Etiket: hamas

  • “Geçmişten gelen tecrübesiyle Türkiye arabulucu olacaktır”

    “Geçmişten gelen tecrübesiyle Türkiye arabulucu olacaktır”

    İsrail ordusu ile Hamas arasında yaşanan çatışmalar 5’inci gününe girdi. Bölgede tansiyon yükselirken, İsrail hükümeti 1973 yılından 50 yıl sonra resmen ‘savaş hali’ ilan etti. Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Akademi Direktörü Prof. Dr. Ferhat Pirinççi yaşanan olaylar hakkında yaptığı değerlendirmede Hamas’ın uzun bir süre üzerinde durduğu planı uyguladığını ve İsrail’in hazırlıksız yakalanıp panik halinde kararlar aldığına dikkat çekti.

    “Türkiye’nin girişimleri olabilir”

    Prof. Dr. Pirinççi, Türkiye’nin çevresinde yaşanan Rusya-Ukrayna ve Ermenistan-Azerbaycan savaşlarının ardından patlak veren İsrail-Filistin savaşında bölgede tansiyonu düşürmek istediğini belirtti. Türkiye’nin arabulucu olarak 2 tarafla girişimleri olabileceğini söyleyen Pirinççi, “Türkiye’nin en başından beri savunmuş olduğu şey özellikle dondurulmuş çatışmalar başta olmak üzere, birçok sorunun suhuletle çözülmesi ve dolayısıyla sürdürülebilir bir barışın oluşması. Özellikle Filistin sorunu konusunda Türkiye geçmişte de arabulucu olarak yapıcı bir aktör olarak devreye girmişti. Türkiye’nin girişimleri ile 2008’de Suriye ile İsrail arasında bir barış anlaşması arifesine gelinmişti. Filistin’deki işgal politikası bu anlamda Türkiye’nin itiraz ettiği bir şeydir. Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’de 2 devletli çözümden bahsetmişti, taraflara çağrı yapmıştı. Uygulama açısından bakıldığında uluslararası hukuk da bunu gerektiriyor. Bundan sonraki süreçte çevresindeki krizlerle beraber olumsuz etkilenmek istemeyecek. Bu nedenle taraflara itidalli olmaları çağrısında bulundu. Beraberinde Dışişleri Bakanının taraflarla yapmış olduğu bazı görüşmeler var. Kısa vadede hemen değil ama orta vadede Türkiye’nin de yapıcı bir arabulucu olarak en azından bu krizin etkilerinin azaltılması ve bölgedeki tansiyonunun düşmesini sağlaması noktasına bazı girişimleri olabilir, etkin bir rol oynayabilir. Sonraki aşamada ise Filistin sorununda kalıcı çözümün biraz uzağında olduğumuzu düşünüyorum. Bu nedenle Türkiye şu aşamada tansiyonun düşürülmesi ve tekrar o eski sükunetin sağlanması konusunda yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.

    “Bu saldırı İsrail adına son 50 yılın en büyük krizidir”

    Savaşın çıkış noktasının İsrail’in Hamas’ı Gazze’de abluka altına alması olduğunu söyleyen Pirinççi, “Son çatışmaların en büyük sebebi Filistin’de sürdürülebilir bir barışın tesis edilmemiş olması” dedi.
    İsrail’in bölgede sergilediği tutumun Filistin sorununu biraz daha ön plana çıkardığını belirten Pirinççi, “İsrail, Gazze’de Hamas’ın sıkıştırılması ve Hamas’ın uzun yıllar süren ablukasına uluslararası toplumların ses çıkarmaması ile beraber bu politikasını devam ettirebileceğini düşündü. Hamas daha önce yaptığı bazı saldırılar ve operasyonların ardından bu kez çok kapsamlı bir plan yaptı. Hamas ne kadar hazırsa İsrail de o kadar hazırlıksız yakalandığı ortamda saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırı her şeyden önce İsrail güvenlik politikası, savunma politikası açısından en az son 50 yılın krizidir diyebilirim. İsrail’in temelde 2 tane önceliği var. Birincisi eğer bir savaş olacaksa bu savaşı düşman topraklarına yığmak. İkincisi de karşı tarafa o kadar ağır bir bedel ödetmek ki bu ağır bedel karşısında bir daha böyle bir saldırıya maruz kalmamak. Geçmişte baktığımızda 2 asker için Lübnan’ı işgal ettiğini biliyoruz. Bu kez Hamas çok farklı yönlerden öyle farklı bir saldırı yaptı ki İsrail’in 1973 savaşında karşı karşıya kalamadığı kadar büyük bir krizle karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Aradan geçen 2 günde her ne kadar Gazze’ye 500’den fazla hava saldırısı gerçekleştirmiş, Gazze’de 500’e yakın Filistinli şehit edilmiş olsa da İsrail hala şokta. Bu şoku atlatmasının ardından bir hasar kontrolü ardından Hamas’a karşı verilecek cevabı bulmaya çalışacak. Muhtemelen bu cevap çok ağır bir cevap olacak. Bu da bölgede yeni krizlerin ortaya çıkmasına, mevcut krizin çok daha büyüyerek bütün bölgeyi etkilemesi potansiyelini içeriyor” ifadelerine yer verdi.

    “Hizbullah’ın devreye girme ihtimali var”

    Hamas militanlarının Gazze’ye yapılacak herhangi bir saldırı ihtimaline karşı İsrail vatandaşlarını Gazze’de rehin aldığını söyleyen Pirinççi, İsrail’in Gazze’ye muhtemel bir kara operasyonu sonrası Hizbullah’ın da savaşa dahil olma ihtimali olduğuna dikkat çekti. Hizbullah’ın müdahale ihtimali sonrası bölgede yaşanan olayların daha büyük boyutlara ulaşabileceğini ifade eden Pirinççi, “İsrail’in normal şartlar altında yoğun bir seferberliğe gitmesi çok zor. İsrail’in temel savunma politikalarının bir tanesi savaşı olabildiğince kısa sürdürmek. İsrail tarafından savaş ilan edildi, bunun için on binlerce kişi seferber etti. Yedekleri göreve çağırdı. Bu yedeklerle normal şartlar altında İsrail’in sivil hayatında ekonomisine etkin kişiler. İsrail’in böylesine yoğun bir seferberliği kısa sürede bitirmek zorunda olduğunu kendisi de biliyor. Hamas geçmiştekilerin tersine birkaç tane füze atıp sonrasında İsrail’in karşılık vermesiyle değil çok sayıda İsrailliyi öldürmesi, çok sayıda askeri öldürmesi ve beraberinde rehin alması söz konusu. Rehine olarak binden fazla kişiden bahsediliyor, bu da İsrail’in operasyonunu zora sokacak bir şey. Çatışmaların 3. gününde Gazze’den hala İsrail’e giden roketler var. Bu roketler hedefini vursa da vurmasa da oluşturduğu siren sesleri psikolojik bir harp taktiğidir ve İsrail’in toplumsal direncini düşüren bir özelliktir. Bir an evvel İsrail buna bir çözüm bulmak zorunda. En ideal çözüm tarafların bir an önce masaya oturup ateşi kesip, esir takası ve belki ardından barış görüşmelerine gidilmesi. En ideal çözüm budur. Ama İsrail böyle bir şey önerirse çok daha fazla açık verebileceğini düşündüğünden muhtemelen çok ağır bir karşılık vermek isteyecektir. Bu karşılığın bazı riskleri var.

    Her şeyden önce şu an Batı Şeria’da aktif olmamış Filistinli gruplar var. Gazze’deki Hamas’ın saldırısına tam destek anlamında sokağa çıkmamış olan Filistinliler var, bunların sokağa çıkma ihtimali var. Bu grupların çatışmalara müdahil olma ihtimali var. İsrail’in kendi içinde yaşayan Filistinli Araplar var. Bu Filistinli Araplar da birkaç sene önce İsrail’in bazı uygulamaları yüzünden doğrudan Yahudi yerleşimcilerle çatışmaları söz konusu olmuştu, böyle bir risk var. İsrail’in Gazze’ye kara operasyonu yaparsa Hizbullah’ın devreye girme ihtimali var ki bu da artık meseleyi Filistin’in ötesine taşır. Hizbullah’ın devreye girmesi Suriye’deki iç savaşta bazı tarafların buraya yönelmesi ihtimali var. Dolayısıyla bölgenin istikrarı açısından çok riskli bir gelecek bizi bekliyor. Ama en ideal çözüm, bir daha belirtmek isterim ki Hamas’la İsrail’in masaya oturması, başta esir ve rehinelerin takası olmak üzere İsrail hapiste tuttuğu yüzlerce gencin karşılığında Hamas’ın esir aldığı kişilerin takası noktasında, sonrası geçici bir ateşkes ve beklide barışı getirecek adımların atılması olabilir. Barış sürecinde sona ulaşabilir miyiz emin değilim ama Hamas ile İsrail arasında uzlaşma olması şart. Aksi takdirde bölgede çok daha ciddi krizler ortaya çıkabilir” dedi.

  • Kudüs sokaklarında sessizlik hakim

    Kudüs sokaklarında sessizlik hakim

    Hamas’ın İsrail’e karşı Aksa Tufanı Operasyonu, İsrail’in de Hamas’a karşı başlattığı Demir Kılıçlar Operasyonu üçüncü gününde devam ediyor. İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarını arttırırken Kudüs’te de zaman zaman patlama sesleri duyuluyor. Dumanların yükseldiği Kudüs’te sokaklarında ise sessizlik hakim. Operasyonlar öncesinde kalabalık olan Kudüs sokakları boş kaldı. İsrail, Batı Şeria’dan Kudüs’e girişleri kapatırken Kudüs’te bulunan alışveriş merkezi, mağazalar da kapatıldı. Endişenin de hakim olduğu Kudüs’te siren sesleri yükseliyor.

    Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim Cumartesi sabah saatlerinde İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı Operasyonu’ başlatmış, İsrail ise ‘Demir Kılıçlar Operasyonu’yla karşılık vermişti. Operasyonların başlamasının ardından toplanan İsrail Güvenlik Kabinesi, resmi olarak savaş ilan etmişti. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant bugün yaptığı açıklamada, Beerşeba kentindeki İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Güney Komutanlığı’nda bir değerlendirme toplantısı yapıldığını yaptıklarını belirterek, “Gazze Şeridi’ni tamamen kuşatılması emrini verdim. Bundan sonra Gazze’de elektrik, yiyecek ve yakıt olmayacak. Her şey kapanacak” demişti.

  • İran’dan zafer mesajı

    İran’dan zafer mesajı

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hamas ve Filistin İslami Cihat Örgütü lideriyle telefonda görüştü. Cumhurbaşkanı Reisi, Hamas’ın İsrail’e karşı düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’na ilişkin tebrik mesajı yayınladı.

    Mesajında, İsrail için bölgede denklemlerin değiştiğini belirten Reisi, Hamas’ı ve Filistin halkını İsrail’e karşı gerçekleştirdikleri askeri operasyon nedeniyle kutladı.

    Reisi, Hamas’ın saldırısı için “Bu sahte siyonist rejime karşı direnişin tezahürüdür” dedi.

    “SALDIRIYA DAHİL DEĞİLİZ”

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dün acil toplandı. İran’ın BM misyonu, Hamas saldırılarına karışmadıklarını aktardı.

    İran’ın Birleşmiş Milletler misyonu tarafından Hamas saldırısının sorumlusu olarak İsrail gösterildi. Bu saldırının İsrail’in yıllardır süre gelen işgal ve suçlarının sonucu ortaya çıkan meşru müdafa olduğu savunuldu.

    Yapılan açıklamada, “Filistin’e destek veriyoruz. Ancak Filistin’in düzenlediği saldırıya dahil değliz” denildi.

  • Hamas’tan müzik festivaline baskın

    Hamas’tan müzik festivaline baskın

    Festival, Yahudilerin Sukot Bayramı’na denk gelecek şekilde organize edilmişti.

    Festivalin organizatörleri sosyal medyadan yaptıkları paylaşımda, “Bütün ailenin bir araya gelmesinin vakti sonunda geldi. Çok eğlenceli olacak” demişti.

    Aynı sosyal medya sayfası sadece saatler sonra sevdiklerini arayan ailelerin çaresiz yakarışlarıyla dolacaktı.

    Filistinli militanların festival alanına baskın yapması ve ateş açması sonucu, arama ve kurtarma örgütü Zaka’nın açıklamasına göre 260 kişi hayatını kaybetti.

    Festival katılımcısı Ortel, bir şeylerin test gittiğine dair ilk işaretin sirenlerin çalmasıyla yaşandığını belirtti.

    Roketlerin gelişine işaret eden sirenlerin ardından roketlerin geldiği görüldü; ardından da silah sesleri duyuldu.

    İsrail’in Kanal 12 televizyon kanalına konuşan Ortel, “Önce elektriği kestiler, ardından da nereden geldiği belli olmayan militanlar her yöne doğru ateş açarak alana ulaştı. Kamyonetlere doluşmuş 50 terörist askeri üniformalarıyla alana geldi” dedi.

    BBC muhabiri Francesca Gillett’in haberine göre insanlar alandan kaçmaya çalıştı, çölün ortasındaki arabalarına ulaşarak hareket etmek istedi ancak festivale gelenlere göre ciplere doluşmuş silahlı militanlar arabalara ateş açıyordu.

    Ortel, bu aşamadan sonra yaşananları şu şekilde anlattı:

    “Patlamalar olduğu için herkes öyle bir noktaya geldi arabaları bırakıp kaçmaya başladı. Ben bir ağacın oraya koştum, çalılıkların arasına saklandım. İnsanları püskürtmeye başladılar. Etrafımda yaralanmış onca insan gördüm, ben ise bir ağaca saklanmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.”

    Ölü taklidi yaparak kurtuldu

    Kamp yerleşkesi, üç sahne, bar ve yiyecek kısmının bulunduğu festival alanı, Gazze’den çok uzak olmayan Kibbutz Reim’deki Negev Çölü’nde yer alıyordu.

    Gazze’den sızan Hamas militanları kasabalara ve köylere dalarak onlarca insanı rehin aldı.

    Haaretz gazetesine konuşan festival katılımcısı Adam Barel, festival alanındaki herkesin bir roket fırlatılması riskinin farkında olduğunu, ancak silahlı bir saldırının şoke edici olduğunu söyledi.

    Çok sayıda kişi gibi arabasıyla kaçmaya çalışan Barel, silahlı adamların kendisine ateş açması üzerine koştuğunu belirtti.

    Barel, “İnsanlara kurşunlar isabet etti, biz de saklanlandık. Herkes bir yerlere kaçtı.”

    Reuters haber ajansına konuşan Esther Borochov, arabasıyla kaçarken şiddetli bir şekilde aracına vurulduğunu aktardı.

    Borochov, arabasıyla kaçan genç bir adamın kendisine binmesini söylediğini, ancak daha sonra bu arabanın sürücüsünün de yakından ateş açılarak öldürüldüğünü anlattı.

    İsrail ordusu tarafından kurtulana kadar ölü taklidi yaptığını söyleyen Borochov, “Bacaklarımı hareket ettiremiyordum, askerler daha sonra gelip bizi çalılıklara götürdü” dedi.

    Meyve bahçelerine saklandılar

    Çok sayıda kişi çalılıkların ve meyve bahçelerinin içinde saatlerce bekleyerek kurtulabildi.

    Festival katılımcısı Ortel, “Telefonu sessize aldım, sonra da bir portakal bahçesinin içinde süründüm. Tepemden kurşunlar geçiyordu” dedi.

    BBC’ye konuşan Gili Yoskovich ise bir greyfurt bahçesinde saklandığını anlattı:

    “Ağaç ağaç dolaşarak ateş açıyorlardı. Etrafta ölen onca kişiyi gördüm. Çok sessizdi. Ağlamadım, hiçbir şey yapmadım.”

    Yoskovich, 3 saat sonunda İsrailli askerlerin sesini duyduktan sonra güvenli hissedip koştuğunu aktarıyor.

    Kanal 12’ye konuşan bir başka görgü tanığı ise “4-5 saat süren bir korku filmi yaşadık. Çılgınlar gibi kaçtık” dedi.

    ‘Sizi seviyorum’ ve ‘Özür dilerim’ mesajları

    Festivalde bir acil durum doktoru olan çalışan Yaniv ise “Tam bir katliamdı. Böyle bir şey hayatımda görmedim. Planlı bir pusuydu. İnsanlar acil durum kapılarından çıktıkça onları bekleyen teröristler vardı. Etkinlikte 3 bin kişi vardı. Büyük ihtimalle etkinliği biliyorlardı” dedi.

    Halen kayıp olan kişilerin aileleri ve arkadaşları ise sevdiklerini aramaya devam ediyor.

    Festivalde güvenlik görevlisi olarak çalışan 26 yaşındaki İngiliz Jake Marlowe ve Alman turist Shani Louk kayıplar arasında. Shani Louk’un annesi kızının kaçırıldığına inanıyor.

    Ailesi ve arkadaşları 25 yaşındaki Noa Argamani’nin de rehin olarak kaçırıldığına inanıyor.

    Noa’nın arkadaşı Amit Parpara, BBC’ye yaptığı açıklamada Noa’nın saklandığı yerden mesaj attığını söyledi:

    “En son mesajı saat 08:30’da aldım. Daha sonra bir sosyal medya videosunda kaçırıldığını gördüm. Bir motosiklet üzerine görülüyor, erkek arkadaşının yanından kaçırılıyor. Gazze Şeridi’ne girdiğini açık bir şekilde görebiliyorsunuz.”

    Ailesi ve arkadaşları, 23 yaşındaki İsrail ve ABD vatandaşı olan Hersh Golberg-Polin’ide arıyor.

    Ailesi, Jerusalem Post gazetesine festivalde doğumgününü kutlayan Golberg-Polin’in Cumartesi sabahı, “Sizi seviyorum” ve “Özür dilerim” diyen iki mesaj attığını aktardı.

  • İsrail’de can kaybı 700’e ulaştı

    İsrail’de can kaybı 700’e ulaştı

    Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail’e yönelik “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatmış, İsrail ise “Demir Kılıçlar Operasyonu”yla karşılık vermişti. Çatışmalar devam ederken her iki tarafta da can kaybı artmaya devam ediyor. Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 700’e yükselirken, 20’si ağır toplam 2 bin 156 kişi yaralandı.
    Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında ise 20’si çocuk 370 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 200 kişi de yaralandı.

  • Hamas nedir?

    Hamas nedir?

    Hamas, Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinin önderliğinde 8 Aralık 1987’de başlayan ilk Filistin intifadasının ardından 14 Aralık’ta kuruldu. İsrail’in işgal veya abluka altında tuttuğu Filistin topraklarında faaliyet gösteren Hamas hareketi, bir kısmı kendisine mesafeli yaklaşan İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler kurarken Batılı ülkeler tarafından ise “yasaklı örgüt” veya “terör örgütü” olarak tanımlanıyor.

    İsrail’e karşı düzenlediği silahlı eylemlerle adını duyuran Hamas, 2006 yılının Ocak ayında yapılan parlamento seçimlerinde çoğunluğu elde etti. Seçimlerin ardından Hamas ile Fetih arasında meydana gelen iç çatışmalar hareketin 2007’de Gazze’yi kontrol altına almasıyla sona erdi.
    İhvan’ın Filistin’deki uzantısı şeklinde silahlı bir hareket olarak kurulan Hamas, Filistin’in önemli bir coğrafi kısmını oluşturan Gazze Şeridi’ni yönetiyor.

    HAMAS VE SİLAHLİ KANADININ YASAKLI OLDUĞU ÜLKELER

    İsrail’in en önemli müttefiki ABD, “terörist hareket” olarak sınıflandırdığı Hamas’ın ülkedeki faaliyetlerini de 1997 yılında yasakladı.

    Daha önce Hamas’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugaylarını “terör örgütü” ilan eden İngiltere, 26 Kasım’da aldığı bir başka kararla “hareketin siyasi kanadını da terör örgütleri listesine” aldı.

    İsrail-Filistin sorununa ilişkin iki devletli çözümü destekleyen Avrupa Birliği (AB) Hamas’ı 2001 yılında “terör örgütleri” listesine dahil etti.

    AB’den bir yıl sonra da Kanada, Hamas hakkında aynı kararı aldı ve “terör örgütleri” listesine ekledi

    Avustralya 2003 yılında, Yeni Zelanda da 2010 yılında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarını “terör örgütleri” listesine aldığını açıkladı.

  • Ortadoğu kan gölüne döndü

    Ortadoğu kan gölüne döndü

  • İsrail ordusu ‘savaş durumu alarmı’ ilan etti

    İsrail ordusu ‘savaş durumu alarmı’ ilan etti

    Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Deif, İsrail’e karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatıldığını duyurdu. “Bu, dünyadaki son işgali sona erdirecek en büyük savaşın günüdür” diyen Deif, operasyonun ilk 20 dakikasında İsrail’e ait askeri noktalara 5 bin roket ve havan fırlatıldığını aktardı. Deif, tüm Filistinlilere operasyona katılma çağrısında bulundu.

    İsrail ordusu “savaş durumu alarmı” ilan edildi

    Hamas’ın operasyon başlatmasının ardından İsrail Savunma Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, “savaş durumu alarmı” ilan edildiği ve askerlerin harekete geçirildiği duyuruldu. Açıklamada, “Hamas, Gazze Şeridi’nden İsrail topraklarına yoğun roket atışı başlattı ve İsrail topraklarının birçok farklı noktasına sızdı. Hamas, bu saldırının sorumlusudur. Bu olayların sonuçlarına katlanacaktır” ifadeleri kullanıldı. Silahlı bir grubun İsrail topraklarına sızmasının ardından Gazze sınırında yaşayan İsraillilere dışarı çıkmama uyarısı yapıldı.

    Çatışma anları kamerada

    Hamas’ın operasyonunun ardından Kudüs ve İsrail’in farklı noktalarından siren sesleri, alevler ve dumanlar yükseldi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, İsrail topraklarında silahlı bir grubun kamyonetle ilerlediği görüldü. İsrail’in güneyindeki Sderot’ta ise silahlı grupla çatışma yaşandığı anlar kameraya yansıdı.

    İsrail’de 5 kişi öldü

    Gazze Şeridi’nden fırlatılan roketler nedeniyle İsrail’in farklı noktalarından siren sesleri yükseldi. İsrail Ulusal Acil Servisi (MDA) Gderot bölgesindeki Kfar Aviv’de 70 yaşlarındaki kadının hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail’in güneyindeki Kuseife’nin belediye başkanı Abdülaziz Nassara ise İsrail medyasına yaptığı açıklamada, roketli saldırı sonucu en az 4 kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin de yaralandığını belirtti. Bedevi kasabası olan Kuseife, Gazze Şeridi’nden yaklaşık 65 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

  • Gazze’de ateşkes başladı

    Gazze’de ateşkes başladı

    İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes yerel saatle 02:00’da yürürlüğe girdi. Gazze Şeridi’ndeki yüzlerce Filistinli, ateşkes kararını tekbirlerle kutladı.

    İsrail ile Hamas arasında 11 günün ardından varılan ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi. Ateşkes yerel saatle bu gece 02:00’de başladı. Ateşkesi kararını kutlayan yüzlerce Filistinli sokaklara döküldü. Gazze Şeridi’nden Allah-u Ekber sesleri yükseldi. Hamas silahlı kanadı El Kassam Tugayları Sözcüsü, hareketin Al-aksa televizyonunda yayınlanan kısa süreli konuşmasında Hamas’ın ateşkes anlaşmasına cevaben İsrail’e roket atmayı durdurduğunu söyledi. Sözcü Abu Obeida, “Kuzeydeki Haifa şehrinden güneydeki Ramon’a kadar tüm İsrail’i kapsayan roket saldırıları hazırlamıştık, ancak 02:00’ye kadar işgalcilerin tutumunu izlemek için ateşkese karşılık verdik” dedi.

    “İSRAİL’İN TUTUMUNU TAKİP EDİYORUZ”

    Obeida, ‘roket saldırılarının başlatılmasının, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki halka yönelik saldırılarını tamamen durdurma davranışına bağlı olduğunu’ sözlerine ekledi. Abu Obeida aynı zamanda “İşgalcilerin liderleri gerçek bir sınav altında ve tüm İsrail’e roket saldırılarına devam etme kararı hala masada” ifadesine yer verdi. Sağlık Bakanlığı Gazze’de İsrail saldırılarında 65’i çocuk, 39’u kadın ve 17’si yaşlı olmak üzere 232 Filistinli’nin hayatını kaybettiğini, bin 900 kişinin de yaralandığını açıkladı.

    “BUGÜN EN GÜZEL NEŞEYİ YAŞIYORUZ”

    Ateşkes kararına sevinen Filistinli kadın Mona Attalah, “Bugün en güzel neşeyi yaşıyoruz. Kudüs’ün kurtuluşuna sevinmeyi umuyoruz. Bizler bir amacın hak sahipleriyiz. Biz galip olacağız. Şehit ailelerine sabırlı olmaları için Allah’a dua ediyoruzç. Mescid-i Aksa ve Filistin için canımız feda” dedi.

  • İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail, Gazze’de 10 noktayı vurdu

    İsrail ordusu, Gazze’de Hamas’a ait 10 noktanın vurulduğunu duyurdu.

    Ordunun Twitter hesabından yapılan açıklamada, aralarında patlayıcı ve savaş malzemeleri üretilen bir imalathane ve füze denemelerinin yapıldığı bir karargahın da bulunduğu Hamas’a ait 10 noktanın savaş uçaklarıyla vurulduğu belirtildi.

    Saldırının, dün Gazze’den İsrail’e atılan roket nedeniyle gerçekleştirildiği kaydedildi.

    İsrail ordusu, sabaha karşı Hamas’a ait noktaların vurulduğu sırada Gazze’den İsrail’e 13 roket atıldığını, bunlardan 8’inin etkisiz hale getirildiğini aktardı.

    Görgü tanıkları ise İsrail savaş uçaklarının, Gazze’nin kuzey ve güneyinde Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na ait noktaları vurduğunu ifade etti.

    Saldırılarda can kaybı yaşanmadı.

    Öte yandan, İslami Cihad’ın askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri, İsrail’e atılan roketlerin sorumluluğunu üstlendi.

    İsrail ordusundan dün yapılan yazılı açıklamada, Beyaz Saray’da İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasında ilişkileri normalleştirme anlaşmalarının imzalandığı dakikalarda abluka altındaki Gazze Şeridi’den İsrail tarafına roket atılması sonucu 2 kişinin yaralandığı duyurulmuştu.

    İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında varılan “ilişkilerin normalleştirilmesine” yönelik söz konusu anlaşmalar dün Beyaz Saray’da imzalanmıştı.