Etiket: hamza dağ

  • Hamza Dağ’dan ‘Yapay Zeka’ göndermesi

    Hamza Dağ’dan ‘Yapay Zeka’ göndermesi

    Yaklaşık 70 gündür sürdürdüğü seçim çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam eden Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, güne Gaziemir Önder Caddesi üzerindeki esnafı ziyaret ederek başladı. Hamza Dağ’a, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Cumhur İttifakı Gaziemir Belediye Başkan Adayı Deniz Doğan ve Gaziemir AK Parti İlçe Başkanı İsmail Yaşadı eşlik etti. Tüm esnafla tek tek tokalaşan Hamza Dağ, onların taleplerini dinledi.

    “Çizmeleriyle işinin başında olan Belediye Başkanı görecekler”

    Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Hamza Dağ, sahada aynı hızla devam ettiğini belirterek, “18 Ocak’ta adaylığımız açıklandığında hangi heyecanla yol alıyorsak, aynı heyecanla yol alıyoruz. Seçime 3 gün kaldı, her gittiğimiz yerde yaşadığımız teveccüh bizim enerjimizi daha da artırıyor. İzmir’in sokaklarını adım adım gezdik. Bu süreçte bizi bağrına basan İzmirli hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. 1 Nisan’dan sonra yine aynı hızla hiç durmadan çok çalışacağız. Çok çalışkan Büyükşehir Belediye Başkanı görecekler. Projelerin başında, çizmeleriyle işinin başında görecekler” ifadelerini kullandı.

    “Aday belirlerken yapay zeka değil, insan zekası kullandık”

    Hamza Dağ, İzmir’in 30 ilçesinde de çok kıymetli Belediye Başkan Adaylarının olduğunu belirterek, “Biz onları belirlerken insan zekası kullandık. Yapay zekayı kullanmak aklımıza gelmedi. Hepsinde ince eledik, sık dokuduk. Siyasi reflekslerden biraz ayrıldığımızda, adayları kefeye koyduğumuzda bizim adaylarımızın o ilçelerde çok çok ötede olduklarını görürler. Hem 30 ilçemizde hem de Büyükşehirde, Pazar günü hemşehrilerimizden bize bir şans vermelerini, daha fazla hizmet etmek için böyle genç bir ekibe bu imkanı sunmalarını bekliyoruz” vurgusu yaptı.
    Hamza Dağ, çocuklara oyuncaklar hediye ederken ailelerle de hatıra fotoğrafları çektirdi.

  • “TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz”

    “TÜRKSAT 6A’yı uzaya göndereceğiz”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır bir dizi program için geldiği İzmir’de, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı ile birlikte, Ege Üniversitesi öğrencileriyle ‘gençlik buluşmasına’ katıldı. Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Bakan Kacır, gelecek dönem Ege Üniversitesi’ne yeni bir kongre merkezinin kazandırılması sözünü verdi.

    Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi yolunda, gençlerin enerjisiyle yoluna devam edeceğini aktaran Bakan Kacır, sözlerine şunları da ekledi:

    “Biz her daim ifade ediyoruz ki, Türkiye’nin bu yoldaki en büyük gücü, en büyük kuvvet çarpanı genç ve dinamik nüfus. Bizim varımız yolumuz gençlik. Milli teknoloji hamlesinin de öznesi ve merkezi, Türkiye’nin gençliği TEKNOFEST kuşağı. Türk gençliği aslında kabiliyetlerini, yetkinliklerini, önleri açıldığında bizler onların yanında durduğumuzda neleri başarabileceklerini bütün dünyaya ispat ettiler. Bu ispatın en görünür olduğu alan şüphesiz Türkiye’nin savunma sanayi olduğu ve havacılık oldu.”

    Konuşmasında 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda TEKNOFEST’ler düzenlendiğinden bahseden Bakan Kacır, 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda tıpkı bizim TEKNOFEST’lerde yaptığımız işler gibi işler yapılmış. Gök şenlikleri adıyla Nuri Demirağ tarafından festivaller düzenlenmiş. Metal gövdeli yerli uçaklar üreten Nuri Demirağ, kendisiyle birlikte uçaklar geliştirebilecek, üretebilecek mühendisler, teknisyenler yetişsin diye, o uçakları uçuracak pilotlar yetişsin diye, hem İstanbul’da ve kendi memleketi Sivas’ta gök okulları açmış hem de Atatürk Hava Meydanı’nda gök şenlikleri düzenlemiş. 2000’li yıllardan sonra Türkiye, özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu tüm teknolojiyi kendi imkanlarıyla geliştirme, üretme iddiasıyla yeni bir yolculuğa çıkmış. Biz İHA’ya ‘Heron’ diyorduk. ‘Heron’ İsrail’in insansız hava aracı markası. İsrail’den alınan bir takım uçaklar vardı, robot uçaklar. Fakat uçması gerektiğinde maalesef çoğu zaman uçmuyordu. İhtiyaç duyduğumuzda onlardan etkin şekilde maalesef yararlanamıyorduk. Türkler Bayraktar’la, Ankay’la, Akıncı’yla, Aksungur’la, Hürkuş’la, Hürşet’le, Atak’la, Gökbey’le, Kızıl Elma’yla, Kaan’la gökyüzüne imza attı” ifadelerini kullandı.

    Başarı hikayesinin uzay alanına da taşınmasını ümit ettiklerinin altını çizen Bakan Kacır, şöyle konuştu:

    “Uzay da en az savunma sanayi kadar stratejik bir alan. Önce 2018 yılının sonunda Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduk ve 2021 yılının başında da 2030 için 10 büyük hedef ve Milli Uzay Programımızı dünyaya ilan ettik. Biz 20 yılda uzay teknolojilerinde önemli bir kabiliyet kazandık. 20 yıl önce görüntüleme uydularında ortak üretimle yola çıktık. Bilsat uydusunda üretim faaliyetlerine dahil olduk. Daha sonra Rasat görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik. Daha sonra Göktürk görüntüleme uydusunu yerli olarak ürettik ve nihayetinde görüntüleme uydularının bütün alt sistemlerini yerli ve milli olarak geliştirme kabiliyeti edindik.”

    Haberleşme uygularını da yerli ve milli olarak geliştirmek gerektiğine inandıklarını vurgulayan Bakan Kacır, “TÜRKSAT 6A’yı üretmeye yönelik projeyi başlattık. İnşallah önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A’yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacağız. Uzaya erişimde de iddia sahibiyiz” diye konuştu.
    Türkiye’nin aya erişim programının bulunduğunu anlatan Bakan Kacır, “Uzay ekonomisi 600 milyar dolarlık bir ekonomi. Dünyada yılda uzay ekonomisi 600 milyar dolara gelmiş. Yüzde bir alsak altı milyar dolar olacak. Yüzde 10 alsak altmış milyar dolar yapar. Bir yandan da bu büyüyecek. Bütün savunma sanayi sistemlerimiz ve hatta bütün kritik sivil teknoloji uygulamalarımız aslında uzay teknolojileri tabanla çalışıyor. Her birimiz eve giderken, yol bulurken navigasyon kullanıyoruz. Bunlar GPS uyduları sayesinde çalışan teknolojiler” cümlelerini aktardı.

    Teknoloji ve inovasyon merkezi projesi

    Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ da İzmir’i bilişimin ve teknolojinin merkezi yapacaklarını belirtti. İzmir’in ekonomisini gelecek dönemde ayağa kaldıracak alanların başında bilişim sektörünün geldiğini söyleyen Dağ, şu ifadeleri aktardı:

    “Alsancak Limanı’nın arka alanını, teknoloji ve inovasyon merkezi haline getireceğiz. Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ndeki Teknopark ile birlikte bunu entegre ederek bilişimin İzmir’de önünü sonuna kadar açacağız. Tarihi elektrik fabrikasını, yazılım sektörü ve teknoloji girişimcilere sunarak, geçmişle geleceği buluşturacağız. Teknoloji ve inovasyon merkezimiz de bilişim, otonom araç teknolojileri ve yapay zeka uygulamalarına kadar birçok ekosistem kurulması için altyapı hazırlayacağız. Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun ve animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezleriyle 5 yıl sonra yazılım dünyasında İzmirli gençlerimizin dünyada ses getirdiğine hep birlikte şahit olacağız.”

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’yı üniversitede ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ve Ege Üniversitesi olarak bilim ve teknoloji öncelikli ekosistemi güçlendirerek, Türkiye yüzyılını Türk bilim yüzyılı yapmak için çalışacaklarını belirtti.

    Uzay yolculuğuna çıkmadan önce astronot olmak için başından geçen aşamaları öğrencilerle paylaşan Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, “Çocukluğundan itibaren havacılıkla ilgili bir hevesi, bir hayali zihninde taşıyabilmiş, bu hayalin peşinde koşabilmiş, hasbelkader havacılığın çeşitli alanlarında uçma şansı bulabilmiş bir kardeşiniz olduğum halde, iş uzaya geldiğinde bir adım durup boynumu bükmek zorunda kalıyorum. Çünkü o güne kadar belgesellerde, sinemalarda, internette, kitaplarda uzayla ilgili bir şey geçtiğinde, belki bulunduğum yaşın olmaması gerektiği şekilde çok daha üstüne bir olgunlukla kendime şunu terk ediyordum, ‘bu hayal başka milletlerin çocuklarının hayali. Elinde olan mutlulukla geçinmeyi bil.’ Dolayısıyla iş uzay konusuna geldiğinde ısrarla kendimi bu alanda hayal kurmaktan uzak tutuyordum. O günün şartlarında ülkemizin imkanlarıyla bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığının idrakı içerisinde kesinlikle bu hayalden uzak duruyordum” diye konuştu.

    “TÜBİTAK Uzay’ın sitesinden ilgili kriterleri incelemeye başladım. Yaklaşık 3 buçuk 4 sayfalık bir gereklilik listesi ortaya koyulmuştu. Sona geldiğinde bütün kriterler tutuyordu” diyen Gezeravcı, şunları kaydetti:

    “Bu andan itibaren 3 haftalık düşünce sürecinin içerisine girmek zorunda kaldım. Çünkü o güne kadar hayal dahi ekmekten uzak durduğum bir konuda ülkemiz 100’üncü yılımızda, geleceğimizin teminatı olan kardeşlerimize özgüven kaynağı olabilecek bir hedef koymuş ve o güne kadar hayal kurmaktan dahi uzak duran bir insan pozisyondaydım. 3 hafta boyunca açık kaynaklardan erişebildiğim, hali hazırda yazılmış kitaplarda, bu işi yapmış olan, görevde olan ve emekli olan astronotların, süreci yöneten ajansların, konuyla ilgili paylaşmış oldukları bütün resmi, gayri resmi kaynakları okumaya çalıştım. Yazılmış bir kaç tane bütün hissiyatlarını aktaracak şekilde astronotların kitaplarını okumaya çalıştım.”
    Yürüttükleri bilimsel çalışmalardan da bahseden Gezeravcı, “Asıl yürüttüğümüz bilim operasyonları vardı. Deneyimlerimizi, bilim insanlarımızın kendi laboratuvarlarında, kendi çalışma ortamlarında şehir şehir gezerek, Türkiye’ye gelip burada çalışma imkanı bulduk. Bir diğer gelişimizde hocalarımızı Ankara’ya toplayarak, Ankara’da TÜBİTAK yerleşkesinin içerisinde tüm deneyleri tekrar çalıştık. Üçüncü sırada hocalarımızı deney düzenlikleriyle birlikte ABD’ye getirdik. ABD’nin de Uluslararası Uzay İstasyonunda modülleri NASA’nın testlerinde. Kontrol merkezi var, orası da bilimsel deneylerin kontrol süreçlerini yürütüyor. Deneylerimizi bir kez de orada tekrardan çalışma imkanı bulduk” dedi.

    “İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu süre çok uzak değil”

    Deneylerinin rastgele seçilmiş deneyler olmadığını söyleyen Gezeravcı, “1 tane görevi tamamladık. 9 tane görev alanında, Türkiye’nin koymuş olduğu hedeflerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Deneyler de tıpkı bizim astronot seçim süreci gibi yine Türkiye Uzay Ajansı’nın kontrolünde bir deney seçim sürecinin sonunda belirlerdi. Burada amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin bundan sonraki uzay alanında yapmaya çalıştığı ve koyduğu hedeflere erişme yolunda, ileride daha da büyüyen uzay ekosisteminden pay almaya imkan tanıyacak, uzayda kurulacak farklı ekosistemlerde bir alt birleşen oluşturabilecek deney alanlarındaki çalışmalardı. İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu süre çok uzak değil.” İfadelerine yer verdi.
    Gezeravcı, Haziran-Temmuz aylarında da yapılan 13 deneye ilişkin bulguları kamuoyunun öğrenmiş olacağının altını çizdi.

    Konuşmalar ve plaket töreninin ardından Rektör Budak, Bakan Kacır ve Alper Gezeravcı, sahneye çıkarak özçekim yaptı. Konuşmaların ardından Alper Gezeravcı’ya Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak tarafından plaket takdim edildi.

  • “İzmir için gövdemi ortaya koyuyorum”

    “İzmir için gövdemi ortaya koyuyorum”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanlığında Mimar ve Mühendisler Grubu İzmir Şubesi üyeleriyle kahvaltı buluşmasında bir araya geldi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın da yer aldığı toplantı sonrası basın kuruluşlarına açıklama yapan Dağ, 31 Mart seçimlerinde başarılı olmaları dahilinde şehir planlamalarında mimar ve mühendis meslek gruplarıyla birlikte çalışacaklarını söyledi.

    “Bu şehirde birlikte yapacağımız çok iş var”

    Mimarlar ve mühendislerin Bayraklı ve İzmir’de benzersiz eserlere imza attıklarını belirten Hamza Dağ, açıklamasında meslek gruplarıyla birlikte çalışacaklarının vurgusunu yaptı. Dağ, “Çocukken birçoğumuzun “büyüyünce ne olmak istiyorsun” sorusuna verdiği cevabı, çoğu evladımızın hayalini yaşıyorsunuz. Bayraklımızda, İzmir’imizde birçok benzersiz esere imzalarınızı atıyorsunuz. Dokunuşlarınızla şehrimize ruh katıyorsunuz. Mimarlar ve Mühendisler Grubu İzmir Teşkilatının kıymetli mensupları, değerli arkadaşlarım, 1 Nisan sabahı desteklerinizle işbaşına geldiğimizde yine sizlerle birlikte yapacağımız çok iş var. 5 yılda şehrimize kazandıracağımız yüzlerce eser var. Yollarımız, köprülerimiz, kavşaklarımız var. Acil dönüşüm bekleyen yapılarımız var. İnsanlarımızın hizmetine sunacağımız sosyal tesislerimiz, parklarımız bahçelerimiz var. Gençlerimize miras bırakacağımız kütüphanelerimiz, bilim ve teknoloji merkezlerimiz var. Yaşlılarımızı misafir edeceğimiz huzurevlerimiz, yaşlı bakım merkezlerimiz var. Anlayacağınız bu şehirde birlikte yapacağımız çok iş var” dedi.

    “Vizyon projelerde size ihtiyacımız var”

    Mimar ve mühendislerin tecrübelerinden faydalanacaklarını söyleyen Dağ, “Sadece alt ve üst yapıyı değil, şehrimizin karasında, havasında, denizinde ortaya koyacağımız çalışmalarda, hayata geçireceğimiz vizyon projelerde size ihtiyacımız var. Bunların hiçbirini siz olmadan yapmamız mümkün değil. Sizlerin desteğiyle emaneti teslim aldığımızda, önümüzdeki 5 yılda en yakın çalışma arkadaşlarımız yine sizler olacaksınız. Bu şehrin her sokağında, her caddesinde beraber ter dökeceğiz. Şehrimizin çehresini sizlerle el ele vererek değiştireceğiz. Eşsiz İzmir vizyonumuzu sizlerin emeğiyle gerçeğe dönüştüreceğiz. Kısacası yoluyla, köprüsüyle, altyapısıyla, konutuyla, yeşil alanıyla İzmir’i birçok alanda yeniden inşa edeceğiz. Eşsiz İzmir’i sizlerle daha eşsiz hale getireceğiz. Tecrübelerinizden faydalanarak, ortak akıl ve istişare kültürünü benimseyerek ilerleyeceğiz. Görev süremizin sonunda da hemşehrilerimize daha yaşanabilir, daha güvenli ve daha sürdürülebilir kent hediye edeceğiz” diye konuştu.

    “365 gün 6 saat mesai harcayacağız”

    Kent için ortaya koyduğu projelerinin tümünde mimar ve mühendislerle mesai harcayacağına dikkat çeken Hamza Dağ, “Evet, İzmir’imizde şu an saymakla bitiremeyeceğimiz birçok esere imza atacağız ama peki ya burada, Bayraklımız için neler yapacağız? Yeni çevreyolunu inşa ederek Menemen-Bayraklı arasında trafikte kalma süresini 10 dakikaya düşüreceğiz. İZBAN’ı Çiğli, Konak, Gaziemir ve Torbalı’da yapacağımız gibi Bayraklı’da da yerin altına alacağız. Bayraklı Smyrna Meydanı’na köprülü kavşak inşa edeceğiz. Altınyol Caddesi üzerine yapacağımız battı çıktı ile, Bayraklı’yı denizle buluşturacağız. Şehir Hastanesi-Altınyol bağlantı yolu, Bayraklı -Karşıyaka Dağ Yolu gibi yeni alternatif yollar açacağız. Bayraklı-Turan bölgesine İzmir bahçesi kazandıracağız. Şehir genelinde doğalgaz altyapısını genişletecek, ilçemizdeki doğalgaz altyapı çalışmalarının önündeki engelleri de hızlıca kaldıracağız. Bunların hepsini birlikte yapacağız. Bir projede birinizle, bir başkasında diğerinizle çalışacağız. Sahada çalışmaya imkan bulamadıklarımızla da masada çalışacağız. Mutlaka ama mutlaka mimarlarımızla, mühendislerimizle 365 gün 6 saat mesai harcayacağız. Ben İzmir için elimi değil, gövdemi ortaya koyuyorum. Ve size söz veriyorum, şehrimiz için taş üstüne taş koyan herkesin en büyük destekçisi olacağım” sözlerine yer verdi.

  • Hamza Dağ, tarım projelerini tek tek anlattı

    Hamza Dağ, tarım projelerini tek tek anlattı

    Geçtiğimiz günlerde seçimi kazanması halinde İzmir’de hayata geçireceği projeleri anlatan Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, bu kez de tarım projelerine yönelik Bergama’da bir lansman toplantısı yaptı. Hamza Dağ, tarım projelerini 5 ana başlık altında topladı.

    Tarım ve hayvancılık alanında İzmir’in potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Hamza Dağ, “İzmir’in zengin tarımsal potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceğiz. Çiftçilerimizin refahını artıracak ve yerel ekonomimize katkıda bulunacak projeleri hayata geçireceğiz” dedi.

    “İzmir Makine Parkları” projesi
    İzmir Makine Parkları projesiyle çiftçilerin yükünü hafifleteceklerini, üretim süreçlerini kolaylaştıracaklarını dile getiren Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “İzmir Makine Parkları projesiyle, çiftçilerimizin temel ekipman ihtiyaçları, her daim kendilerinin hizmetine sunulacak. Kooperatif ve birliklerimizin yapmış olduğu üretimlerle ilgili de makine ve ekipman desteklerimizi vereceğiz. Günümüzde teknoloji, tarımsal üretimde büyük bir katma değer sağlamaktadır. Bizler de bu bilinçle sadece temel ekipmanları değil aynı zamanda teknolojik makine ve ekipmanları da çiftçilerimizin kullanımına sunacağız” dedi.

    Tarım ve hayvancılıkta büyükşehir desteği
    Destek programlarını hayata geçireceklerini ifade eden Dağ, “Bu toprakları yalnızca bir yaşam kaynağı olarak görmüyoruz; aynı zamanda geleceğimizin teminatı olarak değerlendiriyoruz. İzmir, her alandaki gücüyle daima bölgemizin öncü şehri olmuştur. Tarımsal üretimi, yerel ve ulusal düzeyde stratejik bir öneme sahiptir. Bu gerçeğin bilincinde olarak, kapsamlı destek programlarımızı hayata geçireceğiz” diye konuştu.

    Büyükşehir tarım ve hayvancılık tesisleri
    Yenilikçi tarım ve hayvancılık tekniklerinin geliştirilmesi için üniversiteler ile birlikte Tarım ve Hayvancılık Teknoparkı kuracaklarını açıklayan Hamza Dağ, “Bu merkezleri, ilgili alanlarda çalışma yapmak isteyen girişimcilerimizin vazgeçilmez alanı haline getireceğiz. Teknoparkımızda, tarım ve hayvancığa yönelik yenilikçi uygulamalar geliştirilecek. Tarım gelişecek, İzmir gelişecek ve inanıyoruz ki, eşsiz İzmir’imiz ülkemize ilham olacak. Tarım alanında kuracağımız organize sanayilerle belli başlı ürünlerde şehrimizi merkez haline getireceğiz” ifadelerini kullandı.

    İzmir’in eşsiz köyleri
    Köylerin güvenliğini üst seviyeye çıkarmak adına güvenlik kameraları sistemini hayata geçireceklerini anlatan Hamza Dağ, “Mahallelerimizin giriş ve çıkışları başta olmak üzere, kamusal alanlarda kurulacak bu kameralarla, mahalle (köy) sakinlerimizin huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlayacağız. Bu sistemle, mahallerimize yönelik her türlü güvenlik tehdidini anında tespit edip, müdahale etmemizi artırırken, mahallelerimizin modern ve güvenli yaşam alanları olmasını garanti altına alacağız” dedi.

    İzmir’in eşsiz köylerine kapsamlı destekler
    Köylerdeki yaşam kalitesini arttıracaklarını söyleyen Hamza Dağ, şöyle devam etti:
    “Merkezde ne varsa mahallelerimizde (köylerimizde) de her biri olacak. Bizler büyükşehir belediye bürokratlarımız ve ilgili kamu kurumlarının müdürleri ile birlikte ilçelerimize ve mahallelerimize sık sık geleceğiz. Masanın bir yanında yerel ve merkezi hükümetin temsilcileri, diğer tarafında ise vatandaşlarımız olacak. Onlar taleplerini, meselelerini iletecek, bizler de anında çözüm üreteceğiz. Kurumlar arası koordinasyonu sağlayarak eşgüdümlü bir şekilde hareket edeceğiz. Sorunları ötelemeyeceğiz.”

  • AK Partili Dağ’dan ‘uyuşturucu gözaltısı’ açıklaması

    AK Partili Dağ’dan ‘uyuşturucu gözaltısı’ açıklaması

    AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri sonrası gözaltına alınan kişinin özel kalemi olduğu iddialarını yalanladı. Dağ, zanlının genel merkez büro personeli olduğunu söyledi.

    Ankara’da lüks bir araçta uyuşturucu madde alınırken görüntülenen Kürşat Ayvatoğlu gözaltına alındı.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Bazı sosyal medya hesaplarında bir şahsın araç içerisinde uyuşturucu-uyarıcı madde kullanırken çekilmiş görüntülerinin paylaşılması üzerine; olayı gerçekleştirdiği tespit edilen H.K.A. isimli şahıs yakalanarak gözaltına alınmış, ghakkında adli tahkikat başlatılmıştır. ”

    Gözlatına alınan Ayvatoğlu’nun AK Parti İzmir Milletvekili, Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ’ın özel kalemi olduğu iddia edilmişti.

    “GENEL MERKEZ BÜRO PERSONELİ”

    İddialara ilişkin Hamza Dağ bir açıklama yaptı. Twitter hesabından yaptığı açıklamada Dağ, şunları kaydetti:

    “Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan Kürşat Ayvatoğlu danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir. Yaklaşık 1 yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi fesh edilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır. Yasal sürecin takipçisi olacağız.”

    “EN HASSAS OLDUĞUMUZ KONULARDAN BİRİ”

    Uyuşturucu kullanımına yönelik bir paylaşım da yapan Dağ, şunları söyledi:

    “Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele en hassas olduğumuz konulardan biridir. Bu konudaki mücadeleyi siyasi ayrım gözetmeksizin hepimiz birlikte yapmalıyız. Tüm gençlerimizi bu illetten kurtarmaya var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz.

  • AK Partili Hamza Dağ’dan deprem açıklaması

    AK Partili Hamza Dağ’dan deprem açıklaması

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, depremin ardından CHP’lilerin ortaya attığı iddialar ile ilgili olarak “İzmir’i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur. İzmir depremi ile birlikte kentsel dönüşüm, şehirleşme ve altyapı gibi temel problemlerin İzmir’de acil bir şekilde çözülmeyi beklediği bir kez daha görülmüştür” dedi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’de yıkıma neden olan depremin ilk anından itibaren, ilgili tüm bakanlar ve bağlı birimlerin bölgede arama-kurtarma, enkaz kaldırma ile hasar tespit faaliyetlerini titizlikle yürüttüğünü söyledi. Dağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın depremin üzerinden 24 saat geçmeden bölgeye geldiğini, hem vatandaşlara desteğini gösterdiğini hem de çalışmaları koordine ettiğini kaydetti. AFAD ile koordinasyondaki belediyeler ve gönüllü kuruluşların çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Hamza Dağ, şunları ifade etti:

    “Depremden etkilenen İzmirli hemşerilerimizin her türlü mağduriyetlerini gidermek için yaptığı çalışmalar devam etmektedir. Gelinen noktada hem afet anında hem de sonrasında yaşanan süreç göstermiştir ki; hükümetimiz, ilgili kurumlarıyla üzerine düşeni yapmıştır ve yapmayı sürdürecektir. Bu başarılı süreç yönetimi gerek deprem bölgesindeki hemşerilerimiz gerekse de Türkiye kamuoyu tarafından net bir şekilde görülmüş ve takdir edilmiştir. Ama ne yazık ki bu çalışmalara gölge düşürmek için asılsız iddialarda bulunulmuştur. Maalesef, yalan merkezli siyasetin en büyük alıcısı, bazen de kaynağı; İzmir’de yaşamayan, İzmir ile bağı bulunmayan ve depremi kişisel reklam malzemesi haline getirmeye çalışan bazı CHP’li siyasilerdir. Bu durum şehrimizde siyaset yapan CHP’li siyasetçiler için de üzüntü vericidir. İzmir’de gündeme ilişkin konuşacak milletvekili veya belediye başkanı yokmuşçasına, dışarıdan gelen siyasetçilerin İzmir’de ahkam kesmesi, CHP adına da düşündürücüdür. Bazı CHP’li siyasetçilerin bu süreçte ‘Her işi belediyelerimiz yapıyor’, ‘AFAD çadırını kullanabilmek için evlilik cüzdanı veya hasar belgesi olması gerekiyor’, ‘Çürük binalar tespit edildi, bakanlık gereğini yapmadı’ gibi yalanlarla karşımıza çıktığını görmekteyiz. Ayrıca, ‘Kızılay Kan Merkezi yıkıldı’, ‘Cumhurbaşkanı enkaz alanına müzik eşliğinde girdi’, ‘Belediyenin yıkım yetkisi yok’, ‘Hasar tespitinde rant gözetiliyor’ gibi aslı astarı olmayan iddialarla gündeme gelmeye çalışmışlardır.”

    TEDBİR ÇAĞRISI

    “Henüz enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlar varken yalanlara sarılarak kirli bir siyaset yapıldı” diyen Hamza Dağ, “İzmir’imize ve depremden etkilenen vatandaşlarımıza karşı ne denli sorumsuz olduklarının göstergesidir. Bu sürecin başarıyla yönetilmesi ve yaraların hızla sarılması, bazı CHP’li siyasetçilerde büyük bir rahatsızlığa sebebiyet vermiştir. Bu afetle birlikte İzmir’i ve İzmirlileri yalnızca oy deposu, rant kapısı ve makam koltuğu olarak gördükleri bir kez daha aşikar olmuştur. İzmir depremiyle birlikte kentsel dönüşüm, şehirleşme ve altyapı gibi temel problemlerin İzmir’de acil bir şekilde çözülmeyi beklediği bir kez daha görülmüştür. Bu hususların artık yerel yöneticiler tarafından gündeme alınması hayati önem taşımaktadır. Deprem, imar ve altyapı gibi meselelerin, şehrimizin yıllardan beri süregelen kronik sorunları olduğunu biliyoruz. Bu noktada, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin üzerinde çok büyük bir sorumluluk olduğunun farkındayız. Şehrimizi ilgilendiren bu en önemli konularda, her zaman olduğu gibi bundan sonraki süreçte de İzmir’imiz için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Lütfen daha büyük acılarla yüzleşmek durumunda kalmadan tedbirlerimizi alalım” ded.

  • AK Partili Dağ, koronavirüse yakalandı

    AK Partili Dağ, koronavirüse yakalandı

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, koronavirüs testinin pozitif çıktığını bildirdi. Dağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, vücut kırgınlığı şikayetiyle TBMM Hastanesi’ne başvurduğunu belirtti. Burada yapılan Covid-19 testinin pozitif çıktığını ifade eden Dağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Vücut kırgınlığı şikayeti ile TBMM Hastanesi’ne başvurdum. Burada yapılan Covid-19 testim pozitif çıkmıştır. Hekimlerimizin tavsiyeleri doğrultusunda tedavi sürecimi evde geçiriyorum. Dualarınızı bekliyorum”

  • İyi Parti’li Dağ’dan Özeren’e tepki

    İyi Parti’li Dağ’dan Özeren’e tepki

    Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım hakkında, sosyal medya hesabından hakaret içerikli sözler paylaştığı için Bursa’da emniyet ekipleri tarafından gözaltına alınan İYİ Partili Levent Özeren’e bir tepki de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’dan geldi. Sosyal medya hesabında Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım’ın bir fotoğrafını paylaşan Hamza Dağ, “Kin ve nefretle, sistematik olarak kadının kıymetine gölge düşürmeye çalışanların çabaları beyhudedir” ifadesini kullandı.

    İYİ Partili Levent Özeren, sosyal medya hesabında, Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım için, “Sakın acile gitme, tedavi olmadan ölür görenler. ‘Etik değil’ diyene bak, böyle başa böyle tarak!” paylaşımında bulundu. Özeren’in yaptığı paylaşıma birçok kesimden sert tepki geldi. Özeren, bir süre sonra sosyal medyadan yaptığı paylaşımı sildi. Özeren’in bu paylaşımı sonrası Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri harekete geçti.

    Polis ekipleri, dün saat 22.30 sıralarında Özeren’i Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Çırpan Mahallesi’ndeki evinde gözaltına aldı.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla İYİ Partili Levent Özeren’e tepki gösterdi. Binali Yıldırım ile eşi Semiha Yıldırım’ın çay içerken bir fotoğrafını paylaşan Hamza Dağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Anadolu’da ‘Kadın’ diye yazılır; merhamet, şefkat ve sevgi diye okunur. Aile bir tabloysa, kadın hem ressamdır hem boya. Kin ve nefretle, sistematik olarak kadının kıymetine gölge düşürmeye çalışanların çabaları beyhudedir.