Etiket: habertürk

  • Muharrem Sarıkaya HaberTürk’teki yazılarına geri döndü

    Muharrem Sarıkaya HaberTürk’teki yazılarına geri döndü

    İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat attığı görüntülerin ortaya çıkmasının ardından HaberTük Ankara Temsilciliği görevinden istifa eden Muharrem Sarıkaya, HaberTürk’teki köşesinde yeniden yazmaya başladı. Sarıkaya, “İkinci şans” başlıklı yazısında, “Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu. Bütün bunları bana tanınan ikinci şans olarak görüyorum… İkinci şansın üçüncüsü olmadığını da biliyorum. Bu bilinçle tekrar merhaba diyorum…” düşüncesini dile getirdi.

    Sarıkaya yazısında, “İnsan yaşamında istemeden yapıp, anında pişman olduğu olaylar vardır. Benim de başımdan geçti; medeni bir toplumda yaşayan bireyler olarak yapılması gereken ne varsa. yapıldı. Bir anda öfke kontrolü yapamamanın yarattığı refleksle muhatabını rencide edici bir hareketin faili olarak, muhatabımdan özür diledim. Yargıda uzlaşarak helalleştim; medya grubumuzda temsile dair görevlerimden de istifa ettim… Kısaca vicdanen ve etik açıdan, kusurlu bir davranışın sahibi olarak yapılması gerekenleri yaptım. Belirli bir süre de yazılarıma ara verdim…” ifadesini kullandı.

    Sarıkaya şunları kaydetti:

    “Gazetecilikten başka hiçbir işi olmayan, 43 yılını sadece yazmakla geçiren bir yazar için yazılarından uzak kalmanın ne demek olduğunu biliyorum. Bu süreçte tesellim, bireyi olmaktan gurur ve onur duyduğum Türk insanının bağrının ve vicdanının ne denli güçlü olduğunu da bana bir kez daha göstermesiydi. Yolda, otobüste, metroda, trende; o kadar çok mesaj ve telefon aldım ki…Kimi, “Defalarca özür diledin, buna rağmen hak etmediğin ölçüde küfür ve linçle karşılaştın; bu kadarı da fazla ama…” dedi… Bazıları, “Bunlara karşı, ne yanıt verdin, ne dava açtın; hoşgörülü davrandın… Yazılarına başla…” cümleleri ile yaklaştı”

    Ne olmuştu?
    Muharrem Sarıkaya, Fatma Şahin’le Gaziantep’in kurtuluşunun yıl dönümü nedeniyle HaberTürk kanalında bir canlı yayın gerçekleştirmiş; Sarıkaya İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat atmıştı. Tokatın ardından yayın devam etmiş, Şahin tepkisiz kalmıştı. Sosyal medyada büyük tepkiye yol açan Sarıkaya olayla ilgili ‘mazeretsiz özür dilediğini’ ifade ederken; Şahin ise Sarıkaya’nın yaptığının yanlış olduğunu belirtmişti. Muhabir Ahmet Demir ise, Sarıkaya’nın özrünü kabul etmeyerek dava açacağını açıkladı.

  • Muharrem Sarıkaya görevinden istifa etti

    Muharrem Sarıkaya görevinden istifa etti

    HaberTürk TV Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, canlı yayında yaşanan ses problemini çözmeye çalışan İHA kameramanı Ahmet Demir’e tokat attığı görüntüler sonrası görevinden istifa etti. Bir televizyon programına telefonla bağlanan Demir, başına gelen olayı canlı yayında anlattı.

    Habertürk TV’nin Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin’in konuk olduğu canlı yayında, İHA Gaziantep kameramanı Ahmet Demir’e tokat attığı görüntüleri sonrası görevini bıraktı.

    Muharrem Sarıkaya’nın İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat atmasından sonra sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Muharrem Sarıkaya, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklama yaparak özür dilese de bu özür milyonların tepkisini dindirmedi. Bir televizyon programına telefonla bağlanan Demir, başına gelen olayı canlı yayında anlattı.

    Habertürk TV’nin Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin’in konuk olduğu canlı yayında, İHA Gaziantep kameramanı Ahmet Demir’e tokat attığı görüntüleri sonrası görevini bıraktı.

    Muharrem Sarıkaya’nın İHA muhabiri Ahmet Demir’e tokat atmasından sonra sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Muharrem Sarıkaya, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklama yaparak özür dilese de bu özür milyonların tepkisini dindirmedi. Bir televizyon programına telefonla bağlanan Demir, başına gelen olayı canlı yayında anlattı.

    Muharrem Sarıkaya sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    Yaşanan olayla ilgili olarak hiçbir ama, fakat ve mazeret aramıyorum; hayatım boyunca da bu olayla ilgili bir tek amaya, fakata ve mazerete sığınmayacağım. Bu hatayı meslektaşlarıma, onların da aynı duruma düşmemesi için meslek yanlışı olarak örneği olarak anlatacağım. Hataydı, temsil ettiğim kurum açısından da bana yakışmadı… Kendisinin de açıklamasında olduğu gibi, kameraman Ahmet Demir ve İHA Bölge Müdürü’nden kurumu adına özür diledim. İçimde uhde kaldı, bir saat kadar sonra tekrar telefonla aradım, her ikisinden ve ailelerinden özür dilediğimi ilettim. Dün de arayıp özrümü yineledim. Ciner Medya Grubu yönetimi ve çalışma arkadaşlarımdan da özür diliyorum. Olaya tepki gösteren tüm kamuoyundan, meslektaşlarımdan ve ailemden, onlara böyle bir olayı yaşattığım için de özür diliyorum. Bugün itibarıyla Ciner Medya Grubu Ankara Temsilciliği görevinden ayrılmış bulunuyorum. Saygılarımla.

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de dün bir açıklamada bulundu.

    Şahin; “Habertürk TV canlı yayını esnasında Muharrem Sarıkaya’nın tepkisi kendisinin de dediği gibi çok yanlıştı. Zaten hemen sonrasında aramızda konuştuk ve ben de düşüncelerimi söyledim. Muharrem Sarıkaya, kendi mesajında da yazdığı gibi sonrasında Ahmet Demir arkadaşımızdan özür diledi” paylaşımında bulundu.

  • Veyis Ateş Habertürk’ten istifa etti

    Veyis Ateş Habertürk’ten istifa etti

    Firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istediği ileri sürülen gazeteci Veyis Ateş, Habertürk TV’deki görevinden istifa etti.

    İsmail Saymaz’ın Sözcü gazetesindeki haberine göre Habertürk TV ana haber sunucusu Veyis Ateş, Ciner Medya Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ı arayarak istifa ettiğini bildirdi. Ateş’in istifasının kabul edildiği öğrenildi.

    Sözcü’ye konuşan Kenan Tekdağ şunları söyledi:

    “Biraz önce Veyis Ateş aradı. ‘Daha fazla tartışmaların odağına girmemek ve yıpranmamak açısından savunma vermek yerine istifa etmeyi tercih ediyorum’ dedi.”

    Kenan Tekdağ, Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istediği iddia edilen Veyis Ateş’in istifasını kabul etti.

    Ciner Medya Grubu, hakkındaki iddialarla ilgili Veyis Ateş’ten savunmasını istemişti.

    Muhalefet partileri açıklama istemişti

    Muhalefet partileri, Habertürk TV program sunucusu Veyis Ateş’in, hakkında kara para aklama soruşturması yürütülen Sezgin Baran Korkmaz’dan 10 milyon euro istediği iddiaları hakkında savcıları göreve çağırmıştı.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Kim için istendi bu para?” diye sorarken HDP “Hukuk sadece muhalifleri sindirmek için mi var?” dedi.

    Sedat Peker’in 6 Haziran’da yayımladığı videoda dile getirdiği iddialardan biri, Veyis Ateş’in Sezgin Baran Korkmaz için Ankara’da arabuluculuk yaptığıydı.

    Bu iddialarla ilgili olarak Habertürk yazarları Fatih Altaylı ve Sevilay Yılman, Sezgin Baran Korkmaz’ın kendileriyle ayrı ayrı temas kurarak, Peker’in iddialarını teyit ettiğini ve Ateş’in Korkmaz lehine durumu çevirmek için kendisinden 10 milyon euro istediğini ileri sürdü.

  • CHP’li vekilin açıklamaları sonrası RTÜK’ten Habertürk’e ağır ceza

    CHP’li vekilin açıklamaları sonrası RTÜK’ten Habertürk’e ağır ceza

    Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik “Devletin ordusu Katar’a satılmış” sözleri nedeniyle, Habertürk kanalına 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası verdi.

    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in başkanlığında toplanan Üst Kurul’da, söz konusu program yayınına ilişkin İzleme ve Değerlendirme Dairesi uzmanlarının hazırladığı raporu mercek altına alındı. Üst Kurul, Başarır’ın Habertürk’te 28 Kasım tarihinde yayınlanan ‘Gerçek Fikri Ne?’ isimli programda söylediği, “Öyle bir noktadayız ki Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar’a satılmış, ben değer biçemiyorum. 20 milyar dolar olduğu söyleniyor, 50 milyon dolara satılmış. Birileri mandacı olmuş” ifadelerini değerlendirdi.

    RTÜK’ten yapılan açıklamada, “Müzakerelerde yayındaki sözlere karşı programın diğer katılımcıları olan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ve Hilmi Daşdemir’in itiraz ederek tepkilerini sert bir şekilde dile getirmelerine rağmen, sunucunun konuklarına nazaran CHP’li Başarır’ın açıklamalarına karşı ciddi bir şekilde tepki vermediği, açık bir şekilde itiraz etmediği görüldü. Ayrıca, Başarır’ın yayın esnasında yaptığı açıklamalara ilişkin özür beyanında bulunmadığı da tespit edildi” denildi.

    Uzman raporunda yer alan, yayındaki ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk Silahlı Kuvvetlerini aşağıladığı görüşünün onaylandığı, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinde yer alan ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz’ ilkesinin ihlali nedeniyle yayıncı kuruluş hakkında 5 kez program durdurma ve en üst sınırdan idari para cezası müeyyidesi uygulandığı belirtildi.

  • İstanbul Valisi: “Bir suçlu lazımsa ben suçluyum”

    İstanbul Valisi: “Bir suçlu lazımsa ben suçluyum”

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya koronavirüs ile nasıl mücadele edildiğini anlattı. Vaka sayılarındaki artışın en büyük nedeninin toplu ulaşım olduğunu söyleyen Yerlikaya, Habertürk yazarı Fatih Altaylı‘ya süreci değerlendirerek; “Tüm olanlar için bir günah keçisi, bir kurban arıyorsanız ben buradayım” ifadelerini kullandı.

    VALİ YERLİKAYA SÜRECİ ŞU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRDİ

    “Ekim ayında İstanbul’da salgının en üst seviyeye geleceğini İl Pandemi Kurulumuzda öngörmüştük.

    Tatilden dönecek olanlar, köylerinden, memleketlerinden gelecek olanlarla beraber bir yükseliş olacağını biliyorduk. Bununla ilgili olarak başından beri uyarılarımızı yaptık.

    Siz lokanta ve kafelerin doluluğundan ve denetimsizlikten söz etmişsiniz. Doğrudur. Ama denetim yapmıyoruz demek bize haksızlık. Emniyet ve jandarma ile birlikte 21 Eylül ile 25 Ekim arasındaki 34 günlük sürede toplam 49 bin 767 ihbarı değerlendirmişiz. Bunun yanı sıra re’sen yaptığımız denetim sayısı 1 milyon 643 bin 590. Toplamda 1 milyon 693 bin 357 denetim yapılmış. Buna karantinada olması gerekenleri kontrol için yapılan denetimler de dahil.”

    CEZA ÇÖZÜM DEĞİL

    “Bu denetimlerde ceza kesmemekle suçlayacaksınız bizi. Doğru cezayı asgaride kesmeye çalışıyoruz. Ceza bir şey sağlamıyor. Boşu boşuna vatandaşla kamu görevlisi arasında gerilim yaratıyor. Cezayı son çare olarak düşündük hep. Çocuğunuza bile sürekli ceza verseniz bir süre sonra ceza arsızı olur, biz ikna metodu ile gidiyoruz. Üstelik de lüks bir mekan ile küçük bir esnafı aynı miktarla cezalandırmak da çok adil olmuyor. Can yakmak değil denetimdeki amacımız. Doğruyu hatırlatmak.

    BÜYÜKŞEHİR İLE UYUMLU ÇALIŞIYORUZ

    “Emin olun ki, pandeminin başından beri en yakın çalıştığım kişi Büyükşehir Belediye Başkanımız. Benim işim siyaset değil. Hizmet. Bunun için de Ekrem Başkan’la sürekli temas halindeyiz. Çok da iyi çalışıyoruz bilesiniz. Hiçbir sıkıntı yok.”

    ASIL SORUN TOPLU ULAŞIM

    “İstanbul’da salgının yeniden yükselmesindeki en önemli neden toplu ulaşım. Bunu unutmayalım. Bu toplu ulaşımı rahatlatamazsak bu salgını kesemeyiz. Bunu da taşıt sayısını arttırarak yapamayız. Metrobüs zaten limitte. 17 saniyede bir otobüs geçiyor. Bunu daha da kısa süreye indiremeyiz. Diğer hatlarda da sefer sayısını arttırsak bu kez de durak yoğunluğu sorun olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşa durakta bekleme diyemeyiz.

    İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü COVİD’den korkuyor ama işten atılmaktan daha çok korkuyor. Bu noktada bir sorun var.”

    SİVİL TOPLUMLA KONUŞMADAN ESNETEMEZDİK

    “Bu yüzden alınacak en önemli önlem sizin de değindiğiniz esnek mesai. Çünkü toplu ulaşım ve ulaşım sorununu başka türlü çözmemiz mümkün değil. Tabii bunu sadece kamu çalışanları ile yapamayız. İstanbul’da toplam çalışanlara kamu çalışanlarının oranı yüzde 8 civarı. Gerisi özel sektör. Yani 400 bin civarı kamu çalışanı var diyelim kabaca. Özel sektörde ise 5 milyon. Yani benim kamu çalışanlarını esnek mesaiye geçirmem sorunu çözmüyor. Bu durumda bizim özel sektörle ve üniversitelerle de oturup konuşmamız gerekiyordu.

    Önce işverenlerle görüştüm. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ile konuştuk, işveren sendikaları ile konuştuk. Sonra sendikalarla görüşmeye geçtik. DİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ hepsi ile. Bütün başkanlar çok olumlu yaklaştı. Üniversite rektörleri ile görüştüm.

    Eylül ayında bu kararı almıştık. Görüşmeler, hazırlıklar yapıldı. Haftaya tüm gazeteleri, yayın kuruluşlarını ziyaret ederek bu esnek mesaiyi anlatacağım ve buna geçeceğiz. En önemli tedbir bu olacak emin olun.”

    20 MİLYONLUK KENT KOLAY DEĞİL

    “İstanbul Türkiye’nin ekonomik motoru. Geleni gideni, düzenli- düzensiz 1 milyonu bulan göçmeni ile her gün 20 milyon kişinin yaşadığı bir kent. Kolay değil. Burayı bırakın Türkiye’yi dünyanın başka bir kenti ile karşılaştıramazsınız. Zor bir şehir. Anadolu’da 700 binlik bir büyükşehir ile İstanbul aynı şey değil. Burada bir öğrenci okula 40 kilometre yol gidebiliyor yeri geldiğinde. Anadolu’da 300 metre. İşe gitmek için de aynı şey söz konusu.

    Burada hükümetimiz ile beraber hareket ediyoruz. Bildiğimizi okuyamayız. İçişleri Bakanımız, Maliye Bakanımız çok destek veriyor. Merak etmeyin. Bu haftadan itibaren salgının frenine basmış oluruz. Ama ille de bir suçlu lazımsa. Haklısınız. Ben suçluyum.”

    İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın sözlerinden bu haftadan itibaren İstanbul’da işlerin sıkılaşacağını ve Kasım ayı itibarıyla da esnek mesaiye geçileceğini, buna üniversitelerin de dahil olacağını anladım.

  • Babacan’dan hükümete 10 maddelik öneri!

    Babacan’dan hükümete 10 maddelik öneri!

    Ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu DEVA Partisi, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi üzerine 10 maddelik çözüm önerisi açıkladı. Sorunların sebebinin sadece ekonomi politikaları olmadığı vurgulandı.

    Ali Babacan’ın Genel Başkanı olduğu Deva Partisi, TL’nin değer kaybetmesi üzerine 10 maddelik çözüm önerisi açıkladı.

    Türk Lirası’nın geçen yıla göre ABD Doları karşısında yüzde 23, Avro karşısında ise yüzde 29 oranında değer kaybettiği hatırlatılarak, “Türk Lirası bu dönemde gelişmekte olan ülkeler arasında en kötü performans gösteren para birimlerinden birisi olmuştur” denildi.

    TL’nin değer kaybetmesi ile satın alım gücünün azaldığı, ücretli kesimin gelirinin enflasyon karşısında eridiği kaydedildi. “Ülkemizin pek çok alanda olduğu gibi, ekonomi alanında da yaşadığı sorunların temel sebebi kötü yönetimdir. Merkez Bankası ve ekonomideki kilit kurumların bağımsız ve objektif bir anlayışla çalışmasının engellenmesi ve bu kurumların kapasitelerindeki zayıflama da bu gelişmelerde etkili olmuştur” denildi.

    DEVA Partisi, TL’nin itibarını yeniden kazanılması için çözüm olarak şunları önerdi:

    1. İçsel tutarlılığa sahip, teknik kalitesi yüksek ve güven veren orta vadeli bir program katılımcı bir anlayışla hazırlanmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. İç ve dış finansman dengelerine ilişkin gerçekçi ve tutarlı bir çerçeve ortaya konulmalıdır. Olağanüstü mali ve parasal önlemlerin orta vadede nasıl normalleştirileceğine ilişkin yol haritasına yer verilmelidir.

    2. Merkez Bankası, elindeki tüm araçları enflasyon hedeflemesi, dalgalı kur ve serbest sermaye hareketleri anlayışına uygun, bağımsız ve etkin bir biçimde kullanmalıdır.

    3. Merkez Bankası rezervlerini güçlendirecek her türlü dış finansman imkanını değerlendirme konusunda azami çaba gösterilmelidir.

    4. Kamu bankaları vasıtasıyla şeffaflıktan uzak ve hedeflenen etkileri sağlamakta başarısız olan döviz müdahaleleri ivedilikle sonlandırılmalıdır

    5. Başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankaları, fayda ve risk analizlerine dayanmadan ucuz ve kolay kredi vermeye zorlamaktan vazgeçilmelidir. Bu doğrultuda aktif rasyosu uygulamasına son verilmelidir.

    6. Bütçe disiplinini sağlayacak mali kural hayata geçirilmelidir. Varlık Fonu gibi şeffaflıktan uzak uygulamalara son verilmelidir. Bütçe açığının kontrolünde verimsiz kamu harcamalarının ve israfın kontrol altına alınması öncelikli olmalıdır.

    7. Merkez Bankası bilançosunda yıllardır biriktirilen ihtiyati yedek akçe kalemi bütçe açığının finansmanında şeffaflıktan uzak bir biçimde kullanılmıştır. COVID-19 gibi ortaya çıkabilecek ani risklere kalkan olabilecek bu tarz tasarruflara yönelik keyfi uygulamalara bir daha başvurulmamalıdır.

    8. Kamu yatırımları ve Kamu Özel Sektör İşbirliği uygulamaları şeffaflığı, katılımcılığı, yerindeliği ve etkinliği esas alan bir anlayışla yürütülmelidir.

    9. TÜİK’e güçlü bir bağımsızlık kazandırılmalı ve yayınladığı istatistiklerin kalite ve güvenilirliği en üst düzeye çıkartılmalıdır.

    10. Popülist politikalar bir kenara bırakılarak, kural ve kurum bazlı ekonomi yönetimine geçişi sağlayacak ve ekonomi yönetiminin kurumsal kapasitesini güçlendirecek düzenlemeler süratla hayata geçirilmelidir.

  • Buket Aydın iddiaları açığa kavuştu…

    Buket Aydın iddiaları açığa kavuştu…

    Kanal D Ana Haber Bülteni sunuculuğundan ve Demirören Medya Grubu’ndan istifa ettiğini açıklayan Buket Aydın’ın Habertürk ile anlaştığı iddia edildi. Fatih Altaylı ise, Twitter’dan yaptığı açıklamada söz konusu iddiaları kesin bir dille yalanladı.

    ALTAYLI’DAN NET CEVAP

    Altaylı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Soranlar için söyleyeyim. Buket Aydın’ın Eylül ayında izleyicileri ile buluşacağı kanalın Habertürk ya da Ciner Grubu’ndaki herhangi başka bir kanal olmayacağını söyleyebilirim. Yalan yazmak bazı internet sitelerinin alışkanlığı haline gelmiş.”

  • Kanal D’den istifa etti… Ekranlara geri dönüyor

    Kanal D’den istifa etti… Ekranlara geri dönüyor

    Kanal D Ana Haber Bülteni sunuculuğu görevinden istifa eden ve dün yaptığı paylaşımda eylül ayında ekranlara döneceğini açıklayan Buket Aydın’ın hangi kanalla anlaştığı merak ediliyordu. Kulis bilgilerine göre Buket Aydın’ın Habertürk TV ile anlaştığı iddia edildi.

    Buket Aydın, 9 Mayıs’ta Kanal D Ana Haber Bülteni sunuculuğu görevinden istifa etmişti. Aydın, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Mesajlarınızı okuyorum ama hepsine cevap vermem imkansız. Öncelikle beni sürekli soran anne babalarınıza hürmetlerimi iletin. Çocuklarımızın da gözlerinden öpüyorum. Yeni yayın dönemi yani Eylül ayı gibi yeniden buluşacağız” ifadelerini kullanmıştı.

    ‘HABERTÜRK TV İLE ANLAŞTI’ İDDİASI

    Kulis bilgilerine göre Buket Aydın’ın Habertürk TV ile anlaştığı iddia edildi.

  • HaberPırt Tv’de yaşanan 3’üncü osuruk vakası

    HaberPırt Tv’de yaşanan 3’üncü osuruk vakası

    Habertürk’te son zamanlarda çok ilginç şeyler oluyor. Ardı ardına canlı yayında osuruk sesleri duyuluyor.

    İlk olay Veyis Ateş’in sunuculuğunda ekranlara gelen programda yaşanmıştı. Nedim Şener, Gürkan Hacır, Adil Gür ve Mete Yarar’ın konuk olduğu programda duyulan osuruk sesi herkesi şok etmişti.

    Ardından ise 2. osuruk vakası gerçekleşti.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Kemalettin Aydın ile Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Necmettin Ünal’ın konuk olduğu programda duyulan osuruk sesi:

    https://twitter.com/halit_bozkurt/status/1263601220939386880

    Şimdi ise yeni bir osuruk vakası yaşandı.

    Fatih Altaylı’nun sunduğu programa Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Celal Şengör evlerinden bağlanmıştı.

    Fatih Altaylı’nın sunduğu 19 Mayıs programında yaşanan osuruk olayı:

    https://twitter.com/alanyaust1/status/1264901969711443968