Akşam saatlerinde başlayan ve gece yarısına kadar aralıklı olarak süren sağanak yağış sırasında şimşekler gecenin karanlığını aydınlattı.
Şimşeklerin görüntüsü objektiflere saniye saniye yansıdı.
Akşam saatlerinde başlayan ve gece yarısına kadar aralıklı olarak süren sağanak yağış sırasında şimşekler gecenin karanlığını aydınlattı.
Şimşeklerin görüntüsü objektiflere saniye saniye yansıdı.
Sivas’ta gündüzleri 36 derecelere çıkan hava sıcaklığıyla kavrulurken, geceleri 6 derecelere kadar düşüyor. Yaklaşık 30 derecelik hava sıcaklığı farkında ne yapacağını bilemeyen vatandaşlar gündüz şort ve tişört gezerken, geceleri mont ve polar giyiyorlar. Sivas’ın bu hava durumunu duyan vatandaşlarsa şaşırıyor.
Sivas’ta sabah saatlerinde 36 dereceye ulaşan hava sıcaklığını gören Sivas, akşam saatlerinde 6 dereceye kadar düşen hava sıcaklığını görüyor. Gündüz tişört, şort gibi kısa kıyafetlerle gezintiye çıkan vatandaşlar akşam düşen hava sıcaklığı karşısında hazırlıksız yakalanıyor. 6 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı akşam saatlerinde vatandaşların mont olmadan gezintiye çıkmasına imkan tanımıyor.
Akşam saatlerinde hava sıcaklığının yaklaşık 30 derece birden düştüğünü belirten Safa Tuğutlu, “Memleketimizde iklim çok kurak, akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz. Marul gibi kat kat oluyoruz. Küresel ısınma gibi etkenler de bunu etkiliyor, memlekette ağaçta kalmadı. Denize olan uzaklığımız fala bu da havanın ılık olmasını engelliyor. Karasal iklimde yaşıyoruz ve nasıl giyinebileceğimizi biz de bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz”
Akşam mont giymeden dışarı çıkmadığını belirten Safa Tuğutlu, “Memleketimizde iklim çok kurak, akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz. Marul gibi kat kat oluyoruz. Küresel ısınma gibi etkenler de bunu etkiliyor, memlekette ağaçta kalmadı.
Denize olan uzaklığımız falan da havanın ılık olmasını engelliyor. Karasal iklimde yaşıyoruz ve nasıl giyinebileceğimizi biz de bilmiyoruz. Gündüzleri ince şeylerle çıkarken akşamları montla gezmek zorunda kalıyoruz.
Bursa’da yaşayan arkadaşlarım bizim buraya şaşırıyorlar. Onlar bana fotoğraf attıklarında akşamları dahi ince kıyafetle gezerken biz burada montla geziyoruz. Biz bu duruma alıştık kış aylarında burada eksi 30 derecelerini görmüşlüğümüz var” şeklinde konuştu.
“6 dereceye kadar hava sıcaklığı düştüğünde donuyoruz”
Gündüz ve gece arasında sıcaklık farkının çok olduğunu belirten Yiğit Kaptan, “İç Anadolu’da yaşıyoruz, bir günde 4 iklimi birden yaşayabilen bir şehirdeyiz. Bazen kavurucu sıcaklar hakim olurken bazen de soğuk hava hakim oluyor.
Gündüz hava sıcaklıkları 36 dereceye kadar çıkıyor bazen tişört giydiğimiz de bile sıcaktan kavrulurken, gece 6 dereceye kadar hava sıcaklığı düştüğünde donuyoruz. Gündüz 36 dereceye ulaşan sıcaklıktan dolayı insanlar dışarı çıkmazken, geceleri de hava soğuk olduğu için yine dışarı çıkamıyor” dedi.
Sivas’ta sabah saatlerinde 36 dereceye ulaşan hava sıcaklığını gören Sivas, akşam saatlerinde 6 dereceye kadar düşen hava sıcaklığını görüyor. Gündüz tişört, şort gibi kısa kıyafetlerle gezintiye çıkan vatandaşlar akşam düşen hava sıcaklığı karşısında hazırlıksız yakalanıyor. 6 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı akşam saatlerinde vatandaşların mont olmadan gezintiye çıkmasına imkan tanımıyor. Akşam saatlerinde hava sıcaklığının yaklaşık 30 derece birden düştüğünü belirten Safa Tuğutlu, “Memleketimizde iklim çok kurak, akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz. Marul gibi kat kat oluyoruz. Küresel ısınma gibi etkenler de bunu etkiliyor, memlekette ağaçta kalmadı. Denize olan uzaklığımız fala bu da havanın ılık olmasını engelliyor. Karasal iklimde yaşıyoruz ve nasıl giyinebileceğimizi biz de bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz”
Akşam mont giymeden dışarı çıkmadığını belirten Safa Tuğutlu, “Memleketimizde iklim çok kurak, akşamları mont giymeden dışarı çıkamıyoruz. Marul gibi kat kat oluyoruz. Küresel ısınma gibi etkenler de bunu etkiliyor, memlekette ağaçta kalmadı. Denize olan uzaklığımız falan da havanın ılık olmasını engelliyor. Karasal iklimde yaşıyoruz ve nasıl giyinebileceğimizi biz de bilmiyoruz. Gündüzleri ince şeylerle çıkarken akşamları montla gezmek zorunda kalıyoruz. Bursa’da yaşayan arkadaşlarım bizim buraya şaşırıyorlar. Onlar bana fotoğraf attıklarında akşamları dahi ince kıyafetle gezerken biz burada montla geziyoruz. Biz bu duruma alıştık kış aylarında burada eksi 30 derecelerini görmüşlüğümüz var” şeklinde konuştu.
“6 dereceye kadar hava sıcaklığı düştüğünde donuyoruz”
Gündüz ve gece arasında sıcaklık farkının çok olduğunu belirten Yiğit Kaptan, “İç Anadolu’da yaşıyoruz, bir günde 4 iklimi birden yaşayabilen bir şehirdeyiz. Bazen kavurucu sıcaklar hakim olurken bazen de soğuk hava hakim oluyor. Gündüz hava sıcaklıkları 36 dereceye kadar çıkıyor bazen tişört giydiğimiz de bile sıcaktan kavrulurken, gece 6 dereceye kadar hava sıcaklığı düştüğünde donuyoruz. Gündüz 36 dereceye ulaşan sıcaklıktan dolayı insanlar dışarı çıkmazken, geceleri de hava soğuk olduğu için yine dışarı çıkamıyor” dedi.
Gündönümü, Güneş’in dünyanın ekvator çizgisinin üzerinde göründüğü ve gece ile gündüz süresinin neredeyse eşit olduğu zamandır. Ancak bu tarihlerde kuzey yarımkürede günler daha uzun, geceler ise daha kısa olur.
21 Haziran gündönümü, güneşin en yüksek noktaya çıktığı ve en uzun günün yaşandığı zamandır. Bu dönemde güneş ışınları dik bir açıyla düşer ve daha uzun süreli aydınlık bir atmosfer oluşur. Bu durum, çeşitli kültürlerde ve toplumlarda farklı şekillerde kutlanır ve festivallerle karşılanır.
En uzun gündönümü, yaz mevsiminin başlangıcını simgelerken, doğa ve çevre üzerinde de etkileri vardır. Bitki örtüsü hızla büyür, tarlalarda ürünler olgunlaşır ve doğadaki canlılar bu dönemde en yoğun faaliyetlerini gösterirler.
21 Haziran’da gerçekleşen en uzun gündönümü, insanlar için de enerjik ve hareketli bir dönemi temsil eder. Tatiller, geziler, açık hava etkinlikleri ve yaz festivalleri bu zamanlarda yoğunlaşır. Aynı zamanda bu dönem, insanların daha fazla güneş ışığından faydalanarak dışarıda daha fazla vakit geçirmesini sağlar.
Gündönümü, doğanın döngüsünde önemli bir kilometre taşıdır ve insanlar için de yeni bir başlangıç anlamına gelir. Yaz mevsiminin enerjisiyle dolan insanlar, güneşin keyfini çıkarırken aynı zamanda doğal denge ve dönüşümün bir parçası olurlar.
Bingöl’de gece saat 01.00’de yağmur öncesi şimşeklerin art arda çakması ile gece adeta gündüze döndü. Akşam saatlerinde başlayan yağmurla birlikte gökyüzündeki yoğun şimşek aktivitesi dikkatlerden kaçmadı. Yaklaşık 30 dakika boyunca art arda çakan şimşeklerin adeta geceyi gündüze çevirmesi kameralar tarafından saniye saniye görüntülendi.
Öte yandan Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlerde çarşamba kuvvetli gök gürültülü sağanak yağmur beklendiği, perşembe ve cuma günü ise gök gürültülü sağanak yağışın devam etmesinin beklendiği belirtildi. Hava sıcaklığının gece 10 derece gündüz ise 24 derece olmasının beklendiği belirtildi.
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden etkilenen Kilis’te hayat yavaş yavaş normalleşmeye başladı. Kilisli çiftçiler, gece çadırda gündüzde arazide çalışıyor.
Kilis Ziraat Mühendisler Odası Başkanı Güven Özdemir, hayatın devam ettiğini belirterek üretime devam etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Kilisli çiftçilerin gece çadırda gündüz tarlasında üretime devam ettiğini vurgulayan Özdemir, “Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden 11 ilimiz etkilendi. Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Özellikle, bu bölgelerimizde bitkisel üretimde Türkiye’nin yüzde 20’sini karşılıyor. Bu afete rağmen çiftçilerimiz üretime başladı. Şuanda tarlalarda çiftçiler mecburen üretim yapmak zorundalar. Çiftçilerimiz, gece çadırda gündüzde arazide çalışmaya devam etmektedir. Her şartta üretime devam ediyor. Eğer bunu yapmazsak gıda sıkıntısı meydana gelecek. Zaten bu sene kuraklık var bunla beraber bazı ürünlerin acilen ilaçlanması, çapalanması ve gübrelenmesi gerekmektedir” dedi.
Çiftçi Mehmet Canbakış ise “Şuanda Gaziantep fıstığı ilaçlanmasını yapıyoruz. Yaptığımız ilaçlanmanın sebebi ağaçların soğuğa karşı mücadelesidir. Biz bu mücadeleyi yapmazsak ileriye dönük hasar olur. Karagözde hasar olduğundan dolayı verim düşüklüğü olur. Verimin düşük olması bizim ve tüketicinin zararınadır” diye konuştu.