Etiket: hakan çavuşoğlu

  • Bursa’da “Ben, Biz, Öteki” konulu konferans

    Bursa’da “Ben, Biz, Öteki” konulu konferans

    Tayyare Kültür Merkezi’ndeki konferansın açılışında konuşan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, programın hayırlara vesile olmasını diledi.

    “Biz” ve “öteki” kavramlarının aslında istenmeyen neticelere ulaştıracak bir tarzı ihtiva ettiğini belirten Çavuşoğlu, nefreti, nefret söylemini ve nefret suçunu tetikleyen bir yaklaşım olduğunu söyledi.

    Çavuşoğlu, ülkede yıllarca muhafazakar kesimin bürokrasiden, yönetim erkinden, sosyal hayattan, merkezileşmiş odaklardan uzak tutulmak istendiğini anlatarak, şöyle konuştu:

    “Türkiye artık kabuklarını kırdı. Geldiğimiz noktada o günün fikri altyapısı bugünün düşünce ve ifade hürriyeti parantezine alınmaya çalışılarak ifade ediliyor. Ne kadar değer varsa, ne kadar kutsiyet atfettiğimiz husus varsa onlara ilişkin söylenen herhangi bir söz ifade özgürlüğü parantezinde değerlendiriliyor. Halbuki tam karşısında başka birtakım söz sarf edenlerin ifade özgürlüğü bu anlamda ironik bir şekilde yok sayılıyor. İnsanlar bilmediğinin cahili. Bunların bizim hakkımızda ya da yıllarca farklı gözle bakmış olduğu kimseler hakkındaki düşüncelerini değiştirmemiz çok zor. Bu gerçekten zor bir şey ama biz bunun mücadelesini vermekle mükellefiz diye düşünüyorum.”

    İslamofobinin günümüzün fenomeni haline geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bugün bizim Batı toplumlarında kültürel ve ırkçılık olarak nitelediğimiz İslam karşıtlığı, İslamofobi sadece Batının bir problemi olmaktan çıktı. Antalya’daki bir öğrencinin Kur’an-ı Kerim karşısındaki bilinçli ya da bilinçsiz düzeyde göstermiş olduğu hakaret, sonra İzmir’deki yine yüce kitabımızın yakılması hadisesi aslında tehlikenin tam da kendi boyutlarımızda olduğunu bize gösteriyor. Hiç kimseyi ötekileştirmeden hoşgörüyle, sevgiyle hareket ederek anlatmak en büyük sorumluluğumuz haline geldi diye düşünüyorum.”

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halide Serpil Şahin, KADEM Bursa Temsilcisi Gülhan Keskil ve AYSİT Vakfı Başkanı Serpil Balat da katılımcılara hitap etti.

    Açılış konuşmalarının ardından Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Prof. Dr. Alev Erkilet, Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, Doç. Dr. Enis Doko konferans verdi.

    Konferansa, AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten ve çok sayıda davetli katıldı.

  • Hakan Çavuşoğlu’ndan Gemlik TSO’ya ziyaret

    Hakan Çavuşoğlu’ndan Gemlik TSO’ya ziyaret

    GTSO’ya gelişinde Başkan Paşa Ağdemir, Meclis Başkanı Hasan Yıldırım ve oda yönetim kurulu üyeleri ile meclis üyelerinin yanı sıra kadın ve genç girişimciler kurulu üyeleri tarafından karşılanan Çavuşoğlu ekonomi ve genel konularda bilgiler verdi. Çavuşoğlu’da MHP ilçe başkanı Mehmet Emin Özcanbaz, AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Osman Alemdar ve diğer yöneticiler de eşlik etti.

    Meclis toplantı salonunda yapılan toplantıda odanın tanıtım filmi izlenerek, 125. yılında 365 oda ve borsa arasında ilklerin içinde yer aldığı ifade edildi.

    Oda Yönetim Kurulu Başkanı Paşa Ağdemir; “GTSO’nun 1897 yılında kurulduğunu, ancak Gemlik’te 12.yüzyıldan beri varlığını sürdürdüğünü” belirtti. Ağdemir, “Gemlik Ticaret ve Sanayi odasının ülkemizde bulunan 365 oda ve borsa arasında akredite olan ilk 65 Oda arasında yer aldığını, bunun yanı sıra bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımında Türkiye’de ilkleri başaran odalar arasında bulunduğunu” söyledi. Ağdemir ayrıca Gemlik’te kurulu bulunan Serbest bölgenin de ülke sıralamasında her yıl değişken olarak 2-3.sıralarda yer almaktadır” dedi.

    GTSO Meclis Başkanı Hasan Yıldırım’da özellikle zeytin konusuna değinerek, zeytinde desteğin ürün bazlı verilmesi gerektiğini söyledi.

    AK Parti Bursa Milletvekili ve Eski Başbakan yardımcılarından Hakan Çavuşoğlu da, “20 yıllık hükümetlerimiz döneminde ülkemiz önemli hizmetlere kavuştu. Bundan sonraki süreçte birliğimizi ve beraberliğimiz pekiştirelim, hepimiz aynı hedefe kilitlenelim. Türkiye’nin büyümesi, gelecek kuşaklara güçlü bir ülke bırakmak adına çabamızı ortaya koyalım. Biz 21 yıl önce bu yola çıkarken, hep bir şeyi ifade ettik. Biz, milletimize efendilik taslamaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Milletimiz bizim istikametimizi belirleyecek, rotamızı çizecek. Bu anlamda hep milletimizin bize istikamet göstermesine ram olduk ve yolculuğumuzu sürdürdük. Mahalle Başkanlarımızdan, genel merkez yöneticilerimize kadar birlikte olmaya özen gösterdik, Türkiye kat ettiği mesafelerden ve elde ettiği kazanımlardan asla geri dönmeyecek ve bu anlamda Cumhurbaşkanımıza olan inancını bir kez daha gösterecektir. Yeter ki biz milletimizin gönlünü kazanabilelim, milletimizin talep ve beklentilerini karşılama noktasında gerek yerel yöneticilerimiz gerekse de merkezi idaremiz yapılacakları ortaya koysun. Bu anlamda çabalarımız zaten sürüyor” diye konuştu.

    Çavuşoğlu zeytine destek ve ihracaat konularındaki sıkıntıları da not alarak, “Gemlik özel bir yer. Bir çok il ilçe Togg’u isterken Gemlik’e nasip oldu bu güzel yatırım. Zaten oda başkanlarımızla sık sık görüşüyoruz. Yapılabilecek ne varsa biz devlet olarak sizlerin yanındayız. Gemlik’in giriş çıkış trafiğinin dört yoldan da açılması için proje oluşturuldu. Bu konuda da çalışmalar sürüyor” dedi.

     

     

  • AK Parti Bursa teşkilatından Orhaneli çıkarması

    AK Parti Bursa teşkilatından Orhaneli çıkarması

    AK Parti Bursa Milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu, Refik Özen, Mustafa Esgin, Vildan Yılmaz Gürel, Osman Mestan ve Zafer Işık Orhaneli ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi.

    Milletvekilleri, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt, Orhaneli AK Parti İlçe Başkanı Ramazan Turhan ile beraber ilçenin Beyce pazarında köylü esnafı ve şehir merkezindeki iş yerlerini gezerek vatandaşlarla sohbet edip onların dertleri dinledi.

    Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, “100 günde yüz yüze programımızda güzel buluşmalar oldu. Vatandaşlarımızla hasbihal ettik, ederken de sorunları dinledik, gerekli notlarımızı aldık. Biz bugün sahaya çıkmış parti değiliz, hep sahadaydık, hep vatandaşla iç içeyiz. AK Parti hep sahada olan hep milletin içinde olan bir partidir” dedi.

    Beyce pazarında bir esnaf ilgi ve sevgisini gösterirken Çavuşoğlu’na kavun keserek ikramda bulundu. Program, gece yarısına kadar ilçe ve mahallelerinde devam etti.

  • Bursa’da 29. Karagöz Festivali’nde renkli görüntüler

    Bursa’da 29. Karagöz Festivali’nde renkli görüntüler

    Salgın sebebiyle 2 yıldır ertelenen festival, Orhaneli Karagöz Festivali piknik alanında gerçekleşti. Festivale Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan katıldı.

    Vatandaşların hem piknik yaptığı, hem de şarkılarla keyifli anlar yaşadığı festivalde, yaban mersini, ahududu, çilek ve kiraz yetiştiriciliğinde ilk üçe giren çiftçiler de altınla ödüllendirildi.

    Sahne alan Tuğçe Kandemir, Gökçe ve Gripin grubu, vatandaşlara unutulmaz bir gün yaşattı. Festivale ilçe dışından gelen vatandaşlar, kurulan tezgahlardan organik ürünler alma fırsatı buldu.

     

     

  • Bursa’da meslek liselilere burs desteği başlıyor

    Bursa’da meslek liselilere burs desteği başlıyor

    Ana Kucağı Eğitim Merkezleri ile okul öncesi eğitimden BUSMEK ile hayat boyu öğrenmeye kadar eğitimin her kademesinde önemli yatırımlar yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi, bir ilki hayata geçirerek kurduğu Bursa Kalkınma ve Eğitim Kooperatifi ile mart ayından itibaren 3000 üniversite öğrencisine aylık 500’er TL burs vermişti. Sanayi kenti olan Bursa’da sanayinin ihtiyacı olan ara eleman yetişmesini teşvik etmek amacıyla burs uygulaması meslek liselileri kapsayacak şekilde genişletildi. Toplam 5000 meslek lisesi öğrencisine aylık 300’er TL olarak belirlenen burstan yararlanacak öğrencilerin eğitim alacağı bölümler ise Büyükşehir Belediyesi’nin iş dünyası ile yaptığı ihtiyaçlar doğrultusunda belirlendi. Buna göre Büyükşehir Belediyesi’nin burs desteğinden, meslek liselerinin elektrik-elektronik teknolojisi, makine ve tasarım teknolojisi, bilişim teknolojileri, muhasebe ve finansman, çocuk gelişimi ve eğitimi, yiyecek içecek hizmetleri, metal teknolojisi, motorlu taşıtlar teknolojisi, moda tasarım teknolojileri, endüstriyel otomasyon teknolojileri, mobilya ve iç mekân tasarımı, tekstil teknolojisi, konaklama ve seyahat hizmetleri, gıda teknolojisi, matbaa teknolojisi, plastik teknolojisi, tarım alanı, metalürji teknolojisi, raylı sistemler teknolojisi ve gemi yapımı bölümlerini tercih eden öğrenciler yararlanabilecek. Burs başvuruları Eylül ayında yapılacak ve öğrenciler www.bbbgenclikkulubu.com internet adresinden detaylı bilgilere ulaşabilecek.

    Meslek Lisesi öğrencilerine burs imkanı sağlayacak uygulamanın tanıtımı Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu, Mustafa Esgin, Refik Özen ve Vildan Yılmaz Gürel, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile öğrenci ve öğretmenler katıldı.


    Ülkemizin yarınlarına yatırım
    Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi’nin mini konseriyle başlayan toplantıda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, daha önce de belediyelerin öğrencilere burs verdiğini ancak 2008 yılında CHP’nin başvurusu ile bu uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Hem öğrencilere hem de ailelerine destek sağlamak amacıyla bu konu üzerinde yoğun mesai harcadıklarını dile getiren Başkan Aktaş, “Ticaret Bakanlığı ile yoğun görüşmeler neticesinde Bursa Kalkınma ve Eğitim Kooperatifi’ni kurduk. Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne de tescil edildi. Peki buna belediye mi para aktaracak? Hayır. Kanunen bu mümkün değil. Belediyenin 8 tane ayrı iştiraki var, yine bu oluşuma çok sevinen iş insanları var. Dolayısıyla bu desteklerle bu yıl mart ayından itibaren 3000 üniversite öğrencimize 500’er TL burs vermeye başladık. Aynı uygulamayı 2022-2023 döneminden itibaren meslek liselerinde uygulamaya başlıyoruz. Bursa gibi 18 tane Organize Sanayi Bölgesi olan, binlerce önemli sanayi kuruluşu olan, bu ülkenin 60 yıllık rüyası olan TOGG’u da bünyesinde gerçekleştirilecek olan Bursa’mıza ve dolayısıyla ülkemize nitelikli insan yetiştirmeyi hedefliyoruz. İlgili bölümleri tercih eden 5000 öğrencimize 300’er TL burs vereceğiz. Bu desteği ülkemizin yarınlarına yapılan yatırım olarak görüyoruz. Bizler gençlerimize bambaşka bir Bursa bambaşka bir Türkiye sunmak adına elimizden gelen gayreti ortaya koyacağız” diye konuştu.


    En kritik eğitim
    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de konuşmasına mesleki eğitimin önemini anlatarak başladı. Mesleki eğitimin, eğitim sistemi içerisinde en kritik işlevi olan eğitim türlerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Özer, “Ama bu ülke, 1999 yılında İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin ve Meslek Lisesi mezunlarının yükseköğretime erişimini engellemek için ‘katsayı’ diye bir manipülasyonla karşı karşıya kaldı. 10 yılın üzerinde bu uygulama gerçekleşti. Bu uygulama neticesinde işgücü piyasası aradığı elemanı bulamamaktan şikayet etmeye başladı. 10 yıldır yürürlükte olan katsayı uygulaması gerçekten mesleki eğitimi tarumar etti ve okullar arası başarı farkını artırdı. Bu uygulamanın mesleki eğitime vermiş olduğu hasarı tamir etmek için gece gündüz demeden çalıştık. Geçmiş bakanlarımız, bürokratlarımız çok büyük emekler verdiler. Mesleki eğitimdeki paradigmayı komple değiştirdik. Artık işveren, mesleki eğitimde mezunları beklemiyor. Eğitim süreçlerinin tamamına girdi ve müfredatı birlikte güncelliyoruz” dedi.

    İhracat yapıyoruz
    Bakan Özer, 3 sene önce 200 milyon TL civarında bir üretim kapasitesine sahip olan meslek liselerinin 2021 yılını 1 milyar 162 milyonla kapattığını ve bu üretimden yaklaşık 55 milyon TL’nin öğrencilere dağıtıldığını kaydetti. İlk defa yurt dışına ihracat yapan liseler olduğunu kaydeden Bakan Özer, “Mesleki eğitim merkezleri ile ilgili bir kanun değişikliği yaptık. Bu değişiklik sonrasında 25 Aralık 2021 tarihinde bu sistemde 159 bin çırak, kalfa varken, 5 ay gibi kısa sürede bu sayı 510 bine çıktı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi 2022 yılının sonuna kadar 1 milyon gencimizi inşallah mesleki eğitim merkezleri ile buluşturmuş olacağız. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımızın başlatmış olduğu uygulama ile 3000 tane öğrencimize meslek lisesinin ilgili bölümünü seçtiği takdirde ayda 300 TL burs verilecek. Biraz önce başkanımla konuştuk. ‘3000 öğrenci yetmez, 5000 öğrenci olsun’ dedim ve Bursa’da işte bu mesleki eğitim hamlesini güçlendirmek için 5000 tane gencimize ayda 300 TL burs verilecek. Büyükşehir Belediye başkanımızı kutluyorum” diye konuştu.


    İtibarsızlaştırıldı
    Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu da vesayet nedeniyle meslek liselerinin değersizleştirildiğini ve itibarsızlaştırıldığını söyledi. Hangi işadamıyla karşılaşsalar ara eleman sorununun gündeme geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Hatta bu ara eleman kavramını kullanmaktan vazgeçtiler, bugünlerde artık aranan eleman kavramını kullanmaya başladılar. Ki bunlar da işte sizlerin tercihi ile meslek liselerinden mezun olacak, kariyerli, yetenekli, istidat sahibi gençlerimiz oluyor. Sizlerin bu anlamda meslek liselerine teşviki ve gitmeniz için önünü açan bu kampanya nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


    Kurumsal yapı
    Bursa Valisi Yakup Canbolat da Bursa’nın eğitimde, özellikle mesleki eğitimde uluslararası alanda rekabet edebilen ve nitelikli eğitim veren bir kent haline gelmesi için her türlü mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceklerini söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere burs verme konusunu BURSKOOP’u kurarak çözüme kavuşturduğunu kaydeden Canbolat, “Türkiye’de zannediyorum ki düzenli burs verilebilecek ilk mekanizma, kurumsal yapı oluştu. Ben bu anlamda Büyükşehir Belediye Başkanımızı ve değerli ekibini tebrik ediyorum” dedi.

  • Çavuşoğlu: “Avrupa Adalet Divanı, son derece talihsiz bir karara imza atmıştır”

    Çavuşoğlu: “Avrupa Adalet Divanı, son derece talihsiz bir karara imza atmıştır”

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, başörtüsü ile ilgili Avrupa Adalet Divanının, son derece talihsiz bir karara imza attığını söyledi.

    Avrupa Adalet Divanının, 18 Temmuz 2021 tarihli kararıyla, belli şartlarda, işyerlerinin, çalışanların başörtüsü takmasının yasaklanabileceğine ilişkin kararıyla, ticari çıkarları, ifade hürriyetinin bir uzantısı olan kıyafet hürriyetinin önüne koyarken, din ve vicdan hürriyetinin gereklerini ‘tarafsızlık’ olarak gördüğü verili seküler duruma eşitleyerek, Müslümanların dini inançlarını sübjektif algılara rehin veren son derece talihsiz bir karara imza attığını ifade eden TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu;

    “Mahkemenin, ‘tarafsız imaj sunma, sosyal anlaşmazlıkları önleme, işveren açısından gerçek bir ihtiyaca karşılık gelmesi, mahkemelerin üye ülkelerin özel şartlarını dikkate alması’ gibi hususları kararına dayanak olarak kullandığı görülmektedir. Tüm bu hususların yoruma dayalı olarak somutlaşması gerektiği için, burada işveren ve yargı aktörlerine olayları bütünüyle ‘sübjektif takdire’ dayalı yorumlama yetkisi verildiği için, temel insan haklarının başında gelen ifade ve din ve vicdan hürriyetinin kullanılması, ticari ve siyasi mülahazalara bağımlı hale getirilmektedir. Bunun da ötesinde, kararın özellikle dindar Müslüman kadınları hedef alması, Müslümanlar söz konusu olduğunda temel insan haklarının kullanılmasının çok rahat askıya alınabildiğini ortaya koymaktadır. Müslümanların dini pratikleri üzerinden stigmatize edilmesi, İslam’ın ve Müslümanların Batı’nın ötekisi olarak tanımlanarak kriminalize edilme eğiliminin, yargı alanına yansıyan tezahürlerinden biridir. Avrupa’da ırkçılığın hakim biçimi olarak İslamofobinin kurumsallaşma sürecinin ayaklarından biri de Yargıdır ve Avrupa Adalet Divanının bu kararı bunun talihsiz yansımalarından biridir. İnsan hakları duyarlılıkları ‘lafazanlıktan’ öte geçmeyenlerin elinde insan hakları, sadece güçlü olanın elinde tuttuğu bir sopadan ibaret hale gelmiş bulunmaktadır. “Avrupa değerleri” üzerinden Müslümanların ötekileştirilmesi ve insan haklarına sahip olmanın Müslümanlardan esirgenmesi, kabul edilemez ve sürdürülemez bir durumdur. Bu karar, İslamofobik faşizmin ayak seslerinden biridir. Tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Avrupa Birliği kurumlarını ve ulusal karar vericileri sağduyuya ve insan haklarına bağlı kalmaya çağırıyoruz. Bu sürecin Komisyon olarak takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

  • TBMM Azerbaycan’da yaşanan ihlalleri araştırmak için çalışma başlattı

    TBMM Azerbaycan’da yaşanan ihlalleri araştırmak için çalışma başlattı

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ermenistan’ın Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine gerçekleştirdiği saldırılarda yaşanan hak ihlallerini araştırmak için çalışma başlattı.

    Bu kapsamda, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan “Ermenistan’ın Azerbaycan’a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye’deki Ermeni Vatandaşlarının Durumu Alt Komisyonu” üyeleri Bakü’ye geldi.

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu başkanlığındaki heyet, Bakü’de Azerbaycan Başsavcısı Kamran Aliyev’le görüştü.

    Başsavcı Aliyev, Ermenistan’ın 27 Eylül’den bugüne kadar gerçekleştirdiği saldırılarda yaşanan sivil can kayıpları ve hasarlar konusunda heyete bilgi verdi.

    Aliyev, Azerbaycan’ın haklı davasına gösterilen destek için Türkiye’ye teşekkür etti.

    Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın topraklarını işgalden kurtarmak için yürüttüğü mücadelesini yakından takip ettiklerini, Türkiye olarak “tek millet, iki devlet” anlayışı içerisinde Azerbaycan’ın yanında olduklarını vurguladı.

    İşgalden kurtarılan topraklar dolayısıyla Azerbaycan’ı kutladıklarını belirten Çavuşoğlu, Ermenistan’ın saldırılarında yaşanan hak ihlallerinin incelenmesi için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyonun kurulduğunu bildirildi.

    Çavuşoğlu, Ermenistan’ın 27 Eylül’de başlayan saldırılarında Azerbaycan’ın sivil yerleşim birimlerinin uluslararası sözleşmelerle yasaklanmış askeri malzemelerle bombalandığını ve bu saldırılarda Gence, Berde ve Terter’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivillerin hayatını kaybettiğini bildiklerini söyledi.

    Ermenistan’ın 1899-1907 tarihli Lahey Sözleşmeleri, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve diğer uluslararası anlaşmalarla yasaklanmış eylemler gerçekleştirdiğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:

    “İnsancıl hukukun ağır ihlallerini ve savaş suçlarının kaydını almak, notunu tutmak ve bu anlamda uluslararası kuruluşların ihmal ettiği farkındalığı ortaya koymak adına bir çalışma başlattık. Amacımız, insancıl hukukun ağır ihlallerini meydana getirenlerin cezalandırılması, böylelikle bundan sonraki süreçte bu tip ağır hak ihlallerinin işlenmesi bakımından caydırıcılık kazanması. Elbette mağdurların bu noktada oluşan mağduriyetinin giderilmesi bakımından bir çalışma yürütmek.”

    Görüşmede Çavuşoğlu’nun yanı sıra AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, AK Parti Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bülent Karataş ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de yer aldı.

    Heyet, temasları kapsamında Ermenistan’ın saldırılarında zarar gören ve sivil can kayıplarının yaşandığı Gence, Berde ve Terter kentlerini de ziyaret edecek.

  • TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndan Agos Gazetesi’ne ziyaret

    TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndan Agos Gazetesi’ne ziyaret

    TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan “Ermenistan’ın Azerbaycan’a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye’deki Ermeni Vatandaşların Durumu Alt Komisyonu” üyeleri, Agos Gazetesi’ni ziyaret etti.

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, ziyarette, komisyonun önceki günlerde İstanbul’da çeşitli ziyaretlerde bulunduğunu, bugün de Agos Gazetesi’ni ziyaret ettiklerini söyledi.

    Çavuşoğlu, 27 Eylül’den bu yana Ermenistan ile Azerbaycan arasında Karabağ sorunu ekseninde gelişen çatışma söz konusu olduğunu anımsatarak, “Bu çatışma halen devam ediyor. Türkiye olarak uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde elbette ‘tek millet, iki devlet’ anlayışı içerisindeki bakış acımız Azerbaycan’a ilişkin belli.” dedi.

    Çavuşoğlu, Türkiye’de ve İstanbul’da, Lozan Barış Antlaşması’yla statüleri belirlenmiş olan Ermeni vatandaşların yaşadığını belirterek şöyle devam etti:

    “Ermeni vatandaşlarımızın bu süreçte bu psikolojik ortamda herhangi bir hak ihlaline, herhangi bir ayrımcılığa ve mağduriyete maruz kalmamaları ve bu noktada söyleyeceklerini özellikle komisyonumuzun not etmesi ve yine kendilerinin yaşamış oldukları ve beklentileriyle ilgili söyleyeceklerini not almak üzere buradayız. Ermeni vatandaşlarımız, bizim açımızdan Türkiye’nin birinci sınıf vatandaşlarıdır ve hakları Türkiye hukuk devletinin güvencesi altındadır. Dolayısıyla yaşanan çatışma bağlamında, burada yaşamakta olan vatandaşlarımızın herhangi bir hakkının ihlaline asla göz yumulmaması gerekmektedir. Bunun için buradayız. Özellikle son dönemde bu çatışma bağlamında ortaya çıkan ayrıştırıcı dil ve nefret söylemine de sizler aracılığıyla da vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Nefret söylemi, ayrıştırıcı dil ve kimlik eksenli paylaşımlar, sadece burada yaşamakta olan Ermeni vatandaşlarımızı tedirgin etmiyor, nefret söylemi bütün bir toplum olarak iç barışımızı, huzurumuzu tehdit edecek, zedeleyecek niteliktedir. Bu konuda azami gayret sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvard Danzikyan ise komisyonun yapmış olduğu ziyarete teşekkür ederek, “Bu ziyaretteki amaç, Türkiye Ermeni toplumunun sorunlarını dinlemek, varsa bir sorun bunları konuşmak. Bu konuda anlatacağımız şeyler var işin doğrusu. Çünkü yaklaşık 1 aydır Türkiye Ermeni toplumunun büyük bir tedirginlik içinde olduğunu söylemem lazım. Bunları konuşacağız. Hem Karabağ savaşıyla ilgili meseleleri konuşacağız hem de Türkiye Ermeni toplumunun yaşadığı diğer sorunları da fırsat buluruz konuşmaya.” dedi.

    Daha sonra görüşme kapalı olarak devam etti.

    Ziyaretin ardından çıkışta gazetecilere açıklamada bulunan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

    “Karabağ sorunu bağlamında ortaya çıkan çatışma sürecinde oluşan psikolojik ortam nedeniyle, burada yaşayan Ermeni vatandaşlarımıza, hatta vatandaşımız olmamakla beraber Türkiye’de işçi olarak bulunan Ermenistan uyruklu Ermenilere hiçbir şekilde bu savaşın yansımasını istemiyoruz. Tarihsel süreci referans alarak yapmış olduğumuz değerlendirmelerde Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Türkiye’nin bu noktada Azerbaycan’la Ermenistan arasında yaşanmakta olan Karabağ meselesinde bir çözümün oluşması için taraf olmasını istemiştir. Bu önemlidir. Diğer taraftan elbette Türkiye, gerek kardeşlik bağları, gerek akrabalık ilişkileri, gerek tarihsel bağları ve özellikle de BM Güvenlik Konseyi kararları sonucunda ortaya çıkan uluslararası hukuk bağlamında Azerbaycan’a tam olarak bu çatışma sürecinde destek veriyor. Ama esas ifade edilen, her ne kadar Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik bağı, akrabalık ilişkileri olsa da Türkiye’nin ve milletimizin yaklaşık 10 asırdan bu yana bu topraklarda da Ermeni toplumuyla aynı bağın oluştuğunu ve aynı iklimin yaşandığını ifade ederek bunu dillendirdiler. Bu bizim için değerli ve önemliydi. Ermeni toplumunun hiçbir şekilde endişe ve tereddüt duymadan burada özgür, güven içerisinde ve barış iklimi çerçevesinde bizim asli vatandaşlarımız olarak yaşamasını ve kendilerinin hakkının ve hukukunun bu anlamda hukuk devletinin teminatı altında olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.”

    Danzikyan ise toplantıda savaşın başlamasından sonra oluşan ortamın, kamuoyundaki genel anlayışın Türk Ermeni toplumunu büyük ölçüde sıkıntıya soktuğunu ifade etti.

    Toplantıda, sosyal medyada Ermenilere yönelik hakaret içeren ifadelerin, yaşanan atmosferin bir sorunu olduğunu söylediklerini vurgulayan Danzikyan, “Bu konuya anlayışla baktılar. Bu konuyla ilgili bazı düzenlemelerin RTÜK çerçevesinde yapılabileceğini, gündeme gelebileceği söylendi. Bu açıdan verimli bir konuşma olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

    Danzikyan, savaşla karşı karşıya olunduğunu ve bu savaşta tansiyonun biraz düşürülmesi gerektiğini kendi adına söylediğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Çünkü tansiyon çok yüksek. Bu yüksek tansiyonun tatsız sonuçları olma ihtimalini ne yazık ki gündeme almak durumundayız. Bunları çok yaşadık biz yakın tarihimizde. Aynı zamanda Türkiye’nin de 2008 yılındaki sınırların açılması girişimini, futbol diplomasisini hatırlattım. Biz bu ölümlerin hepsinde acı duyuyoruz, bütün ölümlerin acısını duyuyoruz. Ermeni ve Azeri ölümlerinin, sivil ölümlerin de acısını duyuyoruz, hepsinin acısını içerimizde yaşıyoruz. Biz 2008 yılındaki futbol diplomasisini, protokol sürecini dünmüş gibi hatırlıyoruz ve buralara tekrar dönmek uzak değil. Türkiye bölgede önemli bir oyuncu, çözümün yanında olmasını talep olarak dile getirdik.”

    Ziyarete komisyon üyeleri AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.

  • TBMM’den Ermenistan’ın vurduğu Azerbaycan’da inceleme

    TBMM’den Ermenistan’ın vurduğu Azerbaycan’da inceleme

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, kuracakları alt komisyonun, Azerbaycan’da vurulan sivil yerleşim alanlarında inceleme ve araştırma yapacağını söyledi.

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, yaptığı açıklamada, “İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak, ‘Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırması ile başlayan gerilim ve çatışma sürecinde yaşanan hak ihlalleri ve Türkiye’deki Ermeni vatandaşlarımızın durumu hakkında’ alt komisyon kuracağız. Azerbaycan’da vurulan sivil yerleşim alanlarında incelemeler ve araştırmalar yapacak olan komisyon, Ermenistan’ın pervasızca işlediği savaş suçlarına rağmen uluslararası kınayıcı ve önleyici kuruluşların ölüm sessizliğine karşı bir çıkış olacaktır” dedi.

  • Uludağ için “Alan Başkanlığı” kurulacak

    Uludağ için “Alan Başkanlığı” kurulacak

    Türkiye’nin önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ’ın tek elden “Alan Başkanlığı” sistemiyle yönetilmesi için gerekli adımlar atılıyor.

    Uludağ’da bir otelde düzenlenen ilk toplantıda milletvekilleri ve turizm paydaşları, bölgeye ilişkin sorun, ihtiyaç ve çözüm önerilerini, Alan Başkanlığı ile ilgili görüşlerini anlattı.

    AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, toplantıda, Alan Başkanlığının, herkesin üzerinde mutabakat sağladığı güzel bir fikir olarak hayata geçirilmesinin son derece memnuniyet verici olduğunu söyledi.

    Çavuşoğlu, “Uludağ’ın bu güçlü değerinin gerçek potansiyeline kavuşması, sadece kış mevsiminde değil, 12 ay boyunca çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapacak bir niteliğe kavuşması için yapılacak çalışmaların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” ifadesini kullandı.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Danışmanı Neşe Çıldık da Uludağ’da 6-7 kurumun söz hakkı olduğu için gelen talepler doğrultusunda tek elden tüm alanlara müdahalenin söz konusu olmadığını anlattı.

    Bölge için en yararlı çözümün ortaya konulması amacıyla yürüttükleri çalışmanın sonuçlarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a ileteceklerini dile getiren Çıldık, şöyle konuştu:

    “Birlikte gidilirse sorunsuzca çıkar ve herkesten fikir alarak kanunu oluştururuz. Fikirlerinizi alıp çalışmak istiyoruz. Burada orman, doğal sitler, milli parklar, Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisli alanlar var. İlk önce Alan Başkanlığının sınırlarını belirleyeceğiz. Belki sınırları biraz daha genişletebiliriz. Burayı uluslararası düzeyde bir yer yapmamız lazım. Sonra bir alan yönetimi yapacağız. Alan Başkanlığı, daha çok planla ilgili bir konu. Buranın plan açısından yönetimi, işletilmesi, tanıtılması söz konusu. Planların onaylanması, desteklenmesi ve yönetilmesiyle ilgili bir şey. Tahsisler devam edecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tahsis yaparsa Bakanlıktan, milli park tahsisleri Milli Parklar üzerinden devam edecek ama belki Milli Parklarla ilgili bir anlaşmaya varırsak tahsislerin Kültür ve Turizm Bakanlığına devri söz konusu olabilir. Bir komisyon oluşturacağız. Komisyonda Bakanlık temsilcisi, Milli Parklar, Çevre ve Şehircilik, belediye temsilcisi olacak. Danışma Kurulu da oluşturulabilir.”

    “Uludağ’ı Avrupa düzeyinde yarışacak hale getirecek bir çalışmanın başlangıcı”

    Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Yazıcı da Alan Başkanlığı ile ilgili ilk toplantıyı gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    TBMM’de yeni yasama yılının başlamasıyla Uludağ Alan Başkanlığı konusunun Meclis’e taşınacağını, kasımda kanunun çıkmasını beklediklerini aktaran Yazıcı, “Alan Başkanlığı, Uludağ’ın gelişiminin, problemlerinin çözümlerinin, Bursa’da, Uludağ’ı bilen, yatırımları burada olan insanlarla beraber Valilik, Belediye ve bütün turizm paydaşlarının içinde bulunduğu bir yönetim kurulu, danışma kurulu ile gerçekleşeceği bir yapı olacak.” dedi.

    Yazıcı, Alan Başkanlığını, Uludağ’ın değerlerinin korunacağı, yatırımların daha doğru planlanarak yapılacağı, Uludağ’ı Avrupa düzeyinde yarışacak hale getirecek bir çalışmanın başlangıcı olarak gördüklerine dikkati çekti.

    Alan Başkanlığını, Uludağ için bir çözüm yolu olarak düşündüklerini belirten Yazıcı, şunları kaydetti:

    “Uludağ’ın gelişimi Alan Başkanlığı ile tamamlanacak ve pandemi sonrası artacağına inandığımız potansiyele Uludağ, bu çalışmalar sonunda hazır olacaktır. Uludağ’daki kayakçılarla günübirlikçilerin yaşam alanlarının karıştığını görüyoruz. Günübirlikçilere daha doğru hizmet verebilmek, kayakçılara daha doğru alanlar açabilmek için Alan Başkanlığı ayrı ayrı çalışmalar yapacak. Bu şekilde planlandıktan sonra ekonomiye ve turizme çok büyük katkılarının gelişerek devam edeceğini hep birlikte göreceğiz.”