Etiket: hasarlı

  • Eğik evlerde diken üstünde yaşam

    Eğik evlerde diken üstünde yaşam

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde, ‘Yediarıklar’ diye bilinen bölgeden geçen arıkların kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zeminde yapılaşma başladı.

    Zemindeki çökmeler nedeniyle alanda bulunan 200 civarındaki gecekondudan birçoğu, göçükten etkilenerek yana ve öne doğru yatmaya başladı. Zaman ilerledikçe evlerdeki eğim de artarak neredeyse yıkılacak duruma geldi. Bir bölümü tapu tahsis belgeli olduğu belirtilen gecekondulardaki vatandaşlardan bazıları evlerinde oturmaktan vazgeçti, bazıları ise yaşamını sürdürmeye ediyor.

    “Bir sallantı olsa yıkılırlar”

    Kızıltoprak Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz, mahalleden daha önce geçen Yediarıklar’daki suyun çekilmesinin ardından bölgeye gecekondular yapıldığını ve toprakta yaşanan çökmeler sonucu evlerde yan yatmalar yaşandığını kaydetti. Yılmaz, “200 civarında burada gecekondu var. Yazıktır, günahtır. Buradaki bir evde mesela içinde hala yatan var. Allah korusun burada bir sallantı olsa yıkılacaklar. Evlerin içi de yamuk. 40’a yakın kişinin tapu tahsis belgesi var ancak diğerlerinin yok” ifadelerini kullandı.

    “Evin içi rampa gibi”

    61 yıldır bölgede yaşayan 87 yaşındaki Kemal Çetin de, suyun çekilmesi sonucu evlerin yan yatmaya başladığını ve bazı evlerde çatlaklar oluştuğunu söyledi. “Deprem olsa hepsi yıkılır” diyen Çetin, tedirgin olmadığını belirterek, “Ev yatınca mecbur evin içi de yana yatıyor ve rampa gibi oluyor. Tutup beton dökersen öyle düzeliyor. Şu ana kadar yıkılan olmadı ancak çatlaklar oluyor, onları da alçıyla sıvıyoruz. Allah yıkım göstermesin” diye konuştu.

  • Binanın birinci katı yere gömüldü

    Binanın birinci katı yere gömüldü

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7.7 ile 7.6 büyüklüğündeki depremler Malatya’da büyük hasara neden olurken, ilk belirlemelere göre bin 300’den fazla kişi hayatını kaybetti, 7 bine yakın kişi ise yaralandı. Büyük yıkımın yaşandığı Yeşilyurt ilçesinde ise ağır hasar alan bir apartmanın birinci katı artçı depremlerin ardından yere gömülerek kayboldu.


    Yan yatan binanın devrilerek çevreye zarar vermesinden endişe ettiklerini belirten ev sahibi Erdal Karakütük, binanın kontrollü bir şekilde yıkılmasını beklediklerini söyledi.

  • 202 bin bina acil yıkılacak

    202 bin bina acil yıkılacak

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay Afet Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen “Proje Alanları Koordinasyon Toplantısı”na başkanlık etti. Toplantı ardından açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, Hatay’ın altyapısı, sanayi alanları, tarihi ve doğal güzelliklerini içine alacak anlayışla yeniden inşa edileceğini söyledi.

    Sahada hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Kurum, “Hatay’da Defne merkezli ardından Samandağ merkezli depremler sebebiyle yeniden bu alanlarda hasar tespit çalışmalarını yürüteceğiz. Hem Antakya merkezde, hem Kırıkhan’da, hem Defne’de, hem Samandağ ilçemizde hasar tespit çalışmalarından daha önce yaptığımız az hasarlı, hasarsız veya orta hasarlı tespit edilen binalar bir kez daha incelenecek. Yeni hasar tespite göre de ilanlarımızı gerçekleştireceğiz. Tüm Türkiye’deki hasar tespitler 4 milyon 750 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 521 bin bina incelendi. Bu kapsamda 582 bin bağımsız bölüm ve 202 bin binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı veya yıkık olduğunun tespiti yaptık. Hatay’da da 213 bin bağımsız bölümden oluşan 60 bin binanı yıkık acil yıkılacak ve ağır hasarlı oluğunun tespitini yaptık. İnşallah hasar tespitleri tamamlanması ardından net rakamı ortaya koyacağız” şeklinde konuştu.

    Yeniden inşa ve ihya sürecinin vatandaşlarla, şehrin bileşenleriyle, üniversitelerle ve bilim insanları ile görüşülerek gerçekleşeceğini vurgulayan Bakan Kurum, “Birçok üniversitemizde ortak çalışmalar yürütüyoruz. En doğru yerleşim alanlarını gerek mikro bölgeleme çalışmaları, gerek ayrıntılı jeolojik etütlerini, bu noktadaki en doğru zeminde, en doğru yapı tekniğine göre yapılaşma sürecini yürütüyor olacağız. Bu ay sonuna kadar 14 bin bağımsız bölümden oluşan sözleşmelerimizi tamamlayacağız. Ardından da etap etap konutlarımızın yapımını yürüteceğiz. Nurdağı’nda 456, İslahiye’de 399, Kilis’te 645 ve Adıyaman’da 797 olmak üzere bin 797 yeni yuvamızın sözleşmesi imzalanmış inşa süreci başlamıştır. Ardından Adana Sarıçam’da 590, Hatay Altınözü’nde 364, Kahramanmaraş Afşin’de 501, Pazarcık’ta 518, Şanlıurfa’da 534 olmak üzere 2 bin 507 yeni yuvamızın sözleşmelerini tamamladık, yapım aşamasına geçtik. Gaziantep ilçelerinde 400 köy evimizin, Hatay Payas’ta 821, İskenderun’da 492, Battalgazi’de 599 olmak üzere 2 bin 312 konutumuzun sözleşme süreci başlamıştır.

    Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa, Malatya’da toplamda 2 bin 663 konutumuzun ihaleleri, bugün de Diyarbakır Kayapınar’da 595, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu’nda 862, Malatya Doğanşehir’de 349, Osmaniye’de 152 olmaz üzere yaklaşık bin 958 konutumuzun sözleşme ve ihale süreçleri de bugün itibariyle devam etmekte. Böylece depremzede kardeşlerimiz için Şubat ayı içinde 14 bin 500 konutumuzun yapımına başlamış olacağız. Hedefimiz hasar tespitler çerçevesinde önümüzdeki Nisan-Mayıs ayları içinde köylerimizde ve merkezde konut ihalelerimizi sözleşmelerimizi ihalelerini gerçekleştirmek” açıklamalarında bulundu.

    Hatay merkezde aynı yoğunlukta bir yapılaşma olmayacağını söyleyen Bakan Kurum, “Hatay merkezi özelinde yapılaşmaya ilişkin, aynı yoğunlukla yapılaşamayacağımızda buradaki tüm paydaşlarımız bizimle aynı fikirde. Burada gerekli imar düzenlemelerini yapacağız, gerekli kısıtlamaları yapacağız. Vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde şehrin içinde yeni toplanma alanlarının açılacağı, Asi Nehri kenarında bir koruma bandının oluşturulacağı, yeni yerleşimin zemine uygun teknolojilerle, buradaki kamu binalarında gerekirse her türü teknolojinin uygulanacağını da ifade ediyorum” dedi.

  • Hasarlı binanın kontrollü yıkımına başlandı

    Hasarlı binanın kontrollü yıkımına başlandı

    Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yaşanan ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen depremde Adana’da yarısı yıkılan bina, kontrolü bir şekilde yıkımı başlandı. Çevredeki vatandaşlarda yoldan binanın yıkılma çalışmalarını merakla izliyor.


    Kahramanmaraş merkezi depremde Adana’nın Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde bulunan 13 katlı Ayas sitesinin A bloğunun yarısı yıkıldı. Ekipler, ‘Acil yıkılacak’ listesinde bulunan binayı kontrollü bir şekilde yıkmaya başladı.

    “Canlarını hiçe sayıp binanın içine girip halat bağladılar”

    Canlarını hiçe sayan hafriyat işçileri, yıkılan binanın içerisine girdi. İçeri giren işçiler, çelik halatları binanın kolonlarına bağladı. Çevredeki vatandaşlar ise binanın yıkım aşamasını merakla izlemesi dikkat çekti.


    Öte yandan, binanın yıkımıyla birlikte etrafı toz bulutu kapladı. Binanın yıkımı sırasında halatların kopması nedeniyle yıkım yarıda kaldı. Yıkımın gün içerisinde tamamen bitirilmesi bekleniyor.

  • Ekleme kolonlu binaya ‘az hasarlı’ raporu

    Ekleme kolonlu binaya ‘az hasarlı’ raporu

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından kentte çok sayıda yapı yıkılırken, birçok yapıdada ağır hasar meydana geldi. Depremden sonra Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Ballıca Mahallesi 10022 Sokak üzerinde bulunan Gündoğdu Apartmanı’nda da hasar meydana gelirken, apartman sakinleri birinci kat kolonundaki açıklardan baktıklarında taşıyıcı kolonlara ekleme yapıldığını ve taş ile doldurulduğunu gördü.

    Yapılan tespitlerde tutulan az hasarlı raporuna itiraz eden apartman sakinleri, sorumlular hakkında idari işlem yapılmasını istiyor.

    Apartmanın 2 yıllık olduğunu ve sokakta sadece kendi apartmanlarının hasar gördüğünü söyleyen bina sakini Ebubekir Gök, “Burası 2 senelik bir bina. Depremde ev üzerimize uçacak gibi hissettik biz. Yıkılacak zannettik ve kendimizi dışarı attık. Buraya hasar tespiti için geldiler ve binamıza az hasarlı raporu verdiler. Bizim burada şikayetimiz, kolonlarımızın üzerine hep taş doldurmuşlar. Yani birinci katın kolonlarının üzerine ek yapılış ve taş doldurulmuş. Zaten yakından bakınca da görünüyor. Biz buna gerekenin yapılmasını istiyoruz. Çünkü bu binaya da az hasarlı vermişler. Bu nasıl oluyor da az hasarlı veriliyor? Kolonlar hep çatlak, üzerinde de taş dolu. Bu binada bundan sonra oturmak için artık can güvenliğimizin olacağını zannetmiyorum ben. Biz bu binayı yapan ve yapımına izin veren herkese gerekli adli işlemlerin yapılmasını istiyoruz. Biz bunu yapanların cezasını almalarını istiyoruz. Bu mahallede bundan başka hasarlı bir bina yok. Sağa sola bakıldığı zaman da görülüyor. Tabi burada müteahhitlerin payı var ve binamızın yöneticisi kaç kere aramasına rağmen telefonlarımıza da bakmıyor. İlgilenmiyorlar da yani” dedi.

  • ‘Acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalara girmek yasak’

    ‘Acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalara girmek yasak’

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Hatay Afet Koordinasyon Merkezinde açıklamalarda bulundu.

    “Acil yıkılacak binalara girmek yasaktır”

    Depremin ardından acil yıkılacak binaların durumuna açıklık getiren Bakan Soylu, “Depremin ardından hem acil yıkılacak binalar, hem de ağır hasarlı binalar ortaya çıktı. Bunlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tespitleri ile gerçekleştirildi. Hala bu tespit çalışması devam ediyor. Bu tespit çalışmasında ortaya çıkan sonuçlar nihai sonuçlar değildir. İtiraz edilebilir sonuçlardı. Vatandaşlarımız itiraz ettikleri andan itibaren yeniden ekip giderek değerlendirilecektir. Bu durum nihaileşinceye kadar binalarda herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Acil yıkılacak binalar girilmesi yasaktır, kesinlikle yasaktır. ‘Benim orada eşyam var, yarım saat gireyim’ gibi bir şey söz konusu değildir. Dün akşamki depremler bize göstermiştir ki deprem hareketliliği devam etmektedir. Böyle bir riski almak doğru değildir. Bütün kolluk birimlerine talimat verdik. Kimse bu evlerden kısıtlı süreli ve taşıma yönünde zinhar herhangi bir giriş yapıp oradan bir eşya taşımaya, bir malını almaya yönelik bir süreci söz konusu değildir” şeklinde konuştu.

    “Bugünden itibaren ağır hasarlı binalara da girmek yasaktır”

    Ağır hasarlı binaların durumu ile ilgili alınan yeni kararı da açıklayan Bakan Soylu, “Ağır hasarlı binalar hakkında geçmişten işleyen prosedür açıktır. Ağır hasarlı binalara girmek de risklidir. Ancak geçmişte prosedür şu idi. Bu konu yetkinlik gerektiren bir konudur. Yani hoca düzeyinde kişilerin karar vereceği konudur. O da kısıtlı süre için izin verirler. Şimdi bu art arda gelen depremlerden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile değerlendirmelerimiz neticesinde bugünden itibaren buradan eşya alınama ve kısa süreli girilmesi de yasaklanmıştır. Yani ağır hasarlı binalara da girmek yasaktır. Çünkü bu riski ve sorumluluğu taşıyamayız. Bu konuda hem AFAD, hem aile bakanlığımız eşya yardımı yapabilecektir. İki üç gün sonra eşya yardımı miktarı açıklanacaktır” diye konuştu.

    Bakan Soylu, deprem bölgesinde yeni inşa edilecek şehirlerin nereye kurulacağı konusunda ise her şehrin valiliği bünyesinde şehrin paydaşları ile bir araya gelinerek karar verileceğini söyledi.

    “Fahiş fiyat görülürse gereği yerine getirilecektir”

    Depremin ardından ortaya çıkan fahiş nakliye fiyatlarını da değerlendiren Soylu, “Normalde 5- 6 bin liralık şehir içi, şehirlerarası 8-9 bin liralık taşınmayı 20-25 bin liraya çıkaran fahiş bir takım fiyatlar gördük. Bir kere bunun hesabını devlet sorar da bir de bu dünyanı öteki dünyası var bunun hesabını Allah da sorar. Buradan insanlar canını zor kurtardılar. Hereksin bir sıkıntısı var. Bunun üzerinden burada bir istismar yapmaya çalışmak elbette ki bir kötülüktür. Bu konuda valilerimize OHAL’in ortaya koyduğu çerçeve içerisinde gerekli talimatları verdik. Bu konuda bir fahiş fiyat görülürse gereği yerine getirilecektir. Bunu da ayıplıyoruz. İlgili ticaret ve esnaf odalarının da bir çağrı yapması, bu denetimi kendilerinin yapması esastır. Bize ait bölümünü biz yaparız ama bu aynı zamanda ahlaki meseledir. Bir meslek gurubu açısından da bir ahlaki meseledir. İşini iyi yapanlara da haksızlıktır. Ben o meslek odalarının yerinde olsam yarın bir toplantı yapar bunları tespit eder, onları bir daha o meslek odalarında temsil edilmemelerini sağlarım. Eğer herkes elbirliği ile bir fedakarlık yapıyor ve birileri bunu istismar ediyorsa, ona dönemin en ağır cezası verilmelidir. Keşke şöyle kanunlar olsa da bu insanlar ömürleri boyunca ticari kısıtlı olsa, kamu hizmetinden men edilse. Anlaşılıyor ki ahlak duygusu, inanç duygusu yok olmuş insanlar buradan para üzerinde istifade etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

    Kiralar konusunda yaşanan artışlara da değinen Soylu, “Birden kiranın bu kadar artıyor olması ayrı bir istismar meselesidir. Ayıptır günahtır, çadırda kalan insanların ahı, o enkaz altında günlerce kalıp bir büyük lütufla Allah’ın lütfu ile bugün yaşayan insanların ahı tutar. Bu konuda kira fiyatını arttıranlara bunu bir kez daha hatırlıyorum. Bu paranın bir hayrını görmezsiniz. İster bizi sevin sevmeyin. Bu paranın hayrını görmezsiniz. İnsanlar çocuklarının arzularında korkularından isteklerinde kendilerini başka bir yere taşımak isteyecekler, bugün bir çocuğa sordum ‘Kortun mu’ diye ‘Dişlerim titredi’ diyor. Bunu anlamayıp ben kiramı 10 bine çıkarıyorum diyenler vicdan sahibi değillerdir. Bu milletin birliğine de halel getiriyorlar” dedi.

    Yapılacak konteyner şehirlerde kimlerin hak sahibi olacağını da açıklayan Bakan Soylu, şunları söyledi:
    “İlk olarak evleri yıkılmış olanlar. İkincisi ağır hasarlı ev sahibi olanlar, acil yıkılacak binaların ev sahipleri olanlar buradan birinci derecek yararlanma hakkına sahip. Ardından oturduğu evi orta hasarlı tespit edilip başka oturacak evi olmayanlar. Daha sonra oturmakta olduğu evi yıkılmış, ağır ve orta hasarlı olup oturabileceği kendine ait başka bir evi olmayan kiracılar. Burada bir şart değişikliği getirdik. İlk kez kiracılara kira desteği veriyoruz. Bundan önce hiçbir afette böyle bir destek verilmedi”

    Vatandaşlardan “Evim yuvan olsun” kampanyasına destek isteyen Bakan Soylu, “Şu ana kadar ağır hasarlılar, yıkılmışlar, acil yıkılacaklar, ki bunlara orta hasar eklemiş değiliz, o da eklendiği zaman bağımsız birim sayısı 400 bin sınırına gelmiş oldu. Bu şu demektir. Tespit tamamlanınca bu rakam biraz daha artmış olacaktır. Özellikle burada bir kısım vatandaşlarımız konteynerlerde kalacaklar. Bir kısım vatandaşlarımız kiraya çıkmayı tercih edecekler. Bir kısım vatandaşlar başka illerde barınma imkanı sağlanacak. Vatandaşlarımızdan özelikle bir iki evi olan, yazlığı olan vatandaşlarımızın ortaya koyacağın yardımlaşma duygularıyla kampanyaya katılmalarını arzu ediyoruz. Katılanlar var. Bu topyekun sadece konteyner, çadırlar, sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele değil. Bu şehirlerdeki insanlar, bu şehirlerde yaşamaya devam edecekler. Şehirlerin yapısı, demografisi, şehirlerin bütünlüğü korumak. Bunun da olabileceğini düşünüyorum” dedi.

    Türkiye’nin alelade bir deprem süreci yaşamadığının altını çizen Bakan Soylu, “Birbirimizle dayanışma süreci içinde olmamız gerekir. Buradan siyaset çıkarmaya çalışan olacaktır. Herkes kendi yüzünü bu zor sürçte göstermektedir. Yalanları, iftiraları, ‘Nasıl siyasi çıkar elde edebilirim’ uğraşları görüyoruz. Biz bunların ancak milletimizin moralini bozabilecek olanlarını düzeltebiliyoruz. Çünkü bununla uğraşacak vaktimiz yok. Birleri eline kamera almışlar, el feneri almışlar ‘Acaba nerede bir eksik görürsem bunu kamuoyuyla paylaşırsam zarar oluştururum’ kanaatiyle dolanıyorlar. Oysa milletimizin desteğe ihtiyacı var. Baştan beri bu işi koordine eden AFAD elbette ki ülkemizin her noktasına ulaşmaya çalışmaktadır. Şu anda bir millet kenetlemiş vaziyetle, devlet en ücra noktalara kadar koordinasyon içinde ulaşmaktadır. Bu kadar yaygın alan, neredeyse Hollanda’nın 3 katı büyüklüğünde bir alanda bu depreme bütün kapasitesi ile devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmiştir. Eksiklik bulmaya çalışanlar söylesin. Onların belediyeleri de AFAD’ın emri altındadır. Kaç saatte gelmişlerdir? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansız hareket etmesin. 3. günün sonunda artık herkes ‘Gıdamız yeter’ demiştir. Milyonlarca öğün yemek verilmektedir. Çadır kentler kurulmuş, en ücra noktaya ulaştırılmıştır. Elbette ki bu bölgede yaklaşık 3 milyon hane var, herkes korku yaşıyor. Biz biliyoruz ki 3 milyona da çadır versek talep edecekler. Çoluk çocuk insanlar, bu depremler devam ettikçe dışarıda olmak isteyecekler. Onun da bir öncelik sırası vardır. Sadece AFAD koordinasyonunda dağıtılan 301 bin çadır söz konusudur. Çadır sevkiyatı devam ediyor” diye konuştu.

    Deprem süreci ile ilgili provokasyonlar konusunda da uyaran Bakan Soylu, “Bazı muhalif gazetelerde birkaç köşe yazarı, yabancı ülkeden buralara bir takım görevlendirilmiş kişiler deprem sabahı ile ilgili bir takım tezviratları ortaya koymaktalar. Bunların hepsinin yalan olduğunu söylemek istiyorum. Lütfen bu yalanları, iftiraları ortaya koyanlar çalışanların ve bizlerin zamanını almayın. Önümüzde bu işleri bitirdiğimiz zaman çok vaktimiz olacak. İstediğiniz iftiraları atabilirsiniz. Onların hepsinin bulunduğu kalıplar, insanlıklarını unutturdu. Biz deprem bölgesinde her hafta sokak hayvanlarının istifadesi için bile bir tır mama gönderiyoruz. En azından insanlıklarına dönmelerini bu süreç içerisinde istirham ediyoruz. Eğer biraz insan olabilirlerse bu dönem içerisinde mutlu olacağız. Arkadaşlarımız bu işlerle uğraşmamış olacaklar. Hırsızlık ihbarlarının yüzde 99 küsurunun sahte çıktığı bir dönem yaşadık. Bu kabul edilebilir değildir. Kötü niyetliliktir” dedi.

    Bakan Soylu Hatay’da 5 enkazda cenazelere ulaşma çalışmalarının sürdüğünü, ardından çalışmaların tamamlanacağını söyledi.

  • Dicle Üniversitesi rektörlük binası boşaltıldı

    Dicle Üniversitesi rektörlük binası boşaltıldı

    Depremlerin ardından Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi rektörlük binası da depremden etkilendi.

    Binada incelemelerin ardından bazı noktalarda hasar tespit edilmesi nedeniyle tedbiren boşaltıldı. Üniversitenin yönetimi, üniversite içinde bulunan öğrenci merkezine taşındı.

    Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu, rektörlük binası çok kötü durumda olmadığı, bazı kolonlar hasar gördüğünü söyledi.

    Tedbir amaçlı şimdilik boşaltıldığını belirten Dr. Bedirhanoğlu, “Detaylı incelendikten sonra orası için bir şey söylemek mümkün” dedi.

  • Hasar tespit çalışmalarına devam

    Hasar tespit çalışmalarına devam

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok hasara neden olduğu şehirlerden biri de Gaziantep oldu. Gaziantep kent merkezi, İslahiye, Nurdağı ve Nizip ilçeleri ile kırsal mahalleler depremde ciddi hasar aldı. Yaşanan iki büyük depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerince hasar tespit çalışmaları yapıldı.

    Gaziantep’te 11 bin 922 binada 27 bin 987 bağımsız birim ağır hasarlı ve yıkık

    Devam eden hasar tespit çalışmalarına dair son veriler ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklandı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, depremin ilk gününde itibaren Gaziantep’te toplam 130 bin 331 binadaki 487 bin 814 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı. Hasar tespit çalışmaları sonucunda 11 bin 922 binadaki 27 bin 987 bağımsız birimin acil yıkılması gereken ağır hasarlı ve yıkık olduğu belirlendi.


    71 bin 694 binada 252 bin 147 bağımsız birim hasarsız

    Ayrıca 3 bin 803 binada bulunan 14 bin 552 bağımsız birimin orta hasarlı, 25 bin 187 binadaki 150 bin 472 bağımsız birimin az hasarlı, 71 bin 694 binada bulunan 252 bin 147 bağımsız birimin de hasarsız olduğu tespit edildi.

    “Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz”

    Devam eden hasar tespit çalışmalarıyla ilgili resmî sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Hasar tespit çalışmalarımız 7 bin 100 personelle sürüyor. 387 bin 346 bina incelendi. Şu ana kadarki tespitlerimize göre acil yıkılması gereken 50 bin 576 bina var. 279 bina 655 bina az hasarlı veya hasarsız. Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.