Etiket: hasat

  • Defne yaprağı hasadı başladı

    Defne yaprağı hasadı başladı

    Osmaniye’de 2 ilçede 7 köyün yer aldığı bölgede defne yaprağı hasadı başladı.
    Türkiye’nin ilaç sektöründe kullandığı defne yaprağının büyük bir bölümünü karşılayan Kadirli’nin, Yoğunoluk köyünde Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, köylülerle birlikte defne yaprağı hasadı yaptı.

    Gıda, ilaç, kimya, boya ve kozmetik başta olmak üzere birçok sektörde hammadde olarak kullanılan defne ağacının yaprak hasadı Kadirli ve Sumbas ilçelerinde, Yoğunoluk, Kösepınarı, Tahta, İlbistanlı, Koçlu, Yeşilyayla köylerinin yer aldığı bölgelerde başladı.
    Defne yaprağı üretiminde dünyada birinciyiz diyebileceğimiz bir niteliğe sahip olduğumuzu söyleyebiliriz diyen Vali Erdinç Yılmaz, “Şu anda Kadirli İlçemizin Yoğunoluk köyündeyiz.

    Yoğunoluk köyümüz Kösepınarı, Tahta, İlbistanlı, Koçlu köylerimiz ve bir de Sumbas İlçemizin Yeşilyayla köyünde yoğun olarak defne hasadı yapılıyor. Bölgemizde çok kaliteli defne üretiliyor. Dünyada birinciyiz diyebileceğimiz bir niteliğe sahip. Burada bin aile istihdam edilmekte ve yaklaşık 25 milyon gelir elde edilmekte. Kıymetli bir ürün, bölgemize ekonomik katkısı çok önemli bir ürün. Parfümeri, ilaç, kimya sanayinde yoğun olarak kullanılan bir ürün.

    Burada da hemşerilerimiz zor şartlar altında bunu elde etmektedirler, gerçekten arazinin şartları çok zor. Bu şartlarda 1000 aileye defne yaprağı hasadı yaparak ciddi bir katkı sağlanmaktadır. Yoğunoluk köyümüzde de bunları işleyecek 3 tesis var, ayrıca Kadirli Organize Sanayi Bölgemizde de tesisi var. Başka illere de hammadde olarak gönderilmektedir” dedi.
    Vali Yılmaz, defne hasadının ardından Yoğunoluk köyündeki Defne İşleme Tesisi’nde de incelemelerde bulundu.

  • Zeytin hasat sezonu dualarla başladı

    Zeytin hasat sezonu dualarla başladı

    Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinin Derebağ Mahallesi’nde yer alan tarihi Hillerima Antik Kenti, geleneksel Zeytin Hasat Etkinliği’ne ev sahipliği yaptı. Güne bereket dualarıyla başlayan üreticiler ve misafirler, bölgenin verimli topraklarında ilk zeytin hasadını gerçekleştirdi.

    Sabahın erken saatlerinde Kavaklıdere’ye gelen katılımcılar, zeytin hasadına başlamadan önce üretim sezonunun bereketli geçmesi için dualar etti. Zeytin ağaçlarının çevresinde toplanan üreticiler ve davetliler, yıl boyunca emek verilen mahsulün toplanmasına hazırlık yaptı. Sonrasında etkinliğe katılan üreticiler, geleneksel yöntemlerle ilk zeytinlerini toplarken, bu değerli mahsulün hasat edilmesi konusundaki heyecanlarını paylaştılar.

    Katılımcılar, toplanan zeytinlerin yöresel lezzetlere dönüşmesini temenni ederken, üreticilerin zeytinin sofralara ulaşana kadar geçen sürede gösterdikleri emek vurgulandı. ‘Bahçelerden sofralarınıza’ sloganıyla başlayan etkinlik, zeytinin mutfaklara doğal ve kaliteli bir ürün olarak ulaşması için bölgedeki çiftçilerin gayretini öne çıkardı.

    Derebağ Mahallesi’nde yer alan ve geçmişten günümüze pek çok kültürü barındıran Hillerima Antik Kenti, bu etkinlikle beraber zeytin hasadına tanıklık ederek bölgenin tarımsal ve kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Zeytin hasadı etkinliği, yerel halkın tarihi değerlerine sahip çıkması ve turizme katkı sağlama açısından da önemli bir adım oldu. Bölgedeki zeytin ağaçlarının, antik çağlardan günümüze ulaşan bir geleneği yaşattığına vurgu yapıldı.

    Etkinlikte konuşan üreticiler, zeytinin bölgedeki ekonomik kalkınmadaki önemini vurgularken Kavaklıdere’nin yerel üretime verdiği değerin altını çizdi. Bereket dualarıyla başlayan günün, hasat sürecinde bütün yılın emeğinin karşılığını almak açısından önemli olduğunu belirten üreticiler, bu geleneğin daha çok yayılması için çalışacaklarını ifade etti.

    Zeytin hasadının, bölge halkının geçim kaynakları arasında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekilen etkinlikte, Kavaklıdere’nin kaliteli zeytinleri ile turizm potansiyelini artırarak ekonomik katkı sağlamaya devam ettiği vurgulandı.

  • Yer fıstığı hasadına başlandı

    Yer fıstığı hasadına başlandı

    Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı ile Şırnak Valisi Birol Ekici, Silopi ilçesinde traktöre binerek yer fıstığı hasadına katıldı.
    Türkiye’de yer fıstığı üretiminde 3’üncü sırada yer alan Şırnak’ın Silopi ilçesi Botaş mevkiinde bulunan bir arazide yer fıstığı hasat şenliği düzenlendi. Şırnak’ın yer fıstığı üretiminde daha da ilerlemesi için Tarım ve Orman Bakanlığı olarak destek verdiklerini ifade eden Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı, 2006 yılında başlayan yer fıstığı üretimi serüveninde, Şırnak’ın Türkiye’de 3’üncü sırada olmasından fazlasıyla memnun olduklarını söyledi.

    Bakanlık olarak iki alanda yer fıstığına destek verdiklerine değinen Bağcı, “İlki yerel tohumumuz ismi Masal. Bunu üreticilerimize dağıtarak destek olmaya çalışıyoruz. Burada amacımız yer fıstığı üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak. İkinci olarak burada yer fıstığı işleme tesisi için destek olmaya çalışıyoruz. Şu an devam eden yaklaşık 2.7 milyon lirayı bulacak olan bir inşaat devam ediyor. Bu sene içerisinde de 5 milyona yakın bir hibe anlaşması imzalandı. İnşallah o tesisler de hizmete girince artık yer fıstığımız burada işlenecek” dedi.

    Vali Birol Ekici ise Şırnak’ın her geçen gün ilerlediğini ve bu ilerlemeyi kıskananlar olduğunu dile getirdi. Şırnak’ı daha ileriye götürmek için var güçleriyle çalışacaklarını belirten Ekici, “Bir hususa hassaten vurgu yapmak istiyorum. Şu yeşilliğe bakın ve daha sonra ilerideki kırsal alanlara bakın. Sulama ile birlikte 15 kat, 20 kat daha fazla ürün alacağımızı hepiniz görüyorsunuz. Ama bunları kıskananlar da var. Bu ilerlemeyi kıskananlar var. Gelin hep birlikte Şırnak’ı fıstık gibi yapalım” diye konuştu.
    Konuşmaların ardından Şırnak İl Müftüsü Orhan Örnek’in bereket duası ile birlikte Vali Ekici ile Bakan Yardımcısı Bağcı, traktöre binerek yer fıstığının hasadını gerçekleştirdi.

    Programa, Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın, AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, Silopi Kaymakamı Cihat Koç, İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin ile çok sayıda çiftçi ve vatandaş katıldı.

  • Zeytin hasadı başladı

    Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Tiyekli köyünde zeytin hasadına başlandı.
    Şahinbey Belediyesi tarafından 5 yıl önce dağıtılan zeytin fideleri hasat döneminde çiftçinin yüzünü güldürdü. Sofralık zeytinlerin hasadına başlayan çiftçiler, zeytinyağı üretimi için yağmurun yağmasını beklediklerini söyledi. Kuraklık nedeniyle zeytinyağı elde etmenin zorlaştığını dile getiren çiftçi Zeki Şahin, yağmurun yağmasının mahsulün verimini önemli ölçüde artıracağını ifade etti.

    “Zeytinyağı için yağmurun yağmasını bekliyoruz”
    Zeytinyağı üretimi için yağmurun yağmasını beklediklerini belirten çiftçi Şahin, “Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Bugün burada zeytin hasadına başladık. Ekim ayında yeşil zeytinler toplanmaya başlanır. Kasım ayında ise zeytinyağı ve siyah zeytinler için hasada devam edilir. Şu anda zeytinyağı yapmak için yağmurun yağmasını bekliyoruz. Yağmur yağana kadar beklememiz lazım. Zeytinin yağlı olması için yağmur yağması gerekir. Önceden değneklerle vurarak zeytinleri toplardık. Şimdi makinası çıktı. Bizim için daha kolay oluyor” dedi.

    “Burada günlük çalışan işçiye bin TL para veriyoruz”
    Zeytin toplama sürecini anlatan Şahin, “Toplama süresi bahçenin büyüklüğüne göre değişir. Burada bin ağaç zeytin var. Biz bunu 1 hafta da bitiriyoruz. Burada günlük çalışan işçiye bin TL para veriyoruz. Zeytinyağı çok sağlıklı bir yağdır. Birçok hastalığa iyi gelir. Zeytinyağının bir bidonu 4 bin TL. Siyah zeytinlerin bidonu ise 200 TL. Biz tarlada 100 TL’den satıyoruz. Fakat markete gidince fiyat 250 TL oluyor. Bu zeytin fidelerini bize Şahinbey Belediyesi verdi. Bu desteklerinden dolayı Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Dedem beni zeytin toplamaya getirirdi, bende torunumu getiriyorum”
    Çocukluğundan beri zeytin topladığını belirten çiftçi Besni Şahin ise “Ben çocukken dedemlerle zeytin toplamaya gelirdim. Şu anda ise torunlarım burada benimle zeytin toplamaya geliyor. Zeytin toplamak için ağaçların altına şal açılır. Daha sonra zeytinler o şala dökülür. Bizde yağ olacak zeytinleri ayırırız. Kalan zeytinleri de tatlandırıp satışa sunarız. Zeytin zor bir iştir. Havalar soğuk olduğu için çalışanlar zorlanabiliyor. Fakat biz çiftçilik yapmaktan çok memnunuz” diye konuştu.

     

  • Kar yağınca hasat erkene alındı

    Kar yağınca hasat erkene alındı

    Adana’nın Feke ilçesinde hava birden soğuyup yüksek kesimlere de kar yağınca köylü elma hasadını erkene çekti. Feke’de Bakır Dağı’nın zirvesine mevsimin ilk kar yağışı gerçekleşti. İlçede havaların soğuması ile birlikte elma hasadı bu yıl erken gerçekleşti. Bölgede üretici olan İbrahim Gün, “Bu yıl kış ve soğuk hava ilçemize erken geldi.

    Mevsimin değişmesi ile birlikte ilçede kışa dayanıklı bölgede yetişen elma hasadını bu yıl erken yaptık. 1 ay sonra hasat bekleniyordu havaların erken soğuması ile birlikte kış elması dediğimiz soğuya dayanıklı olan iri, ekşili olarak tabir ettiğimiz ve tadı aroması ile ilgi gören elmalarımızı kasaladık. Tüm çiftçilerimize bereketli olsun” dedi.

  • Fındıkta kırma ve kavurma dönemi

    Fındıkta kırma ve kavurma dönemi

    Ordu’da fındık sezonunun bitmesinin ardından üreticiler mahsullerinin büyük kısmını satarken, çerezlik fındıklarını ise kurulan tesislerde kırma, kavurma ve paketleme yaptırarak çerezlik ihtiyaçları için hazırlıyor. Teknolojinin gelişmesi ile fındıklar artık geleneksel yöntem olan sobalarda değil, fındık kavurma makinelerinde kavruluyor, sonrasında ise bozulmaması için vakumlanarak saklanıyor.

    Fındık üretiminde yerel işletmelerin artmasıyla, Karadenizli fındık üreticileri artık ürünlerini yerel işletmelerde işleyerek katma değer sağlıyor. Farklı illerde yaşayan vatandaşlar bulundukları yerde fındık kırma ve kavurmaya uygun ortam bulunmadığı için Ordu’nun birçok ilçesinde bulunan fındık kırma, kavurma ve vakumlama tesislerini tercih ediyor. Altınordu ilçesinde bulunan tesis sahipleri, randevu sistemi ile çalıştıklarını ve talebin çok fazla olduğunu belirtiyor.

    “Randevulara yetişemiyoruz”
    Tesis sahibi Murat Şen, eşi ile birlikte özel sektörü bırakarak böyle bir tesis kurduklarını söyledi. İnsanların getirdikleri kabuklu fındıkları kırıp, kavurup paketli bir şekilde kendilerine teslim ettiklerini söyleyen Şen, “İnsanlar için kolay oluyor. Markette kavrulmuş fındığı pahalı fiyata satın almak yerine kendi taze fındıklarını daha uyguna yemiş oluyorlar. Onlar için de güzel bir hizmet. Talep şu anda çok fazla, randevu sistemi ile çalışıyoruz. Ordu genelinde 2-3 tane tesis vardı, şu anda 100 civarında tesis var. Randevulara yetişemiyoruz, 2-3 hafta sonrasına gün verebiliyoruz” dedi.

    Ev kadınlarına iş kapısı
    Eşi ile birlikte tesisi çalıştıran Cemre Şen ise ev kadınlarına da istihdam sağladıklarını, insanların kendi fındıklarını yedikleri için mutlu olduklarını kaydetti.

    “İnsanlar kendi fındıklarını kolay bir şekilde kuruyemiş haline getiriyor”
    Tesiste çalışan Serap Bordanacı, hem hane ekonomisine katkı sağladıklarını hem de insanların kendi fındıklarını kolay bir şekilde kuruyemiş haline getirdiklerini söyledi. Vakumlanan fındıkların bir yıl kadar saklanabildiğine dikkat çeken Bordanacı, dileyen müşterilerin fındık ezmesi yaptırabildiklerini de sözlerine ekledi.

    “Hazır paketlenmiş fındığa göre maliyeti düşük”
    Rabia Bordanacı isimli tesis çalışanı da bu şekilde hazırlanan fındıkların fabrikalarda paketlenen ve kavrulmuş olarak satılan fındıklara göre daha az maliyetli olduğunu kaydetti.

  • Ayı korkusundan ballar erken hasat edildi

    Ayı korkusundan ballar erken hasat edildi

    Yediden yetmişe tüm aile fertleriyle arıcılık faaliyeti gerçekleştiren arıcı İbrahim Tontul, arılıkta sahiplendirdiği kovanların açımında cep telefonlarıyla çekimler yaparak çıkan balları sahiplerine ulaştırıyor. Bal hasadı sırasında arılığında açıklamalarda bulunan İbrahim Tontul, “Sahiplendirdiğim kovan Tuğba hanımın kovanı. İnşallah 3 aydır beklediğimiz an, bal alabilecek. Üç dört aydır bu kovana bakmış değiliz. Şimdi kovanı açıp durumuna bakacağız, bal çıkacak mı göreceğiz. Bulunduğumuz bölge 2 bin, 2 bin 500 rakım arası bir bölgedeyiz. Burada flora çeşitliliği çok fazla. O yüzden bu taraflara arıyı getirme sebebi buluyorum. Buranın bal durumu da kalitesi biraz daha farklı oluyor. Bu yılki bal hasadı önceki yıllara göre normalinden aşağı seviyelerde. Rakım düşük olan yerlerde bal aşırı derecede yoktu ama bizim burası maşallah gayet güzel. Bu yüksek rakımlı yörede dört bölgede arımız var ve bölgedeki arılığımızda ayı kardeşimiz için bir tane de ona sahiplendirdik. Doğaya saygımız olsun bir tane de o yesin diye bağrımızdan koptu ona ayırdık ama o altı tane kovan yemiş. Komple arılarımızı buraya kaldırdık” dedi.

    Ailenin en büyüğü olan ve kendi adını taşıyan torununa arılıkta bakan Vehbi Balık ise İbrahim Tontul’un arılarına bakmaya geldiklerini belirterek, “Yardımcı oluyoruz. İbrahim arıya bakarken torunum Vehbi ile vakit geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Trabzon’da fındığın zorlu mesaisi

    Trabzon’da fındığın zorlu mesaisi

    Binbir meşakkatle topladıkları fındıkları komşu ilde kuruttuktan sonra satışa sunan üreticiler, Bayburt’ta yabancılık çekmediklerini, güzel bir şekilde ağırlandıklarını “Burada hiç yabancılık çekmiyoruz, kendi evimizde gibiyiz. Trabzon da bizim, Bayburt da bizim, her şey için teşekkür ederiz” sözleriyle belirttiler.Fındık bahçesinde çuvala doldurdukları fındıkları Arpalı beldesinde faaliyet gösteren bir fırıncı esnafının arazisine getirerek naylonlar üzerine seren, güneşte kurutan üreticiler, kendilerine kapılarını açan esnaf Harun Alemdar’a teşekkür ettiler. Yaklaşık bir hafta sürecek kurutma mesaisinden sonra, üreticiler, fındıklarını toparlayıp yeniden Araklı’nın yolunu tutacaklar.

    “Burada arazi ve iklim şartları çok güzel, biz de hiç yabancılık çekmiyoruz”
    Yağmur çamur demeden zorlu hava şartlarında binbir emekle topladığı fındığını kurutmak için Arpalı’ya getirdiğini, söyleyen fındık üreticisi Özcan Yakup, “Bayburt da bizim, Trabzon da bizim. Burada hiç yabancılık çekmiyoruz” diyerek, “Trabzon’un Araklı ilçesinde fındık üreticiliği yapıyoruz. Malum bizim oralarda bu mevsimde havalar yağışlı oluyor. Yağmur çamur demeden fındıkları bir şekilde topluyoruz ama kurutma işinde biraz sıkıntı yaşıyoruz. Kurutma işi için Bayburt ilimize geliyoruz, bu iş için çok uygun bir yer. Arazi ve iklim şartları burada çok güzel. Ürünleri alıp, buraya gelip, güneşe karşı serip, kurutup, aşağı indirip, tekrar satıyoruz. Burada hiç yabancılık çekmiyoruz, kendi evimizde gibiyiz. Trabzon da bizim, Bayburt da bizim, her şey için teşekkür ederiz. Her sene geliriz, mevsim şartları uygunsa Trabzon’da kuruturuz ama tersi bir durum olur, hava yağışlı olursa -ki bazen bizim orada bir ay boyunca yağmur olabiliyor. O zaman Bayburt’a geliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Fındık sezonu bereketli geçti rekolte arttı
    Fındık kurutmak için Arpalı’ya gelen bir diğer üretici Erturan Aksoy, fındığın kilosunu 110 liraya sattıklarını, rekoltenin de geçen seneye göre bu sene biraz daha yüksek olduğunu söyledi. Fındık kurutma işinin 3 gün boyunda Arpalı’da devam edeceğini belirten Aksoy, “Trabzon’da hep yağmur olduğu için fındıklarımızı Bayburt’a kurutmaya geldik. Fiyatlara gelince, fiyatlar geçen yıla nazaran yüzde 20, yüzde 30 daha düşük. Alıcılar fındığın kilosunu 110 liraya alıyorlar. Rekolte geçen yıla oranla yüzde 10, yüzde 15 daha fazla. Geçen sene 3 ton fındık aldık, bu yıl 3 hasat edilen fındık 3 buçuk ton olur. Tahminen 3 gün buradayız, Bayburt’tayız. Yaklaşık 3 günde fındık kurur, 3 gün sonra fındığı toparlayıp inşallah gideceğiz” diyerek konuştu.

    Dededen babadan kalma çay fındık üretimini uzun yıllardır devam ettiren Mustafa Karabela, isimli fındık üreticisi ise Araklı’nın Taştape köyünden, Bayburt’un Arpalı beldesine fındık kurutmaya geldiğini kaydederek, “Taştape köyünden Bayburt’un Arpalı beldesine fındık kurutmaya geldik. Fındığımızı kurutup, Allah nasip ederse birkaç gün sonra tekrar Araklı’ya, Taştape köyüne döneceğim. Dededen, babadan öğrendiğimiz kadarıyla çay ve fındık işine devam ettik, onlardan öğrendiğimizle çiftçiliğe devam ediyoruz. Başka yapacak bir işimiz yok” dedi.

    Fındık üreticilerinin yardımına yetişen fırıncı esnafı arazisini üreticilere açtı
    Yağmurlu havada fındık kurutamayan üreticilere kolaylık sağlayan fırıncı esnafı Harun Alemdar, üreticilere kapılarını açtı. Elinden geldiğince üreticilere destek olduğunu aktaran Alemdar, “Trabzon’da havaların yağışlı olması sebebiyle Bayburt’un Arpalı beldesinde Trabzon’dan gelen fındıkçı komşularımıza yine kapılarımızı açtık, burada fındıklarını kurutuyorlar. Trabzon’da malum bu aylarda havalar çok yağışlı olduğu için, kurutmaya güneş olmadığından dolayı üreticilerimiz Bayburt’un Arpalı beldesini tercih ediyorlar. Trabzon’dan gelen fındık üreticilerimize elimizden geldiğince destek oluyoruz, mekanımızı, arazimizi sunuyoruz, üreticiler sıkıntı çekmesinler. Trabzon’da havalar şu an yağışlı olduğu için mecbur Bayburt’a geliyorlar, biz de misafirperverliğimizi göstermek zorundayız. Karadere ekmek fırını olarak elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Mersin’de karpuz hasadı başladı

    Mersin’de karpuz hasadı başladı

    İlçeye bağlı Kurtsuyu Mahallesi’nde Hacı Uca’ya ait tarlada gerçekleştirilen karpuz hasadına Mut İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ekrem Bayır da katıldı. Bayır, İlçe genelinde karpuzda bu yıl bin 200 ton rekolte beklediklerini belirtirken, üreticiye hayırlı ve bereketli bir sezon geçirmelerini diledi.
    Bayır, “İlçemiz zeytiniyle, kayısısıyla, eriğiyle, inciriyle tüm tarımsal ürünlerin üretildiği 12 ay tarımın yapıldığı bir ilçedir. Şu an Kurtsuyu Mahallemizde karpuz hasadımızdayız. İlçemizde toplam 300 dekar alanda karpuz üretimi yapılmaktadır. Bin 200 ton rekolte tahmin etmekteyiz. İlçemizde kavun, karpuz, pırasa, bamya, biber gibi alternatif ürünler üretiyoruz. Bugün de mahallemizde üreticimizle beraber karpuz hasadımızı yaptık. Tüketicilerimize en doğalından karpuzlarımızı sunacağız inşallah” dedi.

    Üretici Hacı Uca ise “Ziraat olarak kayısı, erik, domates, kavun, karpuz gibi ürünler üretiyoruz. Bu yıl karpuzda yüksek bir kalite aldık. Tüketicimize yüzde yüz organik bir ürün sunmak için mücadele ediyoruz. Bu işi 25 yıldır aktif olarak yapıyorum. Ürettiğimiz malı pazara çıkaramadığımız için fiyat biraz düşük kaldı” diye konuştu.

  • Önemli elma üretim merkezlerinden Niğde’de hasat devam ediyor

    Önemli elma üretim merkezlerinden Niğde’de hasat devam ediyor

    Niğde’de hasat edilen elmalar, Rusya, Irak, Suriye ve Hindistan olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

    Niğde Elma Üreticileri Birliği Başkanı Atilla Kaplan, Niğde’de Ağustos ayında başlayan elma hasadının Ekim ayı sonuna kadar devam edeceğini söylerken iklimsel şartlar nedeniyle bu yıl rekolte beklentisinin düşük olduğunu, 350 bin ton civarına düşeceğini söyledi. Türkiye’nin elma üretiminde dünya sıralamasına üçüncü sırada yer aldığını belirten Kaplan; “Geçen yıl üretimimiz Türkiye geneli 4 milyon 715 bin ton civarındaydı ama bu yıl bir dalgalanma var ve yüzde 30-40 civarında geçen yıla göre üretim az. Niğde, Türkiye’deki elma üretiminde üçüncü sırada. Geçen yıl üretimimiz yaklaşık 552 bin ton civarındaydı ama bu rakam bu yıl 370 bin tonlara düşecek gibi. Bunun da birçok sebebi var, tarım bir şeye bağlı değil.

    Yağmur, sıcaklıklarının çok fazla olması, Haziran dökümünün az olması, rüzgarlı geçmesi gibi parametreler var. Özellikle yüksek olmayan, suya daha ihtiyaç duyan, güneşi gören yerlerde meyve yok. Hepsini birleştirdiğimizde iklimsel sebeplere bağlı olarak bir azalma var” dedi.
    Elma fiyatlarının bu yıl 13 ile 19 TL arasında olduğunu söyleyen Kaplan; üreticilerin fiyatlardan memnun olduğunu ifade etti. 900 dönüm alanda elma üretimi yapan Ali Bülbül bu sene 4 bin ton civarında ürün beklediklerini, ürünlerin yurt dışına ihraç edildiğini söyledi.
    Üretici Erkan Kocaer ise ihracat beklentilerine uygun modern tarım teknikleriyle ürün yetiştirmeye çalıştıklarını söyleyerek; “Hasattan, budamaya hem ihracat hem iç pazar için modern yeni çeşitlerle elma yetiştirmeye çalışıyoruz. Türk tarımına katkıda bulunuyoruz. Hem iç piyasada insanlarımızın yiyebileceği hem de ihracata, yola dayanıklı ürünler yetiştiriyoruz. Ürünlerimizin yüzde 90’ı ihracata gidiyor” şeklinde konuştu.