Etiket: Harput Kalesi

  • Harput Kalesi’nde 100 basamakla 36 metre derinliğinde zindan keşfedildi

    Harput Kalesi’nde 100 basamakla 36 metre derinliğinde zindan keşfedildi

    Elazığ’ın Harput Mahallesi’ndeki Harput Kalesinde gerçekleştirilen kazılarda, 100 basamakla 36 metre derinliğe inen bir zindan ortaya çıkarıldı. Artuklu Beyi Belek Gazi tarafından Kudüs Kralı 2. Baudouin ve diğer haçlı soyluların esir tutulduğu bu zindan, tarihi önemiyle dikkat çekiyor. Belek Gazi’nin, Baudouin’in ardından Joscelin ve Galeran’ı da esir alarak bu zindana kapattığı biliniyor. Geçtiğimiz senelerde restorasyon çalışmaları tamamlanan zindan, 2023 Mayıs ayında ziyarete açıldı. Günümüz turizmine kazandırılan zindan ve diğer kale içi mekanlar, yerli ve yabancı ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Harput Kalesinin tarihi derinliği ve restorasyon süreci, bölgenin turistik cazibesini artırarak, ziyaretçi akınını teşvik ediyor.

    Eşi ve çocukları ile birlikte tarihi zindan inen vatandaşlardan Dursun Reçber, ”İstanbul’dan geliyoruz. Sivas Kangallıyız. Merak ettiğimizden dolayı çocuklarımızın da burayı görmesini ve tarihimizi bilmelerini istedik. Tarihimiz güzel ama ön plana çıkmıyor. Aslında insanların bilmesi gereken bir yer. Ancak ne yazık ki biz yanı başımızdaki tarihimizi bilmiyoruz. Burası bayağı da serin. Tarihi dokular çok güzel. Gelip burayı görmek lazım” dedi.
    Ela Reçber ise “Buraya ilk defa geliyorum, çok beğendim. Tarihi dokusu mükemmel” diye konuştu.

  • Harput Kalesi’nden görsel şölen

    Harput Kalesi’nden görsel şölen

    Harput Mahallesi’nde Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan 5 bin yıllık Harput Kalesi, görüntüsü ile dikkat çekiyor. Şuanda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne bulunan Harput Kalesi yaz aylarında turistlerin ilgisini çekerken fotoğraf tutkunlarının da mekanı haline geldi.


    Öte yandan Harput Kalesi’nde, bir yandan arkeolojik kazılar bir yandan da restorasyon çalışmaları sürüyor.

  • 700 bin yıllık metal atölyesi

    700 bin yıllık metal atölyesi

    Kent merkezine 6 kilometre uzaklıkta bulunan ve medeniyetler beşiği olarak tarihi ile dini açıdan önemli bir değere sahip olan Harput Mahallesi’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmesi için başlatılan çalışmalar sürüyor. Şuanda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne bulunan 5 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan Harput Mahallesi’nde bulunan Harput Kalesi’nde, Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç başkanlığında kazı çalışmaları 10 yıldır devam ediyor. Prof. Dr. Aytaç koordinesinde yürütülen çalışmalarda silahlar, ok uçları, mancınık taşları, seramik ve cam olmak üzere 100 binden fazla tarihi eser obje çıkartılırken son keşif ise heyecanlandırdı. Devam eden çalışmalar çerçevesinde 700 bin yıllık olduğu tahmin edilen 5 adet metal üretim atölyesi bulundu. Cevherlerin ısıtılarak mamule dönüştürüldüğü bu atölyeler, bozulmamış hali ve geniş alan kaplamasıyla Türkiye’de gün yüzüne çıkan atölyeler arasında bir ilk olduğu tahmin ediliyor. Aytaç, Harput’un UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmesinde büyük rol oynayacak olan bu atölyelerin konservasyon ve restorasyonunu yapıp üzerini kapatarak turizme açacaklarını kaydetti.

    “Bildiğimiz kadarıyla metal atölyesi Türkiye’de yok”

    Gün yüzüne çıkarılan metal atölyesi hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, “Burada görüldüğü üzere 5 tane metal üretim atölyesi var. Buradaki cevherlerin ısıtılarak mamule dönüştürüldüğü bir atölye. Bu kadar yoğun ve orijinal Orta Çağdan günümüze gelmiştir. Bildiğimiz kadarıyla metal atölyesi Türkiye’de yok. Biz de bu sene buradakilerin konservasyonunu ve restorasyonunu yapıp duvarlarını ve üst örtüsünü kapatarak turizme açacağız. Bu anlamda bir ilk olacak. Bulunduğumuz alanda bu örnek kısım dışında en az 400 metrekarelik alan atölye olarak kullanışmış, onların da büyük bir kısmını kazısını gerçekleştirdik. Ancak restore edip turizme geçirilme işlemleri aşama aşama gerçekleşmektedir” dedi.

    “Bölgenin stratejik eser üretim merkezlerinden birisidir, diyebiliriz”

    Bozulmamış hali ve geniş alan kaplamasıyla Türkiye’de gün yüzüne çıkan atölyeler arasında bir ilk olduğunu düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Aytaç, “ Kale kazıları Türkiye’de son yıllarda hız kazandı. Bu içlik dediğimiz atölyeler kısmı ile ilgili daha önce çeşitli mamullere yönelik kazılarda çıkarılan buluntu veren alanlar vardı. Fakat bu kadar geniş alanda ve bu kadar sağlam gelmiş örnek pek yok. Sadece bir iki tane işleme fırını olan kazı merkezleri var. Ama Harput Kalesi kadar yoğun işletmenin olduğu ve günümüze sağlam gelmiş hele ki Orta Çağa ait is situ dediğimiz bozulmamış hale gelmiş örneğini bildiğimiz kadarıyla yok. Bölgenin stratejik eser üretim merkezlerinden birisidir, diyebiliriz. Çünkü Harput Kalesi’nde hem çanak çömlek dediğimiz hem de cam üretim dediğimiz atölyeler çıktı. Ama bunların turizme kazandırılma noktasında bir ilk olacak diye biliyorum” diye konuştu.

    “Burası da en az 700 bin yıllık bir üretim atölyesi”

    Daha büyük firmalardan destek beklediklerini ifade eden Aytaç, “Çok büyük bir alandan bahsediyoruz. Burada üst kodun ancak 4’te 1’inin kazıları bitti. Bunun yarısının da projesi bitti ve uygulama aşamana başladı. Bununla ilgili Göbekli Tepe gibi düşünecek olursak modern kapatma üstü örtü sistemleri ve iç donatının da hazır hale getirilerek turizme açma aşamasına geldik. Bunun için sponsor olacak firmalar var. Daha büyük firmalardan destek bekliyoruz. Hem ülke turizmine hem de Elazığ kültürüne de katkı sağlamış olacaklar. Burası da en az 700 bin yıllık bir üretim atölyesi. 1700’lü yıllara kadar üretim yapıldığını tahmin etmekteyiz. Ateşli silahlara geçildikten sonra ok ucu gibi geleneksel metal üretimleri azaldı. Ondan sonraki süreçte ise normal günlük kap kacak olarak 1800’lü yıllara kadar üretimin devam ettiğini tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.