Etiket: hasat

  • Antep fıstığı hasadı başladı

    Antep fıstığı hasadı başladı

    Mersin Orman Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Mut Orman İşletme Müdürlüğü Alahan İşletme Şefliği sınırlarındaki Geçimli köyünde, gelir getirici tür ağaçlandırma sahalarında Antep fıstığı hasadı başladı. Bu yıl köyde 300 ton ürün beklenirken, fıstığın kilosu çiğ hali ile 75 TL olarak ihale edildi. Antep fıstığının, orman köylüsüne yaklaşık 22,5 milyon TL katkı sağlayacağı kaydedildi.

    Mut Orman İşletme Müdürü Utku Danış, üretim sahalarını ve üretim aşamalarında çalışan köylüleri ziyaret ederek bereketli bir yıl olması temennisinde bulundu.

  • Tarlalar hasat için gün sayıyor

    Tarlalar hasat için gün sayıyor

    Erzincan’ın Çayırlı ilçesinde ayçiçeği tarlaları sarıya boyandı. İlkbaharda ekilen bitki, ağustos ayında yüzünü gösterdi. Ağustos ayının sonuna doğru hasadı yapılacak ayçiçeği insan ve hayvan beslenmesinden sanayi sektörüne kadar birçok yerde kullanılıyor.
    Son yıllarda üretimin arttığı Çayırlı’da halk arasında gündöndü olarak da anılan ayçiçeği tarlaları ilçeye giden güzergâhı adeta sarıya boyadı. Fotoğraf çektirmek isteyenlerin ilgi odağı olan sarı renkli Ayçiçek tarlaları, görsel bir şölen sunuyor.

    Fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmezi haline geldiğini söyleyen Esra Aydemir, “Birkaç gün önce bu güzergâhı kullanan arkadaşlar görsel şölen sunan bu tarlaları görünce durup cep telefonuyla fotoğraf çekilmişler, sosyal medya hesaplarında paylaşmışlardı. Bizde gördük burasının Çayırlı yolu istikameti olduğunu söylediler. Kelkit’ten atlayıp geldik burada bolca fotoğraf çekiyoruz” dedi.

  • Giresun’da lavanta hasadı başladı

    Giresun’da lavanta hasadı başladı

    Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen “Giresun İli Kırsal Gelir Kaynaklarının Çeşitlendirilmesi Projesi” kapsamında ilçenin Bayramköy köyünde tesis edilen lavanta bahçelerinde hasat heyecanı yaşanırken, çiftçilerin de her geçen gün levanta yetiştiriciliğine ilgisinin arttığı belirtildi.

    Lavanta yetiştiriciliğiyle ilgili yapılan çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını ifade eden Giresun İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Muhammet Angın, “Lavanta, tıp ve kozmetik sektörünün yanı sıra yağ üretim sektöründe de yaygın olarak kullanılmakta, nektarı ve kokulu çiçekleriyle de arıcılığa katkısı bulunmaktadır. Bu sayede hem lavanta yağı ve lavanta balı üretiminin geliştirilmesi hem de görsel amaçlı olarak kırsal turizme katkı sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca bitkinin mor renkli çiçekleri fotoğrafçılık açısından da çok güzel kareler sunmaktadır. Lavanta bahçelerinin gelişimlerinin ve yağ verimlerinin memnuniyet vericidir. Arazilerin tarıma kazandırılması amacıyla başlatılan lavanta ekim alanları önümüzdeki günlerde artırılacaktır. Ayrıca ‘katma değeri yüksek, tıbbi ve aromatik bir bitki olan lavanta kuraklığa dayanıklı, kıraç ve verimsiz arazilere uygundur. Bu anlamda yürütülen projelerle çiftçilerin gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi, alternatif ve faydalı bir ürün sunmayı hedefliyoruz” dedi.

  • Geleceğin gözde ürünü: Aronya

    Geleceğin gözde ürünü: Aronya

    Samsun’un Çarşamba ilçesi Ahubaba Mahallesi’nde aronya yetiştiriciliği yapan Mehmet Ali Yiğit, aronya yetiştiriciliği sürdürmek ve bölgeye tanıtmak için ilçeye tesis kurulmasını istiyor. 2 yıldır üretimini yaptığını belirten Yiğit, “2 yıldır aronya yetiştiriciliği yapıyorum. Fındık, kivi ve ceviz yetiştirmeyi düşündüm ama aronya ile tanışınca daha kârlı bir yatırım olacağını düşündüm. Bu yüzden aronya dikmeye karar verdik. Ürünümüzde ilk hasadı yapacağız. Şimdiye kadar hasat yapmadık. Pazarlamada sıkıntımız var. Alıcı talebimiz henüz mevcut değil. Bu ürünü alan farklı market zincirleri var. Kendileriyle irtibata geçmeye çalışıyoruz. Bursa ve Yalova’da kurulmuş kooperatifler var. Fakat netleşen bir fiyatımız ve satış yapacağımız yer belli değil. Bu konuda özellikle il ve ilçe tarım müdürlüklerimizden ve ilgili birimlerden destek bekliyoruz” dedi.


    “En kıymetli ürünlerden olacak”

    Aronyanın geleceğin en gözde ürünü olacağını düşündüğünü anlatan çiftçi Yiğit, “2021 yılında bu bahçeyi kurduk. Yaklaşık 6 dönümlük bahçemiz var. Ortalama 50 bin TL’lik yatırım yaptık. Bu seneki fiyat aralığına baktığımızda kooperatifin vermiş olduğu bir beklenti var. Kilo başı 150-200 TL aralığında. Aronya yetiştiriciliğini diğer çiftçilere de öneririm. Eminim ki gelecek senelerde aronya, en kıymetli ürünlerden olacak. Kivi yetiştiricilerine sorduğumuzda, kivi yetiştirmenin daha zahmetli olduğunu öğrendik. Aronya ile yeni tanıştık. Yetiştirmek isteyen vatandaşlara her türlü yardımda bulunabiliriz. Gayet bölgeye uyumlu, kolay yetişen bir ürün” ifadelerini kullandı.
    Yiğit, bu seneki yapacak olduğu hasattan 1 ton ürün beklediğini sözlerine ekledi.

  • Bursa’da yaban mersini hasadını Romanyalı kızlar yaptı

    Bursa’da yaban mersini hasadını Romanyalı kızlar yaptı

    Bursa’nın Orhaneli ilçesindeki bir çiftliğin sahibi olan Ahmet Kahrıman, kızı Saliha Kahrıman’ı Erasmus eğitimi için Romanya’ya gönderdi. Saliha Kahrıman’ın eğitim sürecinde tanıştığı Romanyalı kız öğrenciler Paula Anghelache, ikiz kardeşler Maria Alecsa Olaru ve Loana Elise Nicol Olaru, yaban mersini üreticiliği hakkında bilgi almak için Türkiye’ye geldi. Bursa’nın Orhaneli ilçesinin yolunu tutan Romanyalı kızlar Çivili Mahallesi’nde çiftçi ve aynı zamanda Yaban Mersini Kooperatif Başkanı Ahmet Kahrıman’ın çiftliğinde yılın son yaban mersini hasadını yaptılar.


    Ahmet Kahrıman, “Kızımız Romanya’da Erasmus eğitimi alırken tanışmış olduğu arkadaşlarına yaban mersini ürettiğimizi anlatmış. Onlar da gayet meraklı bir şekilde bahçemizi görmek istemişler. Bu kızlar daha önce Romanya’da, İtalya’da yaban mersininin tadına bakmışlar, ne olduğunu biliyorlar. Biz de bu tarlamızı gösterelim dedik onlara. Yılın son hasadını yaptırdık. Geldiler tadına, lezzetine, dayanıklılığına, aromasına hayran kaldılar. Yaban mersininin değişik çeşitleri olduğunu her bir cinsinin ayrı tat, lezzet ve aromasının olduğunu kendilerine anlattık. Dağ yöresi yaban mersininin Türkiye’de ve dünyada bir numara olduğunu kendilerine gösterdik ve onlar da dokunarak, koklayarak ve tadına bakarak bu kaliteyi tescillemiş oldular” dedi.


    Romanyalı kız öğrenciler öğrenmek istedikleri yaban mersini üreticiliği ve yetiştiriciliği hakkında bilgiler edinirken, ıhlamur çiçeği de toplayarak ailelerine götürdüler.

  • ‘Siyez’de hasat dönemi başladı

    ‘Siyez’de hasat dönemi başladı

    Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada ham ve işlenmiş şekilde talep görmeye devam ediyor. Bölgede “kabulca” veya “kaplıca” olarak adlandırılan siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70’i bulgur, geri kalan bölümü de un ve yem olarak değerlendiriliyor. Siyez, iç pazarın yanı sıra, son dönemde yurt dışında da yoğun rağbet görüyor. İlaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl ürünü olan ve geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez, biçerdöverlerle hasat edilmeye başlandı. İhsangazi ilçesinde siyez üreten çiftçiler, rekolteden memnun olduklarını ifade ettiler.

    “9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık”

    İhsangazili çiftçi Yasin Ciğerci, “İhsangazi ilçemizde siyez üretiyoruz. Ekimini yaptıktan sonra gelişimini gözleyerek, 9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık. Her yıl 20 Temmuz gibi hasadını yapardık. Bu yıl hava şartlarından dolayı 5 Ağustos’a kadar bekledik. Eğer erken hasat yapsaydık yeşil olarak biçmiş olacaktık. Erken biçtiğiniz zaman kendisini beslememiş olur. Siyez buğdayımız kendisini iyi yetiştirdiği için güzel bir sonuç ortaya çıktı. Hasattan sonra taş değirmende işleyerek katma değerli ürünler üreteceğiz. Türkiye ekonomisine katkı sağlamak istiyorum. Bu sebeple gelecek sene daha çok siyez ekmeyi düşünüyorum. Herkes çiftçiliğe özen göstermeli. Genç arkadaşlarımız da bunu yapsın” dedi.

  • Buğday hasadı başladı

    Buğday hasadı başladı

    Hibe edilen tohumların hasat heyecanını yaşayan Kahramankazanlı çiftçiler, belediye tarafından yapılan hibelerden dolayı çok mutlu olduklarını ifade etti ve yapılan çalışmaların devam etmesini istediklerini belirtti. Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, geçen sene dağıtılan toplamda 350 ton arpa ve buğday tohumu hibe ettiklerini ve tarımsal alanda çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini ifade etti. İlçenin gelişmişlik seviyesinin her geçen gün arttığını vurgulayan Oğuz, hem doğrudan hem de dolaylı olarak yapılan çalışmaların ve hibelerin çiftçiler tarafından çok olumlu karşılandığını belirtti. İlçenin onlarca farklı noktasında yapılan buğdaydın yanı sıra çiftçilere arpa ve sebze fidesi hibesinde de bulunan Başkan Oğuz, toplamda 1 milyon 750 bin adet sebze fidesi verildiğini açıkladı.

    Başkan Oğuz, Kahramankazan’ın topraklarının çok verimli olduğunu ve bunu değerlendirmek için belediye olarak var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayarak, şu sözleri kaydetti:
    “Üzerinde bulunduğumuz topraklar son derece verimlidir. Kahramankazan sanayi yönünden çok gelişen bir ilçe. Türkiye’nin gelişmişlik sıralamasında hızla üst sıralara çıkıyoruz. Türkiye’de en gelişmiş 74., Ankara’da ise 6. en gelişmiş ilçeyiz. Kahramankazan sanayi kimliğinin yanı sıra aynı zamanda bir tarım şehri. Bu topraklarda en başta tahıl olmak üzere, nohut, fasulye, ayçiçeği ve kavun gibi çok çeşitli ürünlerin hasadını yapabiliyoruz. Tahıl hasadımız yaklaşık 15 gün önce başladı. Belediye olarak bizler çiftçilerimize her türlü tarımsal desteği vermeye çalışıyoruz. 15 gün önce başlayan ve yaklaşık 10 gün daha sürecek olan hasadımızın tohumlarını geçen sene bizler verdik. 350 ton arpa ve buğday tohumunu dağıttık. TMO’yu da ilçemize kazandırarak çiftçilerimizin ürünlerinin değerinden satın alınmasını sağladık. İlçemizin ürün çeşitliliğini sağlamak amacıyla toplamda 10 bin dönüm araziye yağlık ayçekirdeğini ekimi yapılmasına vesile olduk. Çiftçilerimize tohum ve gübre hibesi verdik. Bin dönümlük arazi için kavun tohumunun tamamını hibeli bir şekilde verdik. Toplamda 1 milyon 750 bin adet sebze fidesi verdik. Bu ovada ekilen ve hasadı yapılacak olan sebzelerin yüzde 90’ını belediye olarak bizler sağladık. Tarımsal üretimi doğrudan etkileyen desteklerin haricinde dolaylı desteklerde de bulunduk. Kahramankazan’da toplamda 27 köyümüzde doğalgaz var. Kahramankazanlı olup da konfor eksikliğinden dolayı merkeze giden çiftçilerin ilçemize gelmeleri için çalışıyoruz. Tarımsal üretim yapmalarını istiyoruz. Çiftçilerimize yeter ki üretsin diyoruz. Belediye olarak elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu toprakta bu hasat kalkmazsa, sofrada ekmek olmaz. Üretimin temelinin toprak olduğunu çok iyi biliyoruz.”

    Kahramankazan Ziraat Odası Başkanı ve aynı zamanda hayvancılık ve çiftçilik yapan Ahmet Öztürk ise, “Geçen sene kuraklıkla boğuştuğumuz için ürünlerimiz tohum verecek durumda değildi. Bu konuyu belediye başkanımız ile paylaştık. Başkan her konuda yardımcı olduğu gibi bu konuda da çok yardımcı oldu. Biz çiftçilere tohumluk buğday ve arpa tedarik etti, toplamda 550 çiftçimiz bu hibeden yararlandı. Toplamda 350 ton tohum dağıtıldı. Başkanımız bizlere Tohum Bey, Kızıltan, Tarım-92 gibi farklı kalitelerde tohum verdi ve o tohumları denedik. Verimlerimiz çok yüksek. Dönüm başına 550 ile 600 kilogram arası bir verim alıyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi gerçekten çiftçinin dostu. 1980 yılından beri ilçemizde kapalı olan ofis 2 yıl önce açıldı ve çiftçiler bu durumdan çok memnun. Yapılan her hizmet için belediye başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
    Kahramankazan’ın Yassıören köyü çiftçilerinden Ahmet Ertürk, kiraladığı 300 dönüm tarlaya Kahramankazan Belediyesi tarafından hibe edilen başta buğday olmak üzere çok çeşitli ürünlerden ektiğini, ekilen ürünlerin hasadını yapmaktan mutlu olduğunu belirterek, “Kahramankazan Belediyemiz biz çiftçilere geçen sene buğday tohumu hibe etti. Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Hibe edilen tohumları geçen sene ektik şimdi de hasadını yapıyoruz, inşallah bereketli bir hasat olur. Verimimiz diğer senelere göre daha iyi. Dönüm başı kırsal alanda 350 kilo sulak alanda ise 700 kiloya kadar çıkabiliyor. İlçemizde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) açıldı. Ofis bizim ürünlerimizi değerinden alıyor. Onlara da çok teşekkür ederim. Bizim kahrımızı çekiyorlar” ifadelerini kullandı.
    Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz çiftçiler ile birlikte biçerdöver ile buğday tarlasını sürerek çiftçilerin sorunlarını dinledi.

  • Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Çekirdeksiz üzüm hasadı başladı

    Denizli’nin buldan ilçe Bölmekaya Mahallesi’nde geçtiğimiz dönemlerde ekilen Süperior cinsi çekirdeksiz üzümlerin hasadı başladı. Geçtiğimiz senelere göre üretimde yaşanılan mevsim sorunlarından kaynaklı düşüş olsa da kalitesini kanıtlamış olan üzümler vatandaşların sofrasına gelmek için toplandı. Hassas ve narin kabuğuyla bilinen süperior cinsi üzümler az ilaçlanan organik bir üzüm olarak da biliniyor. Buldan ilçesinin üzümlerinin kaliteli ve tat olarak çok lezzetli olduğunu söyleyen firma sahibi alıcı Halil Eryılmaz, “Ürünlerimizi ihracata, iç piyasaya ve askeriyeye gönderiyoruz. Turfanda olduğu için talep çok yüksek. Az ve zor yetişen bir üzüm cinsi. Ancak yeni dikimler hızla yapılarak üretimi her geçen yıl artmaktadır” dedi.

    “Kendine has tat ve kokusu var”

    Süperior cinsi üzüm bağı sahibi Buldan Bölmekaya mahallesinden üretici Ramazan Uğuz’da erkenci çeşit Süperior üzümü, şeker hastalarına ve doğal üzümü sevenlere tavsiye ettiklerini dile getirerek “Hormonsuz ve ilaçlaması az olduğu için tavsiye ediyoruz. Şeker oranı düşük ancak lezzeti ve kokusuyla çok sevilerek tüketiliyor. Kendine has bir tat ve kokusu var. Bu yıl rekolte düşük ancak kalite çok yüksek. Rekoltenin düşük olması dolayısıyla fiyatlar iyi. Tüketicilerimiz iyi tarım uygulamaları yaparak yetiştirdiğimiz üzümleri gönül rahatlığıyla tüketebilirler” ifadelerini kullandı.
    Üzüm üreticilerine bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ettiklerini dile getiren Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al “Üzüm hasadımız başladı. Bu sene çiftçimiz için zor bir yıl oldu. Çok zor şartlar altında ürününü üretti. Bu yılki meteorolojik durumlardan dolayı ürün kaybı var. Yüzde otuz ila kırklara varan rekolte kayıpları görülüyor. Vatandaşlarımızdan üreticiye sahip çıkmalarını istiyoruz. Yüksek enflasyon ve girdi maliyetlerinin artması nedeniyle üreticimiz zor şartlarda üretim yapıyor. Üreticiye sahip çıkmazsak, ürününe gereken değeri vermezsek, gelecek yıllarda bu ürünler yetişmeyebilir. Enflasyon şartları çiftçimizin kazancını elinden alıp gidiyor. Ayrıca üreticilerimizden de ricamız, zor şartlarda ürettikleri ürünlerine sahip çıksınlar, kıymetini bilsinler. Spekülatif haberlere inanmasınlar. Süperior cinsi üzüm hormonsuz bir üzümdür, zaten bünyesinde hormon barındırmama özelliği bulunuyor. Şeker hastaları rahatlıkla yiyebilir. Yeni sezonumuzun üzüm üreticilerimize ve ülkemize hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum” dedi.

    Buldan İlçe Tarım ve Orman Müdürü Serdal Uğur’da yaptığı açıklamada, Buldan’da toplam 37 bin 364 dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapıldığını, dekarda bin 400 kilogram çekirdeksiz üzüm yetiştirilirken, yine bir dekarda 2 bin 300 kilogram çekirdekli üzüm yetiştirildiğini belirtti. Bu yılki soğuk zararı ile ilkbahar yağışlarının sürekli ve bol olması, mildyö ve külleme hastalıklarının yoğunluğundan dolayı 2022 yılına göre yüzde otuz ila kırk dolayında verim kaybı yaşandığını ancak kalitenin yüksek olduğunu gözlemlediklerini ifade etti.

  • 17 ilçede nohut hasadı başladı

    17 ilçede nohut hasadı başladı

    Yapılan projelerle çiftçinin her zaman yanında olan Denizli Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Bu çerçevede geçtiğimiz dönemlerde hayata geçirdiği tohum desteklemeleriyle 17 ilçede 700 çiftçiye dağıtılan nohutların hasadı başladı. 7 bin 600 dekarlık alana ekilen nohutlardan 94 ton hasat bekleniyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan da Tavas’ta başlanılan hasada çiftçilerle birlikte katıldı. Tavas ilçesinin Çiftlikköy Mahallesi’nde Hüseyin Arzuman’ın tarlasını ziyaret eden Başkan Zolan, burada nohut hasadı yapan kadınlara kolaylıklar diledi. Hemşerileriyle sohbet eden Başkan Zolan, daha sonra eldiven giyip kadınlarla birlikte bir süre nohut yoldu. Çiftçilerle hasat bereketinin mutluluğunu yaşayan Başkan Osman Zolan, küçükken köyde nohut yolduğu günleri hatırlayarak çocukluğunu yeniden yaşadığını söyledi.


    “Bugün emeğin karşılığını alma günü”

    Denizli’de altyapı, üstyapı, yollar, köprüler, parklar, kültür merkezleri, spor alanları gibi sayısız projenin altına imza attıklarını kaydeden Başkan Zolan, “Büyükşehir ile birlikte kırsala da destek verebilme yetkimize ulaştık ve çiftçimizin, üreticimizin, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın yanında olduk. Hedefimiz insanlarımızın daha fazla ve kaliteli üretmesi, daha fazla gelir elde etmesi ve bunun sonucunda da yaşadığı yerde mutlu ve huzurlu olmasıdır. Şu ana kadar üreten insanımıza yönelik 50’nin üzerinde proje gerçekleştirdik. Bunlardan birisi de Denizli’de nohut üretiminin artırılmasıydı. Biliyorsunuz Denizli leblebinin başkenti. Ar-ge ile elde edilmiş nohut tohumlarını çiftçilerimize vererek kuraklığa ve hastalıklara dayanıklı, kaliteli ve verimli ürün elde etmelerini hedefledik. Çiftçilerimiz tohumları tarlalarıyla buluşturdu, emek verdi, terini akıttı ve hasat gününe ulaştı. Bugün emeğin karşılığını alma günü. Hasat yapılırken ben de çiftçilerimizin yanında olmak, yaptığımız projenin sonuçlarını görmek istedim” dedi.

    “Bu gerçekten çok zor ve emek isteyen bir iş”

    Köyde dünyaya geldiğini ve çocukluğunun köyde geçtiğini anlatan Başkan Zolan, uzun süre tarımın içinde bulunduğunu da hatırlatarak “En çok tütün yetiştirdik ve onun ötesinde nohut da ürettik. Birçok hasatta nohut yoldum. Güneşin altında nohut yolmanın ne kadar zor olduğunu bilirim. Tarla çok sertse hasat daha da zordur. Elimize eldiven veya çorap giyer nohutları öyle yolardık. Bu gerçekten çok zor ve emek isteyen bir iş. İnşallah insanlarımız üretimlerinden mutlu olur ve kazançlarını arttırır. Çocukluğumu, o anları tekrar yaşayabilmek adına bugün nohut tarlasına geldik. Buradaki hanım kardeşlerimizle birlikte karınca kararınca nohut yolmaya destek vermeye çalıştım. Allah’ım yollarını açık etsin, ürünleri bereketli olsun. Yaptığımız projenin olumlu sonuçlarını görmek bizi ziyadesiyle mutlu ediyor. İnşallah üreten insanlarımıza yönelik daha güzel projeler yapmayı arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Tarihi Alan’da Lavanta hasadı yapıldı

    Tarihi Alan’da Lavanta hasadı yapıldı

    Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, özellikle Gelibolu’nun tarihi ve doğal zenginliklerini bir araya getirerek bölgenin turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor. Lavanta tarlaları, özenle yetiştirilip korunuyor ve doğal döngüsüne uygun şekilde hasat ediliyor.

    Hasat zamanı yaklaştığında, Tarihi Alan Başkanlığı ekipleri titizlikle çalışarak lavanta çiçeklerini toplamaya başlıyor. Her bir çiçek, el emeği ve özenle yetiştirilen bir ürün olarak öne çıkıyor. Toplanan lavantalar, özel yöntemlerle kurutulup işlenerek katma değerli ürünlere dönüştürülüyor.
    Lavanta ürünleri, bölge ekonomisine canlılık katarken, aynı zamanda Çanakkale’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin tanıtımına da önemli bir katkı sağlıyor. Bu ürünler, yerel el sanatlarıyla harmanlanarak eşsiz hediyelik eşyalar ve aromaterapi ürünleri olarak sunuluyor. Böylece ziyaretçiler, bölgeye özgü ve anlamlı hediyelerle ayrılmış oluyorlar.

    Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın lavanta tarlaları projesi, sadece turizmi ve ekonomiyi canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasına örnek teşkil ediyor. Doğanın ve tarihin uyumlu dansını temsil eden bu proje, gelecek nesillere de miras bırakılacak önemli bir değer olarak öne çıkıyor.Gelibolu Yarımadası’ndaki lavanta tarlaları, renk cümbüşü ve huzur dolu atmosferiyle ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.