Etiket: hakan fidan

  • Bakan Fidan’dan Hocalı Katliamı mesajı

    Bakan Fidan’dan Hocalı Katliamı mesajı

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hocalı Katliamı’nın yıl dönümü sebebiyle sosyal medya hesabından, “32 yıl önce Hocalı’da, dünyanın gözü önünde katledilen kardeşlerimizi rahmetle anıyor, Can Azerbaycan’a başsağlığı diliyorum. Türkiye, her daim Azerbaycan’ın yanındadır” paylaşımında bulundu.

     

  • Fidan’dan G20 üyelerine ‘Gazze’ çağrısı

    Fidan’dan G20 üyelerine ‘Gazze’ çağrısı

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katıldı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fidan konuşmasında Gazze’deki “vahşetin” durdurulması gerektiğini ifade etti. ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Cezayir tarafından sunulan ve Gazze’de acil insani ateşkes talep eden karar tasarısını veto etmesini işaret eden Fidan, “BM Güvenlik Konseyi’nden bir kez daha ateşkes kararı çıkmaması, reformun şart olduğunu gösterdi” diye konuştu. Fidan ayrıca, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın İsrail’in Gazze’deki işgalini İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Nazi soykırımına benzettiği yönündeki açıklamalarına değinerek, “Brezilya Devlet Başkanı Lula’nın gösterdiği duruş takdire şayandır” dedi. Fidan, uluslararası topluma ve G20 üyelerine Gazze’de acil ateşkes ve İsrail-Filistin çatışmasında iki devletli çözüme ulaşılabilmesi için “daha aktif rol oynama” çağrısında bulundu.

    İkili görüşmelerde de Gazze ele alındı

    Bakan Fidan, toplantı marjında ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Mısırlı mevkidaşı Sameh Shoukry ile de ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, Gazze’de acil ateşkes sağlanması ve bölgeye daha fazla yardım ulaştırılması için atılacak somut adımlar ele alındı.

  • Bakan Fidan, G20 Toplantısına gidiyor

    Bakan Fidan, G20 Toplantısına gidiyor

    Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bakanı Fidan’ın, G20 Brezilya Dönem Başkanlığı çerçevesinde 21-22 Şubat tarihlerinde Rio de Janeiro’da gerçekleştirilecek G20 Dışişleri Bakanları Toplantısına katılacağı belirtildi. Toplantıda, uluslararası sorunların çözümünde G20’nin rolü ile küresel yönetişim reformu konularında görüş alışverişinde bulunulacak.
    Bakan Fidan’ın katılacağı oturumlarda ve yapacağı ikili görüşmelerde Gazze’de yaşanan vahşete ve insani felakete dikkat çekeceği belirtilen yazılı açıklamada, “BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, küresel yönetişim kurumlarındaki reform ihtiyacını vurgulayacak ve bu platformların daha demokratik ve etkin hale getirilmesine dönük görüşlerimizi paylaşacaktır” ifadeleri yer aldı.

    Ayrıca açıklamada, Bakan Fidan’ın toplantı vesilesiyle düzenlenecek MIKTA (Meksika, Endonezya, Kore Cumhuriyeti, Türkiye, Avustralya) 25. Dışişleri Bakanları Toplantısına iştirak edeceği de yer aldı.

  • Dışişleri Bakanı Fidan, Almanya’da

    Dışişleri Bakanı Fidan, Almanya’da

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 60. Münih Güvenlik Konferansı nedeniyle bulunduğu Almanya’da temaslarına devam ediyor. Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin Münih Başkonsolosluğunda Türk vatandaşları ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya, Münih’te yerleşik STK’lardan yaklaşık altmış temsilci katıldı.

  • “İslamofobi hakarete dönüşmüş durumda”

    “İslamofobi hakarete dönüşmüş durumda”

    İslam İşbirliği Gençlik Forumu’nun 5’inci genel kurulu Şişli’de bir otelde başladı. Programa Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da video mesaj gönderdiği genel kurulda İslam ülkelerinden çok sayıda temsilci konuşma gerçekleştirdi. Programda konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekerek, Batı’da İslamofobi’nin fiziki müdahaleye ve hakarete dönüştüğünü, İslam dünyası kendi siyasi sorunlarına sahip çıktığı, kendi içinde dayanışma ruhu sergilediği zaman bu sorunların hepsinin büyük oranda ortadan kalkacağını söyledi. Gazze’de devam eden İsrail saldırıları hakkında da değerlendirmede bulunan Fidan, burada yaşananların bütün dünyayı etkisi altına alacak bir savaşa dönüşme ihtimaline dikkat çekerek, iki devletli çözümün hayata geçmemesi durumunda bu türden çatışmaların yaşanacağı ve yaygınlaşacağını öngörmenin zor olmadığını belirtti.

    “Teşkilatın faaliyetleri hepimizin göğsünü kabartmakta”

    Konuşmasına İslam İşbirliği Teşkilatı’nın faaliyetlerinin önemine dikkat çekerek başlayan Bakan Fidan, “İslam İşbirliği Teşkilatı’nın faaliyetlerini yakından takip etmekteyim. Buradaki çalışmalara bir nebze de olsa katkı sağlama imkanım oldu. Teşkilatın faaliyetleri hepimizin göğsünü kabartmakta, Türkiye olarak desteğimizi her geçen daha da artırmak için bize sebepler sunmakta. İslam dünyasında eksik olan konuların başında kurumsal işbirliği konusu gelmekte. Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bulunan bütün kurum ve kuruluşlara İslam dünyasının sorunlarını çözmede, temsilde her türlü desteği vermekteyiz. Bunun bir meyvesi olarak teşkilatın bugün ayakta olması bizim için sevinç verici” dedi.

    “Batı’da İslamofobi fiziki müdahaleye ve hakarete dönüşmüş durumda”

    İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlara değinen Bakan Fidan, “İslam dünyası bugün çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya. Birincisi İslamofobi; giderek artan bir trend haline dönüşmüş durumda. Dünyada Müslümanlar olarak bu sıkıntının kaynağına inmeli, bununla mücadele etmeli. En iyi şekilde temsil için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Batı’da İslamofobi fiziki müdahaleye ve hakarete dönüşmüş durumda. Bunun medeniyetle, olgunlukla alakası yok. İslamofobi’nin giderek arttığı bir ortamda sürekli provoke edilmeye çalışılması, iktidar devşirilmeye başlanması zamanı çoktan geçmiş olan bir politika yöntemi olmalıydı. Ama Batı’da artan İslamofobi nedeniyle bizim bu konuda daha teyakkuzda olmamız gerekiyor” diye konuştu.

    “Bu yerel bir savaş değil, bütün dünyayı etkisi altına alacak bir savaş”

    Fidan, Gazze’de yaşanan insanlık dramının bütün dünyayı etkisi altına alabilecek bir savaşa dönüşebileceğini belirterek, “Diğer bir konu ise Gazze’de yaşanan katliam ve dram. Bu Gazze’deki üçüncü büyük savaş ama Filistin topraklarında kesintisiz devam ediyor. 100 günde 30 bine yakın masum insan hiçbir ayrım gözetilmeden bilinçli bir şekilde katlediliyor. Bundan daha vahim olan başta Batı ülkeleri olmak üzere çoğu bu katliama ya sessiz kaldılar ya destek verdi. Bu sessiz kalma, bu katliama, soykırıma ortak olmak dünyadaki düzeni kökten sarsan bir gelişmedir. En büyük dikkati bu noktaya çekmekteyiz. Bu yerel bir savaş değil, bütün dünyayı etkisi altına alacak bir savaş. İki devletli çözüm hayata geçmezse bu türden çatışmaların yaşanacağı ve yaygınlaşacağını öngörmek zor değil. Daha istikrarlı bir dünya barışı için katliamın durması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi için çalışıyoruz. Diplomasinin bütün araçlarını kullanarak bir an önce bu savaşın durması hem İsrail hem Filistin hem bölge halkının selametine olacaktır” şeklinde konuştu.

    “İslam dünyası kendi siyasi sorunlarına sahip çıktığı, kendi içinde dayanışma ruhu sergilediği zaman bu sorunların hepsi ortadan kalkacak”

    Gençlerin İslam dünyasındaki sorumlu makamlara bugün veya yarın gelecek olmaları nedeniyle İslam dünyasının genelini ilgilendiren sorunlara çok yakından ilgi göstermesi gerektiğini vurgulayan Fidan, “Onun için neden işgaller, iç savaşlar, çatışmalar ağırlıklı olarak hep İslam dünyasında gerçekleşiyor? Neden bazı ülkeler İslam dünyasındaki kaynakları daha fazla sömürmek için, orayı istikrarsızlaştırmak için savaşı bir araç olarak kullanıyor? Neden İslam dünyasındaki kutsal değerleri provoke ederek orada birtakım radikal zeminlerin oluşmasını sağlayarak, daha sonra da adına terör örgütü diyerek müdahaleler için zemin hazırlanıyor? Bunlara çok iyi bakmamız gerekiyor. İslam dünyası kendi siyasi sorunlarını iyi analiz edip bunlara sahip çıktığı zaman, dışarıdan bir kurtarıcı değil, kendi içinden bir işbirliği ve dayanışma ruhu sergilediği zaman inşallah bu sorunların hepsi büyük oranda ortadan kalkacak. Ama biz çoğu zaman sorunu çıkaran aktörden tekrar çözümü üretmesini bekliyoruz. Ama diğer taraftan umut verici bir gelişme; İslam dünyasının büyük bir öğrenme ve ders alma sürecinde olduğunu, hatalarından ders çıkararak büyük bir dayanışma içinde sorunlarını çözme ve modern dünyada İslam dünyasını daha iyi temsil etme yönünde adımlar atmaya da gayret ettiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti olarak, millet olarak bu gayretin arkasında durmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Dünya Müslümanları olarak 21. yüzyılda sistem kurucu bir akılla dayanışmayı ilerletmemiz gerekiyor”

    Bakan Fidan konuşmasında, “Sadece siyasi sorunlar, çatışmalar, çalkantılara yönelik meydan okumalarımız yok. Dünya küresel bir şekilde büyük teknolojik gelişmelerin ve kırılmaların eşiğinde. Bu sadece İslam dünyasını değil, tüm kültürleri etkileyen muazzam bir gelişme ile karşı karşıyayız. Bunun derinliğini ve boyutlarını anlamak ve buna göre eğitim sistemimizi, anlayışımızı, duruşumuzu değiştirecek yaklaşımlar geliştirmemiz gerekiyor. Dünya Müslümanları olarak 21. yüzyılda sistem kurucu bir akılla hem siyasal sistemlerimizi en iyi şekilde hem de aramızda dayanışmayı, kendi kültürel geleneğimizi zamanın ruhuna uygun olarak ilerletmemiz gerekiyor. Bunu yapacak potansiyel buradaki arkadaşlarımızda mevcut” ifadelerini kullandı.

    “Gençlerimizin birbirleriyle daha çok diyaloğa ihtiyacı var”

    Programda konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise, “Gençlerin geleceği olarak ortaya koyduğumuz vizyonda ICYF ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ortak projeler gerçekleştiriyor. Bu projeler; ülkemizde bakanlığımıza bağlı yaklaşık 50 tane gençlik kampımız var. Bu gençlik kamplarında gençlerimizle beraber ortak projeler yürütüyoruz, davet ediyoruz. Ortak kültürel etkileşimler yapıyoruz. Dolayısıyla biz de etkin olarak bu süreci yürütüyoruz. Çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2024’te de çalışmalara devam edeceğiz. Bu çalışmalar çerçevesinde ICYF bünyesindeki ülkelerin gençlerini gençlik çalışmalarımıza ortak olmaya davet ediyoruz. Çanakkale’de, diğer şehirlerimizde yaptığımız çalışmalarda onlarla birlikte olmayı arzu ediyoruz. Burası sizin ülkeniz, sizin özellikle de gençlerimizin birbirleriyle koordinasyon açısından kültürel etkileşimler açısından çok çok önemli. Ve şunu söylüyoruz; gençlerimizin birbirleriyle daha çok diyaloğa ihtiyacı var” dedi.

  • Dışişleri Bakanı Fidan, Libya’da

    Dışişleri Bakanı Fidan, Libya’da

    Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Malta ziyaretini tamamladı. Bakan Fidan Türkiye saatiyle 12.20’de Libya’nın başkenti Trablus’a geldi. Fidan, gün içerisinde Libya’da yapacağı görüşmelerde ikili ilişkileri ve bölgesel konuları ele alacak.

    “Libya’da Doğu ve batı arasındaki mevcut bölünmüşlüğün kalıcı hale gelmesini istemiyoruz”

    Öte yandan Dışişleri Bakanı Fidan, dün Valetta’da Maltalı mevkidaşı Ian Borg ile düzenlediği ortak basın toplantısında Trablus’u ziyaret edeceğini açıklamıştı.
    Fidan, Türkiye’nin Libya’da tekrar bir çatışma yaşanmaması için yapıcı bir politika izlemeyi sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Libya’nın sorunlarını diyalogla çözmesini istiyoruz. Doğu ve batı arasındaki mevcut cari bölünmüşlüğün kalıcı hale gelmesini istemiyoruz. Belli bir süreç içerisinde ve diyalog yoluyla bu bölünmüşlüğün bütün tarafların razı olacağı şekilde barışçıl bir yöntemle çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu yoldaki çalışmalarımız devam ediyor” demişti.
    Fidan’ın Trablus’taki temaslarını tamamlamasının ardından gece saatlerinde Türkiye’ye dönmesi bekleniyor.

  • Dışişleri Bakanı Fidan: “Aranıza mesafe koyun”

    Dışişleri Bakanı Fidan: “Aranıza mesafe koyun”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı A Haber yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, ABD ile İran’ın Suriye ve Irak’ın bazı noktalarında kontrollü çatışması hakkında, “Bölgesel yayılmadan kaçınmak lazım. Durum iyi değil. Daha büyük bir yayılmayla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.

    Bakanı Fidan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili, “İsveç ve Finlandiya denkleme girdiği zaman burada bir aşamalandırma ile denkleme girme ihtiyacı hissettik. Özellikle Türkiye’nin hem NATO hem de bazı NATO ülkeleri ile güvenlik açısından bazı stratejik sorunlarının olması, bunu bizim müzakere etmemizi gerektirdi. NATO’dan kaynaklanan ve NATO üyesi ülkelerin de içinde bulunduğu bazı sorunlar yumağının bir şekilde gündemden çıkması gerekiyordu, bunların müzakere edilmesi gerekiyordu” dedi.

    “2022’de Madrid’de NATO Genel Sekreterinin de katılımıyla bir zirve düzenlendi. İsveç, Finlandiya devlet ve hükümet başkanlarının, Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir zirve düzenlendi. Burada alınan kararla ve yazılı mutabakatla ilk kez bizim terörle ilgili yüksek endişelerimiz gündeme taşındı” diyen Bakan Fidan, “PKK’nın yanı sıra, YPG -ki bizim için zaten PKK ile eşit- ve FETÖ ile mücadelenin de NATO metinlerine geçmesini sağladık. Bu örgütlere yeni girecek ülkeler tarafından hiçbir şekilde destek verilmemesini taahhüt altına aldık. NATO bir güvenlik örgütü olduğu için Cumhurbaşkanımız, güvenlikle ilgili konuların çerçevesini çizip bunu gündeme taşıyan, bunun müzakeresini yapan bir politika vizyonunu benimsedi. Bu yönde bir çerçeve çizildi. Vilnius’ta NATO Genel Sekreteri, İsveç Başbakanı ve Cumhurbaşkanımızın katılımıyla üçlü bir zirve yapıldı. Bu sefer burada terörle mücadeleye ilave olarak, özellikle NATO ülkeleri tarafında Türkiye’ye yönelik yaptırımların hiçbir şekilde olmaması gerektiği, buna yönelik engellerin kaldırılması ve Türkiye ile AB üyeliğine diğer ülkeler tarafından destek verilmesi konularında genel bir mutabakat ortaya çıktı. Bunu biz bir belgeye bağladık. Bu belgeye bağlandıktan sonra da bir yol haritası çıktı. O yol haritası doğrultusunda çalışmalara, görüşmelere başladık. () Daha sonra sırasıyla Hollanda’nın, Kanada’nın bazı Avrupa ülkelerinin yaptırımları kaldırdığını görmeye başladık” ifadelerine yer verdi.

    F-16 süreci

    Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin F-16’ları yenilemesi konusunda ABD’deki süreçle ilgili olarak, “Cumhurbaşkanımız onaylayınca da anlaşmanın ev sahibi ülkeye depozit edilmesinin akabinde onlar da hemen eş zamanlı olarak Kongre’ye bildirdiler. Gönderdikten sonra iki hafta süren bir bekleme süreci var. Önümüzdeki cumartesi bu iki haftalık süreç tamamlanacak” dedi.

    Bakan Fidan, “Türkiye’nin F-35 projesine dönüşü konusuna bakışınız nedir?” sorusuna, “Bu uzman kuruluş olarak esasen askerlerimizin konuşması gereken bir konu. Ama genel strateji olarak şunu söylemek gerekirse, bu bir yetenektir. Bu yetenek eğer bizim diğer yeteneklerimizi kaybetmeden ilave olarak alacağımız bir yetenek olursa, neden olmasın? Tabii ki almak isteyeceğimiz bir yetenektir. Ama bu yeteneği alma karşılığında, bizim başka yeteneklerimizden vazgeçmemiz, kendimizi başka politikalara adapte etmemiz gibi bir şart olursa, bu tür şartlar hiçbir şekilde uzlaştırılamaz bir şart olursa, o zaman tabiatıyla başka alternatifleri aramaya devam edeceğiz” dedi.

    “Bizim birinci önceliğimiz Fırat’ın doğusundan ve batısından PKK tehdidinin bir an önce kaldırılması”

    Hakan Fidan, Türkiye’nin enerji dahil pek çok alanda yakın ilişki içerisinde olduğu Rusya’dan Suriye’de YPG ve PKK’ya göz yumulmamasını beklediklerini hatırlatarak, “Suriye’de Rus silahlı kuvvetleri ile bizim silahlı kuvvetlerimiz arasında çatışmasızlık mekanizması var. Özellikle Suriye içerisinde operasyon düzenleyeceğimiz zaman, bu mekanizma her zaman bizim istediğimiz şekilde sağlıklı işlemeyebiliyor. Bizim birinci önceliğimiz Fırat’ın doğusundan ve batısından PKK tehdidinin bir an önce kaldırılması. Bu konuda Rusların da bir çizgiye gelmesi. Tabii orada Rusların da başka konularda bizden beklentileri oluyor. Dediğim gibi müzakereleri olan bir konu. Yani pozisyonlar ne olursa olsun, bizim operasyonlarımız devam ediyor” dedi.

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin bölücü terör örgütü ve uzantıları ile Suriye ve Irak’taki mücadelesini anlattığı özel mülakatta, Süleymaniye’deki KYB yönetiminin PKK ile arasına mesafe koymamasından duyulan rahatsızlığı şu ifadelerle anlattı:

    “Süleymaniye’deki KYB yönetimine biz her seferinde, ‘Sizden PKK ile aranıza mesafe koymanızı istiyoruz’ dedik. Onlara dedik ki: ‘Bu adamlar buradaki altyapıyı kullanıyorlar, siz bunlara kimlik veriyorsunuz, hastane ortamı, ikamet ortamı sağlıyorsunuz. Burada eylem yapma imkanı sağlıyorsunuz. Biz kendi güç dengeleriniz açısından bunlarla direkt savaşmanızı da beklemiyoruz. Savaşma işini biz yaparız ama, onlarla işbirliği içerisinde olmanızı istemiyoruz. Zira onlarla işbirliği sizi düşman sınıfına sokar, bundan vazgeçin.’ Bazen bizi memnun ediyormuş gibi gözükmeye yönelik bir takım adımlar atma çabaları oldu. Ama baktı ki, bu adamların bundan vazgeçme niyeti yok. Konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettik. Neticede de bu konuyu artık resmi politika olarak deklare ettik ve yaptırımlara başladık. Şu anda özellikle hava yolu taşımacılığında Süleymaniye’ye ciddi bir sınırlama getirdik.”

    Dışişleri Bakanı Fidan, KYB yönetimine girilen yanlış yoldan dönme çağrısını yineleyerek, aksi taktirde Türkiye’nin daha ileri adımlar atmak durumunda kalacağı uyarısında bulundu. Fidan, “Süleymaniye‘dekilere her zaman söylüyoruz, terörle aranıza mesafe koyarsanız yaptırımlardan vazgeçebiliriz. Ama aynı şekilde devam ederseniz, biz de daha ileri adımlar atmak zorunda kalacağız” dedi.

    “Suriye ile diyalog kapısını açık tutuyoruz”

    Bakan Fidan, Türkiye ile Suriye arasındaki muhtelif kanallardan zaman zaman yürütülen görüşmeleri ise şu sözlerle değerlendirdi:

    “Suriye rejiminin Türkiye’ye ön şart koyarak diplomatik bir hamle yapma çabası yanlıştır. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi biz diyalog kapısını açık tutuyoruz. İki komşu ülkeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü de savunuyoruz. Bizim şu ana kadar Astana sürecini ihlale yönelik bir girişimimiz olmadı. Bizim desteklediğimiz unsurlar da hiçbir zaman Astana sürecini bozucu bir büyük hamle içerisinde olmadılar. Suriye rejimi bir ton nedenden dolayı şu anda Türkiye ile görüşemiyor. Görüştüğü zaman da kendi olamıyor zaten. Yalnız görüşme imkanı olmuyor sürekli başka bir ülke var yanında. Bu bizim açımızdan sıkıntı da değil esasen. Zira bizim kendimize güvenimiz tam ne yapmak istediğimizi biliyoruz. Bölgedeki istikrara verdiğimiz değer ortada.”

    Gazze’deki son gelişmeler

    Dışişleri Bakanı Fidan, “Gazze’de öyle bir dram ile karşı karşıyayız ki, ortaya koyacağınız tarihi bir başarı, eğer şiddeti ve trajediyi önleyemiyorsa bir anlam ifade etmiyor. Dolayısıyla bizim bir an önce bu katliamın durdurulması meselesine yoğunlaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Fidan, Gazzelilerin şu an İsrail tarafından bombardımanın yanı sıra, açlık ve salgın hastalıklara mahkum edildiklerine de dikkati çekerek şöyle konuştu:

    “Gazzeliler rehin alınmış durumdalar. Bunun adını da böyle koymak lazım. İsrail bu insanları belirli bir coğrafi bölgede tutuyor, içeriye yardım girmesine de izin vermiyor. Kendi kontrolü dışında giren yardımları bombalıyor. Bu insanların yaşadığı altyapıyı yok ediyor. Suya elektriğe ve iletişime erişim imkanlarını kaldırıyor. Dolayısıyla bu insanlar orada rehin durumdadırlar.”

    “Bizim birinci hedefimiz, bir an önce ateşkesin sağlanması”

    Türkiye’nin Gazze’de bir an önce ateşkes sağlamak içir çeşitli formatlarla taraflarla görüştüğünün altını çizen Fidan, arabuluculuk konusundaki mevcut süreci şu sözlerle değerlendirdi:

    “Hamas’ın hedefi, özellikle kalıcı ateşkes. Bunun karşılığında rehineleri bırakabilir. İsrail ise şu anda kalıcı ateşkes konusunda fazla hevesli gözükmüyor. Böyle bir aşamalandırma içerisinde. Bunların hepsi karşılıklı güven istiyor. Aradaki aracıların ne kadar güvence verebilecekleri konusu da başka bir problem alanı. Müzakereyi kolaylaştırmada tabii ki ciddi rol oynuyorlar. Özellikle Katar tarafı. Mısır tarafı da. Siyasi kanatla konuşuyorlar, Heniyye ve ekibiyle, onlar da askeri kanatla konuşuyorlar. Amerikalılar ise İsraillilerle konuşuyor. Bir noktada buluşabilirler mi? Şu anda bir çerçeve var. Bir iki gün içerisinde bir cevap bekliyoruz. Türkiye de taraflarla çeşitli formatlarda görüşüyor. Bizim birinci hedefimiz, bir an önce ateşkesin sağlanması.”

    “Filistin-İsrail meselesindeki sorunu uluslararası arenada tanımlayan bazı kalıplaşmış cümlelerin değişmesi gerekiyor” diyen Hakan Fidan, bu konuda iki önemli noktaya dikkati çekti:

    “Birincisi, mesele sadece israil’in değil, aynı zamanda Filistinlilerin güvenliği olduğu unutulmamalı. İkincisi ‘Hamas veya Filistin devleti İsrail’i tanımayacak mı?’ tarzındaki soruyu diğer türlü de sormak lazım: İsrail Filistinlileri tanıyacak mı, tanımayacak mı?”

    “İsrail daha fazla toprak peşinde”

    Bakan Fidan, Türkiye’nin garantörlük mekanizmasını tedavüle soktuğunu da hatırlattığı değerlendirmesinde, “İsrail güvenlik peşinde değil. İsrail daha fazla toprak peşinde. İsrail, daha fazla toprak peşinde olmayı bıraktığı gün 1967 sınırlarını kabul edip, Filistinlilere kendi devletini verdiği gün zaten kendisi de güvende olacak. O vakit Filistinliler kendi işleriyle, kendi devletleriyle meşgul olacaklar. Biz bölge ülkeleri olarak bu konuda sorumluluk almaya hazır olduğumuzu defaatle söyledik. İki devletli çözümü gündeme getirirken, bu sefer geçmişten farklı olarak ve metedolojik olarak, garantörlük mekanizmasını öne sürmemizin arkasında bu yatıyordu” dedi.

    Mısır ile ilişkiler

    Fidan, Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme sürecine ilişkin de, “Mısır ile ilişkilerimizi normalleştirme süreci büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Bunun her iki tarafa da faydasını gerçekten görüyoruz. Esas itibariyle Mısır ve Türkiye birbirine tarihi bağlarla bağlı iki büyük ülkedir. Milletlerimizin biraz küs kalması, tarihi anomaliydi. Siyasi liderlerin tarihi sorumluluk göstererek anomaliyi giderecek bir vizyonla adım atmaları, takdire şayan bir stratejik hamledir. Hem Birleşik Arap Emirlikleri hem de Mısır ile ilişkilerimizi normalleştirip ileri bir seviyeye taşımamız, Libya’da da olumlu etkisini gösterdi. Bu normalleşme, başka ülkelerde, başka konularda da olumlu etkisini gösterecektir. Akdeniz’in güvenliği konusunda da bizim Mısır ile ciddi bir işbirliği içerisinde olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • “İsrail’i ateşkes ilan etmeye çağırıyorum”

    “İsrail’i ateşkes ilan etmeye çağırıyorum”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Romanya’daki temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, Rumen mevkidaşı Luminita Odobescu ile başkent Bükreş’te bir araya geldi. İki bakan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Romanya’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu kaydeden Bakan Fidan, Odobescu ile hem baş başa hem de heyetler arası verimli bir görüşme yapıldığını kaydetti. Bakan Fidan, iki ülke ilişkilerin ele alındığını ifade ederek, “Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin arasındaki ilişkilerin temelinde karşılıklı güven anlayışı bulunmaktadır. Stratejik ortaklık, NATO müttefikliği ve Karadeniz’e komşuluk ilişkilerimizi tanımlayan başlıca unsurlardır” ifadelerini kullandı.

    “Hedefimiz 2025 yılı itibarıyla bunu 15 milyar dolara çıkarmak”

    Romanya’nın Balkanlar’daki en büyük ticaret ortağı olduğunu söyleyen Bakan Fidan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
    “Türkiye de Romanya’nın AB dışındaki en büyük ticaret ortağıdır. İkili ticaret hacmimiz son yıllarda önemli artış kaydetti. 2 yıl üst üste 10 milyar hedefini aştı. Hedefimiz 2025 yılı itibarıyla bunu 15 milyar dolara çıkarmak. Romanya’daki yatırımlarımız üçüncü ülkelerle getirildiğinde 8 milyar dolara ulaşmış durumda. Firmalarımızın başarılarından ve aramızdaki dostluğa yaptığı katkılardan büyük memnuniyet duyuyoruz. Romanya ile insani bağlarımız da çok güçlü. Romanya’da yaşayan Türk ve Tatar Türkü soydaşlarımızı ülkelerimiz arasında bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. Soydaşlarımıza gönül bağı ile bağlıyız. Romanya’da huzurlu ve müreffeh bir yaşam sürüyorlar.”
    Bakan ile gerçekleştirdiği görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Bakan Fidan, ”Savunma ve askeri işbirliğimiz Romanya ile ilişkilerimizin önemli boyutunu teşkil etmekte. Savunma sanayiinde son yıllarda önemli ivme yakaladık. Romanya, Polonya’dan sonra Türkiye’den SİHA sistemleri alan ikinci NATO ve AB ülkesi. NATO çatısı altında ortak faaliyetlerde bulunmaya devam ediyoruz. Dört adet F-16 uçağımız NATO polisi görevi kapsamında Romanya hava sahasında görev yapmakta” açıklamasını yaptı.

    Rumen Bakan ile görüşmede Karadeniz’in güvenliğinin yanı sıra bölgesel konuların da görüşüldüğünü bildiren Bakan Fidan, “Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi, küresel gıda güvenliğinin temini ve Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğinin sağlanması için önemli katkılar sunduk, sunmaya devam edeceğiz. Karadeniz’e sürüklenen mayınlardan dolayı oluşan tehdit karşısında hep beraber ön alıcı bir yaklaşım sergiledik. Rumen ve Bulgar müttefiklerimizin katılımıyla Karadeniz’de mayına karşı tedbirleri, görev grubunu üçlü olarak ihdas ettik” ifadelerini kullandı.

    “Montro’nün tartışılmasını tahayyül dahi edemeyiz”

    Hakan Fidan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
    “Montrö Sözleşmesi bölgenin güvenliğinin teminatı işlevini görmeye devam etmekte. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tarafsız bir şekilde ve titizlikle uygulamayı Türkiye olarak sürdürüyoruz. Dün Sofya’da da söyledim, bugün tekrar ediyorum. Montro’nün tartışılmasını tahayyül dahi edemeyiz. Ayrıca Balkanlar’daki son gelişmeleri, Orta Doğu’yu, Gazze’deki vahşeti, dramı ve oluşturduğu tehditleri hep beraber dile getirdik. İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’nın ihtiyati tedbir kararlarını uygulamaya ve derhal tam ateşkes ilan etmeye çağırıyorum. İsrail, abluka altındaki Gazze’yi haftalardır topyekun hedef almaya devam ediyor. Bombardımandan kurtulanlar, açlık ve salgın hastalıklarla boğuşuyor. Gazze’ye insani yardım ve tıbbi malzeme girişinin İsrail tarafından engellenmesi, uluslararası toplum tarafından asla kabul edilmemeli. 2 milyon insanın bombardıman altında açlık ve salgın hastalıklarla açıkça ölüme terk edilmesine sensiz kalamayız, kalmamalıyız. Bu katliamı engellemek için dünya kamuoyunu bir kez daha güçlü bir biçimde hareket etmeye çağırıyorum. Türkiye ve Romanya da sadece kendi ülkelerine değil, bölgenin istikrarına büyük önem veren ülkelerdir.”
    Görüşmede Odobescu, Bakan Fidan’a (Uyum Yüzyılı) Romanya-Türkiye ilişkileri kitabını hediye etti.

  • “Kamuoyunu,tedbirler almaya davet ediyorum”

    “Kamuoyunu,tedbirler almaya davet ediyorum”

    Bakan Fidan, “Uluslararası kamuoyunu farklı yöntemler kullanarak, rehin alınmış 2 milyon insanın açlık ve salgın hastalıkla yok edilmesini önleyici tedbirler almaya davet ediyorum.” diye konuştu.

  • Bakan Fidan, Arnavutluk’ta Namazgah Camii’ni ziyaret etti

    Bakan Fidan, Arnavutluk’ta Namazgah Camii’ni ziyaret etti

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi ziyarette bulunduğu Arnavutluk’ta temaslarına devam ediyor. Bakan Fidan, başkent Tiran’da inşaatı sürmekte olan Namazgah Camii’ni ziyaret etti.