Emirdağ Kaymakamı Osman Bilici, şeker pancarı üretiminde ilçenin Afyonkarahisar ile birlikte Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
İlçede hasadın sorunsuz bir şekilde sürdüğünü kaydeden Kaymakam Bilici, bu çerçevede bölgedeki üreticileri ziyaret ederek bilgi aldı.
Öte yandan, bölgede ürün rekoltesinin iyi olduğu belirtildi.
Amasya’daki Gökhöyük Tarım İşletmesinde buğday hasadı bereketli başladı. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı işletmenin verimli arazilerinde bu yıl yaklaşık 5 bin ton buğday üretimi hedefleniyor. Hasat çalışması havadan dronla görüntülendi.
5 biçerdöver, 4 kamyon, 2 traktör ve 20 personelle süren hasatta buğdayda dekar başına 600-650 kilo arası verim bekleniyor. Gökhöyük Tarım İşletmesi Müdürü Muhammet Altıparmak, bu yıl 8 bin 292 dekar alanda ekilen buğdaydan yaklaşık 5 bin ton tohumluk amaçlı üretim hedeflendiğini açıkladı.
Olgunlaşan başakların biçerdöverler ve iş makineleriyle hasat edildiği alanda yangın riskine karşı da işletmeye ait bir itfaiye aracı da hazır tutuluyor. Arazilerin üstünde süzülürken biçerdöverlerin peşine takılan leylekler de haşerelerle mücadelede yetkililerin en büyük yardımcısı olarak değerlendiriliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tarafından 2021 yılı ’Tarımsal Üretimin Arttırılması Projesi’ kapsamında Kayseri’de 16 bin 600 dekar alanda ekilmek üzere çiftçilerimize 83 bin 300 kg sertifikalı Aspir tohumu dağıtımı yapılarak ekilişler gerçekleştirildi.
Kentte Aspir Ekilişi yapılan alanlarda incelemelerde bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin; Bünyan ilçesinde aspir ekili arazileri gezerek şunları söyledi; “Özellikle nadasa bırakılan kuru alanların tarımsal üretime kazandırılması amacıyla dağıtımı gerçekleştirilen Aspirin hasadı yaklaşmakta. Aspir doğal bir şifa kaynağı. Tohumlarından elde edilen yağ oldukça kaliteli olarak yemeklik olarak tüketilebilmektedir. Aspir Yağı insan vücudu için birçok fayda sağlamaktadır. Bunlardan bazıları; kan dolaşımını düzenliyor. Astım, soğuk algınlığı, öksürük, balgam ve boğmacaya iyi geliyor. Diyabet kontrolüne yardımcı oluyor. Saç köklerine iyi geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kalp ve damar hastalıklarına iyi geliyor. Arta kalan posası da hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizin bitkisel yağ açığının giderilmesinde önemli bir role sahip olan Aspir projemizin hayata geçmesiyle İlimizde 16 bin 600 dekar alandan 3 milyon 320 bin kg verim sağlanacak, 1 milyon 162 bin litre (232 bin 400 adet 5’er litrelik) yağ üretimi gerçekleştirilecek ve Aspir Yağı üretim artışıyla bitkisel yağ açığının kapatılması yönünde atılım gerçekleştirilecektir.”
Edirne’nin meşhur tava ciğerinin yol arkadaşı yöreye özgü acı biber için hasat mesaisi başladı. Yunanistan sınırındaki Karaağaç Mahallesi’nde yetiştirilen biberleri toplamak için tarlalara giren üreticiler, 40 derece sıcak havaya aldırmadan gün boyu ’acı’ mesaisine devam ediyor.
Sabahın erken saatlerinden itibaren biber toplamak için tarlaya giren işçiler, sıcak havaya rağmen gün boyu yoğun mesai harcıyor. Ekiminden, toplamasına, dizilişinden kurutulmasına kadar birçok aşamadan geçen Edirne’ye özgü dünyanın en tatlı acısı, 1 buçuk ay sonra sofralardaki yerini alacak.
Acı hasat 9/8’lik ezgilerle tatlıya çevrildi
Edirne’nin meşhur tava ciğerinin vazgeçilmezi olan ve misafirlere sunulan Karaağaç’a özgü acı biberinin hasadını yapan Karaağaçlı kadınlar, 40 derece sıcağın altında 9/8’lik ezgilerle acı hasadı tatlıya çeviriyor.
Biber hasadının yapıldığı tarlayı ziyaret eden Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğeri Kalite Kontrol Derneği Başkanı Bahri Dinar, işçilere tatlı ikram ettikten sonra “Tavası var ciğeri var yanında da biberi var, abe güzel Edirne’m sende daha neleri var” diyerek, vatandaşları Edirne’nin tarihi ve turistik yerlerini gezmeye davet etti.
“Tarladan tavaya yolculuk başladı”
Edirne’yi Tanıtma ve bugün dünyanın en tatlı acısının hasadının başladığını belirten Dinar, “Bugün tarladan tavaya yolculuk başladı. Hem üretici hem de çalışan arkadaşlarımıza 9/8’lik bir ziyaret gerçekleştirdik. Onlara bugün hem tatlı getirdik hem de onlara meşhur tava ciğerini ikram ediyoruz. Tatlı bir yolculuk bundan sonra dizme ve kurutma başlayacak. 1 Buçuk ay sonra bu yemyeşil biberlerimiz dünyanın en tatlı acısı olarak sofralarımızda olacak” ifadelerini kullandı.
Karaağaç biberinin dünyada başka bir eseri olmadığını söyleyen Dinar, “Edirne’nin Karaağaç mahallesinde yetişen özel bir tohum ve özel bir biber, bunun özel bir bakımı var. Toplanışıyla dizilişiyle, kurutulmasıyla, her şeyiyle kendine has bir özelliği var” şeklinde konuştu.
“Acı hasadı tatlı ya çeviriyoruz”
Nisan ayında ekilen patentli tescilli Karaağaç biberinin hasadına başladıklarını belirten Edirneli üretici Tunahan Ule ise, “40-45 derece sıcağın altında hasat yapmaya başladık. Hava sıcak olduğu için biberlere çocuğumuz gibi baktık. Acı hasadı tatlıya çeviriyoruz” dedi.
Sabah erkenden tarlaya gelip biber hasadına başladıklarını söyleyen Seda Aldırmaz, sıcakta çalışmak zor olsa da yoğun mesai harcadıklarını söyledi.
40 derece sıcaklıkta hasada başladıklarını aktaran işçilerden Serpil Örs ise dikiminden toplamaya kadar büyük emek harcadıklarını söyledi.
Patatesin önemli üretim merkezlerinden olan İzmir’in Ödemiş ilçesinde patates hasadı başladı.
Ödemiş’te taze patates sökümü başladı. Fiyatların ‘toprakaltı’ diye tabir edilen çuvalsız olarak tarlada 2 liranın üstünde olduğunu belirten üreticiler, piyasanın korona virüs salgını tedbirleri nedeniyle olumsuz etkilenmemesini diledi. Ödemiş’te patates üreticiliği ve tohum bayiliği yapan Ziraat Mühendisi Özkan Akgün de mildiyö hastalığı tehlikesine dikkat çekerek, üreticinin ürünü yakın takibe alması ve ilaçlamayı ihmal etmemesi gerektiğini belirtti. Akgün, konuyla “Bu yıl Adana ve Datça’da da sökümler gecikti. Ödemiş’te Mayıs başı itibarı ile tek tük de olsa sökümler başladı. Adana ve Ödemiş patatesinin aynı anda piyasaya girmesi söz konusu. Ödemiş’teki sökümler genellikle ocak ayı ortasında elyaf altına dikilen patateslerdir. Normal şartlarda dekar başına 2-3 tonluk bir verim bekliyoruz. 20 Mayıs’tan sonra sökümler hızlanır. Haziran ayında da sona erer” dedi.
Hava şartlarının iyi takip edilmesi gerektiğini söyleyen Akgün, “Patateste mildiyö hastalığı en büyük tehlikedir. Yağış, sıcaklık ve nem oranlarının izlenmesi gerekir. Mantar hatalığı olan mildiyö yüzde 50-100’e kadar verimde düşüklüğe neden olur. Yumru kalitesi düşer. İlaçlama yapılmazsa hastalık tarlada bir sonraki yıla kalabilir. İlaçlama ve yakın takip önemlidir” diye konuştu.
