Etiket: güneş

  • Güneşle gelen cilt lekelerine dikkat

    Güneşle gelen cilt lekelerine dikkat

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Gülbiye Güler, “Eğer lekeler çocukluk çağından itibaren varsa bunlar çildir. Kışın belli belirsiz olup baharla beraber renkleri koyulaşır. En sık yüz bölgesinde görülür. Sarışın ve kızılsaç yapısına sahip olanlarda görülür. Genetik özelliğe sahiptir. Melasma ise, yetişkinlerde ve daha çok kadınlarda görülür, sebebi tam olarak bilinmemektedir. Yüzde yerleşir, alında, yanaklarda, üst dudakta ve burun sırtında görülür. Koyu tenli kişilerde, gebelikte, hormon ilacı alanlarda, demir eksikliği anemisi olanlarda görülme oranı daha yüksektir. Kuvvetli ışık yayan lambaların olduğu yerde çalışanlarda, bilgisayar karşısında çalışan ve uzun süre vakit geçirenlerde de olabilmekte.Lentigo da ise, 40 yaş üzeri yetişkinlerde görülen güneş lekelerine denir. Çilden daha büyüktürler, birkaç mm den birkaç cm ye kadar büyüklükte olabilirler. Keskin sınırlı olmaları ve daha koyu kahve renkli olmaları özelliğidir. Halk arasında yaşlılık lekesi de denmektedir. Bunlar her mevsimde kalıcıdır. Yaz aylarında renkleri biraz koyulaşabilir. Lentigo açık tenli insanların el sırtlarında ön kollarda yüzde omuz ve sırtlarında olur. Uzun süre araç kullananlarda güneş alan tarafta daha bariz olur. Açık havada çalışan ve çok güneşlenen kişilerde yoğun olarak görülebilmekte’’ şeklinde konuştu.

    Güneş lekeleri dışında yaz aylarında benlerde sayıca artış olup renklerinde de koyulaşma olduğunu belirten Güler, “Cilt kanserlerinin de asıl sebebi UV ışınları olduğu için vücutta yeni oluşan ani büyüyen düzensiz rengi olan benlerimiz olursa mutlaka bir uzman hekime gösterilmelidir. Tedavi igmentin derinliğine ve lekenin tipine göre farklı tedavileruygulanabilir. Tedavi için güneşin olmadığı kış mevsimi tercih edilmelidir. Yeni oluşan lekeler kolay ve çabuk açılırken uzun süreli olan güneş lekeleri inatçı olabilmektedir.Tedavide renk açıcı kremler, kimyasal ve enzimatik peelingler, PRP, mezoterapi, dermapen ve çeşitli lazer yöntemleri uygulanabilir’’ dedi.

    Özel Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gülbiye Güler, “Güneşten korunma çocukluktan itibaren başlanmalıdır. Güneş ışınlarının yoğun olduğu saat 11.00 ile 16.00 arasında güneşlenilmemelidir. Güneşe çıkılacağı zaman geniş kenarlı şapka, gözlük ve uzun kollu beyaz renkli keten kıyafetler giyilmelidir. Açık bölgelerinize cilt tipine uygun UV A-B ye karşı 50 faktör güneş kremleri uygulanmalıdır. Bunlar 3-4 saattebir yenilenmeli dışarı çıkılmadan 20-30 dakika önce evde uygulanmalıdır.Güneş lekeleri tedaviden sonra dikkat edilmezse hızlı bir şekilde tekrar oluşabilmektedir’’ diye konuştu.

  • Leke tedavisinde güneşten korunun

    Leke tedavisinde güneşten korunun

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Nihan Yüksel Çanakçı, yaz aylarında güneşten korunmanın cilt sağlığı için büyük önem taşıdığını vurgulamıştır. Güneş ışınlarının leke, yaşlılık, yanık ve alerjik reaksiyonların yanı sıra cilt kanserine neden olabileceği konusunda uyarıda bulunmuştur.

    Cilt lekelerinin tedavisinde güneşten korunmanın birinci ve en önemli basamağı olduğuna dikkat çeken Dr. Çanakçı, lekelerin güneş, travma, genetik ve hormonal faktörler gibi nedenlerle oluşan kalıcı veya geçici renk değişiklikleri olduğunu belirtmiştir. Lekelerin kliniğine ve oluşum mekanizmasına göre sınıflandırılarak tedavi edildiğini açıklamıştır.

    Çillerin, özellikle açık ten, saç ve göz rengine sahip bireylerde çocukluktan itibaren yaz aylarında artabileceğini ifade eden Dr. Çanakçı, güneş ışınlarına fazla maruz kalan bölgelerde oluşan kahverengi lekelere “güneş lekesi (solar lentigo)” denildiğini belirtmiştir. Ayrıca, 50’li ve 60’lı yaşlarda deride lipofuskin birikimi sonucu gelişen lekelere “yaşlılık lekesi (lentigo)” adı verildiğini açıklamıştır.

    Dr. Çanakçı, leke tedavisinin zor ve özellikli olduğunu belirtmiş ve her lekenin ve cildin farklı olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle leke tedavisinin mutlaka bir dermatolog tarafından planlanıp uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Leke tedavisinin birinci adımının güneşten korunma olduğunu, güneş koruyucu krem kullanmanın yanı sıra şapka, güneş gözlüğü ve uygun kıyafetlerin tercih edilmesinin önemli olduğunu belirtmiştir.

    Güneşin çevre kirliliğinin artması ve ozon tabakasındaki hasarlar nedeniyle Ultraviyole (UV) ışınlarının daha yoğun şekilde dünyamıza ulaştığını ifade eden Dr. Çanakçı, bu durumun güneşin cildi olumsuz etkilediğini ve cilt kanseri gibi birçok cilt sorununa yol açabileceğini söylemiştir. Uzun süre güneşe maruz kalmak, güneşlenmek ve solaryum gibi yoğun UV maruziyetin hücresel hasara ve cilt kanserine neden olabileceğini belirtmiştir.

    Sonuç olarak, güneşten korunmanın cilt sağlığı için önemli olduğu ve leke tedavisinin bir dermatolog tarafından planlanarak uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmanın cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının önlenmesinde büyük önem taşıdığı vurgulanmıştır.

  • Güneş yanığında sakın bunları  yapmayın!

    Güneş yanığında sakın bunları yapmayın!

    Sıcak yaz günlerinde kendini kumsallara atan tatilcilerin en büyük sorunlarından biri güneş yanıkları. Özellikle açık renk tene sahip olanların daha fazla etkilendiği güneş yanığı tedavisinde doğru bilinen yanlışları hatırlatan Dermatoloji Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, akla ilk gelen yöntemler olan yanık bölgeye yoğurt, sirke sürmenin büyük bir hata olduğunu açıkladı. Sezgin, bu durumun sağlığı daha da olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.

    YOĞURT SÜRMEYİN!

    Güneş yanığı belirtisinin genellikle her hareketle acı veren, kızarmış bir cilt olduğunu hatırlatan Sezgin, ciddi yanıklarda ise ciltte içi sıvı dolu kabarcıkların oluşabileceğini söyledi. Bu gibi durumlarda cilde yoğurt, sirke sürmenin doğru olmadığını ifade eden Sezgin, “Yoğurt soğuksa bu sadece acıyı hafifletebilir, fakat ciltte yanık nedeniyle oluşan iltihabi durumu iyileştirici bir etkisi yoktur. Ek olarak, sıcakta durdukça süt ürünlerinde oluşabilecek bakteriler, enfeksiyonları tetikleyebildiğinden, cilde sürmekten kaçınmak gerekir. Cilde sirke sürmek de faydadan çok zarar getirecek bir uygulama olduğundan, asla yapılmaması gereken bir uygulamadır” dedi. Bitkisel yağların kullanımında da bozulmuş deri bariyeri nedeniyle artan allerji riski görülebileceğini belirtti.

    SOĞUK HAVLU KULLANIN

    Güneş yanığı durumunda, cildin yeterince soğutulmasının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Aycan Özden Sezgin, cilde soğuk tatbikinin acıyı hafifletip iltihabı önleyeceğini sözlerine ekledi. Sezgin, “Bununla birlikte, buz küpleri gibi aşırı soğuk maddeler tedavi için uygun değildir. Soğuk suya batırılmış havlu kullanmak yeterli olacaktır. Soğuk kompres uygulamasına en az yarım saat ve mümkünse yanık bölgedeki ağrı kesilinceye dek devam edilmelidir. Ek olarak bol sıvı alımı önemlidir; çünkü güneş yanığı nedeniyle ciltten fazla miktarda sıvı kaybı olur” şeklinde konuştu. Sezgin, ayrıca hekimin gerekli gördüğü durumlarda antibiyotikli kremler, epitelizan olarak adlandırılan deri yapılandırıcı kremler, iltihaplı durumlarda gerekirse sistemik antibiyotik kullanımı gerekebileceğini aktardı. Yanık alanında deri bütünlüğü sağlandıktan sonra güneş koruyucu kullanımının leke kalmasını önlemede önemli bir tedbir olduğunu belirtti.

  • Güneşten nasıl korunuruz ?

    Güneşten nasıl korunuruz ?

    • 50+ faktör korumalı güneş kremleri tercih edin.
    • Güneş çarpmasından korunmak için öğle saatlerinde gölge alanlarda kalın.
    • Kollarınızı ve bacaklarınızı örten ince kıyafetler giyin. (Polyester yerine keten kumaşlar tercih edin.)
    • Yüzünüzü, başınızı ve boynunuzu koruyacak geniş bir şapka kullanın.
    • Hem UVA hem de UVB ışınlarını bloke eden güneş gözlüğü kullanın.
    • Sıcaklıkların artmasıyla yaşanan sıvı kaybını önlemek için bol su ve sıvı tüketin.
  • Sıcak çarpması rahatsızlıkları beraberinde getiriyor

    Sıcak çarpması rahatsızlıkları beraberinde getiriyor

    Aşırı sıcaklık artışının insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, özellikle risk altında olan grupların bu havalarda mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaması gerektiği uyarısında bulundu. Vatandaşlardan dikkatli olmaları isteyen Öztürk; “Aşırı sıcak hava; sıcak çarpması, ısı senkopu, ısı krampları gibi sıcakla doğrudan ilişkili bir dizi hastalığa neden olabilir. Sıcak çarpması, yüksek sıcaklıklara uzun süre maruz kalma veya yüksek sıcaklıkta fiziksel efor sonucu vücudun aşırı ısınmasının neden olduğu acil tedavi gerektiren bir durumdur. Sıcak çarpmasının, ana bulgusu 40 derece üzerindeki yüksek vücut ısısı olup, bulantı, kusma, baş ağrısı, çarpıntı, bilinç bozukluğu, konuşmada bozukluk, sinirlilik, davranış değişikliği, nöbet gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Aşırı sıcaklar, mevcut kronik hastalıkların kontrolünü zorlaştırarak ağırlaşmasına, dolayısıyla hastane başvurularının artmasına, hatta ölüme neden olabilir. Bu havalardan en çok etkilenen gruplar 4 yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı olanlar, sürekli ilaç kullanan kişilerdir” diye konuştu.
  • Aşırı sıcaklar beyin kanamasına tehdit

    Aşırı sıcaklar beyin kanamasına tehdit

    Çok sıcak ve çok nemli havalarda vücut ısısının gereğinden fazla yükselmesinin vücutta ve beyin hücrelerinde hasara sebebiyet verdiğini söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdal Baysal, bu durumun beyin kanamasına yol açabileceğini belirtti. Dr. Baysal, güneş çarpması sonucu beyinde meydana gelen hasarın seviyesi ile ilişkili kalıcı veya geçici nörolojik bozuklukların ortaya çıkabileceğini kaydetti. Aşırı sıcaklardan en çok küçük çocuklar, yaşlılar, kanser hastaları, kalp ve solunum yetmezliği olan hastalar, tansiyon ve şeker hastalığı gibi metabolik ve kronik hastalığı olanların etkilenebileceğini aktaran Dr. Baysal, “Yaz aylarında dikkatsiz güneşlenme neticesi sağlıklı insanlar da sıcak havalardan etkilenir” dedi.

    Güneş çarpmasına maruz kalan kişilerde bacaklarda kramp, karın ağrısı, bulantı, tansiyon düşüklüğü gibi belirtiler ortaya çıkabileceğini söyleyen Dr. Baysal, “Böyle bir durumla karşılaşıldığında kişinin üzerindeki fazla giysilerin çıkartılıp, gölge ve hava akımı olan bir yere alınması gerekir. Güneş çarpması durumunda kişiye mineral içeriği zengin olduğu için tuzlu ayran ve su içirilmesi tavsiye edilir. Kramp geliştiyse kesinlikle masaj yapılmaması da önemlidir. Güneş çarpmasına maruz kalan kişiye soğuk kompres uygulanması ve kişinin soğuk su ile duş almasında fayda vardır. Klima ve vantilatörler de vücut ısısının düşürülmesinde etkilidir” diye konuştu.

  • Korkutan sıcaklık uyarısı

    Korkutan sıcaklık uyarısı

    Türkiye’nin bir süredir El Nino hava sisteminin etkisi altında olmasından dolayı adeta mevsimler iç içe geçmiş durumda. Hava sıcaklığının önümüzdeki günlerde mevsim normallerinin 4 ila 6 derece üzerine çıkması ve termometrelerin 40 dereceyi göstermesi bekleniyor. Hava sıcaklıklarını n artacağı iller arasında Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da yer alıyor. Yapılan tahmine göre Edirne’nin 41 derecenin üzerine çıkması bekleniyor.

    Yaşanan sağlık sorunlarının başında aşırı sıvı ve mineral kaybı geldiğini aktaran Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Ekuklu, bu kayıplardan en kolay etkilenen risk gruplarının ise bebekler, çocuklar, hamileler ve yaşlılar olduğunu belirterek bu grupların daha dikkatli davranması gerektiğini söyledi.

    “Sıcak çarpmasına dikkat”

    Sıcak hava ve nemle birlikte sıcak çarpması, kas krampları, bulantı-kusma, kalp ritim bozuklukları, şuur kaybı, beyin ödemi, gıda zehirlenmeleri ve cilt yanıkları görülebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Ekuklu, “Aşırı sıcaklar insanların yaşamını tehdit edici boyuta gelebiliyor. Avrupa’da bu dönemlerde yaşanan aşırı sıcaklara bağlı olarak binlerce insan hayatını kaybetti. Aynısı bizim için de geçerli” dedi.

    Aşırı ısı artışının neden olduğu bu tabloda kişide aşırı terleme, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, kusma, kas krampları, sinirlilik, belirtilerinin şuur kaybına kadar da gidebildiğini belirten Prof. Dr. Ekuklu, böyle durumlarda kişinin hemen bir uzmana başvurması gerektiğini aktardı.

    Sıcak çarpması yaşayan kişinin hemen serin bir yere alınması gerektiğine değinen Ekuklu, eğer şuur kaybı gibi ağızdan beslenmeyi engelleyen bir durum yoksa sıvı-elektrolit kaybının giderilmesi amacıyla 1 litre suya 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karbonat karıştırılarak kişiye içirilebildiğini ifade etti.

    Yaz ayları ve sıcak havaların olduğu dönemde sıvı alımının artırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ekuklu, Kronik hastalığı olanların sıcak havalarda güneş altında durmaması ve ilaçlarını düzenli kullanması gerektiğini belirtti.

    “Beslenme, sıvı tüketimi ve kıyafet seçimine dikkat!”

    Özellikle aşırı sıcaklarda özel bir engel yoksa günde 2 ya da iki buçuk litre sıvı tüketilmesinin önerildiğini aktaran Ekuklu, şapka, gözlük gibi birtakım koruyucularla güneşe maruz kalmanın azaltılabileceği gibi açık renkli ve bol kıyafetler giymenin de çok önemli olduğunu söyledi.
    Beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğine de değinen Prof. Dr. Ekuklu, özellikle yaz aylarında mayonez ve yumurta türü kolayca bozulabilecek besinlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti.

    Sıcak çarpması gibi sorunlarla karşılaşıldığında, özellikle de şuur kaybı gibi ciddi durumlarda sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ekuklu, özellikle belli yaş grubunun üzerindeki vatandaşların bunu dikkate almasını ve kronik rahatsızlığı olanların da ilaçlarını aksatmadan içmesi gerektiğini vurguladı.

    Güneş ışınlarının en dik geldiği zamanlarda gölgede oturmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Ekuklu, doğrudan güneşe maruz kalmanın cilt kanserine kadar götürebileceğini söyledi.

    Sıcak havadan şapka, gözlük ve şemsiye ile korunmaya çalışan vatandaşlar ise mecbur olmadıkça 11.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması gerektiğine değindi.

    Vatandaşlardan Ebru Yılmaz, zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması ve bol sıvı tüketilmesi gerektiğini belirtti.
    Antalya’dan Edirne’ye gezmeye gelen Cemal ve Eylem Ünal çifti; şemsiye, gözlük, şapka, güneş kremi ve su ile sıcaktan korunmaya çalıştıklarını söyledi.

    Edirne’nin tarihi ve turistik noktalarını gezmek için Kocaeli’nden gelen Elif Aslan Yıldız, sıcak hava dolayısıyla çeşmede elini yüzünü yıkayarak ferahlamaya çalıştığını ifade etti.

  • Güneşten korunma önerileri

    Güneşten korunma önerileri

    Özellikle yaz mevsiminde yüksek hava sıcaklıklarıyla birlikte güneş ışınlarında bulunan zararlı UVA ve UVB ışınlarının ciltte kızarıklık, yanık, su toplanması gibi pek çok olumsuz değişikliğe neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, uzun vadede ciltte kuruluk, alerjik reaksiyonlar, kırışıklıklar ve leke oluşumu gibi sonradan ortaya çıkan hasarların da oluşabileceği uyarısında bulundu. UVA ve UVB ışınlarının aynı zamanda melanom gibi çok ciddi deri kanserlerine de zemin oluşturduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Yıldırım, son yıllarda cilt kanserlerinin görülme oranının arttığını ve çok genç yaşlarda bile hastalığa yakalanılabileceğini kaydetti.

    “Güneşten korunmak için neler yapmalıyız”

    Yaz aylarında sağlıklı bir cilt için en önemli etkenin güneşten korunmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yıldırım, güneşten korunmak için korunma yöntemleriyle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: “Özellikle 10.00-14.00 saatleri arasında güneş ışınları yeryüzüne en dik hali ile ulaşmaktadır. Bu saatlerde güneş ışınlarına maruz kalmamalıyız. Kendi gölgenizi de takip edebilirsiniz. Kendi gölgeniz boyunuzdan kısa ise, güneş ışınları çok dik demektir. Mümkünse hafif ve uzun kollu bir gömlek, pantolon, geniş kenarlı bir şapka ve UV korumalı güneş gözlüğü kullanılması gerekmektedir. Daha etkili korunma için etiketinde ultraviyole koruma faktörü (UPF) numarası olan giysiler tercih edilmelidir. Geniş spektrumlu olduğunda güneş koruyucumuz, bizi hem derimizi yaşlandıran hem de güneş yanıklarına neden olabilen UVB ışınlarına karşı korumaktadır. Bu nedenle giysilerle örtülmemiş tüm cilde geniş spektrumlu, suya dayanıklı, SPF 30 veya daha yüksek bir güneş koruyucu uygulanmalı ve her iki saatte bir veya yüzdükten ya da terledikten sonra tekrar uygulanması gerekmektedir.”

    “Uygun güneş kremini seçmek, marka çeşitliliği göz önüne alındığında ve kulağa karmaşık gelen aktif bileşenler nedeni ile kafa karıştırıcı olabilmektedir” diyen Opr. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama bunun için aklımızda tutabileceğimiz bazı basit kurallar var. Dikkat etmemiz gereken en önemli kural geniş spektrumlu güneş koruyucu edinmek. Ayrıca koruyucunuzun suya dayanıklı ve en az 30 koruma faktörlü olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir.”

  • Termometreler 41’i görecek

    Termometreler 41’i görecek

    Hava sıcaklıklarının artarak mevsim normallerinin 10 derece üzerine çıkması beklenen Denizli’de, sıcaklığın 41 dereceye kadar yükseleceği tahmin ediliyor.

    Meteoroloji 5. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinden yapılan son değerlendirmelere göre; bugünden itibaren bölgede yer alan Afyonkarahisar, Denizli ve Uşak illerinin sıcak hava dalgasının etkisine gireceği tahmin ediliyor. Hafta ortasından itibaren sıcaklıkların mevsim normallerinin 5 ila 10 derece üzerine çıkması bekleniyor. Önümüzdeki günlerde il merkezlerinde beklenen en yüksek hava sıcaklıklarının Afyonkarahisar’da 32-34 derece, Denizli’de 37-41 derece ve Uşak’ta ise 32-35 derece aralığında olacağı tahmin ediliyor.

    Sıcak hava dalgası nedeniyle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri olan 11 ile 16 saatleri arasında dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiği bildirildi.

  • Güneşte yağda yumurta pişirildi

    Güneşte yağda yumurta pişirildi

    Mardin’in Nusaybin ilçesinde aşırı sıcaklara dikkat çeken bir vatandaş, güneş altında kızan yağda yumurta pişirdi.

    Güneydoğu Anadolu bölgesinde bazı il ve ilçelerde sıcaklar normalin üstünde seyrini sürdürüyor. Dün, Nusaybin’de yaşanan aşırı sıcaklar, ilginç bir olaya neden oldu. İrfan Algan isimli bir vatandaş, kızgın güneşin altına bıraktığı tavada kızan yağda yumurta pişirdi. Algan, pişirdiği yumurtayı ekmek ve domates ile yedi.

    Esnaf olan Algan, “Dükkanda arkadaşlarım ile otururken havanın aşırı sıcak olmasını değerlendirmek istedik ve yumurta pişirmeye karar verdik. Yumurtanın piştiğini görünce ekmek ile birlikte yedim. Hissedilen sıcaklığın 55 derece olduğunu söyleyebilirim” dedi.