Etiket: haber

  • Diyanet İşleri Başkanın’dan açıklama

    Diyanet İşleri Başkanın’dan açıklama

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) olarak çeşitli yollarla şu ana kadar 600 milyon liralık yardımı Gazze’ye ulaştırdık” dedi.
    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Milli İrade Platformu tarafından İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Diyanet ve Din Hizmetleri” konulu “Milli İrade Buluşmaları” programına katıldı.

    “Yeni bir medeniyetin inşası noktasında hepimize çok büyük görevler düşüyor”
    İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Dr. Tayyar Altıkulaç Konferans Salonu’ndaki programda konuşan Başkan Erbaş, Türkiye Yüzyılı vizyonunun küresel krizlerle kuşatılmış insanlığın çıkış yolunu ifade ettiğini belirterek, “Türkiye’nin öncülüğünde yeni bir medeniyetin inşası noktasında hepimize çok büyük görevler, çok önemli sorumluluklar düşüyor. Zira söz konusu idealin, güçlü motivasyonu, en büyük imkanı, en kapsamlı zemini, inancımız ve değerlerimizdir” dedi.

    Başkan Erbaş, bugün Diyanet İşleri Başkanlığının dünyanın her köşesinde hizmet sunan büyük bir teşkilat olduğuna dikkati çekerek, hiçbir ülkede benzeri olmadığını söyledi.

    “Filistin için Papa’ya Cumhurbaşkanımızın mektubunu götürdüm”
    Filistin için sivil toplum kuruluşlarıyla Filistin’e Destek Platformu’nu kurduklarını ifade eden Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
    “Gazze, Filistin konusunda en başından beri yaptığımız, yapmaya devam ettiğimiz onlarca iş var; defalarca basın toplantısı, bildiri, hutbe, boykot Bu süreçte daha güçlü tepki oluşturmak amacıyla Müslüman ülke ve toplumların dini liderleriyle defalarca toplantı yaptık. Diyanet İşleri Başkanlığımızda bir çevrim içi toplantıda 92 ülkeden 190’nın üzerinde ilim adamının, dini liderin katıldığı bir toplantımız oldu. Yine İslam alimlerinin katılmış olduğu pek çok toplantı yaptık.

    Farklı din mensuplarının dünyadaki temsilcilerine özel mektuplar gönderdik ve onları bir araya getirerek açıklamalar yaptık. Vatikan’a gittik, Cumhurbaşkanımızın mektubunu Papa’ya ulaştırdık ve Papa’ya baştan sona mektubu okudum. Onun da bu farkındalığın oluşmasında desteğinin olmasını kendisinden talep ettik.”

    “Rabbim, Kudüs mücadelesinin ve Filistin davasının nihai zaferini görmeyi hepimize nasip eylesin”
    Başkan Erbaş, Filistin’e insani yardımlar konusunda yapılabilecek her şeyi yaptıklarını dile getirerek, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV olarak çeşitli yollarla şu ana kadar 600 milyon liralık yardımı Gazze’ye ulaştırdık. Rabbim, Kudüs mücadelesinin ve Filistin davasının nihai zaferini görmeyi hepimize nasip eylesin inşallah” diye konuştu.
    Programa, Diyanet İşleri Başkanlığının üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

  • Etkinlikler, katılımcıların ilham verici konuşmalarıyla sona erdi

    Etkinlikler, katılımcıların ilham verici konuşmalarıyla sona erdi

    Farklı alanlarda uzmanlaşan kişilerin bilgi alışverişine zemin oluşturması amacıyla kurulan TEDx’in Atatürk Üniversitesi bünyesinde gerçekleştireceği etkinlikler, yoğun bir katılımla tamamlandı.
    “Kendini gerçekleştirmek” teması ve “sınırları aş” sloganıyla TEDx kapsamında düzenlenen TEDx Atatürk University etkinliğine Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu başta olmak üzere, Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Aynalı, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ile konuşmacılar, davetliler, kamu kurumu ve STK temsilcileri ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

    Farklı Sektörlerden Çok Sayıda Konuşmacı Deneyimlerini Paylaştı
    Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte; Öğrenci Dekanlığı, İnovatif Düşünce ve Girişimcilik Kulübü ve TEDx Atatürk Üniversitesi ile Arenya Enerji Yatırım Şirketinin katkılarıyla düzenlenen etkinlik, gün boyunca, alanında uzman konuşmacıların deneyimlerini katılımcılara aktarmalarıyla devam etti.

    Etkinlikte, Askon Genel Başkanı Orhan Aydın, AVS Global Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahit Şimşek, Wittour Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Aydın, Palanın Otağı Mehmet Eken, FIFA Eski Hakemi Fırat Aydınus, GD Global CEO’su Gözde Dizdar, Karmod Prefabrik Yapı Teknolojileri CEO’su Mehmet Çankaya ve Bendak Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Bora Küçük gibi değerli konuşmacılar, “Kendini Gerçekleştir ve Sınırları Aş” teması etrafında kendi deneyimlerini ve süreçlerini paylaştılar.

    Program kapsamında kürsüye çıkarak etkinlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, TEDx Atatürk Üniversitesi etkinliğinin, öğrencilerin kariyerlerine etki edecek ve ufuk açacak bir platform olarak büyük bir önem taşıdığını dile getirdi. Bu tür organizasyonların, gençlerimizin profesyonel gelişimlerine katkıda bulunarak, onları geleceğin liderleri olmaya hazırladığını aktaran Rektör Hacımüftüoğlu: “Atatürk Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin kişisel ve akademik gelişimlerine yönelik her türlü etkinliği desteklemek öncelikli hedeflerimizden biri. Bugün gerçekleştirilen TEDx etkinliği, alanında uzman konuşmacıların deneyimlerini paylaştığı, ilham verici bir ortam sundu.

    Bu tür fırsatlar, öğrencilerimize sadece bilgi sunmakla kalmayıp, aynı zamanda inovatif düşünme ve girişimcilik ruhunu aşılayarak, kariyer hedeflerine ulaşmalarında önemli bir rol oynuyor” ifadelerini kullandı.

    Öğrencilerin, bu etkinlikler aracılığıyla farklı bakış açıları kazanarak, kendi potansiyellerini keşfetmeleri ve sınırlarını aşmaları için gerekli motivasyonu bulmalarının son derece önemli ve kıymetli olduğunu vurgulayan Rektör Hacımüftüoğlu: “Gelecekte de bu tür etkinlikleri artırarak, öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlamayı sürdüreceğiz. TEDx Atatürk Üniversitesi, sadece bir bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda genç zihinlerin bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunduğu bir platformdur.

    Bu nedenle, etkinliğin katılımcılara sağladığı faydaların uzun vadeli etkilerini görmekten mutluluk duyuyoruz. Geleceğin iş dünyasında başarılı olmaları için öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle, konuşmalarıyla ufuk açan tüm katılımcılara teşekkür ediyor, etkinliğin gelecek adına yol gösterici olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

    Katılımcılar, etkinlik boyunca ilham verici konuşmalar sayesinde inovasyon ve girişimcilik alanında yeni bakış açıları kazanma fırsatı buldular. Ayrıca, genç girişimcilerin motivasyonunu artırarak, kendi potansiyellerini keşfetmelerine katkıda bulunuldu.

  • Deprem bölgesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Coşkusu

    Deprem bölgesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Coşkusu

    29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. Yıl dönümü deprem bölgesi Malatya’da coşkuyla kutlandı.
    İnönü Caddesi’nde düzenlenen törene Malatya Valisi Seddar Yavuz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Erman Kiraz, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, resmi kurum temsilcileri ile askeri ve polis erkanı katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başladı.

    Malatya Valisi Seddar Yavuz, törende Cumhuriyet’in 101. yılına ilişkin bir konuşma yaptı. Yavuz, konuşmasında Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını anarak, “Cumhuriyetimizin 101. yılını büyük bir gurur ve heyecanla kutluyoruz. Aziz milletimizin iman gücüyle zaferle sonuçlanan Milli Mücadelemizin ardından kurulan Cumhuriyetimiz, güçlü kültürümüz ve köklü tarihimizle dünya üzerindeki yerini her geçen gün daha da sağlamlaştırmaktadır” dedi.

    Vali Yavuz, gençlere hitaben yaptığı konuşmada ise Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerin omuzlarında yükseleceğini vurgulayarak, “Sizler milletimizin yarınlarısınız; azimle ve kararlılıkla çalışarak, bilimin ve aklın ışığında daha aydınlık bir Türkiye inşa edeceksiniz. Ülkemizin dört bir yanında yapılan projelerle her alanda ileri gitmeli, birlik ve beraberliğimizi korumalısınız.”
    Vali Yavuz, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve Malatya’yı derinden etkileyen deprem felaketine de değindi. Depremin ardından gösterilen dayanışma ruhunun Cumhuriyetin temelinde yer alan gücün bir yansıması olduğunu belirten Yavuz, “Deprem sonrası başlatılan kentsel dönüşüm projeleri ve altyapı çalışmaları ile Malatya’mızı yeniden ayağa kaldırıyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü bir Malatya ve Türkiye için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Törende ayrıca, Cumhuriyetin 101. yılında birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Vali Yavuz, “Rabbim milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Daha güçlü bir Türkiye ve daha güçlü bir Malatya için birlik ve beraberlik içinde çalışacağız. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” sözleriyle tamamladı.
    Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından okunan şiirler okunurken vatandaşlarda ellerindeki Türk Bayrakları şiirlere eşlik etti. Cumhuriyet coşkusu daha sonra askeri, polis ve resmi kurumların geçişi ile son buldu.

  • 5 ismin içinde kayboldu, kendini bulmak için tespit davası açtı

    5 ismin içinde kayboldu, kendini bulmak için tespit davası açtı

    Antalya’da doğumunda adı ve cinsiyetinin yanlış yazdırılmasıyla başlayan hatalar zinciri sebebiyle yaşamı boyunca okulda, askerlikte ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmaya başlayan Ersin Akbaş, emekli olabilmek için ‘isim tespit davası’ açtı. Kayıtlarına bir türlü ulaşılamadığını ve mahkemenin davaya ret verdiğini belirten Akbaş, “5 ismin içinde kayboldum gittim. Kendimi bulmak için kendime tespit davası açtım. Mağdurum, sesimin duyulmasını istiyorum” dedi.

    Antalya’da yaşayan 59 yaşındaki Ersin Akbaş’ın ismiyle ilgili hatalar zinciri doğumu ile başladı. Doğduğunda Ergün ismiyle nüfusa kız olarak yazılan adamın kaydı çok geçmeden düzeltildi ancak yanlışlıklar okul hayatında da devam etti. İlkokul diplomasını Ersun ismiyle alan Akbaş, itiraz etti ancak ikinci kez aldığı diplomada ismi Ergin olarak yazıldı. Ersin Akbaş, iddiasına göre kendi adıyla 1986-1987 yılları arasında 18 aylık askerlik görevi yaptı, 1990 yılında Körfez kriziyle çıkan seferberlik sonrası ikinci kez askerliğe çağrıldı. Akbaş, ikinci askerliğini ise Ersün adıyla yaptı. Akbaş, bu yaşına kadar Ergün, Ersun, Ergin, Ersün ve son olarak kendini tabir ettiği Ersin Akbaş ismiyle yaşamını sürdürdü.

    İsim tespit için dava açtı
    Akbaş’ın ismi sebebiyle yaşadığı sıkıntılar, sosyal güvenlik primi ödemelerinde ve iş bulma süreçlerinde de devam etti. Son olarak emeklilik hayali kuran Akbaş ve avukatı, Antalya 9. İş Mahkemesi’ne isim tespit ve sigorta girişleri için tespit davası açtı. Zonguldak SGK’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta, Ersin Akbaş’ın yanında çalıştım dediği annesi Şerife Akbaş’ın belirtilen tarihlerde vergi yükümlülüğüne ait bir kaydına rastlanılmadığı belirtilerek bilirkişinin sunmuş olduğu rapor doğrultusunda mahkeme istinaf yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verdi.

    “Kendimi bulmak için kendime tespit davası açtım”
    “Kendimizi bulmak için kendimize tespit davası açtık” diyen Ersin Akbaş dava çıkışında gazetecilere açıklamada bulundu. Bu tespitin yapılmasının çok önemli olduğunu, bununla birlikte sigorta kayıtlarından tespit dilebileceğini ve emekli olabileceğini kaydeden Akbaş, “1984 yılında annem Şerife Akbaş’ın yanında Ersun ismiyle sigortalı olarak çalışıyordum. Annemin kaydı da yok ortada. O da bulunamıyor. Askere 1986 yılında Ersin Akbaş olarak gittim, askerden geldim ikinci kez askere bu sefer 1990 yılında Ersün Akbaş olarak tekrar alındım. Yaptığımı söylememe rağmen kayıtlar görünmediği için tekrar yapmak zorunda kaldım. Ben suçluysam idam edilmeye razıyım. Çaycuma Askerlik Şubesi ya da vergi dairesindeki evraklara bakılsa her şey çözülecek. 59 yaşındayım, emekli de olamıyorum” dedi.

    “Ersin’in sigortası var, Ersün’ün yok görünüyor”
    Çok mağdur olduğunu dile getiren Akbaş, sözlerini şöyle tamamladı.
    “5 ismin içinde kayboldum gittim. Ersün Akbaş’ın 1984 yılında sigortası var, 1991 yılında devlete vergi de verdim. Şu anki ismim Ersin Akbaş ile vergi mükellefi bendim, Bağ-Kur’luydum, borcumu ödemek için gidiyorum kabul etmiyorlar. Ersin ile Ersün’ü birleştirip emekli olmak istiyorum. Zaten Ersin ismimle 5 bin 330 günüm var benim ama Ersün’e yok. Bunu duyurmadığım insan kalmadı. Yetkililer de duysun lütfen sesimi. Ben ne yapacağım, çok mağdurum. Ersin 2006’da doğmuş. Diğer isimler yaşamış. 3 ismime 1 TC numaram var. Devletime, hükümetime saygım var. Onların bu işi çözeceğini düşünüyorum. Ben gerçekten çok yoruldum.”

    Avukatı: “İsimler tespit edilemediği için sigortası da tespit edilemiyor”
    Akbaş’ın avukatı Nuray Ertem de geçmişte yapılan hatalar nedeniyle isim ve sigorta karışıklığının önüne geçebilmek adına tespit davası açtıklarını ancak kayıtlara ulaşılamadığı için mahkemenin davayı reddettiğini söyledi. İstinaf yoluna başvuracaklarını aktaran Ertem, “Gerekirse devlet arşivlerinden kayıtları isteyeceğiz. İsimler tespit edilemediği için sigortası da tespit edilemiyor çünkü farklı kişi görünüyor ve farklı sigortalar çıkıyor. Belirli bir tarihlerde Ersun olarak başka tarihlerde de Ersin olarak sigorta girişleri çıkıyor ancak ikisi birleştirilemiyor” dedi.

  • Kayıp olarak aranan Alzheimer hastasından sevindirici haber

    Kayıp olarak aranan Alzheimer hastasından sevindirici haber

    Eskişehir’de gezmek için evinden ayrılan ve kendisinden haber alınamayan 56 yaşındaki Alzheimer hastası şahıs, İzmir’de bulunarak ailesine teslim edildi.

    Odunpazarı ilçesi Ihlamurkent Mahallesi’nde yaşayan Alzheimer hastası İsmail Karaçoban (56), 15 Ekim günü gezmek için evinden ayrıldı. Evine geri dönmeyen ve kendisinden bir daha haber alınamayan İsmail Karaçoban’ın ailesi durumu polis ekiplerine bildirildi. Ekipler tarafından başlatılan çalışma sonucunda sevindiren haber geldi.

    İsmail Karaçoban, gece saatlerince polis ekiplerince İzmir’de bulundu. Hastane kontrolünden geçirilen İsmail Karaçoban’ın sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi. İzmir’den Eskişehir’e getirilen Karaçoban, ailesine teslim edildi.

  • Haber alınamıyordu, evde uyurken bulundu

    Haber alınamıyordu, evde uyurken bulundu

    Zincirlikuyu Mahallesi’ndeki bir apartmanda ikamet eden yaşlı adamdan bir süredir haber alamayan yakınları 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Adrese gelen ekipler kapının açılmaması üzerine eve balkondan girmeye karar verdi.

    Merdivenli araç yardımıyla eve giren ekipler, yaşlı adamın uyuduğunu ve sağlık durumunun iyi olduğunu gördü. Balkona çıkan yaşlı adam el sallayarak kendisini merak edenlere “iyiyim” dedi.

  • Ayvalık’a müjdeli haber

    Ayvalık’a müjdeli haber

    AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Mustafa Güren’in ısrarlı talepleri ve AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey’in girişimleriyle Ayvalık ÖSYM Merkezi statüsüne getirildi.

    Ayvalık’ta öğrencilerin yıllardır büyük umutlarla beklediği hayal gerçekleşti.

    Gelecekte hayal ettikleri yerlere ulaşabilmek için, her sınav gününde sabahın ilk ışıklarında yollara çıkıp, en yakın ÖSYM merkezine sahip Balıkesir, İzmir gibi kentler ya da Edremit’e gitmek zorunda kalan öğrenciler, bundan böyle ÖSYM sınavlarına Ayvalık’ta ki okullardan girebilecek.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Mustafa Güren, “Artık ÖSYM tarafından yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek hemşehrilerimiz, sınav yeri seçiminde ilçemizi tercih edebilecek ve sınavlarına Ayvalık’ta girebileceklerdir. Hayırlı olsun. Bu kararın çıkmasında emeği geçen başta Balıkesir Milletvekilimiz Dr. Mustafa Canbey olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.

  • Fazla tekrar normalleşmeyi getiriyor

    Fazla tekrar normalleşmeyi getiriyor

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Öğretim Üyesi Fikriye Çelik, savaş okuryazarlığı ve savaş muhabirlerinin dikkat etmesi gereken hususlar noktasında açıklamalarda bulundu.
    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Öğretim Üyesi Fikriye Çelik yaptığı açıklamada kriz anlarında dikkat edilmesi gerekenlere değinerek, “Çatışma anlarını içeren haber yapma pratikleri gündelik hayat bağlamındaki haber yapım süreçlerinden farklı ilkelerin gözetilmesine ihtiyaç duyar. Nitekim bahse konu zamanlar kriz kapsamında ifadesini bulur. Bu bağlamda; haber bir söylemdir. Buna göre haber, işaretlerden oluşan göstergeler bütünü olarak değerlendirilmelidir. Bir tür kurgu ürünü olan haberde olay baştan yazılır. Demek ki haber yapımında hiçbir girişim rastgele değildir; her bir ifade diğerleri arasından seçilmiştir. İzler kitle haber tüketiminde bu hakikati göz ardı etmemelidir” dedi.

    “Haberin ideolojisi retorik vurguya yansır”

    Fikriye Çelik, haberin ideolojisinin retorik vurguya yansıdığını belirterek, “Haberin hegemonik bir mücadele alanı olduğu gerçeği gözden kaçmamalıdır. Nitekim haber hiç bitmeyen bir savaşın hüküm sürdüğü, egemen çevrelerin muktedirliğine katkı sunması beklenen/sağlanan bir meta görüntüsü vermektedir. Haberde çerçeveler bulunur. Bunlar seçme ve dikkat çekmeyi içerir. Çerçeveleme sayesinde görünmesi istenenler vurgulanıp öne çıkarılırken görmezden gelinmesi istenenler önemsizleştirilip arka planda tutulur. Unutulmamalıdır ki haberin ideolojisi retorik vurguya yansır” dedi.

    Öncelik zarar vermemek olmalı

    Çelik, çatışma alanlarında önceliğin zarar vermemek olması gerektiğini ifade ederek, “Çatışma anlarında ilk olarak “zarar vermeme” ilkesi değerli bulunmalıdır. Gazeteci öncelikle bahse konu anları içeren olayların konusu, kapsamı ve süreci hakkında bilgi yoğun bir ilerleme kaydetmelidir. Tarihsellik içinde anlam taşıyan bugün ancak bu yolla anlama kavuşur; konunun bağlamı doğru kurulur. Kamuoyunu yanlış yönlendirecek ya da kaosa sürükleyecek bilgilendirmede bulunma ve görüntü paylaşma pratiğinden uzak durulmalıdır” dedi.

    “Çatışma alanlarında deneyimli gazeteciler görev almalı”

    Çelik, çatışma bölgelerinde deneyimli gazetecilerin görev alması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Çatışma merkezli olayların takibinde deneyimli gazetecilerin yer alması önemlidir. Sözü edilen olayları izleyen gazeteciden gerek konuya gerek bölgeye hakimiyetinin bulunması gerekse de yaşanan üzücü durumlar karşısında tahammül eşiğinin yüksek olması beklenir. Habercinin çatışma ya da savaş konularında kullanılan terimsel ifadeleri tam anlamıyla bilme zorunluluğu vardır. Zira tercih edilen tek bir sözcük olayın bağlamını koparma potansiyeline sahiptir. Çatışmadan doğan acı kapsamlı içeriklerin yalnızca görme duyusuna hitap edip merak duygusunu tatmin ettiği gerçeği kabullenilmelidir. Söz konusu içeriklerin fazla tekrarı sonucu yaşanan normalleşme sürecinin yaşananların boyutlarını anlamayı zorlaştırdığı gerçeği akılda tutulmalıdır. Tarafsızlık ve objektiflik kavramlarının eşanlamlılık içermediği unutulmamalıdır”.

  • Bursa’da kaybolan teknisyenden üzücü haber

    Bursa’da kaybolan teknisyenden üzücü haber

    Yenişehir ilçesinde elektrik teknisyenliği yapan 30 yaşındaki Abdullah Aydın’dan cumartesi akşamı haber alamayan yakınları durumu polise ve jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine harekete geçen jandarma, polis ve arama kurtarma ekipleri Aydın’ı bulmak için çalışma başlattı. Arama çalışmalarında katılan İNDAK gönüllüleri yoğunlaştığı dere yatağından bir erkek cesedi buldu. Jandarma ekipleri tarafından kimlik tespiti için çalışma başlatılırken, kişinin ölüm nedenin belirlenmesi için Adli Tıp Morgu’na kaldırıldı.

    Olayla ilgili başlatılan tahkikat devam ediyor..

  • ‘Öldü’ diye haber yapıldı, ailesi bile inandı

    ‘Öldü’ diye haber yapıldı, ailesi bile inandı

    Altınordu ilçesinde çay ocağı işletmesi bulunan 25 yaşındaki Fatih Temel hakkında dün bazı sosyal medya hesaplarında vefat ettiği paylaşımları yapıldı. Sosyal medya hesabına Temel’in tüm bilgileri ile cenaze tarihini ve ‘kalp krizi’ nedeniyle vefat ettiğini yazan sahte hesap ortalığı karıştırdı. Tanıyanlar gerçekten vefat ettiğini düşünürken, Fatih Temel sosyal medya hesaplarından durumu açıklasa da telefonların halen susmadığını, konuyla ilgili adli süreç başlatacağını belirtti.

    “Telefonum susmak bilmedi”

    Yanlış bir bilgilendirme yüzünden olayın büyüdüğünü ve yüzlerce telefon çağrısı aldığını söyleyen Fatih Temel, “Dün sabah saatlerinde uyuduğum esnada sürekli telefon trafiği başladı ve ilk başta aldırış etmedim, arkadaşlarım şaka yapıyor sandım. Sonrasında ailem de aradığında ağlıyorlardı ve ben de olayın ciddiyetinin farkına vardım. Bir tane sahte hesaptan Ordu’nun bir haber sayfasına benim vefat ettiğime dair yanlış bilgilendirme yapılmış ve sayfa sahibi de paylaşmış. Tabii yalan haber ama insanlar gerçek sanmış, bütün herkes beni vefat etti olarak düşünmüş ve bu esnada telefon susmak bilmedi. Hangisine cevap vereceğimi şaşırdım” diye konuştu.

    “Vefat etmedim diye paylaşım yaptım ancak insanlar inanmadı, açıklama yapmaktan yoruldum”

    Olayın asılsız olduğuna dair paylaşımlar yapmasına rağmen insanların halen inanmadığını söyleyen Temel, “Maalesef insanlar böyle saçma şeylerle uğraşınca ben de üzülüyorum, gereksiz şeyler. İnsanları ve gündemi meşgul etmiş olduk. İnsanlara açıklama yapmaktan yoruldum. Olayın asılsız olduğuna dair kendi sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlar yaptım ancak insanlar yazıyı okumaktan ziyade haberin başındaki yazıyı okuyarak vefat ettiğimi düşünmeye devam ettiler. Büyük bir yanlış anlaşılma oldu” ifadelerine yer verdi.

    “Ailem bana ulaşamadığı için olayı gerçek sanmış”

    “Ailem çok üzüldü ve o esnada uyuduğum ve telefonlarına bakmadığım için zaten bana ulaşamamışlar ve kötü düşünmüşler” diyen Fatih Temel, “Bu duruma onlar da çok üzüldüler. Bilgilerimi gönderen kişi tüm bilgilerimi biliyor, nerede yaşadığımı ve esnaf olduğumu da biliyor. Galiba beni tanıyan birisi diye düşünüyorum, konunun takipçisi olacağız ve adli süreci başlatacağız inşallah. İnsanlar beni sürekli arayınca ben de aynaya baktım ve ‘yaşıyor muyum?’ diye kendimi kontrol ettim. Telefon halen susmuyor, bazıları beni vefat etti sanıyor ama çok şükür hayattayım” şeklinde konuştu.