Etiket: hareket

  • Çankırı Valisi’nden anlamlı hareket

    Çankırı Valisi’nden anlamlı hareket

    Çankırı’da, “10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası” dolayısıyla Çankırı Yeşilay Şubesi tarafından “Goalball” maçı düzenlendi. Hasan Fehmi Gökşen Spor Salonunda düzenlenen maçta, görme engelliler farkındalık için sahaya çıktı.

    Çankırı Valisi'nden anlamlı hareket

    Programa katılan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar da maçın ikinci yarısında göz maskesi ile gözlerini kapatarak görme engellilerle maç yaptı. Büyük heyecanın yaşandığı maç, renkli görüntülere sahne oldu.

  • Öğrencilerden duygulandıran hareket

    Öğrencilerden duygulandıran hareket

    Düzce Üniversitesi Dümerang topluluğu, Yığılca ilçesinde bulunan Anadolu Kalkınma Vakfı Cumhuriyet İlkokulu’nda çocukların oynadığı voleybol topunun patlayınca öğretmen tarafından dikildiğini sosyal medyada gördü.

    Öğrenciler kendi harçlıklarından artırarak voleybol, futbol ve basketbol topu aldı. İlkokul öğrencilerine sürpriz yapan topluluk üyeleri, getirdikleri toplarla birlikte çocuklarla oyunlar oynadı.

    Paylaşımı görüp çocukları mutlu etmek istediklerini dile getiren Dümerang topluluğu yöneticisi Arzu Mansız, “Çocuklara ilk önce top hediye ettik. Onlarla güzel vakit geçirebilmek için oyunlar oynadık. Çocuklar çok sevindi ve çok mutlu oldular. Güzel vakit geçirip iyi hatıralar bıraktık” dedi.

  • “Magnezyum olmazsa hareket olmaz”

    “Magnezyum olmazsa hareket olmaz”

    Magnezyum; vücut için en önemli minerallerden birisi olarak dikkat çekiyor. En iyi besinsel kaynakları da yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, kuru baklagiller ve sert kabuklu meyveler. Bu besinlerin az tüketilmesinin veya bazı hastalıkların magnezyumun yetersizliğine neden olabileceğini ifade eden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, magnezyumun insan sağlığı için önemine değindi.

    Vitamin ve mineral dengesinin vücut için öneminde değinen Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, “Magnezyumun başlıca görevleri; glukoz ve insülin dengesinin iyileştirilmesi, tansiyonun dengelenmesi, kalp ritminin düzenlenmesi, iltihabı kurutması, kanı sulandırması ve kolesterolü düşürmesi olarak sıralanabilir. Magnezyum hayati önemi olan çok elzem bir mineral yani tuzdur. Uyku sorunları, bacak krampları, stres, kaygı, anksiyete, migren, yüksek tansiyon, kemik erimesi, kabızlık, huzursuz bacak sendromu, yumuşak doku romatizması, kronik yorgunluk, diyabet, düzensiz kalp atışları, ellerde titreme ve astım atakları magnezyum eksikliğinin belirtileridir. Magnezyumun yaklaşık yüzde 60’ı kemikte, 20’si kasta ve 20’si yumuşak doku ve karaciğerde bulunur. Toplam vücut magnezyumunun yaklaşık yüzde 99’u, hücre dışı alanda veya kemikte birikirken sadece yüzde 1’i hücre içinde bulunur” dedi.

    “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz”

    Vücuttaki enerjiyi kontrol eden magnezyumun çok önemli bir mineral olduğuna dikkat çeken Feyzi Gökosmanoğlu,

    “Magnezyum olmazsa hiçbir hareket mümkün olmaz. Hayatidir çünkü magnezyum insan vücudunda enerjiyi kontrol eder. Magnezyum vücudumuzda B kompleks vitaminler ile birlikte mükemmel enerji kaynağıdır. Gıdalardaki proteinlerden magnezyum sayesinde yararlanılır. Sinir sisteminin çalışabilmesi için magnezyum şarttır. Vücudumuzda bulunan tüm kasların gevşeyebilmeleri için de magnezyum tuzuna ihtiyaç vardır. Şöyle ki magnezyum eksikliğinde sürekli kasılmalar olacak ve kişiyi sürekli olarak rahatsız edecektir. Benzer şekilde düz kasların kasılması ile astım nöbetleri, nefes darlığı, rahmimizde kasılmalara bağlı ağrılı adetler (regl) görülür. Kalsiyum ve magnezyum birlikte çalışır. Son derece önemli olan bu biyolojik mekanizma işlemezse, kaslarınızda kalsiyum fazlalığına bağlı kasılmalar, yumuşak doku romatizması, damarların iç yüzeylerine kalsiyum birikmesi sonucu damarların sertleşmesi ve kasılması gibi sıkıntılar yaşanabilir. Bazı bilimsel çalışmaların sonuçları magnezyumun kalp hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir. Diyet magnezyum alımı ile felç riski azalmaktadır. Buna göre magnezyum yetersizliği felç, beyin pıhtısı riskini artırmaktadır” diye konuştu.

    “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir”

    Gıdanın pişirilmesi ve işlenmesinin magnezyum içeriğini yok ettiğini dile getiren Gökosmanoğlu, “Yeşil yapraklı bitkiler, tahıllar, fındık, baklagil ve çikolata magnezyum açısından zengindir. Sebzeler, meyveler, et ve balık orta düzeyde kaynaklardır. Gıdanın işlenmesi ve pişirilmesi magnezyum içeriğini kaybetmesine neden olur. Tarım ilaçları, fosfor ve potasyumu yüksek dozda içeren gübreler, yüksek enerjili ve işlenmiş gıdalar ile beslenme, sigara, kronik stres, D vitamini eksikliği, alkol tüketimi, antiasit, idrar atımını düzenleyen ilaçlar, antibiyotik kullanımı günümüz toplumlarının önerilerin çok altında magnezyum alımına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bile vücut için gerekenin ancak yüzde 60-80’inin alınabildiği bildirilmektedir. Halkımızın önemli bir kısmı magnezyum kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeleri, sert kabuklu meyveleri ve kuru baklagilleri yetersiz tüketmektedir. En önemli sorun da magnezyumun iyi kaynağı olan tahılları saflaştırarak tüketmektir. Bu nedenle sağlığın korunması için bireylerin beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, beyaz pirinç yerine bulguru tercih etmeleri, kuru baklagillere daha çok önem vermeleri, sofrada yeşillikleri eksik etmemeleri yararlıdır” şeklinde konuştu.

    Magnezyumun nasıl alınması gerektiğine de açıklık getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, şu uyarılarda bulundu:

    “Magnezyum aç ya da tok karnına alınabilir ama en iyisi öğün aralarında almaktır. Çünkü emilmesi için mide asitleri gereklidir. Bir ana öğün sonrası mide asitleri mineral emilimi için duygun değildir. Magnezyum bir alkalindir ve antiasit olarak çalışabilir. Sindirim için gerekli mide asitlerini yalnızlaştırabilir ve dolayısıyla hemen yemek öncesi alınması doğru değildir. Yemekten 2 saat sonra magnezyum emilimi için en uygun zamandır. Alınan magnezyum formuna bağlı olarak sabah veya akşam saatlerinde alınması önerilebilir. Magnezyum glisinat ve N-asetiltaurinatın akşam alınması, malat veya strat içeren formlarınsa sabah saatlerinde alınması tavsiye edilir. Magnezyum mide boşken alınmalıdır. Asidite magnezyum emilimi için önemlidir. Magnezyum aldıktan sonra da 1 saat yemek yememek gerekir. Kombine magnezyum formları uykunuzu etkilemiyorsa akşam alınabilir. Ancak uykunuzu bölüyorsa, uyumanızı engelliyorsa gündüz almanız önerilir.”

  • İnmenin başlarında hareket çok önemli

    İnmenin başlarında hareket çok önemli

    İnmenin ani gelişen veya hızla yerleşen, herhangi bir sebebe bağlı olarak beyin hücrelerinin ya da beyin damarlarında oluşan tıkanıklık nedeniyle vücudun sağ veya sol tarafında hareket kaybıyla sonuçlanan bir tablo olduğunu söyleyen  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Aziz Yıldırım, inmenin ve buna bağlı gelişen felcin yaşamın bir döneminde herkesin başına gelebilecek bir sorun olduğunu söyledi.

    İnmenin kalp hastalıkları, diyabet, sigara ve alkol tüketimi, beyin tümörleri, bazı enfeksiyonlar, mikrobik hastalıklar, yüksek tansiyon gibi sebepleri bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Yıldırım, “Ani gelişen bilinç kaybı, kol ve bacaklarda güç kaybı, dengesizlik, konuşma bozukluğu, anlama güçlüğü, görme sorunları inme belirtileri arasında yer alır. Bu belirtilerin ilk görüldüğü an zaman kaybedilmeden bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Hastalar sağlık kurumuna geldiği andan itibaren de nörolojik tetkikleri hızla uygulanmalı ve tedavi yöntemleri belirlenmelidir” dedi.

    “İnmede fizik tedavi de erken başlamalı”

    İnmenin nedeni ve şiddetine göre tıbbi ve girişimsel tedaviler uygulandıktan sonra inmenin nüks etmesinin engellenmesi için inme rehabilitasyonuna en uygun zamanda başlanması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Yıldırım, “Bu süreç sonrasında fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları başlamaktadır. İnme hastalarının fizik tedavi süreci ne kadar erken başlarsa o kadar faydalı olmaktadır. Hastalar nöroloji ya da nöroşirürji gözetimindeyken süreç fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları tarafından da incelenmelidir. Fizik tedavide erken dönemde uzun süreli basıya bağlı yatak yarasının gelişmemesi açısından da takip yapılmalıdır. Erken dönemde hastalara pasif eklem hareket açıklığı egzersizleri başlarken, hastanın durumuna göre aktif egzersizlere geçilir. Bu süreçten sonra ayakta durma, yürüme egzersizleri, denge hissini artırıcı egzersizler yapılır. Solunum fizyoterapisi, yutma güçlüğü varsa yutma rehabilitasyonu, konuşma zorluğu varsa konuşma terapileri de uygulanır. Kas sertliğini önlemek için egzersizle beraber ilaç tedavileri gerekebilir. Psikolojik destek, uyku sürelerinin planlanması da tedavi sürecinde önemlidir” şeklinde konuştu.

    “Amaç erken dönemde ayağa kaldırmak”

    İnme tedavisinde robotik sistemlerden de faydalanılabildiğini kaydeden Doç. Dr. Mustafa Aziz Yıldırım, şöyle devam etti:

    “Robotik rehabilitasyon yönteminde yürüme robotu yöntemi de kullanılmaktadır. Robotik sistemlerle hastanın yerçekimine karşı vücut yükü, askılar yardımı ile alınarak hastanın eklem ve omurga problemleri yaşaması önlenir. Robotik sistemle yürüme tedavileri pasif yürüme ve ileri dönemde aktif yardımlı yürüme olarak sürdürülür. Özellikle yürüme yeteneğini kısmen ya da tamamen kaybeden hastalarda kullanılır. Fizik tedavi sürecinde hastaların erken dönemde ayağa kalkması, yürümesi amaçlanır. Hareketlerle de farklı sağlık sorunlarının gelişmesi engellenmeye çalışılır. Burada rutin egzersizlerle birlikte yürüme robotlarından da faydalanılır. Robotik rehabilitasyon inmeye bağlı felcin yanında omurilik yaralanmaları, travmatik beyin yaralanmaları, parkinson hastalığı veya nöromusküler hastalıklar gibi nedenlerle yürüme yeteneğini kaybeden kişilere yürüme pratiği sağlayabilmektedir. İnmede kas gücünün artırılması, kas sertliğinin önlenmesi de önem taşır.”

  • Teknolojii, insanların hareketini düşürdü

    Teknolojii, insanların hareketini düşürdü

    Hareketsiz yaşam tarzının insan sağlığına sanıldığından daha fazla zarar verdiğine dikkat çeken Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Erkan Kaya, konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

    Haraketliliğin insan için bir ihtiyaç olduğuna değinen Doç. Dr. Kaya, insan vücudunun birbiriyle ortaklaşa çalışan çeşitli sistemlerden oluştuğunu dile getirdi. Bu sistemlerin ortaklaşa ve düzenli çalışmasının oldukça önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kaya, “Kas iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi gibi diğer hayati faaliyetleri ayakta tutan ve sağlık için önemli olan sistemlerden bir tanesidir. oluşum gereği insan vücudu hareketli olmaya programlıdır. Dolayısıyla tarihin başlangıcından beri insanoğlu kendisini koruyabilmek, karnını doyurabilmek ve çeşitli tehlikelerden kaçabilmek için geçtiğimiz yüzyıla kadar sürekli hareket halinde bulunmuştur. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki son yüzyılda insanoğlunun hareketi yüzde 98 seviyesinden yüzde 28 seviyesine inmiştir” dedi.

    Hareketsiz hayatın birçok hastalığa davetiye çıkardığını hatırlatan Kaya, “Teknolojik gelişmelerle birlikte hareketimiz gün geçtikçe azalıyor. Pandemi sürecinde basit günlük yaşam aktivitesi olarak sayılan alışverişleri bile evden çıkmadan yapar duruma geldik. Bir an önce fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki hareketsizlik; insülin direnci, şeker hastalığı, kardiyovasküler hastalık, hatta birçok kanser türünde tek başına önemli bir risk faktörünü oluşturmakta. Hatta bir çalışmaya göre hareketsiz kalmak, bir gün boyunca sigara içen insanla birlikte aynı risk faktörünü oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

    Günlük yapılacak bazı doğru egzersizlerle sağlıklı bir vücuda sahip olmanın mümkün olabileceğini vurgulayan Kaya, ‘’Haftada 5 gün, günde en az yarım saat yapacağımız hareket, günlük hareket ihtiyacımızı karşılayacaktırb. Unutmayalım ki günde en az 10 bin adım atmamız gerekir. Kendimize uygun spor branşları seçebiliriz. Yaptığımız hareketle birlikte kan dolaşımı artar. Solunum hızımız artar ve damardan salınan faydalı hormonlar sayesinde dokuların oksijenlenmesi ve beslenmesi daha iyi seviyeye gelir. Dolayısıyla insan metabolizması artar. Bu şekilde kilo kontrolü olarak sağlayabilecek yağ yakımı da hızlanmış olur. Kaslardaki esneklik ve dayanıklılıklar artar. Bu da kemik gücüne yansır. Yani osteoporozda da oluşma riski daha aza indirilir. Cilt daha şeffaf ve genç görünümü kazanır” diye konuştu.

  • Sakarya’da hareketli gece

    Sakarya’da hareketli gece

    İlk olay, Serdivan ilçesinden geçen Çark Deresi kenarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, alkollü oldukları öğrenilen K.S. (29) ile N.Ç. (42) arasında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüşen olayda, K.S. silahla bacağından vurularak yaralandı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı K.S., adrese ulaşan sağlık ekiplerince yapılan müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Şüpheli N.Ç. ise Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin çalışması neticesinde kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.

    Motosikletle geldi, sokak ortasında vurup kaçtı

    Diğer olay ise Erenler ilçesinde yaşandı. 20 yaşındaki Ü.K. sokakta yürüdüğü esnada yanına gelen motosikletli şahsın silahlı saldırısına uğradı. Konunun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık, bekçi ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan yaralı genç hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri kaçan saldırganı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Bursa valisinden örnek hareket

    Bursa valisinden örnek hareket

    Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bursa Valiliği görevine atanan Vali Mahmut Demirtaş, 20 Ağustos 2023 tarihinde görevine başladı. Valilikteki töreninin ardından Vali Mahmut Demirtaş, sırasıyla Emir Sultan Türbesi, Osmangazi ve Orhangazi Türbeleri, Muradiye Külliyesi ile Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’ni ziyaret etti.

    Bursa Valisi Demirtaş, örnek hareket de imza attı. Göreve başlaması sebebiyle çiçek ve hediye yerine depremzedelere bağış yapılmasını isteyen Vali Demirtaş, hesap numaralarını paylaştı.

    Ayrıca, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Gülmüş, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mahmut Şahin ve Başsavcı Vekili Hakan Demirci ve 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Basri Alagöz de Vali Demirtaş’ı makamında ziyaret etti.

  • Sporsuz yaşamın tehlikeleri

    Sporsuz yaşamın tehlikeleri

    Bedensel ve zihinsel gelişime büyük katkısı olan spor, özellikle çocukların daha dengeli bireyler olmasını sağlıyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle teknolojik aletlerle yakın ilişkide olan çocukların spordan da uzak kalmaları çeşitli rahatsızlıklara yol açabiliyor. Kocaeli Şehir Hastanesi’nde görevli Spor Hekimi Uzm. Dr. Burak Fariz, anne ve babalara önemli uyarılarda bulundu. Çocukların mutlaka spora yönlendirilmesi gerektiğini kaydeden Fariz, “Mutlaka bir aktiviteye, futbol, basketbol, yüzme, jimnastik herhangi bir şey göndermek lazım. Hem zamanlarını değerlendirecekler hem sağlıklarını koruyacaklar hem de sonradaki yaşamları için düzenli egzersiz alışkanlığına sahip olacaklar” dedi.

    “Mutlaka bir aktiviteye katılmalılar”

    Okul çağındaki çocukların zaman zaman hareketsiz kaldığını ifade eden Burak Fariz, “Son dönemlerde çocuklar ders çalışmaları, çok evde olmaları, kış mevsimi sebebiyle de hareketli değillerdi. Özellikle de bilgisayar, tablet gibi şeyler daha da fazla hareketsiz kalmalarına sebep oluyor. Onları hem sosyal ortama sokabilmek hem hareket düzeylerini artırabilmek için mutlaka bir şeyler yapmak lazım. Okulun kapanmasıyla birlikte çokça da boş zamanları var. Mutlaka bir aktiviteye, futbol, basketbol, yüzme, jimnastik herhangi bir şey göndermek lazım. Hem zamanlarını değerlendirecekler hem sağlıklarını koruyacaklar hem de sonradaki yaşamları için bir alışkanlık, düzenli egzersiz alışkanlığına sahip olacaklar. Aileler yaz aylarında özellikle en çok buna ağırlık vermeli. Aynı zamanda kışın da vakit bulabildikleri zamanlar, ders çalışmaktan, arta kalan zamanlarda da bir şeyler yapmaları çok faydalı olur” diye konuştu.

    “Birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var”

    Uzm. Dr. Burak Fariz, egzersiz yapmanın hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da belirterek, “Düzenli egzersiz yapmanın çocukların sağlıklarına genel olarak koruyucu etkisi var. Bir alışkanlık haline geldiği zaman tansiyon, diyabet, şeker hastalığı gibi birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi var. Hatta son zamanlarda yeni çalışmalar bizim tahmin etmediğimiz Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğunu da gösteriyor” şeklinde konuştu.

    “Her spor, her çocuğa uygun değil”

    Takım sporlarının çocuklar için sosyal bir ortam oluşturduğuna dikkat çeken Fariz, “Yazın çocuklara takım sporlarını öneririm. Sosyalleşme anlamında çok olumlu etkisi var ama her spor dalı, her çocuğa uygun değil. Sporda çocuğun yaşı, kilosu, aktivite düzeyi çok önemli oluyor. Kontak sporları yapanlar, karate, tekvando, judo gibi sporları yapanlar uygun yaş grubunda uygun kilo, uygun boy hesaba katılarak yapılması lazım. Her spor, her çocuğa uygun değil. Genel olarak bir hastalığı olmayan, sağlıklı bir çocuğun en azından bir futbol, basketbol, koşu, yüzme bunlardan birinde mutlaka gitmesini tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Çocukları büyük insan gibi düşünmemek lazım”

    Yapılan spor idmanlarının da çocuklara uygun olması gerektiğinin altını çizen Burak Fariz, “Spor idmanlarının çocukların yaşına uygun yapılması gerekir. Futbolda da, basketbolda da kuvvet antrenmanları çok önemli. Bunları mutlaka yapmanız lazım. Yapmadığınızda mutlaka bir eksiklik kalır ama çocukları büyük insan gibi düşünmemek lazım. Onlar aslında büyük insanların küçültülmüş halleri değil. Onların kendine uygun fizyolojileri, kas yapıları var. Ona göre planlama yapmak lazım. Uygun şekilde egzersiz yükü, antrenman yükü azaltarak yapılmalı. Bunda bir sakınca yok” sözlerine ekledi.

  • Şüphelinin güvenlik kamerasına hareketi şaşırtdı

    Şüphelinin güvenlik kamerasına hareketi şaşırtdı

    Edinilen bilgilere göre, Yıldıztepe Mahallesi’nde bir apartmana hırsızlık amacıyla 3 kadın girdi. Apartman kapısını açarak içeri giren kadın hırsızlar, güvenlik kamerası ile karşılaştı. Yüzleri açık olan kadınların rahat hareketleri dikkati çekti. Kadınlardan birisi, kendilerini kaydeden güvenlik kamerasına ‘el hareketi’ çekerek içeri girdi. Daha sonra güvenlik kamerasını kontrol eden apartman sakinleri ise gördükleri manzara karşısında adeta şok oldu.

  • Büyükçekmece Adliyesi önünde hareketli anlar

    Büyükçekmece Adliyesi önünde hareketli anlar

    Esenyurt’ta tekel bayisinde 2 kişinin öldürülmesine ilişkin duruşma devam ederken Büyükçekmece Adliyesi önünde hareketli anlar yaşandı. Canlı yayın sırasında adliye önünde polisin aldığı tedbirlere rağmen durmayan motosikletli 2 şahıs ekipleri alarma geçirdi. Zanlıları durdurmaya çalışan bir polis memuru yere düştü. O anlar kameralara saniye saniye yansıdı.
    Kısa süren kovalamaca sonucu gözaltına alınan zanlılar, sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.