ekibi uzmanların karar vermesi gerekiyor. Halk arasında bilinen ve toplumda da baya itibar edilen ‘hamileliğin 4. ayına kadar kürtaj yaptırılabilir’ diye bilinen eski bir fetva var. Bu belki eski tıbbın verilerine göre verilmiş bir fetva olsa da bugüne baktığımızda anne karnında kalp atışları başlamış bebeğin, annenin ölüm riski olmadığı takdirde alınmasının caiz olmadığını ve bunun bir cinayet olduğunu söylüyoruz.

    Bunun dışında engelli olacak, parmakları olmayacak veya beyni gelişmeyecek denildiğinde de kürtaj doğru değil. Biz bunu bir insanı direkt öldürmekle bir duvar arkasından öldürmeye benzetiyoruz. Anne karnındaki de bir canlıdır. Allah’ın verdiği bir lütuftur. Kürtaj, anne hayatını etkilemediği takdirde İslamiyette hiçbir şekilde onaylanmamaktadır” dedi.

    “Hayat belirtisi görülen bebek İslami usullerle defnedilmeli”
    Bölükbaşı, doğduktan sonra hayat belirtisi görülüp ölen bebeklerin İslami usullerle gömülmesi gerektiğini ifade edip, “Ölü doğan bebek durumları için kitaplarımızda bazı bilgiler var. Eğer bebek anne karnından ölü olarak doğmuşsa ismi konularak ve bir bez parçasına sarılarak defnedilebilir. Ancak eğer ses çıkarttı ve sonra hayatını kaybettiyse yıkanıyor, namazı kılınıyor ve defnediliyor. Son yaşanan olaylarda da gördük. Merhumun, hem hijyen açısından hem de yabani hayvanlardan korunması amacıyla en az bir veya bir buçuk metre derinliğe gömülmesini de tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.

  • Esnafa tebligat gönderildi

    Esnafa tebligat gönderildi

    Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, artık miadını dolduran ve çevreye uyum sağlayamayan Odun Pazarı’nın kaldırılarak şehrin merkezindeki 5 bin metrekarelik arsaya başka bir proje yapacaklarını söyledi.
    Odun Pazarı, yıllardır İlkadım’ın Yaşardoğu ve Kışla Mahallelerinde vatandaşa hizmet veriyor. Doğalgaz kullanımının olmadığı bir dönemde oldukça işlevsel olan pazar, doğalgazın hayata geçmesi ve pazarın şehir merkezinin içinde kalması nedeniyle hem ihtiyaç hem de çevre kirliliği açısından miadını doldurdu. Başkan İhsan Kurnaz, Odun Pazarı’ndaki esnafa tebligatın yapıldığını ve kısa zamanda pazarın boşaltılacağını ifade etti.

    “Esnafa tebligat yapıldı, Pazar boşaltılacak”
    5 bin metrekarelik pazarın kısa süre sonra boşaltılacağını açıklayan Başkan Kurnaz, “Şu anda Odun Pazarı ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. Orası hem şehrin ortasında kaldı hem de çevre kirliliği oluşturmaya başladı. Yaşardoğu ve Kışla Mahallelerinde yaşayan vatandaşlarımızın da orayla ilgili büyük sıkıntıları var. Onlar da oranın kaldırılmasını istiyorlar. Hem o talebi karşılamak hem de 5 bin metrekare civarındaki arsayla ilgili bizim de tasarrufumuz olacak.

    Bir yatırım yapacağız. Oradaki esnafa tebligatları yaptık. Buraları boşalmalarını istedik. Önümüzdeki dönemde Odun Pazarı’nın olduğu yerde belediye olarak bir proje yapacağız” dedi. Esnafın kendi bulduğu yerde ticaretine devam edebileceğini belirten Kurnaz, “Oradaki esnafa bir yer göstermiyoruz. Odun, eskiden hane halkının bir ihtiyacıydı. Artık Samsun doğalgazına kavuştu.

    Oradaki vatandaşlarımız da uygun gördükleri yerde ticaretine devam edebilirler. Biz onlara bir yer temini yapmayacağız. Kendilerinin bir yer temin ederek oraya taşınmalarını sağlayacağız” diye konuştu.