Etiket: Güvenlik

  • Bursa’da Okul Polisi, eğitim kurumları çevresinde kuş uçurtmuyor

    Bursa’da Okul Polisi, eğitim kurumları çevresinde kuş uçurtmuyor

    İl Emniyet Müdürlüğü, 2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk gününden itibaren denetimleri sıkı tutuyor.
    Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri merkez ve diğer ilçelerinde 83 ekip 254 personelle ‘Çocuk ve gençlerin korunmasına yönelik okul çevreleri denetim uygulaması’ düzenledi.

    Bursa’daki 297 okul çevresinde yapılan uygulamada 936 şahıs sorgulanırken, okul çevresindeki 217 umuma açık iş yeri denetlendi. Ayrı okul çevrelerinde bulunan 26 metruk bina da kontrol edildi.
    Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, okul çevresinde ilgisiz kişilere izin verilmeyeceğini, eğitim kurumları yakınlarındaki metruk binaların da sürekli denetlendiğini kaydettiler.

    Öte yandan okul çevrelerinde görev yapan trafik timleri de öğrencilerin güvenli olarak yaya geçitlerinden geçmelerini sağladı, okul servis araçlarını denetledi.

  • “Türkiye’de milli güvenlik sorunu yoktur”

    “Türkiye’de milli güvenlik sorunu yoktur”

    Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret ettikten sonra Ak parti il başkanlığına gelerek burada gündem hakkına ve muhalefet parti hakkında açıklamalarda bulundu.
    Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Çelik burada yaptığı konuşta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartışmayı maalesef izlemek zorunda kaldık. Bu garip tartışma esasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koyduğu çeşitli argümanlar ve yaklaşımlar. Her gün yeni bir durumla karşılaşılsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayın Kılıçdaroğlu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kişi sürekli olarak seçimlerin meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Seçimler şöyle kazanıldı, böyle kazanıldı diyerekten. Tabii bu tartışmayı yürütenlerin aslında bütün seçim kampanyaları boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en meşru derelerine saldıran bir kampanyanın parçası olduğunu unutmamalı” diye konuştu.
    Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlış bir siyasi çizgiye sürüklendiğini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyası boyunca ne kadar terör örgütü varsa çıktı onlara desteklerini ilan etti ama Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunun karşısında biz terör örgütlerinin desteğini reddediyoruz. Biz meşru bir alanda seçim yapıyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlış bir çizgiye sürüklüyor” dedi.

    Türkiye’de seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açanlar geçmiş zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarları olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
    “Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabıka vardır. Seçimleri kaybettiği zaman, geçmişte askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden meşru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardır. Bu gelenek kuşkusuz demokrasiyle uzlaşmamaktadır ve kuşkusuz demokratik bir gelenek değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine de her zaman zarar vermiştir. Ama şimdi ilk defa doğrudan Kılıçdaroğlu’na birkaç arkadaşının sahiplenmesiyle seçim sonuçlarını kendi kendilerine tartışmaya açtıklarını gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak tarihe geçmekten başka da bir akıbeti olmayacak ama bir siyasi parti genel başkanının meşru seçimlerin sonuçlarını kendince tanımadığını söylemesi ve bunu bir şekilde tartışmaya açmaya çalışması kuşkusuz siyasi hayatının bu aşamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapıştıracağı en kötü etiket olmuştur”

    “Kılıçdaroğlu hayatı boyunca yenilmeye mahkûmdur”

    Kılıçdaroğlu’nun hayatı boyunca hiç seçim kazanmamış ve sürekli yenilmeye mahkum olduğunu belirten Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunun gereğini yapması gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine rağmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalışması bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi değil midir? Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik yolla şeffaf bir biçimde yapılmış yüksek katılımla gerçekleşmiş seçimlerde en yüksek oyu almış AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı eleştirmek yerine kendisinin ortaya koyduğu mağlubiyetin siyasi ahlak vereceğinden ve siyasi etik penceresinden değerlendirmesini yapması ve bununla yüzleşmesi gerek” diye konuştu.

    “Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır”

    Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarından sakladığı protokoller ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir tartışmayla karşı karşıya akıllanıyor. Birtakım partililer ortaklarından gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakım protokoller imzaladı, birtakım anlaşmalar yaptı ortaya çıkıyor. O zaman sormak gerekir. Bu şekilde kapalı kapılar ardında karanlık bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakımından ve siyasi etik bakımından bedenin ne olması gerekir ve neticesinin ne olması gerekir? Dolayısıyla biz Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çeşitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çeşitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabını aldılar. Dolayısıyla biz sayın Kılıçdaroğlu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin şu anda koltukta kalma ısrarının ve gizli protokollerle kendi partisini düşürdüğü durumu değerlendirmesi gerektiğinin tekrar hatırlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Kılıçdaroğlu partisini sürekli yanlış tarafa sürüklüyor”

    Türkiye’de insanların hayat tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu iddialarına yanıt veren Çelik, “Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye’de herkesin inandığı gibi yaşaması hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konumunda adımla atılırken karşımızda askeri vesayet ve yargı vesayetinin hemen yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genişletmek üzere bir adım atmışsak sürekli olarak karşımıza Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı. En son bunu beceremediğinde, bunu engelleyemediğinde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayısıyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavrıyla yüzleşmesi gerekir. Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup başkan vekili olduğu, genel başkan olduğu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüşler, hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konusunda atılan her adıma karşı durgun bir tavır ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarın, vatandaşlarımızın bir kısmının hayat tarzlarına tehdit ettiği gibisinden bir yaklaşım ortaya koymasının gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu’nun hukuk açısından da siyasi açıdan da aslında genel başkanlığı döneminin sona erdiği bir dönemdir. Nitekim genel başkan olarak hukuki açıdan da durumu tartışmalı olmasına rağmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartışmayı örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarına saldırmakta, kendince toplumsal fay hatlarına cinnet etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”

    Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden geleceğini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafı olduğuna dair ortaya koyduğu açıklamaları hepsinin yalan olduğunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. En son hatırlarsanız seçimlerin ikinci turunun yapıldığı gece ikinci turunun sonuçların açıklanmaya başlandığı geceden önce bir açıklama yaptı. Seçim gecesi hiç kimse sokağa çıkmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarının baş edemeyeceği bir güvenlik zaafı varmış gibi bir yaklaşım ortaya koymanız yanlıştır. Kendi devletinizi ve kurumlarınızı zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmanız gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediğinin yalan olduğu ortaya çıktı. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız hem sandık başlarındaydı. Hem sokaklardaydı. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yaptı ve süreci tamamladı” diye konuştu.

    “Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılıdır”

    Konuşmasının sonuna gelirken Kadın A Milli Voleybol takımının şampiyonluğunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyılı aynı zamanda kadınların yüzyılıdır demiştik. Bunun son örneği olarak, dün gece hepimizin göğsünü kabartan bir biçimde kadın A milli voleybol takımımız Avrupa’nın da en büyüğü olduğunu gösterdi. Filenin sultanları aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü, istiklal maaşımızı Avrupa Birliği’nin başkenti sayılabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermiş oldu. Biz bu kardeşlik iklimi, barış iklimi içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Onun dışındaki ortaya koyulmaya çalışılan kendi koltuklarını koymak, kurmak için ortaya koydukları bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü şekilde sürdüreceğiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
  • Göçmen botunun battığı anlar görüntülendi: 4 ölü

    Göçmen botunun battığı anlar görüntülendi: 4 ölü

    Yunanistan Sahil Güvenliği tarafından yapılan açıklamaya göre dün Ege Denizi’ndeki Midilli Adası açıklarında 22 göçmenin bulunduğu bot battı. Faciada 4 çocuk hayatını kaybetti, 18 kişi ise kurtarıldı.

    Kurtarılanlar Midilli Adasına götürülürken, uyruklarına dair bilgi verilmedi. Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis ise ölen kız çocuklarının 11 aylık, 8 ve 14 yaşında, erkek çocuğunun ise 8 yaşında olduğunu aktardı.
    Botun battığı anlar ise Yunan Sahil Güvenliği tarafından görüntülendi.

    Yunanistan Orta Doğu, Afrika, Asya’daki hayat şartları ve çatışmalardan kaçan göçmenler için Avrupa Birliği’nin ana giriş noktalarından biri. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre bu yıl Yunanistan’a 12 bini deniz yoluyla olmak üzere 15 bin 600’den fazla kişi göçmen geldi.

  • Fatih’te motosiklet ile scooter çarpıştı

    Fatih’te motosiklet ile scooter çarpıştı

    Kaza, akşam saatlerinde Fatih Fethiye Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre seyir halindeki motosiklet ile ara sokaktan çıkan scooter çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle scooter’da bulunan iki kız yola savrulurken, motosiklet sürücüsü de yere düştü. Çevredeki vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Motosiklet sürücüsü olay yerinden kaçarken, sağlık ekipleri ilk müdahalesini olay yerinde yaptığı iki kızı tedbir amaçlı hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri kaza ile ilgili geniş çaplı inceleme başlattı.

    Kaza güvenlik kamerasında

    Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde motosikletin cadde üzerinde seyrettiği, scooter kullanan iki kızın ise ara sokaktan çıkarak motosikletin önüne atladığı görüldü.

  • Korkuluk otomobilin uçmasını engelledi

    Korkuluk otomobilin uçmasını engelledi

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde kamyonet ile otomobilin çarpıştığı kazada 1 kişi yaralandı. Otomobilin sulama kanalına uçmasını köprü korkulukları engelledi. Kaza sebebiyle şoka giren kamyonet sürücü kendi aracını kontrol ettikten sonra diğer aracın yanına gitti. Kaza; Alanya-Manavgat D-400 Karayolunda Demirciler Mahallesi Özler Düğün Salonu yakınında meydana geldi.

    Alanya’dan, Manavgat’a seyir halindeki Mehmet K’nın kullandığı  otomobil ile karşı yönden gelen Veli Y., idaresindeki  kamyonet kavşakta çarpıştı. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Mehmet K, sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

    Güvenlik kamerasına yansıyan ve kamyonetin dikkatsiz bir şekilde yola çıkması sonucunda meydana gelen kazada, çarpmanın şiddetiyle yoldan savrulan otomobil, köprünün demir korkuluklarına çarparak yol kenarında bulunan sulama kanalına uçmaktan kurtulduğu görüldü. Kazanın etkisiyle ön bölümünde hasar oluşan kamyonet sürücüsü Veli Y. ise aracını park ettikten sonra önce hasarı kontrol etti ardından diğer sürücünün yanına gitti.

  • Bursa’da motosiklet hırsızlığı güvenlik kamerasında

    Bursa’da motosiklet hırsızlığı güvenlik kamerasında

    Olay dün Orhangazi’de İznik gölü yolu üzerinde bulunan bir fabrika önünde meydana geldi. Sabah kendine ait motosikleti ile fabrikadaki mesaisine giden Kaan Çoklar akşam mesaisinden çıktığında fabrika otoparkına park ettiği motosikletin yerinde olmadığını fark etti.

    Daha sonra fabrikanın güvenlik kameraları incelendiğinde ise motosikletin kimliği belirsiz bir şahıs tarafından çalındığı tespit edildi.
    Motosiklet sahibi Kaan Çoklar çalınan motosikletinin bulunması için emniyete başvurdu.

  • Otomobille 2 kişiyi ezdi ve kaçtı

    Otomobille 2 kişiyi ezdi ve kaçtı

    Afyonkarahisar’da babaanne ve torununun otomobil tarafından ezildiği anlar saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Olaydan sonra durmayarak kaçan sürücü her yerde aranırken, yaralanan babaanne ve torunu ise tedavilerinin ardından taburcu edildi.

    Olay, kent merkezi Sahipata mahallesi Abdülkadir Kocatürk caddesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, sürücüsü ve plakası henüz tespit edilemeyen ve süratle geldiği belirtilen gri renkli bir otomobil, mahalledeki bir düğünden dönen babaanne H. Akgün (63) ve torunu B.A., (14)’e çarptı.

    Olay sonrası yaralılar bölgeye gelen 112 Acil servis ekipleri tarafından Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kazadan sonra hızla olay yerinden uzaklaşan sürücünün yakalanması için polis tarafından başlatılan arama çalışması devam ediyor.

    “Araç bilerek ve isteyerek vuruyor”
    Olay ilgili konuşan H. Akgün’ün oğlu A. Akgün, güvenlik kamerasını izlediklerinde büyük bir şok yaşadıklarını ifade ederek, “Yaya olarak ilerleyen annemle yeğenime bir araç vurup kaçtı. Kamera görüntülerinde olduğu gibi araç bilerek ve isteyerek vuruyor. Yani düz giderken yönünü değiştirip vuruyor hiç fren dahi yok.

    Ondan sonrasında biz olay anında evdeydik evimizde hemen olayın gerçekleştiği yerin 3 dakika ilerisinde geldiğimizde sürücünün kaçtığını durmadığını gördük. Konuyla ilgili emniyet ekiplerine şikayette bulunduk. Yeğenimin durumu kötü sol kolunda ve omuzunda çatlaklar var sağ bacağında çatlaklar var. Darbeye bağlı olaraktan annemin sağ kolunda çatlaklar var. Üzgünüz olayla ilgili sürecin takipçisiyiz” dedi.

    “Gören duyan arabayı tanıyan var mı?”
    Suçlunun yakalanması için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Akgün şunları söyledi:
    “Biz emniyete suç duyurusunda bulunduk. Onların haricinde de kendi oturduğumuz mahallede olduğu için eşimizden dostumuzdan yardım istediğimiz noktalar oluyor. Gören duyan ya da arabayı tanıyan, sürücüsünü tanıyan var mı diye rica ettiğimiz kişiler var.

    Yeğenim 14, annem de 63 yaşında annem şu an iyi taburcu oldu olay günü sabah 07’de Afyonkarahisar Devlet Hastanesinden. Yeğenim bugünde dahil olmak üzere her gün kontrollerinde gidiyor. Şu anda kollarında ve bacaklarında alçı olduğu için alçı sürecinde ayriyeten terapi sürecinde daha sonrasında ise fizik tedavi süreciyle devam edecek.”
    Öte yandan, olaydan sonra kaçan sürücünün yakalaması için polis tarafından başlatılan arama çalışması devam ediyor

  • İlk “yapay zeka” toplantısını gerçekleştirildi

    İlk “yapay zeka” toplantısını gerçekleştirildi

    Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, yapay zeka konusundaki ilk toplantısını gerçekleştirdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres gelişen teknolojinin yönetimini kolaylaştırmak üzere yeni bir BM biriminin oluşturulması yönündeki çağrıları memnuniyetle karşıladığını söyledi.
    Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, yapay zeka konusundaki ilk toplantısını ABD’nin New York şehrindeki merkez binasında gerçekleştirdi.

    Toplantıda konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yapay zekanın küresel barış ve güvenlik için oluşturduğu potansiyel risklere dikkat çekerek, “Sosyal medyaya bakalım. İnsanlar arasındaki bağı güçlendirmek için tasarlanan araçlar ve platformlar artık seçimleri baltalamak, komplo teorilerini yaymak, nefret ve şiddeti körüklemek için kullanılıyor” dedi. Yapay zeka teknolojisi kullanılan sistemlerdeki olası arızaları “başka bir büyük endişe kaynağı” olarak niteleyen Guterres, “Yapay zeka ile nükleer silahlar, biyoteknoloji, nöroteknoloji ve robotik arasındaki etkileşim son derece endişe verici” diye konuştu.

    Yapay zeka teknolojisinin yönetimini kolaylaştırmak üzere yeni bir BM biriminin oluşturulması yönündeki çağrıları “memnuniyetle karşıladığını” kaydeden Guterres, böyle bir birimin sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için yapay zeka araçlarının araştırılması ve geliştirilmesinde iş birliğini destekleyebileceğini söyledi. Guterres, “Bizi uzaklaştıran değil, sosyal, dijital ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kuran yapay zeka için birlikte çalışmalıyız” çağrısı yaptı.
    “Yapay zeka sınır tanımıyor”

    Ülkesinin Temmuz ayındaki dönem başkanlığı nedeniyle konsey toplantısına liderlik eden İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, oturumda yaptığı konuşmada “yapay zekanın insan yaşamını her yönüyle temelden değiştireceğini” belirterek, “Dönüştürücü teknolojilerin küresel yönetimini acilen şekillendirmemiz gerekiyor.

    Çünkü yapay zeka sınır tanımıyor” ifadelerini kullandı. Yapay zeka teknolojisinin iklim değişikliğinin ele alınmasına ve ekonomilerin canlandırılmasına katkı sağlayabileceğini belirten Cleverly, buna rağmen teknolojinin dezenformasyonu körüklediği ve hem devlet hem de devlet dışı aktörlere silah arayışında yardımcı olabileceği konusunda uyardı.

    “İki ucu keskin bir kılıç”
    Çin’in BM Büyükelçisi Zhang Jun ise teknolojinin olumlu ve olumsuz taraflarının olduğuna dikkat çekerek yapay zekayı “iki ucu keskin bir kılıç” olarak nitelendirdi. Pekin’in, konu hakkında belirleyici ilkeler oluşturulmasında BM’nin merkezi koordinasyon rolünü desteklediğini ifade eden Zhang, yapay zekaya atıfla “İyi ya da kötü olması, insanlığın onu nasıl kullandığına, düzenlediğine ve bilimsel gelişme ve güvenlik dengesini nasıl sağladığına bağlıdır” şeklinde konuştu. Zhang, yapay zeka teknolojisinin kontrolden çıkmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

    ABD işbirliği çağrısı yaptı
    ABD’nin BM Büyükelçi Yardımcısı Jeffrey DeLaurentis de, yapay zekanın gıda güvenliği, eğitim ve tıp alanlarındaki küresel zorlukların üstesinden gelme konusunda büyük imkanlar sunduğunun altını çizdi.

    “Amacına uygun şekilde kullanıldığında yapay zeka sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma yolundaki ilerlemeyi hızlandırabilir” diyen DeLaurentis, “Bununla birlikte yapay zeka, yanlış bilgi yaymak, önyargı ve eşitsizliği körüklemek, kötü niyetli siber operasyonları kolaylaştırmak ve insan hakları ihlallerini artırmak gibi tehditleri yoğunlaştırma potansiyeline de sahiptir” şeklinde konuştu.

    DeLaurentis, yapay zeka ve diğer gelişmekte olan teknolojilerin “baskı aracı olarak değil”, “daha güvenli ve barışçıl bir dünya hedefine yardımcı olacak araçlar olarak” kullanılmasını sağlamak için işbirliği çağrısında bulundu.

    Öte yandan, Rusya uluslararası barış ve güvenliği sağlamakla görevli olan konseyin yapay zeka konusunu tartışmasını sorguladı. Rusya’nın BM Büyükelçi Yardımcısı Dmitry Polyanskiy, “Gerekli olan şey, birkaç yıl sürebilecek profesyonel, bilimsel, uzmanlığa dayalı bir tartışma. Bu tartışma zaten özel platformlarda sürüyor” dedi.

  • Binlerce arı telef oldu

    Binlerce arı telef oldu

    Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 135 kovandaki binlerce arı, kimlikleri henüz belirlenemeyen kişiler tarafından ilaçla zehirlenerek telef edildi. Arıların telef edilme anı ise bahçede bulunan güvenlik kameralarına yansıdı.

    Olay, 27 Haziran’da Kastamonu’nun İnebolu ilçesine bağlı Dibek köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ali Oğuz ve Salim Şahiner adlı bal üreticisi ortaklar, 2022 yılında Dibek köyünde satın aldıkları 3,5 dönümlük araziye 135 adet arı kovanı yerleştirdi.

    Kestane ormanlarıyla kaplı bölgede kestane balı üretimi yapan Ali Oğuz ve Salim Şahiner’e ait arı kovanlarının bulunduğu bahçeye gece saatlerinde giren yüzleri maskeli 2 kişi, ellerindeki pompalarla bütün kovanlara ilaç sıktı. Sabah uyandığında kovanlardaki binlerce arının telef olduğunu gören Salim Şahiner, şoke oldu. Bahçedeki güvenlik kamerasının kayıtlarını inceleyen bal üreticileri, arıların ilaçla telef edildiğini görünce durumu jandarma ekiplerine bildirdi.

    Jandarma ekipleri tarafından yapılan incelemede arıların ilaçla telef edildiği tespit edildi. Olayın ardından Ali Oğuz ve Salim Şahiner, İnebolu İlçe Jandarma Komutanlığına başvurarak şüphelilerden şikayetçi oldu.

    Etrafı çitle çevrili bahçedeki güvenlik kameraları tarafından kaydedilen şahısların görüntüleri de jandarma ekiplerine teslim edildi. Olayın ardından şüphelilerin bulunması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

    “135 kovan arımızın yüzde 80’i yapılan ilaçlamadan ötürü öldü”
    135 kovan arının yüzde 80’inin zehirlenerek telef edildiğini söyleyen kestane balı üreticisi Salim Şahiner, “Elimizdeki video görüntülerinde, saat 1.34 sıralarında fotokapanların ve kameraların çektiği görüntülerde arılığa iki kişi girildiği görülüyor. İkisinin de sırtlarında 16 litrelik şarjlı ilaç pompalısı bulunuyor. Girişti elektrik bariyerimiz vardı.

    Elektriği kesip arılığa öyle giriyorlar. 135 kovan arıyı komple telef etmek için arılıkta ilaçlama yapıyorlar. Arılarımızın yüzde 80’i bu ilaçlamadan ötürü öldü. Rutin olarak bizler her gün arılığa gelip kontrollerde bulunuyoruz. İlaçla zehirlenen arılığımıza gittiğimizde de arıların uçmadığını, hareketsiz kaldığını fark ettik. Kovanların önleri komple arı ölüleriyle kapanmış. Arıların zehirlendiğini ve boğulmalardan ötürü de kovanların önünün arı ölüsüyle yığılı olduğunu gördük.

    İçeride kovanda kalan sağ arılarda dışarıya çıkamıyor. Olayın farkına varır varmaz hemen kovanların önlerini açtık. Ardından kamera görüntülerini izleyip baktığımızda iki kişinin arılığa girerek kovanları zehirlediğini gördük. Görüntüleri ve kameraları alıp İnebolu İlçe Jandarma Komutanlığına şikayette bulunduk” dedi.

    Yaşadıkları olay karşısında büyük üzüntü yaşadıklarını ifade eden Şahiner, “Şu anda edindiğimiz bilgilerde görüntülerin kriminal laboratuvara gönderildiği söylendi. Arıların ölümleriyle ilgili İnebolu İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri numune alarak nasıl bir ilaç ile zehirlendiklerini tespit etmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Daha önce bizler böyle bir olay yaşamadık. Aynı köyde iki yıl öncede başka bir arkadaşın arılarının önleri alkol alınıp kapatıldığı söylendi. İnebolu’nun Dibek köyünde ne yazık ki böyle sıkıntıların ara sıra yaşandığını öğrendik” diye konuştu.

    “Kovanlarımız zehirlendiği için zararımız da büyük”
    Kovanların ilaçla zehirlendiğini ve arıların da telef olduğunu belirten Şahiner, “Yalnız bizim arılarımızı koyduğumuz yer tapulu arazimiz, bize ait bir arazide bulunuyor arılar. Rekoltemiz çok düştü, arılarımız zehirlendiği için bizler çok mağdur durumdayız.

    Şu anda yeni yeni sağım başladı, vatandaşlar sağıma başladı. Rekolte ne kadar bilmiyoruz ama bizim arılarımız zehirlendiği için biz çok mağdur olduk. Arılarımızı köyden kaldırdık. Şu anda arılarda ölümler halen devam ediyor, arılarda bal yapmadığı için Devrekani ilçesine yüksek bir kesime çiçek balı için kovanları kaldırdık. Kraliçe arı da öldüğü için yeni kraliçe arı getirttik. Şu anda yeniden arılarımızı geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Motosikletle gelip motosiklet çaldılar

    Motosikletle gelip motosiklet çaldılar

    Olay, merkez Yıldırım ilçesi Musababa Mahallesi’nde meydana geldi. Fırat Yücedağ evinin önüne park ettiği motosikletini, zincirle bağladı. Fakat bölgede motosikletle gezen 2 hırsız, Yücedağ’ın bağladığı 50 bin lira değerindeki motosikleti gözüne kestirdi.

    Bir süre motosikletin yanında etrafı kolaçan eden hırsızlar yanlarında taşıdıkları demir makası ile zinciri kırdı. Motosikleti alarak kayıplara karışan şüpheliler güvenlik kamerasına yansırken, mağdur olan Yücedağ motosikletinin bulunması için yetkililerden yardım istedi.