Etiket: hasat

  • Şeker pancarında imece usulü hasat

    Şeker pancarında imece usulü hasat

    Yozgat’ta çiftçinin önemli gelir kaynaklarından olan şeker pancarının hasadı devam ediyor. Çekerek ilçesine bağlı Özüveran köyünde pancar üreticileri, bir araya gelerek geleneksel yöntemlerle hasat yapıyor. Sabahın erken saatlerinde hasat yapılacak tarlaya giden köylüler, ilerleyen saatlere kadar el birliğiyle yoğun mesai harcıyor. Kış öncesi şeker pancarı hasadını tamamlamak için hummalı bir şekilde çalışan köylüler, büyük bir dayanışma örneği sergiliyor. Bu yıl verimden memnun olan üreticiler, traktörlere yükledikleri ürünleri Sorgun Şeker Fabrikası’na gönderiyor.

    “Yüksek verim bekliyoruz”

    Özüveran köyünde 25 dönüm alana bu yıl pancar ettiğini söyleyen Savaş Şenyüz, 200 tona yakın ürün beklediğini belirtti. Bu sene verimden memnun kaldıklarını ifade eden Şenyüz, “Şeker pancarından arta kalan ürünleri hayvancılıkta yem olarak değerlendiriyorum. Pancarlarımızı kamyonlara yükleyip Sorgun Şeker Fabrikası’na gönderiyoruz” dedi.

    “Birlik beraberlik içinde çalışıyoruz”

    Nafiye Şenyüz ise pancar hasadında eşine yardım ettiğini belirterek, “Köyümüzde hasat yapıyoruz. Şeker pancarının dalından kışın turşu yapıyoruz. Komşularımız geldi bize yardım ediyorlar, beraber çalışıyoruz. Birlik beraberlik içinde çalışıyoruz. Köy hayatını seviyoruz. Biz onlara yardım ettik, onlar da bize yardıma geldi. Çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
    Çekerek’in Sarıkaya köyünden pancar hasadı için akrabalarına yardıma geldiğini söyleyen Bekir Karabulut da, “Burada komşularıma, akrabalarıma yardım ediyorum. İmece usulü çalışıyoruz, gelip yardım ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Nevşehir’de patates hasadı başladı

    Nevşehir’de patates hasadı başladı

    Nevşehir’in Derinkuyu İlçesine bağlı Doğala köyünde patates üretimi yapan Murat Çiftçibaşı; “Patates haşatına başladık.

    Her yıl olduğu gibi verim çok iyi. Tarladaki patatesin fiyatı 6-7 liradan satılıyor. Tarlada 6-7 lira olan patates marketlerde üç katı fiyata satılıyor.

    Onların da bir takım giderleri var ama yine de marketteki fiyatların çok yüksek olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

  • Adilcevaz cevizinin hasadı devam ediyor

    Adilcevaz cevizinin hasadı devam ediyor

    Yağı, tadı ve aroması ile damaklarda lezzet bırakan cevizler toplandıktan sonra tezgahlarda yerini almaya başladı. Adilcevaz cevizinin bu yılki fiyatı 150 TL’den başlarken, alıcıların özellikle ev cevizini tercih etmeleri konusunda önerilerde bulundu.

    Adilcevaz cevizini yemek isteyenlerin ellerini çabuk tutmaları konusunda da uyarılarda bulunan ceviz fidanı üreticisi Mehmet Akkoyun, Adilcevaz cevizinin diğer cevizlerle kıyaslanamayacağını söyledi. Bin 800 rakımlı Adilcevaz’da yıllık 20 bin adet sertifikalı ceviz fidanı üretimi yaptıklarını ifade eden Akkoyun, “Adilcevaz’da ceviz hasadına başladık. Bu yılki hasadımızı yine makine ile hasat etmeye başladık. Bunun en büyük özelliği, ağaca zarar vermeden meyveyi alıyoruz. Adilcevaz cevizinin özelliği; yağı, tadı, aroması ve damakta çok güzel tat bırakmasıdır. Bu cevizi temin etmek isteyenler evlerden temin etsinler. Bu cevizler 3 ay içerisinde hem tüketiliyor” dedi.

    Akkoyun, Adilcevaz cevizinin güzel çeşitleri olduğunu da belirterek, “Sertifikalı olarak 2 çeşit üzerinde fidan üretimi yapıyoruz. Çeşitlerimiz Adilcevaz-13 ve Kazankaya’dır. Bin 800 rakımda üretim yapıyoruz. Kendi kendini dölleyen bir çeşittir. Çeşitlerimizin en büyük özelliği gramaj olarak da 20 gram geliyor. Ayrıca dölleyici bir fidan istemiyor. Türkiye’nin her tarafında gönderiyoruz. Ayrıca bölgede de Tarım ve Orman Müdürlüğü bizlerden aldığı fidanları vatandaşlara da dağıtıyor” ifadelerini kullandı.

    Adilcevaz cevizinin diğer cevizlerle kıyaslanamayacağını söyleyen Akkoyun, “Vatandaşlarımız, çeşitli makinelerden geçerek yetiştirilen ve marketlerde satılan cevizlerle Adilcevaz’daki cevizleri kıyaslamasınlar. Çünkü biz organik olarak üretim yapıyor, bunu da 3 ay içerisinde tüketiyoruz. Bu bölgede cevizlerde mantari hastalık olmasına rağmen vatandaşlar ilaç kullanmıyor” diye konuştu.

  • Çeltikte bereketli hasat

    Çeltikte bereketli hasat

    Samsun’da 188 bin 828 dekar alanda çeltik ekiliyor. TÜİK verilerine göre ekili alanlarda yılda ortalama 142 bin 480 ton çeltik üretilen Samsun, Türkiye’deki çeltik üretiminin yüzde 15’ini karşılıyor. Türkiye’de en çok çeltik üretilen 2. il olan Samsun’un Bafra ilçesinde çeltik hasadına başlandı. Çiftçiler, geçen yıl 15 liradan satarak para kazandığı çeltiği bu yıl ise en az 25 liradan satarak yine karlı çıkmayı ümit ediyor.

    Geçen yıl dönümde 700 kilo, bu sene 850 kilo

    Bu sene çeltik alım fiyatının en az 25 TL olması gerektiğini ifade eden çeltik üreticisi çiftçi Salih Küçük, “Şahsım olarak 100 dönümde çeltik üretiyorum. Geçen yıl dönüm başına 700 kilo civarındaydı. Bu sene ise dönümden ortalama 850 kilo çeltik alıyoruz. Geçen yıl kilosunu ortalama 15 TL’den sattık. Bu sene beklentimiz 25 TL ama henüz devletimiz fiyat açıklamadı. Kooperatif ise 20 TL’den kilosunu alıyor. Maliyetler bu sene oldukça arttı. O yüzden kilosu 25 TL’den aşağısı üreticinin yüzü gülsün. Biz üreticilerin en büyük istediği alım fiyatlarının hasattan önce açıklanması. Şu an hasat başladı ve biz fiyatları bilmiyoruz. Hasattan önce fiyatlar belli olsa biz de ona göre önümüzü görür ve hazırlıklarımızı tamamlarız” dedi.

    “Çeltik para etmezse üretici kapya biberine dönebilir”

    Üretici bu yıl çeltikten para kazanamazsa kapya bibere yönelebileceğine dikkat çeken Bafra Sebze Üreticileri Birliği Başkanı Adem Aşçı, “Çeltik haşatına kısa süre önce başladık. Hala fiyatlar açıklanmadığı için muzdaribiz. Fiyatlar hasattan önce belli olsa ona göre biz de ayağımızı yorganına göre uzatırdık. Geçen yıl çeltik para etti ve üretici kazandı. Tarım Kredi Kooperatifi üreticinin borcunun 5 katına kadar alım yapabiliyor. Örneğin üreticinin 50 bin TL borcu varsa en fazla 250 bin TL’lik alım yapıyor. Üreticinin 500 bin TL’lik çeltiği varsa 250 bin TL’si kalıyor. TMO fiyat açıklamadığından üretici de geri kalan malını tüccara vermek zorunda kalıyor. Tüccar da alım olmadığını bildiğinden düşük fiyat veriyor. Şu anda çeltiğin en az 25 TL’den alınması gerekiyor. Çünkü geçen yıla oranla girdilerimiz oldukça arttı. Bafra’da 130 bin dekar alanda çeltik ekiliyor. Çeltik alımı yapılmaz ve üretici tüccara mal vermek zorunda kalırsa fiyatlar düştüğü için çiftçiler çeltik yapmaktan vazgeçebilir. Geçen yıl çeltik para ettiğinden bu yıl fazla kapya biberi yapılmadı. Üretici bu sene çeltikten para kazanmazsa seneye kapya biberi üretimine dönebilir” diye konuştu.
    Türkiye’de yılda üretilen 950 bin ton çeltiğin 142 bin 480 tonunu Samsun karşılıyor.

  • “Altın susam”da hasat zamanı

    “Altın susam”da hasat zamanı

    Manavgat’ta altın susam hasadının başlaması nedeniyle, Tarım İlçe Müdürlüğü bünyesinde Ziraat Mühendisi olarak görev yapan aynı zamanda Akdeniz Üniversitesinde doktora yapan Şule Han ve Yüksek Lisans öğrencisi Ülkü Kızılkaya’nın doktora ve lisans tezi olarak Manavgat altın susamının verimi ve besin değerinin artırılması konusunda çalışmalar yaptıkları susam tarlasında etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde susam gümüllerinin bulunduğu tarlada Bereket Mahallesi’nin kadın çiftçilerine ikramda bulunuldu.

    Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, “Susam, Manavgatlı’nın duygusal olarak ektiği bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor aynı zamanda gelirde elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alınırsa ekmenin bir anlamı yok ama bunu 100-150 kilogramlara çıkartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak. Amacımız bunu sağlamaktır” dedi.

    “2 yıllık bir çalışma süreciydi”

    Ziraat Mühendisi Şule Han ise Akdeniz Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğunu belirterek, “Doktoramı özellikle susam üzerine yapmak istedim. Bu altın susam Manavgat’a ait yerel bir ürün. Yağ kalitesi açısından dünya çapında önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladığımız gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yağ oranını ve üstten uyguladığımız çinko ile de çinko biyofortikasyonunu yapmaya çalıştık. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadınlarda sağlık açısından önemli bir yere sahip. Biz de yetiştireceğimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artırmaya çalıştık. 2 yıllık bir çalışma süreciydi. Buğday arkası ve bakla arkası denemelerimizi yaptık. Rotasyona koymamızın sebebi, bakladan sonra nasıl bir değer elde ediyor, buğdaydan sonra nasıl bir değer elde ediyor. Onu kıyaslamaya çalıştık. Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayınlanacak” diye konuştu.

    “Devlet susama taban fiyat ve destekleme koymalı”

    Doğançam Mahallesi’nde susam eken Mehmet Deniz isimli çiftçi, susamın atadan gelme bir gelenek olduğunu, kendilerinden sonra kimsenin susamla uğraşmayacağını belirterek, “Susam, bizim buğdaydan sonra ektiğimiz ikinci ürün. Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün değil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapıyor. Hükümetin pamuk, mısır gibi mutlaka taban fiyatı vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu iş dönmez. Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamın tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padişahlara bu bölgenin susamı gidermiş. Bizde atalarımızdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin atalarımız ekmiş bizde ekelim diyecek bir durumları yok” diye konuştu.

    Yağ oranıyla öne çıkıyor

    Manavgat’ta yetişen susamın Osmanlı döneminde saray mutfağında tercih edilen altın susamın 500 yıllık bir geçmişi bulunuyor.
    Manavgat altın susamı, aroması ve yağı ile diğer susamlardan öne çıkan özelliğe sahip. Diğer susamların yağ oranı yüzde 40 civarında iken Manavgat’ta yetişen susamın yağ oranının yüzde 60 seviyelerinde olduğu bilimsel analizlerle de kanıtlandı. Osmanlı döneminde saray mutfağında susamdan yapılan tatlı ve tahinin Manavgat’tan gittiğine dair bilgilerde akademik tez çalışmalarına konu oldu.

  • İran sınırında ceviz hasadı

    İran sınırında ceviz hasadı

    Yüksekova ilçesine 45 kilometre uzaklıktaki İran sınırında yer alan Esendere beldesinde üretilen, büyüklüğü ve lezzetiyle bölgede önemli bir yer tutan Esendere cevizinin hasadına başlandı.

    Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen de ceviz hasadını yerinde inceleyerek, geçen seneye oranla ürün kalitesinin arttığını belirtti.

    İran’la aynı havaya sahip olduğu için güzel ürünler yetiştiğini söyleyen Perviz Geçirgen, “Bugün İran sınırında Hekim Fırtına’ya ait 120 dönümlük arazide incelemeler yaptık. Gerçekten çok bilinçli bir çiftçi.

    Esendere cevizi bu sene çok güzel ürün vermiş. Çiftçilerimiz hasadını yaptı. Bizde böyle güzel işler yapan tüm çiftçilerimize destekler sağlayacağ

  • Zeytin hasadı dron ile görüntülendi

    Zeytin hasadı dron ile görüntülendi

    Balıkesir’de yaklaşık 11 milyon zeytin ağacında ekim ayı itibarıyla hasat başladı. Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Gömeç, Havran, Bandırma, Erdek ve Gönen ilçelerinde zeytin hasadı aralıksız devam ederken, zeytin hasadının bu yıl ocak ayına kadar sürmesi bekleniyor.

    Kazdağları eteklerinde Edremit’te gerçekleştirilen zeytin hasadı dron kamerası ile görüntülendi. Büyük zahmetlerle yorucu bir çalışma ile toplanan zeytinler işlenerek dünyanın en kaliteli zeytinyağlarından birisinin üretimi gerçekleştiriliyor.

  • Yaylada patates hasadı sona erdi

    Yaylada patates hasadı sona erdi

    Korkuteli ilçesinde çiftçilerin alternatif ürüne yönlendirilmesi amacıyla 6 yıl önce başlatılan patates ekimi gün geçtikçe artıyor. Osmankalfalar Mahallesi’nde patates üretimi yapan Derya Gürler, “Şehzade Korkut diyarı Osmankalfalar Mahallesi’nde patates hasadını tamamladık.

    Yayla toprağının verimli olmasıyla güzel bir patates elde ettik. 1 dönüm tarlada 4-5 ton arası verim aldık. Bugün hasadını yaptığımız patateslerimiz yayla sezonun son patatesleri. Şu an tarlada 20 TL’den satılıyor” dedi.

    Yayla patatesinde hastalıklar bulunduğu söylentilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Derya Gürler, “Yetiştirdiğimiz yayla patatesinde herhangi bir hastalık yoktur. Kaliteli ürün elde edebilmek için sürekli bakım yapıyorum. Gerektiğinde suyunu, gübresini vererek bakım yapıyorum. Bu yıl rekoltede biraz düşüş var. Olana bereket ediyoruz” dedi.

  • Zeytin ihracatı 100 bin tonu aştı

    Zeytin ihracatı 100 bin tonu aştı

    Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; siyah zeytin ihracatı 75 bin 295 ton karşılığı 137 milyon 705 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 25 bin 76 ton karşılığı 46 milyon 805 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin sofralık zeytin ihraç ettiği ülke sayısı 117 oldu.
    Sofralık zeytin ihracatının yüzde 90’dan fazlasının ambalajlı olarak yapıldığını söyleyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, “Birim fiyatımız geçen sezona göre döviz bazında yüzde 17 artış gösterdi. Önümüzdeki yıllarda daha katma değerli ürün ihraç etme çabası içinde olacağız. Dökme ve varilli zeytinyağı ve prina ihracatına sezon ortasında getirilen yasaklamaya rağmen son 1 yıllık dönemde 948 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştık. Yasaklar olmasaydı sektörün 1 milyar dolarlık hedefini aşacaktık” şeklinde konuştu.

    Siyah zeytinde Almanya, yeşil zeytinde Irak ihracat lideri oldu

    Türkiye’nin sofralık siyah zeytin ihracatında Almanya 33,4 milyon dolarlık tutarla lider ülke olurken, geleneksel ihraç pazarlarımızdan Romanya’ya 24,3 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç edildi. Irak, Türkiye’den 23,4 milyon dolarlık siyah zeytin talebiyle üçüncü ülke olurken, Bulgaristan’a 9,6 milyon dolarlık, ABD’ye 7,8 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç edildi.

    Yeşil zeytin ihracatında Irak 9,1 milyon dolarlık ihracatla zirvede yer alırken, Almanya 8,7 milyon dolarlık taleple zirve ortağı oldu. ABD’ye 3,2 milyon dolarlık yeşil zeytin ihraç edilirken, İsrail 2,4 milyon dolar ve Romanya 2,1 milyon dolarlık yeşil zeytin talebiyle sıralandı.

  • Hasadı bitti, kilometrelerce kuyruk oluştu

    Hasadı bitti, kilometrelerce kuyruk oluştu

    Tokat’ın Sulusaray ilçesinde şeker pancarı hasadında sona yaklaşıldı. Tarla işlerini bitiren çiftçiler hasat ettikleri pancarları tartmak ve fabrikalara teslim etmek için kantarların yolunu tuttu. Sulusaray ilçesine tartım işlemi için gelen çiftçiler ürünlerini satabilmek için kantar önünde kilometrelerce uzunlukta kuyruk oluşturdu. Çiftçiler kuyrukta ön sıralara geçebilmek için sabahın ilk saatlerinde sıraya girdi. 3 kilometreye yaklaşan kuyruk uzunluğunda çiftçiler 4 saat beklemek zorunda kaldı.

    “Traktörlerin oluşturduğu kuyruk 3 kilometreye yaklaştı”

    Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun 3 kilometreye yaklaştığını belirten Nejdet Öner, “Ben buraya yeni geldim ancak benim elemanlarım buradaydı, onlar sabahtan itibaren beklemeye başladılar. Traktörlerin oluşturduğu kuyruk 3 kilometreye yaklaştı” dedi.

    “Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun uzunluğu 3 kilometreyi buluyor”

    4 saattir beklediğini belirten Remzi Ay, “Sabah 8.00’de buraya geldim, şu an saat öğlen 12.00’yi geçti. Traktörlerin oluşturduğu kuyruğun uzunluğu 3 kilometreyi buluyor. Millet burada bekliyor, bırakıp evimize de gidemiyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “4 saattir burada bekliyorum”

    Sabahın erken saatlerinde beklemeye başladığını belirten Ali Osman Gülal, “Sabah 9.00’da buraya geldim, 4 saattir burada bekliyorum. İçeri girdiğimizde de palette bekleyeceğiz. 2 kilometre uzunluğunda vardır. Paletler doğru çalışmadığı için insanlar burada mağdur oluyor” şeklinde konuştu.
    Uzun kuyruğa işletmede yaşanan bazı teknik problemlerin neden olduğu ileri sürüldü.