Bursa’nın en işlek meydanlarından 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bulunan güvercinlerin mevsim normalleri üzerinde seyreden havada sıcaktan bunaldığını gören bir vatandaş meydanda bulunan çeşmenin suyunu açarak güvercinlere doğru tutmaya başladı.
Üzerlerine akan suyun altında toplanan güvercinler ise dakikalarca bu suyun altında banyo keyfi yaptı. Meydandan geçen vatandaşlar ise güvercinlerin keyifli anlarını uzun süre izledi.
Olay, İstasyon Mahallesi’nde meydana geldi. Sokakta bulunan yüksek katlı bir binanın penceresinde bir güvercin ipe asılı kaldı. Güvercinin asılı kaldığı apartmanın karşısındaki binada oturan duyarlı bir vatandaş, karşı komşusuna seslenmesi üzerine evde kimsenin olmadığını fark etti. Bunun üzerine duyarlı vatandaş, çözümü itfaiyeye haber vermekte buldu. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, pencereye itfaiye aracının merdivenini uzatarak güvercini asılı olduğu yerden kurtardı. Güvercinin ayağındaki ipler alınıp yarası olup olmadığına bakılırken, itfaiye ekipleri mahalle sakinlerinden büyük takdir topladı.
Olay, dün gece, Bozova ilçesine bağlı Yaslıca Mahallesi’nde meydana geldi. Celal Badem (16) ile arkadaşları M.A.K. (14) ve K.K. (16) isimli kardeşler, evde güvercin besleme nedeniyle tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Celal Badem, başına vurulan parke taşıyla yaralandı. Aldığı darbeyle yere yığılan Badem, yakınları tarafından Bozova Devlet Hastanesine kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan Badem, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Jandarma ekipleri, Badem’in ölümüne sebep olduğu ileri sürülen K.K. ile M.A.K. kardeşleri gözaltına aldı.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Sıcak havalardan insanlar kadar hayvanlar da etkilendi. Valiliğin, aşırı sıcaklar sebebiyle vatandaşların mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması uyarısıyla boşalan şehir merkezi güvercinlere kaldı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir esnaf, sıcaktan bunalan güvercinlerin imdadına yetişti.
Meydanda bulunan çeşmeye hortum takan esnaf, kuşlara su tutarak serinletti. Buz gibi suyun altında rahatlamaya çalışan güvercinlerin kanatlarını kaldırıp çırpınması renkli görüntüler oluşturdu.
Hava sıcaklıklarının 40 dereceleri gördüğünü belirten esnaf ise, “Burada güvercinlerin serinlemesi için elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Günde 2 defa olmak üzere sabah ve akşam saatlerinde güvercinleri serinletiyoruz. Bazen de emekli esnaflarımız gelip kendi imkanlarıyla serinletiyor.
Serinlerken güvercinlerin hareketlerini izlemek gerçekten zevkli. Kartpostallık görüntüler çıkıyor. Bazı vatandaşlarımız da fotoğraf çekiniyor” ifadelerini kullandı.
Sivas’a özgü özellikleriyle dikkat çeken Sivas taklacı ve oyuncu güvercininin ünü dünyaya yayıldı. Bir dönem hobi olarak beslenen güvercinler, şimdilerde yüksek meblağlarla satılıyor. Yetiştiricilerin çabası sonucu geçmişten günümüze kadar ırk özellikleri bozulmadan gelen Sivas güvercininin tescillenmesi için de büyük çaba harcanıyor.
Sivas Güvercinlerini Araştırma Geliştirme Koruma Derneği Başkanı Haluk Karyağdı, Sivas güvercinin geçmişini anlatarak, “Büyük ihtimal dünya tarihinde güvercinlerle ilgili ilk yazılı vakıf Sivas’ımıza ait. Hasat mevsiminde buğdaylar toplanıyor, Ulu Camide muhafaza ediliyor. Ulu Cami imamı kışın güvercinlere bakıyor. Bu şekilde hayvanların verilmesi Cenabı Allah’ın bir lütfu. Kangal Köpeğimiz, Kangal Koyunumuz yine dünyada eşi benzeri olmayan bir ırk. Sivas Takla Güvercinimiz de aynı. Birçok yöremizin kendine özgü ırkları var ama Sivas Güvercinimizin ırkı ve özelliği de çok farklı. Aynı Kangal Köpeğimiz gibi güçlü ve dayanıklı. Sivas Takla Güvercinimiz dünyanın her yerine gönderiliyor. Gücü, dayanıklılığı ve hırsıyla en ön planda olan güvercin ırklarından birisi” dedi.
“Yurtdışından korkunç bir talep var”
Sivas güvercinine olan ilginin her geçen gün arttığını dile getiren Karyağdı, “Önceden bu tamamen hobi olarak yapılıyordu. Bu Sivas’ta bir kültür gibiydi. Büyük binalar olmadan önce her iki evin birinde muhakkak güvercin vardı. Sivas’ımızın yüzde 50’si güvercinsever. Şartlar elvermedi, büyük binalar çıktı, insanların besleyecek yeri kalmadı. Birçok nedenden dolayı çoğu arkadaş bırakmak zorunda kaldı ama birçoğu güversinsever. O dönemde en büyük sebep dostluk ve muhabbetti. Herkes birbirine hediye verirdi, iyi kuşlar bir araya getirilirdi. Ticari maksat güdülmeyen, tamamen dostluğa, sevgiye, muhabbete dayanan güvercin hobisi vardı. Son zamanlarda artık hobi olmaktan çıktı, bir sektör oldu. Bu tamamen bacasız fabrika. Şu anda 5 bin 300 tane hâlihazırda güvercin besleyen arkadaşımız var. Sivas Güvercini hak ettiği yere geliyor. Yurtdışından korkun bir talep var. Arkadaşlar, korkunç rakamlara çok güzel güvercinler satıyor. Geçtiğimiz sene 60’a yakın arkadaşımız bu şekilde çalışmadan evini geçindirdi. Şu ana kadar da yaklaşık 100 arkadaşımız çok iyi fiyatlara güvercinlerini sattı” diye konuştu.
Tepebaşı İlçesi Çukurhisar Mahallesi’nde meydana gelen yangında 60 dönüm hububat ekili tarım arazisi zarar gördü. Güvercin kovalayan bir atmacanın elektrik tellerine çarptıktan sonra yanarak tarlaya düşmesi sonucu meydana geldiği tespit edilen yangın, arazi sahiplerini şaşkına döndürdü. Arazi sahipleri ile jandarma ve itfaiye ekiplerinin müdahaleleri sonucu daha fazla yayılmadan söndürülen yangında, 8 farklı tarlada 60 dönüme ekili olan arpa ve buğday zarar gördü. Olayın ardından Tepebaşı İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından inceleme başlatıldı.
“Yaklaşık 60 dönüm hububat ekili alanımız zarar gördü”
Yangının çıkış noktasında inceleme yapan Tepebaşı İlçe Tarım Müdürü Zeki Sert, toplamda 60 dönüm hububat ekili alanın zarar gördüğünü belirterek, “Çukurhisar mahallemizde meydana gelen yangın, bir atmacanın elektrik tellerine takılmasıyla yere düşüp, kıvılcım almasıyla tarlalarımızı ateşe vermesiyle çıktı. Yaklaşık 60 dönüm hububat ekili alanımız zarar gördü. Tam da hasat döneminde meydana gelen bu zarar hepimizi üzdü. İlçe tarım müdürlüğü tarafından tespit çalışmalarımız tamamlandı. Vatandaşlarımızın, en az zararla bu işin altından kalkabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Sevinçliyiz tabi aynı zamanda, yangın çok fazla yayılmadan önlendiği için. Yangın başladıktan sonra zaten hasat sezonu olması sebebiyle vatandaşlarımız görmüşler, hemen müdahale etmişler. Jandarmamız olay yerine gelmiş. Bizde olay yerine intikal ettik. Vatandaşlarımızın zararlarının bundan sonra takipçisi olacağız” dedi.
“Böyle bir olayla ilk defa karşılaştık”
Daha önce bu tarz bir yangınla karşılaşmadıklarını belirten Yeni Mahalle Muhtarı Fatih Ay, “Çiftçilerimizin 60 dönüm kadar arazisi hasar görmüş durumda. Yangının sebebi yırtıcı bir kuşun, tellere çarpması sonucu çıkmış olduğu tespit edildi. Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından gelip tespitler yapıldı. Yangın günü çiftçilerimizin de tarım aletleriyle erken müdahale etmesiyle birlikte, yangının daha büyümesi önlenmiş oldu. Aynı zamanda itfaiye ekiplerimiz de yangına müdahale ettiler. Jandarma tarafından gerekli tutanaklar tutuldu. Yani hasarı bu kadar la atlattığımız için sevinçliyiz. Daha önce kuşun tellere takılıp düşmesiyle yangın çıkması başımıza gelmiş bir şey değildi. Bizde ilk defa karşılaştık” diye konuştu.
“Devletimizin yardımını bekliyoruz”
Meydana gelen yangında mahalledeki üreticilerin mağduriyet yaşadığını belirten Hisar Mahallesi Muhtarı Mustafa Omiş, devlet büyüklerinden yardım beklediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Muhtar arkadaşımın da dediği gibi, yırtıcı kuşun yapmış olduğu bir olay. 60 dönüm hububat arazimiz yandı. Allaha şükür, bu kadarıyla kurtulmuş olduk. Çiftçi arkadaşlarımız sağolsun, çok yardımcı oldular. Tarım İlçe Müdürlüğü geldi, denetim yaptı. Artık ne gerekiyorsa, devlet bize yardım edecektir.”
Kayseri’de otomobilin tavanına konan güvercin şehir turu attı. Güvercinin yolculuğu ile vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı.
Kayseri’de yorulan güvercin, otomobilin tavanına kondu. Etrafı izleyerek şehir turu atan güvercini gören vatandaşlar da, o anları telefonları ile kaydetti. Yolculuğunu bir süre devam ettiren güvercin, daha sonra uçtu. Vatandaşlar da sosyal medyada “Kayserili güvecin” yorumunu yaptı.
Odunpazarı ilçesi İstiklal Mahallesi Reşadiye Esnafı Sokak’ta bulunan bir işletme tabela değişikliği yaptığı esnada güvercin yuvası bulundu.
İçinde 5 yavrunun bulunduğu güvercin yuvası, bilinmeyen bir sebeple çöp kutusunun üzerine bırakıldı.
Çevreden geçen vatandaşlar karşılaştıkları manzara karşısında hayrete düşerken, çöpe atılan yavru güvercinler ihbar üzerine gelen belediye yetkilileri tarafından barınağa götürüldü.
Erenler Mahallesi Karanfil Sokak’ta bulunan 2 katlı evin terasındaki güvercin kümesleri henüz belirlenemeyen sebepten dolayı alev aldı. Alevler büyüyerek, bitişiğindeki 3 katlı evin çatısına sıçradı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını kısa sürede kontrol altına alarak, söndürdü. Ekiplerin erken müdahalesi yangının faciaya dönüşmesinin önüne geçti.
Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
Yeryüzünde bulunan güvercinlerin ayrı ayrı barındırdıkları ırk, fiziki özellik, ses ve oyunculuğunu tek başına bünyesinde barındıran Kelkit Tepelisi, birçok güvercin meraklısı vatandaşın dikkatini üzerine çekiyor.
Erzincan’da güvercin yetiştiricileri haftanın belirli günlerinde belirledikleri bir kahvehanede bir araya gelerek günün büyük bir bölümünü güvercinler üzerine sohbet ederek geçiriyorlar.
Rivayete göre yetiştiricisinin ömrünü uzattığı ve üzerindeki bütün nazarı aldığı belirtilen Kelkit Tepelisi ile ilgili sohbetlere katılmak için meraklıları çevre illerden kilometrelerce yol kat ederek geliyor.
Atalarından kalma bir gelenek olarak adlandırdıkları Kelkit Tepelisi yetiştiriciliğini sürdüren yetiştiricileri Halep’ten getirilen bir ırk olan Kelkit Tepelisinin zamanla bölgeye adaptasyonu sağlandığını ve Kelkit ve Erzincan bölgesine has bir ırk olduğunu söyledi.
“Güvercin besleyen insanların ömürleri uzun olur derdiler”
Bölgeye has Kelkit Tepelisi’ni Erzincan’da yetiştiren Murat Taşkın, “Babalarımızdan, dedelerimizden ve atalarımızdan görerek, sürekli bakıp beslediğimiz Kelkit Tepelisi bu bölgeye has endemik bir ırktır. Yeryüzünde birçok güvercin ırkı var, kimisi kostümlüyle, kimisi sesiyle, kimisi de oyunuyla ön planda. Hepsini içinde barındıran tek ırk ise Kelkit Tepelisi. Halep’ten getirilmiş bir ırk. Yıllar içerisinde kırılarak, iklimin ve havanın etkisiyle de burada evrim yaşamış bir ırk. Kelkit ve Erzincan bölgesine has bir ırk. Bu güvercin açık alanda da kapalı alanda da oyununu sergileyebiliyor. Bu özellikle de birçok güvercin severin dikkatini üzerine çekiyor. Biz hobi olarak bakıp, besleriz. Bu kahvehane Erzincan’da güvercin besleyen arkadaşların buluştukları bir mekan. Hiç birbirini tanımayan insanları güvercinler ortak bir paydada bir araya getiriyor. Herkes kendi güvercinini anlatıyor. En iyi renk bende, en iyi oyun kuşu bende diye. Kış aylarında özellikle bu güvercinin seyir turnuvaları yapılır. İlgi ve katılımı yüksek seyirler yapılır. Bu endemik kuş türü ona gönül vermiş insanların elinde onların çabasıyla yürütülmeye çalışılıyor.” dedi.
Atalarından bu güvercinin iki özelliği olduğuna dair rivayetler olduğunu aktaran Taşkın, “Bu güvercini besleyen insanların ömürleri uzun olur derdiler. Biz bunu analiz ettik. Bütün güvercinlere bakan amcalarımız, büyüklerimiz hep emsallerinden daha geç öldüler. Halk arasında nazar dediğimiz bakışların, kem gözlerin sahibinin üzerinden çekip alıyormuş. Bunu da denediler. Bende 30 çift kuş var. Kedi içeriye girse en sevdiğimi alıp götürür. Atmaca girsin en değerli kuşumuzu alır. Hastalık girsin yine aynı şekilde en çok sevdiğimiz kuşu alıp götürür. Sahibinin üzerindeki nazarı kuş kendi üzerine alır derlerdi ve biz bütün kuşçular olarak tecrübe edindik” diye konuştu.
“Kuşçu olan insanlar o kuşun içine girdiği zaman dünya ile irtibatı kesilir”
Erzurum’dan sırf kuş sohbetine katılmak için vatandaşların Erzincan’a geldiğini söyleyen kuşçu Hasan Demirel de “11 yaşından beri kuş besliyorum. Büyüme çağlarında bizden eski abilerimizin anlatımıyla, eskiden kahve olmadığı için ahırlarda kuşu beslermişler eğlence diye. Şu anda da arkadaşlar buna gönül vermişler ama eskisi gibi değil. Şu an bu azaldı ama yine devam ediyor. Arkadaşlar ahır olmadığı için özel yerler yapıyorlar. Bu bir hobi ve sevgi. Tabiri caizse kuşçu olan insanlar kuşu iyi anlıyorsa o kuşun içine girdiği zaman dünya ile irtibatı kesilir. Yemek, içmek hiçbir şey aklına gelmez saatlerce. Bu böyle bir sevda. Gençlerimiz de bizden sonra devam ettiriyor.” ifadelerini kullandı.